Fenerbahçe Yönetimi Ne İş Yapar ?
3 Temmuz’dan bu yana Fenerbahçe yönetimi tarihinin en büyük kriz dönemiyle karşı karşıya. Fenerbahçe yönetimi haklı olarak Futbol Federasyonu’nun süreci idare ederkenki ilkesizliğine vurgu yaparken herhalde kendileri de bu süreci nasıl idare ettiklerinin özeleştirisini yapıyorlardır.
Fenerbahçe Yönetim Kurulu 3 Temmuz’dan bu yana süren kamuoyu linçine karşılık ne yaptı, her gün medyada engizisyon mahkemeleri kurulurken bir yönetim kurulu üyesini kameralar karşısına geçirip bu gazeteci müsveddelerine ne hakla kulübü itham ettiklerini sordu mu?
Transfer dönemlerinde neredeyse yerel gazetelerin transfer haberlerini bile yalanlayacak kadar gündem takip eden Fenerbahçe resmi sitesi Türk basın tarihinin en büyük manipülasyonuyla karşı karşıyayken ne yaptı? Dün artık kendisini müstafi ikinci başkan olarak anmaktan memnuniyet duyduğum Nihat Özdemir Habertürk TV’ye bağlanıp Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı’ya yaptıkları yayınlar dolayısıyla teşekkür etti. Evet şaka değil Fenerbahçe başkanının emniyetteki sorgu fotoğrafını manşetine taşıyan, taraftarın stada alınmasın diye kampanya başlattığı gazetenin Genel Yayın Yönetmeni’nin süreçteki tutumu nedeniyle teşekkür etti. Böyle bir açıklama yapan biri ya 3 Temmuz’dan bu yana Türkiye’de yaşamıyor, ya da Fenerbahçe taraftarından tamamen kopmuş demektir.
Federasyon konuşmayın deyince konuşmayan bir yönetime sahip olduğumuzu da dün Nihat Bey’in ağzından öğrendik. Soruşturmanın öznesi olmasına rağmen bu süreçte ne Uefa’yla ne uluslararası spor hukukçularıyla herhangi bir dirsek teması sağlanamadığı, soruşturmayla alakasız Galatasaray’ın bile Uefa nezdinde lobiye Fenerbahçe’den daha çok zaman ayırdığını da bugün itibariyle bir kez daha görüyoruz.
Bu yönetim kulüp linç edilirken herhangi bir taraftar organizasyonuna destek vermemiş, taraftarları biber gazı yerken sus pus olmuş, Taksim’de Fenerbahçe forması giydiği için sokakta normal bir vatandaş gibi bile yürümesine izin verilmeyen taraftarının hakkını savunamayan bir duruş benimserken süreçten sağlam çıkamayacağımız yeterince açık değil miydi.
Fenerbahçe taraftarının bırakın Taksim’i Kadıköy’ü, Anadolu’nun küçük bir ilçesindeki toplantısını bile desteklemeye cesareti olmayan bir yönetim mi bu taraftarın hak ettiği?
Ortaokul kompozisyonlarının değişmez klasiği olan birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz günler klişesinin Fenerbahçe için ete kemiğe büründüğü bir dönemde bu yönetim mi Fenerbahçe’nin birlik ruhunu toparlayacak. Nihat Özdemir mi bu hareketin lideri olabilecekti ?
Türkiye Futbol Federasyonu’nun ligleri erteleme kararı vermesinden sonra gerek blogda gerek twitter da Fenerbahçe’nin dünyanın en iyi spor hukuku danışmanlarıyla çalışması gerektiğini, sürecin, süreçteki rezilliklerin Uefa’yla gün be gün paylaşılması gerektiğini biz görebilirken bu yönetim göremiyor mu. Uefa’nın gönderdiği hukuk danışmanına Fenerbahçe aleyhinde dosyalarla ilgi bilgi verilip diğer kulüpler hakkında bir şey sunulmadığı duyumunu alıp Uefa yetkilisiyle yarım saatlik bir görüşme bile ayarlayamamak nasıl bir basiretsizliktir? Savcı’nın “Fenerbahçe Sivas’ı yenmeseydi soruşturma açılmayacaktı” ifadesinin hesabını soramayan, bu beyanın tek başına soruşturmayı akamete uğratacak bir itiraf olduğunu görüp dünyayı ayağa kaldıramayan bir yönetimle bu süreçten çıkılamaz.
Fenerbahçe yönetiminin neredeyse hepsi yaptıkları işler nedeniyle siyasi iktidarla karşı karşıya gelmek istemeyebilirler. Bu konudaki ketumluklarını , çekincelerini bir yere kadar anlamak da mümkün. Ama bunun bir sınırı var. Kulüp Türk futbol tarihinde görülmemiş bir kuşatmayla, hukuksuzlukla karşı karşıyayken, Fenerbahçe’nin hakkı elinden alınıp bir başka rakibine altın tepsi içinde sunulmuşken, oyuncularının alın teri hiçe sayılmışken hala kişisel ikbalinin hesabını yapanlar artık bir dakika bile bu kulüpte durmamalıdır. Fenerbahçe taraftarının dün itibariyle nefrete dönen öfkesi elbetteki kendisi hakkında aymazca karar alan Federasyon ve Uefa’ya karşıdır, ancak bu durum karşısında bile yönetim eylemsizliği seçip kuzu kuzu bu ligde oynamayı kabul ederse bu öfke bizzat kendilerine dönecektir.
Şunu bir kez daha söylemekte yarar var, Fenerbahçe taraftarı için bu kulüp bir varoluş nedenidir. Milyonlarca insanın dininden, etnik kimliğinden, değerlerinden daha mukaddes saydığı kimliğinin en değerli parçasıdır. Kulüp maddi yükümlülükleri gerekçe gösterip herhangi bir karar alamamayı bununla meşrulaştırırsa sadece banka hesap numarasını taraftara ilan etmesi yeterlidir. Fenerbahçe taraftarı sıfırdan kendi Kurtuluş Savaşını vermeye hazırdır. Stadda oynamasına izin verilmezse yeni bir Papazınçayırı bulur, formadan sponsor giderse sarı-lacivert çubuklu formayı kendi elleriyle dokur, bir Ayetullah Bey, bir Köprülüzade bir Ziya Songülen daha çıkarır.
Bu kulüp siz koca şirketlerle sponsorluk anlaşması imzalıyorsunuz, plazalarınızdaki değerli vakitlerinizin bir bölümünü Fenerbahçe’ye ayırıyorsunuz diye değil, koşa koşa kulübünün hakkını biber gazı yeme pahasına savunan insanlar sayesinde büyüktür. İçinizde en ufak bir renk aşkı taşıyorsanız kişisel ikbal kaygılarınızı, “şöyle dersem Hükümet bana bir şey yapar mı” kaygılarını bırakın ses verin, eylemde bulunun, kameralar karşısına çıkıp konuşun. Artık yeter kulübün kapısına kilit vurulduğunda mı konuşacaksınız?
25 Ağustos 2011 17:40
Tam dediğim şey: iğneyi kendine batırmak.
Olayla hiç alakası olmayan kulüp yöneticileri bile Uefa ile kulis çalışmaları yaparken, çeşitli yayın organları aracılığıyla kara propaganda yaparken bizim yöneticilerimiz sadece yaratana sığınmışlar ve kulübümüzün haklarını savunmakta aciz kamışlardır. Bu yaşanan olayların müsebbibi aciz yöneticilerimiz ve onların vurdumduymaz anlayışlarıdır. Bir Fenerbahçe aşığı olarak yöneticilerimizi affedemeyeceğim böyle giderse. Zira ben yönetim kademesinin değil, sarı laciverdin hastasıyım.
25 Ağustos 2011 17:48
siteden açıklama yapılarak etkili olunamaz. Bir tane delikanlı yok mu içlerinde, kamera karşısına geçip gümbür gümbür bir açıklama yapacak. Bence var, az biraz cesaret.
25 Ağustos 2011 17:52
şaşırdınız mı? bunlar gerçekler,ulan sağlık sorunlarıymış,senin ki canda bizimki patlıcanmı? senin sağlığın bozulduda biz çok mu sağlıklıyız,
25 Ağustos 2011 17:54
Şu anda kendimi Braveheart filminde İskoç soyluları tarafından ihanete uğramış William Wallace gibi hissediyorum. Yönetimden tam da şimdi bir hamle, bir duruş beklediğimiz sırada aynen atlarının üzerinde kendi topraklarını büyütme hayali kuran o aristokratların atlarını savaş alanına değil evlerine doğru sürmeleri gibi Fenerbahçe bizzat kendi yönetimi tarafından yalnız bırakıldı. Artık kimden nasıl bir şahsi menfaatleri var da ağızlarını bıçak açmıyor bilemiyorum ama bu kulübün kongresi, divan kurulu da mı yok?
25 Ağustos 2011 18:21
Kulüp yönetiminin tamamen Aziz Yıldırım'ın direktifleri doğrultusunda bu sessizliğe gömüldüğünü, bu tavırsızlığı sergilediğini ve bu sebeple son derece yalnız kaldığımızı düşünüyorum. Tek korktukları taraftarın da bu durumu zamanla kabullenip bu ülkede yaşayanların her mevzuda olduğu gibi balık hafızasıyla yatıp kalkmasına güvenerek, bugünler yaşanmamış gibi davranmasına birilerinin bel bağladığını, keşke böyle olsa diye, ağın kenarında bekleyen örümcek misali beklediğini kuruyorum, düşünüyorum, geberiyorum.
Bugün gelinen nokta itibarıyla, bu ülkenin ve bağlı olduğu uluslararası federasyonların hukuk/adalet kriterlerinin bizi tatmin edeceği güne kadar profesyonel futbol takımımızın hiçbir ligde olmamasını, kısaca lağvedilmesini, kulübümüzün yoluna diğer branşlarda devam etmesini, kim alacak bilemiyorum ama bu majör kararın alınmasını temenni ediyorum.
25 Ağustos 2011 18:29
FBTV NE İŞ YAPAR? kulübün maruz kaldığı bu alçakça saldıraları adeta seyreden şiirlerle miirlerle taraftarı uyutan bir tv bizim tv kanalımız olamaz..programcı arkadaşlar biraz harekete geçsinler...beyler fbtv de kulübün hak ve hukukunu savunacak saldırılara cevap verecek
hiçmi hiç adam yok...bırakın artık tekrarları eski maçları...kabullenmişliği ben kabullenemiyorum..YETSİN ARTIK..
25 Ağustos 2011 19:10
el çekiyorlardır!!!
25 Ağustos 2011 20:32
3 kurusluk malını, çok kıymetli canını fenerbahce için feda etmeye hazır olduğunu söyleyenlerin şaka yaptığını mı sanıyorlar. Şahsen ben, bir seylerin uğruna ölmeyi degil, koca bir hayati adamaktan yana olanlardanim. Sevdiklerimi, degerlerimi asla zorbalara ve istilacılara teslim etmeyeceğim. Bir ihale kaybetmekten korkanlara da ancak acırım.
25 Ağustos 2011 21:05
Yönetim 3 temmuzdan beridir nasıl Fenerbahçe yönetimine layık olmadıklarını göstermekte birbirleriyle yarışıyorlar ama işin birde öbür tarafı var.
Bu yönetim Aziz Yıldırmın yönetimiydi seversiniz sevmezsiniz Fenerbahçeye yararlı çok hizmetleri oldu zaraı da olmadı değil.
İşin aslı Aziz Yıldırım bir diktatördü, diktatörlerin en kötü yanı, gittiklerinde, ister devletin başında olsun ister herhangi bir kurumun, arkalarında bir enkaz bırakırlar, Fenerbahçenin başına gelen de buydu kimse sorumluluk almak istemedi herkes içerde herşeyden mahrum Aziz Yıldırımın durumu kurtarmasını bekledi ve işte böyle güçsüz durumda olduğunuzda düşene tekme vurmuyorlar bizim ülkemizde direk gömüyorlar.
TFF yönetimi zaten evlere şenlik utanmadan bir de UEFA tehdit etti diyor, Türkiye' ye ceza gelmesin diye Fenerbahçeyi kurban etmişler, yahu sen Muz Cumhuriyetinin Futbol Federasyonumusun siktir çekemedinmi Uefa ' ya emsal hiç bir karar olmadan nasıl ceza veriyormuş Türkiye ye verse verse Fenerbahçeye verirdi onun hesabı da sana mı düşmüş. BJK TS sütten çıkmış ak kaşık dedi Uefa ama FB gelmesin dedi komediye bak. İnşallah şu mübarek günlerde dua ediyorum Fenerbahçe aklanırda kol gibi bir tazminat sokar bunlara gerçi bu yönetim zaafiyetiyle onuda yapamazlar. Papazın çayırı sürecin başından beridir bağırıyor, Hukuk uzmanlarından oluşan uzman bir konsensüs oluşturun bu savaş böyle verilir diye. Fenerbahçeme yapılan haksızlığa mı Uefanın bizle taşşak geçmesine mi üzülsem bilemiyorum ama insanın böyle durumlarda her ne kadar çok sevse de böyle ülkenin amk yım diyesi geliyor.
25 Ağustos 2011 21:45
GEÇMİŞ OLSUN..BASİRETSİZ YÖNETİM BANKASYAYI KABUL ETTİ..DANTEL BASININ DEDİĞİ OLDU..KEPAZELİK BU...
BİZLER BU UCUBE FEDERASYONUN HİÇBİR LİGİNİ TANIMIYORUZ.. TAKIMIN TÜM LİGLERDEN ÇEKİLMESİNİ SEZONU BOŞ GEÇİRMESİNİ İSTİYORUZ...
25 Ağustos 2011 22:06
"Bu kulüp siz koca şirketlerle sponsorluk anlaşması imzalıyorsunuz, plazalarınızdaki değerli vakitlerinizin bir bölümünü Fenerbahçe’ye ayırıyorsunuz diye değil, koşa koşa kulübünün hakkını biber gazı yeme pahasına savunan insanlar sayesinde büyüktür." Şu söz herşeyi anlatıyor aslında. Yazıya başından sonuna kadar katılıyorum.
Fenerbahçe için içi acıyan herhangi birini getirseler kulübün başına şu süreci yönetimden daha iyi idare ederdi.
Her türlü iftira, hakaret, hukuksuzluk ortada geziyor ve sen sesini çıkarmıyorsun. Devletin bakanı alenen "TS yi tefecilerden kurtardık, yardım ettik" diye röportaj veriyor, WikiLeaks belgelerinde devletin örtülüden yardım yaptığı konusunda iddialar var ve sen UEFA'ya gidip "Siyaset Futbola karıştı, TS yi şampiyon yapmak istediler, olmayınca bize iftira attılar" diyemiyorsun.
Biz milletçe çok severiz memleket kurtarmayı. Ama -hayal ya- iserdim ki çok zengin olayım yada bu blogda yazanlardan birisi çok zengin olsun ve Fenerbahçenin başkanı olsun. O zaman görürlerdi nasıl mücadele ediliyor! Yönetim bu süreçte sınıfta kalmıştır! Nokta!
25 Ağustos 2011 22:18
Biraz aklıselim olmakta fayda var. Birinci Lig'te oynama talebi kabul görmeyecek hepsi bilmekte,neden böyle bir açıklama yapılmaktadır? Bu talebin olumlu karşılanması imkansız bir kere. Daha ciddi kararlar verilmeli. Örneğin hiçbir branşta milli takımlara 1 sene boyunca oyuncu göndermemek gibi! Ligten tamamen çekilmenin kimseye faydası olmayacağı gibi fenerbahçeyi dönülmez bir noktaya getirecektir. eldeki oyuncuların tamamını kaybedecek vs. ama yönetim halen kendisini bilmez davranışlarda. Bu olayın buraya gelmesindeki tek sorumlusu olmasa da en büyük pay yönetimindir. Federasyon feneri kollayacağım diye çamura batmış,medya sayesinde uefa türkiyeyi batırmış vs.
25 Ağustos 2011 23:21
Emeklerinize yazık oldu Papazın çayırı ama herşeye rağmen teşekkürler.
Sıkıntılı anımızda sesimiz oldunuz.
26 Ağustos 2011 00:52
Papazin Cayiri bu surecte bizlerle sadece dogru olani oaylasti, bigileri egip bukmeden oldugu gibi kendi goruslerini de altina ekleyerek bizimle paylasti. Ve bizde bu dogrulardan kendimize hep bir umut cikarttik. Ama maalesef bu dunya adil degil, olay dondu dolasti burada ilk gunlerde soylense herkesin kahkahalarla gulecegi seyler dun saat 4 den sonra bir bir gerceklesti.
Ama nevzat topcu ve maksatsporolsuna katilamayacagim. Bugune kadar yonetim hic bir sey yapmayarak en buyuk yanlisi yapti, ama bugun Ali Koc'un aciklamalari ile bence yapilabilecek en dogru sey yapildi. Madem bizi suclu ilan ettiniz biz cezamizin uygulanmasini istiyoruz dediler. Ligden cekilmek ya da milli sporcu gondermemek gibi yaptirimlar ilk anda kulaga cok hos gelse de bize uzun vadede zarar verebilecek ve ayni zamanda uygulama imkani olmayan seyler. Milli Takimlara sporcu gondermemek ile ilgili kulubun bir gucu yok. Buna ancak sporcu kendisi karar verebiliyor ki milli forma bir cok sporcu icin kutsal bir sey. Evet belki o sporcularin bazilari icin Fenerbahce'de kutsal ama bu iki kutsal seyi derecelendirmelerini istemek haksizlik olur. Bir insana annen mi once olsun baban mi demek gibi bir secenek sunamtir bu bence. Takimi ligden cekersek de talimatlar geregi gidecegimiz yer Amator kume, ve bu durumda kadromuzda bulunan futbolcularin tamami profesyonel oldugu icin hic birisini kadrimuzda tutma imkanimiz yok. Yani oyle 4-5 sene de amator den geliriz yine super ligde yerimizi aliriz gibi bir dusuncemiz olamaz. Ve unutmayalim ki Fenerbahce ve ozellikle de onun futbol takimi hepimiz icin bu hayatta bir sevgili gibi birlikte zaman gecirmekten sonsuz haz aldigimiz bir varlik. Ve bu zamanda 10-15 seneler gibi gozden uzak olacak bir sevgili maalesef gonulden de uzaklasacaktir.
Ama Fenerbahce Yonetimi mutlaka ve mutlaka Bank Asya'ya gonderilmemizi saglamalidir. Ali Koc'un aciklamasinda tek kucuk ayrinti buradaydi. Ayrilacak futbolcular soruldugunda biz Bank Asya'da da oynasak Super ligde de oynasak bazi futbolcularimiz ayrilacak gibi bir sey soyledi. Umarim bir dil surcmesidir, cunku bu zamandan sonra superlig de yerimiz olmadigi kesin olmalidir
26 Ağustos 2011 06:36
Fenerbahçe Yönetimi dediğimiz "oluşum" sadece Aziz Yıldırım ve Şekip Mosturoğlu'ndan ibaretmiş. Onlar olmayınca hiçbir etkinlikte bulunamıyorlar...
31 Ağustos 2011 15:16
Günlerdir yokum, o dağ senin, bu dağ benim arşınlıyorum kayaları, patikaları... Son alınan kararlardan daha yeni haberim oldu ve ben de bu yazının başlığını geçirdim içimden. Hakkat, ne iş yapar bu yönetim?
Koskoca holding sahibi adamlar, koskoca markaları yaratmış, binlerce kişiye istihdam sağlayan adamlar nasıl böyle sus pus kalabiliyor?
Aziz Yıldırım'ın diktatörlüğü ve geride bıraktığı "karar vermeye cesareti olmayan sonraki adamlar" tezi aşırı derecede mantıksız gelmese de, işin o kadar basit olduğunu sanmıyorum.
Bu soruşturmanın bariz bir şekilde siyasi baskılarla yürütüldüğü açık. Aynı baskıları bizim yöneticilerimiz de görüyor muhtemelen. Hükümete yakın insanlarla arasındaki ilişkiler nedeniyle bir anda zirve yapan ve ilişkilerin bozulmasıyla bir anda dibe çöken, yıllardır tek bir sağlam ihale alamayan inşaat firmalarının varlığından haberdarız, aynı tehdidi mi yaşıyor bizim yöneticilerimiz de?
TFF'nin de aynı baskıları gördüğünü ve bu şampiyonlar liginden men kararını bu baskılar sonucunda, Cumhurbaşkanı ile görüşmeleri sonrası aldığı da çok açık değil mi?
Ortada bu derece ağır bir siyasi yaptırım varken biz hala hukuktan, adaletten bir şeyler bekliyoruz. Adalet simgesi olan abla kucaktan kucağa oturan bir figüre dönüştü bu ülkede yıllardır. Arkanda bu kadar büyük bir taraftar gücü varken, öyle ya da böyle söylediklerini çarpıtsa dahi her an ağzına mikrofon uzatabilen bir medya ordusuna seslenebilecek kadar popüleriten varken neden hala susuyorsun, neden hala kendi aciz poponu düşünüyorsun? Çık masaya, vur yumruğunu! Öyle kameralar karşısında ağlayarak, "krizdeyiz forma alın" diyerek mi kurtaracaksınız bu kulübü arkadaş! Sen vur masaya yumruğunu, savun bizim hakkımızı, sesimiz, soluğumuz ol hele bi! Ben senin Ford otomobilini de alırım, Kiğilı'dan takım elbisemi de alırım o zaman, dert etme bunları sen...
Azıcık layık olun şu camiaya. Çıkın, yumruk gösterin, bu işin ne büyük bir komplo olduğunu, siyasetin kendi pisliğini de bu işe bulaştırdığını gösterin. Fenerbahçe sizlerden arınana kadar eylemsizlik kararı almak, Fenerbahçe'yi sizler gibi yönetenlere rağmen kulübe destek olmaktan daha mantıklı geliyor bana. Amatör kümede oynasak hanginiz çıkar aday olursunuz yöneticiliğe, önce bunun samimi cevabını verin.
He, ille de forma satışı lazım yoksa batarız diyorsanız; milyonlarca liralık adamlarsınız, servetlerinizin haddi hesabı yok. Asgari ücretle emeklerini sömürdüğünüz insanlara forma al diyeceğinize siz gidip, servetinizin yüzbinde biriyle bir kamyon forma alın! Ama siz kulübe borç verip, sonra geri almayı daha iyi bilirsiniz değil mi?...