Selçuk, Uğur, Vederson, Önder


Selcuk Sahin

Honved maçından sonra sinirlenmiştim takıma, bolca saydırmıştım, o yazıyı bugün aynen kopyalasam kimse yadırgamaz. Başlıktaki oyuncular Fenerbahçe'nin kanserleri. Bunlara Kazım ve Guiza'yı da eklersek, bu tayfadan 3 tanesinin oynadığı her maçta kafayı yememek imkansız. Kazım ve Guiza'ya sonra değiniriz. Önder Sion'un penaltısından önceki pozisyonda 50 metre koşuda topla giden rakibinden en az 5 metre fark yedi. Vederson Türk vatandaşı olmamış olsa bugün Brezilya 3. liginde arkadaşlarına "Melih Gökçek diye bir adam vardı" diye başlayan Melih Gökçek maceralarını anlatıyor olurdu.

Selçuk'la Uğur için diyecek bir şey yok zaten. Bu ikiliyi sahada görünce Aragones'e kızgınlığım gidiyor, herhâlde 70 senelik hayatının en korkunç kabuslarını bunlar yüzünden görmüştür adam. Transfer sezonunun bitmesine 3 gün var, Uğur, Selçuk ve Ali Bilgin paket olarak sıfır bonservisle bir takıma önerilmeliler. Selçuk adam arkasına saklanarak pas almaktan kaçma uzmanı, Uğur topun üzerinde zıplayıp rakibe kaptırıp yere yatarak adamın gidişini izliyor. PAF takımdaki gençlerin bunları görüp zehirlenme ihtimalleri bile gönderilmeleri için yeter sebep. Kazım iyidir ama mental olarak alması gereken çok yol var demiştik geçen gün. Bu mental gelişimi sağlayacağı konusunda benim hiç ümidim yok. Bu kadar dağınık, takımdan kopuk oynanmaz. Egoist çok oyuncu gördük ama Kazım'da egoizmden başka bir sorun var, maçı kişisel şovu olarak görüyor. Mehmet Topuz ve Özer artık ilk 11'deki yerinin garanti olmadığını hissettirsin Kazım'a. Gerçi o zaman da kendisine dönüp bakmayacağından, televizyon gazete gezip "Kazım mutsuz, gidecekmiş" haberlerine konu olacağından eminim ama belki yanılırız.

Guiza bir maçtan sonra eski haline döndü. Korkunç bir bitiricilik. Maçlarda yaptığı olumlu şeyler bile artık görülmüyor, bu kadar düşük yüzdeli bitiricilikle Fenerbahçe'nin forveti olunmaz. Tuncay için ümitliydik ama olmadı, Sercan için ne isteniyorsa verilip alınsın. Guiza'ya ve çok yavaş olan Semih'e güvenip forvet hattını bu ikiliye emenat edersek başımıza iş alırız. Böyle bir maç sezona en iyi başlangıcı yapan oyuncumuz Gökhan'ın da eksiklerini görmek açısından faydalı oldu. Birincisi hava toplarında yaptığı zamanlama hataları, ikincisi özellikle kendi kanadında topla çıkarken kanadında son adam olduğunu bilmesine rağmen kaptırdığı toplar. Penaltı golünü o yüzden yedik zaten. Önder'e, Lugano'ya, Bilica'ya güveniyorsa bu top kayıpları da başımıza iş açar.

Selçuk yerine Abdülkadir, Uğur yerine Özer kadroya girsin artık. Bu iki oyuncudan bir tanesinin bile 11'de olması sistemi çökertir. Ayrıca yaptıkları görevler itibariyle Roberto Carlos, Gökhan Gönül ve Emre'nin kadromuzda maalesef alternatifi yok. Defasın göbeğine de kaliteli bir oyuncu lazım. Bu sezonu "Selçuk ve Uğur"suz alternatiflerle idare edebiliriz fakat devre arası veya sezon sonunda sol bek, sağ bek, orta saha ve bir forvet alternatifi gerekiyor. Selçuk ve Uğur Fenerbahçe'de alternatif bile olamayacaklarını bu maçta kanıtladılar.


15 comments:

  1. test dedi ki...

    Semih bence sadece formsuz. Formunu yakalayınca Guiza'dan çok iyi olacaktır. Wederson Andre Santos ile iyi oynayabiliyor fakat Uğur Boral ile faciaya dönüşebiliyor. Yine de yedeğin yedeği olarak kalabilir takımda.

  2. PVH dedi ki...

    Semih tabii hazir degil daha, yalniz en formda donemde oldugu donemde bile yavas bir oyuncuydu Semih. Hizli bir forvete ihtiyacimiz olacak maclar da olacak, oyle maclarda hizli forvet eksikligini ciddi bicimde hissederiz.

  3. Adsız dedi ki...

    ben saydıklrın arasına bir nebze semih te eklerim. bence ilk 11 de hiç bir zaman oynayabilcek bi adam değil fenerde. he olumlu işler yapıyor ihtiyaçduyulur bazen o ayrı. efsane yedek olarak tarihe geçer..

  4. Sekhranikos dedi ki...

    bu adamlar bu yıl alınmış olsalar anlarımda bu adamlar yıllardır her sene fenerde. bu selçuk utanmadan birde kontrat pazarlığı yaptı. daha ne olsun. Eski daum olsa dehşet listesine bunları haydi haydi eklerdi. ot geldiler maksimum saman gidecekler.

  5. Arkhe dedi ki...

    Şu maç öncesinde ne kadar farklı bir ortam varken sıfır ciddiyet ile oynanan bir maç sonrası birden takımın birçok eksiğinin dile getirilmesi garip geliyor. Bu yazı özelinde söylemiyorum, her yer böyle.

    2 gün önce bu takıma son yılların en keyif veren Fenerbahçe'si gözüyle bakılırken şimdi herkes en azından 2-3 takviye gerektiğini yazıyor.

    Kafam karıştı.

  6. Adsız dedi ki...

    Semih Guiza hakkindaki yorumlara katilmiyorum. Ugur Selcuk ve Onder hakkindaki yorumlari cebimden para verip 1000 kopya bastirip Saracoglundaki yonetim binasinin her kosesine asmak istiyorum. Cunku bu kadar bariz gercekleri gormeleri lazim.

    Selcukun Balmumcuda koftecisi var. Iki tane bel ameliyati gecirdi, artik beli donmuyor. Bu goruntude bir futbolcunun ust duzeyde futbol oynamasi mumkun mu sizce?

    Not: Bence kazim konusunda da haksizlik ediyorsunuz. Bu sene adamda mental olarak da gelisme var. Takimdan en azindan birkac oyuncuyla iyi arkadas olmaya calisiyor, maclara da kendini veriyor. Bu mac kotu diye tek kalemde silip atmak ne kadar dogru.

  7. test dedi ki...

    Arkhe bence sebebini Alper Öcal'ın bloğundan alıntı yaparak bulabiliriz.Şöyle demiş kendisi ( lambuja.blogspot.com )

    Rölanti oyun başka birşeydir, konsantrasyonsuzluk ve laubalilik başka. Fenerbahçe taraftarının, geçen sezondan sonra sahada mağlubiyet dahil en son görmek isteyeceği manzaradır şu laubalilik, isteksizlik, konsantrasyonsuzluk.

  8. Besim Avci dedi ki...

    Ben bu blogu cok sevdim ne dusunuyorsam aynen ertesi gun burada tebrik ederim cok basarilisin.
    Benim eklemek istediklerim ise bu Selcuk'u sezon basinda yenilemeden gonderseydik Ali Akdeniz gibi olacakti. Bu sene Antalyaspor, seneye Gazianetep BB, Ondan sonra Diyarbakir Diski, ondan sonra amator kume duser boyle. Bu adami sahada gorunce sinirden deli oluyorum nedense Aziz Yildirim'in ciplak fotograflari mi var elinde nedir kac yildir bi gitmedi. Ayrica Onder'in de bu kapasitesiyle oynayacagi en iyi takim Bursa olur. Bir de Onder'e yapistirilan Bilica'nin yaninda daha toplu defans etiketi ne zaman cikacak merak ediyorum.

  9. oralardaniyivurur dedi ki...

    Kazım gitsin umrumda olmaz..
    yakışmıyor Fenerbahçe'ye bence..

  10. arttvendelay dedi ki...

    daum yine genc oyunculari harcayacak gibi duruyor. ne kazim'in yerine ne de emre'nin yerine alternatif yaratacagini zannetmiyorum. ozer'i dalga gecer gibi 90'da oyuna sokuyor, topuz'un sakatligi var denip duruyor, nedir bu sakatlik bir aciklama yapilsa bari. takmis kafayi topuz'a, sakat diyerek gecistirmeye calisiyor

    dun goruldu ki emre cikti mi bu takim top oynayamiyor, semih de maalesef yetersiz. parasi neyse verip su sercan'i alalim diyecegim ama daum onu oynatir mi emin degilim, 90'da sokarsa oyuna isimiz is

  11. Murat YILMAZ dedi ki...

    Bu sene yedek oturmasını beklediğimiz başlıkta ismi geçen futbolcularımızı maç boyunca özel bir özen ve dikkat göstererek izledik. PVH'a tüm yazdıklarıyla katılıyorum.

    Öncelikle 'yedeklik' ülkemizde sporcular tarafından kullanılan bir sömürü haline geldi. Yan gel yat, belin kalınlaşsın, dönüşlerin yavaşlasın, top süremez hale gel ama banka hesabına tıkır tıkır paralar yatsın! Ne güzel be.. Aramızda böyle para kazanan biri var mı?

    Önder'in maşallah fiziği iyi. Ama o fiziğini kullanmasını öğrenemezse 1-2 seneye kalmaz tribüne yanımıza gelir, beraber maç izleriz. Her topa girişi kontrolsüz. Nobre gibi bir santraforu olan takım iki penaltı alır her maç Önder'e karşı. Sert olması gereken pozisyonda yumuşak, yumuşak olması gerektiği zaman ise sert. Boyu posu iyi ama yine nerede duracağını bilmediği için bir kafa golü bile yok, yada defansta çıkardığı top yok. Çünkü pozisyon almayı bilmiyor. Lugano, Selçuk vuruyor ama Önder vuramıyor.

    Vederson'a kızmayıp kime kızalım. 85'te bile oyuna girse 40 metreden mutlaka bir kere asılır. Yok mu bu adamı uyaran. Dün rakibin futbol özürlüsü sağ açığı Vederson'u yürüyerek geçti, pozisyondan sonra bizimki belini tuttu iki dakika. 1 maç iyi oynuyorsa, 5 maç yok.

    Selçuk Fenerbahçe B takımında bile oynayabilecek kapasitede değil ne yazık ki. Cristian ile devamlı pişti oldular. Dripling yapamayan orta saha oyuncusu olur mu. Bir kere dikine pas atamayan adam Fenerbahçe'de oynar mı? Hırs yapıp rakibe girdiği her pozisyonda faul yapıyor. Hiç mi Aurelio'dan bir şey görmedin.

    Uğur'la ilgili dünkü maçta bir pozisyonu anlatacağım. Cristian driplingle topu sürüyor, Uğur açığa doğru feyk atıp içeri kat etse ara pasını atacak. Orta saha oynayanlar bilir, o pasın tam zamanı ve ivmesi vardır. Cristian tam o anı bekliyor. Uğur ne yapıyor? Taç çizgisine devam ediyor (hatta çizgiden taça çıkıyor, hala pas bekliyor). Gir içeri adam yuvarlasın önüne. Nerde o oyun zekası? Pozisyonda üstün oyun zekasına falan ihtiyaç yok, temel bilgiye ihtiyaç var.

    Kazım'la ilgili arkadaşlarla sık sık tartışıyoruz. Kazım'ın Fenerbahçe'nin futbolcusu olmadığı görüşündeyim. Yine dünden bir örnek vermek istiyorum. Gökhan taç atacak. Topu isteyecek ilk futbolcu kimdir? Sağ açık. Kazım rakibin en arkasında saklanmış, oyunla hiç alakası olmayan bir halde. Sık sık Gökhan'la arasındaki mesafeye baktım, ara sıra 70 metreyi buldu bu mesafe. Özer, Deivid yada Topuz hangisi gelecekse gelsin oraya; Kazım da çok uzaklara gitsin mümkünse.

    Malesef yukarıdaki yedek futbolcularımız Fenerbahçe'de oynayacak hatta antreman yapacak kalibrede değiller. Bunun farkında olmadan yedekliğin verdiği gevşeklikle iyice koyvermiş durumdalar. Daum istediği kadar antreman yaptırsın, bu futbolcularımızdan Fenerbahçe'ye bir katkı beklememeliyiz.

  12. ntldr dedi ki...

    Daum'un senelerdir anlayamadığım bir huyu var. Kimileri bunu yönetime, Türkiye'yi ve Fenerbahçe'yi çok iyi tanıdığına bağlıyor ama hepsi hikaye. Daum eline verilen kadroda alenen ayrımcılık yapıyor. Sezon başında bu kadrolardan kafasında 13-14 kişilik iyi kötü isme sahip ve tecrübeli oyuncuları ayırıyor geri kalan oyuncularsa en kofti maçlarda bile forma bulamıyor. En bariz örneği 2005-06'da yaşadık. Daum elinde o kadar bol alternatifli kadro varken sezon boyunca 17 veya 18 oyuncuya forma verdi ve ağırlıkla 13-14 oyuncuyla ligi tamamladı. Galatasaray'daysa 28 ya da 29 civarında oyuncu forma buldu. Şimdi burada aha şampiyonluğun kaçmasının nedeni de bu gibi yüzeysel bir yorum yapmayacağım tabi fakat Daum'un Özer, Abdulkadir gibi oyunculara bakış açısını net bir şekilde gösteriyor bu tablo.

    Sion'u falan geçtim düşünün kıytırık bir Rize maçında bile bu oyuncular 10-15 dakika lütfen süre alabiliyor. Neymiş Başbakan rica etmiş as kadro oynasın diye. Sirk takımı mı arkadaş bu, Harlem falan mıyız biz nedir anlam veremiyorum. Götü boklu bir hazırlık maçı işte. 60’da değiştir takımı komple. Kim ne diyecek ki Daum’a? O maçı o dakikadan sonra 5-0 kaybetsen ne olur?

    Dün de Özer 90'da oyuna giriyor. Valla o dakikada oyuna aldığın adam dünyanın açık ara en iyi futbolcusu da olsa kendisini gösterecek hiçbir şey yapamaz. Zaten o değişikliğin anlamı da ben seni sezon boyunca böyle kullanacağım demektir. Daum’a yukarıdan falan baskı gelmediği sürece de Özer bu takımda forma bulamayacak ya da doğru düzgün hiçbir şey yapamayacağı 10-15 dakikalarla alın işte Özer buymuş denilerek sıradan bir futbolcuya dönüştürülecek.

    Daum kendini riske etmek istemiyor bu çok açık ama bu işi bu kadar abartmaya da gerek yok. Ben gerçekten merak ediyorum Daum’un Uğur ve Selçuk’ta bugüne dek göremediği veya beklediği ne vardı da bu adamlar bu maçta ilk 11 çıkar ve kötü oynamanın ötesinde umursamaz bir şekilde sahada gezinirken, Özer veya Abdulkadir’in onlardan eksiği nedir? Selçuk veya Uğur bu kadar kompleks ne yapıyorlar bu sahada biri bana açıklasın lütfen. Yani biz bu adamları sezonun en stressiz zamanlarında, en formalite icabı maçlarında bile göremeyeceksek ne zaman oynatılacaklar. Oynatılmayacaklarsa neden kadroda durup boşuna boşuna hem kendilerini hem Fenerbahçe’nin paralarını heba ediyorlar?

    Rijkaard-Daum farkı diye ahkam kesecek değilim ama bi tarafta çalışırsan formayı kaparsın güvenini en alt kademedeki futbolcusuna bile verebilen bir adam diğer tarafta ağzınla kuş tutsan o formayı giyemezsin düşüncesini oyuncusunun zihnine yerleştiren bir adam. Alex sakatlıktan çıktığı dakika itibariyle o formayı alacak mesela. Tıpkı ayaküstü geldiği gibi sahaya sürülen Lugano gibi. Biz de burada bütün sezon Özer, Topuz, Abdulkadir ne zaman oynayacak diye papatya falları açacağız.

    Zico’yu o kadar eleştirdik ama adam Fenerbahçe tarihinde hiçbir Teknik Direktörün yapmaya cesaret edemeyeceği bir şeyi yaptı. CL maçında deplasmanda yenikken iki tane yabancıyı çıkarıp, hayatlarında ilk defa böyle bir ortama çıkan iki tane gencecik adama forma verdi. O maç olmasa bugün belki Gökhan Gönül diye biri olmayacaktı bu kadroda. Daum böyle bir şeyi hayatta yapar mıydı? Schalke deplasmanında ben kırmızı kart göreceğim diye bas bas bağıran Aurelio’yu oyundan alacak cesareti bile gösteremedi ki Daum. 9 kişi kalmaya razı geldi ve biz bu adamdan geleceğimizi kurtarmasını bekliyoruz. 3 sene şampiyon olduk bu zihniyetle. Peki sonrası? Bu 3 senede Daum bir tane genç oyuncu yetiştirmesini geçtim Özer’i falan şu an olduğundan daha iyi hale getiremeyecekse o şampiyonluğun ne faydası var?

    Basketbolda Tanjeviç rotasyon diye dakikada bir beş değiştirir, 16 yaşında çocuğu Euro League maçına çıkartır; öte tarafta Daum, 13 topçuyla bütün bir sezonu geçirir, milyon dolarlar harcanan adamları saçma sapan maçlarda bile oynatmaz. Bu kulübün nasıl bir yönetim felsefesi var ben anlamıyorum. Aynı kulüpte oluyor bu olaylar. Ya bir ortamız, bir vizyonumuz olmayacak mı bizim. Bu mu koca kulübün gelecek planları. Kurumsal yapı dedikleri şey bu kadar mı günlük başarılara endeksli.

  13. Bolat dedi ki...

    @ ntldr,

    söylediklerinizin nerdeyse hepsine katiliyorum, bir tek Zico hususuna katilmiyorum.

    Gökhan Gönül de Zico sayesinde Gökhan Gönül olmadi... Yani Daum'dan cok da fazlaligi yoktu onun da bu konuda..

  14. Marko dedi ki...

    Sanırım Uğur olayı iyice boşlamış. Yani önüne, onun pozisyonunda oynayabilecek, biri çok iyi 2 oyuncu gelince hırslanıp daha çok asılmak yerine umudu kesmiş. PVH'nin saydığı isimlerin kötü halleri gerçekten de hiç çekilmiyor lakin benim için asıl adam Kazım. Bu kadar antipatik olamaz bir insan; rakip oyuncuyu, taraftarı, top toplayıcı çocuğu... Herkesi çileden çıkarıyor bu adam, bu kadar sevimsizlik kabul edilebilir değil. Onu gören rakip tekme atıyor, taraftar sövüyor, hakemler bile kıl oluyordur. Benim takımın genel seviyesi olarak pek bir sıkıntım yok (Bilica'nın yarattığı kalitesizlik ve eksiklik hariç) lakin özellikle Kazım'dan epey bir şikayetçiyim.

  15. ntldr dedi ki...

    @Bolat

    Benim demek istediğim Daum kendini garantiye alacağım diye eşşeğin bir tarafına su kaçırıyor artık. Zico'nun bazen ligde bile bir maçtan diğerine tüm kadroyu değiştirdiğini hatırlıyorum ben. Bir ara mesela Kerim'e de çok şans vermişti. Türkiye kupasını falan zaten yedeklerle oynuyordu ciddi maçlara kadar. Buradaki kıstasım belli Daum, Zico'nun yaptığı değişiklikleri, bu oyuncumu da sahada bir göreyim yaklaşımını aklına bile getirmez bu yüzden de muhtemelen Gökhan Gönül, ilk geldiğinde Daum'un elinde olsaydı antrenman topçusundan öteye gidemezdi. İsimsiz bir oyuncunun Zico'yla şans bulma ihtimali Daum'la şans bulma ihtimalinden daha fazla. Yoksa Zico müthiş bir deha değil sadece bu konudaki yaklaşımları farklı.

Yorum Gönder