Mazide Şike ve Günümüz
Şike, teşvik primi iddiaları yeni değil de ahalinin hafızası kısa ömürlü olduğu için hayatımızda ilk kez şike ve teşvik primi ile ilgili iddialar duyuyor gibi şaşırıyor, geçmişteki nice güzel operasyonu ve başarılı işi unutuyoruz. Ben hatırlatayım dedim.
Sene 2004. O zamanlar hükümeti AK Parti kurmuş, Başbakan da Recep Tayyip Erdoğan. Yine bir vesile şike / teşvik primi hararetle tartışılıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı topa girmiş. Diyor ki: [1]
" Diyanet İşleri Başkanlığı ‘Bir spor karşılaşmasının sonucunu etkilemek veya değiştirmek amacıyla maddi ya da manevi bir çıkar sağlamak yani şike yapmak uygun değildir’ görüşünü ifade etti. Diyanet, ‘Teşvik primi günah mıdır?’ sorusuna ise şu yorumu getirdi; ‘Bir takımın oyuncularını isteklendirmek ve özendirmek için teşvik primi vermesi dinimizce uygundur. Zaten her takım sahaya kazanmak için çıkar. Futbolcu kendi gücünü gösterecektir. ‘Kapasiteni kullan prim vereyim’ denirse dinen birşey denilemez"
Biliyorsunuz İbrahim Akın'ın bir hocaya şike / teşvik primi parası helal mi diye sorduğu iddia ediliyordu, meğer gerek yokmuş, Diyanet sağolsun zamanında fetvayı vermiş.
Tabi sular durulmamış.
Sene 2005. O zamanlar AK Parti iktidar. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. TFF Başkanı da Levent Bıçakçı.
TFF Yönetim Kurulu üyesi Mahmut Özgener Altay Kulübü ile ilgili şike iddiaları araştırılırken bakın ne demiş : [2]
"Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Özgener, ‘Kanaate göre şike kararı verirseniz bu yargıdan döner’ diye konuştu."
O zamanlar Hürriyet niyeyse "Kanaat ile şike olmaz!" diye manşet atmış. Halbuki şimdilerde olaydı "ŞİKECİ ÖZGENER'DEN ŞİKE SAVUNUSU" manşeti oraya yerleşirdi.
2005 Hızlı bir sene.
Vestel Manisaspor futbolcusu Cafer Aydın, Ersun Yanal'ın kendi evinde futbolculara teşvik primi dağıttığını iddia etmiş.[3] Olaylar büyümüş, TBMM Araştırma Komisyonu Şike iddialarını inceliyor, Cafer'i de çağırmışlar, Cafer şu açıklamayı yapmış:
“Beni vuracaklar. 9 yaşında kızım var inşallah onun önünde vurmazlar”
Ersun Yanal ise komisyona çıkınca ailesi üzerine yemin etmekle yetinmiş. Hürriyetin manşeti harikulade, "Cafer Aydın: Beni Vuracaklar"
"ŞİKECİ CAFER BENİ VURACAKLAR DEDİ" veya "ŞİKE YAPAN GENÇLERBİRLİĞİNE BİR DARBE DE CAFER'DEN: TEHDİT EDİLDİM" gibi değil.
Haberin en güzel kısmını sona bıraktım, [4]
Star TV Spor Haberleri Müdürü Serhat Ulueren ise Cafer Aydın'ın ifadelerinin neden çekim tarihinden 3 ay sonra yayınlandığı, bir amaç olup olmadığı yolundaki soruları üzerine, haberi sadece iyi bir gazetecilik yapmak uğruna ve reyting kaygısıyla hazırladığını söyledi.
Ulueren, Galatasaray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın'ın “Ersun Yanal ile Hakan Şükür'ü barıştıralım” sözlerinden esinlenerek Ersun Yanal ile Hakan Şükür'ü bir programda biraya getirmek istediğini anlattı. Ancak, Yanal'ın tüm ısrarına rağmen bunu kabul etmediğini belirten Ulueren, bunun üzerine Yanal'ın da adının geçtiği bu iddiaları yayınladığını dile getirdi.
Yani temiz futbolun hamisi, büyük kahraman, Türkiye Gotham olsa Batman gibi gezecek Serhat Ulueren bu "son derece ciddi" şike iddialarını neden yayınlamış? Ersun Yanal programına çıkmadığı için! Ne karakter! Ne kadar büyük bir incelik!
Şimdinin HaberTürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı o devirler Hürriyet'te. TBMM Şike Araştırma Komisyonu raporundan yaptığı alıntı çok önemli: [5]
Özellikle Milli Takım’ın maçlarında teşvik primi verilmesi konusunda yaptığımız değerlendirmede aldığımız ifadeler veya yönelttiğimiz sorulara aldığımız cevaplar sonucunda Futbol Federasyonu’nun mali yapısı içinde bu tür bir paranın bir ülkeye veya kişiye ödenmesiyle ilgili bir bilgi tespit imkánı yok. (...) Bu şekilde bir 750 bin dolar olduğu ifade ediliyor. Sadece iddia üzerinde kaldı ve biz raporumuzda ülkemizin uluslararası kurumlar nezdinde yaşayabileceği sıkıntıları dikkate alarak bu konuda yorum yapmaktan kaçındık.’
Yani Araştırma Komisyonuna göre, Milli Takım maçlarında TFF teşvik primi vermiş, bunu kayıtsız yapmış ancak delil bulunamadığından, bunları dillendirip -kimi- sıkıntıların doğmasına engel olmuşlar.
Halbuki o zamanlar bugünün Temiz Futbol havarilerilerinin hepsi hayatta! TFF Yöneticileri, Başkanları yaşıyor. Herkes olayları biliyor. Ah tabi, temiz futbol sevgisinden, kimse bu iddiaları şöyle enine boyuna bir araştırmamış. Ancak şunu sadaka kabilinden not düşmüşler:
‘(Türkiye Futbol Federasyonu) kendisi hesap verebilen bir kurum olmadığı sürece, hesap sorabilen bir kurum da olamıyor.’
Temiz futbol ve şikeyle bugün canhıraş mücadele eden, delile melile bakmayan, insanlardan suçsuz olduklarını ispat isteyenler, onların kulüpleri de malum.
Sene 2006, Bakın devrin Galatasaray Teknik Direktörü Eric Gerets ne diyor: [6]
Benim için şike ve teşvik ayrı. Örneğin son maçta A takımı ile oynuyoruz. Puan alırlarsa, Fenerbahçe şampiyon olacak. Rakibimiz de onlara teşvik verdi. İşte bu, benim için şike değil" diyor
Yine sene 2004, Mircae Lucescu bombayı patlatmış:[7]
"Samsunsporlu Celil Sağır’ın Fenerbahçe maçı sonrası, ‘Bu ülkede teşvik primi var, ama biz bu maç için almadık’, Gaziantepspor Teknik Direktörü Nurullah Sağlam’ın ‘Trabzonspor maçına ikinci takımı çıkaracağım’, Denizlispor çalıştırıcısı Giray Bulak’ın ‘Trabzonspor’un şampiyon olmasını istiyoruz’ açıklamaları, kritik haftalarına girilen Süper Lig’de tozu dumana kattı. Sağır, Sağlam ve Bulak’ın bu sözlerinin ardından, Beşiktaş Teknik Direktörü Lucescu, ‘Türkiye’de teşvik primi var’ diyerek, tartışmayı alevlendirdi."
Ertuğrul Sağlam ise bazı konularda net: [8]
"Sağlam, son günlerde ortaya atılan şike iddialarına katılmadığını ifade ederek, liglerde şikenin olduğuna inanmadığını ancak teşvik priminin yıllardan beri yapıldığını ileri sürdü."
Şimdi diyeceksiniz ki "yahu o zamanlar hükümet AK Parti değil miydi, Serhat Ulueren, Erman Toroğlu, Ahmet Çakar, Judge Baransu, vurduğu yerden ses getiren milyonlarca temiz futbol aşığı yok muydu?" 2004 düşünün öyle başka bir ülkeymişiz ki, sanki Nikaragualılar yönetiyormuş bizi. Yoksa herkes samimi.
Ha samimi derken,
Cihan Oskay şike iddialarında bulunuyor, Eski Galatasaray 2. Başkanı Ergun Gürsoy da topa giriyor, Cihan Oskay'ın adam olmadığını ifade ediyor. Ünlü Trabzonspor Başkanı Mehmet Ali Yılmaz ise Cihan Oskay'ı bir güzel dövmek gerektiğini söylüyor. Aynı tarihlerde Aziz Yıldırım devleti bu olaylara el koyması için çağırıyor, bakın temiz futbolun ünlü temsilcisi Ergun Gürsoy ne diyor:[9]
Sıkıntıya düşen her insan, birilerinden bir şey bekler. O da beklentisini böyle ifade etmiş, biz ona müdahil olamayız.
İyi mi? Aziz Yıldırım şikenin araştırılmasını istiyor, tiye alıyorlar. Şike yapılıyor diyen adamı da Trabzonspor'un efsane başkanı "dövmek gerek onu" diyerek paylıyor. Sene? 2007. O zamanlar avcı toplayıcı toplumdan yeni çıkmışız.
Tabi kimse şike araştırılsın filan demiyor, Fenerbahçe bunu talep edince, zaten temiz olan futbolun neyini araştırsınlar?
Derken,
Bu sefer haber yine 2004'ten, devrin TFF Başkanı Haluk Ulusoy ile futbol kulübü başkanları bir araya geliyorlar, orada Adnan Sezgin şunu söylüyor:[10]
ADNAN SEZGİN (İstanbulspor Başkanı): Ligde teşvik primi var.
Ne oldu dersiniz? Futbol gündemine bomba gibi düştü, araştırmalar başladı, Ekrem Açıkel çıkıp "teşvik primi alan 17 takım var, gözümle gördüm" filan diye açıklama yaptı, İstanbul Emniyeti de hemen duruma müdahil oldu filan değil mi? Yok. Bir şey olmuyor.
Bahane, yasa çıkmamış. Halbuki o zamanki Ceza Kanunu'nda da dolandırıcılık hükümleri var, disiplin talimatına da aykırı ama, tabi futbol o zamanlar şimdiki gibi değil, tertemiz, omoyla yıkanmışçasına.
Sene 2004. Yine ve hala. Bu sefer Aziz Yıldırım şöyle bir açıklamada bulunuyor:[11]
"Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in, futboldaki şike ve teşvik primi iddialarıyla ilgili olarak tüm kulüplerin yöneticilerini bir araya getirdiği toplantıya değinen Yıldırım, ‘Bakan bizi çağırdığı zaman Haluk Ulusoy istifa etmeliydi. Üç senedir oynanan oyunları ve tezgahları çıkarın. Özellikle bu sezon rezillik’ dedi."
Hiçbir şey olmuyor.
2005 yılında TBMM'de bir araştırma komisyonu kurulduğunu söylemiştik, bakın haberde ne diyor:[12]
"AK Parti Ankara Milletvekili Haluk İpek başkanlığında toplanan komisyon ilk olarak teknik direktör Adnan Dinçer'i dinledi. Dinçer, Türkiye'de sporda şike, mafya ve dopingin varolduğunu ancak bunu belgelemenin güç olduğunu ifade etti. Kulüplerin yüzde 90'ına şike ve teşvik priminin girdiğini iddia eden Dinçer, bu işleri de UEFA belgesi olmayan menajerlerin organize ettiğini anlattı. Söz konusu menajerlerin hem kulüpleri hem de sporcuları sömürdüğünü kaydeden Dinçer, menajerlerin vekaletini aldığı futbolculara maçlarda etki ettiğini dile getirdi."
Herkes çok samimi bir şekilde Türkiye'de futbolun temizlenmesini istiyor ya, o gün bu konuşma yapıldığında samimiler ortadan toz oluyor. Bugüne kadar da seslerini çıkarmıyor.
Allah için Başbakan'ı bir kenara koyalım, bakın ne demiş:[13]
"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gündeme gelen teşvik primi iddiaları ile ilgili olarak ‘Futbolcu kendisini asla satmamalıdır. Şike çirkindir’ ifadesini kullandı."
Çirkin. O kesin. Bir Adriana Lima değil. Peki afedersiniz de bu çirkinlikle mücadele için 5 sene neden beklendi? O da herhalde, başka bir yazının konusu.
Ha bu arada, TFF bir soruşturma yürütüyor 2005 yılında. Şimdiki gibi medya eliyle yürütülüp, Telegolde hüküm verilmiyor. Ancak hiçbir somut delile ulaşılamıyor.
Bakın o zaman ki TFF Başkanvekili Şekip Mosturoğlu ne diyor:[14]
“Şike yapan kulüplerin küme düşürülmesi ve yine teşvik primi ita ve adayan kulüplerin alacakları müsabakadan men cezasının küme düşme sonucu yaratacağına ilişkin yaptırımlar mevcut disiplin talimatımızın düzenlemeleridir. Fiillerin tespiti halinde, federasyon tarafından her hangi bir ayırım yapılmaksızın tüm kulüplere uygulanacaktır"
Ne öğrendik?
2005 yılında da Disiplin talimatında küme düşürme cezası varmış.
Hani suç değildi o zamanlar şike filan deniyor ya, hafızayı tazelemiş olduk.
Başka ne öğrendik?
O tarihlerde içlerinde GS ve BJK teknik direktörü ile FB Başkanının da olduğu bir çok insan ligde şike ve teşvik primi olduğunu söylüyor,
Nerede kardeşim bu samimi, yürekten temiz futbola inanan, objektifler?
Yoklar.
Şimdi günümüze gelelim:
3 Temmuz günü, saat 07 sularında Aziz Yıldırım gözaltına alındı. Saat 09 sularında medya Fenerbahçe'nin küme düşeceği hükmünü vermişti. 3 gün sonra, 6 Temmuz'da Emniyet 19 maçta şike tespit edildiği açıklamasını yaptı, aynı tarihte yapılan Telegol programında deliller incelendi, masaya yatırıldı, soruşturma sanat eseri ilan edildi, ünlü temiz futbol kahramanları Serhat Ulueren ile Erman Toroğlu rahatladıklarını beyan ettiler,
Şu ana kadar ortaya çıkan bulgularda, şike suçlunun işlendiğini gösteren hiçbir somut durum ortaya çıkmadı. Emniyetin "şike veya teşvik primi" tespit ettiği 19 maçtan ise bir çoğu çoktan, bu kapsamdan çıktı.
Medya, konuyu son derece ilginç ele aldı, Fenerbahçe'nin Galatasaray'a teşvik primi verdiğini bile iddia etti, Bülent Uygun ile eşi arasında kavga ettiklerini gösteren telefon konuşmalarına yer verildi,
Adil yargılanma ilkesi ihlal edildi,
Masumiyet karinesi tersine çevrildi,
Bağımsız yargıya medya eliyle baskı kuruldu,
Bunlar olurken köşebaşı pozisyonunda olan herkes 2004, 2005 ve diğer yıllarda da önemli pozisyonlardaydı,
Ne temiz futbola inanıyorlar, ne adil yargılanma ilkesine, ne demokrasiye, ne masumiyet karinesine ne de başka bir şeye,
Serhat Ulueren'in dediği gibi "programıma çıkmadı yayınladım"
Düşmanlığa, hırsa, nefrete, bir başkasına kötülük etmeye inanıyorlar.
Kimse merak etmesin, adalet isteyenler, böyle adamlara yenilmezler.
[1] http://hurarsiv.hurriyet.com.traspx?id=221594
[2] http://hurarsiv.hurriyet.com.traspx?id=302363
[3] http://hurarsiv.hurriyet.com.tr.aspx?id=298016
[4] http://hurarsiv.hurriyet.com.tr.aspx?id=302886
[5] http://hurarsiv.hurriyet.com.traspx?id=302631
[6] http://www.milliyet.com.tr/2006/09/02/spor/aspo.html
[7] http://webarsiv.hurriyet.com.tr/..446083.asp
[8] http://sike-degil-ama-tesvik-primi-var-b3c479&
[9] http://www.haber3.com/8220sike-var-8221-182061h.htm
[10] http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/.aspx?id=223918
[11] http://hurarsiv.hurriyet.com.tr.aspx?id=228210
[12] http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/.aspx?id=298824
[13] http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/.aspx?id=298983
[14] http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/px?id=299653
29 Temmuz 2011 00:07
her yazının sonuna eklemek gerek " tabiki o zaman da oldu şimdi de olmuştur ne olacak bir seferlik de bizim çocuklar yapsın mantığıyla düşünüp bunları yazmıyoruz ancak insan kendi kendine yalnızca -neden şimdi sorusunu sormalı diye bunlar yazılıyor, ayrıca çok güvendiğiniz , gazeteci, yorumcu bozuntularının da oynak tavırlarını hatırlatmak gerekli" açıklamasını, yoksa buralar yine objektif bloggerların kusmuklarıyla dolacak...
29 Temmuz 2011 00:19
hepiniz aynısınız, fenerbahçeliler bank asyaya hazır olsun.. ehe ehe..
kapı gibi deliller var çoktan düştünüz, sizin yerinizde olsam formamı yakardım..
diye düşünen tek hücreli.. o kadar uzun yaşa o kadar uzun yaşa ki çocuklarının ölümünü göresin.. (murathan mungan'ın şiiri miydi bu, böle bişiydi)
yaz hacı yaz, okuyan, en azından kendi savını güçlendirenler var aramızda.. diğer cephe zaten kayıp.. bundan sonra birbirimizi beslemek, güçlenmek zorundayız..
29 Temmuz 2011 03:11
-Vallahi 14 Nisan'dan sonra telefon tapelerine ulaştığım cenabetlere tuz ruhuyla gusül abdesti aldırdım, geri kalanlar için de nezihtir, gül kokuludur fetvası verdim. Artık misk-i anber kokacağız memleket sathında...
-İyi de kadı efendi, necasete 14 Nisan'dan önce de cevaz yokmuş.
-Sen karışma münafık, kadı efendiden iyi mi bilicen? Bana bak bakiym, sen yoksa cenabetler tarikatından mısın?
Bizim kadılık makamı adalete milat biçiyor. Yandaşları da buna itiraz edenlere zındık payesi veriyor.
Bugün röportajını yayınladığınız gazetecinin uğradığı hakaretlerin bir sebebi de bu basit kaideyi dillendirmiş olması.
Halbuki adalet keyfîlik kaldırmaz, işine gelmeyenin kafasına tokmak gibi vurulmaz.
İlgili bir yazı için:
http://emirz.blogspot.com/2011/07/adaletin-tokmak-degildir-kafaya.html
NOT: Aethewulf birader, önünde ceket iliklenesi bir çalışkanlığın var. Tabii diğer yazar arkadaşlar da kıskanmasınlar, onlar da çalışkan, onlar da güzel.
Fatih olsun PVH olsun...
29 Temmuz 2011 08:22
@aethewulf
iş mi abi yaptığın, senin yüzünden şimdi blogu yine taraf olmakla samimiyetsizlikle suçlayacaklar. yıl olmuş 2011, bütün bloglar objektiflikten, tarafsızlıktan yanıp tutuşurken sen hala taraftarlık yapıyosun. ne lüzumu var bunların bak ne güzel Türk futbolunun bağırsakları temizleniyor. zaten ceza en yüce mahkeme olan medyada verildi sen hala arşiv karıştırıp uğraşıyorsun. boşver bunları git tatil yap, kafanı kuma göm, aptal kutusundan serhat abini, erman hocanı, mehmet demirkolu falan izleyip gaza gel, aziz yıldırma günde beş vakit küfür et. illa birşey yazacaksan ne bileyim plaj tenisinden falan bahset. şimdi ne lüzumu var koyunları ürkütmenin.
29 Temmuz 2011 11:01
sizler daha önce de söylediğim gibi belki isteyerek belki istemeyerek önemli bir görevi yüklendiniz artık. bu blogda yazılanların bir kısmını dahi olsa okuyan ve mantığı aklı olan birinin en azından bir acaba? diyeceğini düşünüyorum.
o acaba? lar sadece fenerbahçe futbol için değil daha geniş perspektifte bir ülkenin aklı ve geleceği için her ne kadar abartılı gibi görünse de çok çok önemli.
aynen devam edin arkadaşlar aklın adaletin yolunda seçtiğiniz bu tarafsızlık bu çalışkanlık bu nüktedanlık hepimizi umurlu kılıyor.
29 Temmuz 2011 14:37
Hadi bakalım Türk Futbolunu temizlemek için hükümet, medya, rakip takım taraftarı el birliğiyle çalışıyor. Ne güzel bir birliktelik, ne büyük bir özveri. İşte temiz futbol, işte temiz toplum. Hep bu günleri bekliyorduk ...
Yalnız bazı eksikler var hala! Mesela hala şikeci Fenerbahçeyi savunanlar var, hala sokağa çıkıp protesto gösterisi yapmayı düşünenler var, hala Fenerium'dan alışveriş yapanlar var ...
Önerim şudur ki :
- Fenerbahçe şike yapmadı demek suç sayılsın, bunu söyleyen içeri atılsın.
- Temiz futbol için yapılan şike operasyonunu ve sözde! adaletsizliği protesto edenler içeri atılsın, en az 80 sene verilsin ki akılları başına gelsin.
- Feneriumlar kapatılsın, tüm ürünlerine el koyup emniyet güçleri tarafından herkese ibret olması için sokak ortasında imha edilsin.
- Bunlara rağmen hala Fenerbahçe forması giyen, Fenerbahçeliyim diyen olursa onlar da toplama kamplarına alınsın. Fenerbahçe ve Fenerbahçeye dair hiçbir şey kalmasın ki "Temiz Futbol" seyredelim. Böylece nice Avrupa Şampiyonlukları, Dünya Şampiyonlukları kazanalım.
Hadi bakalım Türk Futbolunu hep beraber kurtarıyoruz. Var mısınız?
(Kinayedir, anlamayan falan çıkar diye belirteyim :) )
29 Temmuz 2011 22:04
“…Bir Fenerbahçeli Başbakan olarak kalkıp da‚ bu süreçte burada Fenerbahçelilik yapamam…”
Senden FENERBAHCELILIK yapmani isteyen ALLAHIN hic bir kulu yokk!!
Butun FENERBAHCELILER adina gonul rahatligi ile soylerim ki senden gidim FENERLILIK bekleyen namussuz ve serefsizdir.
Ama BUTUN FENERBAHCELILERIN bekledigi birsey var ki o da hic degilse, bu saatten sonra, YARGIYA NUMARA CEKME!!!
“…Bedelini herkes ödemek zorunda…”
Bu ne bedeli ve bu neyin tehtidi?!
AZIZ BEY SIZ BIRAKTIKTAN SONRA ADAMIMI GETIREYIM deyip bizim baskanin da seni terslemesinin mi bedelini odeyeceez?!
Firavuni duzenlerin temeli zulum ve zorbalik uzerinedir, biliyor olmalisin!!
Adalet, esitlik, insan hakki ve ozgurlukleri,… hic birinin onemi yok, tipki bugun senin adaletin gibi!!!
Bu neyin bedeli Firavun?!
“…Temizlenmek ve arinmak oylemi…”
HANI 19 MACTA SIKE VARDI?!!
Bunun sike operasyonu olmadigini yedi duvel biliyor, ve bi o kadar da gozumuzun icine baka baka YALAN soyluyorsun. Bu soyledigin lafin tamaminin yalan oldugu ap- acik asikar!!! 8-0’lik mac, rize-bjk, denizli maci, hatta secimler oncesinde vatandasa dagittigin beyaz esya SECIM SIKESI,… daha saymama gerek varmi?!
SEN YALANCI BIR EMIRSIN!!!
“…Maçta Fener seyircisinin tavrı hoş değil…”
Yani bunu soylerken cok mu ciddisin?!! Bir daha yaptigimizda naapacan? Topla tufekle mi gelecen!? Yoksa kulubun kapisina kilit mi vuracan, Naapacan!?
Ama polisin coluk cocuk demeden, kadin demeden, yasli demeden biber gazi kullanmasi ve coplamasi hos demi?!
3 temmuzdan bu yana BIZZAT SENIN HIRSIN, IHTIRASIN YUZUNDEN FENERBAHCEYE, SAVCINLA, POLISINLE, OROSPU MEDYANLA PSIKOLOJIK TEROR UYGULADIN!!! hos olan bu demi?!
FENERBAHCENIN ONURUNA LEKE DUSURMEK mi hos?!
INSAN HAKLARINA VE ISKENCE YASASINA AYKIRI BIR SEKILDE INSANLARI ICERI ATMAK mi hos?!
Magdur avukatlari bangir bangir bagiriyor, bu surec HUKUKI DEGIL, tutuklamalar INSAN HAKLARI ve ISKENCE YASASINA AYKIRI diye, hos olan bu mu lann!!!!
ISTE BU SENIN ADALETIN!!!!
TIPKI FIRAVUN GIBISIN ve BUYUCULERIN butun cambazliklari yapsa da, ALLAHIN ADALETI SASMAZ ve TECELLISIDE YAKINDIR INSALLAH!!!!
“…Artık kimsenin tuttuğu takım yok …”
Mesajin gayet net bir sekilde alinmistir ve kongre uyelerimiz ilk olagan kongre de uyeligini dusururler!!! Bunu kongre uyelerimizden bekliyoruz!!!
“…Bulunduğum nokta buna müsait değil…”
Senin bulundugun nokta;
“… ogullari ve mallari var diye kibirlendikce kibirlendiler…” Ayetince tanimlanan noktadir!!
Biz seni basimiza vekil olasin diye sectik, haddini bil Firavunluk yapma lann!!
Biz bugunlere disimizle-tirnagimizla geldik, Allahtan korkmaz!! Ve eger sende GRAM hakkim var ise HAKKIM SANA HARAM ZIKKIM OLSUN!!!!
Su mubarek aylarda SENI ALLAHA SIKAYET ETTIK, sonun hayrola!!!
Allah’in adaletinden korkan ermir’lere ibret-i alem olsun diye FENERBAHCE ARMASI ALTINDA EZILDIGIN O GUNU GORMEKTIR DILEGIM!!!
NEFSINI, HIRSINI ve KIBIRINI ILAH EDINMEYE DOGRU GIDIYORSUN!!! bu da bir gariban dan sana uyari olsun.
“Hatırlayın o zamanı ki, sizi Fir’avn'ın soyundan (onun taraftarlarından) kurtardık. Onlar size kötü bir surette azab ediyorlar, oğullarınızı kesiyorlar, kızlarınızı diri bırakmak istiyorlardı. Bu işte Rabbinizden büyük bir belâ (imtihan) vardı.” (2/Bakara, 49) “Yine hatırlayın ki, siz görüyorken sizin sebebinizle denizi yardık, sizi kurtardık, Firavun taraftarlarını denizde boğduk.” (2/Bakara, 50)
BIRAKIN BASKANIMIZI, DUSUN LANN YAKAMIZDAN!!!
29 Temmuz 2011 22:11
Bir de 2001-2002 sezonunda şöyle bir şike operasyonu olmuştu :
http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=t%C3%BCrkiye+1%2E+futbol+ligi+2001-2002+sezonu
İçinde 3 büyük geçmediği için, itiraflar olmasına rağmen, üzerine gidilmedi.
kulüpleri geçtim, kişilerden bile "futboldan men" şeklinde ceza falan alan bile olmadı.
Yorum yazalım derken, blog sahibi olduk, ayrıca. :P