Mehmet Ali Aydınlar Nasıl Seçildi?
Mehmet Ali Aydınlar futbolun kötü adamı oldu. Biri diyor ki "Türk futbolunu batıran şahıs!" İnanılmaz. Bu gözler Haluk Ulusoy dönemlerini de gördü, Çakıcı istediği için kurban kestirenleri de biliyor. Henüz daha yeni seçilen Aydınlar'ın Türk futbolunu şayet mümkünse nasıl batırdığı, batırabildiği ve isminin bu noktaya nasıl geldiği hepimiz için ibret vesikası olmalı.
Hafızamız balık ya, ben TFF Başkanı Aydınlar'ın nasıl seçildiğini hatırlatayım dedim.
3 Haziran 2011, Hürriyet Gazetesinde bir haber "Özgener Aday Olmayacak" diyor. Haberde şu ifadeler var "Türkiye Milli Takımı’nın Belçika ile deplasmandaki 2012 Avrupa şampiyonası grup eleme maçı için Brüksel'de bulunan Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener’in maça TFF’nin davetlisi olarak giden kulüp başkanlarına, yapılacak olan başkanlık seçiminde yeniden aday olmayacağını söylediği öğrenildi."
Türk futbolu da böylelikle bir belirsizliğe girdi. Beklenen Özgener'in yeni dönemde de aday olması ve başkan seçilmesiydi. Halbuki Özgener, hala kamuoyuna açıklanmamış bir sebeple, aday olmaktan vazgeçti.
İkinci aday, Göksel Gümüşdağ idi. DHA tarafından 6 Haziran'da geçilen haberde şu ifadeler yer alıyordu. [2]
"Başkan adaylığı için İstanbul Büyükşehir Belediyespor Başkanı ve Kulüpler Birliği Başkanvekili Göksel Gümüşdağ ile Basın İlan Kurumu Müdürü Mehmet Atalay'ın isimleri ön plana çıktı.
Bu konuda görüşlerine başvurduğumuz Gümüşdağ; "Şu an sayın başkan Mahmut Özgener görevdeyken bu konuda konuşmanın bir anlamı yok. Öncelikle Mahmut Özgener görevi bırakıp bırakmayacağını açıklamalı. O konuşmadan benim adaylığımı açıklamam saygısızlık olur. Ayrıca Kulüpler Birliği'nin destek vermesi gerekir. Eğer bu desteği görürsem tabii ki böyle bir görevi kabul ederim" dedi."
Yani Göksel Gümüşdağ Başkan olmak istiyor ancak bunun için Kulüpler Birliği'nin destek vermesini şart koşuyordu. Buna da kimse şaşırmadı. TFF seçimlerinde kulüpler oy kullanacağına göre, kulüpler birliğinden destek beklemek de makul olandı. Göksel Gümüşdağ'ı Aziz Yıldırım'ın da desteklediği söyleniyordu.
11 Haziran tarihinde olanlar ise her şeyi değiştirdi.[3]
Başlık: Büyük Zirveden Aydınlar çıktı.
Haber şöyle:
Türkiye Futbol Federasyonu seçimleri için aday adayları nabız yoklarken, Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören'in Anadolu Hisarı'ndaki villasında dün büyük bir zirve gerçekleşti. Tarihi zirveden Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor ve Gaziantepspor kulüplerinin TFF Başkan adayı olarak, Mehmet Aydınlar'ın ismi çıktı.
Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, dün saat 17.00'de Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, Gaziantepspor Başkanı İbrahim Kızıl ve Galatasaray Başkanı Ünal Aysal yurtdışında olduğu için yardımcısı Adnan Öztürk'ü villasında misafir etti.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın, İstanbul Büyükşehirspor Başkanı Göksel Gümüşdağ'ı başkan adayı olarak göstermesi ve bunun için görüşmeler yapmasının ardından ortak aday konusu son bir kez masaya yatırıldı. Aziz Yıldırım'ın bu hamlesine karşılık dört kulüp, Mehmet Ali Aydınlar ismi üzerinde mutabakata vardı. Toplantıda, "Sayın Göksel Gümüşdağ değerli bir isim ancak Sayın Aziz Yıldırım'ın arkasından gitmeyeceğiz. Türk futbolunun bağımsız, tarafsız bir yapıya ihtiyaç var. Herkesin üzerinde hemfikir olacağı saygı göstereceği ve etkilemeyeceği bir isim olarak Sayın Mehmet Aydınlar en uygun aday" görüşü öne atıldı ve destek buldu.
DÖRT KULÜPTEN DESTEK
Başkanlar daha sonra bir taraftan yemek yerken, diğer taraftan Mehmet Ali Aydınlar ismi üzerinde mutabık kaldıklarını diğer kulüp başkanlarına telefonla ilettiler. Orduspor, Samsunspor, Ankaragücü ve Gençlerbirliği'nin başkanları, bu kararın arkasında duracaklarını anında teyit ettiler. Göksel Gümüşdağ'ın adaylığı konusunda birlikte hareket ettiği bilinen Fenerbahçe, Kayserispor ve Sivasspor'a ilk etapta bu oluşum ile ilgili bilgi verilmezken, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Kayserispor Başkanı Recep Mamur ve Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz'ın bu gelişme üzerine bir araya geldi ve durum değerlendirmesi yaptı.
Habere göre Göksel Gümüşdağ'ı Aziz Yıldırım'ın desteklemesi rahatsızlık yaratmış, "Türk futbolu bağımsız bir şekilde yönetilsin" diye Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor başkanları aralarında anlaşmış ve Mehmet Ali Aydınlar isminde mutabık kalmıştı. (Laf aramızda, bu üç kulüp başkanının TFF Başkanını belirlemek amacıyla bir araya gelerek görüşme yapmaları da basınımız tarafından şike / şike teşebbüsü veya Federasyonu da kontrol edeceklermiş manşetleriyle görülmedi)
Tarih 12 Haziran'ı gösterdiğinde, Sabah Gazetesi'nin manşeti bir kere daha Aydınlar ismini müjdeliyor ve Türk futbolunun temiz yarınlarına açılacak isim olduğunu muştalıyordu:
Aydınlar Heyecanı
Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören'in Kanlıca'daki yalısında önceki gece gerçekleşen zirvenin sonuçları futbol dünyasına bomba gibi düştü. Kanlıca'daki zirvede bir araya gelen Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor ve Gaziantepspor kulüplerinin TFF Başkan adayı olarak gösterdiği Mehmet Ali Aydınlar'ın ismi ilk günden 10 Süper Lig kulübünün onayını aldı. Kulüplerin Aydınlar tercihlerinde, daha önce aday olan Göksel Gümüşdağ'ın Aziz Yıldırım'la aşırı yakınlığının etkili olduğu öne sürüldü. 29 Haziran'da yapılacak Türkiye Futbol Federasyonu seçimi öncesi Aydınlar'ın ani başkan adaylığı özellikle Fenerbahçe çevrelerinde büyük yankı buldu.
Sabah bununla yetinmiyordu, hala konuyu tam olarak anlamayanlar varsa, onlar da hiçbir şüpheye düşmesin diye şu haberi de aynı gün geçiyordu:
Yıldırım şok geçirdi!
F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Federasyon Başkan adaylığı için Mehmet Ali Aydınlar isminin gündeme oturmasıyla şok oldu. Zirveye davet edilmeyen ve yalnız kalan Yıldırım, Göksel Gümüşdağ'a destek veriyordu. Bu arada Aydınlar'ın TFF Başkanlığı için tavrı merak edilen Yıldırım'ın üç yıl önceki görüşü olumlu değildi. 4 Eylül 2008'de SABAH SPOR'da yayınlanan haberde Yıldırım, 11 Ağustos 2008'de yapılan Kulüpler Birliği toplantısında kendisine Aydınlar'ın federasyon başkanlığı için önerilmesine, "Onun başkanlık koltuğuna oturacağı yer federasyon değil, Fenerbahçe'dir" yanıtını vermişti. Yıldırım, "Bir dönemden sonra ben artık olmayacağım. Benden sonra bu koltuğa oturmasını istediğim ilk kişi Mehmet Ali Bey'dir, umarım öyle olur" ifadelerini kullanmıştı. Bursaspor, Orduspor, Samsunspor, Gençlerbirliği, Ankaragücü ve Antalyaspor'un zirve sırasında Aydınlar için olumlu görüş bildirdikleri öğrenildi.
Dolayısıyla taraflar belliydi. Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor Aziz Yıldırım'ın desteklediği aday Göksel Gümüşdağ TFF Başkanı olmasın diye Mehmet Ali Aydınlar'ı destekliyordu.
Esasında bu kulüplerin Göksel Gümüşdağ'a karşı çıktıları filan da yoktu. Tek sorun, Aziz Yıldırım'ın Gümüşdağ'ı istemesiydi. Sahadaki rekabet TFF seçimlerinde de devam edecekti.
15 Haziran'da Türkiye sporu "Adım adım tek adaya" diyordu. Mehmet Ali Aydınlar ile Aziz Yıldırım bir araya gelmiş, Mehmet Ali Aydınlar TFF seçimlerinde tek adayın çıkması gerektiğini Aziz Yıldırım'a ifade etmiş, Aziz Yıldırım ise Göksel Gümüşdağ'ı destekleyeceğine söz verdiğini ifade ederek, Mehmet Ali Aydınlar'a destek veremeyeceğini söylemişti. [5]
Ancak 16 Haziran'da ilginç bir şey daha oldu.
İşte uzlaşma formülü Aydınlar başkan Göksel Gümüşdağ 2.başkan
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “uzlaşın” çağrısı üzerine Göksel Gümüşdağ adaylıktan çekildi. Aziz Yıldırım’ın daveti üzerine Astoria’da yapılan toplantıdan tek adayla seçime gitme kararı çıktı. [6]
Bir anda dengeler değişmişti. Recep Tayyip Erdoğan TFF Başkanlık seçimine müdahale ederek tek aday çıkması gerektiğini bildirmiş, Aydınlar ile Gümüşdağ'ın da uzlaşmasını istediğini ifade etmişti. İstanbul Büyükşehir Belediyespor Başkanı Gümüşdağ'da Başbakanı kıramayacak, hemen uzlaşma yollarını arayacaktı. Aydınlar, daha çok kulüp tarafından desteklendiği için, TFF Başkan adayı olarak öne çıktı. Gümüşdağ artık ikinci başkandı.
16 Haziran tarihli Sabah Gazetesi olayı iki haberle ele aldı. Birinci haberde Yıldırım pes etmişti.[7]
Aziz Yıldırım Pes Etti!
Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Aziz Yıldırım dünkü toplantı sonrası Mehmet Ali Aydınlar ve Göksel Gümüşdağ'ın açıklamasını beklemeden acele bir şekilde aracına binip uzaklaştı. Kendi isteğinin gerçekleşmemesine sinirlenen Yıldırım'ın, bu yüzden ikilinin ortak kararının ilanına katılmadığı ifade edildi. Daha önce Aydınlar'ın TFF başkanlığına adaylığını açıklamasına kızan Aziz Yıldırım, "Göksel Gümüşdağ'a sözüm var. Onu destekleyeceğim. Önce bana söyleseydin, farklı olurdu" demişti. Ancak dün Gümüşdağ, Aydınlar lehine adaylıktan çekilince Yıldırım'ın istediği yine olmadı.
Ancak "Pes etti" manşeti Sabah Gazetesine yeterli gelmemiş olacak ki, bir kere daha hiçbir şüphe kalmasın diye gereken düzenlemeyi yaptılar.[8]
Aziz Yıldırım Ağır Yenilgi Aldı
Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Aziz Yıldırım dünkü toplantı sonrası Mehmet Ali Aydınlar ve Göksel Gümüşdağ'ın açıklamasını beklemeden acele bir şekilde aracına binip uzaklaştı. Kendi isteğinin gerçekleşmemesine sinirlenen Yıldırım'ın, bu yüzden ikilinin ortak kararının ilanına katılmadığı ifade edildi. Daha önce Aydınlar'ın TFF başkanlığına adaylığını açıklamasına kızan Aziz Yıldırım, "Göksel Gümüşdağ'a sözüm var. Onu destekleyeceğim. Önce bana söyleseydin, farklı olurdu" demişti. Ancak dün Gümüşdağ, Aydınlar lehine adaylıktan çekilince Yıldırım'ın istediği yine olmadı.
Şimdi konuyu şuraya kadar bir özetleyelim.
Hala ortaya çıkmamış sebeplerle Özgener TFF Başkan adayı olmadı.
Başkanlığa en yakın şahıs Özgener Yönetiminin ikinci Başkanı Göksel Gümüşdağ idi. Aziz Yıldırım bu ismi destekledi.
Demirören'in Kanlıca'daki evinde bir araya gelen Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor Başkanları Mehmet Ali Aydınlar'ı desteklediler.
Amaç, Aziz Yıldırım'ın istediği kişinin TFF Başkanı olmamasıydı.
Tayyip Erdoğan Aydınlar'dan yana tavır koydu.
Göksel Gümüşdağ başkan adaylığından çekildi.
Bu kutlu gelişmeleri Haşmet Babaoğlu şöyle sunacaktı: "Yıldırım'ın vesayet rejimi bitecek!"[9] Bugünlerin hızlı Aydınlar muhalifi Babaoğlu, bu tarihten 2 ay kadar önce tam tamına şu şekilde kutlayacaktı Aydınlar gelişmesini:
Mehmet Ali Aydınlar, Fenerbahçe Acıbadem Voleybol Takımı'nın şampiyonluğunda yaptığı açıklamalarıyla Aziz Yıldırım ile ciddi farklarının olduğunu net bir biçimde ortaya koymuştu. Herhalde Türk futbolunun yönetimi konusunda da bu farklar iyice ortaya çıkar. Türk futbolunun üzerindeki Aziz Yıldırım gücü gerileyecek gibi.
Ayrıca Mahmut Özgener'in ayrılık konuşmasını çok ilginç buluyorum. Vedadan çok "Lanet olsun! Madem öyle işte gidiyorum" konuşmasıydı. Anlaşılıyor ki Aziz Yıldırım'ın vesayet rejimi bitecek. Zaten bitmek zorunda. Sanırım Göksel Gümüşdağ, Başbakan Erdoğan'dan "Pek bu işlere bulaşma" tavsiyesini almıştır. Göksel Gümüşdağ'ın da ortadan çekilmesini böyle değerlendiriyorum
17 Haziran tarihinde yapılan Kulüpler Birliği toplantısında Kulüpler Birliği Aydınlar'ı destekleme kararı aldı [10], 19 Haziran tarihli Sabah Gazetesi "Köşeler Tutuldu" manşetini öne çıkartıyor, Aziz Yıldırım ile Yıldırım Demirören'in farklı köşelerde oturmasını iki ayrı kampın karşı karşıya kalmasına benzetiyordu. [11] Haberin içerisinde şu ilginç detay vardı:
Toplantıda Aziz Yıldırım'ın, "Ben her zaman birlik ve bütünlükten yanayım. Bu süreçte Mehmet Ali Bey'in adaylığını da büyük memnuniyetle karşıladım. Bu süreci; 'kazananlar ve kaybedenler' diye değerlendirenler var. Buna kesinlikle katılmıyorum. Sadece Türk futbolu kazanacak. Hepimiz kazanacağız" şeklindeki sözlerini Yıldırım Demirören büyük bir dikkatle dinledi. Demirören'in, "Kulüpler Birliği Başkanı artık sen ol" telkininde bulunan bazı başkanlara ilk kez "Hayır!" demediği de kulislerde konuşuluyor. Daha önce Aziz Yıldırım'ın vakıf başkanlığından ayrılacağını açıklaması sonrası bu öneriyi getirenlere kesin bir ret cevabı veren Demirören bu kez, "Aceleye gerek yok. Her şeyin bir zamanı var. Bekleyelim, şartları görüp ona göre karar verelim" tavrı belirledi.
24 Haziran'da ise Türk futbolunun final toplantısı yapıldı. [12]
Futbol Zirvesi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Futbol Federasyonu (TTF) Başkan Adayı Mehmet Ali Aydınlar ve eski futbolculardan Rıdvan Dilmen'i ayrı ayrı kabul etti.
Erdoğan, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisinde önce TTF Başkan Adayı Mehmet Ali Aydınlar ile bir araya geldi.
Bu görüşmenin ardından Başbakan Erdoğan, eski futbolcu ve futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen'i kabul etti.
Basına kapalı gerçekleşen görüşmelerin içeriğine ilişkin bilgi verilmedi.
29 Haziran tarihinde Mehmet Ali Aydınlar 204 delegenin 201'inin oyunu alarak TFF Başkanı seçildi. [13] Bütün kulüpler Aydınlar'a oy vermişti. Yıldırım Demirören zaferini şu sözlerle kutluyordu.[14]
Mehmet Ali Aydınlar'ı ilk öneren dört beş kulüpten biriyiz. İnancımız ve güvenimiz sonsuz. Güzel bir yönetim kurulu kuruldu. Bundan sonraki görevimiz onlara destek olmak.
Oysa aynı saatlerde Sadri Şener bir kere daha küskünleri oynamaya başlamıştı. [15] 30 Haziran'da Sadri Şener'in kırgınlığı ve tepkisi ortaya çıktı: "Bordo-mavili kulüp, TFF Yönetim Kurulu'nda Trabzonspor'u temsilen 2 yöneticinin olmaması ve kulübün önermediği bir ismin yer alması nedeniyle Futbol Federasyonu'nun hiçbir kurulunda temsilci bulundurmayacağını bildirdi."
2 Temmuz tarihinde ise TFF'nin Kurulları seçilecekti. Habertürk "GS Damgası" manşetini taşıyor [15] "TFF Kurulları seçildi Galatasaray egemenliği dikkat çekti" diyerek altında şu yorumları yazıyordu: Federasyonda başkanvekilleri Gümüşdağ ve Arıboğan’ın ardından MHK’nin 1 ve 2 numaralı ismi Yusuf Namoğlu ile Metin Tokat’ın da G.Saray sempatizanı olması dikkat çekti.
Sonuç
Özgener'in nedensiz bir şekilde başkan adayı olmayacağını açıklamasından sonra doğal olarak ikinci Başkan Göksel Gümüşdağ'ın ismi öne çıktı. Aziz Yıldırım da Gümüşdağ'ı destekledi. Ancak tam da kendisini Aziz Yıldırım desteklediği için, Beşiktaş, Trabzonspor ve Galatasaray başkanları aralarında anlaşarak Mehmet Ali Aydınlar'ı aday gösterdiler, 10 kulüp peşinen bu şahsı destekledi, Sabah gazetesi gibi gazeteler de Aydınlar'ı temiz futbolun güzel yüzü, Yıldırım vesayetini kıracak olan kahraman olarak lanse ettiler, Başbakan Erdoğan da kendisini destekledi.
Özgener'in neden görevi bıraktığı, Erdoğan'ın neden Gümüşdağ'a "bu işlere karışma" dediği hala belirsizliğini koruyor ancak TFF Kurullarının seçiminden 1 gün sonra gözaltıların başlaması ve yaşadığımız süreç bunun ipuçlarını da ortaya koyuyor.
İşin komik yanıysa, dün Fenerbahçe'ye karşı olduğu için Aydınlar'ı kahraman ilan eden ve en makul aday olarak gösteren, Aydınlar ismi üzerinde uzlaşılınca Aziz Yıldırım'ın yenilgiye uğradığını iddia edenlerin bugün Aydınlar'ı Aziz Yıldırım kontrolünde bir şahıs olarak göstermesi. Buncasına omurgasızlık, midesizlik, pespayelik elbette hiçbirimizi şaşırtmıyor ve biliyoruz ki Türk futbolu temizlenecekse dün söylediğinin tam aksini bugün söyleyip, insanları suçlayarak, itham ederek ahlaksızca hareket eden medya temizlenmeden bu olmayacak.
[1] http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/?id=18160902
[2] http://www.dha.com.tr/..Categoryid=7
[3] http://www.sabah.com.tr/...zirveden-aydinar-cikti
[4] http://www.sabah.com.tr/aydinlar-heyecani
[5] http://www.sabah.com.tr/adim-adim-tek-adaya
[6] http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/18042457.asp
[7] http://www.sabah.com.tr/.../aziz-yildirim-pes-etti
[8] http://www.sabah.com.tr/aziz-yildirim-agir-yenilgi-aldi-
[9] http://www.sabah.com.tr...vesait-rejimi-bitecek
[10] http://www.sabah.com.tr/...aydinlar-zirvesi
[11] http://www.sabah.com.tr/.../koseler-tutuldu
[12] http://www.sabah.com.tr/...ankarada-futbol-zirvesi
[13] http://www.sabah.com.tr/.../tffnin-yeni-baskani
[14] http://www.sabah.com.tr/...bilincindeyiz
[15] http://www.htspor.com/diger/haber/644871-gs-damgasi
22 Ağustos 2011 16:48
Türk futbolu temizlenmez. Git gide b.ka batıyor. Fenerbahçe kulüpler birliğinden ayrılmalıdır. Bu kadar omurgasız içinde yerimiz yok.
22 Ağustos 2011 17:03
Temiz futbol ve en önemlisi temiz toplumcular önce kendi kirli zihniyetlerini temizlesinler.
Böyle memlekete ancak böyle, her türlü entrikanın merkezindeki, medya yakışır.
22 Ağustos 2011 19:11
benim süreçten çıkardığım şunlardır;
1- yapılacak olan operasyondan Aziz Yıldırım dahil herkesin haberi vardı
2- Aziz Yıldırım operasyon sonrasında başkanlık koltuğuna M. Ali Aydınlar'ın oturmasını istiyordu, bu nedenle G.Gümüşdağ'ı aday gösterdi
3- Karşı cephe bu hamleye M.Ali Aydınlar hamlesi ile karşılık verdi.Amaç Aziz Yıldırım'dan sonra FB yi bir kaos içinde bırakmaktı
4- Başbakan da G.Gümüşdağ'a "sen bu işlere karışma" derken bu durumdan haberli olduğu,operasyonun belki de içinde olduğu şüphesini uyandırmakta
5-Bu operasyonun özünde Aziz Yıldırım'a karşı yapıldığı,ancak her davada olduğu gibi,özel yetkili savcının işi yüzüne gözüne bulaştırması nedeniyle,FB nin kaosun içinde kaldığı
6- eldeki delil ve bilgilerle FB nin bir ceza almasının olanaklı olmaması,hatta karşı cephede çok ciddi şike girişimlerinin belgeli olması nedeniyle (bu durumda karşı cepheden en az 6 takımın küme düşmesi kesin) soğutma çalışmalarına başlandığı.
7- soruşturmanın hiçbir şey olmamış gibi bitirilmek istendiği,ancak Aziz Yıldırım'ın bu işten sıyrılamayacağı açıktır.
22 Ağustos 2011 19:27
şike girişimlerinde mutlaka para bağlantısı aranması çok saçma bir girişim.şikenin tanımı "tarafların maçın sonucunu etkilemek amacıyla girişimlerde bulunması" değilmidir? O halde aşağıda yazacaklarımın hepsi şike girişimidir ve belgelidir.
1.Yıdırım Demirören'in Trabzon maçından sonra(1-2),"hakem maçı berabere bitirmek istiyordu,ama biz bu oyunu bozduk" (yani isteyerek yenildik demesi)
2.Sadri Şener'in "Türkiye'nin 3/4 ü bizim şampiyonluğumuzu istiyor" demesi (cümleyi hiç te zorlanmadan açarsak,bu 3/4 bize karşı yumuşak,FB ye karşı ise acımasız olacaklar anlamı çıkar)
3.Karabük Milletvekili ve TBMM Başkanı M.Ali Şahin'in,Karabük-Trabzon maçından önce "Tarbzon'un şampiyon olmasını istiyorum" demesi.Ki bu söylemden sonra Karabük'ün çıkıp çatır çatır top oynamasını beklemek hayal olur.
4.Adnan Polat'ın Trabzon maçından önce "Trabzon'un şampiyon olmasını istiyorum" demesi.Bu beyanın takımına bir mesaj olarak gönderilmiş olduğu rahatlıkla kabul edilebilir.
5.Kazım Kazım'ın FB maçı bitiminden sonra,FB soyunma odasına gelip " hiç sevinmeyin Trabzon'a yatacağız" demesi
22 Ağustos 2011 19:40
6.Bucaspor teknik direktörünün Trabzon maçı öncesi "maça 1992 doğumlu 8 futbolcu ile çıkacağız (genç takımla çıkacağız)" demesi
7.Trabzon Milletvekili ve Spor Bakanı Faruk Özak'ın,Trabzon-Gaziantep maçından bir gün önce Gaziantep'e gidip,yeni stadyum sözü vermesi.Kimse kalkıp bu girişimin Gaziantep'i etkilemediğini söylemesin.İşin ucunda yüz milyonlarca dolarlık bir yatırım var ve Antep,bana ne stadtan,ben çıkıp topumu oynarım diyebilir mi?
8.Trabzon-Bursa (1-0) maçından sonra,Bursaspor başkanı Yazıcı'nın "Trabzon'a borcumuzu ödedik" demesi.
9.Adamlar o kadar pervasız ve bir yerlere o kadar çok güveniyorlar ki,her biri bir suç olan bu söylem ve girişimleri,medya önünde ve kameraların karşısına geçip söyleyebiliyorlar. Geçen yıl olanlar ise ayrı bir konu.Bütün bunları görmeyen savcılar,FB yöneticileri,futbolcuları vb nin telefon konuşmalarındaki ot,böcek,yağmur,lahmacun,dondurma,şöbiyet sözcüklerinden anlam çıkarmaya çalışıp,ceza kesmenin peşindeler.Alın size kanıtlar,hem de öyle zorlama anlam çıkarmaya çalışmanıza hiç gerek yok,apaçık,billur gibi ve net...
22 Ağustos 2011 19:49
Sayet amac Turk Futbolu'nu temizlemekse işe kulupler duzleminde Sadri Sener, Unal Aysal ve Adnan Ozturk'ten baslamak lazim! Ayyuka cikmis fanatizm ve ciddiyetsizlik..
22 Ağustos 2011 19:53
Yine de bir savcının çıkıp bunları değerlendirerek,Trabzon,Karabük,Beşiktaş,Galatasaray,Bursa ve Antep'e küme düşürme cezası vermesini asla istemem.Bence futbol (hala) bir eğlence aracıdır ve bu takımlar,özellikle de BJK ve GS olmadan hiçbir eğlencelik yanı kalmaz.İstediğim ise bu tip birlikte hareket etme,birlikte tavır alma alışkanlıklarından vazgeçilmesidir.Bu yalnızca FB nin başarılı olmasını,daha da güçlü olmasını engeller.Ancak diğer takımların daha iyi futbol oynamasını sağlamaz.İşte FB nin önüne geçirilip te Avrupa'ya gidenlerin durumu ortada.Halbu ki Azi Yıldırım,Anadolu takımlarının ekonomik yöönden daha da güçlü olasını sağlayan en önemli adımları atmıştır.Bu sayede seyircisi olmayan Kayseri,yıldız futbolcular alabilmektedir. Takımlar eski futbolcu paçavralarını teknik direktör olarak takımlarının başına getirme yanlışından hemen vazgeçmelidir (medyanın en büyük eğlencesi yok olacak ama ne yapalım gerçek bu).Bu işin okulunu okumuş,bilimini yapmış yığınla insan var,spor okullarını araştırp bulun ve takımlarınızı bu bilgili insanlara teslim edin.
22 Ağustos 2011 20:05
Şimdi size çok çarpıcı bir örnek vereceğim.İlk olarak bir soru;bir futbolcu 1 saniyede en az kaç m yer değiştirebilir?En az 5-6 m.Barcelona topu 1 saniye bile ayağında tutmayan bir anlayışla oynadığı için başarılı,rakip ne pres yapabiliyor ne de önlem alabiliyor.Bir de Antep'in son Varşowa maçına bakın.Topu aln futbolcu,önce topun üstüne basıyor,bir yarım tur dönme hareketi yapıyor,şöyle bir etrafına bakıyor,sonra ya pas veriyor ya da topla dripling yapıyor.Rakip de bu arada bütün önlemlerini alıyor,sayın Kafkas'ta öyle seyrediyor.Sahada diziliş belirlemek,sen bunu tut,sen burdan kaç vs demek teknik direktörlük demek değildir,değilmi arkadaşlar.İşte sadece sayın Kafkas'ın bönlüğü yüzünden,Antep kendisinden çok daha güçsüz bir takıma elendi.Bu değişmeli,İspanya'da son 10 yılda spora yapılan bilimsel yatırımın sonuçları ortada.Her alanda İspanya var.Ayak oyunları ile kendi sınırlarımız içinde,günü kurtaracak başarılar ile,kahvehane geyikleri ile geçinip gideriz yoksa..
22 Ağustos 2011 20:06
beni en çok şaşırtan konu bu, çevremdeki insanlar lafı MAA'a getirince hayret ediyorum. yok Aziz Yıldırım'ın adamıymış, başkan seçtirmişmiş. Yok artık ya. Cidden yok artık. Bu hafızayla her şeye layıksınız dedirtiyolar hakkaten
22 Ağustos 2011 23:03
tess, sıraladığın 9 madde bu sezon bizi çok yaraladı, kanımıza dokundu, saatlerce telefonda fenerli arkadaşlarımızla bunları konuşup diş biledik. ama iş lube ayar'ın adalete değil ilahi adalete inanıyorum, demesine geliyor burada. bu dokuz madde ceza hukuku kapsamında tek başına sonuca gitmeye yarayacak deliller değil. tek taraflı irade beyanı var çünkü. ama hakikatli bir insan olarak baktığında başlarım tekine çiftine diyor insan o ayrı. zaten bu yönüyle şike muhabbeti 90'ların 312. madde davalarına benzedi. düşünce şikesi.
23 Ağustos 2011 00:46
@aethe
"Özgener Yönetiminin ikinci Başkanı Göksel Gümüşdağ idi" bilgisini düzeltmek gerekiyor.
Göksel Gümüşdağ kulüpler birliği ikinci başkanı idi.
23 Ağustos 2011 01:34
yunus bilge arkadaşım,işin ceza hukuku ile pek de bağlantılı olduğunu sanmıyorum,zaten şike cezasını da mahkeme değil PFDK verecek ve bu kurumun kanaatle ceza verebilme hakkı da var.Bu beyanlar ve girişimler,müsabakanın sonucuna etki etmiştir kanaati oluşursa,pekala ceza verebilir. Bunun örnekleri var geçmişte.Zaten FB ile ilgili olarak ta,çift taraflı işlenmiş somut bir suç bilgisine ulaşılamaz.Ceza verilirse eğer yine kanaate göre verilmeyecek mi?
23 Ağustos 2011 03:07
'olan' ile 'olması gereken' arasındaki farkı sözkonusu etmemiz gerekir burada. pfdk, hükümlerinin ruhunu ceza hukuku kanunlarından alır. fakat trajik şekilde kanunun ruhuna ters yorumlara, sonuçlara varma yetkileri var. şimdiye kadar olan ve sonrasında olması beklenen, pfdk'nın kanaate göre ve korsan maskesiyle bir karara varacağı. fenerbahçe mevzubahis ise kanaate göre verilecek. diğer takımlar hakkında ise olması gereken hükümler işletilecek, görüsü hakim.
diğer yandan şike olayının boyutu ticaret hukuku ve medeni hukukun kanunlarını da kapsaması gerekir vaziyette esasen. bugüne kadar çiğnenen gizlilik kararı ticaret hukuku'na göre suçun teşkili sayılmalı mesela. yahut futbolcular ve yöneticilerle ilgili suçlamalarda medeni hukuka göre suç unsuru taşıyan beyan ve hareketlere şahit olduk. gel gör ki masumiyet ihlali, tutuklu yargılama gibi çok daha acil sorunlar önümüzdeyken hukukun daha kapsayıcı olmasının gerektiğini söyleyecek bir mahfil henüz yok ortada. sirk var onun yerine. olsun, son gülen iyi güler demişler.
23 Ağustos 2011 11:04
mehmet ali aydınlar federasyon başkanlığını neden kabul eder anlamak zor. bu kadar saygın bir isim maskaraların diline dolandı, çok yazık.
23 Ağustos 2011 12:03
Turgut Bayram, size Acıbadem desem, Medical Park desem, alırım oyuncağını elinden desem. Tabi diyen ben değilim, denilen de siz değilsiniz.
23 Ağustos 2011 14:41
M.Ali Aydınlar'ın nasıl bir ittifakla TFF Başkanlığı'na atandığı konusunda hafızamızı tekrar tazeleyen aethewulf'a teşekkürler. Yalnız sanki M.Ali Aydınlar ismi aman Aziz Yıldırım'ın adayı Göksel Gümüşdağ olmasın da kim olursa olsun refleksi ile başa gelmiş gibi bir algı oluşmuş olabilir. Şu anda M.Ali Aydınlar'dan ve federasyonundan yaka silken başta GS ve TS cephesi olmak üzere bu minvalde fikirler dillendiriliyor.
Oysa M.Ali Aydınlar ismi daha ortada yokken Mehmet Atalay gibi bir isim çokça gündemdeyken Demirören, Aysal ve Şener neden koyu Fenerbahçe'li olduğunu bildikleri bir ismin etrafında birleştiler? tess'in de dediği gibi bu operasyon ve sonrasında cereyan edecek süreçten haberleri var mıdır? Fenerbahçe etrafında şekillendirilen ve nihayetinde Fenerbahçe'nin küme düşürülüp şampiyonluğunun alınmasına kadar gidecek sürecin sevk ve idaresini Fenerbahçe'li olmayan bir başkanın yönetmesinin kamuoyu tepkisi çekmesinden mi korkuldu? Tek büyük arzusu Fenerbahçe başkanlığı olan M.Ali Aydınar nasıl ve hangi gücün etkisiyle bir gecede TFF başkan adayı yapıldı?
Daha bunlara cevap aramadan "temiz futbol" manzumeleri döşeyen FB nefretinin müritleri hangi aklın hizmetinde ona şaşıyorum. Bu kadar koyun olunmaz...