Siz Tezahürat mı Sandınız?
Bir takım Galatasaray taraftarı Türkiye Futbol Federasyonuna seslenmiş:
"Dün gece Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda Fenerbahçe ve Shakhtar Donetsk arasında oynanan hazırlık maçındaki olaylar net olarak gösterdi ki "gözü dönmüş güruh" durdurulamayacak!
Maçı takip eden basın mensuplarına saldıran, saha içindeki foto muhabirlere pet şişe atan grup, oluşturduğunuz kaos ortamının ürünleridir. Başkanınız Mehmet Ali Aydınlar'ın tutarsız açıklamaları ortamı iyice germektedir ve lig başladığında başta derbi maçlarda olmak üzere tüm maçlarda bu gerginlik artarak sürecek ve devam edecektir.
Vereceğiniz kararın sosyo-ekonomik boyutlarından bahseden bu grubun yaptıkları, yapacaklarının teminatı olup daha da ileri gitmeleri halinde içinden çıkılamaz, altından kalkılamaz hale gelecektir.
Galatasaray taraftarları olarak Etik Kurulu'nuzun çalışmalarını hemen tamamlayarak kesin bir sonuca varmalarını, liglerin güvenli ve bu gözü dönmüşlerden temizlenmiş bir şekilde başlatılmasını istiyoruz."
Okuyun. Gözleriniz iyice tanısın bu kelimeleri. İçinize çekin teker teker. Sözlüklerden, twitterdan bağırdıkları yetmiyor, şimdi de TFF'ye sesleniyorlar, Fenerbahçe taraftarı değil, "gözü dönmüş güruh" diye hitap ediyorlar size!
Kim bunlar?
Kim bunlar?
Fenerbahçe Basketbol Takımı Şampiyonluğunu kutlarken sahaya elinde ne varsa atıp saldıran, saldıranlara ağızlarını yarım da olsa açıp tek kelime edemeyen,
Florya tesislerinde 17 Yaş altı takımımıza tekme tokat girenler karşısında yellenme kabilinden dahi itirazda bulunamayacak kadar ar duygusunu kaybetmiş olanlar!
Kim bunlar?
Pet şişe atılmasına gözü dönmüşlük diyip, Alex'in kafası girince -ağlara- sahaya rakı şişesi atanlara alkış tutanlar,
Bir tane kadıncağızın, üstelik de provoke ettiğini iddia ederek, Fenerbahçeli basketbolculara saldıranlar, ondan sonra da kendi yönetimleri saldıranları koruyunca tamtam gibi kutlama mesajı yayınlayanlar,
Cemal Nalga sahte formayla sahaya girdiğinde "yerin dibine girdiğini" iddia edip, sonra susup, üstüne kalem dahi oynatmayanlar,
Taurasi'yi önce doping kralı ilan edip, bir hınçla saldırıp, sonra doping yapmadığı ortaya çıkınca kaçacak delik arayanlar,
İki tane Leeds United taraftarını sokak ortasında bıçaklayanları -mutlaka- unutanlar,
Daha sayalım mı?
Daha sayalım mı?
Adaletsizliği ve yargısız infazı gördük. Gazete haberleriyle TFF'nin karar vermesini bekleyip, UEFA dallarına binip, fanatik akıllarıyla güvendikleri tüm dağlarda kar bittiğinde, "bu ateş üfleyerek sönmez"leyip ondan sonra da "TFF'ye güveniyoruz" limanında duraklayanları gördük.
Nefreti ve ahmaklığı gördük. Şike yapanlar küme düşürülsün dedikten hemen sonra Beşiktaş Asbaşkanı tutuklu yargılanmaya başlandığında sesini kesenleri, bir kaç gün sonra, yine ve ancak Fenerbahçe'nin küme düşürülmesini talep edenleri gördük.
Kalpleri kararmış. Akılları kaybolmuş. Fenerbahçe küme düşürülsün, şu dünya cennet olacak onlara.
Hayır, Fenerbahçe bir kere daha onları TT Arena'da yenmesin diye değil, bir kere daha Çubuklu formalıların kendilerini, kendi stadlarında madara edişini görmekten ürktüklerinden değil, basit kıskançlıktan, cahil korkaklığından, bel altı oyunlarıyla aşağı çekmek istediklerinden değil, gözleri kör eden, akılları buğzeden, nefretlerinden.
Evet Fenerbahçe taraftarı bugün sahaya girdi. Şimdi bundan da medet umuyorlar. Ceza verilsin, "bu gözü dönmüşler"in takımı kümeye düşürülsün, taleplere bak.
Gözünüzü iyi açın, aklınıza iyi yazın, o saha Fenerbahçe taraftarının.
O sahanın çimleri, o sahanın koltukları, tribünleri, o sahanın üstüne bina edildiği arazi, hepsi hepsi Fenerbahçe taraftarının.
Bu taraftar sizin alıştığınız meşrepten değil. İki fırça çekildiğinde başını öne eğip, uysal koyun gibi kestirecek tipte hayvanlar değiliz biz.
Nedir kardeşim işinde gücünde normal insanları, 70 yaşında teyzeleri, gencecik kızları, senedin peşindeki taciri, ay sonunu zor getiren işçiyi, borcunu zamanında ödemek isteyen esnafı, dükkanını duayla açan bakkalları ve o stada gelen, o çevrede dolaşan insanları bunca isyan ettiren şey?
Normal, işinde gücünde insanlara ne yaptınız da onlar bugün delirmiş gibi sahaya inip, isyan duygusuyla sokaklara çıkıp, üstlerinde bezden tshirtlerle bir büyük "hayır" kelimesinin peşinde koşuyorlar.
Adalet. Adalet.
Nefretinizden kaybettiğiniz, akıl yoksunluğundan hiç göremediğiniz adalet duygusu.
Haftalar oldu yemediğimiz küfür kalmadı, sokmadığınız bok çukurunda duymadığımız iğrenç koku yok. Hepimizin belini bükecek delilleri müjdeleyip, her kanaldan infaz hükümleri verip, polis fezlekelerinden copy pasteler ile stüdyoları bir baştan bir başa boyayıp karşımıza çıktınız, rezil ithamlar, haksız iftiralar, abuk subuk yorumlamalardan başka bir şey duyamadık!
Bu ülkenin Emniyeti terörle mücadele ederken dahi "kamuoyu desteğine muhtacız" demedi, Fenerbahçe söz konusu olduğunda kamuoyu desteği istedi. Emniyet bizim bildiğimiz Emniyet değil de Hz. Ömer tarafından yönetiliyormuş gibi el verdiniz, destek çıktınız, kendilerini Yargıtay Ceza Genel Kurulu ilan edip nihai hükümlerini tebliğ etme cüretini gösterdiklerinde adil yargılanma ilkesini değil, işte şike tespit edildi medyacılığına kaçtınız,
Adamın şekeri 260lara fırladı, kalbi, böbreği, her tür hastalığı vardı, yine de tutuklu yargıladınız,
Futbolcularımızın alnının teri kurumadan, içinde futbolun f si olmayan yorumlar yapıp, 17 maçta 16 galibiyet alınmasını bile şikeye karine sayıp, yarım sezon sustuğunuz, küme düşmemek için duacı olduğunuz, gelip geçenin festival cücesine çevirdiği takımınızın utancından kafanızı kaldıramadığınız, kendi başkanınızı ibra etmediğiniz bir sezonun bütün öfkesini, ezilmişliğini üstümüze kustunuz,
Halinizi göremediğimizi mi sanıyorsunuz?
Bunca izansızlığın, bunca haksızlığın, bunca adaletsizliğin karşısında susup oturacak, anaokulu müsameresi izleyen baba şefkatinde takımımıza bakacağımızı mı sandınız?
Bu taraftarın harcı öyle çamurdan değil!
Haksızlıklar, adaletsizlikler yağmur gibi yağarken üstümüze, bin türlü kafadan on bin hakaret edilirken ancak onursuz, gurursuz, haysiyetsiz, diyelim köpekleşmiş adamlar boyunlarını eğer.
Bu taraftar ne dedi? Adaletten başka ne istedi? Aynı durumda olan herkes yargılansın, varsa suçumuz hüküm verilsin, aceleye getirilmesin, deliller çıksın, adil bir yargılama sürsünden başka ne dedi? Bu insanlar, bunca gözyaşlarını içlerine akıtarak, adalet talep ettiler. Şeriatın kestiği parmak acımaz. Hepinizin dilinde pelesenk. Kadı önüne çıkmadan var mı hüküm vermek fıkıhta? Şeriatın neresine denk düşüyor linç? Zan üstüne hüküm kurmak nerede var, var mı üç tane gazetecinin kulağına üflenenlerle boyun kesmek?
Fenerbahçe'den nefret ediyorsunuz çünkü ne olduğunuzu hatırlatan başka bir şey kalmadı! Hayır karşısında sirk maymununa döndüğünüzden, taraftarı her kükrediğinde sesiniz güdük çıktığından, çubuklu formayı giyen her takım, her branşta üstünüzden panzer gibi geçtiğinden filan değil,
Susmadığımız için, eğilmediğimiz için, bükülmediğimiz için, siz her hücum ettiğinizde biz dimdik durduğumuz için, siz şampiyon olmamamız için dua ederken biz ancak kendi şampiyonluğunu dileyenlerden olduğumuz için, siz boyunuzun ölçüsünü bize bakıp alırken, biz hep kendi koyduğumuz sınırlara erişmek istediğimiz için,
Bu ülkenin her sokağında sarı lacivert çubukluyu üstüne giyen, bayrağını balkonuna asan, gümbür gümbür milyonlar olduğu için nefret ediyorsunuz.
Biz Fenerbahçeliyiz. Güruh değil. Fenerbahçeli. Gözü dönmüş değil, adalet isteyen, saldırgan değil öfkeli, zalim değil zulme dur diyen, binler, yüzbinler, kıta kıta.
Sizin bize karşı kaldırabileceğiniz en büyük başarınız kupanızdır kardeşim, onu bir yana koyarız zulme karşı isyan bayrağını gösteririz, ondan bir bizde var. Bir tek bizde.
Aziz'i alsınlar, yönetimi alsınlar, Lefter'i, Cemil'i alsınlar, o Stadı buldozerlerle yıksınlar, çimenlerimizin üstüne AVM kursunlar, futbolcularımızı dağıtsın, sporcularımızın da lisansını yırtsınlar.
Kadıköyde, bir mahalle arasında yeniden kurulur Fenerbahçe. Milyonlar akın eder çubukluyu giymeye.
Bu takım kurulduğunda formasının üstünde armadan başka bir şey yoktu, öyle devam eder. Amatör kümeden başlarız yine. Adım adım çıkarız. Binler uğuldar, onbinler bağırır, 55.000 taraftar haykırır tekrar "darağacında olsak bile"
Hiç umutlanmayın,
Yine geliriz,
Yine yeneriz,
Fenerbahçe bu demek,
Fenerle kimse başa çıkamaz
Siz tezahürat mı sandınız?
22 Temmuz 2011 01:36
bunlar objektif adaletspor taratarıydı iki hafta önce dayanamamış yine anti-fenerbaçeli olmuşlar, insan tuttuğu takımı kolay bırakamıyor ne yaparsın
22 Temmuz 2011 01:42
tokat gibi cevaplar
yazilarinizi okumak büyük zevk
22 Temmuz 2011 01:48
güzel bir yazı olmuş aethewulf.
22 Temmuz 2011 01:50
Ben artik Galatasaraylilari rakip gibi goremiyorum. Rakip 'mert' olur 'namert' degil. Emzigi alinmis cocuk gibi daha dun 'fenerasyon' diye yaftaladiklari kurumdan medet umuyorlar. aslinda hep boyle degillermi, islerine geldigi gibi yamultup, egip, bukup kullanmadilar mi herseyi!
aethewulf, size ne denilebilir ki minnetten baska.
22 Temmuz 2011 01:53
seneler önce tribünü bıraktım.. taraftar jargonunda böle bişi var, tribünü bırakmak..
galiba dönüş zamanı artık.. galatasaraylı beşiktaşlı vs. deplasmanlara gidip kovalamazsam adam diilim..
şimdi böyle diyince 16 yaş ergeni gibi duruyo dimi..
reklam ajansından çıkıcam, tahminen kafa zorlayan bir ppm sonrası.. formamı giyicem, net bu ibneleri dövmeye gidicem.. gerçekten ben artık doldum, yeter.. hakkaten yeter..
22 Temmuz 2011 01:55
Ne diyebilirimki. Bize söyleyecek söz bırakmamışsınız.
22 Temmuz 2011 01:57
Çok değil 1 sene önce... Diyarbakırspor Bursaspor maçında çok daha beter olaylar yaşandı. Bugün,sözlüklerden, gazetelerden, forumlardan ve dahi özellikle basından ve daha bir çok mecradan Fenerbahçe'ye nefret kusanlar, olayları, o zaman yaşanan siyasi gerilimlerin bir sonucu olarak ele aldığını, Diyarbakır halkını ve taraftarını da anlamak gerektiğini söyledi durdu.
Şimdi aynı tipler, tektipler, kayıtsız şartsız Fenerbahçe düşmanlığı çatısı altında birleşmiş olan kan noksanlığı çeken bu insanlar, her zaman yaptıkları gibi sebepleri atlayıp sonuca bakıyor.
Bunlara diyecek tek bir şey var; Devam edecek !.. Sonunda tecelli edecek adalete herkes güvenene, doğmamış çocuğa don biçilmeyene kadar sürecek.
22 Temmuz 2011 01:57
insanların objektif olmasını beklerken, kendiniz objektifliğe çook çok uzaksınız.
ayrıca bir takım taraftarı, koskoca bir camiaya mal edebiliyorsunuz, yapılan açıklamaları istediğiniz tarafından anlıyorsunuz, işinize geldiği gibi konuşuyorsunuz, duygu sömürüsü yapmakta da üzerinize yok... kısaca fenerbahçelisiniz.
daha kendinizi aklamadan başka takımlara saldırıyorsunuz. sonuç? birbirini onaylayan, fenerbahçenin tek doğru olduğunu düşünen, aziz yıldırım'a tapan milyonlarca insan.
senin başkanın durduk yere her fırsatta galatasaray'a sataşmayı marifet sanacak, galatasaray kendi asıl amacı(türk olmayan takımları yenmek) zarar görmesin diye yetkililerin ne yapmaları gerekiyorsa yapmalarını istediği için tü kaka olacak.. oldu canım.
istediğiniz kadar laf salatası yapın, ortalığı karıştırın, olayların üstünü kapayın. biz göreceğimizi gördük, duyacağımızı zaten duyuyoruz. bugünkü rezilliğiniz de yanınıza kâr kalsın.
size kolay gelsin.
22 Temmuz 2011 01:57
muhtesem abi muhtesem !
22 Temmuz 2011 02:05
galatasaray taraftarının federasyona seslenişini ekşi sözlük'te gördüm ilkin. zaten taraftarın sahaya girmesiyle, ellerini ovuşturup "tüüü avrupa'ya rezil olduk" demeye hazırlanan it sürüsü yorum sıçmaya başladı. duyan da bir şey sanacak. gazeteciler kovalanmış, güvenlik görevlileriyle kavga edilmiş. bunlar her türk gencinin kalbinden geçen şeyler. ötesi, aykut'a ve takıma sevgi seli, size giren çıkan ne. hele nickini anmayacağım bir şerefsiz, ana avrat düz gidiyordu. ota boka moderasyon yapan, yazar çıkaran sözlük moderatörleri de bunu konuşma hürriyetinden filan sayıyor herhalde. neyse, bu pislik çığ olup kendi kendini büyütürken, aynı dakikalarda donetsk oyuncusu srna "zor günler yaşıyorlar, anlamak lazım" minvalinde demeç veriyordu. bir yığın örnek vermişsiniz, bir ilave: 90'lı yıllarda bir gs-bjk maçı gününde mecidiyeköy'den amcasının/dayısının hediyesi juventus atkısıyla geçen genci öldüren de bu itlerin abileriydi.
22 Temmuz 2011 02:06
@Serdar aslında senin gibilere cevap vermek hiç huyum değildir ama yatmadan önce bir sarılayım istedim...
Madem ki bu kadar rahatsızlık duyuyorsun bu saydığın hasletlerden, neden buradasın? Aslında doğru soru, neden üşenmeden bu kadar uzun yorum yazdın?
22 Temmuz 2011 02:08
@serdar tepexxx
yaptık hafız, şike yaptık ok.. maçları aldık.. reziliz iğrenciz.. vs. vs.
hadi alın kupayı hafız, hadi bakteriler gibi kıç kıça verin, birleşin milyonlarca insan.. hadi her pisliği, her kokuyu üstümüze yapıştırın..
hadi alın kupayı alabiliyorsanız.. alamazsanız sonsuza kadar bunu başaramamış olucaksınız, sonsuza kadar suratınıza tükürücez her fırsatta..
22 Temmuz 2011 02:11
tek kelime mükemmel bir yazı olmuş...
22 Temmuz 2011 02:12
çok güzel gerçekten çok güzel
22 Temmuz 2011 02:18
sözün biteceği yer gelmesin istiyorum ama beyin sulanması geçiren bu kitleye de söyleyecek söz bulamıyor kendimi zor tutuyorum. bunlar babadan oğula nesil galiba! üstüne gelip burada hiçbir argümana cevap vermeden yorum kusuyorlar. bu akıldan izandan nasibini almamış kütleye neyi gördüğünü, neyi duyduğunu anlatmasını istesek zırvalayacağı şeyler şu yukarıda yazılanların daha ötesi olmayacaktır.
önce, "bir takım taraftarı, koskoca bir camiaya mal edebiliyorsunuz" deyip ardından neden sonuç ilşkisi kurmaktan aciz bir şekilde, "aziz yıldırım'a tapan milyonlarca insan" diyerek bir önceki söylediklerini de yanlışlamaktan utanmayan insanlarla karşılaşmaktan midesi çok sağlam bir adam oldum çıktım. artık midemi bile bulandıramıyorsunuz izansız herifler. artık midemi bile bulandıramıyorsunuz.
22 Temmuz 2011 02:18
Futbol oynayarak alamadığınız kupayı mahkemeyle anca alırsınız zaten :) İsterseniz amatör kümeye düşürün biz er yada geç yine gelir yine çökeriz üzerinize kabus gibi :)
22 Temmuz 2011 02:19 Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
22 Temmuz 2011 02:32
mes, karşındakilerin birer font değil insan olduğunu ve kızabileceklerini hatırlamanı isterim. rene, sen de sakin ol, o sözleri eminim söylemek istemezsin, o yüzden yayınlamadım.
22 Temmuz 2011 02:37
@aethewulf ben bundan sonra işte sokakta falan napıcam onu düşünüyorum.. öyle bir duruma geldi ki birinin ağzından "f" çıksa delirebilirim..
ben daha dokuz yaşında babamın omuzlarında sarıyer maçımızı hatırlarım, maraton, güneş.. çocukluğumun en tatlı anılarındandır.. şimdi birileri çıkıp 50 iq ne dünyadan, ne yaşadığımızdan çıkarımları var, nede kendi varlıklarının farkındalar, benim kardeşim gibi, aşkım gibi sevdiğim şeye el atıyolar.. ben niye bu insanlarla aynı havayı soluyorum, bu kadar mı mekanikler, bu kadar mı erimiş beyinleri.. kim bunlar yaa kim bunlar..
22 Temmuz 2011 02:42
abi ben de sarıyer maçı hatırlıyorum. hele o sarıyer'in fenerin belalısı olduğu günler, unutulmaz.
ama ne olursa olsun, öfke ne derece büyük olursa olsun, o dediğin sığmamalı. karşı çıkarız, itiraz ederiz, bağırırız ama, o kadar.
22 Temmuz 2011 02:58
Ellerine sağlık kardeşim...
22 Temmuz 2011 03:19
Akılları sıra TFF'yı baskı altına almaya çalışıyorlar, senelerce fenerbahçeli basın diye kıçlarını yırtarken bu gece basın özgürlüğünden bahsediyorlar. Birinin burnu kanamadı, 3 haftadır en büyük sevdamıza hakaret edenleri stadın dışına çıkarttık olan biten bu.
Polisi mi kör ettik, 20 kişi bir araya gelip tekme ve sopalarla gencecik bir çocuğu mu öldürdük, cinayet mi işledik, sormak lazım kendilerine, hatırlatmak lazım "tertemiz" geçmişlerini.
22 Temmuz 2011 03:21
Omurgasızlar için kendi pislikleri tüm camialarını asla bağlamaz belki ama bu yazının her kelimesini bütün Fenerbahçeliler ezberleyebilir ve suratlarına haykırabilir...
zaten esas mesele "sağlam bir tavır" geliştirmekle, artistik biri "duruş" sergilemek arasındaki farkı anlayabilmek, omurgalı bir karakter olmanın en önemli koşullarından biri olduğunu anlamalı ve anlatmalı...
22 Temmuz 2011 03:50
hangi kafayla yazdın bunları ya... adalet istiyosan önce yanlı olmayı bırakıp tarafsız davran. yaptıgın saçmalıkları başkalarının saçmalıkları üzerinden savunmaya kalkma...
22 Temmuz 2011 03:56
bu da cevap oluyor.
22 Temmuz 2011 04:04
bu tarz süreçlerde kişilerin kendisini öteki üzerinden aklamaya çalışması ya da kendi davranışlarını ötekinin cürümü üzerinden rasyonalize ederek temize çıkarması aslında sık görülen birşey.
ve kabul etmek gerekir ki bu FB'li GS'li vb olmaktan ziyade toplum ve birey psikolojisi ile alakalı; hatta eğitim durumu/toplumsal statü bile çoğu zaman bu türden davranışları sergilemeye maalesef engel olmuyor, daha önce de buraya taşımıştım:
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=16254655
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=16255186
bu yüzden benzer bir durumda aynı şeyleri yazabilecek binlerce FB'li de çıkabilirdi.
hele internet ortamının sağladığı keyfiyet
gözönüne alındığında sadece kişisel tatmin için yazılmış bir dolu çöplük var ortalıkta.
kendi tavrımızı ve konumumuzu doğru şekilde tanımlarken, bazı şeyleri rekabet ve karşıtlık ikileminden çıkararak ele almak daha iyi olur kanımca.
rekabetin
22 Temmuz 2011 04:19
lube ayar 2... bugun bu blogtayız çünkü fcebook, sözlük, twitter cart curt her yerde senin yazıların paylaşılıyor. ben inanın şunu anlamıyorum. biz şike yaptık ama siz de yaptınız, biz tribünü bir birine kattık siz de yaptınız, biz kadıköyde bünyaminin, geretsin kafasını yardık ama siz de daha önceden fi tarihinde bıdı bıdı yapmıştınız falan filan, bunları yazınca yüreklerinize su mu serpiliyor? daha rahat mı hissediyosunuz kendinizi gerçekten anlamıyorum. biz nerede yanlış yaptık demek varken, beyler bi sakin olalım, aklı selim davranalım zor günlerden geçiyoruz demek varken neden başka takım taraftarlarına karşı saldırıya geçiyorsunuz hemen? ne yapalım yani biz konuşmayalım mı sizin hakkınızda, susalım mı, başkanından çaycısına kulübün alayı şikeden metriste ama biz yine de aaa katiyyen fenerbahçe öyle şey yapmaz mı diyelim? bi susun bi rahat verin yahu. düşüyo musunuz kalıyo musunuz onla ilgilenin.
22 Temmuz 2011 04:37
efe aç bir oku şu yazıyı. biz bunu yaptık siz de şunu yaptınız demiyoruz, bütün bunları yapan ve bunlara ses çıkarmayan, sirk madrabazına dönmüş adamlar ne hakla milyonlarca insanın şu şartlar altında yaptığı herhangi bir eyleme ağzını açabilir diyoruz? okuduğunu da mı anlamıyorsun? hangi hakla, hangi vicdanla, hangi akılla, bugün bu taraftara gözü dönmüş diyebiliyor bir kısım gs taraftarı? daha ne anlatıyorsun? bir tane kadının potaya giren sayıya sevinmesine saldırıp, kadının kafasına çakmak bozuk para atıp, kadın hareket çektiğinde gaza gelip fenerli basketbolculara saldıran adamlar ve onlara sesini çıkarmayanlar, bunu da o anlık his, bir anlık kızgınlık olarak açıklayanlar, 2 hafta şu yaşattıkları kızgın cenderede kalmış insanların yapacaklarına şaşırma hakkına sahip mi? hipokrasiden başınız dönmüş, çifte standartlar atlasınızda insan olana iki gıdım oturacak serin toprak bırakmıyorsunuz, kalkıp bir de şike mike diye konuşuyorsunuz.
vallahi utanmaz insanlar var, vallahi çok utanmazlar.
22 Temmuz 2011 04:43
Kardeşim verdiğin örneklere kadar okudum sonra bıraktım. Galatasaray taraftarının size karşı yaptıklarını saymakla nereye varabilirsin ? O zaman ben de çıkar sana sizin yaptıklarınız anlatırım. Aşağı kalır bi yanınız mı var sanıyorsun ? Bu ezeli rekabet, kavgası-gürültüsü bu olgunun içine işlemiş artık. Alex'e şişe atmışlar. Savunmuyorum tabi ki yanlış. Ama siz Gerets'in kafasını yararken çıkıp yanlış yaptık dedin mi ? Bu mertliği gösterdin mi de rakibinin yaptığına atıfta bulunuyorsun ? Neyse uzatırsak sabaha kadar gider bu.
Şunu söylemek istiyorum. Bu olay GS - FB rekabetinin dışına çıktı artık. Türk Futbolu tehlike altında anlıyor musun ? GS'nin yaptığı çağrı gayet normal çünkü kısa bi zaman önce Ünal Aysal'ın dediklerine " biz kimseye akıl danışmayız, haddinizi bilin ! " diye tehdit savurup karşı çıkanlar, bugün tıpış tıpış geldiler onun sözüne. Peki GS isteğini yerine getirdiğinde kızıyorlarsa bugün yaptıklarınızdan sonra ses çıkarmaları da gerekmiyor mu Federasyon'un ? Sadece biraz sağlıklı düşünün. Fanatizmi bırakın artık ve put yerine koyduğunuz o başkanınızı değil Fenerbahçe'nizi savunun.
22 Temmuz 2011 04:51
bu da başka bir izansızlık. patır patır geliyor sağolsun.
arkadaş, şu yukarıdaki açıklamayı fenerbahçe taraftarı mı yaptı? hayır! galatasaray taraftarı yaptı. shaktar maçında fenerbahçe taraftarının sahaya girmesine ve taraftara "gözü dönmüş güruh" dedi mi? dedi. gözü dönmüş güruhun küme düşürülmesini talep etti mi? etti.
kim? gs taraftarı. fenerbahçe taraftarı değil.
hangi hakla? şunları yapan, şeceresinde bunlar olan bir taraftar hangi hakla, bugün fenerbahçe taraftarına "gözü dönmüş güruh" diyebilir? aklın mantığın yok mu? kronoloji bilmiyor musun?
bak tekrar ediyorum
1- fenerbahçe taraftarına gözü dönmüş güruh diyen önce bir açacak kendi yaptıklarına bakacak, bu gözü dönmüş güruhluksa kendisine de uygun bir sıfat bulacak.
2- şike yapmıştır yapmamıştır bilmem, adil bir yargılanma sonucunda suç varsa ceza verilecek, gazete küpürlerinden değil, emniyet gazlarından değil, mehmet baransı haberciliğinden değil.
3- gs taraftarı şunu anlayacak, onlar bu olayın bir parçası değiller. bu kadar basit. bu sezon, şike varsa da yoksa da, onlarla ilgili bir durum yok zaten, kendi işlerine baksınlar, fenerbahçe düşmanlığı ile üstlerine alınmasınlar. onların ağızlarını açmaya hakları yok. suç varsa, suçtan zarar gören konumunda bile değiller.
4- türk futbolu bilmem ne, çok kötü dönemeç, tehlike laflarınızı da gidin uzaylılara anlatın, kimse yemez. derdin o olmadığı, halinizden belli.
22 Temmuz 2011 05:30
söylenenlere cevap vermiyorsun da, takılmışsın bir forumda yapılan açıklamaya. adam soruyor, eleştirdiğin şeyleri kendi takımın yaparken eleştirdin mi?
şike yapılmışsa takım düşürülsün diyor musun? gördüğüm kadarıyla birkaç kere yapmışsak düşelim tarzı şeyler yazmıştın ama aynısını galatasaray taraftarı diyince altından girip üstünden çıkıyorsun. buradaki açıklamadan bahsetmiyorum ben. oldu, hemen bu gece küme düşürelim fener'i sahaya girdi diye, hehe. geldi işte bahsedilen belgeler kurula. incelenir, şike tespit edilirse küme düşürülür olay biter. bu olayı bu kadar ajite etmek niye? bu gereksiz açıklamayı eleştirdiğin şekille sen de aynı şekilde eleştirilecek noktalar açıyorsun ki, yukarıda söylenmiş zaten.
taraf olmamak diye bir salaklık yok. ama olaya objektif bakmak var.
22 Temmuz 2011 05:34
Zevkle okudum...
22 Temmuz 2011 05:34
türk futbolu, dönemeç lafları hikaye, evet, katılıyorum. ama eğer şike olduğu halde bir şekilde geçiştirilmeye kalkılırsa, o zaman dönemeç olur. benim derdim fenerbahçe eğer şike yaptıysa küme düşmesi. basında çıkan habere göre küme düşürülme istemek kimsenin haddine değil.
bu agresif tutumdan vazgeçmeniz gerekiyor ama onun farkına varın. sadece fenerbahçe ile alakası olmayan bu operasyonu bu şekilde sadece fenerbahçe'ye yapılmış bir olay gibi algı oluşuyor neticede. medyada da daha çok fenerbahçe ön planda tutuluyor vs. diyeceksiniz de, daha önce nasıl şike olayları yokken fenerbahçe reyting en çok yapıyor diye konuşuluyorsa, şike olaylarında da aynı şekilde olması normal. beşiktaş üzerine de ibrahim akın üzerinden epey gidildi ayrıca. fenerbahçe'nin soruşturmada adının geçmesi de ayrı bir etken. sivas'ın da fenerbahçe'den daha fazla tartışılması ne olursa olsun beklenmesin zaten.
yine de medyadaki saçma çarpıtmalara, abartı iddialara karşı fenerbahçe taraftarının tepkisi normal. basın tribünü tepkisi falan normal. ama oradaki foto muhabirlere atılan cisimler hafif tabirle - hafif tabir diyorum çünkü asıl düşündüğümü yazarsam, burada yayınlanmaz, onu blogumda yazdım hali hazırda - acizlik. belki de en haklı olduğu medya konusunda bile bu geceki olaylardan sonra eksi konuma düştü fenerbahçe.
22 Temmuz 2011 06:21
Öfke güzel şeydir, adamı diriltir..
Hele ki haklı öfkeyse, hakikatliyse.
Çünkü hakikatli öfke, dilimizin düğümünü çözer,
Göğsümüzü genişletir şer're karşı.
Sıradan bir duygu patlaması değildir o.
Derinliği olmayan hava kitlesi de değildir.
Göğsün içinde harlanır, derinlere yayılır.
Ruhun her zerresine nakış nakış kazınır.
Bir de kendini şehvetine kaptırmazsa eğer,
Artık gözlerde şimşek, dillerde çığlıktır.
NOT: aethewulf hacı sen bizim çığlığımızsın
22 Temmuz 2011 07:41
Kıçı kırık delil demeye bin şahit isteyen teknik takip dosyalarını, kayıtlarını kendine göre yorumlayan emniyet bu zikindirik delilleri medyaya sızdırınca bütün anti fenerliler çocuklar gibi sevindi, yaşasın galiba bu şekilde kurtulacaz ezimekten diye. Şimdi de, yahu siz bu şikenin babasını milletin gözüönündede yaptınız size kimse bişey demedi, suçüstü yapılmamış, bişi kanıtlanmamış şimdi Fenerbahçeyi bu zikindirik delillerle mi şikeyle suçluyosunuz çıkalı 3 ay olmamış yasayla deyince. Tutuşuyorlar söylecek sözleri, verecek cevapları yok çünkü. Eee kardeş sen "Tencere dibin kara dersen seninki arap götüne benziyor" diyince kızmayacaksın sen de kabulleneceksin. Yapmadık diyemiyor hiçbiri, çünkü bal gibi biliyor 100 dk , oynanan maçları tekrarlanan penaltıları, hakemin etrafında kale kurup hakemin suratına tüküren, tartaklayan sonrasında maçı çatır çatır haram penaltılarla kazanan futbolcularını. Bunlar gözümüzün önünde oldu, kanıta delile ihtiyaç bile yok.
Yoksa Fenerbahçeliler kapı gibi delilleri önüne koymadan hiçbirşeyi kabullenmez, o yoruma dayalı teknik takip kayıtlarıyla 5 sınıf dolandırıcıyı yargılayamassın bırak Fenerbahçeyi yargılayasın.Aethwulf muthiş bir yazı olmuş eline, yüreğine sağlık.
22 Temmuz 2011 08:56
Kim şike yaptınız dedi ki?
Ayrıca anlatmaya çalıştığım şey, genelleme yapmanın yanlış olduğuydu. Ben yapınca hoşunuza gitmemiş anlaşılan :). Azıcık empati..
Biz hiçbir zaman sahaya şişe atanları, insanların canına kastedenleri savunmadık. Savunmayacağız da. Bu bir grup holiganı Galatasaray taraftarıyla eş tutmak insanlığa sığmaz. Aynı şey Fenerbahçe taraftarı için de geçerli.
Galatasaraylılar olayın bir parçası değildi ve sesi de çıkmadı zaten kulübün bir noktaya kadar. Ama işin ucu bize de dokunmaya başlayınca(avrupadan men ihtimali), sesimizin çıkmamasını beklemiyordunuz herhalde? Ki denilen "Fenerbahçe küme düşürülsün!!!1!!" değildi. Sadece liglerin ertelenmesi istendi.. Artık biz de bu işin bir parçasıyız, isteyin yahut istemeyin.
22 Temmuz 2011 09:07
Hislere tercüman,ellerine sağlık abi...
22 Temmuz 2011 09:09
bir gs lı olarak yorum yazan taraftara neden burdasın diyen,benim gibi bu blogdaki kımı yazıları zevk alarak izleyen,bakmadığım açılardan bakmamı sağlayan bu blogda bir bjk lı olarak bana da karşı çıkacaktır;ancak OLMADI arkadaşlar..Bende umitlendim işte belki bu silkınmenize yarar ve alişen döneminden başlayan tek büyüğüz en büyüğüz gibi ayrışmaların içinden çıkarsınız,yapılan tezahuratlar bile değişir sandım..ama OLMADI arkadaş...buranın tarafsız olmasını beklemek tabiki abes,ama genel yazılara bakıldığında çoğu zaman o yakalandı;e tabiki onları düşünüp son yazılanlara bakınca insan yorum yapmadan edemiyor...arkadaş ayrışmayın,aklı selim dursanız biraz,neye tepki verdiğinizi bi anlasak,nedir o aziz t-shırtleri !!! yazıda geçmiş ‘Fenerbahçe küme düşsün diyenler, Beşiktaş Asbaşkanı tutuklanınca sus pus oldular’ yazılmış;ama belki size bişey ifade etmeyecek ama ‘Beşiktaş Asbaşkanı gözaltına alındığı gün ‘kupa iade’diye ortalıktaydık...Olsun arkadaş yapın işte bırakın aklanın gelsin,yetmedi mi sizde bunu yaptınız la başlayan cümleler,futbola özleminizi kaybetmek üzeresiniz.GS nin yaptığı açıklamada aptallıktan başka bişey değil;ama tepkiniz neye arkadaş..tepkiniz,söyleminiz,yapılanlar uymadı...Olsun artık...
22 Temmuz 2011 09:11
Yıllardır tribündeyim ve yıllardır fenerbahçe taraftarını bu kadar kızgın görmedim. Fenerbahçe taraftarı profil değişikliğindeydi uzuuunnn zamandır. Stad ta küfür bile duyulmuyordu. Sanırım değişti artık herşey. Baltalar saklandığı yerden çıktı ! Bundan sonraki Fener maçların da çok sık göreceğiz olaylar. Yıllardır hep sustu , susturuldu taraftar. Yapılan tezahüratlara bakılırsa çok kan akacak. Diyorki taraftar " BU DAHA FRAGMAN "
22 Temmuz 2011 09:22
aethewulf, güzel bir yazı yazıp ardından onca saçma salak yorumla muhattap olmana üzüldüm... Boşver kimseye birşey anlatmak zorunda değilsin, anlamayacaklar nasıl olsa... Basketbolda ŞAMPİYONLUK KUPAMIZI almamız için yaptıklarını hala hatırlıyoruz, 5'te 5 çok geldi onlara, hazımsızlıktan dilleri bulandı sanırım....
22 Temmuz 2011 10:13
hocam nasıl bir ruh hali içindesiniz çözmek zor.farklı görüşlere tahammül sıfır.sizden olmayan izansız.fenere kimse birşey söyleyemez.arkadaş şike varsa vardır.deliller sağlamsa AKIL SAĞLIĞI YERİNDE OLAN adam görünce-okuyunca-dinleyince artık nasıl bir delil varsa önünde o anda karar verir.sizin izansızların konuştuklarına değil adaletin yerini bulmasına tahammülünüz yok ya da yüreğiniz.neden korkuyorsunuz bu kadar.adamlar EĞER şike yaptıysa neden aranızda barındırasınız.yoksa bu suçlamayı hepberaber mi kabul edecek fener taraftarı.ama pardon şuan izanımı kaybettim demi daha fazla yazmayayım en iyisi.
bu arada bu olaylar hakkında kafa patlatan ve eylem yapan TÜM TARAFTARLARA (KENDİM DAHİL) YAZIKLAR OLSUN.KAÇIMIZ BU SÜREÇTE ŞEHİT DÜŞEN ASKERLERİMİZ İÇİN BU KADAR ENERJİ HARCADIK.SAYGILAR...
22 Temmuz 2011 10:26
kuduruklara koz verirsen onlarda sonuna kadar kullanır, ukraynalı gazetecilere yapılan rezilliği, sahaya girme rezilliğini yapanlar bizimkiler, zaten yeterince sıkıntı yokmuş gibi üstüne bunu koyuyor,kimse bana üç beş taraftar böyle muhabbeti yapmasın, o üç beş salak yüzünden olan bizim gibilere oluyor
22 Temmuz 2011 10:34
Çok uzun yazadrdım ama yazmayacağım. Tek kelime Allah'ına kurban.
22 Temmuz 2011 10:56
Daha geçen gün "NTV Spor'un GS'a garezi var. Sürekli yalan haber yapıyorlar" diyen/küfreden GS taraftarı bugün "Basın emekçilerine yazık değil mi, onlarda görevini yapıyor. Ne yani haber yapmasınlar mı?" şeklinde açıklamalarla tatlı su kurnazlığı yapıyor.
Ülke futbolu pir-ü pak tı. Fenerbahçe taraftarı basını stat dışına çıkarınca, galeyana gelip sahaya girince bu temiz ortam bozuldu, futbol kirlendi. Öyle mi? Yanlış anlaşılmasın sahaya girmeyi savunmuyoruz, yada kimseye fiziki zarar verilmesini de savunmuyoruz. Ama Allah aşkına bu olaylar Türkiye'de ilk defa oluyormuş gibi davranmayın. Ayıptır!
1 Aydır boynumuza geçirilen ilmekle asılmayı bekliyoruz, yapmadık diyoruz "sus" diyorlar. "Ama bir açıklayalım, kendimizi savunalım" diyoruz "pis şikeci kapat çeneni" diyorlar. En sonunda da "Hadi şike yaptığına dair şu itirafı imzalada sandalyene vuralım" diyorlar. Bu kadar yargısız infaz, bu kadar tek taraflı yayın yapılıyorken, benim aşık olduğum takıma iftira atılmışken benim ortalığı ayağa kaldırmama gözü dönmüşlük diyorlar. Azıcık bizim yerimize koyun kendinizi, aynısı size yapılsa size ne yapardınız?
Alex'in kafasına "keyfi" olarak rakı şişesi atan adamın, bu kadar psikoloji baskı yaşayan taraftara "Gözü Dönmüşler" demesi de aslında kimin ne olduğunu özetliyor.
Birde standart laf "suçunuzu kabul edin kardeşim, hem suçlusunuz hemde cevap veriyorsunuz"! Ya sorun burda zaten. Adam gibi adil bir yargılama yapılsın, suçumuz varsa çekelim. Hani para sayan Emenike? Hani maç satan Sezer?
Bugün "Aziz Yıldırım'ı savunmayın bari, Fenerbahçeyi savunun" diyenler yarın Aziz Yıldırım suçlu çıkarsa (ben inanmıyorum gazetedeki delillere göre konuşursak) "Ya Aziz Yıldırım farklı Fenerbahçe farklı" mı diyecekler yoksa "Pis şikeciler" diye dalga mı geçecekler!
Konuyla ilgili tartıştığımız rakip taraftarlara "Ya Fenerbahçe aklanırsa ne olacak" diye sorduğumuzda "Olmaz, mutlaka küme düşmeli aklanırsa mahkemeye de para yedirmiştir" cevabını verenler görüyoruz. Bu derece gözü dönmüş insanlarla mücadele ediyoruz. Şike falan bahane, suçsuz olsak bile küme düşmemiz lazım. Suçsuz çıkarsak altında mutlaka bir üç kağıt vardır. Ve bunu düşünenler kalkıp bana "Gözü dönmüş" diyor. Sahi kim gözü dönmüş?
Anlamıyorsunuz, anlayamazsınız... Ama dua ediyorum inş. bizim yaşadıklarımızı bir gün yaşayın o zaman anlayacaksınız.
22 Temmuz 2011 11:01
6slilere laf anlatacağıma deve sürüsünü büyük okyanustan atlatırım, daha iyi. taraf olmadıkları bir konuda herşeyi üstlerine alıp laf etmekten hiç geri kalmıyorlar.
sen kalkıp koca bir camiayı ne olduğu kamu tarafından bilinmeyen, polisin güdümlü gazetecilere servis ettiği bilgilerle idam etmişsin, ondan sonra "niye tepki veriyorlar?" diye eleştiriyorsun.
hatırlarsanız lig biter bitmez üç takımın taraftarı kol kola Taksim'de yürüdü. neden? Fenerbahçe şampiyon olmasın diye. burada düşünmek lazım. üç takımın biri 28, diğeri 36 puan fark yemiş. sonuncusu ise çoğu anadolu takımının "gönülden şikesi (!)" sayesinde tarihinde bir daha ulaşamayacağı bir puana ulaşmış. tabii haklı (!) olarak kupayı istiyor. diğerleri de yanında (aslında kupayı isteyen umurlarında bile olmadığı halde) destek oluyor. peki kendileri şampiyon olduklarında, kupa aldıklarında diğerlerinden böyle bir tepki aldılar mı? cevabı hayır. neden almadılar sorusunun cevabı da açık, çünkü kazanan Fenerbahçe değildi!
peki Fenerbahçe'nin düştüğü duruma bu diğer sütten çıkmış ak kaşık takımlarımız karışsaydı ne olacaktı? böyle bir tepki verilecek miydi? yine cevabı veriyorum: HAYIR.
diğer takım taraftarlarına sorun, "futboldan beklentiniz nedir?" diye. cevap olarak kendi takımının başarısının yanında veya öncesinde "Fenerbahçe'nin başarısızlığı"nı alırsınız. beşiktaşın, trabzonun, konyanın, ankaragücünün, eyüpsporun, birbaşkasporun değil, sadece Fenerbahçe'nin başarısızlığı istenir. bilmeyen biri der ki, "bu Fenerbahçe ne fena bir takımmış ki herkes onun başarısızlığını istiyor". bilmez ki diğerleri kendi başarısızlıklarını örtmek için bunu kullanırlar.
son olarak, bu olay futboldan çok ötedir. siyasi yanı çok ağırdır. futbol takımı ve taraftar bu yolda feda edilmektedir. kılıfı futboldur sadece.
22 Temmuz 2011 12:02
kin ve öfkeden başka bir şey okumadım sanırım.
22 Temmuz 2011 12:20
Koskoca blog yazarı kalkmış siz onu yaptınız bunu yaptınız diye karşılık vermiş.Zaten biz pisliğe battık başkasını da yanımıza naısl çekeriz diye uğraşacağınıza dün yaşananları ve onu öncesindeki süreçten nasıl çıkabiliriz diye çalıştırın kafanızı.Ayrıca ne içiyosanızda biraz azaltın sağıklı yaşayın.
22 Temmuz 2011 12:21
bizans fena karıştı
22 Temmuz 2011 12:35
Galatasaray haricinde ki tüm futbol takımlarına karşı içimde bir sevgi ve sempati besliyorum. Ama Galatasarayı bir türlü sevemiyorum, sevemiyorum, sevemiyorum. Bu yazı da neden sevemediğimi sanırım açıklıyor.
Ağzınıza, Yüreğinize sağlık.
22 Temmuz 2011 13:48
helal olsun bir yazı bu kadar güzel olabilirdi.. hele o basının staddan atılması var ya yağlarım eridi resmen.. hep fenerbahçe den geçinin, bizim sayemizde reytingleri ele geçirin ama en başta siz bizi yerin dibine sokun.. yok öyle.. bunu emniyet ve basın ateşledi geri dönüşü yok. artı gs lütfen laf etmesin yerim ben onların elit asil duruşlarını.. onlar önce lisesi meselesini halletsinler..
22 Temmuz 2011 14:36
korkak tavuklar sizi buradan erkeklik yapın anca çarşıdan yedğiniz dayakları unuttunuz dimi....
22 Temmuz 2011 14:47
yav kardeşim komiktiniz acınacak hale düştünüz bırakın bu işleri...biraz haya, biraz şeref, biraz haysiyet...nato silah tüccarı koskoca takımı kendisiyle lağım çukuruna çekti hala tırı vırı ötüyorsunuz, bırakın bu işi, vakur olun çekilin bir kenara.
aethewulf dostum tamamen suçlu psikolojisiyle konuşuyorsun, bu yazdıklarını utanarak sıkılarak okuyacaksın maalesef, bu işin sonu hiç iyi değil. elbet bu davada sonuçlanacak o zaman ne diyeceksiniz merak ediyorum..
kesinlikle fenerbahçe klübüne saldırılmasına karşıyım ve bu yanlıştır sapla samanı karıştırmaktır..ama başkan ve yönetim suçluysa bu klübüde bağlar ve ben hala bu başkanı ve ekibini alenen savunanları anlamıyorum. işte onlara bütün bu laflar müstehak!
22 Temmuz 2011 15:27
Yazıya karşı çıkanların ortak argümanı "Siz neden yaptıklarınızı savunuyorsunuz kardeşim, adamlar hapiste, şike yaptılar, böhöhöhööyy" noktasından ileri gidemiyor.
aethewulft defalarca cevap verdi, ki cevap vermesine gerek bile yoktu zira yazı her şeyi açıklıyor. adam şikeyi, küfürü, sahayı basmayı, gerets'e saldırmayı falan savunmuyor ki, nasıl böyle bir anlam çıkardınız anlayamıyorum.
demek istediği şey belli: bu süreçte, daha ilk günden itibaren medya safını belli etti ve yargısız infazlarla, olmayan delillerle taraftarın psikolojisini bozdu, daha adamlar mahkemeye bile çıkmadan hükümleri giydirdi, fener'i küme düşürdü. son 20 gündür fenerbahçe taraftarına uygulanan toplu lincin farkında değil misiniz? gazete, radyo, tv, sokak.. her yerde herkes savcı, hakim, spor hukukçusu olmuş. asıyor kesiyor millet. neden? çünkü hepsini medya yönlendirdi.
bu şaktar maçındaki saha basma olayı da bunun bir sonucu. siz 20 gündür bir camianın üzerine bu kadar gelir, bu kadar akılsız, vicdansız, haysiyetsiz, insafsız, yargısız infazlı yayınlar yapar, kitlelerin psikolojisini bozarsanız, o taraftar da gelir kendi evinde sana tepki verir, içinde biriktirdiği psikolojik bunalımı sana karşı patlatır.
sen 20 gündür tüm camiayı karşına al, akıl almaz yayınlar yap, tüm hukuk kurallarını çiğne, resmen taraf ol, sonra da sana karşı tepki gelince ama olmadı yahu niye sahaya indiler cart curt diye savunma yap.
son olarak da şunu söyliyeyim: yine de bu davranışı tasvip etmiyorum. yalnızca fenerbahçe'yi takip eden, saf tutmayan foto muhabirleri, basın emekçilerine yazık oldu. onlar bunları hak etmedi ve fenerbahçe taraftarı şiddet yerine tezahürat, pankart, gösteriyle çok daha iğneleyici, etkileyici bir savunma yapabilirdi.
22 Temmuz 2011 15:52
gadnomusun nesin sen kendi takımına gül hangi takımlısın bilmiyorum ama fenerbahçe gibi bir takıma gülmek yürek ister.. gs li isen her zaman sizleri öpmemize gül, hamsi taraftarıysan kocamandan çektiklerine gül.. bjk li isen zaten bişey demiyorum süper komik ötesi başkanınız var..
22 Temmuz 2011 16:15
yürü be serpil
22 Temmuz 2011 17:04
Taraftarın öfkesi sonuna kadar haklı bir öfke ama sürecin başından beri bir organizasyon sıkıntısı var sanki.
Hatta bu durum, öfkeyi daha da fazlalaştırıyor.
Tüm bu sürecin bana iliklerime kadar hissettirdiği şey bu.
Ortada müthiş bir sinerji var ama onu makul ve yararlı eylemlere dönüştürebilecek 'akıl'lar yok.
Yıllardır konuştuğumuz bir şey bu. Ne tribünde, ne yönetimde ne de camianın genelinde. (antu mesela. bir örgütlenme ama asla bir 'akıl' değil, hiç bir taraftar grubu da o kırata ulaşamadı)
İçimizde var olan 'akıl'larsa örgütlenme zaafı yüzünden, kakafoni içinde kayboluyorlar.
İyi niyetli, devasa bir kitlenin enerjisi, gücü ziyan oluyor. Yazıktır.
Adam gibi örgütlenmek lazım. Bizim bu süreçten çıkaracağımız en önemli ders bu olmalı: Haklıyız, güçlüyüz ama dağınığız.
Daha önce kendi bloğumda yönetim ve camia açısından bu zaafa değinmiştim.
http://emirz.blogspot.com/2011/07/o-brother-where-are-thou.html
Bugün de Milliyet'te uzay gökerman'ın iyi bir yazısı var konuyla ilgili, tavsiye ederim
Son olarak bu bahsettiğim mevzuyla ilgili olarak atılan bir adım olduğuna inandığım 12numara.org'a başarılar.
22 Temmuz 2011 17:34
@aethewulf okimiyim diyorum, elimde diil okuyorum, sinirleniyorum..
şimdi bu adamlara yada kadınlara laf anlatmak mümkün mü, hayır..
öğrenme yetilerinin önünde yılların ezilmişliği, birikimi var..
o halde bunların söz hakkı, bizlerin yanında olmamalı.. net.. sil babacım gerizekalıların yorumlarını.. sil kudursun ibneler..
sil, seni muhattap almıyorum, git 31 çek de.. sil ya demokratlığımız mı kaldı artık.. it kopuk konuşuyor..
adamın biri az mı dayak yediniz çarşıda demiş.. ordan sonra okumadım, bu nedir ya, bu neyin savunması, neyin eziklğidir artık.. biz her yerde savaş veriyoruz abimin kafa nerde.. he canım kazanın ordan stada önde siz, arkada biz, sene 08..
yeter valla yeter..
22 Temmuz 2011 17:41
şu günlerde fenerbahçe taraftarı olmak kadar çileli şey az bulunur. yargılama oldubittiye getirilmesin dersin, bunun adı şikeyi savunmak olur. medya manipülasyonuna isyan edersin, bunun adı zalimlik olur. sevdalını yüz üstü bırakmazsın, bunun adı aziz yıldırım'cılık olur. soruşturma başlamadan birkaç hafta önce allem edip kallem edip aydınlar'ı tff'nin başına fenerbahçe'ye rağmen getiren kulüplerin boş beleş taraftarları "fenerasyon" diye vıyaklayıp dururlar. ulan biz mi getirdik adamı? önüne kırmızı halılar serip siz getirdiniz. bu kadar yüzsüzlük olur. ayrıca, taraftarın içindeki hakim irade kulübün yanında olmak, aziz yıldırım'cılık yapmak değil, ki aziz yıldırım da bütün sıfatlarından önce bir fenerbahçe taraftarı. suçu varsa da, ispatlayın kardeşim, öyle tırıvırı belgelerle değil ama. fenerbahçe'nin başına kalın bir çorap örüldü. aziz yıldırım'ı da çıkışı olmayan bir pazarlık masasına oturttular. emeklilik kararını açıkladığı mektubunu, böylesi bir pazarlığın sonucu olarak okumak mümkün. hiçbir suç delili yok ellerinde ve bundan sonra da çıkmayacak, ama kendilerine has yargılarıyla suyu her daim bulanık tutma becerileri var. yıldırım, koltuğu terk etti, mektuptaki duygusal ara fasılları geçin, asıl hikaye budur, bunun neden 87 yıl hapis ve fener'e küme söylentilerinden sonra olduğudur. istediklerinin yarısını koparttılar, bundan sonra bu soruşturma söner gider. ya da önce tff düşürür, sonra yargı aklar. seçim arifesi filan.
22 Temmuz 2011 19:55
Ellerine sağlık aethewulf .
İşkilli büzük gibi tingil tingil cevap yetiştirmeye çalışan fransız kökenli camianın yancılarının bence en önemli kasıntısı bu öfkenin ilk 6s maçında nelere yol açabileceğidir .
Erkekliğin onda dokuzu kaçmaktır derler ama top sektirdiği antrenman sahasından tribününe kurulup maç seyrittiği stada kadar devlete yaslanıp beleşe konmaya alışmış bünyeler , devlet bu işe el atsın , bizi bu zulümden kurtarsın mealinde tırıldamışlar hepsi bu.
Neymiş ünal aysal denen uluslarası sermaye tffye doğru yolu göstermişmiş . Doğrusu eğrisi karışmışların göstereceği de anca karganın kılavuzluğu kadar olur.
Şike fransızca kökenli bir kelimedir demiş bir yazar . Yoruma hacet yok .
Adalet istiyoruz diyen insanlara gülen mi ararsın , akıl öğreten mi , yoksa azizin askerleri diyen mi ?
Bu kadar zor mu ulan anlamak ? ADALET istiyoruz ADALET ...
Yargısız infazı , seçilmiş belgelerden vicdani kanaat oluşturmayı adalet sanıyorsanız bir yerinizde bir reset düğmesi olmasını umun ve onu arayıp o düğmeye basın da resetleyin kendinizi ...
Çünkü adalet duygusu insani bir duygudur , kaybolmuş körelmişse muhtemelen sadece o değildir kaybolan körelen.
Allah hepsine okuduğunu anlama kabiliyeti ve kararmamış bir kalb nasip etsin .
23 Temmuz 2011 03:13
Zeykur Valekov ile Gelin İtiraf Edelim başlıyor...
Aethe'yi tanırım, iyi Fenerbahçeli ve iyi muhakemeye sahip birisidir. Fakat her zaman dediğim gibi taraftarlık(holiganlık) ve muhakeme aynı anda, aynı konu içinde yer edinemez. Biri varsa diğerinden kırpmak gerekir. Bu yazısında Aethe'de holiganlık olduğu için muhakemesinden kırpmış. Kırptığı noktalara bir göz atalım.
1)''Aynı durumda olan herkes yargılansın, varsa suçumuz hüküm verilsin, aceleye getirilmesin, deliller çıksın, adil bir yargılama sürsünden başka ne dedi?''
Tüm Fenerbahçelilerden duyduğumuz bir söz bu son zamanlarda. Herkes yargılansın. Aslında bu 'herkes'in içinde neyin olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Aethe ve diğer tüm Fenerliler 'Galatasaray da yargılansın' demek istiyor, zira ilk defa Galatasaray karşısında ses çıkaramaz bir pozisyona sürüklendiler, ilk defa Galatasaraylılarla konuşurken alt perdeden konuşuyorlar, bunca yıllık snob tavır gitti, yerine insancıl Themis'ler geldi. Beşiktaş'ın üst düzey yöneticisi ve teknik direktörü bu soruşturmanın içindeyken, Trabzonspor'un üst yönetimi bu soruşturmanın içindeyken, Anadolu kulüplerinden bir çok yönetici, futbolcu bu soruşturmanın içindeyken hala çıkıp ''herkes araştırılsın'' diyen birisi ''Galatasaray da araştırılsın'' demek istiyordur, bunun lamı cimi yok. Soruşturma sadece Fenerbahçe üzerinden yürüyormuş gibi gösterenler çok bağıran Fener taraftarıdır sadece. Halbuki savcı açısından soruşturma geniş çaplı, bir çok şüphelinin bulunduğu bir soruşturma. Ama her zaman ve daima haklı tek takım ve taraftar Fenerbahçe olduğu için en çok onların sesi çıkıyor, izleyen herkes de soruşturma sadece Fenerbahçe üzerinden yürüyor zannediyor. Gelin itiraf edelim sevgili aethe, Galatasaray'ın da bu soruşturma içinde bulunması gerektiğini açık açık yazalım, nefret dedin ya, heh işte, o nefretten kaynaklanan herkesin battığı yerde Galatasaray'ın da batması gerektiği düşüncesini ortaya koyalım. Öyle kaygan zeminde bir oraya bir buraya kaçarak oynanmaz bu oyun, açık açık söyleyin taleplerinizi, biz de bilelim içinizdeki Galatasaray nefretinin olayları doğru okumanıza engel olduğunu. Beşiktaş, Trabzon gibi iki büyük takım daha soruşturma içindeyken 'herkes' araştırılsın demenin altında yatan sebebi bir de bu şekilde okuyalım.
2)Fenerbahçe taraftarı ve doğal olarak aethe Melek Yargıcı'nın ''ben tekim, melekleeeer tek, ben tekim'' kafasında daima. Hep bir tek başımızayız, dimdik duruyoruz filan diyerek destanlaştırma çabası içerisinde her şeyi. Ortada ciddi bir 'şike' iddiası var, ama gelen kontrargüman ''biz süperiz'' oluyor. Yahu böyle mantıksız bir yaklaşım olabilir mi konuya? Tamam eyvallah siz süpersiniz de bu tarafta da şike var? Herhangi bir konuyla ilgili konuşan sıradan insanlardan olaylara bir savcı edasıyla soğukkanlı yaklaşılmasını bekliyorsunuz, en büyük hatanız bu işte. Masumiyet karinesi bir insan için hiçbir şey ifade etmez. Mesleği bu olan adamlar için önemlidir, fakat kardeşinin gözünün önünde öldürüldüğünü gören bir adam, katilin yargılanıp ceza almasını beklemez ona katil demek için, gidip o adama masumiyet karinesi dersen kalbini kırar, üzer seni. Eğer biz bugüne kadar hep futbolda bu tarz katakullilerin döndüğünü konuştuysak, hep 'ulan kesin var bişeyler' dediysek şimdi bununla ilgili ciddi iddialar ortaya atıldığında da 60 yıllık yargıç edasıyla ''hmmm önce bir dosyayı okuyalım'' demeyeceğiz elbette. Herkes olayın üzerine gidecek, herkesin bugüne kadar bildiği 'o şey' ortaya çıkana kadar da kimse rahat etmeyecek, ve isteseniz de istemeseniz de 'o şey' ortaya çıkacak. Çünkü Türk Futbolunda bugüne kadar hep var oldu, bugün buna bir düğüm atılmazsa bundan sonra da var olacak.
23 Temmuz 2011 03:14
3)Dönüp dönüp her konuyu Fenerbahçe nefretine bağlamak kadar hastalıklı bir ruh hali yok. Kimse olgular üzerinden konuşmuyor Fenerbahçe cephesinde, hep karşı tarafa saldırarak olayları püskürtme çabası. Deliller gazetecilere neden verilmiş, televizyonda neden konuşuluyor, bunlar usulle alakalı şeyler, usullerle uğraşmaktan esası kaçırıyorsunuz her seferinde. Aethe bunu Ergenekon'da da yapıyor, cezaevi aracı gelmedi diye yeri göğü inletiyor ama kapı gibi darbe planlarına o kadar bağırmıyor, 'şiddetle kınıyoruz' filan diyerek resmi bir açıklama yapıyor bu gibi durumlarda. Deliller 'bir şekilde' dışarı sızmış, yapabileceğimiz bir şey yok bu noktadan sonra. E iyi de bu delillerin sızmış olması olayları yok hükmüne mi sokuyor? Hee deliller sızdırılmış çok ayıp diyerek hiçbir şey olmamış gibi hayatımıza devam mı edelim? Paranoyakça herkesin kendinizden nefret ettiğini düşünmek yerine sakince olayları analiz etseniz doğru sonuca varacaksınız aslında. Romantik romantik toprak sahada oynasa kaldırımdan destekleriz diskuruna geçiş yapmadan, işi gargaraya getirmeden şu konuyu konuşabilmek gerekir.
4) Tekrar ve tekrar; bu soruşturma Galatasaray'ı da içine alacak şekilde genişleseydi yüzünde güller açacak olan Fenerbahçe cephesi lütfen artık 'herkes soruşturulsun' filan gibi sahte argümanların arkasına sığınmasın. Herkes soruşturuluyor işte, yeri gelirse Galatasaray da soruşturulur, soruşturulsun, ben bundan gocunmam, ama Fenerbahçe taraftarının kendi içinde oluşturduğu 'siz hepiniz biz tek' algısının doğal sonucu, soruşturmanın geri kalanını görmemek olarak tezahür ediyor. Siz en büyük ve tek gerçek olduğunuz için deliller de, diğer soruşturulanlar da sizin için önemli değil. Çünkü yıkılmayan tek kalesiniz ve sizi ele geçirmek istiyorlar :(
23 Temmuz 2011 03:56
ya zeykur'u tanırım, uzun uzun yazmış, yazar da, sağolsun polemiği seviyor.
ben de severim.
zeykur'la polemiğe girmenin bu son zamanlarda en sıkıcı tarafı, zeykur'un zeminsiz olması. şimdi diyince kızacaksın, ama öyle.
zeminsizsin, çünkü burada kullandığın hiçbir değere, iddiaya gerçekten inanmıyorsun, inanmadığın için de konumun belli olmuyor, konjukturel bir tartışmada debelenip duruyoruz.
diyelim zeykur demokrasiden bahsediyor, bundan bahsedince ben yalnıca seçimlerde sandığa gidip oy kullanmayı anlamıyorum, demokratik bir toplumun temeli olan temel hak ve hürriyetleri de kabul ettiğini, bu değerlerle içkin olduğunu düşünüyorum. dolayısıyla mesela ergenekon yargılamasında, hukuka aykırı, açıkça insan hakları ihlali gördüğümde tepki koymasını bekliyorum. koymuyor, çünkü onun "daha büyük iyi"si, asla erişemeyeceği omletler için bir kaç yumurtanın kırılmasını doğal karşılıyor. gerçekteyse ben, insanları kırarak omlet yapıldığını görmedim, sadece kan çıkıyor.
aynı şey, burada da geçerli,
zeykur "ciddi" delil diyorsun, bu ciddi delilleri gösterir misin? senin de benim gibi soruşturmayı takip ettiğini varsayıyorum, ortaya çıkan delillerden hangisinin ciddi olduğunu, 6222 sayılı kanunda adı geçen şike suçu ve ceza kanununda geçen suç işlemek maksadıyla örgüt oluşturmak iddialarını desteklediğini gösterir misin?
hayır. gösteremezsin. bunu yapabilseydin şu uzun yazında zevkle yapardın. sen veya baransu bunu gösteremiyorsunuz çünkü şu an hala ortaya çıkmadı. dolayısıyla "ciddi" diyemezsin böyle bir iddia var dersin, bu iddia gerçekmiş gibi de kabul edemezsin çünkü bu iddiayı destekleyecek bir delil veya mahkeme kararı yok.
masumiyet karinesi.
ama zeykur bu senin umurunda değil. çünkü demokrasiyi, insan haklarını filan söylerken bunlara gerçekten inanmıyorsun, tartışmada bir cümle kurmanın güçlü bileşenleri olduğu için kullanıyorsun.
23 Temmuz 2011 04:01
2) zeykur'un bir sorunu daha var, o da şu "suç ortaya çıksın istiyorum" diyor ancak gerçekte suçla ilgili bir sorunu yok. sadece bazı insanların yaptığı bazı suçlara karşı ve cezalandırılmasını istiyor çünkü bu sayede nefret ettiği o büyük ötekiler zarar görecek. yani zeykur gerçekte ne adil bir yargılama, ne adil bir toplum ne de adalet istiyor, basitçe sevmediği insanların zarar görmesini istiyor.
o yüzden mesea masumiyet karinesini önemsemiyor, -şimdilik- halbuki "reyis" yargılanırken masumiyet karinesinden gayet rahat bahsedebilir, hatta bir suç işlemediğini, yasalar öyle dese ve mahkeme karar verse de bunun şu veya bu hukuk nosyonu karşısında geçersiz olduğunu iddia ederdi. fikir ve ifade hürriyeti diyelim. aynısını ahmet şık'a çok göreceğini biliyoruz.
tabi bunun, bir başka açılımı da şu oluyor, zeykur, suçla mücadele etmeyi önemsemediği ancak sevmediklerinin zarar görmesini istediği için bunun yöntemi konusunda da hassas olmuyor. misal, suçla mücadele isteyen ve hukuk kurallarının uygulanmasını talep eden biri, tutarlı bir şekilde adil yargılanma ilkesine, delillerin sızdırılmasına da karşı çıkar, o suçlardan da rahatsız olurdu çünkü bilirdi ki, hukuka aykırı yöntemlerle hukuki bir karar verilmesi mümkün değildir.
zeykur rahatsız olmuyor. çünkü zaten umurunda değil. kendi içinde tutarlı, sevmediği insanlar zarar görecek, ancak doğru değil. zeykur'un da doğru olması umurunda değil, sonuç öne çıkıyor.
dolayısıyla zeykur seninle polemiğe girebiliriz, ancak asla tartışamayız. çok basit bir sebepten, sen inanmadığn şeyleri cümle içerisinde kullanabiliyorsun ben kullanamıyorum. sen şu yazdıklarıma bakıp, masumiyet karinesini de, adil yargılanma ilkesini de, temel tüm hukuk kurallarını, insan haklarını "makaraya" sarabiliyorsun, ben saramıyorum. adalet senin için sadece kesen kılıç ve sevdiklerine dokunursa kolu kırılmalı, benim için öyle değil.
tam da bu ikimizin ayrıldığı ve birleşemeyeceğimiz nokta, ta ki sen, söylediklerini ciddiye alıncaya kadar, o günü hasretle bekliyorum.
23 Temmuz 2011 11:35
Yargıya güvenmeme hakkım yok mu?
Blogdan 3 Temmuz'dan sonra haberim oldu ve o zamandan beri takip ediyorum, çoğu yazıda sürekli vurgulanan konu, Fenerbahçe küme düşürülecekse bunun yargılamadan sonra yapılması gerektiği, ve bu şekilde olursa, taraftarın adalete karşı boynunun kıldan ince olduğu, dolayısıyla yargılama sürecinden olumsuz bir sonuç çıkar ise, taraftarın suçlamaların doğruluğuna inanıp tepki göstermeyeceği yada daha az rahatsızlık duyacağı, daha az tepki vereceği .
Fakat biz adaletin her zaman adil olmadığını biliyoruz ve devam etmekte olan şike soruşturması kapsamında "adil olmayan adalet" konusunda en somut örnekleri görmekteyiz, gizlilik soruşturması kapsamında olan konu hakkındaki bilgi ve belgelerin hem emniyet hem savcılık tarafından gazetelere servis edilmesi, TFF'ye gönderilmesi, hayati rahatsızlıkları olan bir insanın tutuklu yargılanıyor olması gibi, daha pek çok şey sayılabilir,bu liste uzar gider.
Her şey yerli yerinde olmuş olsaydı mahkeme sonucuna tabii ki güvenilebilirdi, fakat bu vaziyet içerisinde ne emniyete, ne savcılığa, nede mahkemeye güvenmek mümkün değil. Özellikle bilgi ve belgelerin TFF'ye gönderilmesi konusunda çok huzursuzum. BEŞ KİŞİLİK etik kurul toplanıp diyecek ki "Başkanımızın daha önce söylediği gibi, biz aslında kararın mahkemece verilmesi taraftarıydık, fakat gelen belgeleri incelediğimizde çok açık şike kanıtları bulduk ve Fenerbahçe'nin şike yaptığı kanısına vardık."
Mevcut vaziyette medya desteğiyle Fenerbahçe'nin suçlu olarak gösterilerek, küme düşme kararına kamuoyu oluşturulmaya çalışıldığı açık. Medyanın bu uğraşına emniyet ve savcılık tarafından destek verilmesi ise bunun sadece medyadan ibaret olmadığı ve ortada bir koalisyon bulunduğu gerçeğini yansıtmakta. Dolayısıyla, mantıklı şekilde yaşanan olayları incelediğimizde Fenerbahçe’nin küme düşürüleceği ve bunun organize ve planlı şekilde yapıldığı görülüyor. Karar TFF tarafından mı yoksa mahkemece mi açıklanır bilemem ama açıklanacak olan karar bellidir, görünen köy kılavuz istemez.
Ne yargıya, ne emniyete, ne savcılığa, ne medyaya güvenmediğimi belirtmiştim zaten, fakat bu işin bedelinin sorulması konusunda kendime güvendiğim gibi, en başta taraftarımıza güveniyorum.
23 Temmuz 2011 12:52
güzel ve anlamlı bir zaman kaybı oldu tüm yazıyı ve yorumları okumam :)
ancak yorumları okuyunca yazının anlatmaya çalıştığı anafikrin temelinden oldukça uzaklaşmış görüyorum kendimi. keza insanların da bu bilinçle bu kadar uzaklaşıp, bu kadar gereksiz laf salatasına girişebileceklerini düşünüyorum.
anlatılmak istenen nokta, bir çok yorumcu arkadaş tarafından tekrar tekrar dile getirilmiş ama anlamak istemek şöyle dursun; farklı anlamlar da çıkartmışlar her bir yorumdan. ve sonrasında, nefretten kana bulanmış gözleriyle yazdıklarını bile göremez olmuşlar; ki bu da yazılanları anlamamalarının esas nedeni...
üzücü tabi "ezeli rakibimizin, ebedi dostumuzun" bu kadar körelmiş olması. oysa, "onlar dışarıdan bakıyorlar, olayların içinde değiller, daha objektif görüyorlardır" diye düşünüyordum ya da öyle olmasını umuyordum. ama yakın ve GS tribün insanlarından birisi olan bir arkadaşla yaptığımız sohbetlerde, olayın bizim gözümüzden nasıl göründüğünü anlattığımda onay alabiliyorken, bir kaç gün sonra kendisinden yazında paylaştığın türden bir paylaşım görebiliyorum. hayır, anlatmıştım ve onaylamıştın hani? nedir sizlerin bu kadar gözünüzün dönmesine sebep olan? gerçek diye bir şey yok ortada, kanıtlanmış bir şey yok, bir sürü iddia var ve bir sürü komplo teorisi de var. Komplo teorileri de haksız değil hani, yaşadığımız, gördüğümüz ve yaşatılmak zorunda bırakıldığımız şeylerden bahsettik o komplo teorilerinde... Ve inandınız bize, sonra onayladınız, başka örnekler verdiğiniz; kaybedilen ihaleler falan... Ve sonra buna benzer bir açıklamayı paylaştınız bir anda, bir balık misali; 3 saniye sonra...
Maaşım kadar para verip aldığım kombineyi yakmaya hazırım. Savaş baltam da hazır. Amatör kümeye düşürseler, yine de alamazlar içimizdeki adalet isteğini. Alana kadar da sonuna kadar savaşırız. Daha önce savaştım, tecrübeliyim.
23 Temmuz 2011 16:31
Ben Zeykur'u tanımam, sagolsun uzunca yazdıgı yorum sayesinde tanısmıs kadar oldum.
Fenerbahce'ye karsı surdurulen bu operasyonu ve bu surec icerisinde masumiyet karinesinin hice sayılmasını fantastik bir sekilde gozunun onunde kardesini olduren katil uzerinden mesrulastirmis ya, helal olsun. Ardından yasanan medya ve adalet terorunun usulen aksaklıklar gostermis olabilecegini kabul etmesine ragmen bunun "esas" uzerinde onemi olmadıgını yazmıs, anlasılan kor bizlerin gozlerini acmaya calısmıs. "Usul" ile "esas"ın arasındakı baglantıyı es gecmesine sasmamak gerek, zira bu sorusturmada Fenerbahce'nin ceza almasına yol verecek temel etken kamuoyunda olusan ve uzerine yapısan suclu damgası, ki bu da haliyle "usul"un ıcıne edilmesinden kaynaklanıyor. Aethewulf'un da bir guzel cevap verdigi gibi buraya hala kanıtlarla degil, ici bos laflarla gelinmesinin, gelmesinin sebebi de bu. "Esas"tan bahsediyor, ancak hala esaslı belgeler, deliller degil, akl-ı selim sozlerine ardına gizlenmis bir ofke ve nefret goruyoruz.
Zeykur ardından demis ki, Turk futbolunun icinde sike benzeri mudahalelerin oldugu hep biliniyordu, bir yerden buna dur demek gerekiyordu, simdi de sus pus olup cezanızı cekmelisiniz. Cunku diyor Zeykur, piyango size vurdu! Bunu diyebilmek ciddi yurek ister, adalete, hayata karsı ciddi kayıtsızlık gerektirir, icinde koskoca bir nefret barındırır. Eger bu temizlik bir yerden baslayacaksa neden 2006'da baslamadı, neden bu keskin cizginin cizilmesine bugun karar verildi? Adalet neden gecen sene Fenerbahce'nin o meshur iki dakikalık sevincinin ardından, Rustu'nun futbol camiasındaki arkadaslarıyla yaptıgı hos sohbetlerin arkasından degil de simdi insanların diline pelesenk oldu? Madem birden dilimiz, ismimiz tertemiz olabiliyordu da neden biz onca yıl seve seve, bayıla bayıla pis bir futbol seyrettik? En trajigi de su degil mi Zeykur, madem yıllardır var olan tum bu pisligin pek bir farkındaydin, o zaman neden Fenerbahce'nin, Fenerbahcelinin simdiki isyanına muhalefetin?
Adalet isteiyor, baska birsey degil. Su anda sike yapmakla suclanan kulubun sikeye bulasmıs oldugu dusunulen yoneticileri tutuklular. TFF tarafından yurutulen sorusturma surecinde seslerini duyuramıyorlar, kendilerini savunamıyorlar, bulastıkları iliskileri kamuoyuna izah edemiyorlar, kendilerine ısnat edilen suclar karsısında dertlerini anlatamıyorlar. Fenerbahce kulubu hala hangı delillerle, hangi sebeplerden oturu suclandıgını bilmeden etrafını sarmıs kapkaranlık bir ortamda oraya buraya yumruk savurmak zorunda bırakılmıs, belki birini bulur da bu kabustan uyanılır diye. Milyonlarca taraftarı olan bir kulup kendini olum-kalım niteligindeki bir sorusturmada kolu kanadı kırılmıs, kendini savunamıyor. Bazıları da buraya gelip hala bizlere ders veriyor, Fenerbahce uzerinden kendilerini aklamaya, paklamaya calısıyorlar.
24 Temmuz 2011 03:42
Geçen gün öğle yemeğinde GS'lı 2 iş arkadaşıyla beraberim. Birisi "İyi ki GS'lıyım, tarihimiz tertemiz, başkası gibi değiliz" diyerek bana sataştı. "İyi o zaman soruşturma geçmişi de kapsasın" dediğimde diğer GS'li arkadaş "Geçmişimiz tertemiz muhabbetine girmeyelim, 8-0 ı nasıl açıklarız yoksa" diyerek başlayacak tartışmayı başlamadan bitirdi.
GS'lılar seviniyor çünkü piyango bize vurdu. Biz üzülüyoruz çünkü bu sene şike yapsak başkası gibi son maçı 4-0 alırdık en basitinden. Bu bile iftiralara inanmadığımızın en basit delili...
GS'lılar bir yandan "Soruşturmada biz yokuz diye deli oluyorsunuz" diyorlar. Evet deli oluyoruz, şikenin kralını yapan sizler utanmadan "Biz tertemiziz" diye açıklama yaptığınızda deli oluyoruz. Türk futboluna Zaladları, Ulusoyları, M.Ağarları, hakeme tükürüp ceza verilEmeyen Hagileri kazandıran sizler utanmadan bir de yorum yapıyorsunuz ya zır deli oluyoruz.
24 Temmuz 2011 05:09
Bunu olabildiğince basit anlatmaya çalışacağım. Önümüzdeki süreçte iki ihtimal var:
1- Şikenin kesin delillerle ispat edilmesi.
Bu durumda Fenerbahçe'nin şampiyonluğu ve dolayısıyla önümüzdeki sene Avrupa kupalarına katılma hakkı elinden alınır ve Fenerbahçe küme düşer.
2- Şikenin ispat edilememesi.
Bu durumda Fenerbahçe aklanır, şampiyonluk geçerli olur ve Şampiyonlar Ligi'ne direk gruplardan katılır.
Kimse şikeyi ispat etmeden -sadece Fenerbahçe'yi değil- herhangi bir kulübü küme düşüremez. Buna kimsenin yetkisi veya gücü yok. Çünkü soruşturma bitmeden böyle bir karar verilirse, Fenerbahçe'nin suçsuzluğu ispat edildiği takdirde bu karar geri alınamaz ve olası sonuçların altından değil federasyon, hükümet bile kalkamaz. Bu kadar basit. Bunlar olayın esaslarıydı. Şimdi usulüne gelelim.
1- Soruşturmanın gizliliği
Söz konusu soruşturmada gizliliğin g'si bile kalmamıştır. Geride bıraktığımız 20 gün içinde, Mehmet Baransu önderliğinde bütün basında çeşitli telefon konuşmalarından Aziz Yıldırım'ın eşkal tespit fotoğrafına kadar her türlü materyal yer aldı.
2- Emniyet'ten sız(dırıl)an bu materyaller hakkında basının genel kanısı
Sürekli "çok kesin deliller olduğu" iddia edildi. İddia edildi/duyuldu türü gazeteciliğin ürünlerinin doğrudan yalana ne kadar geniş bir yelpazede seyredebileceğini hayatımız boyunca hepimiz yeterince gördük sanıyorum.
Bu basına göre Emenike tomar tomar para saydı, Sezer'in telefon görüşmeleri ele geçirildi, Mehmet Yıldız 10 dk oynayıp, bir asist yapıp bir de direkten dönen şut çekerek Fenerbahçe'yi şampiyon yaptı, Odyakmaz'a Fenerium poşetleriyle paralar taşındı, Aziz Yıldırım Eskişehirspor soyunma odasına inip "yenilme" taktikleri verdi vs.
Uzun lafın kısası, tüm bunları Emniyet'in "kamuoyu desteğine ihtiyacımız var" açıklamasıyla birleştirince bu iddiaların polis tarafından kasten basına sızdırıldığı çok açık bir hale geliyor. Çünkü ülkedeki milyonlarca Fenerbahçe taraftarının "hoop noluyoruz" dememesi için böyle bir "şike yapıldı, her şey çok açık, suçlusunuz" algısına sokulması lazımdı. Ama bu plan ters tepti, Fenerbahçe taraftarı böyle uyduruk delillerle hiç tatmin olmadı ve böyle tam anlamıyla bir "yargısız infaz"a karşı çıktı. Zaten eldeki deliller sağlam olsa bunların direk karşılarına çıkartılıp taraftarın sesinin daha fazla yükselmeden Emniyet tarafından kesileceğini herkes biliyordu.
24 Temmuz 2011 05:09
3- Tepkinin şekli
Futbolun popüler olduğu ülkelerde tribünler, tek bir lideri olmayan en büyük kalabalıklardır. Her kafadan bir ses çıkar, ama ortak olan tek şey vardır: onlara karşı olan şeye karşı öfke duyulur. Bu "şey", bir kişi olabilir, bir kulüp olabilir, basın olabilir, polis olabilir, bir hükümet olabilir.
Ama hiçbir kulübün taraftarı kendisine pek çok açıdan açık şekilde zarar vermek istenen bir durumda karşısındakine müsamahalı davranmaz. Dün basın tribünün kovulması bu yüzdendir, yukarıda saydığım sebeplerden dolayı basının bel altına vurmasından dolayı basına karşı öfkelenmiştir taraftar. Şu üstte okuduğunuz yazının yazılması da yazının başında gördüğünüz, bir takım Galatasaray taraftarının verdiği saçma tepki yüzündendir.
O yazıda federasyona haklarında "gözü dönmüş", "güruh" olarak bahsedilen topluluk durduk yere böyle olmamıştır. Bu sizin eseriniz. Hepinizin. Hükümetin, Emniyet'in, "Fenerli" dediğiniz basının, "Fenerasyon" dediğiniz federasyonun. Çünkü bu taraftarın içinde kimsenin derdi "aman nolursa olsun düşmeyelim" değil, "suçluysak tabii ki düşelim amenna, ama suçsuzsak, bu yaşadıklarımız ayıptır, günahtır ve bu kadar zamandır çektiklerimizin acısını çektirenlerden çıkartırız".
Belki bu açıdan "tam da en kötü zamanlarındayken, en iyi zamanındaki ezeli rakibine acı çektirme fırsatı yakalamış olmak" fikri bir takım Galatasaray taraftarına cazip gelmiş ve "düşene bir tekme de biz vuralım" kabilinden böyle bir yazı yazdırmış olabilir, ama ola ki Fenerbahçe aklanır, suçsuz çıkarsa, işte o zaman bu öfke, tekme atan bütün o ayakları kırar. Ve maalesef bu linç girişimine Galatasaray da (halbuki ilk başta sessiz kalma kararı almasına rağmen) akılsızca ve popülist bir tavır takınarak dahil olmuştur. Yönetimiyle ve taraftarıyla.
Valla ne diyeyim, zaman aleyhinize işliyor.
24 Temmuz 2011 11:58
arkadas bizi eleştirenler ne diyor.. Tarihimizde en ufak leke yok diyorlar.. bunu diyenlere yukardaki yazıdan başka ne cevap verilebilir.. objektilik isteyenler objektif mi ? son 10 yılda Türkiyede şikeye teşvige karışmayan takım varmıdır? bu sene Fenerbahçe bişiler yapmıştır kabul.. ispatlanırsa ceza da alalım ama karşı tribün biz çok temiziz, bizde leke yok, siz tu kaka derse bu taraftar hic tasvip etmedigim halde sahaya da iner..
Basın etik kurallarından bahsedenler, dogru olmayan haberleri ortalıga dökerse bu taraftar onları stattan çıkarır, az bile yapıldı basına..
o yüzden bu işin takımdan ziyade daha makro birolay olduguna dair yorum yapanlar, biz iyiyiz siz kötüsünüz olarak yorum yapmasın, komik oluyor..
20 Eylül 2011 15:18
Kadınları adam yerine koymayıp "siz olay da çıkaramazsınız" gibisinden bir karar alan TFFye inat http://twitpic.com/6nrvsp adresindeki fotoğraf bu yazının ana fikrini tekrar doğruladı.
"Fenerle kimse başa çıkamaz"
X veya Y kromozomuna göre değişmiyor takım aşkı, bunu siz belirtmiştiniz tıvitırda, aklıma bu yazınız geldi, eklemek istedim.
Bu yazıları, bu süreç bittikten çok sonraları dahi unutmayacağız, tekrar tekrar okuyacağız. Yaşadığımız duygusal karmaşanın her anına bir papazın çayırı ses oldu. Bu fotoğraf da tarihe bir not düşen güncelleme olsun.