Perşembe'nin gelişi



Zor zamanlar bunlar. Taraftarıyla, futbolcusuyla, yöneticisiyle, medyasıyla tam tekmil futbol camiası sağlam bir sınav veriyor. Biz lafı eveleyip gevelemeyi sevmeyiz. Bu hususta diyeceğimizi baştan dedik, yarın başımız ağrımaz. Ya da bu memlekette en çok bizim gibilerin başı ağrır. Ondan da pek emin değiliz. Soruşturmanın içeriği dahi tam olarak bilinmezken, dün sabahtan bu yana özellikle medyada bu işten ekmek yiyenlerin, formalarını sırtlarına geçirip bir arınma ayinindeymişçesine, ibadet eder gibi Fenerbahçe’yi lanetleme çabalarını hayranlıkla izliyoruz. “Güneşli Pazartesi”ler için “Kara Pazar” ayinine duranlar, Perşembe’nin gelişini Çarşamba’dan haykıran ve 2004’ten bu yana raflarda bekleyen dosyalara itibar etmezler. Nasıl derler: “Başımıza bir şey gelmeyecekse” hatırlatmak boynumuzun borcu, adalet herkes için gereklidir.



4 TEMMUZ 2011 [1]

Şükür'ün şike yorumu: “Umarım ders olur”


Şike iddialarını değerlendiren eski Milli futbolcu AK Parti milletvekili Hakan Şükür, kendisinin böyle bir olayla karşılaşmadığını belirterek, “Bu sürecin ders olmasını ve aklanarak çıkmalarını diliyorum” dedi.

"Çeşitli şüphe ve imalarla bunların içerisinde olursunuz ama kendi adıma öyle bir duruşunuz olmalı ki bunlar size yanaşmamalı. Ben çok şükür bireysel olarak böyle bir şeyle karşılaşmadım. "

"Görüntü her ne kadar ciddiyet kazanmış olsa da bundan sonraki sürecin, bir sporcu olarak, bir ders niteliğinde olmasını, bir daha olmamasını, aklanmalarını, öyle şekilde çıkmalarını diliyorum."

29 AĞUSTOS 2004 [2]

Gökhan Şükür: Babacığım!
Sedat Peker: Ne haber, ne yapıyorsun oğlum?
GŞ: Babacığım, "Herhalde beni istemeyeceksiniz" dedim. Böyle bekliyorum kedi gibi.
SP: İstemez miyim oğlum ya!
GŞ: Nasılsınız babacığım, iyi misiniz?
SP: Sen her ne kadar o gün teknede bana kelek yapsan da, biz kelek yapmayız oğlum!
GŞ: Yok babacığım! Sizi çok seviyorum vallahi babacığım. Sizi çok seviyorum öyle bir şey olabilir mi? Ya işte ya...
SP: Olmaması lazım.
GŞ: Hiç öyle bir şey olabilir mi reisim?
SP: Olmaması lazım bu hususta.
GŞ: Burda mısınız babacığım?
SP: Yok İstanbul'dayım ben. Adalar'dayım. Döndüğün zaman beni ara. Hem abinle görüşecektim, onu da bir şey yapalım, tamam mı oğlum?
GŞ: Tamam babacığım.
SP: Allah seni korusun.
GŞ: Allah razı olsun babacığım, ellerinizden öpüyorum.


[1] http://www.ntvmsnbc.com/id/25229068/
[2] http://www.milliyet.com.tr/2006/07/31/guncel/gun00.html


7 comments:

  1. Osman Alpsoy dedi ki...

    Yine guzel bir yazi, guzel bir hatirlatma.

    Dun bu sayfalardaki baslik "Kara 3 Temmuz"du. Dikkatimi cekmisti cunku daha neyin ak mi, kara mi oldugunu bilmiyoruz. Boyle bir baslik kullanirsaniz, "Kara Pazar"a soz soyleme hakkiniz kalmiyor.

  2. PVH dedi ki...

    Yahu Allah askina yeter. Biktim ben boyle her cumle altinda bir anlam aranmasindan. Dun yasanan seyler sonucu ne olursa olsun sikinti vermedi mi? Can sikmaya yetmedi mi? Ona atifla kara bir gun demisiz.

    Yeter yahu, yeminle bunalttiniz.

  3. aethewulf dedi ki...

    benim de aklıma geldi,

    "İSTANBUL - Bakırköy’deki bir alışveriş merkezinin otoparkında tartıştığı kadını darp ettiği iddiasıyla yargılanan Hakan Şükür, 600 TL adli para cezasına çarptırıldı. Mahkeme, cezanın geri bırakılmasına hükmetti. "
    http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=924896&Date=06.03.2009&CategoryID=77

  4. mozlu dedi ki...

    gündemi takip etmeye başlamış mı...

    bu iş cemaatin işi hem de dibine kadar...aksini düşünmek saçmalık... http://sporingen.blogspot.com/2011/07/yoksa-siz-hala-cemaatlestiremedekilerim.html

  5. PVH dedi ki...

    Bloga birakmak istedigim yorumu anlamadigim bir sekilde google hesabiyla birakamadim. Bu yüzden e-mail ile paylasiyorum. Kalin saglicakla.
    Bülent Timurlenk
    ***********
    Bu "Türk futbolunda Günesli Pazartesiler için Kara Pazar" cümlesini ben kurdum twitter'da. isim verseydiniz, fena olmazdi. Allahi var blogun analiz akli yüksek, uzun cümleler de kuruyorsunuz da ne ayini! Pazar sabahi Türk futbolunun merkezinden, kenarindan 50 adam savcilik emriyle alinmis, emirlerin üzerinde suç örgütü kurmak yaziyor. Bu cümleden "sadece" Fenerbahçe'yi lanetlemek, ayin yapmak fikrini çikarmak da sizin maharetiniz. Amaciniz hep ayni. Birilerini habire forma giydirme derdindesiniz. Bu sorusturmanin içinde Fenerbahçe de var, Eskisehir de, Sivas da, Trabzon da. Yarin da Galatasaray ile Besiktas olur. Bursa olur. X, Y, Z de sorgulanir. 3 Temmuz, Türk futbolu için Kara Pazar'di. Temize çikacaksa da bir gün günesli pazartesi olur dedim. Medyadan ekmek yiyen her adam olmasa da bazilari da en az sizin kadar onurlu, serefli, namusludur! Helal para kazanan, adina soyadina laf ettirmeyendir. Cemal Nalga skandalinin arkasindan hangi akilla yazdiysam bugün de Türk futbolu için temennim budur. Evet adalet herkes için gereklidir ama vicdansizligin lüzumu yok!

    http://acetobalsamico.blogspot.com/2009/11/cemal-nalga-skandalnn-ardndan.htm

  6. Olgu dedi ki...

    Bülent Bey,

    Yazının merkezinde siz yoksunuz, yani öznesi siz değilsiniz. Bu sebeple adınızı verme ihtiyacı duymadım. Versem fena olmazdı, vermemem de bir hata değil. Sizinle ilgili bir eleştiri yazısı yazacak olsam/olsak ortaya böyle bir yazı çıkmazdı, bundan emin olun.

    Ancak Pazar sabahı ortada fol yol yumarta yokken "Türk futbolunda Güneşli Pazartesiler için Kara Pazar" muştunuz birkaç noktada eleştirilmeye değerdir.

    Şike soruşturmasının kapsamı ne olursa olsun, bu soruşturmanın merkezinde Fenerbahçe’nin olduğu kabak gibi ortadadır. “Türk futbolunun merkezinden, kenarından 50 adam” alınmış olması, bu soruşturmanın temel hareket noktasının Türk futbolundaki rant örgütlerini temizleme amacı taşıdığını ortaya koymaz. Yazımın devamına konu olan 2004 yılına ait teknik takipleri de içeren dosya tozlu raflardayken, şike bu ülkeye 2010 yılında gelmiş gibi varsayıp, Türk futbolunda mebzul miktarda bulunan ve kapsamı şike hadisesini fersah fersah aşan organize işleri, 2010-2011 sezonunun 2-3 maçına indirgeyen bir soruşturmayı “Güneşli Pazartesiler” müjdesi olarak görmek de büyük maharet.

    Dahası soruşturma kapsamında gözaltına alınan kişilerin savcılık emrinde “suç örgütü kurmak” yazıyor olması neyi değiştiriyor? Meslektaşlarınız Ahmet Şık ve Nedim Şener gözaltına alındığında savcılık emrinde “terör örgütü üyeliği” yazmasından nasıl Türk medyası için “Güneşli Pazartesi” muştusu çıkarmıyorsak aynı tutarlılığı bu olayda da sergiliyoruz. Aziz Yıldırım’ın avukatı değiliz, herkesten çok da biz eleştirmişizdir. Ama Türk futbolunun senelerdir muzdarip olduğu her türlü kirli işin arkasında Aziz Yıldırım’ın kurduğu silahlı suç örgütünün olduğuna inanıp, o içeri alındığında çocuklar gibi sevinmeyecek kadar analiz gücümüz var.

    Birini eleştirirsek –ki çok sık yapıyoruz- adıyla, soyadıyla, namusuyla, onuruyla, şerefiyle işimiz olmaz, kazandığınız paranın helal/haram olması da bizi hiç ilgilendirmiyor. Sosyal medyada paylaştığınız ve o dakikadan itibaren sık sık referans gösterilen bir cümlenizi eleştirmek en doğal hakkımız. Buna bir şövalye refleksiyle feveran etmenizi yadırgadım. Yorumunuzda saymış olduğunuz hassasiyetlerinizden ziyade, bu çok alıntılanan cümlenizdeki yersiz müjdeyle ilgili sıkıntılarım var. Zira yukarıda saydığım hususlara rağmen alelacele böyle bir sonuca varıyorsanız kanaatimce bu soruşturma ile ilgili ya analiz eksikliğiniz var ya da önyargılı hareket ediyorsunuz.

  7. Mattt dedi ki...

    TMSF’nin safak operasyonunda trabzonspor baskani s. senerin yatlarina, villalarina ve banka hesaplarina el konulmustu. Sonra medyada bu zat icin bankalara milyonlarca dolar faiz borcu var diye haberler cikti ve bir anda bu haberler hokus-pokus oldu, ama nedense savcilar yahu ne oluyor demedi!! (rte, libya, misir, ve bilmem nerelerdeki problemler icin neredeyse bakanlik kuracak ama nedense bu tur yolsuzluklara goz yumar oldu benim adil basbakanim....oyy oy oy secimler!!!-neyseki bu da son basbakanlik donemi olacak) ve sonar tekrar! s. sener’de trabzona baskan yapildi!

    Acaba bu baskanlik secimleri sirasinda Sener’i bu batik durumdan kurtarmak icin Trabzon milletvekilleri (ozak ve goktas) ne kadar calisti?

    Ve simdi s. senerin borclari ne durumda?! Postu kurtardimi?!

Yorum Gönder