4 Mart 2013

Dumankara


"İsli sabahçı kahveleri, ekmekle soğan, nam için yaşayan hikâyelerin mahallesi. Kaledibi, Altındağ, Eskitepe. Kabadayı yevmiyesi. Azap ceketi, hayal hançerleri, yıkıldı yıkılacak ahşap evler, teneke çatılar, güvercin taklaları, afyonun ve tütünün saati. Şıngır mıngır sofralar, Allah'ın inayetine şükran. Yerdeki kel halılar, ahbapsız apartmanlar, siyahî gündüzler, şehirdeki tezek kokusu, eskiyip cızırdayan plaklar...

İsyanım sana Ankara. Işıklı ve gülümseyen Cömert Ali. Kürdün gazeli, Fidayda'sız duramayan Angaralı. Hüzün kalbimize çökmüş uzun bir cümle...Biz bu kavgayı kaybettik!

Dumankara, Hayat Bir Yangındı albümü, Ankara'yı 21 hikâyeyle anlatıyor, yeraltının dumanını tüttürüyor, sokağın kirini konuşuyor. Perdesi kısa gelmiş evi, kale arkasını, çıldırmasa görülmeyecek yoksulları, para kokan alemleri, 'Lan sen ne alçaksın dünyayı ' dönderiyor..."

dumankara.com

Devamı ...

George Best Superstar


George Best, L.A Aztecs de oynarken, Elton John'la bir antremanda.


Devamı ...

2 Mart 2013

Fatih Terim'in Cezası: Utanmazsan her şeyi yap!


Galatasaray - Orduspor maçında, devre arasında çıkan olaylar nedeniyle maçın hakemi Serkan Çınar Fatih Terim ile yardımcısı Hasan Şaş'ı tribüne gönderdi. Fatih Terim hemen yedek kulübesinin arkasına çıkarak buradan takıma müdahale etti. Aynı şekilde tribüne gönderildikten sonra cep telefonu ile takıma talimat verdiği ortaya çıkan Yılmaz Vural'a 5 maç ceza veren PFDK, hakaret, tehdit ve Futbol Disiplin Talimatı'na aykırılıktan kendisine sevk edilen Fatih Terim'e olabilecek en alt sınırdan 3 maç ceza verdi.

PFDK kararında aynen şöyle diyor:

"GALATASARAY A.Ş. teknik sorumlusu FATİH TERİM'in, müsabaka hakemine yönelik sportmenliğe aykırı hareketi, ihraç sonrası ve müsabaka esnasındaki sportmenliğe aykırı hareketleri ve ihraç sonrası müsabaka hakemine yönelik sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle takdiren 3 RESMİ MÜSABAKADA SOYUNMA ODASINA VE YEDEK KULÜBESİNE GİRİŞ YASAĞI ve 30.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına."

Yani Fatih Terim'in 3 eylemi, 3 hukuka aykırı hareket ayrı ayrı Futbol Disiplin Talimatı'nın 36.maddesinde ifadesini bulan sportmenliğe aykırı hareket olarak değerlendirildi. FDT 36. madde aynen şunu söylüyor

"Diğer kişilere bir ila üç müsabakada soyunma odasına ve yedek kulübesine giriş yasağı veya on beş ila otuz gün arasında hak mahrumiyeti cezası verilir"

Şimdi demek ki PFDK ne yaptı?

Fatih Terim'in 3 hukuka aykırı hareketinin 3'ünü de "sportmenliğe aykırı hareket" olarak değerlendirdi ve her birine ayrı ayrı 1 maç, toplamda 3 maç ceza verdi.


Peki PFDK ne yapmalıydı?

Fatih Terim'e ilişkin hakem raporuna ve diğer delillere hakim değiliz. Hakaret veya tehdit edip etmediğini kesin olarak bilmiyoruz. En azından hakemin kendisinin "hakaret" edildiğini ve "tehdit"e uğradığını ifade ettiğini biliyoruz.

Ancak bir şeyi daha biliyoruz, tribüne gönderme kararı doğal olarak bir idari tedbirdir.

Futbol Disiplin Talimatı'nın 83. maddesine göre İdari tedbirler

"Görevlilerin, müsabaka öncesinde, esnasında, devre arasında ve müsabakanın tamamlanmasını takip eden 15 dakika içerisinde soyunma odalarında, koridorlarında, saha içinde ve yedek kulübesinde bulunmalarını, futbolcularına talimat vermelerini ve yedek kulübesiyle doğrudan veya dolaylı bir şekilde iletişim kurmalarını" engeller.

Futbol Disiplin Talimatı'nın 51. maddesine göreyse

"Cezaların infaz rejimine ve idari tedbir kararlarına uymayanlar veya bu nitelikteki ihlallere herhangi bir şekilde iştirak eden

(a) Futbolculara dört ila on iki müsabakadan men cezası,

(b) Kulüp yöneticilerine altmış gün ila yüz seksen gün hak mahrumiyeti cezası ve Süper Lig kulübü yöneticileri için 50.000.-TL’den 100.000.-TL’ye kadar, 1. Lig kulübü yöneticileri için 25.000.-TL’den 50.000.-TL’ye kadar, 2. Lig kulübü yöneticileri için 12.500.-TL’den 25.000.-TL’ye kadar, 3. Lig kulübü yöneticileri için 7.500.-TL’den 15.000.-TL’ye kadar para cezası,

(c) Diğer kişilere ise dört ila on iki müsabakada soyunma odasına ve yedek kulübesine giriş yasağı veya otuz günden doksan güne kadar hak mahrumiyeti cezası ve Süper Lig için 25.000.-TL’den 50.000.-TL’ye kadar, 1. Lig için 15.000.-TL’den 30.000.-TL’ye kadar, 2. Lig için 10.000.-TL’den 20.000.-TL’ye kadar, 3. Lig için 5.000.-TL’den 10.000.-TL’ye kadar para cezası verilir."

Şimdi toplayalım, sadece asgari rakamlardan gidersek ve PFDK gibi Fatih Terim'in "hakaret, tehdit" suçlarını işlemediğini kabul edersek bir hukuki değerlendirme yapalım.

3 Sportmenliğe aykırı hareket, her biri için alt sınırdan 1 maç ceza = 3 maç ceza

51. madde gereği idari tedbir kararına uymamak = alt sınırdan 4 maç ceza

Toplam asgari 7 maç ceza.


Fatih Terim'in alması gereken asgari ceza bu.

Peki ne oldu?

Önce Ünal Aysal Yıldırım Demirören ile cezaların açıklanmasından 2 gün önce Sunset restaurant'ta bir yemek yedi. İkili yemekte cezaların konuşulmadığını beyan ettiler.

Daha sonra Galatasaray'lı yöneticiler, "Fenerbahçe'lilerin Galatasaray'a ceza vermek için sosyal ve basılı medya yoluyla bir spekülasyon yaptığını, Fatih Terim'in cezasının yüksek geleceği beklentisi yaratıldığını, bu yolla düşük bir ceza geldiğinde Galatasaray'ın kayırılıyor intibağı yaratılmak istendiğini" söylediler.

Yetmedi, Galatasaray Spor Kulübü bir açıklama yaparak şunu ifade etti, aynen alıntılıyorum, hakikaten ibret alınacak bir açıklama:

"Habertürk Gazetesi'nde, gazetecilik mesleğini “her şeyi bilmek” olarak algılayan ama bilgi birikimleri “yüzeysel” ve “kulaktan dolma” olmayı geçmeyen kişiler tarafından Orduspor maçında Sayın Fatih Terim saha dışına davet edildikten sonra, hemen, arkasına giderek kendisine destek vermeye çalışan kulübümüzün hukukçu Yönetim Kurulu üyesi Sedat Doğan’ı hedef alan “Fatih hocayı uyarsaydın da taktik verip ceza yemeseydi” mealinde suçlamalar ortaya atılmaktadır.

Gerek Futbol Oyun Kuralları, gerek UEFA ve gerek TFF kuralları aşağıdaki hükümleri içermektedir. Şöyle ki;

1- Hakem, idari tedbir kararı almaya yetkili makamlar arasında değildir.

2- İhraç edilen oyuncular, yedekler ve oyundan alınan oyuncular açısından bir maç otomatik cezaya (FDT m.95) dayalı olarak, idari tedbir Talimattan doğar.

3- FDT m. 95 sadece futbolcuların durumunu düzenleyip, teknik adamlar için otomatik ceza öngörmediği, oyun kuralları karşısında da göremeyeceği için, teknik adamlar için otomatik idari tedbirden de bahsedilemez.

Bir diğer deyişle ve halk diliyle anlaşılması açısından bilinmesi gerekir ki; Teknik adamın hakem tarafından saha dışına davet edilmesi, bir hak mahrumiyeti cezası olmayıp FDT nın 99. Maddesi kapsamında değildir. Teknik adamın saha ile iletişim kurmasına engel bir durum yoktur!

Mevzuatın uygulanması durumunda sayın Fatih Terim'in saha ile iletişim kurması sebebiyle bir ceza alması mümkün değildir.

Sayın Sedat Doğan, ilgili maç esnasında sayın Fatih Terim’in yanına gitmiş ve hukuki durumda bir sıkıntı olmadığı istişare edilmiştir. Kamuoyuna ve bilmeyenlere duyurulur.

Saygılarımızla."

Yani ne diyor Galatasaray?

1- Tribüne gönderme kararı bir idari tedbir kararı değildir.
2- İdari tedbir kararı olmadığı için tribüne gönderilen Teknik Direktör takımına talimat verebilir.
3- Her şeyi çok iyi bilen ve mükemmel bir bilgiye sahip olan Galatasaray'ın parlak yöneticisi Sedat Doğan da bu akılları Fatih Terim ile paylaşmıştır. Fatih Terim de bu sebeple takımına talimat vermiştir.

Tabi bu olabilecek en absürd yorum. Hukuka takla attırmak nedir deseniz örnek olur, afiş gibi dolaşır.

Çünkü hakemin tribüne gönderme yani ihraç kararı aynı kırmızı kart kararı gibidir. Bu kararın verilmesiyle birlikte idari tedbir talimat nedeniyle kendiliğinden doğar. İdari tedbirin neyi kapsadığına yukarıda yer verdik, uyulmaması halindeki ceza da yine yukarıda yer alıyor.

Sonuçta Tahkim Kurulu dün açıkladığı kararda ne dedi?

"PFDK'ca; teknik sorumlu Fatih Terim'in, hakemin ihraç kararından sonra, müsabaka esnasında ve müsabakadan sonra, yedek kulübesiyle doğrudan veya dolaylı bir şekilde iletişim kurması şeklindeki eylemi, tedbire uyulmamak olarak değil "sportmenliğe aykırı hareket" olarak yorumlanıp ceza tayini yoluna gidilmişse de; FDT'nin 83.,85.,95/4. ve ilgili hükümleri ile UEFA ve FIFA mevzuatı karşısında, oyun disiplinini bozması veya cezai nitelikte bir fiil gerçekleşmesi nedeniyle müsabakadan ihraç edilen kişiler yönünden İDARİ TEDBİRİN, İHRAÇ KARARININ VERİLDİĞİ ANDA BAŞLADIĞI HUSUSUNDA TEREDDÜT YOKTUR. Burada bahsi geçen idari tedbir esasında, müsabaka hakeminin ihraç kararına bağlanmış sonuçlardan biridir. Dolayısıyla, ihraç halinde ayrıca ve yeniden idari tedbir kararı verilmesine muhtaç bir durum yoktur. Böylece idari tedbirin ihraç kararına bağlanmış bir sonuç olması karşısında hakemin (müsabaka görevlisinin) de, idari tedbir kararı veren bir makam olarak algılanmaması gerekir. Hakem sadece ihraç kararını verir; idari tedbir ise kendiliğinden ve ihraç kararına bağlı olarak talimat hükmü gereğince yürürlüğe girer.

Diğer yandan, ilgili teknik sorumlunun ihraç anından sonraki bir tarihte idari tedbirli olarak Disiplin Kurulu'na sevk edilmesinin de önemi yoktur. Disiplin müfettişlerinin, FDT'nin 84/I. maddesinin verdiği yetkiye dayanarak uyguladıkları idari tedbir, kendi takdirlerinde olan bir tedbir olup sevklerinde belirtilen idari tedbir tarihi de kendi verdikleri idari tedbir kararının tarihidir. Esasında, idari tedbir kendiliğinden başladığından, disiplin müfettişlerince yeniden ve tekrar tedbir kararı verilmesi de gerekmemektedir. Ancak buna rağmen, mevzuattan doğan ve ihraç nedeniyle kendiliğinden yürürlüğe giren bir idari tedbirin başlangıç zamanının, disiplin müfettişleri tasarrufu ile ileri bir tarihe (sevk kararında geçen tedbiri tarihe) ertelenmesi de mümkün değildir.

Ayrıntısı gerekçeli kararda belirtileceği üzere tüm bu açıklamalar ışığında eylemin FDT'nin 51. maddesinde düzenlenen "cezaya ve tedbire uyulmaması" olarak nitelendirilip buna göre karar verilmesi gerektiği halde PFDK'ca eylemin "sportmenliğe aykırı hareket" olarak kabul edilmesi yerinde görülmemiş, ancak aleyhe itiraz olmaması ve cezanın re'sen aleyhe bozulamaması nedeniyle PFDK'ca teknik sorumlu Fatih Terim'e verilen 1 resmi müsabakada soyunma odasına ve yedek kulübesine giriş yasağı ve 10.000.-TL para cezasının onanmasına oybirliği ile"

Yani ne diyor Tahkim Kurulu?

1- ihraç kararı ile birlikte idari tedbir kararı kendiliğinden doğar.
2- Fatih Terim'in hareketi açıkça idari tedbir kararına aykırılıktır ve 51. madde çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir.
3- Ancak PFDK bunu "sportmenliğe aykırı hareket olarak" değerlendirmiştir.
4- Yani PFDK asgari cezası 4 maç olan bir suçu asgari cezası 1 maç olan bir suçla değiştirip, bir de asgari sınırdan ceza vermiştir.
5- Yani PFDK asgari 7 maç ceza vermesi gereken bir olayda sadece 3 maç ceza vermiştir.
6- Ancak bu hukuka aykırıdır.
7- Yani şayet başka bir teknik direktör, ihraç kararı aldıktan sonra tribüne gidip de takıma talimat verirse 51. maddeye aykırılıktan asgari 4 maç ceza alacak.
8- Yani PFDK'nın bu uygulaması 1 kereliğe mahsus ve sadece Fatih Terim'e özel!
9- Bütün bu usulsüzliklere rağmen de TFF karara itiraz etmediği için tahkim kurulu cezayı onaylamak zorunda.

Şimdi utanmaları yok mu?

Belli ki yok.

Yahu gazeteler bir araştırma yaptılar, mevcut uygulamalar çerçevesinde çıkabilecek muhtemel cezayı yazdılar.

Şimdi karşımızda büyük bir manipülasyon heyeti, bu cezayı "Fenerbahçeli medyanın" yazdırdığını, yüksek bir beklenti yaratıldığını, sosyal medya manipülasyonu nedeniyle Fatih Terim'e haksız bir ceza verdiğini ve mağdur olduklarını alenen iddia ettiler. Yüzleri kızarır mı? Kızarmaz, kızarmayacak.

Daha iddianame bile yazılmadan, henüz soruşturma safhasında, insanlar savunma hakkını kullanamadan ceza verilmesini talep ettiler. Yüzleri kızardı mı? Kızarmadı.

Sadece medyaya çıkan bir takım bulgular ve emniyet açıklaması üzerine Fenerbahçe'nin küme düşürülmesini istediler. Yüzleri kızardı mı? Kızarmadı.

Ağustos ayında Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ne katılma hakkının UEFA tarafından alındığını söylediler. TFF başkanı "beni İlhan Helvacı ile Lütfi Arıboğan kandırdı" diye istifa etti. UEFA bu kararı UEFA'nın değil TFF'nin aldığını söyledi. Yüzleri kızardı mı? Kızarmadı.

6222 sayılı kanun ile ilgili değişiklik gündeme geldiği zaman bunun Aziz Yıldırım'ı kurtarma yasası olduğunu söylediler. Yasa çıktı, bir tek Aziz Yıldırım ve Fenerbahçeliler tahliye edilmedi. Yüzleri kızardı mı? Kızarmadı.

6222 sayılı kanun anlamında hiçbir ciddi delili, finans transferi veya başka bir maddi delili olmayan, 3 kişilik bir örgütün ekonomik çıkar amacıyla tehdit, cebir, şiddet suçu işlediğini iddia ettiler. Yüzleri kızardı mı? Kızarmadı.

TFF Etik Kurulu'nun daha savunma bile almadan verdiği ilk rapora inandılar, savunmalar alındıktan sonra Fenerbahçe'nin hiçbir maçta şike yapmadığı ortaya çıktı, yüzleri kızardı mı? Gene kızarmadı.

Türkiye'nin 8 yıl Avrupa Kupalarından men edileceğini söylediler. Fenerbahçe önce Şampiyonlar Ligi'ne sonra UEFA Avrupa Ligi'ne katıldı, hala da burada mücadele ediyor. Hiçbir ceza da gelmedi. Yüzleri kızardı mı? Hayır gene kızarmadı.

Biz bütün bunları söyledik. Biz bütün bunları hukuki delilleriyle, talimatlara, kanunlara referans vererek söyledik. Burada kendimize pusula olarak doğruları, hakkı, hukuku seçtik. Bizlere hakaret ettiler. Sınırsız, kontrolsüz bir nefretle üstümüze saldırdılar. Ne oldu? Hep biz haklı çıktık. Hep bunları yapan, Rasim Ozan Kütahyalı ruhlu, fanatik, troller haksız çıktı.

İş o raddeye geldi ki, bu manipülatörler esasında alenen kayrıldıkları, alenen kurtarıldıklar, alenen torpillendikleri bir karara bile "bu ceza çok fazla" diyecek kadar yüzsüzlük bataklığına saptılar.

İş o raddeye geldi ki, kendi SPK usulsüzlüklerine karşı Lugano'nun satış bedelini dillerine doladılar. Adama demezler mi, be kardeşim 2,5 ay önce Lugano'nun değeri 6 milyondu ama şike iddiasıyla takımın yöneticileri tutuklandı, finans olanaklar kısıtlandı, şirketin borsadaki hisseleri rekor düşüş yaşadı, takım yeni finans olanakları bulmak için acil likit beklentisi ile daha ucuz bir fiyata bu oyuncuyu satmak zorunda kaldı. Bu aynı bir arabası olan şahsın, iflas istemiyle icra takibi başlayınca arabasını hızla elden çıkartmak için normal fiyatından ucuza satması gibidir. Sen ise "iflas halindeyim" diye ağlıyorsun ama banka kredisiyle kendine ferrari alıp hava atıyorsun, bu ikisi bir mi? Şimdi biri böyle dediği zaman ne diyecekler?

İnsanın bir onuru, hakikate karşı bir saygısı olmalı. Her yalanı söylediler, insanlara paralı asker de dediler, yalancı da dediler. Her dedikleri bir kaç gün sonra, öyle veya böyle yalan çıktı, bir kere bile özür dilediklerini, yüzlerinin kızardığını görmedik.

Ahlak pusulasını kaybetmiş, kendi faydasından başka bir şeyi düşünmeyen, başarıya ulaşmak için her yolu, her eylemi mübah gören, her şeyi söyleyebilen, her zaman mağdur olduğuna inanan, her şeyi talep eden bir yeni insan tipiyle karşı karşıyayız.

Manipülasyonun da bir sonu var. Bu kadar yalan söyleyip, bu kadar utanmazlık manipülasyonla ilgili değil insan kalitesi ile ilgili.

Ahmet Altan zamanında Başbakan'a bir hadis hatırlatmıştı, "utanmazsan dilediğini yap!"

Kendisine bunu yakıştıran böyle devam etsin, şükür biz bu yollarda asla durmadık.
Devamı ...