3 Temmuz'dan Bugüne -IV-
24 Temmuz - 31 Temmuz Haftası



Hayırlı haberler olurken, arşivi de unutmamak lazım. 24 Temmuz - 31 Temmuz arasında neler oldu, kimler neler dedi, medyaya yeni hangi bulgular servis edildi, bunları da bir görelim. Pazartesi onlar tamtam seslerini değiştirirken, burada bizler kimin ne yaptığını unutmayacağız.

Birinci Bölüm: 3 Temmuz - 10 Temmuz Haftası
İkinci Bölüm: 10 Temmuz - 17 Temmuz Haftası
Üçüncü Bölüm: 17 Temmuz - 24 Temmuz Haftası

25 Temmuz

- Aykut Kocaman'ın İfade vermeye çağrılacağı iddia edildi. [1]

3. dalga ile birlikte sürpriz isimlerin emniyete ifade vermeye çağrılacağı, burada verecekleri ifadelerin ardından mahkemeye sevkedilip sevkedilmeyeceğine karar verecek. İfadelerine başvurulacak kişiler içinde Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, MHK Başkanı Oğuz Sarvan, Beşiktaş'ın eski futbolcusu ve yöneticisi Sinan Engin, Büyükşehir Belediyespor'da forma giyen Can Arat, sezon başında Kayserispor'dan Mersin İdmanyurdu'na transfer olan Önder Turacı'nın da bulunduğu gelen haberler arasında. MHK Başkanı Oğuz Sarvan'a Fenerbahçe'nin hakem atamalarında dönemin TFF Başkanı Mahmut Özgener tarafından baskı yapılıp yapılmadığı, atamalarda herhangi bir ayarlama yapılıp yapılmadığı sorulacak. Polisin teknik takibine takılan konuşmaların içerikleri sorulacak. Aynı şekilde Aykut Kocaman'a Başkan Aziz Yıldırım'la aralarında geçen bir konuşmanın ditayları sorulacak. Bu telefon görüşmesinde Aykut Kocaman ve Yıldırım'ın hakem konusunu görüştüğü öğrenildi.


Bu haber de daha sonra gerçek dışı kalacak, tarih 14 Ağustos olduğunda Aykut Kocaman hala ifade vermeye çağrılmayacaktı.

- Aziz Yıldırım'ın "Bu Federasyon tam O.Ç" dediğini gösteren bir telefon görüşmesi medyaya servis edildi.[2]

Görüşmede Aziz Yıldırım Mümtaz Karakaya ile konuşuyor, konuşmada da Oğuz Sarvan ve Federasyona da Ankaragücü - Karabükspor maçındaki hakem hataları sebebiyle çeşitli hakaretlerde bulunuyordu. Elbette bu görüşmelerin 6222 sayılı kanun anlamında şike ile alakası olmadığı gibi, başkalarının gıyabında hakaretin en az 3 kişi tarafından duyulmuş olması gerektiği hükmü karşısında herhangi bir suç unsuru bile içermiyordu. Bu görüşmelerin neden medyaya servis edildi, hangi amaçla özel iletişimin kamuoyuna sunulduğu anlaşılamadı.

- Medya bunlarla uğraşırken İsmail Uyanık "Milli Takım için maç satın alındı" diyerek gündeme oturdu. [3] Milli takımın hangi maçta kimi satın aldığı, bu satın alma işlemini kimin yaptığı, ne kadar para verdiği sorularının ise üstüne gidilmedi.

- Bir başka gelişme ise Beşiktaş'taydı. Beşiktaş Kulübü Divan Kurulu Üyesi avukat Ali Rıza Dizdar, futbolda şike iddialarına yönelik başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Beşiktaşlı yönetici Serdal Adalı, teknik direktör Tayfur Havutçu ve kulüp protokol müdürü Ahmet Ateş için imza kampanyası başlattı.[4]

Beşiktaş'taki Barbaros Meydanı'nda avukat Ali Rıza Dizdar tarafından kurulan standa gelen siyah-beyazlı taraftarlar, imza verdi.

''Hak eden herkes için acil adalet'' başlığını taşıyan imza metninde şu ifadelere yer verildi:
''Şike ve teşvik primine 'hayır' diyoruz. Sporda şiddeti kınıyoruz. Bunlara bulaşmamış insanlarımıza özgürlük istiyoruz. Serdal Adalı, Tayfur Havutçu ve Ahmet Ateş'e özgürlük istiyoruz. Gecikmeden, hemen şimdi adalet istiyoruz.''


- Süper Lig Ertelendi [5]

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, futboldaki şike iddialarına yönelik soruşturma nedeniyle netlik kazanamayan Spor Toto Süper Lig ile Bank Asya 1. Lig'de sezonun eylül ayında başlayacağını açıkladı.


- Tayfur Havutçu'nun görevinin başında kalacağı da bu arada açıklandı [6]

26 Temmuz

- Sabah Gazetesi "Türk Futbolunu Bekleyen Büyük Tehlike" başlığıyla bir haber yaptı. Haberin içeriğinde şayet şike soruşturması sebebiyle bazı takımların UEFA tarafından düzenlenen turnuvalara katılmaları engellenirse, UEFA'nın bu takımlar yerine başka takımları turnuvalara kabul etmeyeceğini açıkladığı söyleniyordu. [7]

- Erman Toroğlu Emniyete giderek Aziz Yıldırım'dan şikayetçi oldu. [8]

Daha sonra konu hakkında bir yazı yazacak, Aziz Yıldırım'dan neden şikayetçi olduğunu anlatacaktı. Konu, "Erman Toroğlu ile hasbihal, kendinden başka düşmana ihtiyacın var mı?" başlığıyla papazda irdelendi. (bkz. Ermanla hasbihal)

- "Fenerbahçe'yi düşürecekler" manşetiyle Sabah gazetesi bir kere daha harcını ortaya koymuş oldu. Şadan Kalkavan ile yapılan röportajda "Aziz Yıldırım suçlu bulunursa Fenerbahçe'yi düşürürler" ifadesi, bir anda anlamından kaybettirilerek, Fenerbahçe'nin düşeceği yönünde yeni bir "müjde" olarak sunuldu. Basın hala "tarafsız"dı. [9]

- Av. Faik Işık, katıldığı televizyon programında Baransu'ya "Gazetecilerin yargılama yapamayacağını, taraf olamayacaklarını" hatırlattı. Baransu sessizce dinledi. İbrahim Akın'ın nasıl psikolojik baskıya uğradığını detaylı bir şekilde ifade eden Işık'ın iddiaları daha sonra doğru çıkacaktı. [10]

- Şekip Mosturoğlu dosyadaki gizlilik kararının kaldırılması için başvurdu. [11]

Futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticilerinden Şekip Mosturoğlu'nun avukatı Naim Karakaya, soruşturmada gizlilik kararının kaldırılması ve soruşturma belgelerinin kendilerine verilmesini istedi.

Karakaya dilekçelerinde, belgelerin Türkiye Futbol Federasyonuna (TFF) verilmesi nedeniyle soruşturma üzerinde artık bir gizliğin kalmadığını iddia ederek, gizlilik kararının kaldırılmasını ve aynı belgelerin kendilerine verilmesini talep etti.

Dilekçede, ''Soruşturma üzerindeki kısıtlama kararı, belgelerin Türkiye Futbol Federasyonuna verilmesi ile esasen ortadan kalkmıştır. Müvekkilimizin savunması açısından belgelerin tarafımıza verilmesi önemlidir. Bu nedenle kısıtlama kararının kaldırılmasını ve belgelerin tarafımıza verilmesini talep ediyoruz'' ifadesi kullanıldı.


Gizlilik kararı kaldırılmayacak, hatta daha sonra ifade tutanakları rapidshare'e yüklenecek, Ümit Aktan Facebook profilinden paylaşacak, yine de yargılamasına tutuklu devam edilenler herkesin gördüğü bu belgeleri görmekten mahrum bırakılacaktı.

- M. A. Aydınlar Lig Başlamadan karar verileceğini açıkladı. [12]

İstinye'deki federasyon binasında yapılan toplantının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Aydınlar, şike iddialarına yönelik soruşturmanın TFF tarafından ne zaman sonuçlandırılacağı yönündeki soru üzerine, ''Ligler başlamadan bu süreci tamamlamak istiyoruz. Ligler başladığında artık futbola odaklanmak istiyoruz'' dedi.


27 Temmuz

- Tayfur Havutçu ve Serdal Adalı'nın tutuklu yargılanmasına yapılan itirazlar mahkeme tarafından reddedildi. Tutuksuz olarak yargılanan Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener'in yurt dışına çıkma yasağına yapılan itiraz da kabul edilmedi. [13]

- Twitterda Mehmet Baransu, 4 kulübün küme düşeceğini, bunların da Sivasspor, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Mersin İdman Yurdu olduğunu söylerken, TFF Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor ve Mersin İdman Yurdu kulübü yöneticileriyle bir araya geldi. [14]

- "100.000$ Oyunu bozdu" başlıklı bir haberde [15], İ.B.B Başkanı Göksel Gümüşdağ'ın Türkiye Kupası final maçından önce, futbolcusu İbrahim Akın'a 100.000$ ekstra prim vaad ettiği "iddia edildi." Gerçekten de sadece iddia idi zira ikili arasındaki konuşmanın bir kaynağı veya delili bulunmuyordu. Gazete haberine göre bu 100.000$'lık prim teklifi "şike anlaşmasını" bozmuş, İbrahim Akın şike yapmaktan vazgeçmişti. Delil olarak sunulan konuşma ise şuydu:

İŞ BOZULUNCA TURANLI BOZULDU
Türkiye Kupası finaline saatler kala atılan mesajların şekli değişmeye başladı. 11 Mayıs günü 11.43 ile 12.31 arasında Yusuf Turanlı ile İbrahim Akın arasında şu mesajlaşmalar oldu:
Yusuf Turanlı: Valla seneye Belediye'den 1.5 trilyon alacaksan oyna :) Seni sevmeyen apo hocanla beraber..
İbrahim AKIN: Hahahah Sevmediğini kim söyledi, çok seviomuş beni:) Çok baskı yapiyosun bana ama böyle olmaz:)
Yusuf Turanlı: RELAXXXXXXX
İbrahim AKIN: Baştan söylesene şunu:))
Yusuf Turanlı: Sıkmayın yaa ayıp olur adamlara işi bitirdim rakamda anlaştık:)


Bu görüşmede hiçbir Beşiktaş yöneticisi yer almazken, Menejerin transfer görüşmeleri süren bir futbolcuya "sıkma" demesi, ahlak bakımından sorgulanabilir olsa da 6222 sayılı kanun bağlamında şike gösteren herhangi bir imaya bile sahip değildi. Zira Turanlı, bu ifadeyi herhangi bir Beşiktaş yöneticisinin telkini / isteği ile söylemiyor, tam olarak "seneye oynayacağın kulübü çok sıkma" manasında ifade ediyordu.

28 Temmuz

- Şike ve Teşvik Primine Spor Toto darbesi başlıklı bir haber Hürriyet'te yer aldı.[16] Haberde darbe olarak sunulan şey şuydu:

Resmi Gazete'de bugün yayınlanan yönetmeliğin değişen 8'inci maddesi şöyle:

Şike ve teşvik

Madde 8: Spor kulüplerinin yönetim kurulu başkanı veya üyeleri ya da kulübü temsile yetkili idari veya teknik personelinin, 31/3/2011 tarihli ve 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunun 11 inci maddesine aykırı eylemleri nedeniyle kesinleşmiş mahkeme kararı ile cezalandırılmaları ya da bu eylemler nedeniyle kişilerin veya kulübün ilgili federasyon tarafından disiplin mevzuatı kapsamında cezalandırılmasının kesinleşmesi hallerinde, ilgili spor kulüplerine yönetim kurulunca belirlenecek sürede sabit ihtimalli ve müşterek bahis oyun programlarında yer verilmez ve bunlara oyun programında yer almadıkları döneme ilişkin olarak isim hakkı ödenmez. Bu durumda, şike yapıldığı veya teşvik primi verildiği tespit edilen müsabakalara ilişkin olarak ödenen isim hakları yasal faiziyle birlikte ilgili spor kulübünden geri alınır veya spor kulübünün Teşkilat nezdindeki alacaklarından öncelikle mahsup edilir.

Eski madde

Şike ve doping

Madde 8: Sabit ihtimalli ve müşterek bahis oyun programlarında yer alan spor müsabakalarının sonucunu çıkar karşılığı anlaşarak etkilemek veya doğal olmayan, sporcunun sağlığı için zararlı madde ve yöntemlerin kullanılması veya performanslarını artırabilecek madde ve yöntemlerin kullanımı/kullandırılması veya doping analizi için numune verme sürecinin ihlal edilmesi iddialarıyla haklarında ilgili federasyonca inceleme veya soruşturma açılan spor kulübü, spor takımı ve sporculara inceleme veya soruşturmanın kesin olarak sonuçlanmasına kadar isim hakkı ödenmez. Şike ve doping yapanlara ödenen isim hakları yasal faizi ile birlikte geri alınır.


Halbuki düzenlemeden açıkça anlaşılacağı gibi, eski düzenlemede Şike soruşturması açılsa bile para verilmeyecekken yeni düzenlemede haklarında soruşturma açılanlara da para veriliyor yani düzenlemede soruşturulan taraf yönünden "iyileştirme" yapılıyordu. Haber, gazetecilerin okuduklarını anlama konusundaki yetersizliğinin güzide örneklerinden biri oldu.

- Emenike Spartak Moskova kulübüne 10 milyon € karşılığında transfer oldu. Herkes "şikenin delili", "yaprak dökümü başladı" gibi abuk subuk konuşurken Emenike şunları söyleyecekti: [17]

"Çok üzgünüm. Her şeyden önce bu kulüp, taraftarlar, sizler beni çok sevdiniz. Ben de sizleri çok sevdim. Çok erken bir ayrılık oldu. Özelikle Aykut hoca ile çok özel bir ilişkimiz vardı. Bu kulüp için bir şeyler yapmak istiyordum. Ancak bu ülkede çok ilginç şeyler yaşadım. İlk önce benim için oynar-oynamaz tartışması yapıldı. Daha sonra yaşımla ilgili beni çok üzen bir iddia ortaya atıldı ve hayatımda ilk kez bir güvenlik soruşturması sürecine girdim, tutuklandım, 4 gün içeride hapis kaldım. Çok istememe rağmen böyle bir futbol ikliminde yapamayacağımı anladım. Psikolojik olarak kendimi iyi hissetmiyorum. Açıkçası kafamın içi iyi değil. Herkese teşekkür ediyorum. Arkadaşlarımı, yöneticilerimi, hocalarımı, teknik heyettekileri, oyuncuları ve taraftarları çok özleyeceğim. Psikolojik ve kafa olarak kendimi rahat hissetmiyorum"


- Aziz Yılmaz "Aziz Yıldırım hep şike yapıyor" diyerek karakterini ortaya koydu. Sözlerine şöyle devam edecekti[18]

"Bu yönetimin, Mayıs ayına kadar kulübü yöneteceğine inanmıyorum. Çünkü bizdeki model, tek adam modeli. Şu anda hapishaneden başkan yönetiyor mektuplarla. Yöneticiler de o mektupları hüngür hüngür ağlayarak okuyor. Okuyan kim? Başkanın vekili, kulübü yönetecek lider. Lider böyle zamanlarda ağlar mı? Divan toplantısına birlik-beraberlik diye gittim, neredeyse kusacaktım... İkinci alkışta kalktım, terk ettim.


- Ümit Karan psikolojik baskı gördüğünü açıkladı. [19]

Karan, bildiride, 3 gün boyunca tek başına kaldığı emniyet nezarethanesinde psikolojik baskılara maruz kaldıktan sonra ifadesinin alındığını ve emniyet ifadesiyle savcılığa verdiği ifadenin aynı olduğunu belirterek, "Savcı ifademi almaya başlamadan önce, bir savcıya yakışmayacak ön yargıyla bana inanmayacağını söyledi. Adalet bunun neresinde? Mahkemeye çıktığımda bu yaşananlardan sonra zaten umudum kalmamıştı" ifadelerini kullandı.

Karan, "Soruşturma bitiminde suçsuz olduğumuz ortaya çıktığında, bu onur kırıcı davranışın, benim maneviyatıma yapılan bu saygısızlığın bedeli kim tarafından, nasıl ödenecektir?" sorusunu açıklamasının sonuna ekledi. Eskişehirspor'da bir dönem sportif direktörlük de yapan eski milli futbolcu Ümit Karan futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınmış, savcılıkça sorgulanmış, 7 Temmuz'da tutuklanmıştı.


Sanıkların lehine de delilleri toplamakla kanun tarafından mükellef kılınmış Savcının neden psikolojik baskı yaptığı hala anlaşılamadı.

- UEFA Başkanı Platini: "F.Bahçe'nin şike yaptığı kesinleşmeden Avrupa kupalarından atılamaz" [20] derken, medyamızı derin bir üzüntüye soktu. Kendisinden alevli bir "%0,19 ihtimal bile varsa kümeye düşürün!" beyannamesi beklerken Platini Yunanistan'da şunları söyleyecekti:

Yunan gazeteciler, UEFA Başkanı'na F.Bahçe'nin durumunu sordu. Michel Platini, UEFA'nın
12 Temmuz'da yaptığı açıklamayı hatırlattı ve F.Bahçe'nin kaderini yakından ilgilendiren şu sözleri sarf etti: 'Aldığımız kararlar var ve Avrupa kupalarından ihraç etmeden önce şike yaptıklarından emin olmamız gerekiyor'.


- M. A. Aydınlar hukuku çiğnetmeyeceklerini söyledi. [21]

FF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'a kulüp başkanlarının ortak yakınması öncelikle "Sporda Şiddet Yasası" hakkındaydı. "Bu yasa bir an önce çıksın diye diye, hiç alışık olmadığımız bir sürece girildi. Geçiş çok sert oldu. Yasanın neler getirdiğini yaşadıkça öğreniyoruz. Türkiye bu yasaya henüz alışık değil" dediler. Kulüplerin, "Ceza olmasın diyen yok. Ama küme düşme futbolun kimyası bozacak. Yasa Türk futboluna iyi anlatılmadı. Şiddet dışında da ciddi hükümleri olduğunu gördük" genel görüşü ve, "Küme düşme olmamasını temenni ediyoruz" şeklindeki talebine TFF'nin yanıtı da netti:

YASALAR ÇOK AÇIK
"Yasalar, talimatlar açık. Hukukun dışına çıkmamız mümkün değil. Hassasiyetinizi anlıyoruz, ama hukuk da belli. Yasaların, talimatların dışında hareket etmemiz mümkün değil. Bunu ancak el birliğiyle çözebiliriz." Futbol Disiplin Talimatı'nın 55 ve Futbol Müsabaka Talimatı'nın 24. maddeleri "Müsabakanın sonucunu hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkileyen, buna teşebbüs eden kulüplere önce küme düşürme cezası, ihlalin ağırlığına göre ek olarak puan indirme cezası" öngörüyor ve teşvik priminin de bu kapsamda olduğunu belirtiyor. TFF yetkilileri, mevcut talimatlarda önce küme düşme cezasının verilmesi gerektiğinin altını çiziyorlar.


Geçtiğimiz üç hafta boyunca hukukun ayaklar altına alınıp tepelendiğini gören Fenerbahçeliler açısından "hukuk" kelimesinin ağza alınması bile anlamlı bir gelişme olarak değerlendirildi.

29 Temmuz

- İlhan Çelikay, Papazınçayırı'nda yayınlanan röportajından sonra emniyete çağrıldı. [22]

- Sabah Gazetesi "Fenerbahçe Belediye mi oluyor" başlığıyla bir haber yayınladı. Haberde, Fenerbahçe'nin en kötü ihtimale karşı İ.B.B. ile birleşme ihtimalini gündeme aldığı ve adını İBB Fenerbahçe olarak değiştireceği iddia edildi. Elbette haberin kaynağı yoktu ve bir spekülasyon böyle kamuoyuna sunulmuştu. [23]

- HSYK Başkanı, şike soruşturmasında bulunan savcı hakkında şikayet gelmesi halinde araştırma yapacaklarını kamuoyuna duyurdu. [24]

30 Temmuz

- "Yıldırım Uzun'u aradı mı" başlığıyla medyaya servis edilen haberde, "Aziz Yıldırım'ın Yıldırım'ın İstanbul BŞB maçı öncesi 'Uzun' diye adlandırdığı Can Arat'ı aramaları için yöneticilerini görevlendirdiği, Can'ın da "Bize bir yatın demedikleri kaldı" diye isyan ettiği öne sürüldü" ifadeleri geçiyor, Can Arat adeta şike teklifine maruz kalmakla itham ediliyordu. [25] Oysa Can Arat'ın ifadesi alınacak ve bir suç işlediğine dair herhangi bir iddia bile ortaya konulmayacaktı.

- Can Arat Serbest Bırakıldı.[26]

Gözaltına alındıktan sonra Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesine sevk edilen Arat, soruşturmayı yürüten savcı Mehmet Berk’e ifade verdi. Arat, sorgusunun ardından serbest kaldı.

Kendisini bekleyen ailesiyle adliyeden ayrılan Can Arat, basın mensuplarının soruları üzerine, "Söyleyecek bir şey yok, her şey ortada" dedi.


- Can Arat hakkında asılsız iddialar ortaya çıkarken bir haber de Uğur Uçar'dan geldi. Uğur Uçar'ın Fenerbahçe maçı öncesi menejer Yusuf Turanlı'dan şike teklifi aldığı "ancak kabul etmediği"ni itiraf ettiği iddia edildi. Bu iddia hakkında da hiçbir gelişme olmayacak, medyada bir an yanacak ve sönecekti. [27]

- Günün en komik gelişmesinin aktörü TSYD idi. Dernek, spor yazarlarını Fenerbahçe'nin ilk maçına gitmemeye davet ediyordu. Derneğin açıklamasında gazetecilikten, hukuktan ve demokrasiden bahsetmesi güzel bir gelişme olarak kaydedildi. (bkz. TSYD Gazeteci olduğunu hatırlamış biz de gazeteciliği hatırlatalım)

30 Temmuz

- Trabzonspor başkanvekili Hacıosmanoğlu Fenerbahçe'nin Trabzonspor'un 4 şampiyonluğunu çaldığını hiçbir delile dayanmadan öyle bodoslama iddia etti. Hakkında hala 6222 sayılı kanun çerçevesinde şiddete mahal verebilecek açıklama yaptığı için dava açılmadı. [28]

- Tahkim Kurulu bütün süreci etkileyecek çok önemli bir karar verdi. [29]

Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu, tartışılan şike soruşturmasına örnek oluşturabilecek bir karara imza attı. Kurul, kaleci Recep Öztürk ile birlikte 3 futbolcunun cezalarında "yürütmeyi durdurma" kararı vererek, İstanbul Beyoğlu 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın sonuçlanmasının beklenmesine hükmetti.


31 Temmuz

- Av. Ali Rıza Dizdar Tahkim Kurulu kararının şike soruşturmasına emsal olacağı gerçeğini ifade etti. [30]>

Dizdar, “Tahkim’in başında Hasan Gerçeker’in bulunması bu kararın önemini bir kat daha artırıyor. Nihai karar için Ağır Ceza Mehkemesi kararının beklenmesi olasılığı ortaya çıktı” dedi. Tahkim, Recep Öztürk, Umut Koçin ve Durmuş Bayram için yürütmeyi durdururken, Beyoğlu 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararının bekleneceğini belirtmişti.


- Sabah gazetesi ise habere bozulmuş gibiydi. "Tahkim yanlış yaptı" başlıklı haberde, bir avukata istinaden spor hukuku bakımından kararın yanlış olduğu ifadelerine yer veriliyor, böylece mahkeme bitmeden, ifadeler alınmadan, insanlar savunma haklarını kullanmadan hatta haklarındaki suçlamaları bile göremeden karar verilmesi gibi "hukuki" bir yöntemin uygulanmıyor oluşundan rahatsızlığını belli ediyordu. [31]

- Ahmet Çakar Taraf gazetesine verdiği röportajda Aziz Yıldırım'ın kafasının az çalıştığını ve kendisinin Yıldırım'ı Hitler'e benzettiğini söyledi. [32]

Haberdeki en ilginç yerlerden birisiyse şuydu:

Aziz Yıldırım kafası az çalışan bir adammış. Şikeyle suçlandığı maçlara bak: İstanbul B.B., Bucaspor, Eskişehirspor ve Sivasspor. Fener'in tarihindeki en iyi kadroyu kurmuştu Yıldırım ve normal şartlar altında da o takım bunların hepsini yenerdi.


Ahmet Çakar'ın bütün bu maçları izlemesine, Fenerbahçe'nin nasıl zor bir şekilde bu maçları kazandığını görmesine, bu maçlarda şike yapıldığına dair tek bir bulgu bile ortada olmamasına, hatta kendisinin de itiraf ettiği gibi bu maçlarda "şike yapılmasına gerek olmaması"na rağmen neden şike yapıldığına inandığı ve böyle ifade ettiği ise kendisinin zeka seviyesini gösteren bir bulgu olarak akıllarda kaldı.

Sonuç

- Emniyetin 6 Temmuz tarihinde 19 maçta şike tespit ettiğini ifade etmesine ve 3 Temmuz tarihinden itibaren 28 gün boyunca medyaya bir çok bulgu servis edilmesine rağmen hala 6222 sayılı kanun anlamında şike suçunu gösteren tek bir "bulgu" dahi ortaya çıkmadı.

- Medya olayları yine maksatlı ve taraflı bir şekilde ele aldı. Yargısız infazlar gırla gitti. Can Arat ve daha nicesi şikeyle itham edilmelerine rağmen hepsi serbest bırakıldı.

- TFF üstüne müthiş bir baskı kurulmasına hatta PFDK Tahkim Kurulu kararları bile zan altında bırakılmasına rağmen, şike soruşturmasında ikna edici hiçbir somut bulgu ortaya çıkmadı.



[1] http://www.sabah.com.tr/SabahSpor/F...381400208726
[2] http://www.sabah.com.tr/...bu-federasyon-tam-o-c
[3] http://www.sabah.com.tr/...401218354680
[4] http://www.sabah.com.tr/...517056127287
[5] http://www.sabah.com.tr/...-acikliyor
[6] http://www.sabah.com.tr/S...havutcu-gorevinin-basinda
[7] http://www.sabah.com.tr/...438033830799
[8] http://www.radikal.com.tr/...CategoryID=77
[9] http://www.sabah.com.tr/...fenerbahceyi-dusurecekler
[10] http://webtv.hurriyet.com.tr/....aspx
[11] http://www.sabah.com.tr/S...kaldirilsin
[12] http://www.sabah.com.tr/...-verilecek
[13] http://www.sabah.com.tr/...geldi
[14] http://www.sabah.com.tr...zirvesi
[15] http://www.sabah.com.tr/...336032136560
[16] http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/...id=18362331
[17] http://www.fenerbahce.org/fb2008/detay.asp?ContentID=25380
[18] http://www.sabah.com.tr/...-yapiyor
[19] http://www.cnnturk.com/...
[20] http://haber.gazetevatan.com/.../5/Spor
[21] http://www.sabah.com.tr/.../hukuku-cignemeyiz
[22] http://webtv.hurriyet.com.tr/...-in-agabeyi-emniyette.aspx
[23] http://www.sabah.com.tr/S...333155387511
[24] http://www.sabah.com.tr/...hsykdan-sike-aciklamasi
[25] http://www.sabah.com.tr/...ildirim-uzunu-aradin-mi
[26] http://www.posta.com.tr/...=82235
[27] http://www.sabah.com.tr/...edildi
[28] http://www.sabah.com.tr/...calindi
[29] http://spor.mynet.com/..-karar/38775
[30] http://www.stargazete.com/...-370893.htm
[31] http://www.sabah.com.tr/.../tahkim-yanlis-yapti
[32] http://www.sabah.com.tr...dirimin-kafasi-az-calisiyormus


2 comments:

  1. Simone dedi ki...

    Emeğine sağlık, gene çok güzel bir değerlendirme olmuş.

  2. Mattt dedi ki...

    Bu ulke kullerinden dogdugunda “ozgurluk rutbesi” sag omuzumuza bir onur olarak takilmisti bugun ise sokaklarda meydanlarda ADALET ISTIYORUZ diye isyanimiza guruh, azgin diyenlere inat “adalet rutbesini” ALNININ AKIYLA sol omuzunda onur diye tasiyan bir savasci gibi dimdik tavir aldi…

    Iste bu yuzden bizim bir tavrimiz var… bizim bir ortak benligimiz var… biz duragan yada pasif degiliz ki ezik bir durusumuz olsun… bizim karakterimizde eziklik yokki… Biz ya olum ya istiklal diyenlerin cocuklariyiz, torunlariyiz !!

    Bugun meydanlarda Ozgurluk ve Adalet savascilarinin sembolu olmus bir FENERBAHCE DIMDIK AYAKTA…

    BIZIM TAVRIMIZ ONLARIN ISE EZIK DURUSU VAR.
    Zaten bu “durus” kelimesi kadirizmin (yegeni Levent Inanir olmasi lazim!?) turetmesidir.

    Bir tv programinda yegeni kadirzm’i savunurken durus-murus diye kazmaligi, sehir kulturunde ezilmeyi, kendini ifade edememeyi (2 saatlik filmi clark cekerek yan bakmakla ve iki kelime ile bitirmeleri - avanak avni butun derdini “digil, migil” ile, bu artizz de leeyynnn, heeeyyyt ,…gibi unlemler ile derdini anlatirdi) yani ezikligi “durus” ile kamufile ettiler… durus eziklere boyle baki iste.

    Dun ozgurluk bugun ise adalet icin sokaklardayiz!!!
    “…Eyy Turk Gencligi, istikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahili ve harici bedhahlarin olacaktir.
    Iste bu ahval ve serait icinde dahi,
    birinci vazifen Turk Istiklalini, Turk Cumhuriyetini ve Turk Adaletini ilelebet muhafaza ve mudafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve Istikbalinin yegane temeli budur bu temel senin en kiymetli hazinendir…”

    Birkac renkdasimizi tutuklamislar!! Ne diye?! SADECE ADALET ISTEDILER DIYE!!!
    Bu ONUR SIZE AIT, ADALET ISTEDIGINIZ ICIN !!!

    Turk futbolunda tarikat iliskileri hic bir zaman eksik olmadi.
    Zamanin da trabizonda nuri albayrak tarikat iliskilerinin tam ortasinda idi ve bugun ise tam gaz ayynenn devam ediyorlar.

    Daha birkac yil once Abdullah Gul (cumhurbaskani olmadan once, eger yanilmiyorsam) beceke icin vakifbanktan 40Milyon dolar cektiriyor dediler, NEDEN ?!?!
    ertugrulu td olarak getirdiler, ama tarihinin hezimetini aldilar 8-0 ve yollamak zorunda kaldilar !!!
    Bu ezikler ali gitsin veli dursun dediler kendilerini bitirdiler!!

    Milli takimda Yanal’in basini kimler yedi, unuttunuzmu?!?!
    Hoca efendi geseyi satin aliyor diye haberler cikmisti ve nasil olduysa polat bir anda haricten baskan oldu, sonu mu malumunuz, arkasina teneke baglayarak yolladilar.
    polatin sosyal demokratligini ve aleviligini kullanmak istediler ama beceremediler. Bu ezik camiada tutunabilmek icin makbuzlu, mektuplu sike bile yapti ama olmadi iste… polatin boyle gonderilmesi beyaz bayragin cekilmesi degil de nedir?!?!…

    Durus statik bir yapidir. Hayat ise dinamiktir zamanin akiciligindan dolayi ve bizide bu yasamda dik durmak icin bir tavir almak zorunda birakir zamanin akiciligina bir imza vurmak icin.
    Tavir almak dinamik bir yapiyi icerir. O yuzden canlidir. Dik durmak omurga gerektirir ve hayata seref ile imza atmaktir.

    “Bizim durusumuz… “ lafini kadirizmin okuzleri bugunlere tasidi.
    Bugun durus lafini dillerine dolayan bu hanzo, bitirim ve ezik cocuklar.
    Iste bunlarin hepsi ayni bokun dumanlari… ve bugun bu capulcu ezik geseliler PROVAKASYON icin toplanmislar… siktirin lann !!

Yorum Gönder