Polise Güven Meselesi ve Taraftarın Tavrı
Polis trafikte çevirse polisin adaletsizliğinden bahseden insanlar Pazar sabahından itibaren polise güven konusundaki bütün tereddütlerini çöpe attılar. Soruşturma safhasındaki bütün hukuk ihlallerine rağmen ortada daha doğru düzgün kanıt yokken Fenerbahçe küme düşmeli şayiası önce iddiaya sonra olmazsa olmaza dönüştü. Siyasi, ideolojik bütün farklılıklarını bir yana bırakıp "polis yaptıysa vardır bir bildiği" gibi bir argümanla "Fenerbahçe mahkum edilsin"e geldi iş.
Türkiye artık öyle bir hale geldi ki yarın polis 5 milyon Fenerbahçeli'yi Auscwitz'e yakmaya gönderse "abi polisin elinde sağlam bi şeyler vardır yoksa o kadar insan yakılmaz" diyecek insanlar var. Fenerbahçe nefreti, asker nefreti, islamcı nefreti nefretin sıfatı ne olursa olsun hoşlanılmayan bir grubun, kişinin başına bir hukuksuzluk geldiğinde her şeyi mübah gören anlayış son derece ahlaksızca bir tutumdur.
Fenerbahçe nefreti sayesinde tarihinin en güvenilir günlerini yaşayan İstanbul Emniyeti de zaten bu özgüvenle kendini hakim yerine koyup şike yapıldı hükmünü verdi. Ne hikmetse 19 maçın diğer tarafları olan kulüpler hakkında bir bilgi sızmazken, Fenerbahçe hakkında son derece paylaşımcı dışa dönük bir polisimiz var.
Polisine bu kadar güvenen kitlenin nefret pompalayıcısı medya da Fenerbahçe'nin küme düşürülmesi için canla başla çalışmaya devam ediyor. Olmayan haberleri bile yaratmakta beis görmüyorlar. Uefa yetkililerinin Deutsche Welle'ye verdiği "suçu kanıtlanmadan kimsenin mahkum edilemeyeceği ve Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nde oynamasında bir sakınca olmadığı beyanının mürekkebi kurumadan, "Uefa yüzde 1 şüphe varsa bile küme düşürün" diye haber yapmak manipülasyonun bu kadarı da olmaz dedirtiyor.
Şöyle bir analoji kuralım. Bir yakınınız çok ağır bir suçlamayla sorgulanıp yargılanıyorsa, hüküm verici sizin gözünüzün içine bakarak yüzde 1 şüphemiz vardı o yüzden ömür boyu hapise attık dese isyan etmez misiniz? Kanıtların sağlam olmadığını, suçlamanın kesin kanıtlarla desteklenmediğini iddia etmez misiniz? Ee o zaman çok ağır bir suçlamayla karşılaşan bir kulübün taraftarının "yüzde 1 şüpheyle" küme düşürmeye ikna edilebileceğini nasıl düşünüyorsunuz?
Soruşturmanın başından bu yana söylüyoruz, bizi ikna edecek kanıtlar sunun, Fenerium poşetiyle taşınan parayla, iki başkanın yan yana resimleriyle, ligdeki bütün takımların neredeyse her hafta yaptığı hakem şikayeti olan ses kayıtlarıyla Fenerbahçe kurban edilecekse bu kan davasının önüne geçilemez. Fenerbahçe Pazar operasyon olmadan Cumartesi akşamı küme düşürülse bile tatmin olacak, neden diye sormayacak kamuoyu çoğunluğundan bahsetmiyoruz. Aklı selim sahibi, vicdanı olan Fenerbahçe taraftarıdır bu soruşturmada ikna edilmesi gereken.
Bazı Fenerbahçelilerin Pazartesiden bu yana ortada hiç bir delil yokken, bu psikolojik ortam hazırlama propagandasının etkisinde belki iki tane daha fazla tık almak için belki iki follower beni takip etmekten vazgeçmesin diye, belki de diğer takım taraftarları bana objektif desin düşüncesiyle takındığı "kaderimse çekerim" eylemsizliği son derece sıkıntı verici.
Fenerbahçeli kardeşim: Zaman şimdiki zamanda onun bunun gözünde objektif, romantik gibi sıfatlarla kutsanmanın zamanı değil. Kimseye romantiklik ya da objektiflik borçlu değilsin, eldeki kanıtlar ortadayken, yapılan hukuksuzluklar, medyanın tavrı bu durumdayken ileride çocuğunuz ya da torununuz o zamanlarda ne yaptınız dediğinde "ben objektif kaldım, diğer takım taraftarları beni takdir ettiler" diye mi övüneceksiniz? Şampiyonluk kutlarken bağırdığınızdan daha çok sesinizin çıkması gereken şu günlerde susmayın, bırakın romantik taraftarlığı, sakin cool objektif duruşunuzu, mücadele edin Pazar günü sokağa çıkın, Türk medyasının alçakça yayınlarına tepki verin, gazeteciliği servis edileni istediği şekilde manüpüle etmek olarak gören gazetecilere inat soru sorun.
Fenerbahçe bu haldeyken kabuğunuza çekilmeyin, sonuç baştan belli olmuş, kalemimiz tepelerden kırılmış olsa bile mücadele ederek kaybedelim.
8 Temmuz 2011 18:44
19 macta sike yapildigini tespit ettigini cumleye duyuran emniyet nasil oluyor da sike yaptigi "tescil" edilmis kuluplerin temsilcilerinden Fenerbahce disindakileri iceri almiyor? Nasil oluyor da hakkinda sike iddiasi bulunan musabakalar mayisin ortasindan evvel oynanmis olmasina ragmen bu skandal genel secimlerin sonrasina birakilabiliyor? Meclisteki yemin krizinin iyice kizistigi gunlerde bir pazar sabahi ulkenin en onemli sivil toplum hareketlerinden birini merkezine alacak bir sorusturma nasil oluyor da halkin vicdaninda kendine salim bir yer bulabiliyor? Ve nasil oluyor da Aziz Yildirim'in en muteber halefi pozisyonundaki Mehmet Ali Aydinlar'in kazandigi ve oldukca ilginc manevralara mevzu bahis olan federasyon secimlerinden yalnizca bir hafta sonra bu skandal patlak veriyor?
8 Temmuz 2011 19:38
it ile atın izinin birbirine karıştığı bir ortamda, adaletten bahsetmek romantiklik vs.. değildir. Ben bunu kabul etmiyorum. Ha pazara gelince değil pazara mezara kadar oradayım. Olmaya devam edeceğim. Gün gün destek günü, gün taraftarın birbirine destek günü, bizim bize yeteceğimizi gösterme günü. Tezahüratsa tezahürat slogansa slogan, ama için de "aziz yıldırım" geçenler hariç. Suçu ıspatlanana kadar birini masum kabul etmek, Ortada isnad edilen bir suç varken şüpheliyi savunmak aynı şeylerdir. Suç varsa Ceza da vardır. Ceza da çekilir. Çekeriz. 99a100 fazla gelmez. -30 fenerbahçeyi değil, ana gelir kalemi yayın ihalesi olan bukalemunları kurtarmaya yarar. Ya şampiyonluk, ya da bankasya (bu arada en çok bunların işine yaradı, çok manidar)..
8 Temmuz 2011 21:11
Askerleri içeri attılar, iki ses ettim, sustum. Gazetecileri içeri attılar, iki şikayet ettim, yine sustum.
Ama bu sefer damarıma bastılar.
Madem bunu istiyorlar, öyleyse...
Hoşgeldin Holigan Ruhum!
8 Temmuz 2011 21:57
Yahu etmen yazman artık. Büyük ihtimal belgelenecek. bunları ne polise güvenimden ne adalete gücenimden söylüyorum. Zerre kadar güvenmem tc kurumlarına. Lakin bir şey varki pisliği olmayan adam gözaltına alınınır alınmaz paniklemez. Azizin maçlardaki korku durumundaki panik hallerini gören bir taraftar olarak fazlasıyla bir haltlar yediğini düşünüyorum. sağ kalırda ölmezsa bu paniklerinde büyük ihtimal fenerimin üzerine kapkara bir leke bırakıp gidecek. Tarihinde belgeli şike olan bir kulüp olacağız gibi geliyor ve düşünmesi bile yeterince sinir bozucu.
Diğerleride yapmıyormu diyen kardeşler var. Elbette herkes yapıyor ama bu beni neden ilgilendirsin. her bok yiyene çalakaşık bizdemi dalıcaz yani?
8 Temmuz 2011 22:04
En büyük dileğim başımıza gelebilecek bu en kötü olayda bizlerin en büyük sorunu olan balık hafızalı olmamamız gerektiğidir.
İster küme düşelim, ister şampiyon kalalım yazılı ve görsel basında, spor camiasında ve muhtelif sektörlerde bizleri bu pis süreçte yargısız infaz edenleri, tarihimize, şerefimize dil uzatanları tesislerimizdeki tuvaletlerden bile uzak tutmalarını, bu kişileri taraftarımızın, yönetimimizin, futbolcularımızın unutmamasını istiyorum.
Ama basın özgürlüğü diyenlerin bi taraflarına kişi temel hak ve özgürlüklerinin daha önce geldiğini tıkayalım.
Ekrem Açıkel, Osman Tanburacı, Kabzımal, Doktor gibi harici, sözde bizden ama oturdukları yerden bir haykırış veremeyen dahili ilkesiz figürlere en kibarından bir defol çekelim.
Ama, çekelim. UNUTMAYALIM...
8 Temmuz 2011 22:57
Papazincayiiriiiii, dun gece kabuslar gormus olmalisin ki polise guvenden bahsediyonn..
Bak, benim bu konuda onyargilarim yok(tu)! Ama 6 gun icinde DEVLET’e olan guvenime ne oldugunu acikliimm:
Hurriyetin haberi,
“…Savcı Mehmet Berk’in gizliliğin ihlal edilmesi nedeniyle suç duyurusunda bulunacağı öğrenildi…”
Kulubumuz taa basindan beri “basin yasagi” getirilmesini talep ettiginde, red cevabinizin neydi acaba?
Sonrada, AZIZ YILDIRIMIN kisilik haklarina tecavuz ettiniz, orospu medya ya sucluyu yakaladik diye servis ettiniz ve simdide siz suc duyurusunda bulunacaksiniz oylemi ?!
Bu savci ya savcilik oyunu oynuyo? Ya bizimle dassak geciyo, yada hic bir bok bilmiyo…
Tam gaz aynen devam, Hurriyet;
“…Burada sorguya alınan Yıldırım’a soruşturma ile ilgili sorular soruldu. Ancak Yıldırım, ‘susma’ hakkını kullandı… …”
Bu sorulari ya savcilar hazirladi yada emniyetten bazilari ama her halukarda bu sorulari hazirlayanlarin en azindan universite mezunu olmalari gerekir?!
ve iste o sorulardan iki tanesi:
9- Paraları nereden ödediniz?
12-Şike için para verdiniz mi?
…”
Bu sorulari hazirlayan dansozler; Allah’in hakki icin dogru soyleyin lann, hangi universiteden o diplomayi caldiniz?
Boyle embesil sorulara ve alicengiz oyunlarina degil AZIZ YILDIRIM, bizim darulaceze’deki deli ismail bile cevap vermeye tenezzul etmez bee.
Sorulardaki mantigi gectim ama hic olmazsa sorulari mantik sirasina gore hazirlayabilecek kadar biraz zekaniz olsaydi bari…
Bu kadar APTAL ve bu kadar BEYINSIZlere mi guvenmek?!
Omurgasiz orospu medyadan aynen tam gaz devam, habere bakin;
“…Daha sonra Kıratlı ile Ekşioğlu arasında geçtiği ileri sürülen konuşmada ise, Kıratlı'nın Aziz Yıldırım'ın 20 kişi ile birlikte Eskişehir soyunma odasına giderek, Uygun'un taktik tahtasında değişiklikler yaptığını ve "Böyle oynarsanız sizi yeneriz" dediğini aktardığının dinlemeye takıldığı öğrenildi.…”
Yani haberin ozu su: sayin BASKANIMIZ 20 kisiyle B. UYGUN’un odasina gitmis ve bu 20 kisilik teknik kadro ile SIKEnin TAKTIGIni vermistir!! bakk sen…
Bu cok ciddi sike delillerini,
ve ayrica bizi;
“burasi muz cumhuriyeti mi?”
ya da burada
“hak hukuk, adalet var”
diye aba altindan sopa gostererek cok ciddi deliller ile bizi tekrar TEHDIT etmeleri icin m.a. aydinlara ve c.tanmana derhal ivedilikle ulastirilmali…
Polise, savcilara, orospu medyaya, m.a. aydinlara, c. tanmanlara guvenmek mi?
Ki bu dansozler,
Toplumun sosyal benligini yaralamis, bir insanin onuruna, kisilik haklarina aleni bir sekilde tecavuz etmis ve toplumun Turk adaletine olan guveninin icine sicmistir.
Cinali tayyip’in sictigi bok, halicte su yuzune cikmistir.
Bu ici bos, kof, fahise operasyonun sadece FENERBAHCEYI KUNDAKLAMAK adina yapildigi ayan-beyan ortadadir.
Ve bize bunu anlayacak akil ve sag duyu Allah’a sukurler olsun.
FENERBAHCEyi kamu onunde suclu gosterdiniz, itibatini sarstiniz, toplumun gozu onunde turk adaletine olan guveni zedelediniz, polsi devleti oldugunuzu gosterdiniz ve toplumun adalete olan guveninin icine sictiniz…
Papazincayiiriiii, simdi sen soyle, sokaktaki bir insan bu alicengiz hukuku’na, cianli tayyip’in polis devletine inanirmi, guvenirmi?
Bu saatten sonra DEVELTIN INANDIRICILIGI BITMISTIR!!
Bu saatten sonrada hic kimse FENERBAHCEYE DOKUNAMAZ.
Bu saatten sonra hic kimseyi sike operasyonu diye kandiramaz.
Cianli tayyiipp…
Birakin lann AZIZ BASKANIMI!!
8 Temmuz 2011 23:01
abi her şeyi iyi güzel demişsin de benzer bir durum hangi kulübümüzün başına gelseydi ezeli rakip taraftarlarından benzer davranışlar, zanlı takımdansa benzer suçlamalar gelecekti.
yani galatasaray'ın benzeri bir durumunda, fenerli medya, eyyamcı polis, mezarcı rakipler suçlaması olacaktı.
şimdi fenerbahçe benzeri bir durum yaşıyor ve tabii ki serzenişler aynı.
galatasaray'ı fener'i beşiktaş'ı trabzon'u hatta iki kat fazlasıyla anadolu takımları şikenin, eyyamın çamuruna çoktan bulanmıştır. aynı şey galatasaray'ın başına gelseydi, aslan yöneticilerim, kral başkanım, büyüksün futbolcum ayağı yapmazdım. armamı sevmeye devam eder, suçlu bulunursa tüm mensuplarıma söverdim. bu anlamda "kaderimse çekerim"cilik bu tip bir dava için en düzgün duruştur.
8 Temmuz 2011 23:04
ayrıca hürriyet'e sallamak enteresan geldi @ matt.
bu gazetenin spor müdür ercan saatçi değil mi?
8 Temmuz 2011 23:27
Bunu sallamak olarak mi goruyorsunuz?
e. saatci mi diyorsunuz?
Pardon ne diyorsunuz?
8 Temmuz 2011 23:35
@ renkli
ortaya kanıtlar konulur belgelenir o zaman kaderimse çekerim cilik ideal duruş olur. medya manipülasyonu ortadayken, delil diye sunulan saçma sapan şeyler varken sırf polis öyle dedi diye "kaderimse çekerimciliğe" bürünmek aptallıktır.
@sekhranikos
aziz yıldırım'ı sevmememiz güvenmememiz adam bir haksızlığa uğradığında susup oturmamızı gerektirmez, suçluysa suçunu ortaya koyan sabit deliller konulur mahkeme de hüküm verir. her karakterini beğenmediğimiz adam üstüne atılı suçu kesin işlemiştir diye bir hüküm verirsek o zaman mahkemelere ne gerek var toplarsın kahveden 10 kişi karar verirler. bir de panik durumu sinir falan gibi şeyler şeker ve kalp hastası birisi için ideal alıştığı günlük hayat bozulduğu anda gayet olağan şeyler. sizin hiç şeker hastası bir tanıdığınız yok sanırım ara öğünlerinden birini almamak bile insanın kimyasını alt üst edebilir. tamam aziz yıldırım ı sevmezsin nefret edersin ben de hoşlanmıyorum ama adamın sağlık durumu üzerinden suç isnadı yapmak da ayıptır
8 Temmuz 2011 23:49
@fatih
abi anlıyabiliyorum düşündüklerini ancak şu aşamada taraftar hangi tepkiyle neye sahip çıkmış olacak? taraftar isimlerin değil armanın sevdalısı olmalı. bu aşamada ya da zanlılar suçlu bulunursa fenerbahçe arması asla lekelenmez. sonuçta insanlar kavun değil koklayıp başkan yapalım.
medya manipülasyonu diyorsun da her takım taraftarı aynı şeyden şikayetçi şu medya hangi takımı tutuyor anlayamadım. fenerlisi bizi sevmiyorlar der galatasaraylısı alayı fenerli der vb. vb.
bu aşamada taraftar durumu sadece takip etmeli varsa armaya halel getirebilecek hareketleri mahkeme sonrasında protesto etmeli.
9 Temmuz 2011 01:16
fenerli kardeşim;
'kaderimse çekerim' demek yanlış bir şey değil.
asgari bir etik tavırdır ki, yerden göğe doğrudur.
ancak bu tavrı pasifliğe dökmek hata.. orada da haklısın.
çünkü mevzu kader'in ötesine geçti.
çünkü 'kaderimiz'le oynandığına dair kuşkular oluştu.
kaderde bir şike operasyonu var dedik; ama bir de baktık ki bu, fener'i tokatlama operasyonuna dönüşmüş...
eh o zaman bizim de osmanlı tokatlarını hazırlamamız gerekiyor..
haksız mıyım yani?
NOT: son olarak, romantiklikten de zarar gelmez ayrıca... çünkü romantizm karanlık zamanda ışığa işaret eder.. bir örnek için;
http://emirz.blogspot.com/2011/07/kanarya-kanadinda-olmek-zamani_08.html
9 Temmuz 2011 01:56
Bir Galatasaray'lı olarak bu soruşturmadan öğrendiklerim, düşündüklerim
- Bir insan sadece polis göz altına aldı ya da savcılık tutuklama istedi diye suçlu değildir. Suçlu ilan edilmesi en hafif ifadesiyle, yazıktır günahtır.
- Bir insanın ya da kulübün üzerinde suç isnadı varsa, ortaya konan hiç bir şeyi görmemek ya da peşin bir kabulle inanmamak, baştan suçsuz olduğuna kanaat getirmek en az suçlamak kadar gereksizdir.
- Fenerbahçeyi büyük yapan Aziz Yıldırım değil, tarihi bizzatihi kendisir.
- Aziz Yıldırım tüm antipatikliğine rağmen (en azından bir gs lı olarak benim için) kulübü için herşeyini feda edebilecek bir profil çizen, Türkiye'de futbol dışında branşlar da olduğunu herkese hatırlatan, Türk sporuna katkıları yadsınamaz olan bir insandır. koşulsuz ve şuursuz desteklenmemeli ama hemen de satılmamalıdır.
- medya algı taşeronudur. medya üzerinden kanaat oluşturanlar kendine gelmelidir.
- 12 kişilik hücrede 22 kişi yatırmak, emniyet fotoğraflarını önden profilden yayınlamak edepsizliktir.
- Fenerbahçe şike sabit ise küme düşürülecektir. ama daha mahkeme bile olmadan bunu dillendirmek beklemek tamamen leşçiliktir.
- Galatasaraylı kendi yöneticilerinin ne yaptığını bilemeyeceği için, dalga geçmek ya da herşeye yorum yapmak yerine sağduyulu bir biçimde beklemelidir.
Fenerbahçe bizim ezeli rakibimiz ama ebedi doştumuzdur ( Fenerbahçelilerin pekçoğuna rağmen :) )
- Herkes yapıyo kardeşim tavrı burada yorumlanamayacak kadar sığdır.
Uzun oldu özür dilerim ama ifade etmek istemiştim devamlı okuduğum bu blogda düşüncelerimi,
9 Temmuz 2011 07:50
Kurbağayı atmışlar önce sıcak suyun içine ciyyak ciyyak bağırmış, etraftakiler napıyorsunuz diye gelmişler, o arada kaçmış gitmiş kurbağa ama yaralarını hayat boyu taşımış bütün arkadaşları dalga geçmişler kurbağayla, kurbağanın içi acısa da, sesini çıkarmamış. Sonra kurbağı avcıları akıllanmış, kurbağayı tekrar yakaladıklarında, önce ılık suya atmışlar sonra yavaş yavaş kaynatmışlar suyu bu sefer kurbağa ne olduğunu anlamadan haşlanmış gitmiş..
Şimdi siz karar verin, bizi sıcak suya mı attılar?
..Yoksa ılık sudaydık da...
...Ligin 2. yarısından itibaren başlayan ve artarak yükselen Türkiye'nin 4/3 ' ü FB düşmanı propagandası...
...Aziz yıldırımın Türkiyenin kötü kalpli Futbol Tanrısı ilan edilmesi...
...14 Nisan' da yasa çıkmış olmasına rağmen 9 nisandaki eskişehir maçının incelenmesi Trabzonun 61 numaralı formalı oyuncularının şüpheli maçlarının sözü dahi edilmemesi. ..
...Buca maçında Umuta yürüyerek gol attıran ve daha sonra Ts ' ye transfer olan topçudan hiç bahsetmiyorum bile..
...En son olarakta sadece Fenerbahçe' ye yönelik değil denen operasyon da sadece ve sadece FB' nin oyuncularının, yöneticilerinin, gözaltına alınması, tutuklanması ve yasak olmasına rağmen doğruluğu ispatlanmamış her türlü delilin, bilginin, cömertçe medyaya sızdırılması...
...Şu an zaten haşlandık can çekişiyoruz da haberimiz mi yok ?!..
...Benim kanaatim bizi Denizli'de zaten sıcak suya batırıp çıkarmışlardı, yalnız çok gürültü koptu, şimdi ılık suya atıp haşladılar bu sefer kurtulurmuyuz zaman gösterecek...
...Ne derseniz Arkadaşlar bu tiyatronun son sahnesi mi?
...Bence değil...
...Oyunun nasıl biteceğini tiyatro sahnesinde bile bazen ne yönetmen ne senarist belirleyebilir sadece oyuncular belirler...
V for Vendetta filminde güzel bir söz var; "Kurşunlarınız var, ancak kurşunlarınız bittiği zaman belki burada olmayacağım. Çünkü olursam tekrar doldurmadan ölürsünüz..! (V)"
Kurşunları sıkmaya devam etsinler, medya, rakip takımlar ve taraftarları, siyasiler ama kurşunları bittiğinde hala burda olursak onlar ne yapacak..
9 Temmuz 2011 08:26
http://www.uludagsozluk.com/e/12371985/
9 Temmuz 2011 14:16
" Aklı selim sahibi, vicdanı olan Fenerbahçe taraftarıdır bu soruşturmada ikna edilmesi gereken "
İşte sayfayar dolusu yorumu tek başına ufade eden cümle budur ...
Bu meselede :
1- Fenerbahçe taraftarı "şike yapıldığına" ikna edilmek zorundadır.
2- Neden sadece Fenerbahçe'nin canının yandığınıı izah edilmesi gerekir .
Ayrıca biraz önce TV'de dinlediğim Ünal Aysal'ın açıklamalarında geçen şu ifadeler ne demek istemektedir :
" Bundan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacak (tanıdık geldi mi ? )
Galatasaray'ın ve Türk futbolunun bu meseleden zarar görmeden çıkması için elimzden gelenin yapıldığının bilinmesini isteriz"
10 Temmuz 2011 18:44
@Fatih
sevmediğim için suçludur demiyorumki? Büyük ihtimalle bir kara leke bırakacak diyorum. Yargıç değilim bişi değilim. En fazla biraz pesimist yaklaşmış olabilirim. İnsanların kendi öngörüleri vardır benimkide bir öngörü. Budur hepsi.