Fenerbahçe Halktır. Halkın Karşısında Durulmaz.



Bu yazının devamında okuyacağınız satırlar, üstad Cem Atabeyoğlu'nun Fenerbahçe basketboluna dair hatıralarından alındı. Fenerbahçe'nin hangi kitlesel temellerden bugüne yükseldiğini ve neden bu sevginin karşısında kimsenin duramayacağını anlatan ufak bir pasaj. Ve belki de bir ders. Kime mi? Fenerbahçe adına bir şeyler yapmak için, birilerinden icazet isteyenlere. Korkunun beklediği dağların arkasından haksızlığa baş kaldırırken "karşıda kim var acaba?" diye tereddüt edip, ona göre hareket eden sözüm ona liderlere ve onların hempalarına. Kimse aklından çıkartmasın. Fenerbahçe halktır. Halkın karşısında durulmaz.


Söz Cem Atabeyoğlu'nun...

Basketbol lig maçları İstanbul Teknik Üniversitesi’nin Gümüşsuyu’ndaki salonunda oynanıyordu. Ve ilk seyircilerimiz de bu salonda boy gösterdiler. Onlar sadece iki kişi de olsalar, bizim ilk vefakar seyircilerimizdiler. Biri İETT idaresinde tramvay vatmanlığı yapan Vatman Hasan, diğeri de aynı zamanda kulüp üyemiz bulunan Mevlüt. Biri Fenerbahçe uğruna tramvay idaresindeki işini, diğeri ise sağlığını kaybetmiş iki büyük Fenerbahçe aşığı.

Sonra onlara bir üçüncüsü eklenmişti Mustafa Kevkep... Galatasaraylı bir babanın Fenerbahçe hastası oğlu.

Vatman Hasan, 1958 yılında idaresindeki tramvayla Beyazıt’tan geçerken, kendisi gibi hasta Fenerbahçeli olan bir taksi şoförü arabasıyla tramvaya yaklaşıyor. Bizimki nispet verircesine sesleniyor:

“Bizim takım İngiltere’den dönüyor, onları karşılamaya Yeşilköy’e gidiyorum”

Fenerbahçe futbol takımı turneye çıktığı İngiltere’den dönüyor. Vatman Hasan hiç durur mu? Ani bir frenle tramvayı durduruyor ve bağlıyor:

“Bekle ben de geliyorum” diye sesleniyor. Ve tramvaydan atlayıp arkadaşının taksisine biniyor hemen. Ver elini Yeşilköy.

Koca tramvay Beyazıt meydanında bağlı kalıyor, yol tıkanıyor, ortalık birbirine giriyor. Ve neticede Vatman Hasan da işinden oluyor tabii.

Mevlüt, Fenerbahçe basketbol takımının hiçbir maçını kaçırmamıştı. Bunlarında arasında elbette Galatasaray ile oynanan maçlar da vardı. Fakat sevimli insan hiçbir Fenerbahçe-Galatasaray maçını seyretmemiş, seyredememişti. Ya koridorlarda sigara üzerine sigara içerek volta atmış, ya da soyunma odasına kendini hapsetmişti. Ancak Fenerbahçe’nin galibiyeti garantilediği maçların son bir iki dakikasında salona girebilmişti Mevlüt.

Fenerbahçe aşkıyla dopdolu yüreği, ezeli rekabetin potalar altındaki mücadelesinin heyecanını kaldıramamıştı bir türlü. Sonunda kalbinden hastalanmasında ve önemli bir açık kalp ameliyatı geçirmesinde bu heyecanın etkisinin olduğu da muhakkaktı herhalde. Ameliyattan sonra da basketbol maçlarındaydı Mevlüt.

Bir maçta onu rengi kireç gibi bembeyaz halde ve her yanı titrer halde görünce hem üzülmüş hem de telaşlanmıştım. “Gelme artık şu maçlara ve Mevlüt” diyecek olmuştum. Acı acı gülümsemişti.

“Fenerbahçesiz yaşamaya, yaşama der misin hoca?” diye söylenmişti.

Fenerbahçe basketbolunun ilk seyircileri, Vatman Hasan, Mevlüt ve Mustafa Kevkep bugün aramızda yoklar. İlk sevinçlerimizi, üzüntülerimizi ve heyecanlarımızı paylaştığımız bu üç insanı da sevgiyle, saygıyla ve rahmetle anıyorum.


4 comments:

  1. FBlackmamba dedi ki...

    “Fenerbahçesiz yaşamaya, yaşama der misin hoca?” Bunu yanlızca gerçek fenerbahçeliler anlayabilir bunun gibi hikayeleri babalarımızdan dinleyerek,fenerbahçe sevgisiyle buyuduk biz bu kulubu 3-5 çapulcuya,bir kısım taraflı medyaya,2 paralık takımların 2 paralık yoneticilerinin oyunlarına mı teslim edicez

  2. Olympian dedi ki...

    Abi sen bizim basimizdan hic eksik olma. Biz senin sayende daha iyi fenerbahceliler oluyoruz, sana soz cocuklarimiz da senin sayende fenerbahceli olacak. Cok seviyorum seni, cok.

  3. Mattt dedi ki...

    Turk sporunun/futbolunun bu siyasi kirlilikten kurtulabilmesi icin FENERBAHCENIN SUCSUZLUGU VE ITIBARI IADE EDILMELIDIR!!!

    BU IADE-I ITIBAR;
    TURK SPORUNUN OZERKLIGININ ILANI OLACAKTIR!!!

    Bu yuzden, eger aydinlar ve kulupler birligi durust ve bu ulkenin sivillesmesi adina bir civi cakmak istiyorsa, bundan sonraki surecte de
    DURUST OLMAK ZORUNDADIRLAR!!!!

    En azindan!! yada hic yoksa!!
    Yesil sahada’
    ALNININ AKIYLA!!
    CATIR-CATIR VE MERTCE MUCADELE ETMIS 17 MACIN 16sini SAHADA KAZANMISTIR, 17nci MACI ISE BERABERE BITIRMISTIIRRR!!!!

    Sayet bu 17 mactan herhangi bir-kacini uefa yetkililerine izletseniz, nasil bir cevap alacaginizi tahmin edebiliyormusunuz?!?!
    Ee… hadi gidin izlettirin bakalim.

    Eger bu mahkeme; ALICENGIZ HUKUKUNDA degil de messeelaa CEZA HUKUKUNDA gorulurse, sizin sadece ve sadece
    BIR CELSELIK NEFESINIZ VAR!!!!!

  4. aethewulf dedi ki...

    bu akşam 70 senelik fenerbahçeli bir beyefendi ile görüştüm, çok ilginç şeyler dinledim, öğrendim.

    şu rakı bünyeden bir çıksın hele, buralarda olur.

Yorum Gönder