UEFA'nın mektubu



23 Ağustos 2011, faks ile
Türkiye Futbol Federasyonu
Başkanın dikkatine,
İstinye Mah. Darüşşafaka Cad. No. 45
Kat. 2
34330 SARIYER İSTANBUL
Türkiye


Sayın Başkan,

Türkiye'de halen sürmekte olan şike soruşturması ve özellikle Fenerbahçe'nin durumu hakkındaki önceki temaslarımızı refere ediyoruz.

Her ne kadar konunun hassasiyetini takdir etsek de, yukarıda adı geçen kulübün ve / veya yöneticilerinin şike yaptığına dair ciddi boyutta kanıt olduğu kanaatindeyiz. Örneğin Kulüp başkanı ve bir kaç adet yüksek yetkilisi (aralarında iki adet yönetim kurulu üyesi bulunmakta) Temmuz ayının başından beri şike suçuyla ilgili şüpheler sebebiyle hapisteler ve (büyük çoğunluğu medyada yer alan) bir çok delil olduğu gözüküyor. Gerçekten de İstanbul Emniyeti bir basın açıklaması yaparak gözaltıların da şike suçuna dair iddialardan olduğunu doğruladı.

Bu sebeple, kamuoyuna mal olmuş bir şekilde şike suçlamasıyla karşı karşıya olan, başkanı ve bir kaç önemli yöneticisi hapishanede bulunan, eldeki bulgulardan şike suçuna karıştığı anlaşılan bir kulübün UEFA'nın amiral gemisi turnuvasına (Şampiyonlar Ligi) katılması gibi bir durumla karşı karşıyayız. Bu durumun UEFA ve genel olarak futbol ailesi açısından kabul edilemez olduğunu anlayacağınızı umuyoruz.

Benzer suçlamalar sebebiyle başka kulüplerin UEFA turnuvalarında temsil haklarından mahrum kaldığını gördüğümüz zaman endişelerimiz büyüyor. Özellikle Yunanistan Federasyonuna bağlı Disiplin Kurulları tarafından şike yaptığı tespit edilen ancak hakkında yargısal süreç henüz tamamlanmayan (tamamlanması da muhtemelen şayet yılları değilse bir kaç ayı bulacak olan) Olympiakos Valou'nun bu karardan sonra UEFA Avrupa Ligi'nden dışlandığını hatırlatmak isteriz.

UEFA'nın, bir ülke federasyonu hızlı ve etkili bir şekilde disiplin hükümlerini uygularken başka bir federasyona üye diğer bir kulübün, kendi federasyonu gerekli şekilde hareket edemediği için UEFA turnuvalarında yer almasını kabul edemeyeceğini de anlayacağınızı umarız. Bu durum, UEFA'nın desteklemek istediği şike olaylarıyla etkin bir şekilde mücadele eden federasyonları cezalandıracaktır. Dahası, şayet bu kadar hayati olaylar karşısında benzer tutumlar almazsak, bu UEFA turnuvalarının kredibilitesini ve saygınlığını düşürecek, aynı zamanda eşit muamale ilkesini de ihlal edecektir.

Bildiğiniz gibi, UEFA Şampiyonlar Ligi Yönetmeliği'ne göre (2011/2012 versiyonu) doğrudan veya dolaylı olarak müsabaka sonucunu etkileme olaylarına karışan kulüplerin turnuvada yer alma hakkı bulunmamaktadır. Turnuvadan men edilme durumu ancak 1 yıl için geçerlidir.

Bununla birlikte, şu an ortada olan delillere göre, Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi'ne bu sezon katılmamalıdır. Mevcut koşullara göre uygun hareket tarzı Fenerbahçe'nin kendisinin turnuvadan çekilmesi veya alternatif olarak TFF'nin kulübü turnuvadan çekmesi olabilir.

Şayet bu yollardan biri tercih edilmez ise, UEFA kendi disiplin süreçlerini kulübe karşı başlatma (şimdi veya bir kaç ay sonra) hakkına sahiptir ve neticede karşılaşılabilecek yaptırımlar, özellikle kulübün katılım kriterlerne uygun olarak şike suçuyla ilgisi olmadığını beyan ettikten sonra "yalan" söylediği anlaşılırsa (yukarıda yer alan) öneriden daha ağır olabilir. Şimdiden hangi cezanın uygulanabileceğini öngöremesek de başka vakalarda (ör. Pobeda) kulüplerin 8 yıla kadar UEFA turnuvalarından yasaklanması ile karşı karşıya kalınmıştır.

Herhangi bir eksik kalmaması adına, şayet TFF bu durumla şimdi ilgilenmezse TFF aleyhine de disiplin hükümlerinin uygulanabileceğini hatırlatmak isteriz. UEFA'nın, Fenerbahçe bu sene Şampiyonlar Ligi'ne katıldıktan sonra, turnuvadan şike suçuna karıştığı sabit olduğu için ayrılmasını kabul edemeyeceğini anlayacağınızı umarız.

Türkiye ve Avrupa futbolu için en üst düzeyde önemli olan bu olayla ilgili olarak UEFA'nın TFF'ye elinden gelen her türlü yardımı ve desteği vermeye hazır olduğundan emin olunuz. Bir kere daha TFF'den süre gitmekte olan şike soruşturmasıyla ilgili tüm durumlara ilişkin hızlı ve etkili disiplin uygulamalarını gerçekleştirmesini beklediğimizi hatırlatırız.

Fenerbahçe hakkındaki durumda ise, 24 Ağustos 2011 Çarşamba günü akşamüstüne kadar cevabınızı bekliyoruz.

Saygılarla,

UEFA

Gianni Infantino
Genel Sekreter

Cc: Mr. Şenes Erzik, UEFA Yönetim Kurulu 1. Başkan Yardımcısı


24 comments:

  1. Dohavo dedi ki...

    amınakodumu satılmış medyası ve lanet olasıca şu mail atan orospu çocukları yüzünden bu hallere geldik!Şikeciye çıkarttılar adımızı onun bunun doğurdukları!!

  2. shadowtr dedi ki...

    Şenes Erzik'in de kulüpten ihracı düşünülmelidir.

  3. Ertuğ Kaya dedi ki...

    Bu mektup ne zaman yazılmış ve ne zaman gönderilmiş, bilgi verir misiniz?

    Orijinal resmin büyük halini de yayınlar mısınız?

    Teşekkürler.

  4. Adsız dedi ki...

    averaj vatandaş, ya da kötü niyetli yandaş için mektubun meali açık; çekin Fenerbahçeyi yoksa biz daha beterini yaparız.

    Ancak uluslararası kurumları iyi bilen, işini iyi bilen, daha da ötesi vicdanen korkuları, kompleksleri olmayanlar için bu mektup cahil cesaretiyle yazılmış, sindirme, yıldırma amaçlı sömürge valisi edasından başka birşey değil! Bu da şu demek; tazminat davaları, CASlar, icabında daha da ötesi!

    Dear Gianni diye başlarsın yazına aklın yetiyorsa, Milandan girer Portodan çıkarsın, CASdan girer Fifadan çıkarsın, son gün senin dayatmanla hareket etmemden girer, sıkıyorsa bu kararı BENI KULLARANARAK DEGIL kendi imzanla sen aldan çıkarsın!

    Ancak dediğim gibi TFFde olmayan YÜREK ister bu, zeka ister, uluslararası tecrübe ister!

    Zaten TFFde bu yürek baştan olsa döner önce içimizde ki yılanları ezerdi. Medya adı altında cehalet ve çengilik peşinde ki zümreye bir HÖT derdi, susun kardeşim derdi, bu yalan haberlerinizle Fenere değil asıl TURK futboluna zarar veriyorsunuz derdi!

    İcabında bir tarafı yiyorsa Emniyete Savcılığa çakardı niye yetkinizi aşıp konuşuyor bilgi sızdırıyorsunuz, bırakın spor hukuğu, özerk kurumları devralsın bu işi, direksiyona bizi geçirin derdi!

    yok, bütün bunları FENERASYON olmamak için yapma sen, çünkü sende o yürek yok. Küçük beyinlilerin, ogün samastların favori yerel gazetesinde ki manşetten bahsediyor gelmiş koca TFF başkanı. FENERASYON olmadın helal sana MAA! Sömürge valinden gelen emri de eksiksiz yaptın, bir de tazminat hakkımızı kapattın UEFA nezdinde, ona da helal!

    Ancak milyonlarca Fenerbahçelinin, Fenerbahçeliyi de geçtim, bütün bu maskaralığın farkında ki futbolsevere ne hesap vereceksin, otur onu düşün şimdi. Senin alaturka adalet anlayışını alır böyle top diye oynarlar sevgili TFF, sen otur daha TAKA oku, Kanaltürk izle, kulağına arabesk yalanlar fısıldayan, ağzı kokan sahte monşerleri dinle, işte böyle maymun olur çıkarsın bu işten!

  5. nohut dedi ki...

    vay be uefa uefa dediğin de "ateş olmayan yerden duman çıkmaz hacı" modunda karar alıyormuş. Türkiyede emniyet , yargı hukuk çarpıklıklarını her sene sayfa sayfa rapora döşeyen benim sanki . Medyada çıkan delillere vurgu yapmaları tam bir zırvalık , lağvedin tüm mahkemeleri amk birileri suçlasın medya hüküm versin madem.

  6. Yeşil Kırmızı dedi ki...

    Büyütülmüş hali falan olsa da görsek "8 years" falan geçiyor mu? Geçmiyorsa TFF'yi daha mahkum, geçiyorsa da UEFA'yı mahkum ederiz.

  7. oğuz kaya dedi ki...

    Ufak bir detay var. Mektubun orijinalinin sondan bir önceki paragrafında, "all" kelimesinin altı çizilmiş. Burada UEFA, mevcut soruşturmadaki "tüm" durumlarla ilgili acil hareket edilmesini talep ediyor. Yani diyor ki, bu işin içinde başka klüplerin de adı geçiyor, biliyorum, ama şimdilik onlarla ilgili bir şey yapmıyorum ama sen de elini çabuk tut.

    Yahu bu nasıl iştir? El ele verdiniz, hukukun temel ilkelerini yeniden mi yazıyorsunuz birlikte? Herhangi bir soruşturma yürütmeden bazı şüpheliler hakkında tedbir uygulanabilir, bazıları hakkında ise uygulanamaz mı demek istiyorsunuz? Neye göre, kime göre? Kimin paşa keyfi karar veriyor buna? Nasıl adalettir bu?

  8. aethewulf dedi ki...

    Şimdiden hangi cezanın uygulanabileceğini öngöremesek de başka vakalarda (ör. Pobeda) kulüplerin 8 yıla kadar UEFA turnuvalarından yasaklanması ile karşı karşıya kalınmıştır. şeklinde geçiyor.

  9. darkcode dedi ki...

    Bu fotoğrafın büyük halini görmemiz mümkün mü?

  10. aethewulf dedi ki...

    https://twitter.com/#!/alperocal/status/107085042722947072

    buradan görebilirsiniz.

  11. barbar dedi ki...

    bu ülkeye futbolda, sporda fazla geliyor. gerek yok bu ülke için spora katkı yapmaya. bıraksak da bunlar karpuz atmaca, denizde deve güreşi gibi ata sporlarıyla uğraşsınlar...

  12. fishersad dedi ki...

    uefa talimatıyla sadri şenerin yasağını kaldıran savcı-mahkeme, yine uefanın bu kararıyla fenerbahçeyi suçlu bulacak. artık bu çok açık. ben aklanacağımızı düşünemiyorum. en azından bizim MANDA ALTINDAKİ ADALET SİSTEMİMİZDEN. umudum yok, çünkü dışarı da çıksak, insan hakları mahkemesine felan zannetmiyorum bişey olacağını. sanırım paşa paşa küme düşüp tekrar geleceğiz. ancak bu durumda tutukluların vay haline. hala aklım şunu almıyor. aziz yıldırım (ki sürekli mahkemeler davalar vs) yakın markajdasın böyle bir işe nasıl girersin? (doğru varsayarsak)

  13. Adsız dedi ki...

    Beşiktaş'ın iyi niyetli bulunduğu için kupaya alındığını söyleyen TFF, UEFA'nın Trabzonspor'u şirin ve sempatik bulduğunu da sözlerine ekledi.TFF'nin açıklamasına göre Beşiktaş'ı iyi niyetli bulan UEFA, Bursaspor'u hırçın ve seksi, Orduspor'u da şirin ve ahlaklı buluyor.Mersin İdman Yurdu'nu tanımadığını belirten UEFA'ya yanıt TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'dan geldi: "Tanısan, seversin."

  14. fishersad dedi ki...

    siyasi olacak ama deniz feneri soruşturmasını yürüten savcılara ne olduğunu duymuşsunuzdur...

  15. Mitya dedi ki...

    Pekala simdi surec nasil isleyecek?

    Fenerbahce'nin TFF'den dusurulme talebi TFF tarafindan kabul edilirse Fenerbahce tazminat haklarindan mahrum mu kalacak? Bundan sonra acacagi davalarda TFF ve UEFA aleyhine tazminat davasi acmakla mi yetinecek? Emniyet teskilati, malum medya organlari ve omurgasiz manipulatorler hakkinda dava acilabilir mi, acilirsa nasil sonuclari olmasi bekleniyor? Fenerbahce kendi talebi dogrultusunda kume dusurulurse mahkeme surecinde aklanmasi imkansiz degil mi? Hos, mahkemede kisiler yargilaniyor olacak, ancak halihazirda olusan manzara bir kulubun zaten suclu ilan edildigini gosterdigine gore tutuklu bulunan yoneticilerin bu surecten masum cikmalari - eger deliller yetersiz veya alakasiz bulunursa - mumkun mu? UEFA'nin tehdit iceren, hukuki sinirlari delik desik eden, savunma hakkini kararin son gun verilmesine on ayak olarak imkansiz kilan mektubu dolayisiyla ceza almamasi soz konusu mu?

    Sozde memlekete arastirma yapmaya geldik, sinirimiz altust olmus, arastirma hedefinden busbutun sapmis sekilde donuyoruz. Blog yazarlari, vallahi hepiniz kardesim gibisiniz. Hepinize bu surecte sesimizi duyurdugunuz icin, isinizden, sevgilinizden, egitiminizden fedakarlik yapip yalniz Fenerbahce'ye yapilanlara degil, dolayli yoldan bu ulkede ters giden herseye isyan ettiginiz icin hepinize tesekkur ediyorum. Gecen seneki sacma tartismadan dolayi burada yazmiyordum, ama gercekten anlamsizmis. Varolun.

  16. Ertuğ Kaya dedi ki...

    Mel, evet malesef yönetimimiz tarihi bir hata yaparak takımımızın ligden düşürülmesini istemiştir. Bunun bize ne kazandıracağını bilemiyorum ama fazlasıyla kaybettirecekleri şeyleri biliyorum.

    Bu biz suçumuzu kabul ediyoruz demektir. Ligden kendi isteğimizle düşsek ve TFF daha sonra bizi suçlu bulursa, bir alt lige de onlar düşürmek durumunda kalacaklar. Bu basiretsizliğe diyecek lafımı burada yazamıyorum. Fenerbahçe yönetimi nasıl olur böyle bir karar verebilir, GSli yöneticiler bizim için karar verse bunu verirdi.

    Yok bu tepki için sen anlamıyorsun diye düşünenler olacaktır. Tepki böyle olmaz. Bu haklarından vazgeçmektir. Tepki hukuk çerçevesinde hesap sorarak olur. Bizim yönetim çocuk gibi davranan taraftarının gazı ile, resmen çocukla çocuk olmuştur. Utanıyorum.

    Şike ve teşvikle ilgili başlatılan soruşturma nedeniyle daha önce hem UEFA hem de TFF'nin hukuki statüsü gereği şampiyon ilan ettiği Fenerbahçe, bu süreçten sonra hukuka aykırı yöntemlerle elinden şampiyonluk hakkı gasp edilerek, yargısız infazla karşı karşıyadır. Devam etmekte olan bir sorgulamada henüz hiçbir karar veya kesin hüküm yokken keyfi ve takdirle yaratılan pervasız hukukla UEFA ve TFF el ele vererek hukuk ve adaleti enkaz altında bıraktılar. Kişilerin ve kulüplerin savunma hakkını gasp ettiler ve hak arama özgürlüğünü ortadan kaldırdılar.

    Bunu ben demiyorum, malesef bizim yönetim de demiyor. Bunu Çaykur Rizespor Yönetim Kurulu Üyesi Remzi Kazmaz diyor. Biz ligden düşelim diyoruz.

    http://www.ntvspor.net/haber/bank-asya-1--ligi/46911/hukuk-ve-adeleti-enkaz-altinda-biraktilar

  17. omer sisman dedi ki...

    Bu ligden düşürülme hususunda bir yanlış anlaşılma var sanki. Bugün Aykut (Kocaman) basın toplantısında önemli bir şey söyledi, mealen şöyle: "hem suçu sabit değil deyip ligde tutmak hem de suç sabitmiş gibi şampiyonlar ligine göndermemek olmaz!" Bu ne demek? Bu blogda bir ara Federasyon'a "arada derede karar vermeyin, net olun" çağrısında bulunan bir yazı yayınlanmıştı. Bugün geldiğimiz nokta tam da arada derede bir nokta. Ligde kalacak kadar suçumuz sabitlenmemiş, şampiyonlar ligine gidemeyecek kadar suçumuz sabitlenmiş. Var mı böyle bir saçmalık? Fenerbahçe "Bir karar verin, eyyamcılık yapmayın, verdiğiniz kararın maddi manevi bedelini de ödemeye hazır olun" demeye getiriyor. Yani sanki suç sabitmiş gibi Fenerbahçe'yi şampiyonlar liginden mahrum bırakıyorsan, kanaatle de olsa kır kalemi, düşür. Bir çeşit satranç masasındayız ve Fenerbahçe'yi yönetenler de şimdiye kadar ağır kalmış olsalar da rakibin iki-üç hamle sonra ne yapacağını görüyor artık. Aykut bunu da dile getirdi, "Biz iyi gidersek üç ay sonra küme düşürecekler" diye. Bu, bir değil, iki sezonun çöpe gitmesi demektir. Fenerbahçe'yi uyutup katmerli ceza yedirecekler yani akıllarınca. Ne ala memleket, hem Fenerbahçe'nin hakkını gaspet hem de ligin ekonomisini vesaireyi düşünerek Fenerbahçe'ye "Dur sen şurda" de. Federasyon Fener'i düşürmeli. Düşürsün de ilerde hem TFF'yi hem UEFA'yı mahkum edip acısını milim milim çıkartalım inşallah.

  18. SIX@ZERO dedi ki...

    Su ana kadar goz ardi edilerek, pekte dile getirilmeyen ve
    CAS'ta bu oyunu bozabilecegini sandigim onemli bir konuyu burada paylasmak istedim.


    UEFA TFF'ye blöf yaptı. 2008 disiplin talimatına göre ceza veremezdi. İşte nedeni: 2010-2011 sezonunda işlendiği iddia edilen bir şike suçu hakkında UEFA 2008 tarihli disiplin talimatını uygulamak zorundadır. 2011 tarihli şikeyi net tanımlayan yeni disiplin talimatı Haziran 2011'de yürürlüğe girmiştir.

    Şimdi her iki disiplin talimatnamesinde ilgili maddeleri inceleyelim:

    UEFA Disciplinary Law 2008 Edition:
    Article 5 Principles of conduct
    2.For example, a breach of these principles is committed by anyone
    a) who engages in or attempts to engage in active or passive bribery and/or corruption

    Bu maddede "aktif" ve "pasif" rüşvet tanımları kullanılıyor. OECD tanımlarına göre http://stats.oecd.org/glossary/detail.asp?ID=7203 http://stats.oecd.org/glossary/detail.asp?ID=7205
    aktif ve pasif rüşvet için parasal/eşdeğer ödeme gerekiyor. Para transferi belgelenemezse veya itiraf yoksa UEFA bu konuda disiplin yaptırımı uygulayamaz. 2008 talimatlarında şike suçu sadece bahis suçlarına odaklanmış:

    2. l) who participates directly or indirectly in betting or similar activities relating to
    UEFA competition matches, or who has a direct or indirect financial interest in such activities.

    UEFA bu talimatnamenin eksikliğini anlamış ki 2011 Haziran'da kabul ettiği yeni talimatnamede şikenin tanımını daha net yapmış. Ancak bu talimatlar elbette 2011 Haziran sonrası suçlar için geçerli.

    UEFA Disciplinary Law 2011 Edition:
    Article 5bis Integrity of matches and competitions
    2. A breach of these principles is committed, for example, by anyone:
    a) who acts in a way that is likely to exert an influence on the course and/or the result of a match or competition by means of behaviour in breach of the statutory objectives of UEFA with a view to gaining an advantage for himself or a third party

    Dolayısıyla UEFA yazdığı tehdit mektubuyla kanunları bilmeyen TFF'ye blöf yapmıştır. Para transferinin ispatı veya rüşvetin itirafı olmadan UEFA ne Fenerbahçe'ye ne de TFF'ye bir ceza veremezdi.

    http://www.twitlonger.com/show/cltk1e

  19. emre dedi ki...

    Ertug Kaya, Remzi Kaymaz'in soyledigi seyler kanimca birebir bizim yonetimimizin soyledigi seylerle ortusyor, ben hic bir fark goremiyorum. Hatta bizim yonetimimiz ilave olarak sunu da soyledi. Madem siz bizim Sampiyonlar Ligine gitmemizi engelleyecek sekilde kanaate sahipsiniz, ayni kanaati bizim Spor Toto superlig de olmamamiz icin de vermek zorundasizin dedi.

    Evet tam da soyledigin gibi, dogru tepki hukuk cercevesinde olur.....du Persembe aksamina kadar. Cunku hersey Persembe aksamina kadar hukuka uygun sekilde isliyordu. Papazin Cayirini ne kadar cok ve siklikla takip ettigini bilmedigim icin bir hatirlatma yapmak istiyorum (amacim ukalalik degil). Persembe gunu aethewulf'un UEFA ile ilgili yazdigi yaziya kadar hepimiz de bu surecin hukuk icinde isleyecegini, hele ki is UEFA'nin verecegi karara giderse bunun asla ve asla hukuksuz bir sekilde islemeyecegine hepimiz adimiz kadar emindik. Ama hukuksuzluk once UEFA'nin mektubu ile basladi, diger bircok sey sonrasinda simdilik Sadri Sener'in yurt disina cikis yasaginin kalkmasi ile sonuclandi. Yani icinde bulundugumuz ve muhatap oldugumuz her turlu platform hukukun disinda calisiyor su anda. Yani bu isin hukuk yolu ile cozulemeyecegi cok net artik.
    Ama yine de bizim talebimizin hukukun icinde oldugunu dusunuyorum. Madem sen beni suclu buldun beni kume dusurmen gerekir dedik. Ama Ali Koc'un aciklamalarinda ki dile dikkat ettigimde, bunu meydan okuyarak yapmadigimiz belli. Cunku meydan okuyarak bu karari aldiramayacagimiz belli. Yine Ali Koc'un aciklamalarindan benim anladigim, bizi kitabina bir sekilde uydurarak kume dusurun, biz bu sene Bank Asya'da oynayalim, boylece Fenerbahce'nin kaybini sadece 1 yil ile sinirlandiralim (cunku iddianame aciklandiktan sonra kume dusme karari verilirse kaybimiz otomatik olarak 2 yil olacaktir). Ayrica oyle bir formul bulalim ki bu yargilama sonucunda Fenerbahce aklanirsa bizim UEFA'dan tazminat elde edebilme etme hakkimizi da kaybetmeyelim. Bu sebeple de Ali Koc'un "bizim hukukcularimiz ile Federasyon'un hukukculari bu konuyu nasil cozebilecegimize dair muzakere decekler" gibi bir dil kullandi.
    Sonuc olarak kanimca, bu iste hukukta ki ve prosedurde ki bosluklar aranacak, ve Fenerbahce bu surecin sonunda suclu da bulunsa sucsuz da bulunsa kaybi sadece bir yil olacak sekilde cok akillica bir yol izlendigini dusunuyorum. Ustelik Fenerbahce'nin Super Ligden 1 sene uzak olmasi bence futbol dunyasinda su anda var olan gerilimlerin yatismasi icin de cok iyi bir firsat olacak

  20. gumgumok dedi ki...

    uefa büyük bir şerefsizlik yapmış ve federasyonun riske alamayağı bir blöf kullanmıştır. bu yazıda fenerbahçenin şike yaptığına kanaat getirdiklerini yani bir nevi "bize bırakırsanız zaten kanaatimiz belli. ama ben soruşturmamdan sonra feneri de sizi de yakarım" demiştir. bu hukuka tamamen aykırı büyük bir blöftür. buna bu şekilde kanaat getirilemeyeceği ve buna yönelik bir karar alamayacağı ortadadır. federasyon maalesef bunu karşılayamamıştır. açıkçası federasyonun yanlış karar verdiğini ve başından beri daha dik ve net olması gerektiğini düşünsem de o kadar kızamıyorum. asıl tepki maillere, gazetelere, türkiyede bir rutin haline gelmiş tutuklamalara bakarak karar veren uefa'ya verilmelidir. bu kadar aymazlık, yavşaklık, şerefsizlik olmaz.

  21. Barisk dedi ki...

    Tam 4 yerde yanlis yazmislar takimimin ismini! Adamlar durumla bu kadar ilgili iste..

  22. Serkan dedi ki...

    Şöyle bir skandal söz konusu, dikkatlerden kaçıyor:
    MAA Habertürk yayınında kararı tamamen 'Türk futbolunun; milli takım ve diğer takımların 8 sene müsabakalardan men edilmesi tehdidi'ne dayandırdı. Kararı tamamen bunun üzerinden savundu. Prosedür itibariyle FB kendine güveniyorsa imza atıp katılacağı, tamamen kulübün kendisinin karar vereceği bir mevzuyu, diğer kulüpler ve milli takımla ilgili bir duruma bağlayarak kendi üzerine aldığını ifade etti.Hareketlerini tamamen bu gerekçeye bağladı.

    Peki mektupta ne yazıyor? Verilen örnekteki ceza ne? Bahsi geçen KULÜBÜN aldığı ceza. Mektubun hiçbir yerinde Türk futbolunun alacağı bir cezadan, 8 sene Türk takımlarına yasak getirilmesinden falan bahsedilmiyor.

    Gözlerimizin içine baka baka söylenmiş bir yalan söz konusu.

  23. tess dedi ki...

    medya,emniyet ve rakip takımların her türlü kara propagandasına engel olamayan savcılık,mahkeme ve tff,iş Fenerbahçe'nin kendini savunması ve korumasına geldiğinde her türlü engeli çıkarmakta bir sakınca görmemektedir.Rakip takımların UEFA nezdinde yaptıkları girişimleri,bilgisi dahilinde olduğu halde engellemeyen ve cezalandırmayan tff,Fenerbahçe'nin hem maddi kayıplarını geri almasını engellemek,hem de hukukigirişimlerini engellemek adına her türlü organizasyonu önceden planlayıp,uygulamıştır.Lig başladıktan bir süre sonra,Fenerbahçe'nin küme düşürüleceği kesindir.Bu nedenle,yönetimin bir orta yol bulma çabaları nafiledir.Takımın küme düşürülmesini sağlamak için her türlü girişim tam bir ciddiyetle yapılmalıdır.

  24. trekking dedi ki...

    Sevgili Serkan,

    yazdıklarına aynen katılıyorum.
    Ortada çok ciddi bir yalan var. Ama bu mektubda ortaya koydu ki, doğru giden hiç bir şey yok bu süreçte.

    Maalesef biz, mevzi kazandığımızı düşünürken(15 Ağustos'ta) aslında savaşı kaybetmek üzere olduğumuzu anlayamamışız.

    Adım adım operasyon devam edip bugünkü noktaya geldi.

    Yine mektup konusuna dönersek;

    "ciddi boyutta kanıt olduğu kanaatindeyiz". TFF belge verilmediğini söyledi. Peki UEFA o zaman hangi kanıta göre kanaat etti?

    "Başkanı ve yüksek yetkilileri hapisteler"

    Bir insanın hapiste olması o insanın suçlu olduğunumu gösterir. Üstelik evrensel Hukuk kuralları ortada iken. Üstelik bunu Avrupalı biri yazıyor.Tek kelime ile dehşet verici!!!!!
    Eski IMF Başkanı nı hatırlatmak yeter kendilerine............

    "Büyük çoğunluğu medya da yer alan bir çok delil"
    Rezalet ki, ne rezalet.Avrupalı bir kafadan bu yazı çıkmış olamaz.Bakmadan imzaladı desek o daha büyük rezalet.Çünkü bu kafa bizim Ergenekon,Balyoz davalarında ki Hakimler ile aynı kafa.

    "Şüpheli ......., ek-bilmemne dosyasında adınız geçiyor.Ne diyeceksiniz."

    "Bilmiyorum, efendim ne diyebilirim ki,Neden yazılmış ismim bilmiyorum gerçekten"

    "Türkiye de bu kadar subay,astsubay varken neden sizin isminiz yazıldı bu belgeye acaba"

    ...............

    "İstanbul emniyetigözaltıların da şike suçuna dair olduğunu açıkladı"

    federasyon,bu yazıya cevap bile vermiyor.Hop dur bakalım.Evrensel hukuk, Masumiyet Karinesinden başlar demiyor.

    Türkiye de, tutuklu sayısının,Hüküm giyenlerden fazla olduğunu söylemiyor. 170 gündür tutuklu olanların iddianamesinin yeni açıklandığını söylemiyor.8 Milletvekilinin, milletin oylarıyla seçildiği halde tutuklu oldukları için yemin bile edemediklerini söylemiyor.

    Üstelik mektubu bize(yani klüb) tebliğ etmiyor. Odasında okutuyor.Ya böyle ahbap-çavuş işi varmı allahaşkına.Topyekün kafayı mı yediniz.Böyle birşey olabilir mi???

    Mektubun devamında Yunanistan'ı örnek veriyor. "Disiplin kurulları tarafından şike yaptığı tesbit edilen" diyor. E bizde böyle bir tespit varmı???

    "uEFA ya üye bir federayon disiplin hükümlerini uygularken, başka bir federasyona üye diğer bir kulübün, kendi federasyonu gerekli şekilde hareket edemediği için UEFA turnuvalarında yer almasını kabul edemeyeceğini de anlayacağınızı umarız"

    En sorunlu yerlerden biri burası bence..."Kendi federasyonu gerekli şekilde hareket edemediği için"... Eğer birebir tercümesi bu şekilde ise bu cümle çok sorunlu.

    Burada şu da önemli. Ceza hukuku mu, disiplin hukuku mu?ÇOk net demek istiyorlar ki, Ceza davası uzun sürebilir, sen disiplin hukukuna göre karar ver.

    Zaten MAA da baştan beri bunu söylüyor.İddianameyi bekleyeceğiz diyor.Savunma alamadıkları için şu an düşürme kararını alamadıklarının itirafıdır aslında bu. Aykut Hoca'nın dediği gibi birkaç ay içinde önümüze koyacakları tablo bu...

    Peki o zaman elaltından UEFA ya bu bildirildi mi acaba??? "Gerekli şekilde hareket edemediği için "ibaresi kullanılıyor.

Yorum Gönder