The Conspirator



Robert Redford'un yönetmenliğini yaptığı "The Conspirator" Abraham Lincoln suikastinden sonra yaşananları konu ediniyor. Esas mesele de şu, adalet intikam duygusuna kurban edilebilir mi? Masumiyet karinesi neden önemlidir? Adil yargılanma ilkesi niçin herkese lazım? Kurgulanmış bir mahkemede, üretilmiş delillerle, herhangi bir insan suçlanırsa, en sevmediğimiz insanlar bile olsa adalet için ayağa kalkacak cesaretimiz var mı? Bizler demokratik bir toplumda yaşadığına inananlar, nefret ettiklerimiz, sevmediklerimiz, hatta düşman bildiklerimiz için dahi gerçeğin ta kendisini ve adaleti isteyecek onura sahip miyiz? Bizler Frederick Aiken'in sahip olduğu karaktere sahip miyiz? Bugün, bu ülkede, bu yaşananları gören ve izleyen herkesin en azından bir kere izlemesi ve benim bu filmdeki rolüm ne olurdu diye sormasını isterdim. Fenerbahçelilere ise tek tavsiyem var, bu filme mutlaka gidin. Gidin ve o filmdeki rolünüzü görün. Sonra da o rolü hayatımızın tamamına hakim kılmak için ne yapabiliriz bunu düşünelim.



8 comments:

  1. Unknown dedi ki...

    bisey soracagim: aziz yildirim'in sucsuz olduguna, fenerbahce'nin sike ve/veya tesvik primi vermedigine, bu ise tesebbus dahi etmedigine inaniyor musunuz?

  2. Unknown dedi ki...

    diyelim aziz yildirim sucsuz, fenerbahce sucsuz, masumiyet karinesine itibar ettik, ergenekoncular da mesela bu sinifa girmez mi? misal veli kucuk'un de yargilanmasi, henuz hakkinda karar verilmemis ogun samast'in filan da serbest birakilmasi lazim degil mi? dusunun ki futbolun ya da genel olarak sporun hukuku etigi filan ceza hukukundan ayri ama buna ragmen aziz yildirim sucsuz, fener bu islere bulasmadi oyle mi? ama galatasaray yapti, besiktas yapti... suzsuzsak cezamizi cekelim cinligini birakalim bi kenara hepimizde biliyoruz ki aziz de, fener de bu halti yedi, e peki niye o zaman bu kadar cirpiniyoruz, amacimiz ne? masumiyet karinesi filan neyin ortusu? federeasyon aziz baba'yla da, digerleriyle de gorustu, dokumanlari da gordu ama topu taca atiyor... iste bizde aethewulf gibi, fatih gibi fenerliler'le ayni takimi tutuyoruz, hep baskasina ayar veren, milliyetci ve her daim hakli turk'un fener subesi adamlarla ayni gemideyiz!

  3. aethewulf dedi ki...

    1- Hrant'ın katiline 21 yıl 6 ay hapis cezası - http://www.hurriyet.com.tr/gundem/18333692.asp

    2- Veli Küçük ile Aziz Yıldırım'ı eşitlemek mümkün, Aziz Yıldırım ile Ahmet Şık'ı, Ahmet Şık ile Nuri Seksigüzel'i, Nuri Seksigüzel ile de bizim bakkal Yener Ağabey'i eşitlemek mümkün. Bu halde şuna gelir, Nuri, bir suçla itham edildiği zaman, hızla tutuklanmayı, içeriğini göremediği dosyanın medyaya yeniden şekillendirilerek servis edilmesini, savunma hakkını dahi kullanamadan kendi hakkında hüküm verilmesini kabul eder mi? Belki Nuri eder. Ben etmem. Ahmet Şık ile Veli Küçük bir mi? Nuri ile Ahmet Şık bir mi, Aziz Yıldırım ile Veli Küçük bir mi? Sınırı kim, nasıl belirliyor? Kimin bu haklardan yararlanmaması ancak kimin bu haklardan yararlanması gerektiğini kim söylüyor? Anayasa ve hukuki herhangi bir kuralın söylemediği belli. Orada şu şu şu şahıslar diye geçmiyor bu ifadeler, HERKES diye geçiyor. Nuri bunu kabul eder mi? Nuri anayasayı kabul etmeyebilir, ben ederim. Bir topluma malum ve matuf olmuş, hatta şahısların "yaptıysak devlet için yaptık" dediği fiil ve eylemlerle, medyaya sızdırılmış, tevil edilmiş delillerle kamuoyu algısı yaratma çabası arasındaki farkı da bilirim. Dolayısıyla boş demogojiye gerek görmüyorum.

    3- Fenerbahçe'nin bu suçu işleyip işlemediğini bilmiyorum. Bildiğim, medyaya yansıyan bulguların bu suçun işlendiğini göstermediği. Suçun işlenip işlenmediği de ancak adil bir yargılama sonunda ortaya çıkabilir. Tek yöntem budur. Aceleye gerek yok.

    4- Ne bizle aynı takımı tutmak zorundasın, ne bu blogu takip etmek zorundasın, ne de bu gemide olmak zorundasın. Biz kimsenin gemisi değiliz, kimseyi de herhangi bir tutum almaya mecbur bırakmıyoruz. Fikrimizi, gerekçeleriyle ifade ediyoruz. İfade ettiğimiz fikirlere katılmayan herhangi biri de bunu üslubu içerisinde, rasyonel gerekçelerini göstererek ifade etme şansına, hakkına sahip. Bunun dışında küfür filan etmek isterseniz de, internet çok geniş bir alan, herhangi bir yerde, bir blog açıp, bir forumda yazarlık yapıp bu hasmane isteğinizi tatmin edebilirsiniz. Güle güle Nuri?

  4. ersoy dedi ki...

    national geographic tv de bu konu vardı biraz önce :) güzel bir belgeseldi.

    konu suikast sonrası insan avında yaşananlar falan. hele bi kasabada yabancı bir genç sadece ve sadece saçları siyah, beyaz ve yabancı olduğu için asılmak üzere hazırlanıyormuş. darağacı kurulmuş, halk toplanmış. fakat kalabalıktan biri "durun o benim kuzenim, John Wilkes Booth değil" diye bağırmış. insanlar biraz şaşırınca, kasabanın ileri gelenlerinden yaşlı bir bey, "o kadar hazırlık yaptık, asıcaz bu adamı" demiş. o an aklıma Kemal Belgin geldi :)

    şu işler bitsin bu yaşadıklarımızda film olacak. elbet birileri yapacak bu filmi, bizleri, büyük Fenerbahçe taraftarını anlatacak. ve iddia ediyorum, senaryo dalında oskar alacak o film. tüm dünya izleyecek.

  5. Unknown dedi ki...

    Aethewulf,

    Daha anlaşılır olmaması benim hatam, o yüzden yeniden söyleyeyim: Ceza Hukuku ve ceza yargılamasından söz etmiyorum bu hikayede. Yani diyorum ki spor hukuku alanındayız ve bu alanın kuralları ceza hukukundan farklı. Elbette ki temel kaideler benzer ama suç ya da kabahat sayılan şeyler ceza hukukunun suç ya da kabahat sınıfına soktuğu şeylerle örtüşmeyebilir: Bilinen örnektir faul yapan adamı mesela sarı kartla cezalandırırlar ama kimse sarı kart gördü diye ceza mahkemesinde yargılanmaz! Dolayısıyla bu alanın müşahhas bir hukuku ve etiği var. Bu alanda da denetimi yapan suçu ve cezayı tanımlayan otorite kim? TFF değil mi? Peki TFF yapması gerekenleri, yapabileceklerini yaptı mı? Yapmadı! Ceza Mahkemesi olayın içine çete, silahlı örgüt, tehdit, şantaj gibi ceza hukukunun alanına giren suçlar karıştığı için soruşturma yürütüyor ve kendi iddianamesini, delilini filan topluyor, bu apayrı bir hikaye! Bir de TFF'nin alanına giren kısmı var ki olup bitenin işte orada TFF yapması gerekeni yapmıyor. Elbette savunma almadan ceza verilemez, elbette kimse peşinen suçlu ilan edilemez TFF tarafından. Ama prosedür belli ve istediklerinde iddianameyi, delilleri görebildiklerini görmedik mi? Aziz Baba ile ve diğer sanıklarla görüşmediler mi? Hukuk TFF'ye karar verme hakkını tanıyor, ceza mahkemesinin ceza hukukunun alanında yürüttüğü soruşturmayı beklemesine gerek yok ki! Zaten hep daha uzun süren ceza davalarını bekleyemez futbol ortamı diye böyle bir yargılama yetkisi verilmiş, peki TFF ne yapıyor? Havaya bakıp ıslık çalıyor, topu taca atıyor! Maalesef sen de çıkıp TFF'nin doğru yaptığını söylüyorsun kimse masumiyet karinesine, savunma hakkına laf etmediği halde sanki demiş gibi davranarak, oluyor mu böyle?

    Hocam Aziz Yıldırım Ahmet Şık değil, yapma gözünü seveyim...

    Kusura bakma şu Aziz Yıldırım suçlu mudur bilemem tavrını da inandırıcı bulmuyorum. Ben sana kanaatini sordum, samimiyetimle sordum hem de! Yani gerçekten suçlu olmadığına, Aziz Baba'nın böyle işlere tevessül etmeyeceğine inanıyor olabilir mi diye soruyordum kendi kendime ve sana sorayım dedim, yani kanaatini sordum. Bu kadar zor değil herhalde samimiyetle bize kanaatini söylemen...

  6. aethewulf dedi ki...

    nuri niçin bana anlattığım şeyleri tekrar tekrar anlattırıyorsun?

    uygulama şu, tff şike suçundan şüphesi olduğu zaman bunu etik kuruluna bildirir, etik kurulu delilleri toplar, bilgi ve belgeleri alır, her neyse, raporunu düzenler, sonra yk'ya sunar. yk da dosyayı pfdk'ya sevkeder, pfdk da kararını verir, bu karar da pfdk tahkim kurulu'nda temyiz edilebilir.

    süreç bu. tff tam olarak neyi yapmadı? konuyu öğrenince etik kuruluna sevk etmesi gerekiyordu. sevk etti mi? evet. etik kurulu'nun rapor hazırlaması gerekiyordu. rapor hazırladı mı? evet. bu raporu tff yk, pfdk'ya sevketmeliydi. sevk etti mi? evet.

    peki biz neden savunma almadan ceza verilemezden bahsediyoruz? çünkü bu sürecin bu şekilde işlediğini senin gibi bilmeyenler -ama Allah'tan hepsi senin gibi bilmediklerini kabul etmeme konusunda inatçı değil- TFF YK ceza vermeliydi diyor.

    1- TFF YK'nın öyle bir yetkisi yok.
    2- Savunma almadan ceza verilemez.

    Bak hiç ceza hukukundan bahsetmiyorum, alenen ve apaçık TFF'nın statüsü ve disiplin talimatında geçen disiplin yargılamasından bahsediyorum.

    şu ana kadar tff doğru yapmıştır, senin istediğin gibi davranmamakla da hata yapmamışlar, bu da senin sıkıntın olsun?

    bir de cevap verdim, ahmet şık ile aziz bir değil peki sınırı kim çiziyor sen mi? sana dayanarak mı öyle diyeceğiz? kimisi için de gerçekten aziz ile ahmet şık bir değil, aziz türkiye'ye hizmet etmiş, türk sporu için çalışmış çok büyük bir insan ahmet ise ergenekonla bağlantılı bir darbeci terörist. onun sınırını senin sınırından üstün yapan şey ne? ben demiyorum ki azize farklı ahmet'e farklı davransınalr ben diyorum ki azize de ahmet'e de aynı şekilde davransınlar. sen diyorsun ki yok azize illa veli küçük gibi davransınlar ama ahmet'e farklı davransınlar. ne gerek var? neden? yargılama sürsün, deliller açıkça ortaya konsun, mahkeme değerlendirsin kararı versin. biz de bekleyelim. bu karar da çok gecikmesin, makul bir sürede davalar sonuçlansın, yazıktır 3-4 senedir tutuklu olanlar var, onların da hakkı yeniyor.

    - aziz baba bu işlere tevessül etmiş midir etmemiş midir ben ne bileyim? yani bu soruyu bucaspor başkanı için de sorsan cevap veremem. kim bilebilir? bilmiyorum? yıldırım demirören bu işlere tevessül etmemiş midir hiç veya sadri şener aziz yıldırım'dan daha mı temizdir? bilmiyorum. her kim yaptıysa gereken cezayı alsın ama her kim ne iddia ediyorsa da o ispatlansın, bundan daha net ne söyleyebilirim?

    sen şimdi, sadri şener kata kimseye teşvik primi vermemiştir diyebiliyor musun? bence diyemezsin. e trabzon'da mı düşürülsün? yani bu senin benim öznel hissiyatımıza göre mi olacak? mehmet ağar - fatih terim -haluk ulusoy döneminde gs hiçbir usulsüzlüğe imza atmamıştır diyebilir miyiz? vallahi bilmiyorum? gs de mi düşürülsün? iş bu noktaya gelirse, bu çok tehlikeli bir noktadır, kimse bu işten temiz çıkamaz, kimse kirli de kalmaz ancak savaşırız.

    ben diyorum ki iş bu noktaya gelmesin, kim ne iddia ediyorsa ispatlasın. buyursun. halep orada. arşınıyla gelsin. bir insanı hipotetik çıkarımlarla suçlayamyız, buna inanıyorum.

  7. momos dedi ki...

    tff gördüğü belgelerde yazanların şike için kesin bir delil olduğuna inansaydı pfdk.ya seck ederdi. açıklmaası dikkatli okunursa ve alt metinler de incelenirse anlaşılır ki tff kendilerine verilen delillerden tatmin olmamış. bu yüzden iddianameyi bekilyor. bence insanların kafasını karıştıran tff nin net olmayan açıklaması, gerçi bana göre net ama kafasında önyargılarla dolu insanlar için erman toroğlu tadında açıklama bekleniyordu sanırım. sonuç olarak tff yeni delilleri gizlilik kalktıktan sonra görünce yeniden değerlendirme yapıp pfdk.ya gönderecek ilgilileri. bu bekleme süresi içinde de tutuklu olanları tedbirli olarak pfdk.ya sevk ederek kendince adil davranmaya çalışmıştır. herşey net aslında anlamak için. bu karar aslında soruşturmada adı geçenler için daha kötü bir karar. çünkü herhangi bir küme düşürme cezası iki seneyi de etkileyecektir. itiraz etmesi gereken onlar iken diğerlerinin dellenmesi de cadı avında saçılan tükürüklerin bir emaresi.

  8. emre dedi ki...

    Oncelikle film tavsiyesi icin tesekkurler. Guzel bir filmdi, ve senin de dedigin gibio filmde ki rolumuzun ne oldugunu dusunduruyor. Ama bunun yaninda baska bir sey daha dusunduruyor. Adaletin terazisi her zaman dogruyu mu tartar? Adalet bir sekilde Fenerbahce ile ilgili karar verecek, ve eger Fenerbahce bu surecte suclu bulunursa biz Adalet'in bu kararina guvenebilecek miyiz? Kendi fikrime gore hayir, ama bu durumda da ne yapalim diyip sineye cekmek ve Bank Asya'ya gidip geri donecegiz. Ama ya tersi olursa? Fenerbahce bu yargilama da sucsuz bulunursa ne olacak? Tahminen diger takim taraftarlari bizim hissettigimiz seyi hissedecekler, ama onlar sineye cekecekler mi? Bence kesinlikle hayir. Bunun anlami da yillarca Fenerbahce'li taraftarlar ve Fenerbahce takimi bu kuskunun yarattigi ithamlara maruz kalacak. Yani bu surec hangi sekilde sonuclanirsa sonuclansin bizim icin iki ucu boklu degnek.

Yorum Gönder