Neden tedirginiz?



Öncelikle gönlü körler, el ovuşturanlar, oruç bitmeden bayram kutlayanlar için zorunlu bir açıklama:

Fenerbahçe eğer şike yapmışsa küme düşürülsün. Şikeye karışan herkese en ağır cezalar verilsin. İddia edilenlerden birini bile gerçekten tevessül etmişse Fenerbahçe'nin yöneticileri, bu insanların Fenerbahçe'den temizlenecek olmasından bir teselli payı çıkarır, Bank Asya'da da olsa, amatör kümede de olsa sarı-lacivertin peşinde koşmaya devam ederiz. Aykut Kocaman'ın, Büyük Kaptan'ın, lepiska saçlı Gökhan'ın, götüyle bile top durdurabilen Volkan'ın ve diğer futbolcularımızın boşa giden emeklerini düşünüp ah vah etmez miyiz, ederiz elbette. Ama bağrımıza taş basar, yüzyıllık camiaya bu lekeyi sürenlere bedduaların en katmerlisiyle lanetler ve boğazımıza oturan yumruya rağmen zorlu Tavşanlı deplasmanında ter döken çocuklarımızı yine aynı coşkuyla destekleriz.

Ama beni, bizleri, cümle Fenerli'yi, Aziz Yıldırım'a karşı en sert yazıları yazmış olan Papazın Çayırı tayfasını bile tedirgin eden bir şeyler var bu havada. At iziyle it izinin çoktan birbirine karıştığını görüyor, memleketin yakın tarihindeki onca büyük davanın akıbetini düşünüyor, Pazar sabahından beri devam eden akıl almaz dezenformasyonu ve kanunsuzlukları izliyor ve tedirginlik duymadan edemiyoruz. Sizi daha ilk günden ikna ettiler, bunu biliyoruz ama bizi ikna edemiyorlar.

Türk futbolunun son 15-20 yılının her türlü pisliğini, bokunu püsürünü üzerimeze sıvayıp, hesabı üzerimize yıkacaklarından ve sonra hiçbir şey olmamış gibi masadan kalkacaklarından endişe ediyoruz. Sanki Türk futboluna musallat olan yegâne bela Aziz Yıldırım ve şürekasıymış gibi bu davayı bir milat ilan ettiklerine göre, her türlü hukuksuzluk ve ahlâksızlığın kol gezdiği karanlık geçmişi bu dava vesilesiyle temize çekeceklerinden korkuyoruz. Yeniden söylüyorum: Biz suçluysak yanalım, mesele değil!

Ama Fenerbahçe küme düşünce, Aziz Yıldırım içeri atılınca, pembe, güzel, güneşli günlere uyanacağınızı mı düşünüyorsunuz? Türk futbolu temizlenecek mi o zaman? Fenerbahçe küme düşünce, Zaladlar, İstanbulspor maçları, Rizespor maçları, Ağarlar, Pekerler, Çakıcılar ve onlarcası unutulacak ve tertemiz bir futbolla abât mı olacağız? Eğer buna gerçekten inanıyorsanız, yazık, Allah başka keder vermesin. İnanmıyor da propagandasını yapıyorsanız, o daha fena. Bu ikiyüzlülüğü tarife sıfatlar yetmez.

Yeni Türkiye'nin yepyeni turnosol kâğıtları var, neyin ne olduğu konusunda fikir edinmek için onlara bakıyoruz:

- Taraf'ın bir haberi verişindeki şehvet dozu (Bkz: "Savcılar topu doksana taktı")

- Kimsenin kefil olmayacağı bazı gazeteciler aracılığıyla sürekli dezenformasyon (Bkz: Poor man's Baransu: Ekrem Açıkel)

- Başkanın adamları aracılığıyla kamuoyu oluşturma çabası (Bkz: Mahkemeden önce hüküm veren Akif Beki, Emre Aköz ve benzerlerinin yazıları)

- İtibarsızlaştırma operasyonları (Bkz: Emniyet'in her türlü teamülü ayaklar altına alarak yaptığı açıklama ve dağıttığı görüntüler)

Bu liste daha uzatılabilir ama tedirginliğimizin sebebeni açıklamak için herhalde yeterlidir. Bütün bunlar olurken, Ahmet Şık ve Nedim Şener'in içeri alınmasıyla birlikte bakırı çıkmış olan Ergenekon örneği kabak gibi gözümüzün önünde dururken, Türkiye'de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak sloganıyla girişilen Susurluk ve benzer davaların sonuçları hâlâ hafızalarımızda tazeyken; adam gibi bir delil göstermedikçe bizi inandıramayacaksınız.

Arkadaşlarım yazdı, kısaca tekrar edeyim.

Şike futbolcuyla ya da hakemle yapılır. Neden içeride yalnızca bir tane futbolcu var? (Onun avukatı da, müvekkilini suçlayabilecekleri hiçbir kanıtın olmadığını söylüyor zaten.)

Kamuoyunda "Ellerinde kanıt olmasa bu kadar ileri gidemezlerdi" algısını yarattınız, bravo. Peki ama nerede o çok sağlam kanıtlar? Aziz Yıldırım'ın vesikalığını sızdıracağınıza, şu sağlam kanıtlardan salsanız orta yere de, herkes rahat etse olmaz mı?

Madem elinizde kanıt yoktu, serbest bırakılan futbolcuların suçu günahı neydi? Mehmet Yıldız'ın sözleşmesi fesh edildi, Emenike sınır dışı kalma tehlikesiyle karşı karşıya, herkesin itibarı beş paralık oldu, bu mu aylardır büyük bir özen, gizlilik ve titizlikle hazırlanan operasyon?

19 maçta şike yapıldığına dair mahkemeyi beklemeden yapılan açıklama zaten bir skandal ama madem ki 19 maçta şike var, nerede o şikeyi yapanlar? Gazetelerin listelerinde Buca, Ankaragücü, İBB maçlarını falan görüyoruz. Kendi kendimize mi şike yaptık biz bu maçlarda?

Velhasıl tedirginiz kardeşim. Yüzde 50'yi de arkasına aldıktan sonra her türlü teamül ve kurala efelenme hakkını kendinde bulan bir iktidarın yönetimindeki Türkiye'de, ikna edici hiçbir delilin henüz kamuoyuna sunulmadığı bu soruşturmanın arkplanında bit yeniği arıyoruz. Bizim gibi taraftarlıktan başka hiçbir aidiyeti olmayan kişileri ilgilendirmeyecek türden bir hesaplaşma uğruna çok sevdiğimiz Fenerbahçemizin kurban edileceğinden korkuyoruz.

Zira hanımlar beyler, Fenerbahçe Aziz Yıldırım'dan ibaret değil. Şekip Mosturoğlu'ndan ya da İlhan Ekşioğlu'ndan ibaret değil. Bu isimler gerçekten suçluysa, bu sitede onlar hakkında yazılacak olan şeyleri tahmin bile edemezsiniz. Ama ya değillerse?

İşte bunun için tedirginiz ve siz bizi ikna edene kadar da susmayacağız.



5 comments:

  1. quasimodo dedi ki...

    ben sunu merak ediyorum. madem sike yapip mac satin alabiliyodu aziz efendi, neden son mac yenilgileriyle kaybettigi 2 sampiyonlukta sike yapamadi. bu sene mi becerebildi sike yapmayi. yazik degil mi akitilan gozyaslarina denizli maci sonrasi. valla benim tek dilegim emre'nin takimdan bu vesileyle koparilmasi. o zaman ben de geri donebilirim.

  2. Online İtibar Yönetimi dedi ki...

    iyi ki varsınız

  3. AKIN KAZAKCI dedi ki...

    Nefis.
    Hakkatten nefis. Olaylari bu kadar net, icten, mantikla ve kivirmadan degerlendiren,
    meramini bu kadar guzel bir dille anlatan Rehavet arkadasima tesekkurler.

    Sanirim asil sorun sike olasiliginda degil. Tedirginlik bu degerlendirmeyi yapacak insanlara en ufak bir guvenme sebebimin olmayisinda...

    Hakli da olsam, haksiz da olsam, Allah hir bir sey icin bu adamlarin, bu yapinin icine dusurmesin beni!

  4. Sinan dedi ki...

    Baştan belirteyim Galatasaraylıyım. Olaylar başladığından beri şüpheyle izliyorum, bunun sebebi savcıları soruşturmaya iten saiklerin metajüridik (hukuk ötesi yani; siyasal veya ekonomik olabilir) olduğunu düşünmem. Şike yapılmamıştır diyemem, emin değilim ama Fenerbahçe'nin bu sene şampiyonluk için şikeye ihtiyacı olmadığını düşünüyorum. Neyse bütün bunları şu söyleyeceğimin subjektif olduğu düşünülmesin diye (inanarak söyledim tabii objektif sanılsın siye sallamadım) söylüyorum:

    Galatasaray ile ilgili şike iddialarının hepsine değil tabii ki ama Zalad mevzusuna itirazım var. O maçta yediği gollerden biri hatalı, ki o hatalar da her sene ve her hafta görülen hatalardan (5 gol kendisi yiyor diğer kaleci 3 gol yiyor). İlk yarı sonunda stadtan kaçmış olmasının sebebi de maç daha oynanmadan medyanın şike yapılacağı şekildeki iddiaların neden olduğu stres. Hocasına ''hocam iğrenç şeyler yazılacak ben dayanamam'' demiş. Gerçekten fanatiklikçe bakmıyorum; maçta bence şike yok, başka maçlarda mutlaka vardır ama onu belirteyim. Bu tür iddiaları atan Beşiktaş'a ilişkin şunu belirtmek lazım, Galatasaray 8 golü ligde kalmayı garantilemiş bir takıma, yani rehavet içindeki bir takıma (örneğin Denizli kümede kalmayı garantilemiş olsa 2006 şampiyonu Fener olurdu çok büyük ihtimal) atıyor; ama aynı takim daha küme düşme potasında iken, Beşiktaş'tan 6 yiyor. Beşiktaş o sezon Galatasaray'dan sadece 1 puan alabilmiş (yani Galatasaray daha güçlü), aynı AGücü KSK'dan, Konya'dan falan tonla gol yemiş, her maçında tonla gol oluyor ve GS maçında da gerçekten hatalı gol sayısı 1. Bunları belirteyim dedim, Mehmet Ağar'ın Gs içindeki nüfuzunu artırdığı dönemlerde neler yaşandı bilmiyorum, ama bir şeyler olduğuna emin gibiyim. Ama 93 şampiyonluğu bence temiz.
    Sizlere sabır dilerim, sizsiz çekilmez bu lig...

  5. CAN dedi ki...

    endüstriyel futbolun son kurbanıdır. günah keçisidir. yaşadığımız sistemin çöküşünün ta kendisidir. kapitalizmin geldiği nokta bize daha çok tiyatrolar izlettirecektir. şike verdiği iddia edilen başkan artık bir spor kulübünün yöneticisi olmaktan çıkmıştır. borsa hisseleri, milyar dolar bütçesi, şampiyonlar ligindeki rakipleri, popülaritesi, sabırsız ve en ufak başarısızlıkta istifa et diye bağıran taraftarı, futbolcusunu yuhalayan tribünlerine kadar sistemin tüm çarkları tarafından, şayet yaptı ise de şike de yapmak zorunda bırakılmıştır. maalesef futbol artık futbol olmaktan çıkmıştır. tüm dünyada çıkmıştır. futbol artık bir oyundur. çok da pahalı bir oyundur. bugün yargılanması, sorgulanması gereken 3 - 5 yönetici ya da şahıs değil, endüstriyel futbolun kendisidir. siz bir kaç insanı temizlemekle futboldaki pisliği temizleyemezsiniz. isterseniz atın hepsini içeri. kulübü de küme düşürün. bu şekilde futbolun artık tertemiz olacağını düşünmek kendini kandırmaktan başka hiç bir şey değildir. buz dağının görünen kısmı juventus ve fenerbahçe olup görünmeyen kısmının yanında hiç bir şey değildir...fenerbahçe şu anda sadece günah keçisidir.

Yorum Gönder