Uyuyan Yönetim ve Kadın Basketbol Şubesi



Fenerbahçe yönetimi "kağıttan kaplanlar koalisyonu" olduğunu 3 Temmuz'dan bu yana defalarca gösterdi. Başkanın ısrarla vurguladığı kurumsallaşmanın sadece Fenerium'u bağladığını gördük bu süreçte. Ne soruşturma sırasında uğranılan linçe doğru düzgün bir tepki gösterildi, ne taraftarın kulübü sahiplenme çabalarına rehberlik yapıldı. Taraftar polisin biber gazlı müdahalesine uğrarken de yönetimden ses yoktu. Fenerbahçe yönetimi kağıttan okunan bir metin dışında 18 gündür taraftarı sakinleştirebilecek, moral verecek, linç iddialarına, yargısız infazlara karşı "biz buradayız" mesajı verecek hiç bir şey yapmadı. Bir tane bile yönetici televizyon karşısına geçip, radyoda yayına bağlanıp Fenerbahçe taraftarına seslenemedi.

Daha önce de kriz yönetimi sırasında sessizliğe büründüklerini, ortalarda gözükmediklerini biliyoruz, bizim için çok da sürpriz olmadı bu tavırları. Bugün öğreniyoruz ki Fenerbahçe Spor Kulübü'nün medar-ı iftiharı olmuş kadın basketbol şubesinde sponsor olmadığı bahanesiyle küçülme kararı alınmış ve Birsel, Nevriye, Esmeral üçlüsüne kendilerine kulüp bulmaları tebliğ edilmiş. 18 gündür internet bildirilerinin arkasına saklanıp yüzlerini gösterme cesaretini toplayamayanlar yıllardır kulübün bayrağını taşımış oyunculara bunu söyleme yüzsüzlüğünü gösterebilmişler. Sponsor bulunmaması falan hikaye, geçen sene de sponsor yokken Taurasi transferi yaptı bu kulüp, yıllardır Euroleague de de sponsorsuz oynadı, sorun paraysa ve koca koca şirketlerin başında olan adamlar 4-5 milyonluk bir kaynak yaratmaktan acizse yüksek sesle söylesin taraftara. Biz kendi oyuncularımıza sahip çıkarız.

5 te 5 yapınca ısrarla "Fenerbahçe spor kulübüdür" mottosunu vurgulayan, kupaları kaldırırken kadraja sığma çabası gösteren yönetim ilk kriz anında bu kulübün en kıymetli şampiyonluğunu "her şeye rağmen" kazanmış oyunculara nasıl sırtını döner?

Fenerbahçe'yi internet sitesinden bildiri yayınlayarak yönetemezsiniz, kulüp linç edilirken göstermiş olduğunuz acziyet, kriz yönetiminde bir kez daha çuvallamanız, ve kurumsallaşma palavralarınızdan artık gına geldi. Bu muydu yıllardır bütün branşlara yatırım yapma vizyonu, sadece Aziz Yıldırım'ın iki dudağının arasından çıkan "yatırım yapıla" emri miydi bu kadar övündüğümüz amatör branşlar?

Siz yönetim kurulunun etkisiz elemanları, yönetim kurulu toplantılarında önünüzdeki boş kağıdı karalarken "kadın basketbola da para mı harcanır ya" diye mi düşünüyordunuz? Sponsorsuzluktan şikayet edecekseniz, bunun çaresi şubeyi küçültmek midir, sponsor bulma çabasına girişmek midir? Şimdi Barcelona örneğini verip "onlar da amatör branşlarda küçülme kararı aldı" falan diye saçmalamayın, kulüp tarihinin en zor günlerini geçirirken taraftarın gözünde en değerli branşlardan birindeki bütün oyuncularını ezeli rakibine pamuklar içinde sunma aymazlığını bu taraftara yaşatamazsınız.

Fenerbahçe'yi yönetemeyecekseniz kayyıma devredin. Fenerbahçe sizin için aktif pasif hanesindeki artılardan, Fenerium gelirlerinden, fenercell faturalarından ibaret olabilir, bizim için Birsel'in emeği, Nevriye'nin fedekarlığı, Esmeral'in çabasıdır. Şöyle bir günde 3-5 kuruşun hesabını yapmak, Guiza'nın onda biri kadar parayı yıllardır kupalara ambargo koymuş şubeden esirgemek akıl almaz bir basiretsizliktir. Bu kadar fütursuzlaşmayın, oyunculara ve şubeye hak ettiği değeri verin, hesap sorma konusunda hafızasını yeniden kazanmış taraftar bunun hesabını size de sorar merak etmeyin.


10 comments:

  1. birsela dedi ki...

    3 Temmuz'dan bu yana uzulduk, aci cektik, ofkelendik. Yeme, icme rutininden dahi uzaklastik. Her sey arapsacina dondu. Hayatimizin akisi degisti. Ama bugun, bu haber beni dagitti, inancimi sarsti. ''Cunku her seyi ayakta durdurabilecek, her seyle mucadele edebilecek gucumuz var'' diyordum. Simdi ise teslim bayragi cekmis bir yonetim kurulunun kilavuzlugunda olmanin agirligini tasiyorum..

  2. Okechukwu dedi ki...

    Birsel, Nevriye ve Esmeral'in böyle bir sebepten ötürü kaybedilmesi, Fenerbahçe futbol takımının düşmesi kadar acı verecektir bizlere. Blöf bile olsa bu kahraman kızların isimlerinin kullanılması ayıptır.

  3. Adsız dedi ki...

    2 ihtimal var; ya gözdağı veriyorlar küme düşersek türk sporuna desteğimiz biter diyorlar ya da küme düşürüleceğimizi biliyorlar ki bugün bazı devlet erkanından kişilerin " Fenerbahçe küme düşecek, deliller ciddi " dediğini iddia edenler var

  4. barbobey dedi ki...

    her habere böyle atlarsak vay halimize

  5. alonzoeb dedi ki...

    ''Maraş, Sivas Katliamları CHP ve SHP hükümet üyesiyken olmuştur. SSCB ile bütün yakınlaşma dönemlerinde TKP operasyonları yapılmıştır. Fenerbahçe'nin ve kudretli başkanının içine düşeceği durum çok daha önceden belli olduğu için herkesin tanıdığı bir Fenerbahçeli ama mevcut yönetime muhalif bir Fenerbahçeli Federasyon Başkanı yapılmıştır. Oluşacak muhtemel tepkilere ve kuşkulara karşı kural hiç değişmez.''(tayfun er) bu tespiti kendileri de yaptığı için seslerini yükseltemiyorlar.bu olayların içine çekilmelerinin bir parmak şıklatılmasına bağlı olduğunun farkındalar.resmin bütününü belki de yıllar sonra görebileceğiz.bugün söyleyebildiğimiz siyasi görüşünü kişiliğini pek beğenmesek ve sempati duymasakta, sevdiğimiz kulübün başkanının fişi adil olmayan yollarla çekilmekte..sebepleri kimse net söyleyemiyor ve yıllarca da söylenemeyebilir.

  6. Taner Sertkol dedi ki...

    bu yazı için size çok teşekkür ederim. Sadece kadın basketbol takımı ile ilgili icraatleri değil, resmen yok olmalarıdır en büyük kayıpları. Koskoca Fenerbahçe adına bir avukat tan başka kimse konuşmuyor. tez elden bıraksınlar. iyi günde herkes iyi. kötü günde cesaret lazım. fenerbahçe çok güçlüdür, az bir cesaret ve kararlılıkla, bu sorunların mislini böcek gibi ezer.
    ama böyle yönetilerek değil.
    ey Fenerbahçe yönetimi;
    Aykut Kocaman dışında gazetecilerin önüne çıkıp, ''ne şikesi, maçları izlemedinizmi kardeşim'' diyen çıkmadı. İnternet sitesine açıklama koyarak bu işi yönetemzsiniz. Yönetilmeyen yerde de anarşi olur. Shaktar maçında olanları kendine bilmez taraftarlara bağlıyorsunuzdur. Bende bir taraftar olarak sizin bıraktınız boşluğa bağlıyorum.

  7. alde dedi ki...

    Atlatmasınlar o zaman. Bunca taraftar aslı var ya da yok ortada dolaşan bir haber için tepkisini ortaya koyarken yönetim nasıl üç maymunu oynayabiliyor? Çok mu zor çıkıp dimdik ayaktayız, bu söylenenler asılsız diye bir açıklama yapmak. Fenerbahçe yönetimi buradadır, sporcularımız sahipsiz değildir diyerek taraftarı bilgilendirmek. İş tişört, kombine vs. satmaya gelince bunlardan iyisi yok ama. Bir kulübün yönetimi taraftarına bu kadar mı kayıtsız olabilir bu kadar mı müşteri olduk bunların gözünde. Bu kulübün hiçbir sporcusu, hiçbir çalışanı blöf konusu yapılamaz. Hele hele geçen sene akıttıkları terden sonra Bayan Basket takımının sporcularına kimsenin böyle davranmaya hakkı yok. Taraftarın ortaya koyduğu yüreğin onda birini koyma cesareti gösteremeyenler defolup gitsinler bu kulüpten.

  8. Rado dedi ki...

    sabah divan kurulu başkanı yüksel günay'ın açıklamalarına göre herhangi bir değişiklik yok. basketbol şubesi kapatılacak haberleri yalan dedi, küçülme yok demedi, ama olsa söylerdi diye düşünüyorum.

    sanki bu yazı, tam da bizi yıldırmaya çalışanların karıştırmaya çalışanların ekmeğine yağ sürmek olmuş.

  9. emir.z dedi ki...

    Yok artık bu kadar da değil.
    Birsel ve Nevriye, Fenerbahçe formasıyla özdeşleşmiş sporcular, gerçekten semboller.. Kimseye benzemezler, bütün branşlarımız içinde bu derece kulüple özdeşleşmiş kaç tane sporcu var? Üstelik sadece demirbaş kabilinden de değiller. Buna ek olarak bu kızların bütün kariyerleri başarılarla dolu.
    Her birini televizyonda görmek, hakikaten taraftarın gözlerini ışıldatıyor. Nevriye'nin o 'güvenilir hükümet tarzı', 'evin direği' halleri, Birsel'in 'ele avuca sığmazlığı, gözlerindeki samimiyet' taraftar için hiçbir para birimiyle ölçülemez.
    Her hangi birer sporcu değil bunlar, her biri kelimenin tam anlamıyla: 'bizden biri'.
    Eğer Fenerbahçe, sevenleri için bir vatansa; bu tip sporcuları göndermeyi düşünenler de, hıyanet-i vataniyye'nin tam göbeğindedir, söyleyeyim. Taraftar affetmez.
    Zaten yönetimdekilerin son yirmi gündeki performanslarına bakınca sınıfta kaldılar. böyle bir şey yaparlarsa kanaat de kullanmam, oturun sıfır! derim kendilerine...
    İnşallah Yüksel Günay'ın dediği gibidir...
    Yoksa arkadaşlar yahu böyle sporcuları yetiştirmek yıllar alır, büyük emektir. Yapmayın yahu gözünüzü seveyim... Bunlar aynı zamanda kulübün 'değerlerini/manevi afmosferini' oluşturuyorlar. Bunu görmek bu kadar zor mu? Bu afmosferi, bu iklimi, parayla satın alamayız.
    Bizim son otuz yıldaki bütün sarsıntılarımız, kulübe has bu maneviyatı tu kaka etmekten ve pragmatizmi çok öne çıkarmaktan kaynaklanıyor zaten...
    Fenerbahçe'nin kalbi; tarihidir, değerleridir, ve bu değerlerin taşıyıcısı olabilecek kır'attaki sporcularıdır...
    Fenerbahçe dendiğinde halkın kalbinde atan şey bunlardır.
    'Kalpleri fetheden renkler' denildiğinde bu fethin fatihleri bunlardır.
    Şu anda klavyenin başında his bulutları içinde bana yazı yazdıranlar da yine onlardır...
    Başka ne olabilir ki ya?

  10. barbobey dedi ki...

    geçenlerde ibrahim seten yazdı ardından mehmet baransu ağzından kaçırdı.taraftar ile yönetimi karşı karşıya getirmek.azıcık bu işlerin bir psikolojik harekat olduğunu anlasak yahu.

Yorum Gönder