İlk Raunt Bizim



Beklenildiği gibi son derece sert, savunmaların konuştuğu bir maç izledik final serisinin ilkinde. Maça belki de voleybol maçından çıkmış ve Üsküdar-Kadıköy arasında bir yerlerde olan taraftarın salondaki yokluğundan dolayı bir türlü giremedik. Hücumlarda tüm sene boyunca gördüğümüz akıcılıktan çok uzak organize olamadan oynadık ve pota altından verilen kolay sayılarla Galatasaray bir anda 7-8 sayı öne fırladı. Esmeral'in girmesiyle hücumda biraz kıpırdasak da savunmada gerek hücum ribauntlarından verdiğimiz sayılar gerekse Young'un orta mesafe şutlarıyla farkı bir türlü kapatamadık. İkinci periyotun ortalarına doğru 5-6 sayı civarlarında gidip gelen fark devre sonuna kadar korundu ve ilk yarıyı 31-25 geride kapattık.

İlk yarı dikkat çekici olan hiç üçlük isabetimizin olmaması ve Nevriye'nin bildiğimiz post-uplarını hiç kullanamaması ve0 sayıyla devreyi kapamasaydı. İkinci yarıya savunmada daha dirençli başladık, bu bölümde Penny'nin penetreleri ve Hoffman'ın istekli ve agresif oyunuyla skorda Galatasaray'ı yakalayıp öne geçtik. İlk yarı boyunca hiç kullanmadığımız Nevriye'yi kullanmayı akıl eder etmez ordan skor bulmaya başladık. Üçüncü çeyreği 41-39 önde geçtikten sonra Birsel'in üçlüğü, Penny ve Hoffman'dan gelen basketlerle bir anda fark çift hanelere çıktı. 7 dakika kala 11 sayı öndeydik. Sonra birden hücumda durduk. Bu bölümde momentumu bize çeviren Hoffman'ın kenarda unutulması ve Nevriye'nin sürekli üçlük çizgisi dışında top alması skorsuzluğun ana nedeniydi. Arka arkaya iki hatayla yediğimiz 5 sayı sonucu fark 1 sayıya kadar düştü. Maçın o ana kadar Powell ile beraber en kötü oyuncusu olan Tammie'nin pek de alışık olmadığımız orta mesafeli şutuyla farkı tekrar üç sayıya çıkarıp son dakikaya avantajla girdik. Bir sonraki hücumda Catchings'in topunu çalan ve ve faul atışlarından birini sayıya çeviren Birsel'le fark 4 sayıya çıktı ve o ona kadar faul hakkımızın dolmaması avantajını da kullanıp Galatasaray'a kalan sürede potayı göstermedik. Sonra da bir top daha çalıp Esmeral'in turnikesiyle maçı 57-51 kazandık.

Şimdi Federasyon iki gün içinde toplanıp "Fenerbahçe 1-0 öne geçti ama ikinci maç hafta sonuna denk geliyor diye 0-0'dan başlatıyoruz" gibi bir karar almazsa 1-0'ı yakaladık. Bugün Powell'dan hiç bir katkı almadık. Zaten 7 kişiyle oynayan, sınırlı rotasyonla idare eden bir takımız. Dolayısıyla skor beklediğimiz oyuncudan yeterli verimi alamamak bizi zora soktu. Galatasaray'dan daha fazla skor opsiyonumuz var her halükarda, onların Young ve Catchings dışında Tuğba'nın 3 tane üçlüğüyle maça tutunduklarını söyleyebiliriz. 51 sayının 44'ünü sadece 3 oyuncu bulmuş, maçı kaybettikleri yer bu aslında. Biz biraz daha eşit yaydık skoru oyuncular arasında. Oyun kurucu pozisyonundaki Birsel ve Esmeral bizim bu serideki en güçlü halkamız ve bugün maçın bize dönmesinde ikisinin katkısı başlıca nedendi. İki oyun kurucumuzdan istediğimiz skor katkısını almışız 24 sayıyla. Bu ikilinin problemi bugün bireysel skor katkısından daha ziyade organizasyonla ilgiliydi. İkisi de maçı sadece 1 asistle bitirmişler. Toplam asist sayımız ise 5. İkinci maç problem yaşamak istemiyorsak bu organizasyon problemini çözmemiz lazım.

İki takımın da şut yüzdeleri son derece düşük. Bunu da savunmaların sertlik derecesinin bir ürünü. Ribauntlarda 34-28 üstünlük sağlamışız. İlginç bir istatistik de bizde en fazla ribauntu alan oyuncu oyun kurucumuz. Birsel 8 ribaunt almış. Zaten bugün maçın oyuncusu seçilse açık ara o olurdu. Hakemler sertliğe müsaade ederek bence iyi bir maç oynanmasına katkıda bulundular,zaman zaman çalınmayan fauller iki takım adına oldu, sonlara doğru Catchings'e çalınmayan teknik faul dikkat çekiciydi.

Cumartesi bizi yine bu denli sert ve zor bir maç bekliyor. Bu kızların yaptığı şey kolay değil. 7 kişilik bir rotasyonla tüm sezonu götürmek ve sezon sonnuda bu maçları oynamak çok zor ama üstesinden gelebileceklerini biliyoruz. Haydi kızlar iki maç daha.


1 comments:

  1. Unknown dedi ki...

    Sampiyon olmak istiyorsak Powell'in devreye girmesi sart...Caferaga'da oyle veya boyle mac kazanabiliriz ama Ipekci'de mutlaka devreye girmeli...

Yorum Gönder