Dört Ayak İyi, İki Ayak Kötü


kerem gönlüm

Korkunç bir final serisi yaşadık. Hakem hataları, Efes yönetiminin bilinçli gerginlik politikaları, Basketbol Federasyonu üstünde kurulan baskılar serinin ruhunu değiştirdi, neticesiyse Fenerbahçe’nin bir şampiyonluğuna mal oldu. Bunlar öyle gizli kapılar ardında, kuytularda yaşanmış şeyler de değil, Adnan Polat ile Yıldırım Demirören’in buluşması gibi, “şampiyonluk bizim kupa sizin” sloganı kadar açık, sürmanşet gerçekleşmiş hadiseler yekünü. Ancak belli ki psikolojik sebeplerle bu hadiseler tartışılmaya değer görülmüyor, gerek medyanın genelinde, gerekse Fenerbahçe camiasında bu tip olaylar bedbinlik ve umursamazlıkla geçiştiriliyor. Bunu herkes kanıksadı. Fenerbahçe en güçlüdür, ona yapılan her şey “mübah”tır, ancak onun lehine gerçekleşmiş en küçük bir hata “şaibenin, şikenin, kara bir lekenin” göstergesidir. Bu seferki olay ise geçiştirilemeyecek kadar büyük, kanıksanamayacak kadar nadir ve üstüne gidilmesi gerekiyor, bir basketbolcunun testlerinde doping çıktı.

Türkiye’nin spor atmosferi akıl almaz. Önemli kanaat önderleri açık açık “Fenerbahçe’ye pabuç bırakmamak için” yayın yapmak istediklerini söyleyebiliyor, başka kanaat önderleri bir hakemin mahfettiği bir maçta Fenerbahçeli futbolcuları “neredeyse hakeme tecavüz edeceklerdi” diye itham ediyor, bazı oyuncular açık hedef haline getiriliyor, basketbolda ise Fenerbahçe’ye karşı olan “adil” oluyor, haklı sayılıyor.

Bu hastalık elbette sadece spor dünyasında yok. Medya içerisinde yer alan köşe yazarları veya kanaat önderlerinin somut olaylar karşısındaki genel alışkanlığı ait oldukları kutuplar lehine tutum almaktan ibaret. Önemli olan gerçeklik değil, önemli olan ait olunan siyasi cephenin faydası. Dolayısıyla bu ülkenin medyasında gerçek muteber değil, bu ülkenin medyasında gerçek, durumdan duruma göre değişebilecek, faydalı ise yazılacak, faydasız ise göz kapatılması gereken tatsız bir durumdan ibaret. Bir yandan halk bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam gibi itham edilebiliyor, ertesi gün halkın çektiği acılardan ve halkçı bir iktidarın gerekliliğinden uzun uzun bahsedilebiliyor. İnsan eşitliğine ve demokrasiye inandığını iddia edenler, demokratik herhangi bir tutum almak zorunda hissetmiyor. Varolan bir olay, bir anda “bu şunlara zarar verir” denilerek kapatılmaya çalışılıyor hatta “bu şekilde şu kuruma zarar veriyorsunuz bunları yazarak amacınız nedir” diye de sorulabiliyor. Gerçeğin bu kadar çok kapatıldığı, hakikatin bu kadar tehlikeli bulunduğu, adil olanın ancak politik olduğu bir ortamda medya bu ülkenin en güvenilmeyen kurumu. İşte yazdıklarına kimse inanmıyor, herhangi bir haber 40 farklı kaynaktan teyid edilmedikçe insanlarda bir güven oluşturmuyor. Objektif gerçekliği, bizatihi hakikati önemsememek, hatta bunu düşmanca bulmak bir tür yazar refleksi. Herkes nasıl bir diğerine çakacağını, karşı kutba lafı nasıl da sokacağını düşünmekten kafayı yemiş, olanın ne olduğunu izaha ve analize kimse meyyal değil.

Fenerbahçe spor aleminin diğeri. Fenerbahçe tutulmuyor çünkü Fenerbahçe bu medya cambazlığı karşısında diğer bütün kulüplerden daha güçlü, daha muteber, daha çok sevilen, daha çok takip edilen bir sosyal kurum. Fenerbahçe sokaklarda mutluluk, işyerlerinde yüksek satışlar demek. Fenerbahçe üstünden konuşmak traj getiriyor, gazete sattırıyor, birilerini şöhret yapıyor. Onun mutluluğu da acısı da çok keskin.

Şimdi bu ülkede, bir Fenerbahçeli sporcu Basketbol final serisinde sahaya dopingli çıkmış olsa, bu seride olduğu türden hakem hataları Fenerbahçe lehine yapılmış olsa, Fenerbahçe başkanı yatırımları kesmekle Türkiye Basketbol Federasyonunu tehdit etmiş olsa, herhalde yer yerinden oynardı. Bu haklı da olurdu. Bütün bunlar fecaat şeylerdir, bunlar insanları isyana sürükleyecek kadar adaletsiz şeylerdir. Bu yapılanlar adil oyunu rayından çıkartır, taraflar arasında kapatılamayacak bir eşitsizlik yaratır.

Aynısı Fenerbahçe’ye karşı olunca ise gördüğümüz şey sadece sessizlik. Hiçbir şey yok. Kimse isyan etmiyor, eleştirmiyor, ağzını açmıyor. Gerçek olan, adil olan önemli değil, önemli olan Fenerbahçe’ye zarar veriyor olması. Bu sebeple susulmalı, bu sebeple gözler önüne serilmemeli, gerçek kapatılmalı.

Spor yazarlığı konusunda tüm yeteneği birilerine korkak diyerek hakaret etmekten ibaret, ağzına doladığı “cesur futbol – korkak futbol” ayrımıyla bütün bir sporu analiz etmeye çalışan kısır zihinlerin lügatındaysa bu durum için kullanabilecekleri tek bir kelime dahi bulunmuyor.

Final serisinde bir sporcu yasaklı bir madde kullanmış.

Bunun cezası nedir? Bu ne demektir?

Final serisinde Fenerbahçe’ye karşı oynayan bir sporcu yasaklı bir madde kullanmış.

Bu ne demektir? Ne yapılması gerekir?

Hayvan Çiftliği’nin sloganı dört ayak iyi, iki ayak kötüydü. Anlaşılıyor ki Türkiye çiftliğinin de böyle bir sloganı var, Fenerbahçe kötü, kalan her şey iyi.



22 comments:

  1. Adsız dedi ki...

    Altına imzamı atarım çok haklısın
    ''Aynısı Fenerbahçe’ye karşı olunca ise gördüğümüz şey sadece sessizlik. Hiçbir şey yok. Kimse isyan etmiyor, eleştirmiyor, ağzını açmıyor''
    Keisnlikle katılıyorum. Evvelki sene veya daha öncemi hatırıma gelmedi şimdi Arda'nın Hasan Şaş'ın falan bir doping olayları olmuştu hiç konu olmamıştı. O dereceki çok az bir süre önce olmasına rağmen ben hatırlayamadım. Çünkü mevzu bahis bile olmadı.

  2. Ack dedi ki...

    Senden bağımsız bir şekilde ve bu yazıyı görmeden ben de bu doping meselesi hakkında bir şeyler yazmıştım.

    http://www.3puan.net/2009/09/dopingli-sampiyon-unutulmasin/

    Güzel oldu. Fenerbahçe nabzını tutan blogların bu konuda sessiz kalmasına gönlüm razı olmuyordu.

    Yazının en can alıcı kısmı ise kesinlikle şunlardır;

    ''Şimdi bu ülkede, bir Fenerbahçeli sporcu Basketbol final serisinde sahaya dopingli çıkmış olsa, bu seride olduğu türden hakem hataları Fenerbahçe lehine yapılmış olsa, Fenerbahçe başkanı yatırımları kesmekle Türkiye Basketbol Federasyonunu tehdit etmiş olsa, herhalde yer yerinden oynardı.''

    Başka söze gerek yok.

    2008-2009 Basketbol şampiyonu şaibeli bir şampiyonluktur artık. Üstelik benim, senin için değil.. Herkes için...

  3. Adsız dedi ki...

    sahi ya bi kaspars kambala vardı dopingli çıkmıştı ona ne oldu ki? yine ve yeniden fblilerin mağlubiyeti hazmedememe manzaraları. yahu sizin yöneticiniz demedi mi federasyonu biz seçtirdik diye e daha ne bu aymazlık. fb 2 sezon şampiyon olurken kambala dopingli çıkarken milli takım oyuncularını bin tehdit sömürürken bu federasyon yok muydu?

  4. PVH dedi ki...

    1) Kambala'ya ne oldu? Soyleyeyim. Kimse bu oyuncu Turk basketboluna lazim diye savunmadi, kulup hemen sozlesmesini iptal etti, gitti boksor oldu.

    2) Federasyonu biz sectirdik diyen yonetici kim? Nerede duydunuz? Kuluplerin yarisindan fazlasi destekledi son secimde Turgay Demirel'i.

    3) Hangi milli takim oyuncusu nasil somuruldu? Nasil bir tehdit vardi ortada? Fenerbahce ilk sampiyon oldugu sezon hocasi Tanjevic degildi. Nasil bir baglanti var?

    4) Bu yazi bir medya elestirisi iken alakasiz baglantilarla alakasiz sorular sorulmasinin sebebi nedir?

  5. Adsız dedi ki...

    1)evet kambala'nın sözleşmesi fesh edildi zira hakikaten de türk basketboluna yararı yoktu ama rakip takımdan hiç bir yönetici çıkıp da kambala dopingli ise alayı dopingli bunların diye beyanat vermedi.

    2)adamımız mahmut uslu. final serisi 5. maçı sonrası "seçildikleri gibi indirmeyi de biliriz" beyanatında bulunmuştu tabi bu yazınız da pek bi sövdüğünüz medyada yer bulmadı bu beyanat.

    3)oğuz savaş beşiktaş'a imza atmak üzereydi. bjk'ya gidersen milli takımı rüyanda görürsün denildi ve sonuç malum.

    4)medya bunların hiç birini yazmadı. ne kambala'yı ne mahmut uslu'yu ne de oğuz savaş olayını. final serisi 5. maçında fiba kuralını uygulayan hakemle uğraştılar o zaman medya iyiydi şimdi aziz bey efendi'nin isteği üzerine tu kaka oldu.

  6. PVH dedi ki...

    O hakem meselesini cok konustuk, o pozisyona FIBA kurali diyerek o karari savunan bir insanla oturup bunlari konusmaya gerek yok ama konusalim. O skandal karar, bir sonraki macta macin bitimine 10 saniye kala Solomon'a inen el sonrasi Efes'in kaptigi ve basket attigi pozisyonlardan sonra desteklenen federasyona bir kulup hesap sorar tabii. Mahmut Uslu'ya ithaf edilen soz ise tamamen "biz duyduk, soyledi iste"den ote gitmiyor. Ben duydum diye fax cekin gazeteler yazar belki.

    Oguz Savas Fenerbahce ve Besiktas arasinda gidip gelirken takimin basinda Aydin Ors vardi. Milli takimi gizliden o mu kuruyordu o zaman? 3 tane dedikoduyu yarim yamalak bilgiyle bir araya getirip gercekmis gibi yazinca gercekci mi oluyor?

  7. Adsız dedi ki...

    1)o halde siz de fiba'ya fax çekersiniz kuralı değiştirsinler. sonuçta kural sabit. eurobasket 2009'da olsaydı yine çalınacaktı. ama adamlar kuralı bildiği için böyle bir pozisyon oluşmadı.

    2)solomon'un pozisyonunu tartışırız. açık konuşayım bence de fauldü.

    3)oğuz savaş olayını biliyorum ama kanıtlama durumum yok o konuya eyvallah hiç söylemedim sayalım.

    4)adamımız da mahmut uslu değil murat özaydınlı'ymış. üstünden vakit geçti hata için özür dilerim. tam olarak söylenen şu "federasyon seçimleri nasıl kazanıyorsa bu olanları da görmeli. göremiyorsa biz de bazı şeyleri görmye başlarız.". konuşma ntv/ntvspor kanalında naklen yayınlandı. inanmıyorsan araştır. bir copy/paste'a bakar ve bu cümleden her okumayı ve okuduğunu anlamayı bilen insanoğlu aynı anlamı çıkarır.

    5)ve asıl konumuza dönelim bütün bunlar medyada gerektiği gibi yer bulmazken medya iyi şimdi de kötü öyle mi?

  8. Adsız dedi ki...

    ayrıyeten kambala olayı basında ne kadar yer buldu da şimdi bu olayda basını suçluyorsunuz.

  9. Sosyal_FB dedi ki...

    Senelerce "Vur enseye şaplağı, al ağızdan lokmayı" yapmaya alışmış Efes Pilsen'in zirzopluklarına "Yeter" demek için geç bile kaldık. "Biz Fenerbahçeyiz. Bizimle uğraşanın sonu çok iyi olmaz" diyen bir Fenerbahçe Başkanı'nın karşısında mabadı kırık müessese takımları duramaz. Biz Aziz Yıldırım'ı bu konuda çok bekledik. Bildiğimiz kadarıyla daha da bekleriz ama Efes de gerilsin biraz. Rahatlamak için çay içilebilir...

  10. PVH dedi ki...

    Kambala olayi neden surekli ornek veriliyor anlamiyorum. Simdi su yazida soylenen su; Efes Pilsen-Fenerbahce serisinde veya Galatasaray-Fenerbahce macinda bir Fenerbahceli oyuncuda doping ciksa koparilacak yaygarayi biliyoruz. Fenerbahce taraftari olay cikardi diye mac ana haberlere konu oldu, oysa daha 3 sene once sahaya el buyuklugunde taslar atip taraftari salondan atilan Galatasaray ornegi var onumuzde, spor haberlerine bile konu olmamisti. Ustelik atilan taraftarlari protokol tribunune doldurmus ve butun kufur ve tacizlere mac boyu devam etmislerdi. Kambala olayinda Kambala kokain kullaniyormus ve ortaya cikan mac Euroleague maciydi, FIBA Fenerbahce'yi bilgilendirdi ve iliskisi kesildi. Kimse piskinlik yapmadi uzerine. Iki olayin ozdeslesecek bir yonu falan yok, tek soyledigimiz sey aktorlerin yeri degisse Fenerbahce'ye yapilacak muamelenin farkli olacagi. Farkli oldugunu da olay cikan mactan sonra ana haberlerde ve gazetelerin surmansetlerinde gorduk zaten. Bir de bunun uzerine o seride Fenerbahce'nin yaptiklari haber olmadi diyorsunuz, su serideki hakem rezaletinden sonra hala federasyon Fenerin kuklasi diyorsunuz.

    Bu cok komik bir iddia. Yine aethewulf'un soyledigine cikiyoruz. Elinizde federasyonun Fenerin piyonu olduguna dair kanit yok, sadece Fenerbahce secimde Turgay Demirel'i destekledi onu biliyorsunuz. Yalniz o secimlerde Galatasaray, Efes ve 8 tane baska kulup de Turgay Demirel'i destekledi. Her kulup baskaninin secim oncesi verdigi sozlerden sadece Aziz Yildirim'in 3 yil sampiyonluk sozunu alip uzerine kendi hikayelerinizi yazdiginiz gibi basketbolda da ayni seyi yapiyorsunuz. Ortada fol yok yumurta yok, Hincal bir gun Turgay Demirel Aziz Yildirim'in kuklasidir cunku secimlerde o destekledi dedi ve bir anda basketbol hakkinda baska sey konusmaz oldunuz. Ortada Fenerbahce'yi "pure evil" goren, Turk sporundan temizlenmesi gerektigini dusunen hastalikli ve genis bir kesim var. Ruh sagliginiz ciddi ciddi bozulmus, Fenerbahce hayatiniza cokmus, kabus gibi, uzerinizden golgesi gitmiyor.

  11. aethewulf dedi ki...

    @adsız: örnek gösterdiğin olaylarda özetle diyorsun ki "haksız x olayı medyada yer bulmadı" yani eleştirinin temelinde şu var, fenerbahçe tarafından gerçekleştirilmiş haksız bir olay medyada yer almadı, halbuki doğrusu medyada yer almasıydı, ancak işte medya böyle. dolayısıyla kabul edeceksin ki, doğru olarak savunduğun, cümlende yapılması gerekene tekabül eden yer, bu tip olayların medyada yer alarak kamuya intikal etmesi.

    karşı çıktığın şey ise, belirli bir olayın medyada yer alarak kamuya intikal etmesi gerektiğinin söylenmesi. dolayısıyla düşüncende, çok temelde, bir çelişki, tutarsızlık, izansızlık var. zira bu bir düşünce değil, dikkat edersen bir kapris, bir tür çemkirme, yalnızca bize laf sokmaya çalışıyorsun. ilkeli olmaya, doğru bir şey söylemeye, tutarlı olmaya değil, fenerbahçeye karşı olmaya meyyalsin. basit ve çocukca "o zaman size de şunlar olmuştu şimdi de oluyor" demekten ileri gidemiyorsun. dün bizim lehimize bir haksızlık yapıldıysa, o da bir haksızlıktır, o da ortaya çıksın. kambala doping mi kullandı? gereken cezayı alsın. almış mı? almış, sözleşmesi fesh edilmiş. kerem gönlüm doping kullanmış mı? kullanmış. ceza almış mı? almamış.

    mahmut uslu veya özaydınlı federasyonu tehdit mi etti, gereken cezayı almalı. zira kim bunu yaparsa yapsın cezalandırılmalı. fenerli de olsa cimbomlu da olsa, en nihayetinde herkesin üstünde kurallar var.

    bugün efes gerçekten çok şaibeli, gerçekten çok büyük kara lekelerle dolu bir final serisinden sonra kupayı aldı. burada olanların şu veya bu biçimde tartışılmamasını istemek, doğrusunu bilirken sırf fenerbahçe karşıtlığından üstünün kapatılmasına çalışmak, haklıdır, adildir, ahlaklıdır denebilir mi? bunun mental olarak ne kadar basit olduğunu anlatmaya gerek var mı? bizim düşmanımız kabul ettiğimizin başına gelen her türlü haksızlık karşısında susarsak kendimizden medeni insanlar diye söz edemeyiz, 1930ların faşist ülkelerinde gözüken, düşmanını ezmekten ve onun ezilmesinden zevk alan, onun başına gelen haksızlıklar karşısında mutlu olan ruh hastası yaratıklar gibi dolaşmaktan herhalde hiç bir övünç bulamayız.

    o sebeple adsız kardeşim sen bir düşüncelerini topla gel, neyi savunuyorsun? bir haksızlık varsa, bir adaletsizlik varsa, medya da bunu yayınlamak ile mükellef ise karşı çıktığın nedir? hariçten okuduğun gazel son bulsun ki, bu çocuk oyunundan çıkıp adam gibi bir şey konuşalım.

  12. fatih dedi ki...

    şu pozisyona hala fiba kuralı diye ahkam kesen arkadaşlara hatırlatalım avrupa şampiyonasında kaç tane çalındı o düdükten bir baksınlar bakalım. hakemler itişme kakışma sırasında top kenardan oyuna sokulacaksa bir kaç kez oyuncuları uyarmayı tercih ettiler o kadar. böyle bir düdük dünyanın hiç bir yerinde çalınmaz istediğiniz kadar fiba kuralı deyin bin kez söyledik. türkiye -yunanistan maçında öyle bir düdükle maç kaybetseydik "ah be fiba kuralı tabi ya hakemler nasıl çaldı helal olsun" diye kaç kişi yazacaktı çok merak ediyorum.
    turgay demirel son seçimde kimle yarıştı lütfi arıboğanla. ikisi de galatasaray kaptanlığı yapmış galatasaraylı olduğunu inkar etmeyen adamlar. bu iki galatasaraylının yarıştığı seçimde fenerbahçe nasıl adamını seçtiriyor anlamış değilim, sonuçta kulüp bu iki adaydan birini destekleyecekti. merak ediyorum mesela ibrahim kutluay la ömer onan 10 yıl sonra basketbol federasyonu seçiminde iki aday olsa o federasyon seçimi hakkında diğer takımlar ne derler.
    kambala olayında fenerbahçe ikinci bir teste bile gerek duymadan kadro dışı bıraktı kambala yı, kerem e güveniyoruz o bizim masum evladımız numarası yapmadı. fenerbahçe den nefret etmek hepinizin hakkkı olabilir de azıcık mantık sınırları içinde edin nefretinizi.

  13. Adsız dedi ki...

    halen sorulara cevap alamadım.

    1)bu bir medya eleştiri yazısıydı diyorsunuz. tamam dedik o zaman daha önce doping yapan kambala medyada yer bulmazken eleştirmediniz şimdi kerem gönlüm medyada yer bulmadı diye ortalık inliyor. kambala'ya fb gerekli ceza verildi diye olay kotarılmaya çılışılıyor. peki o zaman uzatmadan soracağım. peki o zaman kambala olayı medyada ne kadar yer buldu?

    2) murat özaydınlı'nın yukarıda yazdığım sözleri federasyonu fenerbahçe'nin seçtirdiğine kanıttır. tabi bu olay da ne medyada yer buldu ne de bu sözlerle ilgili inceleme başlatıldı.

    3)dediğim gibi fiba'ya istediğiniz kadar mail atın o kuralı kaldırtın. sonra da ömer aşık'a her son top öncesi top oyuna girmeden sarılsınlar bir şampiyonluk daha kaybedin. ortalığı velveleye verin. fiba'ya bir daha şikayet edin kuralı geri getirin. komik ama heyecanlı.

    4)maç sonu çıkan rezaleti basın yazdı diye bu kez basına kızmışınız. tabi bu yazı altına girilen en ironik yorum olmuş. tabi hatırlattığınız iyi oldu. efes masa hakemi masası tekmesi ortalığı savaş alanına çevirmek falan 12500tl'ye mal oldu fb kulübüne. tabi ki de bu rezalet ceza da konuşulmadı basında.

    son olarak aethewulf arkadaşım kerem gönlüm de aynı kambala gibi gerekli cezayı aldı.

  14. aethewulf dedi ki...

    adsız,

    bunun adı fikri sabit bak nedenleriyle izah edeyim

    1) biz kambala olayı yaşandığında faaliyette olan bir blog değildir. o zamanlar böyle bir blog etrafında buluşmuyor, fikirlerimizi sencileyin bireylerden oluşan bir kamuya beyan etmiyorduk. o sebeple bizim o zaman eleştirip eleştirmediğimizi, alkış tutup kambala sırtını sıvazlamayıp sıvazlamadığımızı bilebilecek, iddia edebilecek ve herhangi bir şekilde bu hususta ağzını açabilecek bir konumda değilsin. ancak madem kendine böyle bir yer seçtin, buraya çadırını kurmak istiyorsun o zaman o çadır gösteriyor ki doping olayı olduysa bunu insanlar eleştirmeli, eleştirilerini de beyan etmeli. sen şimdi kerem gönlüm ve efes pilsen neden eleştirilmiyor, final serisinde bu olan olaylar hakkında neden kalem oynamıyor diye serzeniş bareminde 10u tutturmuş bir yazıya onu eleştirin, önce bunu eleştirin diyerek a) devletin yaptığı herhangi bir kötü olay karşılığında "neden pkk'yı eleştirmiyorsunuz" diye tüylerini diken diken yapıp koruma içgüdüsü ile olayın üstünü kapatmaya çalışan ülküdaş b) başına gelen bir olayı başkalarının da yapmasıyla meşrulaştırmaya çalışan çocuk rollerine girerek kendini sıyırmaya çalışıyorsun yapabildin mi? bunun yarısını dahi yapabilseydin bu kadar üstünde konuşmamış, bu yazıları da okumamış olurdun.

    2) murat özaydınlının o sözlerini o şekilde yorumlamak sana nasip olan türden bir algı bozukluğu, akıl dalaletidir. genel kongrede yalnızca fenerbahçe delegeleri mi oy kullanıyor? federasyon başkanı bütünüyle fenerlilerden oluşan bir kongre sonucunda aziz yıldırım tarafından atanıyor mu? ona oy veren, destek veren gsliler, bjkliler ve diğerleri kongre süresince çula çaput oynuyor aziz abiniz ne yaparsa onu yapacaksınız diye delegelere fikir mi veriyor? akıl var izan var, federasyon başkanı yanına fenerbahçe başkanını destekçi olarak alabildiyse bu başarıdır, diğer başkanların da kendisini desteklemesini sağladıysa daha büyük başarıdır. bunun olay olacak, yerleri gökleri inletecek bir yanı da bulunmamaktadır. iddia o kadar absürd o kadar diğer bütün etmenleri gözden ırak gönülden uzak tutuyor ki neredeyse sen bile inanır, bu komplo teorisinin grifit şehvetiyle kendine rahatlatıcı çay içmiş bir insan zekasıyla bakma saadeti yaşatmışın. yüzünü yıka, uyan da gel, bir kongrede birbirinden farklı çıkarları, mensubiyetleri ve aidiyetleri bulunan bireyler gidiyor oy kullanıyorlar dolayısıyla aziz yıldırım kimseyi seçtiremiyor, kendi oy gücünü birinin lehine kullanıyor. o oy potası diğer oy potalarıya buluşunca da çoğunluk oluyor. medya neyin üstüne gitsin, çocuklar için matematik el kitabı mı versin?

  15. aethewulf dedi ki...

    3) bunun konuyla ne alakası var? iddia şu, oradaki hakem yorumu manasız, mesnetsiz bir kuralın şeklen uygulanmasından ibaretti. kerem gönlümün dopingine etkisi var mı? bunu medyanın yazmaması konusuyla bağlantılı mı? şöyle bağlantılı, bütün bunlar var ve bir de üstüne başka bir takım haksız olaylar var. hepsi toplanınca insan aklının almayacağı kadar kötü ve şüpheye düşürücü bir durum ortaya çıkıyor. misal gs efes final serisi, efes yönetim kurulu başkanı federasyonu tehdit ediyor, efesli oyuncudan doping çıkıyor, hakem de birden maçta hiç görülmedik bir karar veriyor. toplayınca ne dersin? o halde bize neden allahın takdiri eşsesinde, kader kısmet, susun oturun bildirgeçliğinde burada kelamlar diziyorsun? kafan gene de takım isimlerinden karışmış, fanatik damarların ve karşı kutup bildiklerin üzerinden hak terazin rayından çıkmış ise, bildiğin ve sevdiğin bir takımı "gs" yerine, sevmediğin ve bayağı düşman olduğun bir takımı efes yerine yaz bir daha denkleme bak, belki toplamayı başarabilir, akıl ile bir sonuca varaiblirsin.

    4) basına masına kızdığımız yok. biz burada kendi kendimize eleştirimizi de yaptık olayları da irdeledik, hatta destek bile verdik. basın yazmayacak mı? elbette yazacak. üstüne gitmeyecek mi? elbette gidecek. ama sporda şiddeti besleyen adaletsiz haksız durumları es geçip üç beş tane taraftarın sahaya inmesine, bir takım insanların şiddet eylemi sergilemesine konsantre olunuyorsa bunun ırakta olanları düşen bombalara bağlamaktan da bir farkı kalmıyor. o bomba uçaktan bırakılınca elbet düşer de nedne bırakılıyor? neden o uçaklar orada? hang meşru sebebi var ve böyle olaylarn olmasını engellemek için neler yapabiliriz? mesela hakemler herkesin kör gözüne parmak saçma sapan kararlar vermese, spor salonlarında yeterli güvenlik önlemi olsa, sporcular taraftarı haybeden kışkırtmaya çalışmasa, bir de doping kullanmasalar, yöneticiler federasyonları tehdit edip oyunu şirazesinden çıkarmasa bunlar gene olur mu? olmaz. medya oturup sebebi tartışacağı yerde olayın üstüne yeni gelin gibi koşturursa, göt üstüne oturuyor, biz buradna fotoğraf çekiyoruz. o fotoğrafı beğenmeyebilirsin, onu anladık da, gerçekliğini tartışamıyorsun, babaanne retoriğinde söyleniyor, çemkiriyor, ama önce siz yaptınız, o zaman niye konuşmadınız, yaaa başınıza gelince mi kötü oldu türevi ilkokul "önce onlar yaptı" izahatları ile hak adalet gerçek hakikat dinlemeden esip gürlüyor, şu sana verilmiş mecrayı tutarsızlık sirki haline getirmekten başka bir şeye de muktedir olamıyorsun.

    kusura bakma ağır oldu biliyorum, davulla zurnayla uyardık, bir dönüp bakmadın, şimdi üstüne düşen senin muradın, hayrını gör, şükürler et, bazen kafanı çaptığın direk gözlerini açmanı sağlayabilir.

  16. Fabio Luciano dedi ki...

    dünya tarihinin görüp görebileceği en yeteneksiz başkanı aziz yıldırım'dır herhalde.

    futbol federasyonunu yıllarca parmağında oynattı.elde bir tane bile türkiye kupası yok.aldığı şampiyonluk sayısı kendisini bu tür suçlamalarla itham edenelrin destek verdiği takımın aldığından daha az.düşünsene 16 dakika uzattığı,bu maçta alacağı puana ihtiyacı kalmasın diye diğer maçını bile bağladığı takımı yenemiyor.hem de o takımın kaptanı eski futbolcusuyken.

    öğretememiş topun önüne atlamayı."ben fenerbahçeliyim.şampiyonluk yolunda fenerbahçe'nin rakibi olan takıma karşı iyi oynayıp fenerbahçe'nin yolunu açmak boynumun borcu" demeyi.

    dünyanın en yeteneksiz başkanı aziz yıldırım.

    basketbol federasyonu başkanını seçtirip türk telekom gibi lobisi olmayan bir takıma karşı son saniyede 10 cm kısa adamlardan blok yiyerek eleniyor.pozisyon sportmenlik dışı faulken hem de.

    höt zöt basketbol federasyonu seçimlerinde kendi adayını seçtiriyor.bu adam yıllardır görevde iken kimse böyle bir ithamda bulunmamışken.yetmiyor bjk ve gs gibi daha önce yaptığı ittifaklarla onun yolunu tıkamış başkanlar da buna ses çıkarmıyor!ama ne hikmetse yine şampiyon olamıyor.

    var bir yerlerde bi problem.çözmeye çalışıyorum çok yaklaştım.benim de bir komplo teorim var.

    aziz yıldırım fanatik derecede galatasaray'lı.bunları bilerek yapıyor.son saniyede futbolda baskette kupa kaybetmek şampiyonluk kaybetmek acayip hoşuna gidiyor.hatta kendi aleyhine yapılan hakem hatalarında ses çıkarmaması bunun bir kanıtı.

    ikinci kanıtı bilet fiyatları işte.55 lira yapıyor ki esas taraftar giremesin stada.rakip üstünde baskı azalsın.

    yemediniz mi?

    sizin teorilerden daha gerçek gibi geldi bana.

    en azından benim delillerim var.sizin ise tek deliliniz 90 dakika'nın yayından kalkması.

    iyi alıştınız kendiniz çalıp kendiniz oynamaya.savaş başladıysa bizim de safımız bellidir yazıyor 4-5 post aşağıda.tarihiniz en iyi kadrosu deiğiniz zamanlarda bile içinizdeki "yusufçuk" peşinizi bırakmıyor böyle.

    artık nasıl bir korkuysa bu.Alfred Hitchcock yaşasaydı keşke...

  17. Adsız dedi ki...

    aethewulf arkadaşım;

    ilk yazdığın yoruma yüzde 100 katılmıştım. tamam işte ortak buluşma noktamız buydu. cezalar ve adaletsiz durumlar varsa her takıma eşit uygulansın. sizlere örnekler de verdim. ama siz eşitlik isteğimi ilkokul izahatı dediniz.

    murat özaydınlı'nın sözlerinin ne anlama geldiğini hepimiz o kadar iyi biliyoruz ki ama siz yine de bu haksız ve adaletsiz durumu savunuyorsunuz ve benim üstüme fanatik yaftası yapıştırıyorsunuz. bu arada federasyonu aziz yıldırım'ın seçtirdiğini doğan hakyemez de teyid etti skytürk'te yayınlanan bir programda ve kendisi federasyona yakın bir isimdir. araştırın çıkarın. federasyonun fb başkanının desteğini alması elbette güzel ama fb'nin federasyon başkanı desteği alması hoş bir durum değil. ben bunu söylemek istedim. eğer federasyon başkanı aziz bey kızmasın diye efes'e kupayı vermekten korkuyorsa iplerin kimin elinde olduğu apaçık bellidir zaten.

    yazınızda durum fb başına gelseydi kıyamet koparırdı medya denmiş. kambala olayını bundan söyledim olay fb'nin başına da geldi ama medya yine sessiz kalmıştı. eleştireceksek 2 durumu da eleştirmeliyiz. derdim bu.

    ha şunu deseniz bu blog fenerbahçe portalıdır. biz sadece fenerbahçe haklarını savunuruz diğer durumlar bizi ilgilendirmez. o zaman eyvallah hocam kusura bakma rahatsız ettim der çekilir giderdim.

    son olarak eğer yine cevap yazacaksanız lütfen demogoji yapmadan, saygılı ve kısa olarak anlatalım derdimizi.

    saygılar.

  18. tozlu parkeler dedi ki...

    Ulan hala mı Kambala'nın doping olayı diyenler var, kim kandırdı sizi yahu.
    Adam dopingli çıkmadı, nerenizden uyduruyorsunuz.

  19. PVH dedi ki...

    "maç sonu çıkan rezaleti basın yazdı diye bu kez basına kızmışınız" denilerek aslinda ister uzun ister kisa yazin ben istedigim gibi anlarim denilmis, simdi de kisa yazin diye emir verilmis. Hala bir takim baska olay neden yer bulmadi diye ilginc bir savunma yapiliyor. Efes macinda cikan olaylar nedeniyle basina kizmadim, neden benzer olaylar ciktiginda ufak bir sutun bile yokken Efes macindaki olaylar ana haberlere konu oldu diye sordum. Efes maci final maciydi, tum Turkiye'nin gozu o maclardaydi, tabii yer bulur diyorsaniz da o zaman papagan gibi Kambala diyip durmayin.

    Omer Onan o pozisyonda sure baslamadan oyunu durdurmak icin degil savunma pozisyonu almak icin faul yapti. Ne anlama geldigi acik belli olan cumleyi bile istedigi gibi anlayan bir insan algisini bu kadar kapatinca bu pozisyonu istedigi gibi yorumlamasi da normal. Birazdan gelir "ama kambala" yazar gider yine.

  20. gattuso dedi ki...

    @Adsiz. Kerem Gonlum Turk Milli Takiminin sporcusu. Eurobasket oncesi, TBL'nin marka degerini belirleyen final serisi esnasinda bir milli basketcide doping cikmasi butun Turk basketbolunu ilgilendirir. Kambala Turkiye'ye gelmis bir yabanci basketbolcudur. Iki oyuncu arasindaki farki kavramak bu kadar mi zor? Hayir daha net nasil yazayim ki anlaman icin?

    Kambala'nin kokain kullanimi tabi Kerem kadar haber yapilmayacak. Kambala'nin kokain kullanimi lig sampiyonluguna mi etki etti? Milli takimi mi etkiledi? Gecen sezon yanilmiyorsam Kepez'in iki Amerikalisi da esrar kullandigi icin takimdan gonderilmisti, onlar da medyada cok yer bulmadi. Dogal degil mi?

    Aradaki bariz farklari kavrayamayip, sonra da "fanatiklikten konusmuyorum" lafina kargalar bile guler.

  21. arttvendelay dedi ki...

    hala neyi tartisiyorsunuz ya? adam dopingli cikti, baska oyuncularin da dopingli olmasi buyuk ihtimal, bu adamlar cezasini ceksin, bu olayin ustu kapanmasin istiyoruz. buna mi karsi cikiyorsunuz???

    sacma sapan argumanlarla ortaligi bulandirmayin, cezasi neyse ceksin

  22. Okechukwu dedi ki...

    eurobasket 2009'da bahsedilen kurala örnek benim izlediğim en azından 10 pozisyon oldu ve her seferinde maçı yöneten hakemler topun oyuna girmesini bekleyip savunma faulü çaldılar.bende her gördüğümde bizim final serisinde o düdüğü çalan ile, bu kuralı anlayıpta fenerin aleyhine çalındığından ötürü keyfe keder yorumlayan densizlerin bolca hatrını sordum.
    keif demişkeni kambalanın keyfinin kahyası olan sözde basketbol ulemalarına kambalanın kerem misali milli takımdaki oda arkadaşının emeğini çalmak pahasına performans arttırıcı kullanmadığını, aksine kafası güzel olsun diye kokainlenirken yakalandığını hatırlatmak isterim.

Yorum Gönder