Soruşturmada UEFA Süreci - Adalete Güven Meselesi
Basının özellikle UEFA konusunda yaptığı haberlerin çoğu yalan. TFF'nin kucağına bir bomba attılar ve bekliyorlar. Şu aşamada Fenerbahçe'den daha zor durumda olan bir kurum varsa eminim TFF'dir. Günlerdir inanılmaz yoğun bir baskı kuruldu üzerlerinde. Kendileri "karar verme süremiz 15 Temmuz değil, acele etmeyeceğiz" dese de bir şekilde acele ettirmeye çalışıyorlar. Önümüzde örnekler var, bu örneklerden birine, CAS'ın Porto'nun Şampiyonlar Ligine katılması kararına bakınca UEFA hakkında yapılan haberlerin çoğunun hatalı olduğunu görüyoruz.
Öncelikle "15 Temmuz çünkü Avrupa'ya liste verilecek, hangi takımın Şampiyonlar Ligine gideceğini belirlemek gerek, adalet bunu gerektirir" argümanı var. Hatalı. TFF disiplin soruşturması da kulüplerin, oyuncuların ve yöneticilerin tanıklığına başvuracak, savunmalarını alacak bir kurum. Aldığı kararları masa çevresinde oturup almıyor. 15 Temmuz'a kadar zaten bütün tanıkları dinlemesi, sanıkların savunmasını almasını geçtim suçlama dosyasını bile oluşturamazlar. TFF'nin sürekli baskı yapıldığı gibi "kanaatle" karar veremeyeceğini, hukuki süreç ne ise onu izlemesi gerektiğini hatırlatalım, bu kanaat süreci işlerse Türk futbolu büyük bir soruna sahip olacak. Onu şimdi açıklayalım.
İlk hatalı iddia: UEFA, TFF ne karar verirse buna saygı gösterecek ve ona göre hareket edecektir.
Bu iddia net olarak yanlış. CAS'ın kararında şöyle bir madde var.
In particular, Art. 1.04 of the UCL-Regulations does not produce any automatism whereby if a national association has sentenced a club for match-fixing, UEFA is automatically bound by this finding. Rather UEFA must make its decision autonomously and independently on the basis of all of the factual circumstances available to it. To this extent decisions by the national associations form only one of the factual circumstances – even if it is perhaps a substantial one – which UEFA must take into consideration and evaluate when making its decision.Tercümesi: Yerel federasyonun kararının UEFA üzerinde bir bağlayıcılığı yoktur. UEFA, kendi özerk ve bağımsız kararını elindeki bütün verilere bakarak verecektir. Yerel federasyonun kararları bu veri muhtemelen güçlü bir veri olmasına ve UEFA tarafından değerlendirilmek zorunda olmasına rağmen eldeki verilerden sadece bir tanesidir.
Yani TFF'nin kararından sonra UEFA da bir karar verecek ve bu karar için ayrı bir soruşturma yürütülecek. Fenerbahçe kulübü TFF'nin kararında bir hata olduğunu düşünüyorsa UEFA'ya başvurarak kararın hatalı olduğunu kanıtlamaya çalışacak.
İkinci iddia: TFF kanaatle düşürebilir.
Bu iddia büyük sorunlara yol açabilecek bir iddia. Gereken dosya oluşturulmadan, sanık ve tanıklar dinlenmeden, sonrasında tahkimin kararı beklenmeden alınacak bir kararın UEFA'dan, en kötü ihtimalle CAS'tan dönmeme ihtimali yok. Bu durumda TFF büyük bir sorumluluğun altına girmiş olacak. Bunu CAS'ın kararındaki başka bir maddeden çıkarmak mümkün.
To summarize therefore, and taking into consideration that the present decision is adopted (i) on the basis of the facts and documents existing on the day of the hearing and (ii) the submissions by the parties, the two decisions by the judicial organs of the PFF – whether considered alone or in the overall context – do not convince the Panel with the requisite certainty that the Second Respondent (or its Chairman) was involved in the illicit activity mentioned in Art. 1.04 of the UCL-Regulations.Tercümesi: İfadelerin alındığı günkü durum ve dökümanlarda, iddia makamları tarafından sunulan belgeler ve yerel federasyonun aldığı kararlar heyetimizi zanlının (Porto) suçlu olduğuna ikna etmemiştir.
Nitekim "burada" sondan ikinci paragrafta bugün Türkiye'dekine durumla paralel bir durum olduğundan söz ediliyor
Yet in its eagerness for justice, the TFF could be all set to repeat the horrible botch that the Portuguese authorities made of the Apito Final process. They too acted before the legal process was concluded, and Portugal's Central Administrative Court ruled in May that the six-point deduction from Porto in 2008 (which initially prompted UEFA to throw the club out of the 2008-09 Champions League in June 2008, before the decision was repealed twelve days later) was unfounded. Both Porto and neighbours Boavista (also punished in the same probe) are set to pursue the authorities for hefty damages.Portekiz federasyonunun hukuki süreç bitmeden karar verdiğini, UEFA'nın Porto'yu Şampiyonlar Liginden attığını fakat CAS'ın yukarıda bahsettiğim kararından sonra Porto'nun CL'e kabul edildiğini ve mahkemenin 1 yıl sonra Porto'nun 6 puanının silinmesinin hatalı olduğuna karar verdiğini, bunun üzerine Porto ve Boavista takımlarının yetkililerden zararlarının karşılanmasını talep ettiği söyleniyor.
Porto bu soruşturma sonunda itiraz ettiği bütün davalarda aklanmıştı.
TFF'yi kanaatle, acele bir karar vermeye zorlayanlar, bu yönde baskı kuranlar ateşle oynuyor. Çok ciddi sonuçlar doğurabilecek usulsüzlük ve hukuksuzluğun karar vermesi için ciddi bir baskı oluşturuyorlar. Oyuncunun 2 maç mı 3 maç mı ceza alacağına bile 2 haftada karar verebilen kurumlardan bu kadar ciddi bir kararı 10 günde almasını istiyorlar.
Fenerbahçe taraftarının yapması gereken bu baskı ortamına ve yaratılan güvensizliğe karşı mücadele vermek. Kimse babamın oğlu değil, kimseye kesin suçlu olmadıklarına dair kefil olmam. Diğer taraftan insanların adalete olan inançlarını yitirdiğini görmek zor değil. Basının kendi manipülasyonlarını geçtim, emniyetin Aziz Yıldırım'ın gözaltına alınması görüntüsünü başka bir insanın evinde bulunan silahla montajlayıp sunmasına bulunacak mantıklı bir sebep yok. Yine de insanların tamamen haksızlığa uğramışlık hissi ile enerjilerini kaybetmeleri için bir neden yok.
Fenerbahçe yönetimi "biz başkan ve yöneticilerimizin suçsuz olduğuna inanıyoruz" diyor. Gerçekten öyleyse geç de olsa bu ortaya çıkar. Fenerbahçe sadece yerel ligde oynayan bir takım değil. Şike iddiasıyla alınacak karar ile Avrupa Kupalarına katılımı da engelleniyor. Bu da UEFA'nın kendi soruşturmasını yürütmesi demek. Yukarıda belirttiğimiz gibi UEFA'nın yerel federasyondan bağımsız bir soruşturması var. Eğer kulüp UEFA'nın soruşturmasının da yetersiz ve TFF etkisinde kalınarak yapılacağını düşünüyorsa CAS'a başvurma yolu da var. İsviçre'deki spor hukukçularının birilerinden etkilendiğini, bir nedenle Fenerbahçe düşmanı olduğunu düşünmeye gerek yok. Porto kararından da gördüğünüz gibi onlara ikna edici net kanıtlar sunulmadıkça suçun işlendiğine inanmıyorlar. Yani şike suçu gerçekten işlendiyse de işlenmediyse de ortaya çıkacak. Adaletin işleyişine bakıp "adalet gerçekten sağlanacak mı" ümitsizliğine kapılmaya gerek yok. Fenerbahçe yönetimi hem Türkiye'de hem Avrupa'da spor hukukunu iyi bilen, daha önce benzer davalarda görev almış avukatlarla çalışmalı.
10 Temmuz 2011 23:47
Elinize sağlık. Yalnız "TFF'yi kanaatle, acele bir karar vermeye zorlayanlar, bu yönde baskı kuranlar ateşle oynuyor." cümlenize küçük bir not düşmek istiyorum. Ateşle oynayanların bu kadar pervasız olmalarının nedeni ateşin onlara sıçramayacağını düşünmeleri. Çok da haksız değiller hani. Bu sürece müdahele edenler için TFF ya da Türkiye'nin uluslar arası platformda zor durumda kalması çok önemli bir husus değil.
11 Temmuz 2011 01:23
aziz yıldırım'ı sevmeyen, fenerbahçe'yi aziz yıldırım'lar olmadan hayal eden fenerbahçeliler olan bizleri bile ikna edemediler hala.
halbuki hazırım ben inanmaya.
ama "kuşun 1 i geldi diğeri zamlandı"
restoranda aynı siparişi vermişler, "çantada para vardır bence yoksa da poşette vardır" gibi argümanlardan fazlası olmadan tff adım dahi atamaz aleyhimizde. bugün olanları neler olabileceğini gördüler, tv'lere verdirmeseler de gördüler..
11 Temmuz 2011 10:18
Vurun Abalıya derler...FEnerbahçenin düşürüldüğü durum... İş bok atmak için yayınlanacak resimlere gelince çarşaf çarşaf yayınlarlar,ama destek için yapılanlara gelince tık yok.
Sözüm ona fenerli medya neredeymiş şimdi... Artık hangi delikanlı çıkacak Medya Fenerli diyecek...