Mehmet Topuz Transferi #3 - Hazımsızlık
Mehmet Topuz transferi tabii ki büyük olay yarattı. Bunun üzerine Beşiktaş taraftarının yorumlarını okuyunca aklıma dünkü Efes Pilsen maçı geldi. Hiç alakası yok sanıyorsunuz ama çok alakalı. Dün Efes Pilsen kulübü biletleri Fenerbahçe taraftarı maça gelemesin diye fahiş fiyattan satıp Galatasaray ve Beşiktaşlılara bedava bilet dağıtarak maçı kazanmayı düşünüyordu. Spor ve tribünle en güçlü bağları Fenerbahçe'den nefret etmek olan bir güruhu bu yolla Efes Pilsen taraftarı yapmak zor değil zaten. Fenerbahçe'den nefret etmek kolay. Türkiye'de bıraksanız birbirini boğazlayacak olan ulusalcıların, dincilerin ve solcuların ortak noktasının Amerika'dan nefret etmesine benziyor. Fenerbahçe nefretinin mantığını açıklamaya çalışırken de "ama herkes de Fenerbahçe'den nefret ediyor" bahanesine sığınılması insanların büyüklük kompleksinin en güzel göstergesi. Bu nefretin sebeplerini başka bir yazıda açıklarız, şimdi bu kompleksin Topuz transferi ardından neler yumurtladığına bakalım.
1. Fenerbahçe etik olmayan bir transfer yapmıştır.
Sanırım aethewulf'un Yusuf üzerinden verdiği örnek yeterli buna cevap vermeye. Sadece Yusuf değil, Okan Koç, İlhan Mansız, Tümer Metin transferleri de benzer yollarla yapıldı. Milyon dolarların döndüğü, trasnfer piyasasında ancak 3-4 tane ismin konuşulduğu futbol dünyasında transfer sırasında rekabeti bir kenara bırakıp "haydi madem istiyorsunuz alın bu futbolcuyu biz karışmıyoruz" denmesini beklemek hayalcilik bile değil tamamen hazımsızlık. Fenerbahçe Topuz'u almaya uğraşıyordu, kulübü ile görüştü ve anlaştı. Bundan daha normal bir süreç nasıl olabilir? Beşiktaş gibi bütün ahlaki ve hukuksal kuralları çiğneyerek kulübü ile anlaşılamayan futbolcu ile anlaşıldığını açıklamak Fenerbahçe düşmanlığı evreninde makul bir hareket olsa gerek.
2. Topuz zaten Beşiktaşlıymış.
-Sen Kayserispor taraftarısın ve 3 büyüklerden hiçbirini tutmadın yani.şu adresteki röportajdan bir alıntı. Yüz senedir her Türk futbolcusunun diline pelesenk olmuş "ben doğuştan beri bu takımı tutarım" demeci nedense bugün çok ciddiye alınıyor. Yusuf bırakın Fenerbahçe'yi Denizlispor'da oynarken Fenerbahçeli olduğunu söylemişti, devre arası transferinden sonra doğuştan Beşiktaşlıyım dedi. Topuz bir nedenle Beşiktaş ile anlaştığını ve transferin bittiğini düşünmüş, Beşiktaşlılığını ilan etmiş, üstelik daha geçen sene ben üç büyükleri hiç tutmadım dedikten sonra. Bu tipik transfer sonrası yalanı normalde hep dalga geçilen bir açıklamayken bugün çok ciddi anlamlar almış, Topuz'un Beşiktaş futbolcusu olması gerektiği söyleniyor. Üstelik bizzat kendi ağzıyla "10 gündür Fenerbahçe ile görüşüyorum" diyen Topuz'un gönlünün hep Beşiktaş'ta olduğu ve orada oynamayı kafasına koyduğu iddia ediliyor. Peki neden 10 gün Fenerbahçe ile pazarlık yapmış bu adam?
Yok tutmadım. Küçük yaştan beri, kendimi bildim bileli hep Kayserispor'un maçlarına gidip geldim. O yüzden Kayserispor'luyum.
3. Futbolcuya mal muamelesi yapılamaz.
"Biz uğraştık, almayı beceremedik, o kadar yüzsüzüz ki başka takımla sözleşmesi devam eden adam biz istiyoruz diye bizde oynamak zorunda" demenin entel görünen tercümesi. Yıllardır kullanılan "bu futbolcu bizim malımız" açıklamasını Kayserispor yöneticisi yapınca yepyeni bir bug bulmuş gibi atlamak, buradan argüman çıkarmak hazımsızlığın bambaşka bir boyutu. O cümlenin anlamının "sözleşmesi var bizimle, istediğimiz fiyata satmak veya hiç satmamak bizim elimizde" demek olduğunu hazımsızlar da biliyor. Futbolcu mal değildir ama sözleşmeli elemandır. Siz nasıl ki sözleşme yaptığınız şirketi kafanıza göre bırakamazsınız veya işyeriniz sizi kafasında göre hiçbir tazminat vermeden kovamaz, Topuz da ben istediğim takıma giderim diye istediği yere gidemez. Topuz amiyane tabirle Kayserispor'un malıdır, bu tabirin çirkin olması sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmeme hakkı olduğu anlamına gelmez.
4. Adam Beşiktaş'ı istiyor, Fenerbahçe aradan çekilsin.
Hay Allahım. Bundan böyle FIFA, UEFA kuralları yok sayılsın, kulüpler aralarında hiç konuşmasın, bir kulüp oyuncuyla anlaşınca oyuncu çıkıp ben şu kulübü istiyorum desin, kendi kulübü de o adamı gitmek istediği kulübün vereceği maksimum fiyata satsın. Mesela Kaka yarın çıkıp benim gönlüm Fenerbahçe'den yana desin, Milan vermek zorunda, 1 milyon dolar atarız önlerine, Real Madrid'e bok yemek düşer, adam bizi istiyor, Real Madrid aradan çıkmalı. Hazımsız taraftarını geçtim de Beşiktaş başkanının bu şekilde açıklama yapması daha komik. Kaç senedir futbol dünyasının içindesin, hiç mi bu işin hukuğunu, etiğini, mantığını öğrenemedin be adam?
Fenerbahçe düşmanlığının insan beynini ve analitik zekasını bu kadar hırpalaması iyi değil. Türkiye nüfusunun yüksek oranına zarar verir bu. Bu kadar mantıksız argümanı üretmek, bunlara kendini inandırmak hiç iyi belirtiler değil. Allah hepsine acil şifa versin.
5 Haziran 2009 22:08
kapaklar birer birer geliyor.
5 Haziran 2009 22:24
bjk başkanı açıklama yapmış "Beşiktaşlıyım diyen birinin alınmak istenmesi o kulübün ezikliğini gösterir." diye.. sözün bittiği yer gerçekten.. hazımsızlığın bu kadarı.. Fifaya mı gitçekler nereye gidiceklerse yolları açık olsun hem rezil olsunlar hem de bir güzel ceza yesinler. Unutmasın ki o takımda beşiktaş alt yapısından çıkanlardan çok Fenerbahçe de oynamış oyuncular var..
5 Haziran 2009 23:10
efes mefes ne alaka? açın son birkaç yıldaki efes-bjk maçlarına bakın, neler olmuş.. fb ve gsye açılan salonlarda bjklilere nasıl kotalar konmuş.. dünyayı fb etrafında dönüyor zannediyorsunuz, hakikaten komik.
topuz olayının da sonunu göreceğiz, az sabredin..
6 Haziran 2009 01:17
solcularin, dincilerin ve ulusalcilarin amerikadan hangi farkli sebeplerle nefret ettigini dusunmeden bunla fenerbahce antipatisi arasinda analoji kurman gercekten talihsiz olmus; en azindan fenerbahceliler acisindan. ama ben sahsen begendim, gercekten fenerbahcenin sevilmeme sebepleriyle amerikanin sevilmeme sebepleri cok benzer. helal.
6 Haziran 2009 14:08
siz cok film izlemişsiniz
6 Haziran 2009 15:21
8taş fifaya gidecekmiş ! Gitsinler bakalım . Hırsızın evi soyduktan sonra elindeki ganimetlerle karakola gidip ev sahibini şikayet etmesi gibi bir şey :)
Amerikadan nefrete takmış bir arkadaş . Bu kadra farklı tiplerin nefret paylaşımının mantıkla açıklaması olamaz, psikolojik bir yorum yapabilirsiniz sadece. Fenerbahçe'yi sevmeyenlerin de argümanı bu: Fenerbahçe onlar için kendilerinin hiç bir zaman gerçekten mağlup edemediği ama ona karşı anlık başarı kazanan kim olsa kardeş hissettikleri bir düşman. Aslında tek ortak noktanız yada tek bir özelliğiniz var : Fenerbahçe'yi sevmemek . Çünkü yenseniz bile mağlup edemiyorsunuz .
7 Haziran 2009 10:04
evet amerikalilar da aynen boyle diyor. `biz en buyuk oldugumuz icin birbirinden alakasiz birsuru insan bizden nefret ediyor. bu kadar farkli tiplerin nefret paylasiminin mantikli aciklamasi olamaz. psikolojik bir yorum yapabilirsiniz sadece`.
begendim begendim. devam.
7 Haziran 2009 20:01
Bir tarafin bunlar dincileri basimiza cikardi diye nefret ettigi, diger tarafin bunlar islam dusmani diye nefret ettigi bir ulkeyi ornek verdim herkes acik bulmus gibi komiklikler yapiyor. Konumuz o degildi de haydi o olsun, ideolojik altyapisi bombos ve kahvehane muhabbetlerini doldurmaktan oteye gecemeyecek bir nefretin Fenerbahce nefretine benzer tarafi da bu zaten. Fikri olanin da olmayanin da, konuyu bilenin de bilmeyenin de sebepli, sebepsiz nefret etmesi. Abi herkes nefret ediyorsa vardir bir mantigi da zaten demek de ancak yuregini kendi takiminin sevgisinden cok Fenerbahce nefreti dolduran insanlarin beyninden cikan bir arguman. Cok yakisiyor o yuzden... Pek de umrumuzda degil. Efeslileri de, Galatasaray'i da, ucuncu takimi da, Trabzon'u da hazimsiz etmeye devam edecegiz, ortak noktalari belli ne de olsa.
7 Haziran 2009 22:21
Buyuk ihtimalle FB'de daha fazla ucret alacak olan oyuncunun TV'ye baglanarak Besiktasli'yim demesinden sonra adami hala istiyor musunuz? Hak, hukuk, transfer raconunda falan degilim, zaten yapilanlari da tasvip etmiyorum. Demiroren'i de gunahim kadar sevmem. Zengin cocugu BJK ile CM oynuyor resmen babasinin parasiyla.
Futbolun en guzel tarafi insanlarin kendi tuttugu takimda oynayabilmesi, onun icin adami birakin nereye gidiyorsa gitsin. Eger BJK ile Kayseri parada anlasamazsa da pasa pasa oynasin son senesini, gelecek sene bedelsiz transferini yapsin.
Kaka orneginde Milan oyuncusunu Real Madrid'e satmakta ozgur. Zaten Kayseri tuccarlik yapmaktadir, yapmakta da sonuna kadar haklidir. Ama RM olsam FB'yi isteyen adami ben istemem der almam.
7 Haziran 2009 23:41
sampi hayır mehmet topuz'u istemiyoruz. hatta mehmet topuz bu takımın formasını fenerium'dan bile alıp giymemeli, eskaza korsan bir satıcıdan almaya kalksa tezgahtar dahi ona bu formamayı vermemeli.
ama fenerbahçe bu işin de peşini bırakmamalı. tff ve fifa yönetmeliğine göre önce kulübüyle adam gibi görüşen daha sonra futbolcuyla anlaşmak isteyen bir kulüp hukuka uygun davrandığı için cezalandırılamaz. kulübüyle görüşemediği için futbolcuyla görüşen, bonservis bedelini düşürmek için futbolcuya "ben beşiktaşlıyım" dedirten, bu hukuksuz, haksız hareketlerinin üstüne pişkin gibi diğer kulübü "ezik" olmakla suçlayan bir adam yaptıklarının bedelini ödemelidir. diyoruz ki, bir sene boş geçirsin. tff yönetmeliğine uygun olarak beşiktaş 4 ay transferden men cezası alsın, bu topçu da paf takımla antremana çıksın. haklı bir ceza istiyoruz, yaptıkları yanına kar kalmasın istiyoruz.
yoksa mehmet topuz bugün bedava olsa çubukluyu ancak kirletir, çubuklu onun giyemeyeceği kadar temizdir.
8 Haziran 2009 04:01
Demiroren'in yuzune gozune bulastirmadigi herhangi bir yonetim karari yok zaten. Sozlesmesinin bitmesine 1 sene kalmis adam rakibinden daha az paraya sana gelmek istiyor, kulubu satmak zorunda yoksa gelecek sene hic para kazanamayacak. Yani butun kozlar senin elinde, sen kalk git takima ceza gelmesine neden olabilecek usulsuzluk yap. Ustune rakibine hakaret et. Bravo.
TFF yonetmeligi fantezi gibi geldi biraz. Mesela Bilica'yi almak icin kendisiyle gorusmeye Sivasspor'la parada anlastiktan sonra basladiginizi dusunmuyorum. Sonucta menejerlik sirketleri var, gider sorarsiniz "su paraya su takima gelir misin" diye. Gelmem derse kulubuyle ugrasmazsiniz. Bunu gayriresmi yollardan yapmak da cok kolay (bu onayladigim anlamina gelmez tabii), onun icin once kuluple her konuda anlasmak biraz utopik. Topuz'un imza atmadan forma giymesi ve BJK'liyim demesi amatorce, sonucta Kayseri'nin sozlesmeli futbolcusu, hatta kaptani. Ortada yanlis varsa o da bu amatorluktur.
Neyse gereginden fazla tartisildi zaten konu. Olacagina varsin. Buyuk ihtimalle Topuz BJK'ya 5 m Euro'ya gelir, "o zaman bu boku niye yedik" fikrasinin futbol versiyonu olur.
FB vs. dunyanin geri kalani argumani abarti olmus, soylemeden edemedim. FB nefreti, Adnan Polat nefreti, Demiroren nefreti asagi yukari ayni seylerdir. GS'nin Uefa finali zamani Arsenal formasi giymek, Liverpool 8 atti diye elalemin sayesinde gerdege girmek cok uzak degildir FB'ye karsi Efes'i tutmak. Cok onemsememek lazim.
9 Haziran 2009 02:53
Yildirim Demiroren'i tabii ki elestirelim. Hatta sizden cok biz Besiktasli'lar elestirelim zaten. Kayda gecmesi adina yazayim, sonra yanlis anlasilma olmasin. Ben Besiktas taraftari olarak Yildirim Demiroren'in hemen hemen her hareketinden ciddi sekilde utanc duyuyorum. Mehmet Topuz sacmaliginda da yaptigi herhangi birseyi tasvip etmek mumkun degil. Bizim blogda da dilim dondugunce anlatmaya calistim zaten derdimi.
Ancak bazi seyleri yerli yerine oturtmak gerekiyor. Sonsuz samimiyetle soyluyorum ki ilk gunden beri Demiroren'den nefret etmemin ve hatta daha da onemlisi Besiktas adina korku duymamin sebebi Aziz Yildirim ile aralarindaki inanilmaz benzerliktir. Hatta bence aralarindaki tek fark Aziz Yildirim'in Yildirim Demiroren'e oranla daha tecrubeli olmasi ve bu sure icerisinde belirli hatalarindan ders almis olmasidir. (Konunun baslangici transferde usulsuzluk oldugu icin Aurellio, Deniz Baris, ve Ali Bilgin orneklerini verebilirim.)
Bunu neden soyluyorum? Sebebi su: Demiroren'i elestirirken bize ornek insan olarak Aziz Yildirim'i sunarsaniz, kusura bakmayin ama ya samimiyetinizden suphe ederim, ya da renk askinizin mantiginizin onune gectigini dusunurum. Fenerbahce yukarida sozunu ettigim uc transferden de bahsettiginizin 10%'u bir ceza almamis oldugu icin "Besiktas'a 4 ay transfer yapmama cezasi verilsin" onerisini malesef ciddiye alamiyorum.
Sunu da soyleyeyim, bir emsal teskil edecekse ben Besiktas'in ceza almasina da karsi degilim. Ancak ulkemizde boyle bir kararin arkasinda dirayetle durabilecek bir futbol yonetimi ya da adalet mekanizmasi yok malesef. Zaten olsa, Inonu'de bir cocuk bicaklanarak hayatini kaybettikten sonra Fenerbahce, kendi gozetiminde gerceklesen bir tabanca ile yaralama (Olimpiyat Stadi) bir de bicaklama (Sukru Saracoglu) olayindan ceza almadan kurtulamazdi.
Sozun ozu su: Aziz Yildirim da Yildirim Demiroren de ayni tip adamlardir ve ikisininde kural tanimaz, etik disi hareketlerine ayni sekilde -renk farki gozetilmeden- tepki verilmeli, yaptiklari yanlarina birakilmamalidir. Kanimca futbolumuzda adalet ancak boyle saglanabilir.
9 Haziran 2009 03:14
Ali Bilgin icin 2 milyon dolara yakin para odedik, Deniz Baris icin 1.5 milyon dolar tazminat odedik sonra mahkemede Fenerbahce hakli bulundu tazminati geri aldik. Aurelio Genclerbirligi ile on protokol imzalamisti, on protokol artik butun dunyada gecersiz, bunun uzerine Genclerbirligi yerel, ulusal spor mahkemelerine basvurdu ve Fenerbahce hakli bulundu. Bunlarin neresinde usulsuzluk var? Bir haftadir Besiktas taraftari birileri bizi kandirsin diye hali hazirda bekliyor, yalan yanlis bilgileri tamamen dogruymus gibi bize ornek olarak sunuyor. Bu uc futbolcunun transferinde yasanan olaylarin Topuz sureciyle hic alakasi yok.
Ayrica televizyonlara cikip "ezik Fenerbahce", "sen de kucuk Ahmetle cik o zaman" diyen bir adami da Aziz Yildirimla kesinlikle karsilastirmam. Aziz Yildirim'i en agir bicimde elestirdik ama Yildirim Demiroren seviyesizliginin yanindan bile gecmez kendisi.
9 Haziran 2009 14:10
Mehmet Topuz olayi henuz mahkemeye tasinmadigi icin bu orneklerin maddi karsiliklarini kistas olarak sunmak cok mantikli degil. Turkiye'de "buyuk" takimlarin yaptiklari her zaman gormezden gelinip kilifina uydurulmustur. Yukarida bahsedilen transferlerde Fenerbahce'ye, Ilhan-Tumer transferlerinde Besiktas'a oldugu gibi. Kanimca Mehmet Topuz olayi da su haliyle yargiya yansirsa Besiktas cok onemli bir ceza almadan kurtulacaktir.
Ama simdi siz bana Ali Bilgin'in sozlesmesini tek tarafli fesh edip, Antalyaspor'un kumede kalip kalmayacaginin belli olacagi son lig macina cikmama kararini Fenerbahce'den herhangi biriyle konusmadan aldigini mi soyluyorsunuz?
Bir de "on protokol artik butun dunyada gecersiz" derseniz Besiktas'in gectigimiz hafta yaptiklarini nasil elestireceksiniz? Bu sefer ortada protokol dahi yok, sadece verilmis bir soz var iki kulup arasinda. Bu sozden Mehmet Topuz'un haberi olup olmadigi da cok tartismali.
Iki baskanin aralarindaki usul/seviye farki degil beni ilgilendiren. Onemli olan icraatlari, kuluplerini yonetis bicimleri. Bu pencereden bakinca da, hosunuza gitsin gitmesin, ben arada hicbir fark goremiyorum.
9 Haziran 2009 17:20
@redman: ben aziz yıldırım ile yıldırım demirören arasında bir fark görüyorum, yıldırım demirören aziz yıldırım'ın kötü bir kopyası. kötü bir kopya çünkü aziz yıldırım örneğin yıldırım demirören'in fenerbahçe düşmanlığı gibi bir "galatasaray düşmanlığı"nı hiç kullanmadı, kötü bir kopya çünkü aziz yıldırım diktatör niteliklerine sahip, profesyonel yönetim ilkelerinden uzak, modern dışı bir yönetici olsa da başarısızlığı komplo teorileri ile izah etme gibi bir şeye tenezzül etmedi ve son olarak aziz yıldırım kesinlikle daha başarılı ve daha çok sonuç alan bir adam, yıldırım demirören ise hep hicran devamlı hicran.
ondan aralarında bir fark var, yıldırım demirören beşiktaş gelenekleri açısından yıpratıcı, beşiktaş kimliğini ve simgesini değersizleştiren, yeri geldiğinde kulübe verdiği paraları "elbette faizi ile alacağını" açıklayan basitçe kötü bir yönetici.
aziz yıldırım ise diktatör, bu sebeple kötü.
bir de yani yahu aziz yıldırım hakkındaki eleştirileri sebebiyle antude linki verilince sansürlenen bir blog burası. bilmiyorum takip edebilme şansın oldu mu? aziz yıldırım diye bir aratırsanız solda görürsünüz. her yazıya da aziz yıldırım eleştirisi yapılarak başlanmaz ki yahu?
9 Haziran 2009 20:34
Redman,
Ali Bilgin maasi odenmedigini iddia ederek maca cikmamisti, bunun uzerine Antalyaspor oyuncu icin ne federasyona ne mahkemeye basvurdu, demek ki gercekten maasi odenmemisti.
On protokol gecersiz ve Aurelio'yu aldigimiz zaman sozlesmesi sona ermisti. Oyuncunun sozlesmesinin bitimine 6 ay kala oyuncu ile konusmak serbest, Aurelio Genclerbirligine hukuki gecerliligi olmayan bir soz vermis daha sonra vazgecmis. Su anda elestirilen sey Topuz'un Besiktas'a verdigi sozun hukuksal olmamasi degil zaten. Bir kulup sozlesmesi devam eden oyuncu ile kulubunun onayi olmadan gorusemez. Aurelio olayi da Ali Bilgin olayi da tamamen farkli. Birisinin sozlesmesi bitmis zaten istedigi kuluple gorusur, resmi sozlesmeyi atana kadar istedigine soz verir. Digerinde de Fenerbahce Ali'nin kulubuyle gorusmus, yok efendim kulubuyle gorusmeden Ali'yi ayartmis diye bir iddianiz var ama hayal mahsulu, sadece tahmin ediyorsunuz, ne Antalyaspor ne baska bir takim bu yonde bir bilgi verdi. Hayal dunyasinda kurdugunuz senaryonarla su anda gozumuzun onunde yasanmakta olan olayi karsilastirip sonuc cikarmaya calisiyorsunuz.
Fenerbahce'nin Topuz'la anlasmadan anlastik demesini elestirin, ne bileyim elestirecek tonla seyi var onu elestirin ama hayali senaryolarla elestirmeyin yahu.
10 Haziran 2009 02:04
@aethewulf
Asagi yukari ayni seyleri soyluyoruz seninle. Ozellikle Demiroren ile ilgili elestirilerinde sana tamamen katiliyorum. Yoksa bugun itibariyle Aziz Yildirim'in daha basarili oldugu da kesinlikle dogrudur. Aziz Yildirim'in komplo teorilerine basvurmamis olmasi noktasinda bir itirazim olabilir soylediklerine ama olsun o kadar da.. Neticede sen Fenerbahceli'sin, ben Besiktasli.
@PVH
Orneklere cok takilmamak gerekli. Konuyu usul acisindan degerlendireceksek "bence" 3 transferi de saatlerce elestirmek mumkun. Ancak ben sadece, transferler konusunda federasyonca belirlenen yonetmeliklere aykiri hareket eden tek takimin Besiktas olmadigini soyluyorum. Bana kalkip da Besiktas'in bu konuda tek oldugunu, Fenerbahce'nin de sozlesmesi devam eden hicbir oyuncu ile kulubunden izin almadan gorusmedigini soylerseniz, zaten daha fazla konusmamiza gerek yok.
Kaldi ki daha once de soyledim, arkasinda dirayetle durulacaksa, ben Mehmet Topuz olayinda ileriye donuk emsal teskil edecek agir bir karar alinmasina da karsi degilim. Ancak buna olan inancimi da yitirmis durumdayim ne yazik ki.
@Herkese
Konuyu da daha fazla uzatmak istemiyorum, burasi daha cok Fenerbahceliler'in okuyup takip ettigi bir platform. Ben sadece sagduyulu bir Besiktas taraftarinin bu olaya nasil baktigini ve takimi Fenerbahceliler tarafindan bu sekilde elestirilirken aklindan neler gecirdigini anlatmak istedim. Bu konuda da kendi blogum disinda baska bir yerde yazmis degilim. Buraya yazmamin sebebi de blogunuzu uzun suredir takip ettigim icin sizin gibi akl-i selim sahibi insanlara derdimi anlatabilecegime olan inancimdir. Siz tabii ki her yazinizda Aziz Yildirim'i elestirmek zorunda degilsiniz, sadece su an Yildirim Demiroren'e dair hissettiklerinizi, son 10 sene icerisinde, bizim de sayisiz kez Aziz Yildirim icin hissettigimizi unutmayin yeter.
Son olarak... Yine Besiktas ile Fenerbahce birbirine girmisken olan Kayserispor'a oluyor aslinda. Ozellikle Mehmet Topuz'a bahsettiginiz/layik gorudugunuz gibi bir ceza verilirse en buyuk zarari sozlesmesi bitecek olan Mehmet Topuz'u bedavaya elinden kaciracak olan Kayserispor gorecektir. Burada asil maduriyeti yasayan Kayserispor oldugu icin, bu konuya bir cozum getirilecekse, yine Kayserispor'un haklari herseyden once gozetilmelidir.
10 Haziran 2009 19:34
@redman: elbette usulsuzluk yapan tek kulüp beşiktaş değil. asla kata onu söylemek istemem. herhalde fenerbahçe de bir takım usulsuzlükler yapmıştır. kulübüyle görüşmeden önce oyuncu ile görüştüğü de olmuştur. yani pür-i pak iddiasında değilim kesinlikle. ancak bu olayda diğer olaylardan daha farklı, daha özgün bir şey var. fenerbahçe herhalde başka takımların ilgilendiği bir oyuncu ile görüşmüştür ama bunu fenerbahçe başkanı örneğin beşiktaş veya galatasaray'a "ezik" demek için kullanmamıştır. elbette fenerbahçe ile beşiktaş veya galatasaray transfer için birbirleriyle yarışmıştır ama örneğin "elvir'i bize baljic'i size" diye bir pankart bir taraftar yorumu hatırlamıyorum. yani bu tip rekabetlerin hiç birinde futbol kulübü başkanlarının diğer kulübe hakaret ettiğini veya bunu sadece bir rekabet dürtüsüyle "fenerbahçeye gol atmak" anlayışıyla kavrayıp bunu da seslendiren bir grubu ben görmedim. dolayısıyla bu olay özel olarak ele alınmayı hak ediyor. ben bir de üstelik bu transfer döneminde fenerbahçe böyle hakaretlere maruz kalınca bunun artık makul bir şekilde ele alınamayacağını zannediyordum. tabi böyle senin gibi makul beşiktaşlılar da var onlar da herhalde olanlardan hoşnut değiller ve işlerin bu raddeye gelmesini biraz basiretsizlik olarak görüyorlar. onların bu görüşlerini daha çok duymak veya yer vermek gerekir.
sağol.