Milli Güvenlik Kitabından İntihal Yapmak


aziz yildirim & adnan polat

Geçtiğimiz aylarda Fatih, Türkiye'deki kulüp yöneticilerinin mevcut siyasi düzende kullanılan otoriter dili nasıl benimseyip kullandığını yazmıştı. O yazının ana öznesi Yıldırım Demirören'di, fakat sadece Yıldırım Demirören'e ihaleyi yıkarak diğer başkanlara haksızlık etmeyelim. Aziz Yıldırım her eleştirildiğinde kulüpte sağladığı baskıcı otoriteyi birlik ve beraberlik olarak niteleyenler uzun süredir aramızda. Adnan Polat'ın geçen hafta yaptığı açıklamaysa olayı bambaşka bir boyuta taşıdı.

Demirören zamanında şöyle demiş

"Beşiktaş'ın her zaman birlik ve beraberlik içinde olması gerektiğini ifade ederek, Beşiktaş, birlik beraberlik içinde olmadığı sürece kalıcı başarılar yakalayamaz. Her mağlubiyetten sonra Beşiktaş'ta seçim havaları yaratırsak başarı gelmez. Birlik ve beraberlik içinde olursak da kimse önümüzde duramaz

Aziz Yıldırım'ın da şöyle bir açıklaması var

Yaşanan her kötü sonucun ardından yaşanacak başarılara yönelik beklenti, tutum ve davranışın içinde olmak Fenerbahçe Kulübü Başkanı olmanın zor yanıdır. Fenerbahçe camiasının yegane ihtiyacı, liderlerinin daima birlik ve beraberlik içinde olmasıdır. Unutulmamalıdır ki yönetimlere yönelik haksız ve yakışıksız ithamlar sadece rakiplerimizin yararınadır ve onları mutlu etmektedir. Kötü günlerinde birlik içinde olmayanlar, bölünmeye sebep olanlar, böldükleri camialarla büyüklük iddiasında olamazlar. Onlar sadece rakiplerinin başarısına vesile olabilirler.

Açıklamalar da "birlik ve beraberliğin" önemi ortak nokta. Bu çok şaşırtıcı değil çünkü Türkiye'de doğduğunuz andan itibaren slogan ve propaganda bombardımanına tutuluyorsunuz ve "birlik-beraberlik" Türkiye'ye özgü yenikonuş(newspeak) dilinin sık kullanılan terimlerinden. Destek arayan hükümet yetkilisinin de, dernek başkanının da, sınıf mümessil de tartışılmaya açık olmayan sloganların dikte edici kesinliğinden fayda ummalarına şaşmamak lazım. Yapılacak projeleri, planları, başarılan şeyleri anlatıp insanları ikna etmek yerine bu dili kullanıp legallik kazanmak daha kolay.

Geçen hafta Galatasaray Resmi Dergisin'nde Adnan Polat imzalı açıklamayla, anlattığım kolaycılığın fantastik bir aşamaya ulaştığına şahit olduk.

Galatasaray Spor Kulübü’nün gurur duyduğumuz geçmişi, sahip çıktığımız kültür ve geleneği, Galatasaray’ın en büyük gücüdür. Kulübümüz, aradan geçen 104 yıl içerisinde üstlendiği misyonu ve misyonunun heyecanını, bugün milyonlarca insanımızı ortak ederek devam ettirmektedir.

Galatasaray, artık kendisinin kuruluş sınırlarını çoktan aşarak, Türkiye’nin ve dünyanın her yerinden farklı insanların gözbebeği ve kendileriyle aidiyet bağı kurdukları ortak payda olmuştur. Galatasaray ismini dünya sahnesine taşıyan, marka değerini artıran, yaygın sempati ve hayranlık ağını oluşturan da bu isimsiz milyonlarca sade Galatasaraylıdır."

Köklü bir gelenek üzerinde kurulan bir yapı, kitlelere mal olmuş bir kulüp, tüm dünyada tanınarak markalaşmış bir isim ve başarılarla dolu bir tarihe sırtını dayamanın sağladığı özgüvenle geleceğe yönelen bir camia... Bütün bunların bir özetini yaptığımızda karşımıza çıkan gerçeğin adı Galatasaray’dır, Galatasaraylılıktır.

Yapısal olarak güçlü olmayanların, o kurumu ayakta tutacak geleneğe ve güce sahip olmayanların, varlıklarını sürdürebilmesi, tarihe kalıcı anlamda bir imza atabilmeleri mümkün değildir. Yanlış tartışmalarla, hatalı ayrıştırmalarla bu gücümüzü ancak zayıflatırız. Oysa ki Galatasaray, bu boş tartışmaları çoktan aşmıştır.

Galatasaraylılık, tüm ögeleriyle bir bütündür. Bu nedenle bölünemez, parçalanamaz. Bu yolda uğraş verenler, tarih boyunca olduğu gibi, hiçbir zaman başarılı olamazlar. Galatasaray, Türkiye’dir.

Sadece birlik-beraberlik vurgusunun yetmeyeceğini düşünen Adnan Polat diğer anahtar terimlere de el atmış. "Kitlelere mal olmak", Tüm öğeleriyle bir bütün olmak", "Bölünemez, parçalanamaz olmak" ve "Bu yolda uğraş verenler tarih boyunca başarısız olmuştur" ardı ardına patladıktan sonra açıklama geçen sene ortaya çıkan fantastik cümle "Galatasaray, Türkiye’dir" ile sona eriyor. Galatasaray'ın bölünmez bütünlüğü ne demektir, Galatasaray nasıl bölünür, bölününce iki takımla mı ligde mücadele edecektir, bunun Dünya üzerinde somut olarak anlamı nedir, bu yolda kimler uğraş vermektedir, hemen akla gelen sorular oluyor. Açıklama o kadar anlamsız cümleler ve bağlantılarla dolu ki, milli güvenlik kitabından bir paragraf alınıp Türkiye yerine Galatasaray yazılıp basılmış gibi.

Bugüne kadar "birlik ve beraberlik" gibi kendi durumları için alıp kullanması daha kolay terimleri kullanan spor camiası için bir kilometre taşı olabilir bu açıklama. Artık durumun uygunluğuna da bakmadan gücü ve otoriteyi simgeleyen tüm sloganlar kılıfına bile uydurulmadan önüne Fenerbahçe, Galatasaray yazılarak bize servis edilir. Kitleler buna bayılır, üzerine güzellemeler yazarlar (dün Adnan Polat'ın yazısını öven bir blog yazısı gördüm). Fenerbahçe başkanı için zaten müsait bir ortam vardı, geçen hafta da takım maça çıktığı pankartla antrenman yaptı, bu hafta "Güçlü başkan, güçlü Fenerbahçe" pankartıyla çıkmalarını ve derginin ilk sayısında konuyla ilgili çoşkulu bir makale bekliyorum.


2 comments:

  1. Ortega dedi ki...

    Güçlü Fenerbahçe, güçlü Galatasaray, güçlü Beşiktaş, güçlü Türkiye...

  2. aethewulf dedi ki...

    bölücü tamil gerillalarının yeni hedefi galatasaray. özellikle kulübün florya tesislerinde ayrılıkçı faaliyetlerde bulunan örgüt, bu mevkide bir devlet kurarak bağımsızlığını ilan etmek istiyor. bir takım dış ve iç mihraklardan destek alan, işbirlikçi galatasaraylılarla beraber çalışan, insan hakları, demokrasi, gelişmek, özgürlük, barış gibi kelimelerle galatasarayın değerlerini zedeleyerek milli birlik ve bütünlük bağlarını zedelemeye de teşebbüs eden bu örgüte karşı elbette devlet bahçeli ve adnan polat "bir dur" diyecek, buna geçit vermeyecektir. galatasaray'ın yüzyıllardır devam eden koruyucusu ve kollayıcısı galatasaray florya tesisi bekçileri her zamankinden de büyük bir azim ve kararlılık ile tamil gerillaları ile mücadeleye hazırdır. bölücülüğe geçit yok, galatasaray floryasıyla ve samiyenin bir ve bütündür.

Yorum Gönder