Sorular ve Ne Yapmalı?
Hakikaten bu ülkede akıl sağlığını korumak mümkün değil. Bir saat önce fantastik bir hikayede anlatılsa bile bu kadar olmaz diyeceğimiz şeyler bir saat sonra başımıza geliyor. Biz bu gerçekliğe alışmaya çalışırken başka bir absürt durum zuhur ediyor ve kafamızı oraya çeviriyoruz.
Bugün akşam saatlerinde 15 gün önce takımların Avrupa Kupalarına katılımında bir sorun görmeyen Federasyon Fenerbahçe'yi Uefa öyle istedi diye Şampiyonlar Ligi'ne göndermeme kararı alıyor, hemen ardından Şampiyonlar Ligi'nin marka değerinden bahseden Uefa soruştumada adı geçen, başkanı yurtdışı yasağına sahip tutuksuz yargılanan kulübün Şamiyonlar Ligi'nin marka değerini bozmayacağını düşünerek kuraya dahil ediyor.
Federasyon başkanı canlı yayına çıkıp Uefa'nın kararında polisin iddiaları ve medyadaki haberler etkili oldu diyor, soruşturmada adı geçen Beşiktaş'ın iyi niyeti dolayısıyla kupaya katılımında bir problem çıkmadığını söylüyor biz de anlamsız gözlerle dinliyoruz.
Böyle hukuktan adaletten yoksun bir karar karşısında Fenerbahçe yönetimi şu saate kadar anlamlı bir tepki verebilimiş değil, fikstür çekimine temsilci göndermemek gibi ne işe yarayacağı anlaşılamayan bir karar dışında bir şey yapmış da değil.
Uefa kararı Türkiye Futbol Federasyonu aldı deyip sorumluluğu atıyor TFF ben bu kararı Uefa'nın sopayı göstermesi sonucu aldım diyor.
Şimdi akıllara zarar bir durum var.
1-Hakkında kesinleşmiş şike cezası olan Porto ve Milan'ı Şampiyonlar Ligi'ne almakta bir beis görmeyen Uefa Fenerbahçe ve Türkiye söz konusu olduğunda nasıl böyle bir karar verebiliyor.
2-Uefa bu kararı neden kuranın bir gün öncesi alıyor
3- Uefa bu kararı kendisi idari tedbir koyma yoluyla değil de neden Federasyon'a baskı yaparak aldırıyor.
4- Uefa bu soruşturma kapsamında Savcı'yla görüştüğü temsilcisine sadece Fenerbahçe ile ilgili bilgi belge sorup Beşiktaş ve Trabzon hakkında hiç bir şey sormuyor mu.
5- Uefa madem 19 maçta şike tespit ettik diyen Emniyet'in görüşünü önemsiyor o maçlar içinde adı geçen diğer takımlara neden sıfır tolerans politikasını uygulama gereği duymuyor.
6- Federasyon bu karardan önce neden Cumhurbaşkanı'yla görüşüyor ondan neyin telkin ve tavsiyesini alıyor.
7- Federasyon bu kararı Fenerbahçe'nin itiraz etmesine imkan vermemek için mi son anda veriyor. Uefa'dan baskı geldiğini söyleyen Federasyon Uefa'ya Milan'la Porto'yu Şampiyonlar Ligi'ne alırken marka değeri zedelenmiyor da Fenerbahçe hakkında bir karar yokken nasıl bir karar alınabiliyor diye niye soramıyor.
8- Beşiktaş'ı iyiniyeti kurtardı ne demek. Şikeyi yapmış olsanız bile sonra biz iyiniyetliyiz deyince bütün haklar geri kazanılabiliyor, herhangi bir yaptırıma uğramıyor musunuz?
Şimdi bu kararın hukukla adaletle hakkaniyetle alakası yok, Fenerbahçe yönetimi artık kapalı kapılar arkasına saklanıp internet bildirilerine sığınmaktan vazgeçmeli. Adam gibi kameralar karşısına çıkıp kulübün bu çadır tiyatrosunda olmayacağını açıklamalı. Fenerbahçe'nin hakkı gaspedilirken kimseye sağduyu falan tavsiye etmeye kalkmasınlar. O sınırı çoktan geçtik.
Bu karar şunu bir kez daha teyit etmiştir. Operasyon Fenerbahçe operasyonudur. Savcının "Fenerbahçe Sivas'ı yenmese soruşturma olmayacaktı" cümlesi bizzat bugünkü kararla da doğrulanmıştır. Fenerbahçe yönetimi tarihsel bir kararın eşiğindedir, siyasal irade de dahil bu işte payı olan Fenerbahçe'yi linç etmek, yok etmek için çalışan herkesi afişe edip takımı ligden çekmelidir ve Milli Takımlara da asla oyuncu göndermemelidir. Bu kararın tarihi bir karar olması zor bir karar olması alınmamasını meşrulaştırmaz. Fenerbahçesiz bir ligde ne halt edeceklerse etsinler.
25 Ağustos 2011 00:14
Sonuna kadar katılıyorum. Eğer maddi korkularla ligden çekilmekten çekiniyorlarsa bu büyük taraftar özel maç izlemek için de para verir, basketbol, voleybol maçlarının biletlerini 100 lira yapsanızda gelir izler, iki üç forma daha alır. Bizim üstümüzden karnını doyuran asalakları silkeleyip atma zamanıdır. Fenerbahçe olmadan görelim bakalım liglerinin değeri neymiş.
25 Ağustos 2011 00:16
ligi boykot etmenin çok ciddi yaptırımları var diye biliyorum. bu konu biraz araştırılsa da biz de aydınlasak iyi olur. benim de gönlümden bu yıl süper ligde oynamamak geçiyor. gerekirse gönüllü olarak bank asya'ya düşürülme talebinde bulunalım ligden çekilmek yerine...
25 Ağustos 2011 00:20
Fatih klavyenin tuşlarına zerre zeval gelmesin. Budur!.. Fenerbahçe artık kuralları hep kendisinin aleyhinde kurgulanan bu oyundan çıkmalı ben de sonuna kadar bunu istiyorum artık.
Top kiminde forvet o oynasın. Biz eve dönüyoruz demek mevcut şartlarda en zor ama en akılcı çözümdür.
25 Ağustos 2011 00:26
Ligten çekilme kararı vermeyen,Fenerbahçesiz bir ligin olamayacağını idrak edemeyenlere bunu tarihi bir fırsatla gösteremeyen yönetim,benim takımımın yönetimi olamaz.
Milyonlarca taraftarın görmüş olduğu Fenerbahçe'yi şamar oğlanına çevirerek varlığını devam etmesini bekleyen şuursuz bir takım kişi ve kurumların linç kampanyasını göremeyen yönetimin,olayların gelişimini dikkatli inceleyip derhal ligden çekilme kararı vermesi gerekmektedir.
25 Ağustos 2011 00:30
asıl şike bu :) TFF şike yapmıştır.
25 Ağustos 2011 00:46
Efendim öncelikle elleriniz dert görmesin diyerek lafıma başlayayım.
Benim burada süreç işleyişi ile ilgili bir sorum olacaktı, bilgisi olanlar aydınlatır ise sevinirim.
Şimdi Fenerbahçe için UEFA'nın(veya TFF'nin her ne boksa, neler dönüyor anlaşılmıyor zaten) verdiği karar hakkında itiraz sürecinde önce Tahkim Kurulu'na sora UEFA'ya en son olarak da CAS'a itiraz hakları bulunuyor değil mi?
Bu durumda itirazlardan birinin kabul edilmesi ve kararın iptal edilmesinin sonuçları ne olacaktır? Tazminat? İade-i itibar ve dahi ŞL'ye trabzonun yerine tekrar gitmek(Bunun olası olduğunu düşünmüyorum ama...) yoksa biyerlerimizi avuçlayıp oturmak zorunda mı kalacağız?
Uğradığı haksızlığa karşı hiç bir şey yapamamanın biçareliği ile kendimi şu işi araştırmaya verdim, cevabı ben bulursam buradan paylaşacağım, bilen olursa da cevabı verirse çok iyi olur. (Mümkünse kaynaklarıyla beraber, ben de incelemek isterim de)
25 Ağustos 2011 00:59
bizim gibi aklı başında insanları bile zıvanadan çıkarmak üzereler.
son 3-4 saat içinde yaşananlar ile olay gerçekten allak bullak edici ve insanı sağduyudan uzaklaştırıcı bir hal aldı.
dahası mantıksal öncüllerle tutarlı bir zemin üzerinde düşünüp konuşmaya çalışan soğukkanlı bir insan olarak içimdeki hisleri tarif etmem mümkün değil.
bir de bu sürecin toplumsal yansımalarını düşünüyorum ve bu sıcakta soğuk terler dökmeye başlıyorum.
biz burada taraftarı olduğumuz takımın uğradığı adaletsizlik nedeniyle kıvranırken; belki bizim kadar makul başka insanlar trabzon'da adalet yerini buldu diye seviniyor.
adalet terazisinin insan mantığı ve vicdanındaki yeri aynı toplum içinde bu kadar derin bir şekilde nasıl manipüle ediliyor.
bu adaletsizliği bu kadar gözü dönmüş bir şekilde uygulamaya çalışmanın olası toplumsal bedellerini göze almak, adil bir yargılamanın sonucunda ortaya çıkabilecek olası bir beraat ihtimaline bile katlanamayıp her yeni gelişmede yeni senaryoları devreye sokmak nasıl bir iradenin ürünüdür.
hiçbir belgeyi incelemeyen uefa'ya gazete küpürleri, savcılık iddiaları ile karar aldırmayı başarmak nasıl bir siyasi, psikolojik markajın sonucudur.
italya'da juventus hakkındaki iddianameyi hazırlayan savcının moggi'nin yaptığı telefon görşmelerinin benzerlerini diğer takım sorumluları da yapmış olmasına rağmen küme düşme kararının verildiği 2006 yılında bu bilgiyi iddianamesine koymamış olduğu açığa çıkmışken; kasıtlı olarak hedef seçildiği anlaşılan moggi'nin hakkındaki davalardan teker teker aklandığı ortada iken uefa nasıl olur da sadece yerel savcılık iddiaları ve medya içeriğine atıfla yerel sürecin denetim mekanizmalarının çalışmasını beklemeden bir karar alınmasını ister.
uefa'nın bu kararı almasının ciddi bir psikolojik markaj olmadan gerçekleşmesi mümkün mü ?
türkiye'deki davaları gözlemci olarak izlemeye gelen , hapislerde uzun tutukluluk süresi nedeniyle çürüyen onca gazeteci, siyasetçi vb'nın haklarını gözetmek için insan hakları adına sürekli uyarılarda bulunan , uluslararası af örgütü raporlarıyla türk adalet sisteminin iç tutarsızlıklarını her sene kapak yapan AVRUPA'nın bir kurumu hangi mantık ve sağduyuyla incelemediği bir dosya hakkında sadece yerel iddia makamının bulguları ile karar alıyor.
FENERBAHÇELİ ;
MESELE BAŞKANININ SUÇLU OLUP OLMADIĞI ; KULÜBÜNÜN KAÇINCI LİGDE OYNAYACAĞI DEĞİLDİR.
MESELE 3 TEMMUZDAN BERİ GERÇEKLEŞTİRİLEN BU TOPLU LİNCE KARŞI ADALETİN VE VİCDANIN TAŞIYICISI OLMAKTIR.
OLA Kİ KULÜBÜN ADLİ YARGILAMA SONUCUNDA SUÇLU BULUNACAK OLSUN.
FARKETMEZ.
MESELE (İSPATLANMAMIŞKEN) BU SUÇU İNSAN ONURUNU ÇİĞNEYEREK, HUKUKU AYAKLAR ALTINA ALARAK HAYASIZCA SANA GİYDİRMEYE ÇALIŞANLARA KARŞI VİCDANİ DURUŞUNU SERGİLEMEKTİR.
24 AĞUSTOS FENERBAHÇELİNİN ZİHNİNDEN ASLA SİLİNMEYECEKTİR.
ÖC ALMAK İÇİN DEĞİL ; HAKKIN VE VİCDANIN TAŞIYICISI OLMAK İÇİN.
25 Ağustos 2011 01:10
Abi durum şu "SİSTEM ÇÖKTÜ ŞİMDİ KRAL ÇIPLAK DENECEK BİRİ ARANIYOR" hukuksuzluğun bu seviyede olduğu bir ülkede bulunulan durum daha fazla devam edemez sonu ne olursa olsun hiç önemli değil Fenerbahçe ligden çekilmeli gerekirse en alt ligden başlar,10 sene futbol takımını izleyemeyiz ama yaptığımızın bir anlamı olur bir başkaldırı olur.Bu artık bir futbol takımının taraftarının şike soruşturması karşısında gösterdiği tepki değildir.Bu büyük bir sivil toplum hareketidir çığ gibi büyümelidir bu ülkedeki her haksızlık ve adaletsizlik için.Ve bunlar kesinlikle sıcağı sıcağına yapılmış Hamasi söylemler değildir.
25 Ağustos 2011 01:17
@burakcelik
kardeşim bildiğim kadarıyla bu kararı uefa değil TFF verdiği için Cas'a veya diğer uluslar arası yollara başvulurulamıyor,iç hukuk yollarına başvurmalıyız.Yani itiraz edilebilecek tek kurum tahkim.
Dersen tazminat filan o iş baya karışık olur mahkeme sonunda suçsuz bulunursak onun için de ayrı davalar açılır tabi o iş te uzar bi süre ama MAA dediğine göre ŞL ne gidemediğiz için uğrayacağımız maddi kaybı uefa karşılayacakmış mahkemece suçsuz bulunursak.Diğer açıdan gaspedilen haklarımızın tazmini ise çok büyük olur halihazırda İtalyan federaasyonu Juve'ye 622 milyon Euro tazminat ödeyecek mesela(Habertürk'in haberi).
25 Ağustos 2011 01:30
@Blackmamba
Hocam neden CAS'a gidilemiyor yahu? Porto olayında Porto CAS'a başvurup gitmemiş miydi ŞL'ye ?
Eğer hakikaten gidilemiyorsa da öyle sistem iskeyim afedersiniz, bu nedir ya!
Sorularımı şöyle uzatayım, Tahkim acep kararını fixtur çekilişine kadar verir mi?
Tahkim'den yana herhangi bir umudum yok, başka bir hukuki yol yordam da yoksa bu konuda hiç umudum kalmadı demektir.
1 sene boyunca her hafta A2 takımla maç yapsak gider onu izlerim iyicene tiksindim bu işten...
25 Ağustos 2011 01:32
tahkime itiraz ediliyor 01:22, bence faks yağmuruna tutalım uefayı
25 Ağustos 2011 01:46
"Bu bir UEfa organizasyonu olduğu için tahkim redderse Fenerbahçe, Cas'a gidebilir" Ahmet Ercanlar da böyle demiş? @Blackmamba inşallah yanılıyorsundur hocam kusuruma bakmazsan böyle temenni ediyorum:)
25 Ağustos 2011 01:49
önce şunu açık ve net bir şekilde ve hiç bir şekilde çekince koymadan söyleyeyim:FENERBAHÇE DERHAL LİGDEN ÇEKİLMELİDİR. buna hangi sebeple olursa olsun, taraftar veya yönetici, karşı çıkarsa bu taraftara ve kulübe ihanet etmiş olur.
bunun vebalinin altından asla ve kata'a kalkamaz.
ve eğer bu taraftar bu saatten sonra bir an dahi geri adım atarsa bilsinler ki bu leş kargaları ve çakallar bizi tavuk gibi boğazlayacaklar. işte tamda bundan dolayı bu taraftar ve kulüp 24 ağustosu zihinlerine kazısın ve isyanın fitilini ateşlesin.
bu saatten sonra bir allahın kulu çıkıp da hukuk, uefa, tff vs şeyler derse şayet, onuda bunların kucağına oturtmak lazım.
bundan sonra her şeye biz karar vereceğiz.
sonumuzun ne olacağını da biz belirleyeceğiz:
kızılderili mi? yoksa, irlandalı mı?
aborjin mi? yoksa hindu mu?
bu ülkenin ermenisi mi? yoksa, kürdü mü?
buna biz karar vereceğiz.
ya susup yok olacağız,
ya da ayağa kalkıp topunun sülalesine koyacağız.
her türlü lafa, prosedüre, oyalamaya;
İNANCIMIZ BİTMİŞTİR bu saatten sonra
İSYANIMIZ BAŞLAMIŞTIR.
25 Ağustos 2011 02:10
@burakcelik kardeşim dediğim gibi benim bildiğim CAS yolu kapalı bende senin gibi tv den takip ettiklerimi söylüyorum.Zaten uefa'nın Tff ye baskı yapıp bu kararı aldırmasının nedeni eğer fenerbahçe suçsuz çıkarsa Cas'a filan gidip ucu bize dokunmasın diye düşünmeleridir.
İşin Hukiki boyutunu tam olarak bilmiyorum inşallah Cas'a gidilebilir.Ama bu saatten sonra mesele kulup olarak bizim alacağımız tavır göstereceğimiz tepkidir yönetim Fenerbahçenin daha fazla yıpranmasına izin vermeden bazı kararlar almalı.
25 Ağustos 2011 02:17
Yalnız şöylede bişi var bugun sevinen trabzonlular tff kararı sonrası olmaz ya tezgah kurulmuş sonuçta ama bir ceza aldı uefa ne yapacak, trabzon 700 bın nufuslu sehrıyle bu maddi yukun altından nasıl kalkacak?biraz erken seviniyolar gibi geldi bana sadri şener ntvspor da sürecin başından beri soruşturma sürdüğü için konuşmadık dedi akıl tutulması bu olsa gerek...
25 Ağustos 2011 02:18
evet dediğiniz gibi akıl sağlığımızı korumak gerçekten zor. beşiktaş iyi niyetliymiş.. peki bu şike haberlerinin üstüne özellikle giden belli basın, kpss, lys sınavlarındaki şikelerin de üstüne bu kadar gidiyor mu? bu basın da iyi niyetli mi? yoksa çok mu fair play ruhu var?!
25 Ağustos 2011 02:25
Yıkılma Sakın
dort duvarin, tel orgunun, meshur yasaklarin sahipleri
seyir bile edemezken icimizdeki senligi
yilgi yanimiza yanasamazken
bizi kivil kivil bekliyorken hayat
yikilmak elin de mi?
25 Ağustos 2011 02:42
Gesenin 4 secilmis dosyayi uefa’ya gondermesi,
play-off sisteminin cikarilmasi,
demirorenin bu sistemi sevinerek Kabul ettik demesi…
HEPSI BIR PLANDI !!!!!!!
UEFAya
-FENERBAHCE sike yaptigi icin Play-off sistemi cikarttildi mesaji verildi
-Demirorenin sevinmesi becekeyi dokunmayacaklarini soyedikleri icindi.
25 Ağustos 2011 07:47
iki maça çıkmadığımız zaman zati bir alt kümeye düşüyoruz
25 Ağustos 2011 07:52
Ben bir sey daha okudum; UEFA nin yaptigi aciklamada asagida Fenerbahcenin sike yaptigini kesinlike ifade ediyor, Federasyon oyle demiyordu. The UEFA Emergency Panel, composed of the UEFA President and four members of the UEFA Executive Committee, met today following the decision of the Turkish Football Federation to withdraw Fenerbahçe SK from the 2011/12 UEFA Champions League DUE TO THE FACT that the club has been involved in match-fixing. Yukardaki yuksek harfle yazilmis ifade si oldugunu soyluyor ve bu ifadenin Federasyondan geldigini soyluyor. Bana garip geldi, yani topu federasyona atacaklar.
25 Ağustos 2011 08:15
öncelikle konumuz suç vardır yoktur değil. fenerbahçenin CL'ye katılması "tedbiren" engellendi. kararı uefa değil tff aldı. süreç karmaşık, bir sürü bilgi kirliliği vs herşey ortada, her kafadan bir ses çıkıyor.
ben bütün bu karmaşanın içerisinde hep söylenen ama arada kaynayan birşeyi tekrarlıcam.
uefa'nın tff'ye aldırdığı bu karar bir ilk, daha önce ne portekizde, ne italyada, ne de yunanistanda benzer bir karar alınmadı. (alınan kararların süreci ve niteliği farklı) bu tür bir kararın alınabilmesi için çok ciddi "baskı" gerektiği ortada. baskıyı tff'nin yapmadığı ortada. "fenerbahçe kesin şike yapmıştır, gereğini yap" baskısı kimden gelmiştir. ihtimaller:
a) şenes erzik
b) hükümet
c) doğrudan gs lobisi
d) ts'nin lobisi
e) tff
f) unuttuysam diğerleri
e) tff olamaz, olsaydı bu tedbiri çoktan almış olurdu
d) ts lobisi (neyin lobisi? yazarken güldüm, bu da değil)
f) unuttuysam diğerleri (zannetmiyorum, çünkü ortada bir bilgi kırıntısı yok, varsa ekleyin)
son bir haftada yaşananları gözünüzün önünden geçirin. açıklamaları, toplantıları.
a, b ve c bu işin doğrudan aktörleri.
şenes erzik ve gs kulübü farklı zamanlarda aynı içerikli iki açıklama yaptılar, hükümet boyutu ise "genel seçim sürecindeki yaygarayı hatırlayın" daha netleşecek ve son ekleme dikensiz gül bahçesi.
bunları neden yazdım? hukuk, adalet, vay anasını vs. bir sürü şey söyleniyor. ama olayın "öz"ü kaçırılmasın. olayın iki yönü var 1-Şİke var mı yok mu? 2-Süreç içerisindeki kararlar.
sevgili fenerbahçeli kardeşim. varsayalım fenerbahçe suçlu (ki bu durumda benzer iddialara muhatap olanlar da suçlu çıkacak büyük olasılıkla, çünkü benzer deliller, tedbirler uygulanmakta) istemesek bile ceza alması normal, ancak unutma unutturma 24 ağustos tff kararı kimin dost kimin düşman olduğunun göstergesi. düşman diyorum da insanın düşmanı bile bunu yapmaz.
editör ana fikri tekrar değerlendirip yazabilirmisin :)
25 Ağustos 2011 08:27
delirmek üzereyim rüyamda tff yi protesto ediyorduk avazım çıkıtığı kadar bağırıyordum.insanların psikolojisiyle bu kadar oynanmaz.o kadar saçma sapan bilgiyi sızdıracaklarına bir tane şike yapıldığına dair bilgi belge göstersinlerde bizde sesimizi kesip oturalım.
uefa şampiyonlar liginin prestijini düşünüyorsa lige eksi puanla başlayıp sezon sonu şampiyonlar ligi kupasını kazanan milan ı men edin deseydi.
bu işin içinde olan herkesin Allah belasını versin.
25 Ağustos 2011 08:31
çok ciddi bir maddi destek kampanyasına ihtiyaç var. yönetim karar alsın ve fenerium'a üserinde maa'nın resminin bulunduğu ve "24 ağustosu unutma, unuttrma" yazısı olan, maliyeti 1 tllik kartlar bastırsın. bu karları kolay ulaşılabilir bir şekilde 5 tl'den 1000 tl'ye kadar ederlerde satışa çıkarsın. ben 100 tl'ye şimdi alırım fenerbahçe kredi kartımla :) öderiz nasıl olsa...
25 Ağustos 2011 08:36
sakın kocaman istifa etmesin sakın
25 Ağustos 2011 09:36
şu durumda oturup kararı beklemek çok sıkıntı. şu anki kadroya bir bakalım. bu kadronun hepsini dağıtsak, 2 yıl sonra yine toplarız buna benzer bir kadroyu. 3 yıl sonra yine avrupa kupalarına katılırız. bence sıkıntı şampiyonlar ligine gidememek değil, benim aklımın futbol olayına yeni yeni bastığı dönemde şampiyonlar liginde sıfır puan aldık, üzüldüm. şimdi de gittiniz ve dördüncü oldunuz deseler hiç bir şey demem, yine üzülürüm yine geçer.
Ama bu durumda siz şike yapmışsınız diyorlar, siz bu işlere karıştığınızdan ve masum olmadığınızdan (ispatlanmamış ama değilmişiz böyle bir karar verildiğine göre) bizi şampiyonlar ligine almıyorlar. o zaman ligde de durmanın anlamı yok. şimdi süper ligdeyken bizim suçumuz sabitlense 2 yıl kaybedeceğiz. oyuncularımız serbest kalacak, maddi zararımız yine çok çok büyük olacak. yine tedbir (!) amaçlı bir alt lige düşürsünler bizi. ne fark ediyor?
ben şu an söylüyorum, bizim evdeki digiturk yarın gidiyor. fenerbahçe ligde kalsa da kalmasa da. çünkü bu katakullenin asıl nedeni fenerbahçe taraftarının takımını sağladığı yüksek ekonomik güç üzerinden asalaklanan diğer takımlar. herkesi de bunu yapmaya davet ediyorum. yapılacak ikinci şey, hala bir forsumuz varsa, havuz sisteminden çıkalım. türk sporunun gelişmesiymiş!!! peh! aziz yıldırım son 5-6 yıldır anadolu klupleri güçlensin diye yırtınıyor neredeyse. bir karabük örneğine bakalım sadece. veya ankaragücü örneğine. veya antep maçlarına bakalım. biz mastrübasyon malzemesi miyiz allah aşkına. her gelen geçen bizi yenmeye niye çalışıyor. melih gökçek bir takımı hedef gösterip şu kadar paranızı vereceğim diyor. adamlar gol yiyince anası babası ölmüş gibi üzülüyor. anadolu klupleri bizim üzerimizden para kazanmasınlar mümkünse, istemiyorum.
tv başında maç izlemek yerine, gidelim statta maç seyredelim. o stat klup tarihinin en büyük kayıplarını yaşadıktan bir maç sonra (denizli ve trabzon) tam doluydu. ikinci ligde de tam dolacaktır.
gerekirse bir değil iki forma alırız, üç tişört alırız. onurumuzu koruyalım, hakkımıza sahip çıkalım yeter.
25 Ağustos 2011 10:23
Söyle bir mektup var göndermek isterseniz.
Adresler şöyle:
geoffrey.thompson@uefa.ch
giancarlo.abete@uefa.ch
gianni.infantino@uefa.ch
michel.platini@uefa.ch
info@uefa.com
contact@uefa.com
Dear Madame/Dear Sir,
Today UEFA has made the following statement with regards to the exclusion of Fenerbahce SK from UEFA Champions League: "The UEFA Emergency Panel‚ composed of the UEFA President and four members of the UEFA Executive Committee‚ met today following the decision of the Turkish Football Federation to withdraw Fenerbahçe SK from the 2011/12 UEFA Champions League due to the fact that the club has been involved in match-fixing". This statement is in utter violation of universal legal norms and particularly that of the "presumption of innocence‚" given the fact that match-fixing investigations in Turkey are still on-going and Fenerbahce SK and a number of club officials have still not been given the opportunity to defend themselves before the court. Therefore the suggestion that Fenerbahce has been officially CONVICTED of match-fixing is an act that defies all legal norms that uphold basic human rights and justice.
Furthermore‚ UEFA has taken an inexplicably erroneous and hypocritical decision by replacing Fenerbahce SK with Trabzonspor‚ which team is also figuring in the on-going match-fixing investigations. What is more‚ the president of Trabzonspor is currently restricted from travelling overseas in relation with the match-fixing investigations. Under what circumstances does Trabzonspor fare better than Fenerbahce in conforming with UEFA´s "zero tolerance" policy? It has also been unveiled through Wikileaks documents that the current regime and Trabzonspor have been bedfellows and funds have been transferred on at least one occasion from the secret reserves to the club in order to allow the transfer of better players:
http://www.wikileaks.ch/cable/2005/06/05ANKARA3199.html´>http://www.wikileaks.ch/cable/2005/06/05ANKARA3199.html "A fellow Trabzon contractor and Trabzonspor board member describes Ozak as coming from the Sufi (mystical) line of the Milli Gorus Islamist movement; he is a quiet‚ reserved‚ obedient Erdogan man. As part of Erdogan´s strategy to use sports to maintain AKP´s grassroots support‚ and in the wake of AKP´s defeat in the Trabzon mayoral race in March 2004‚ the Istanbul-Black Sea axis which forms Erdogan´s Istanbul power base reportedly subsequently succeeded in having Ozak appointed Trabzonspor chairman of the board. At the same time Erdogan reportedly agreed to transfer several million dollars from one of the Prime Ministry´s hidden reserves to permit Trabzonspor under Ozak to purchase better players. Our contacts expect Ozak to be relatively more upright than Ergezen was (not a high bar)."
Although there may be many more questions in order‚ the bottom line is that the UEFA has decided to pursue an openly non-legal strategy by pressuring the TFF to exclude Fenerbahce SK from European competitions‚ and this will be challenged on every possible front in order to hold UEFA responsible for the damages that will be accrued by Fenerbahce SK. UEFA´s letter pressuring the TFF to take rash decisions will serve as sufficient evidence for its role in violating basic, universal, and inalienable legal rights‚ not to mention its hypocritical attitude towards Fenerbahce SK‚ which is put on bold relief when we remember that Porto‚ Milan‚ and Olympiakos have all been cleared to play in European competitions even AFTER they had been handed penalties in relation to match-fixing by domestic courts.
Sincerely‚
25 Ağustos 2011 10:33
Arkadaşlar, ligden çekilelim ne demek!! Adamlar ligin sahibiymiş gibi hareket ediyorlar, ligi domine eden bir Fenerbahçe istemiyorlar, siz ligden çekilelim diyorsunuz. Tam tersine Fenerbahçe'nin yapacağı ligde kalıp her yıl şampiyon olmaktır. Hedef 3 yıl peşpeşe değil, 10 yıl peşpeşe şampiyon olmak olmalıdır. Bu günlerin hesabı başka türlü kesilemez.
Öncelikle Ali Koç veya taraftarın gönülden destekleyeceği bir başkası başkanlığa aday olmalı ve hemen seçilmelidir. Bu adayın toplam 150-200 milyon avro gibi bir kaynağı sponsorluk ile kulübe getirebilecek çevresi ve yeterliliği olmalıdır. Ayrıca kulüp yönetimini daha demokratik ve akıl yolunu takip eden bir yapıya sokması gerekmektedir.
Fenerbahçe sadece ligde değil, Avrupa'da da başarılı olmak zorundadır. Eğer bunları yapacak adımları atabilirsek, bu günlerden en karlı çıkacak kulüp biz oluruz.
25 Ağustos 2011 10:59
harbiden muz cumhuriyetine döndük..
25 Ağustos 2011 12:08
@Ertuğ Kaya : Hocam Denizli'de nasıl şampiyonluk kaybettiğimizi hatırlıyorsunuz değil mi? Peki geçen seneye kadar penaltılarımızın verilmediğini! Sıfır penaltı atarak bitirdiğimiz sezonları da biliyor olmalısınız! Keşke dediğiniz gibi adil bir yarış olsa da bizde canımızı dişimüze takıp üst üste 10 sene şampiyon olsak. Ama şu süreçte bizi suçumuz kanıtlanmadan şikeci ilan edenler sizce kaç şampiyonluk kazanmamıza izin verir?
Öyle bir hava esiyor ki "Fenerbahçe Türk Futbolunun lekesidir. Tüm kötülüklerin anasıdır. Herkesin hakkını yemiştir vs" Madem bu kadar kötüyüz kapatalım komple Futbol Şubesini! Hemde süresiz olarak! Ciddiyim!
Dağılsın kadro, Alex'i son senesinde gözyaşlarıyla uğurlayamayalım. Gökhan Gönül'ün kendini paralamasını göremeyelim bir daha. Volkan kıçıyla top stop etmesin. Selçuk'a kızıp sonra GS ye gol atınca aslanım benim demeyelim. 10 sene sürsün gerekirse. İlerde şartlar değişirse 1.Ligden bir takımı satın alıp adını değiştiririz eğer olursa.
Biz Futbol şubesini kapatalım ki Futbolumuz çağ atlasın. Tertemiz, hak adaletin olduğu bir lig izlensin. Şampiyonlar Ligini her sene 4 takımla katılalımi hatta 3-5 senede bir kupayı alalım. Milli Takım Dünya Kupasını alsın! Hepsi bizim yüzümüzden olmuyor. Öyle ya, kötüyüz biz, kirliyiz, şikeciyiz!
Kapatın futbol şubesini kurtulsun Türk Futbolu.
Ah be Aziz Başkan! Türk Futbolu ilerlesin diye kendini yırttın. Anadolu kulüpleri para kazansın istedin aynı kulüpler rakibe yattı sırf sen şampiyon olma diye! Küfür bitsin diye mücadele ettin. Rakipler annene küfrettiler koro halinde.
Ah be başkan! Anlamadın mı! İyiler yok artık. Delikanlı rakipler de yok! İyilerin sonunda kazanadığı sadece masallarda kalmış bu ülkede!
25 Ağustos 2011 12:33
Kendi rahatı için, varlık sebebi olan ve haklarını korumakla yükümlü olduğu kişi ve kurumları ateşe atmaktan çekinmeyen devlet kurumlarından bıktık usandık! TFF'nin bu kararı kepazelikten de öte, vatan hainliğidir. Bu yaptıklarını Yunan federasyonu bir Türk takımına yapmaz. Emeği geçenlerin hepsine yazıklar olsun. Yatacak yeriniz yok.
25 Ağustos 2011 12:55
UEFA'nın aldığı TS'yi Fenerbahçe yerine ŞL'ye alma kararı skandaldır. Fenerbahçe'yi haklı haksız gerekçeler ile almayabilir ama yerine TS'yi alamaz.
1. TS eleme maçı oynayıp, ŞL'den elenmiştir. Nasıl elenen bir takım, elenmemiş sayılıp turnuvaya devam edebilir?
2. TS Avrupa Ligi'nde muhtemelen eleyeceği veya ihtimali olan bir rakiple oynayacakken maç iptal edilmiş ve muhtemelen rakibi doğrudan üst tura çıkmıştır.
3. Uygulama sonrasında Türkiye'nin bir takımı Avrupa kupalarından eksilmiş, İspanya'nın bir takımı arttırılmıştır. TS'nin takım puanı ve ülke puanı nasıl hesaplanacak?
4. TS normalde elde etmemesi gereken bir geliri elde edecek, Fenerbahçe ise normalde elde etmesi gereken gelirinden olacaktır. Kısacası Fenerbahçe'nin geliri çalınarak, TS'ye verilmiştir.
Tüm bunlar match fixing değilse, daha ağırı destiny fixing olur. Bir çok Türk ve yabancı takımın bu yılki kaderi UEFA tarafından değiştirilmiştir. TS AL'de devam edecekken, bir anda kendisini elendiği ŞL'de bulmuş, rakibi de muhtemelen elenecekken kendisini üst turda bulmuştur. ŞL'de TS'ye puan kaybeden her takım, duruma itiraz edebilir. Çünkü TS orada olmamalıydı. Aynı şekilde Athletic Bilbao'ya puan kaybeden veya elenen her takım da itiraz edebilir.
TS, ŞL'de Türkiye'nin temsilcisi değil, UEFA'nın temsilcisidir. Athletic Bilbao da aynı şekilde UEFA'nın AL temsilcisidir.
1 takımı eksilen Türkiye'nin 5 yıl ilerisine kadar Avrupa Kupaları'na katılacak tüm takımlarının kaderi değişmiştir. Çünkü bu yıl haksız yere 1 takımı azalmıştır ve daha az ülke puanı toplanacaktır. Türk takımları belki de bir torba aşağıya düşecek, belki de önümüzdeki yıl kontenjanı azalarak ve bir veya iki takımımız eksik gidecektir. Aynı şekilde İspanya takımlarına kıyak geçilmiş olmuştur. Bu sebeple UEFA ve TFF tazminat ödeyecekse başta Fenerbahçe olmak üzere öncelikle 5 yıl boyunca Avrupa Kupaları'na katılacak ve kontenjan azalırsa bu sebepten katılamayacak tüm Türk takımlara tazminat ödemelidir.
25 Ağustos 2011 13:23
Değerli MustafaS. Ben saf değilim, adil bir yarış olmadığının farkındayım. Hayat adil değil, bu bizi yaşamaktan alı koymuyor öyle değil mi? Atatürk Kurtuluş Savaşı'nda emperyalizmi adil şartlarda mı dize getirdi? Biz Atatürk'ün kulübü isek, onun karakterini taşıyorsak, lig adil değil diyerek küsmek, kaçmak bize uyan bir davranış olamaz.
Tam tersine, bu düzeni yenmesi gereken takım biziz. Biz işimize bakalım, bilime ve demokrasiye sarılalım. Diğer takımlar adil olmayan avantajlar sağlıyorsa, biz ekonomik zenginliğimiz, taraftar yapımız ve bilimsel uzun vadeli tutarlı politik / teknik yaklaşımlarla kendimize avantaj sağlayalım. Para liginde ilk 20ye girebiliyorsak, sportif başarı alanında da girebiliriz.
Bunu şimdi yapmayacaksak, ne zaman yapacağız? Bu şekilde hesap sormayacaksak, nasıl soracağız?
25 Ağustos 2011 15:58
ağzına sağlık, her dediğin çok doğru, şu yazıları yazarken nihat özdemir de istifa etti, umarım ligden çekilelim seslerine itiraz edip bu istifayı vermiştir, radikal karar alma zamanı geldi, dün bi hukukçe, üst üste 2 maça cıkılmaza bir alt lige düşer dedi, biz de onların bizi bank asyaya düşürmesini beklemeden, maçlara çıkmayacağımızı söyleyelim, içim anca öyle rahat edicek, diğer takımlar da kendini eğlendirsin, bi sürü beyinsiz de çıkıp yine arabalarıya geç saatlere kadar korna çalsın, ne kazandılarsa artık. trabzondan, bursanın yeni bir rezillik serisini bekliyoruz dörtdözle!!
25 Ağustos 2011 16:53
Arkadaşlar, ligten çekilme önerisi şu anda duygularımıza tam da denk düşen bir öneri. Gerçekten de bu kadar üzerimize ahlaksızca-hukuksuzca gelinen bir ortamda yarışmak çok saçma.
Ama bunu soğukkanlılıkla düşünmekte fayda var. Kendi kararımızla ligden çekilmenin ne yaptırımları olduğunu araştırdım fakat bulamadım. Eğer denildiği gibi birkaç lig alttan başlatılacaksa, bu durum -ne kadar güçlü olursak olalım, destek verirsek verelim- altından kalkabileceğimiz gibi görünmüyor. Kulübün borsadaki yatırımcıları, alacağımız cezalar, gidecek futbolcular, direnç sergileyemeyip bunu göğüsleyemeyecek taraftarlar ve dağılacak yönetim (takdir edersiniz ki yönetimdekiler bizim gibi insanlar değil); fenerbahçeyi belki bir 10 sene devreden çıkarabilir. Ve bu da zaten mevcut ortamı hazırlayanların istedikleri bir şey. Önümüzdeki 10 seneye damga vuracakken, tam tersi bir noktaya doğru gidebiliriz.
Bunlarla savaşmamız lazım. Gerekirse amatör takımdan futbolcularla lige devam edip ligten düşeriz. Fakat bu kavga sürmeli. Çekilerek, bu kavgayı sürdürmemiz romantik gibi görünse de mümkün değil diye düşünüyorum. Lige devam ederek arenada kalmalıyız ve bir taraftan da bu duruma getirenlerle tek tek hesaplaşmalıyız. Şike davasını artık bir tarafa bırakarak.