Uefa Müfettişinden Şok Açıklamalar!
Uefa Disiplin Komitesi Başmüfettişi Pierre Cornu Beşiktaş Adliyesi'nden çıkışta şok açıklamalarda bulundu. Sözlerine savcının futbol bilgisinden çok etkilendiğini belirterek başlayan Cornu, "Savcı Bey bize son 5 Şampiyonlar Ligi Finali'ni, iki Euroleague finalini ve Bahreyn Grand Prix'si sıralama turunu bildiklerini" açıkladı, ayrıca "aklımdan bir sayı tutup ikiyle çarpıp yedi çıkarıp 13 le toplarsam onu da bileceğini" belirtti. Gerçekten çok etkilendim. Önümüze tapeler konulduğunda Türkçe bilmiyor olmama rağmen adeta şoke oldum. "Oh mon dieu" dedim, burada şike olduğu ne kadar belli! İki dakika dinleyince her şey açık seçik ortadaydı zaten. "Bu telefondaki ses evet bu ses Tanrım bu Aziz Yıldırım olmalı" dedim "bizim büyük başkanımız Platini'yi de indirmek, onun yerine geçmek istiyordu, evet evet Platini'nin Türkiye ziyaretinde kendisine forma hediye ederek bizden de şike yapmamızı isteyen bu adam, bu ses onun sesi" dedim.
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz artık UEFA tüzüğünde
Gazetecilerin şike konusunda ne düşünüyorsunuz sorusuna "Arkadaşlar Uefa'nın biliyorsunuz kuralları var, bir kere ateş olmayan yerden duman çıkmaz kuralı UEFA Tüzügüne geçen hafta eklendi toplantıda bu sözün Türk atasözü mü Yunan atasözü mü olduğu konusunda bir tartışma çıksa da Şenes Bey'in ağırlığını koymasıyla Türk atasözü olarak UEFA Tüzüğüne girdi , ayrıca Türk basınında "yüzde bir şüphe bile varsa düşür diyor" haberi çıktığında üzülerek itiraf etmeliyim ki tüzük ve yönetmeliklerimizde böyle bir maddenin olmadığını şaşkınlıkla gördük. Türk basınının bir bildiği olmalı diye bu kuralı da ekledik yönetmeliğimize. Uefa'daki arkadaşlarımız da benimle aynı görüşte hem "bir şeyler olmasa polis bunları niye alsın ya allah aşkına"" şeklinde cevapladı.
Baransu ve Sanem Altan'ın eksikliğini çektik
Fenerbahçe'nin bir suç örgütü olduğuna UEFA'nın bütün kalbiyle inandığını, özellikle Alex ve Lugano'nun örgütün G. Amerika bağlantısını sağladığından artık emin olduklarını belirten Cornu sabahları ilk işinin Takvim, Habertürk, Taraf gibi gazetelere bakmak olduğunu ve Türklerin böyle bir medyaya sahip oldukları için çok şanslı olduğunu belirtti. Porto olayında ya da Juventus olayında maalesef Baransu ve Sanem Altan gibi gazeteciler olmadığı için soruşturmanın çok uzadığını belirten Müfettiş, bu basın varken inşallah Fenerbahçe'yi düşüreceğiz şey yani adalet tecelli edecektir dedi. Galatasaray'ın isteği üzerine gelip gelmediği sorulan Cornu, Galatasaray'ın UEFA Kupası var, geçen yıl Kenya'ya gittiğimde ordaki çocuklar Hasan Şaş, Hakan Şükür diyorlardı, yani adamların UEFA Kupası var arkadaşlar kayıtsız kalamayız UEFA Kupası yani boru değil dedi.
Galatasaray iyi bir teklifle gelirse çalışmaya hazırım
Müfettiş bir gün Türkiye'de çalışmak ister misiniz sorusuna ise "Valla artık Türkiye bildiğiniz gibi ileri demokrasi, İstanbul fantastik bir şehir hem Galatasaray'dan iyi bir teklif alırsam neden olmasın" cevabını verdi.
22 Ağustos 2011 18:44
hhahaha ağzına sağlık reis :D koptum :D
22 Ağustos 2011 18:46
Süper :)
22 Ağustos 2011 18:47
Yukarıdaki mizahı bir yazıysa, 50 gündür yaşadıklarımız nedir. Onlar da espri filan olmalı. Muzip birinin absürd esprileri
22 Ağustos 2011 18:49
:)) Guluyoruz bu yaziya ama dogru yahu:)) Bizimkiler(!) aynen bunu bekliyor:)) Bakalim en sonunda kim ''Oh mon dieu" diyecek :))
22 Ağustos 2011 18:58
:) iyi geldi.
22 Ağustos 2011 19:27
şenol güneş "adalet" istiyormuş... bak şu konuşana :)... sevsinler senin adaletini... karşında kuzu kesilen rakiplere karşı yan gelip yatarak galip gelmesi kolay... "adalet" istiyorsan gökhan gönül'ün "90+da gol yiyen rakip kahrolup ağlarken, rakibimizin maçında 30. dkda skor 3-0 olunca gülümsüyrlardı" cümlesini özümsesin... ADALETİNİ YERİM SENİN. sizin bir eski yöneticiniz aziz yıldırımı "70'li yılların yöneticiliğiyle suçlarken şampiyonluklarının çoğunu 70'li yıllarda aldığını unutmuştu". Şenol Güneşin ipliğini pazara çıkarmanın zamanı geldi de geçiyor. "saygın" insan kimliği ile sağa sola sataşmaktan, dil uzatmaktan başka bir insanlık yüzü bulunmayan bu tipler futbolumuzun çirkin tipleridir. ligin ikici devresi fark kapandıkça (kendi beceriksizlikleri yüzünden) paniğe kapılan, tekrar liderlik hesapları yaparken ona buna yaranarak kardeşlik edebiyatı, diyet borcu, adalet vs. hikayeleriyle ŞİKE yapan kendisidir.
22 Ağustos 2011 19:53
çok iyi yaa ama gülsek mi :) ağlasak mı :( bilinmez..
23 Ağustos 2011 00:44
Eline sağlık hocam her paragrafına güldüm :)
23 Ağustos 2011 01:16
müfettiş clouseau soruşturmaya yayın yasağı geldiği için fezleke muhbiri mehmet baransu ile ören bayan sanem altan(şike dantel gibi nasıl örülür yazarı ibrahim seten in hanımı)ile birlikte istiklal caddesindeki fransız konsolosluğuna doğru yürüyüşe geçmişler.cafe de la crem de erman toroğlu ile karşılaşan müfettiş clouseau toroğlu nun at gözlüklerinden çok etkilenerek kendisine legion de nour nişanı takmak istemişse de toroğlu nun hollywood dan gelen teklifleri değerlendirmek istediğini belirtmesi üzerine kendisini şansal büyüka ile birlikte cannes film festivaline davet etmiştir.daha sonra grup erman toroğlunun tut şunu döşeyelim abi bu boru başka boru şarkısı eşliğinde kemal belgin ümit aktan ve serhat uluereni de aralarına almak suretiyle grup yapmaya yani fotoğraf çektirmeye gitmişlerdir.
23 Ağustos 2011 01:45
süper kesinlikle süper..bizi uefa ya şikayet edenler keşke ilk dörde kalsalarda 4 kere "şike şike" yapalım.belki kupa da karşılaşırsak 6 kere şike şike yapma fırsatı.süperrrr
23 Ağustos 2011 07:14
Eger gucunuz var ise ve bir klupten, yada o klupteki etkin bir insandan hoslanmiyorsaniz, sike suclamasinda bulunabilir ve dusurulmesini isteyebilirsiniz. Yani adamlar birgun size diyebilir ki biz sizden nefret ediyoruz ve Baskaninizi yada kasinizin karasini sevmiyoruz ve bu yuzden sizi dusureceez. Peki bu cureti nereden aliyorlar? Sectiginiz basbakandan. Devlet buna izin veriyor.
Bu ulkede guven duygusu ve saygi hak getire!!
Artik agzinizdan ne cikarsa ciksin, dogru yada yanlis, ne soylediginizin, durustlugunuzun yani ozsayginizin da bir onemi yok artik.
Hep ikircikli konusmalar… isinize nasil geliyorsa… sen oole soledin ama biz boole anlamak istiyozz… Yani sizin durust olabileceginizin yada bir ozsaygiya sahip olabileceginizin hic onemi yok… esinizle dostunuzla telefonda konustugunuzda yada makara yaparsaniz, dasak gecerseniz artik biliyorsunuz ki o konusmalar bir gun donup dolasip basiniza bela olacak!! Herhangi bir suc islemenize de gerek yokk. Bu korku herzaman beyninizin bir kosesinde olacak. Sevgiliniz, esiniz, dostunuz size hic beklemediginiz bir anda “seni seviyorum” dese bunun altinda killik arayacaksiniz.
Neden bu ulkede bir damla su kadar agirligi olmayan konulardan insanlar kurbanlik koyun gibi kesiliyor, olduruluyor?… Neden?
Bu insanlarin psikolojileri neden bu kadar darmadagin?!
Bu ulkede sanatci kesilen, parasi olan, kendini basin goren, ve hatta basbakani muhalefeti bile ayri bir dunyada yasiyorlar, kendilerine imajiner bir krallik kurmuslar canlari her ne cekerse onu elde edebileceklerini saniyorlar ve sokaktaki insanlarida oyuncak gibi goruyor olmalilar ki hak, hukuk, adalet, saygi gibi sivil toplumun olmazsa olmazlarini yok sayiyorlar iste, ve mevzuunun sike olmasida sart degil ki…
Bu sahislar hangi hakla yasalari hice sayiyor!! Bu ulkeyi dingonun ahirimi saniyorlar?! Kim bunlar ?!
Bu saatten sonra hanginiz polise, savciya guvenir?
Eger devlet kendine guven duyulmasini istiyorsa, bu ulkenin adaleti ve hukuku her bir insan icin ayni ise Adalet Bakani, savcisi icin Anayasanin (G) bendindeki Hakim ve Savcilarin Denetimi kisminda bulunan m.144 (Hakim ve savcıların görevlerini; kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme; görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hal ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını araştırma ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma…) calistirmak zorunda!!
Devlet isleri boyle abuk sabuk savcilik, poliscilik oyunlariyla yurumezz, agalar!
Fezlekenin tanziminin (g) bendinde soyle diyor: Deliller değerlendirilerek, sonuca nasıl varıldığına ilişkin kanaatin açıkça belirtilmesi (bir kanaate varmak icin eldeki delilleri kullanacan!!) gerekir der ki bunu hukuk fakultelerindeki comezler dahi bilir. Haa hazirliyormu? Peki tamam…
Hakim ve Cumhuriyet savcilari hakkinda yapilan inceleme ve sorusturma islemleri hakkindaki genelgede diyor ki: Disiplin cezasının uygulanmasını gerektiren fiil suç teşkil etmezse ve hükümlülüğü gerektirmese bile mesleğin şeref ve onurunu ve memuriyet nüfuz ve itibarını bozacak nitelikte görüldüğü takdirde de meslekten çıkarma cezası verilir.
Bu savci tam anlamiyla bir hukuk cinayeti islemistir. Bu adam savci olma ehliyetine sahip degil, basbakani bi emir vermis onu da yuzune gozune bulastirmis iste. Savcilik makamini sokaktaki insanin gozunde 2 paralik etti. Yahu anlamiyorum, bu adamlar hic mi kendilerini sorgulamaz, ben ne yapiyorum diye?!
HSYK, bu muhteremi buyuk olasilikla dograyabilir.
23 Ağustos 2011 08:53
Ah şu hıncal ve kabilelerin sadece galatasarayı tanıyor olması yalanı :D
23 Ağustos 2011 15:45
Karnimi tuta tuta guldum, ellerine saglik Fatih :) Boyle iste biz Gassaraylilar'in UEFA kupasi ve Afrika'da dahi taniniyoruz'uyla kafa buluruz, onlar da bizim "Fenerbahce'nin buyuklugu" ve "Tam Fenerbahce kirmak uzereyken tanimlanan rekorlar"imizla... Iste hayat boyle karsilikli, birbirinden guzel sakalarla, zeka urunu esprilerle karnimizi tuta tuta gulmekle gecer :) Thanks Fatih!
24 Ağustos 2011 12:47
güzel bir yazı olmuş