Biji Bıratî, Biji Fenerbahçe


biji biji bijiturkler

Bu ülkenin tüm şehirlerinde, tüm mahallelerinde ve her sokağında sarı lacivert çubuklu formalara aşık çocuklar var. Bu çocukların adları Kürşat da olsa Devrim de, Bilal de olsa Ali de topun başına geçtiğinde hepsi Alex oluyor, hepsi kalede Volkan, hepsi topa Roberto Carlos gibi vuruyor. İlk formalarını saklıyorlar, ilk gittikleri maçın biletleri kutsal bir ikona gibi koruyorlar ve Fenerbahçe’yi tribüne çağırırken nasıl heyecanlandıklarını ballandıra ballandıra anlatıyorlar. Onların babaları; anneleri bambaşka yerlerden, bambaşka hikayelerden gelmiş, sokakta, caddede, işte veya Meclis’te birbirine karşı büyük mücadeleler vermiş ama işte stadın koltukları üstünde santrayla beraber omuz omuza yapıyorlar. Fenerbahçe üstünden normallerimizi aşıyor, isimlerimize, dinlerimize, ikametgahlarımıza ve ceplerimize bakmaksızın hikayesinde birleşiyoruz. Diyarbakır’ın Cendere sokağında bir evde Fenerbahçe’yi heyecanla takip eden ile İzmir Alsancak’ta takip edenin yüreği Guiza’nın kaçırdığı her golde aynı türden bir öfkeyle patlayıp, meali yekten küfrü sallıyor.

Biz resmi devlet dairesi değiliz, gerçeği özgürce söyleyebiliriz. İnsanların Fenerbahçe’yi kendi dillerinde sevme hakkı vardır. İnsanın kendi dilinde sevgisi de öfkesi de içinden gelir. Çeviri olmaz, zorlama olmaz, baskı veya istibdat olmaz, insanın kafasının arkasında bir düşünce kalmaz. Çeyrek yüzyıl boyunca “Kürt” kelimesi üstünden birbiriyle kavga eden bir toplumda, Kürtlerin sarı lacivert melodileri ve heyecanları analarından öğrendikleri gibi meşketmeleri artık kabul etmemiz gereken bir haktır.

Fenerbahçe, kürtçe konuşanların da sevgilisidir. Çeyrek yüzyıldır yaşananlar bu gerçeği dahi görmemizi engelleyecek kadar bizleri körleştirdi. Büyük acılar var, büyük kayıplar, hayal dahi edilemeyecek ıstıraplar. Bu ülkenin üstünde kaybettiklerimizin ve birbirimize çektirdiklerimizin sıkıntısı birikti, hepimiz yaşadıklarımızın korkunçluğu karşısında büyük bir bıkkınlık yaşıyoruz. Üstelik idraklerimiz de sustu, kör bir düşmanlığı, manasız ve anlamsız bir baskı dilini devam ettirmek vicdanımızın da sessiz kalmasına sebep oluyor. Evet hiçbir şey tek taraflı değil ve evet büyük haksızlıklar yapıldı. Kürt yoktur denildi, Kürtlerin Kürtçe konuşma hakkı ellerinden alındı, çocuklarına koyacakları isim bile milli güvenlik sorunu haline geldi. Ben Fenerbahçeliyim diyeni zorla, cebirle, kudretle Galatasaraylı yapmayı bile kabul edilemez bir zulüm olarak görürken, insanlardan doğduğu gün anasından babasından aldığı kültürü ve kimliği reddetmesi istendi. Bulgaristan’da Naim Süleymanov’un yaşadıklarını yaşlı gözlerle izlerken, Baranların yaşadıkları karşısında Hayri Kozakçıoğlu kaldık. Hatalar yaptık.

Evet bu ülkede terör yüzünden canını, sevdiğini veya varlığını kaybedenler var. Ama zaten budur terörü kötü yapan şey. Böyle kötü bir şeyin karşısına da devlet hangi amaçla olursa olsun benzeri bir kötülükle çıkamaz. Teröristin karşısında devlet terör uygulayamaz. Bunun bir mantığı yok. Çok basit; terör, temel hak ve hürriyetleri koruyan kamu düzenine yönelir. Amacı bu düzenin varlığını yok etmek, her fiili ise son kertede bir temel hak ve hürriyeti ortadan kaldırmaktır. Yani terör, sanat gibi kendinden menkul sebeplerle yapılmaz. Terör bir eylemdir, bir fiildir, arkasından bir siyasi düşünce vardır. O siyasi hayale ulaşmak için belirlenen gayri meşru yöntemler bütünüdür. Bombalama, saldırı, adam kaçırma veya insan öldürme, nihayetinde birilerinin yaşama hakkı gibi temel hak ve hürriyetlerine yönelir. O halde devlet terörle mücadele eder, çünkü devlet her insanın temel hak ve hürriyetlerini korumakla mükelleftir. Biz de ne oldu? Devlet radikalleşti, koruması gereken insan haklarını ayaklar altına aldı, üstünde zıpladı. Hoyrattan da öte zalim davrandı. Yakılan köyler, bok yedirilen köylüler AİHM kararlarına dahi girmiş sıradan örnekler. Bunlar güvenlik örneği filan değildir, bunlar başka ve masum insanların haklarını yok eden devlet fiilleridir. Bu öyle kısa bir dönem veya münferit birkaç olayla olmuş bitmiş de değil. Şemdinli ve Mutkili Ali “Tanırım iyi çocuktur” sloganıyla hala hatıralarımızda.

Böyle karanlık bir dönemde dahi, Şemdinli’de veya Bismil’de Fenerli çocuklar var. Fenerbahçe oralara gittiğinde evlerinden, köylerinden üç otuz paralarıyla kalkıp kalkıp, Diyarbakır’a akıyor, evlerinden hanelerinden ve korkularından çıkan insanlar en sonunda bir şenlik veya büyük bir olayın yaratacağı hislerle biraz mutlu oluyorlar.

Biliyoruz, oraya başka illerden giden Fenerbahçeli taraftarlar bu zamana kadar pek de güzel karşılanmadılar. Kafalarına taşlar, koltuklar atıldı, küfürler yediler, yaralandılar, saldırıya uğradılar. Korkunç dönemlerin yarattığı iklimde bu tip meyvalar doğal. Bu insanların hiç biri, ne taş atanlar ne de saldırıya maruz kalanlar, kendilerinin sebebi olmadığı ancak maruz kaldıkları bir atmosferde yaşayıp, o delirium içerisinde davranmaktan başka bir günaha sahip değiller. Hepsi bu sistemin doğal sonuçları. Hepimiz akıl dışı, mantık dışı ve insanlık dışı bir savaş atmosferinin, diğerini dizleri üstünde çöktürüp yok etmedikçe tatmin olmayacak bir garezin ve her şeyin mübah olduğu bir “resmi ideoloji”nin pompalarından akan sularla akıl sağlığımızı kaybettik. Dünyada Anadoludan Görünüm gibi bir programın devlet kanalında yayınlandığı tek ülke Türkiye. Görmediğimiz, bilmediğimiz, hiç tanımadığımız insanlara karşı içimizde nefret duyguları yeşerten, insanı insanı düşman eden, sırf “Kürdüm” demeyi bile vatana hıyanetten katli vacip çizgisine getiren bir siyasi faunada kimse sağ salim hareketler yapamazdı. Artık, hazır da bu fauna çatlarken, insan gibi davranabiliriz.

Dedim, bizler devlet dairesi değiliz, Papazınçayırı da devlet kurumu filan değil. İstediğimiz dilde yazma, istediğimiz dilde konuşma ve kardeşimize sarılma hakkına sahibiz. Diyarbakırlı Fenerliler ile Büyükadalı Fenerbahçeliler, Fenerbahçe sevgisinde ortaktır ve ister Rumca, ister Türkçe, ister Kürtçe takımlarını sevsinler ruhlarından geçen birbirine değer.

Fatih’in yazısı Fenerbahçe’ye bir öneride bulunuyordu. O zihin açıcı yazı, bizim de bir şey yapabileceğimizi hatırlattı. Küçük bir şey ama insanların birbirine el uzatmasına sebep olacak bir şey. Bizlerin Fenerbahçe’den daha büyük ortaklıklarımız var, bu coğrafyadan daha büyük ortaklıklarımız, bu tarihten daha büyük geçmişimiz var. Şurada ister etnik sebeple, ister siyasi düşünceyle, ister dini hasletlerle hepimiz bir cendereden geçtik. Yakılan alevisi de var, asılan sağcısı da var, öldürülen binlerce solcu da var. İşte zorla askere alıp Cudi’ye gönderdiğimiz çocukların başı örtülü ablalarını okullara da almıyor bu devlet. Hepimiz tedrisatından geçtik ve hiç birimiz hasarsız değiliz. Nihayetinde, hepimiz insani gelişmişlik sıralamasında 76. Sırada olan bir ülkenin, verimsiz ve varımsız düzeninde türlü çeşit vasatlığın korkunçluğu altında yaşıyor, ölmenin de yaşamanın da bedava olduğu bir sistemin bir insana verebileceği bütün zararları çekiyoruz. Bizler, çektiğimiz çilelerde ve onların çözümlerinde ortağız, kardeşiz.

Şu çubuklu formalar altında, tribünlerde ve hep dillerde, Fenerbahçe marşlarında, yeşil sahaya gözümüz kilitli, bu korkunç normalliğin dışına çıkıyor, birbirimize sarılıyor, öpüşüyor, mutlulukla gülümsüyoruz. Demek ki birbirimizi öldürmeden, birbirimizi yargılamadan ve birbirimizin nasıl yaşayacağını belirlemeden de birlikte yaşayabiliyoruz. Maça gelin kardeşim, Batman’dan gelin, Bitlis’ten gelin, Tunceli’den Siirt’ten, Edirne’den gelin. Diyarbakır’da, İstanbul’da, her çeşit deplasmanda kucaklaşalım, şarkı söyleyelim. İster Biji Fenerbahçe diye bağırın ister Yaşa Fenerbahçe diye, Can’lar ve Lefter’leri beraber analım, arada iki güzel kelimeyi de birbirimize öğretelim.

Biji Bıratî, kardeşlik bizi büyütür, yaşanan adaletsizliklere karşı beraber karşı çıkmak bizi geliştirir, zenginleştirir, mutlu eder. Daha az kavga, daha çok huzur yaşarız. Daha az öfkemiz daha çok saadetimiz olur.

Yapabileceğimizin en azı bu, şuraya şu Kürtçe başlığı koyuyoruz, yarın Lazca da, Çerkezce de, Boşnakça veya Ermenice de başlık atabiliriz. Birileri mezalime maruz kaldıysa, mazlumun yanında olmak lazım, çünkü insan olmanın üçüncü köprüsü vicdan mahallesinden geçiyor.


32 comments:

  1. Adsız dedi ki...

    Bu yazida bircok konu tek kalemde dile getirilmis, onlari tartismayi bir kenara birakip olayin Fenerbahce ve onceki yazida onerilen pankart boyutunu tartismak daha saglikli olabilir. En azindan konu dagilmamis olur.

    Yazida dile getirilen "kardeslik duygusu"nun yerlesmesi bence herhangi bir yonlendirmeyle olacak is degil. Yazida Turkler ile Kurtlerin arasindaki "anlasmazlik" resmi ideoloji'nin pompalanmasina (mesela Anadolu'dan Gorunum) baglanmis. Madem bu "anlasmazlik" bazi yonlendirmeler sonucuyla dogdu, cozumun de benzer tipte yonlendirmelerle bulunabilecegini nasil dusunebiliriz?

    Burada yonlendirmenin tanimi Fenerbahce'nin Diyarbakir deplasmanina Kurtce pankart ile cikmasidir. Cunku bu pankart suphesiz Kurtleri ve Turkleri yaklastirmaya yonelik bir pankart olacaktir. Bu yakinlasma fikrine karsi degilim, yanlis anlasilmasin. Ancak boyle bir cabanin da cok suni kalacagini dusunuyorum.

    Ha Kurtlerle Turklerin anlasmazliginin giderilmesi konusunda bir takim somut adimlar atilmis olsa, yillardir suregelen bu kutuplasmayi yaratan bazi etkenler giderilmis olsa, boyle bir pankart yerinde olabilirdi. Suregelen bir cabayi desteklemis olurduk, hiz kazandirmaya calismis olurduk.

    Ama o ya da bu nedenle Turklerin ve Kurtlerin icindeki dusmanlik duygulari hala Kurt cocuklarin haksizca dayak yemesi, en basit Milliyetci hassasiyeti olan Turklerin DTP'lilerin bazi demecleriyle kiskirtilmasi gibi olaylarla costurulurken Fener'in boyle bir pankart acmasi zamanin ruhuna aykiri olur.

    Fener'in boyle bir riski almasi da mantikli degil bence.

  2. Adsız dedi ki...

    Cok sevgili kardesim ve renkdasim; insanligimiza, vicdanimiza ve adalet hissiyatlarimiza seslenen bu guzel yazin icin sana nasil tesekur edecegimi bilemiyorum. Bu ulke bu topraklar cok acilar cekti ve bu cekilen acilardan Turkiyede yasayan her topluluk ama ozeldede Kurtler nasibini aldi.

    Bu topraklarda resmi ideolojinin ve devlet politiklarinin sonucu olarak zaten bizleri bolen ve parcalayan bir cok etken son 80 senedir her zaman icin var oldu ama ortak paydalarimiz herzaman icin daha cok oldu.

    Kurtler ve Turkler kelimenin gercek anlamiyla 1000 yildir kader birligi yapmis bu topraklada kok salmis iki kadim ve kardes halktir. Birinci Dunya savasinda bir zamanlar osmanli tebasi olan butun halklar; arabi , ermenisi, balkanlisi Turkleri yuzuste birakip gittiklerinde onlarla birlikte kalip savasmayi yeglemis ve hemde yigitce savasmis tek bir halk vardi , o'da kurtlerdi. Ama bu sadakatin ve kardeslik gosterisinin karsiliginda Kurtler malasef son 80 senedir baski, inkar ve olumlerle karsi karsiya kaldi.

    Butun bunlara ragmen kurtler herzaman icin kendilerini bu topraklarin ve devletin bir parcasi olarak gormeye devam ettiler. Ortak acilarimiz ve ortak sevinclerimiz var.

    Fenerbahceliligimiz din , dil ve irk tanimaksizin ayni. Ayni renklere gonul verdik ve bu ugurda kah sevinclere kah kederlere gark oluyoruz. Fenerbahceliligimiz bizim ortak paydamiz ve hep boyle oldu. Ama su kritik surecte sizin gibi Turk Fenerabahceli kardeslerimizden bu tur seyler duymak bizim icin mutluluklarin en tarif edilmezi inanin. Tekrar tesekurler kardesim.

  3. Fabio Luciano dedi ki...

    Ne zaman ki ben Kürtlerin iyi niyetlerinden şüphe etmeyeceğim o zaman oturup düşünürüm.Ahmet Türk ile Recep Tayyip ile Abdullah Gül ile kısacası zaten temel ideolojileri Laik,Atatürkçü düzeni,devletin bölünmez bütünlüğünü bozmak olan adamlarla bu işlerin çözüleceğine inanıyorsanız en hafif tabirle safsınızdır.

    Kürt vatandaşlarımız ne zaman PKK'yı temsilcileri değil bizim gibi ortak düşmanları olarak görecek o zaman sorunun bir ksımı ortadan zaten kalkacak.Yoksa ana dilde eğitim,kendi dilinde konuşma isim verme filan bunlar en kolay şeyler.Ama sen kalkıp benim askerimi şehit edenin leşini Yüksekova'da 30 bin kişi ile gömersen,dalga geçer gibi ilk eylemi yaptığın Eruh'ta o eyleme katılan adamı da oraya çıkarıp böğürtürsen kendin çözüm için hiç bir şey yapmayıp herşeyi devletten beklersen ki kastettiğim devlet akp değildir,liderim temsilcim dediğin adamın ne mal olduğunun farkında değilsen ve görmezden geliyorsan ben de sana elime bak elime bak derim.

    sorunu yaratanların kendileri bunları kabul etmeyip çözümü başka yerlerde ararsa,koskoca Türkiye Cumhuriyeti o ne idüğü belirsiz insan kırması adamın imralı'dan ne diyeceğini beklerse bana bi zahmet anlatın bakalım nasıl olacak bu iş.

    özgürlük,hak,hukuk bunlar güzel şeyler.bunları dile getirenlerin kaçı bunlara inanıyor.

    Apo?
    DTP?
    PKK?
    AKP?

    benim nazarımda şu saydıklarımın birbirinden hiçbir farkı yok.At başı gidiyorlar.Sonra da çıkıp konuşuyorlar.

    Pankart meselesine karşı değilim.Kürtçe pankartla sahaya çıkmanın bence garipsenecek bir tarafı yok.Ama dedim ya kusura bakmayın ben Kürt vatandaşlarının iyi niyetine inanmıyorum.Yoksa pankart,ana dilde eğitim,Trt şeş filan bunlar kolay işler.Bunlar gibi basit şeyleri ortaya atıp esas meseleyi gizlemeye çalışanlar görüldüğü gibi insanları çok rahat tongaya düşürebiliyor.

    Aha açıldı Trt şeş noldu.bölündü mü ülke?yarın biz sahaya kürtçe pankartla çıkınca da bölünmeyecek.ama bu isteklerin sonu nereye varacak?samimiyetle bir kürt vatandaşı çıksın desin ki biz şunu şunu istiyoruz.kimse ne istediğini söylemiyor.sonra da özgürlük,demokrasi..

    geçiniz efendim...

  4. Adsız dedi ki...

    Kürtçe olarak Fenerbahçe sevgisini belli etmelerinde hiç sakınca yok. Ama orada FB'ye yapılanları da hiç unutmayacağım. Ayrıca küçümsenmeyecek derecede bir kesimden dolayı Diyarbakır'da FB'ye ayrı bir düşmanlık var. Sebebini anlatmama gerek yok heralde. Hatta bu kesim "Seni seviyoruz, seni seveni de seviyoruz" diye pankart da asmıştı.

  5. Sekhranikos dedi ki...

    İyi güzelde aethewulf ortada zaten halk bazında problem yok ki? Gidin van'da bir kahvede maç izleyin dediğin yekten küfrü görürsün, orda arap kökenlisi kendi dilinde, türkü kendi dilinde, kürdü kendi dilinde söver aynı anaya aynı fiille. Burda sanki problem halklar arasındaymış gibi fener kürtçe pankartla çıksın. Zaten ne fenerin ne gsnin veya ne dğerlerinin bir problemi yok.

    İşi bozan Resmi Ideoloji dediğin ve inönüden beri süregelen ki kürtler buna atatürküde katarlar sistemli bir zulümdür. devlet İsyan çıkarttılar adı altında bastığı köyü dağıtan yakan bir devlet haline getirilmiş haliyle kürtde bunan soğumuş vaziyette.

    Fenerin buna katkı sağlama şansı yok çünkü kürtün fenerle bir sorunu yok ki? doğuda yaşayanlar bilirler zaten bunu orda insanların ırkı yoktur milleti vardır ve hepsi aynı millettendir. Milli maç oldumu oturup milli takımı destekler kürt diye ısrarla belirtilen vatandaş.

    Adamlar sadece kendilerinin kabulünü istediler hepsi bu. Buna karşılık köyler yakıldı, gizli katliamlar yapıldı vs. Orda ben 8 sen yaşadım ve Van ili vukuatın en az olduğu il idi -1990 ların başlarında-. Buna rağmen ben devlet eliyle yapılan bu facianın bu kadarını gördü isem orda yaşayanların devletine soğuk olması çok normal ve bunu fenerin veya göstermelik olacak bir pankartın çözeceğini düşünmüyorum.

    Yok fener çıkarsa da beni çok enterese etmez ancak manasız kalır. Bir tür ağlayana bebeye süt değilde plastik emzik vermek gibi. Türkçe resmi dil, ülkede dil birliğin olur kürtlerin derdi bu da değil -di- sadece kendi dilinide kullanmak isteyen bir millete yıllarca ne gazete, ne okul, ne müzik yayınlatmadı/açtırtmadı/yaptırtmadı devlet. Bu kadar baskıdan sonrada olan oldu ki zaten bu günlerde süren meşhur davamız iyi niyetle sürdürülürse o terör konusununda da devlet ayağı ortaya çıkacaktır.

    Fazla siyasi oldu affediverin kardeşinizi.

  6. Serkan Sağlam dedi ki...

    Böyle bir şeyi yaptığınız anda her şeyi kabullenmişsiniz demektir, karşılıklı olarak.
    Spor denen kavram tüm bunların dışında kalmalıdır.
    Çünkü hiçbir zaman içinde olmamıştır. O yüzden seviyoruzdur.

  7. aethewulf dedi ki...

    sırayla gidiyorum

    @adsız: denilebilir ki, bu kutuplaşmayı ve toplumsal sorunları ortaya çıkartan yapısal sorunlar ortadan kalkmadan bu sorun ortadan kalkmayacak. kesinlikle doğru. ancak bu yapısal sorunların ve bu sorunları ortaya çıkartan kurumsal yapının değişmesi de ancak bu yapının içerisinde yaşayan ve bu yapıyı etkileyenlerin insiyatif alması ve yapının değişmesini talep etmesi ile mümkün. şayet bizler bu yapının değişmesini istemez, bu sorunları ortaya çıkartan ve düşmanlık ikliminden beslenen sisteme artık barışı istediğimizi, bizlerin insanların ayrımcılığa uğramasını kabul etmediğimizi bildirmezsek değişmeyecek. dolayısıyla hangi nedenle olursa olsun, kürt kimliğine yapılacak herhangi bir tanıyıcı fiili yadsımak, en nihayetinde sistemin değişmemesini talep eden veya mevcudun sürmesini isteyenlerle aynı yerde buluşmak oluyor. sadece bu yönlendirme ile değil, her yolla her biçimde birbirimizi tanıyalım. bunu bir siyasi sorun olmaktan çıkartım insani bazda o insanlarla beraber olalım. kafalardaki düşmanlığı yok edelim. bu sistem de buna uymak zorunda kalacaktır.

    @fabio: güneydoğu ve doğu anadolu bölgesindeki oyların %27sini dtp almış. pkk en iyi döneminde 3000 - 6000 militana sahip. dtp ile pkk'yı kürtlerin meşru temsilcisi olarak kabul etmek büyük yanılsama. bunlardan biri siyasi diğeri paramiliter bir örgüt. bunların kendi ideolojik hedefleri, çıkarları ve kurumsal işleyişleri var. 12 - 17 milyon arasındaki kürt nüfusun yarısı bile bu oluşumları desteklemiyor. dolayısıyla bu insanlar kürtler adına konuşmuyorlar. nasıl mhp türkler adına, akp dindarlar adına, chp atatürkçüler adına konuşma yetkisine sahip değil, nasıl ki bir abdullah çatlı, sedat peker "türk" kimliğinin içini doldurmuyor bunlar da dolduramaz. usame bin ladin üzerinden yapılan müslüman çıkarımlarında bütün müslümanları bir terör örgütü ile bağdaştırmanın ne kadar aptalca olduğunu ayan beyan söyleyebilecekken aynısını pkk düzleminde göstermemek ise akıl almaz bir hata.

    kürtlere de türklere güvenebileceğin kadar güvenebilirsin abi. bu ülkede türkler hırsızlık yapıyor, cinayet işliyor, tecavüz ediyor, tonla mafya ve terör örgütü türkler tarafından da kuruluyor ancak biz türkleri bir mafyanın veya bir terör örgütünün fikirlerini aynen benimsemek ile itham etmiyoruz, kürtleri de itham etmemiz gerekmiyor. deriz ki, bu insanların belirli ve temel hakları ellerinden devlet eliyle sistematik olarak alındı ve bu adaletsizliğin artık son bulması lazım. siviller sivil gibi düşünsünler başka çözüme gerek yok. hepimiz takmışız içişleri bakanlığı dublajı ile realpolitik realpolitik konuşuyoruz. dosdoğruyu söyleyelim, realpolitik bizim etkimizle şekillensin.

  8. aethewulf dedi ki...

    @sekranikos: bir tek fener bunu yapmasın. fener bir mesaj versin. fenerbahçe bu elindeki büyük toplumsal yapıyı ve kamuoyu etkileme gücünü barış için kullansın. ama kalan herkes de üstüne düşeni yapsın. fener bir emzik olmasın da bir binanın tuğlası olsun. bir adım olsun. yoksa bir fener bunu yaparsa kürt sorunu bütünüyle çözülür demek naif bile değil salakça olur, ama fennerin de bu sorun içerisinde toplumsal bir aktör olarak rol alma sorumluluğu vardır demek, işte o doğruyu olduğu gibi söylemektir.

    @serkan: böyle bir şey yaptığımız anda her şeyi kabullenelim zaten karşılıklı olarak. 30.000 kişi öldü, binlerce insan göç etti, evleri yakıldı, yerlerinden yurtlarından oldu. türkiye'de milyarlarca dolar bu sebeple verimsiz bir şekilde kullanıldı, türkiye'nin atabileceği ve hepimizin standartlarını geliştirecek demokratik açılımlar bu sebeple atılamadı, bir askeri vesayet rejimi altında bölünürüz paranoyası ile insanların çocuklarına istedikleri gibi isim verme hakları bile ellerinden alındı. kaybedebileceğimiz her şeyi kaybettik zaten. demokrasisi ilkel, ekonomisi ilkel, güvenliği ilkel bir sistemde yaşıyoruz. dünyada 76. sıradayız. kabul edelim ki ilerleyebilelim. evet kürtler var, evet bu insanların temel hak ve hürriyetleri var ve evet bu devlet eğer bu insanların da haklarını korursa hepimizin devleti olacak.

  9. Özgür dedi ki...

    Allah aşkına, uydurup uydurup yazıyorsunuz. Kürtler mazlummuş!
    Hem terörü onlar yapsın binlerce askerimizi şehit etsin hem de mazlum olsun!
    Fenerbahçe'yi alet etmeyin bari. Gidin ÖDP'de mi, DTP'de mi, PKK'da mı, EMEP'te mi nerede bölücülük yapacaksanız yapın.
    Ama Fenerbahçemizi rahat bırakın.

    Kürtler Kurtuluş Savaşında İngilizler ve Yunanlılarla işbirliği yapıp
    Koçgiri Ayaklanmasını gerçekleştirirken
    Fenerbahçeli futbolcular Kurtuluş Savaşına yardım için silah kaçırıyordu.

    Rahat bırakın Fenerbahçemizi.
    Bu ülkenin kuruluşunda harcı bulunan bir takım
    bu ülkeyi bölmek isteyenlere alet olmaz...
    Bijiymiş...

  10. Serkan Sağlam dedi ki...

    @aethewulf: tamamen katılıyorum. fakat bir konuda itirazım var. geçenlerde mehmet topuz hakkında yazdığın bir yazı vardı. bu humanist yaklaşımını, her ne olursa olsun, içselleştirdiğimiz takımımızın futbolcusu için de beklerdim. kimse böylesine gelenekçi ve faşizan bir yaklaşıma maruz kalmamalı.

  11. aethewulf dedi ki...

    @serkan: yahu kaptanlığı haketmeyen bir adama fenerbahçe takımının kaptanlığının verilmesi ile bunun ne alakası var? mehmet topuz, transfer döneminde gösterdiği karakter ile bu formayı giymeyi de hak etmiyor kaptanlık pazubandını da hak etmiyor. bu pazubandın simgelediği bazı şeyler var. diğer taraftan türkiye'de kürtlere hakları verilmiyor, haksızlığa ve ayrımcılığa uğruyorlar.

    yani birinde diyorum ki bu adam bunu hak etmiyor, bu adama bunu vermeyin. diğerinde de diyorum bu insanlar bu yaptıklarınızı hak etmiyor, onlara hak ettiklerini verin.

    yani, sen mesela burada dayak yesen, uğradığın haksızlık olduğu için buna karşı çıkarım. kürtlerle ilgili konu bu. mehmet topuz ile ilgil konu ise daha dün işe başlayan stajyer çocuğun 1. ayını doldurmadan yönetim kurulu üyesi olması. o iş yerinde o çocukla beraber çalışsan sen de isyan eder buna karşı çıkarsın, bu da faşizm filan değil, adaletsizliğe karşı tepkiden ibarettir. aradaki farkı anlayamıyorsan da elbet kürtlere yapılan "demokrasi", mehmet topuza yapılansa faşizm olur, bizim de lafa hayatın başından başlamamız gerekir.

  12. aethewulf dedi ki...

    @özgür:

    özgür terörü kürtler yapmıyor. el kaide terörünü ne kadar müslümanlar, türk intikam tugayını da ne kadar türkler yapıyorsa, bu ülkede yaşanan çorum, kahramanmaraş ve sivas olayları ne kadar "türk" ve "müslüman" olanların bütününe mal edilebilirse o kadar bu işten mesuller.

    dolayısıyla kürt terörist demek değildir, hatta özgür uyarmak isterim "terörü kürtler yapsın" lafı türk ceza kanunu madde 216/2 açısından suçtur, "Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."

    neden böyle bir suç var biliyor musun özgür? çünkü insanlar yalnızca bir etnik gruba dahil olmak ile birbiriyle aynı olmazlar, birbirlerinin yaptıkları eylemlerden de sorumlu tutulamazlar. biz "türkler mafya kursun adam öldürsün" demeyiz. mafyayı kim kurmuşsa onu suçlarız. biz biliriz ki özgür yalnızca türk olduğu için mafyacı değildir, müslüman olduğu için de el kaide militanı olarak adlandırılamaz. seninle benzer kimliğe sahip başka insanların eylem ve düşüncelerinden sen suçlanamazsın. sen başkasın o başka. kürt başka, pkk başka, kandildeki militan başka şırnaktaki kadın başka.

    ödp, dtp, emep filan bu ülkede meşru olarak faaliyet gösteren siyasi partiler. bölücü değiller. mhp'den veya merkez ezberlerinizden başka fikirleri olan insanlar bölücü değil yalnızca başka fikirleri olan insanlardır. sen hangi partiye üyesin veya mensupsun bilmiyorum ama her siyasi düşünce için istisnasız gerçek aynı partide mensup olan insanların bile konular hakkında başka başka fikirleri olduğudur. aynı durum dinler için de geçerli. işte islamda selefisi var, mevlevisi var. camii imamının dine bakışı ile cemaatinki bile uymuyor. dolayısıyla doğal durum insanların fikirlerinin farklı farklı olduğu durumdur. farklı fikirler de vatana hıyanet değildir, eğer farklı bir fikir olmasaydı zaten bu ülke olmazdı, farklı fikirlere saygı göstermek onları aşağılamamak gerekir. eğer farklı fikirleri otomatik olarak bölücülük, vatana hıyanet diye tanımlayıp üstlerinde baskı kurmaya tek bir fikri bütün insanlığa dayatmaya kalkarsan da serkan'ın kulağı çınlasın bunun adı faşizmdir. faşizm de yasak değil, bak suç işlemene rağmen senin fikrini de yayınlıyor, bu kadar kaile alınmaz, basmaya kalksak kağıt israfı olacak kelimelerden mürekkep açıklamalarına cevap bile veriyoruz.

    kurtuluş savaşı ise ne kadar cahilce üstünden cümleler kurulan bir geyiğe dönüştürülüyor. yahu fenerli futbolcular silah kaçırıyordu da, urfa, antepte ve bütün doğu anadolu ile güneydoğu anadolu coğrafyasında yaşayanlar çelik çomak mı oynuyordu? bu şehirlerdeki insanlar tek bir düzenli ordunun yardımını dahi almadan kendi başlarına işgal kuvvetlerine karşı savaş verdiler, kendi kurdukları çetelerle, örgütlerle mücadele ettiler ve nihayetinde de gene kendi istekleri ile türkiye'nin bir parçası oldular. sen sanıyor musun ki bitlis, batman, antep, mardin bütün o bölge ayaklansa, biz ayrı devlet isteriz dese tutabilecek kudretin, kabul ettirebilecke bir tıynetimiz olsun? o bölgede yaşayan halk bu ülkenin bir parçası olmak istedi ve bu insanlar böyle istediği için de bugün beraber yaşıyoruz.

    bu ülkenin kuruluşunda harcı olan takıma da yakışan bu ülkenin insanlarının mutlu olabileceği bir ülkede yaşamalarına katkı sağlamaktır. insanlarının haklarını tanıdığı için bölünen bir ülke yok ama 20. yüzyıl şahit insanlarına istibdat ettiği için yok olan çok devlet var.

  13. Serkan Sağlam dedi ki...

    @aethewulf: bir önceki yorumunda kürtlerle ilgili söylediğin her şeye katılıyorum. kürt demekten, kürt yazmaktan korkmamak lazım. ben zaten halklar arasında bir sorun olduğunu düşünmüyorum. hatta daha da ileri şöyle bir ironi de yapabilirim; bu ülkenin vatandaşı olan bir insana hangi hakla hakkını veriyosunuz kardeşim. o zaten adamın hakkı. neyse geçelim bu konuyu, anlaşamadığımız nokta bu değil. ekşide yeterince okudum zaten :)
    bence kendini mehmet'in yerine hiç koymamışsın. konu fenerbahçe olunca insanlar ananelere fazlaca bağlanıyor. bu çocuk son derece saf. bildiğin saf köylü. akıl sınırları belli. zaten başından bir sürü olay geçmiş, böyle de bir jest yapılmış. bunda kötü olan ne olabilir. özel bir maç, yeni yapılmış ve ismi değiştirilmiş(!) bir stadyum için açılış maçı.
    faşizan yaklaşımdan kastım bu işte. altı üstü bir jest. adamı kaptan yapacak halleri yok. hem kim bilir belki ilerde hak eder.

  14. aethewulf dedi ki...

    @serkan: deniz'e yapsalardı hatta selçuk'a yapsalardı o jesti. isterse baklavasına halı sahada maçı çıksınlar, fenerbahçe kaptanlığı pazubandını kendisinden daha çok hak edenler varken taşımasına ben deli oluyorum. gelenekçilikten değil, bizzatihi kendisinden daha çok hak edenlere karşı korkunç bir haksızlık yapılmasından. bunca ismin taktığı bir pazubandı emre ile mehmet'e yakıştıramıyorum, inşallah bir gün onu takacak kıvama gelirler de biz de alkışlarız, bugün değiller, buna da uygun bir tepki görmeliler.

  15. Özgür dedi ki...

    Pek anlaşmamız mümkün değil.
    Zaten, şu blogu çok beğendiğim için, içimden gelenleri yazmak istedim.
    Blogu hazırlayanların emeğine saygıdan diyelim.
    Ama "sol"cu olup da şu ABD oyununu göremeyenleri,
    AKP'nin öncülük ettiği bir açılımın kuyruğuna takılanları gördükçe
    üzülüyorum kendi adıma. Ve solculuk adına.

    Bir tek şunu söyleyeyim:
    PKK Bir Kürt teör örgütüdür, tek kimilği Kürtlüktür.
    Aynen Kürt mafyasının tek kimliğinin Kürtlük olduğu gibi.
    Zaten ikisi de aynı şey.

    Ama ben yine de umutluyum.
    Solcuların vicdanlı olduğuna inanırım çünkü.
    Solcu ezilenin yanındadır. Ama ezilenin kim olduğunu bence yanlış tespit ediyorsunuz.
    Kürt bölücülüğünün ardındaki emperyalist hesapları 1920'lerde
    tüm Ortadoğu gördü.
    Bugün de görüyor.
    Bkz. Irak'ta ABD'yi destekleyen Kürtler...
    ABD kimi Cumhurbaşkanı yaptı?
    "Kürt halkının özgürlüğü mücadelesi veren" Talabani'yi...

    Not: MHP'li falan değil, solcuyum.
    Not 2: Bu ülkede faşizm var evet, ama ezilen Türkler, ezen Kürtler.
    Not 3: Bunlar benim fikirlerim, kimseye de saldırmıyorum. Siz de saldırmayın. Bir iki yıl içinde herkes, siz de, emperyalist oyunları görecek!
    Not 4: Yazdıklarımı yayınladığınız için yine de teşekkürler.
    Sol vicdanın sonucu diyor ve yine de umutlanıyorum.

  16. ardiles dedi ki...

    Fenerbahçe ya da başka bir takım Kürt halkıyla sorunlu değildir. Kürt sorunu denen dosyanın içinde bu bölge insanının kulüplerle bir sorunu olduguna dair madde yoktur. Bugün ortalıkta dolaşan açılım ve demokratik paket bir siyasi manevradır. Fenerbahçe iki sene önce Kürtçe pankart ile çıksa yada 3 sene sonra çıkacak olsa kabul edilebilir. Ancak şu an bunu yapmak göz göre göre ABD ve AB nin taşeronları AKP ile hayata geçirmeye çalıştıkları siyasi projeye alet olmaktır. İşte o zaman Fenerbahçenin ülkemizde yaşayan halkların bazılarıyla problemi başlar.

  17. AAAA dedi ki...

    bir takımı tutmak basit denklemlerle açıklanamayacak şeyler. daha çok çocukluğumzla doğrudan ilgili, belki bir maç sonrası bir arkadaşı kızdırmak için başlamıştır, belki bir oyuncunun harika çalımı akıllarda yer etmiştir kimbilir. neticede franco'nun takımı diye real madrid'i tutmuyorum demek kadar sığ bir şey bilmiyorum ve takım tutmak tamamen milliyetten bağımsız bir şey.

    yazı güzel, yazılanları kaale alıp tek tek cevaplamaya çalışmak ayrı güzel eline sağlık. kafalarda oluşan pkk=dtp=kürt denklemini kırmak elbette kolay değil, lakin konuşulmadıkça sorunlar daha da büyümekte. kürt sorunu elbette yakıcı, bizlerin neler yaşadığını da bilmeden ahkam kesmek cidden kolay değil hani.

    son olarak ben kendime hiçbir zaman solcu felan diyemedim, hani bu payelerin o kadar da kolay kazanılmayacağını gördüğümüzden mi, yoksa başka sebeplerden mi emin değilim, lakin che tişörtü giyince kendini solcu sananları da kendi ırkının üstünlüklerini saya saya bitiremeyen "solcu"ları da gördük.

  18. aethewulf dedi ki...

    @özgür,

    şu yukarıda yazdıkların ile devlet bahçeli'nin günlerdir yaptığı açıklamalar arasındaki özdeşlik iki hali düşündürebilir, ya devlet bahçeli'nin 1970'lerden beri gelen mhp frekansına uygun olarak zikrettiği bu fikirlerin hepsi "sol" ya da sen bir yerde gerçekten çok feci bir hata yapıyorsun.

    elbette bunu yalnızca sen yapsan bunu çok kaile almaz, basit bir yanlış anlaşılma olarak kayda geçer ve hayatımıza devam ederdik ama adında sol olan "türk solu" dergisi, gökçe fırat menşeili varoluşunda kürt çocukları bile potansiyel terörist ilan ederken, chp'den de alenen ve hala sol bir parti diye bahsedilirken bu açıkça xenophobic, etnik ayrımcı kelamlar yekünü de "sol" diye tanımlanabiliyor.

    halbuki sol, marx'tan beri tutarlı bir şekilde etnik kör bir siyasi akımdır. solun temel derdi belirli bir coğrafya (dünya) içinde ezilenle ezilen arasındaki dengesizliği ortadan kaldırmaktır. solun bu manada derdi adaleti ve insan eşitliğini korumaktır. buna da solun çözümlemesi, mevcut düzende üretim araçlarına sahip olan kapital maliklerinin bu araçlara ve kapitale sahip olmayanların üstünde yarattığı ekonomik baskının tespiti ve bu durumun insan özgürlüğünü pratikte bir sözleşme yapma özgürlüğüne dönüştürdüğüdür. sol kurulu rejimdeki egemen güçlerin ellerindeki finans olanakları ile böyle bir sistemde mutlak olarak iktidar sahibi olduğunu ve haksızlığa, adaletsizliğe uğrayan kitlelerin bu sistemde seslerini duyuramadığını söyler.

    bütün bunlar en nihayetinde yapısal ortaklıklardır ama ideası adalet ve eşitlik olan bir söylem son kertede bir etnik grubun tamamının terörist olduğunu, bu etnik grubun haklarının tanınmasının başka bir etnik gruba "haksızlık" olduğunu, bunların tartışıldığı zeminin de "ezilme" olduğu ile filan beraber yürüyemez. bu bildiğin basmakalıp devletçi, ırkçı ve faşist bir söylemdir. uluslararası olarak da öyledir, ulusal olarak da öyledir, evde de söylesen o çerçevede dahi böyledir. armmutun armutluğu ne yazık ki yaşanan bölgeye göre değişmiyor, sadece hangi sesle onu belirttiğimiz değişiyor.

  19. aethewulf dedi ki...

    özgür, amerika birleşik devletleri karşıtı olmak da insanı sol yapmaz. naziler de amerika birleşik devleti karşıtı idi, faşist italya da, bugün bütün arap yarımadasını sarmış olan selefi islam hareketi de, iran'da kadın haklarını sistematik olarak yok eden, binlerce insanı öldürten ahmedinejad iktidarı da veya kaddafi de "abd karşıtı" payesini alıyor. solu sol yapan şey abd karşıtı olmak değil, neden karşıtı olduğunu izah edebilmektir. kendini sol olarak tanımlamayan ben bile, sola bu kadar hak verip, hümanizminden, enternasyonelliğinden, insancıllığından, şövenizm yerine aklı öne çıkarışından bahsedebilirim, madem sen kendini "sol" olarak tanımlıyorsun, bu tanıma yakışanı yapmanı da dilerim.

    abd bosnada katleden insanların yanında durduğunda buna karşı çıkmıyorsak bunun bir sebebi var; bir katliamın devamından yana olmak insanlığa sığmaz, abd halepçede kimyasal gazlarla katledilen kürtlere o gün yardım etmişse biz de bu yardımın edilmesi gerektiğini biliriz, hayır kimse yardım etmesin de adamlar rahatça kimyasal / biolojik silahlarla yeryüzünden silinsin demeyiz. abd jivkov rejimi altında kimliklerini kaybeden türklere yardım ettiğinde de bu ülke onun yanında olmuştur, haksızlığa karşı çıkmak abd'ye karşı obsesif ve akıldışı bir düşmanlıktan daha değerlidir.

    kürtler bu ülkede antidemokratik binlerce uygulamaya maruz kaldılar, en nihayetinde bütün kürtlere terörist diyip bunun doğru olduğuna içten bir şekilde inanacak kadar şaşışehla insanları bile var edebilen bir sistemin pratikte neler yapabileceği hiç de hayal edilemez değil. bu haksızlığın da artık bir son bulması lazım. yaşasın kardeşlik demeyi dahi bölücülük sayan bir akıl, gerçek bölücülüğü bu topraklar üstünde yaşayan herkesi "düşman" kabul ederek kendi yaparken buna bir dur demek de bizim görevimiz olsun.

    konu akpnin açılımı değil, konu bizlerin bu haksızlıklara karşı dur demek için neler yapabileceği ve yapabileceklerimizin en küçüğü işte burada bu sesi çıkarmaktan ibaret.

    ben fenerbahçe'ye de adalet ve insanlığın yanında olmayı yakıştırırım, umarım o da bir gün orada durur.

  20. aethewulf dedi ki...

    ha şimdiden söyleyeyim, yarın fenerbahçe diyarbakır maçında olaylar çıkar, fenerbahçelilere olmadık şeyler yapılır, bu sefer de söylediğim barış çağrısı geçersiz olacak değil. fenerbahçe trabzon'a gittiğinde de bunlar oluyor ve trabzonluları bütün olarak terörist ilan etmiyoruz. fenerbahçe denizli'de olmadık şeyler yaşadı ama denizlilerin hepsinin fanatik birer ruh hastası olduğuna inanacak kadar akıl sağlığını kaybeden kimse yoktur.

    gönül ister olmasın, ama olursa da bu diyarbakırlıların "terörist" olduğunu değil, manyakların bölge, şehir, stad ayırdetmeden her yerde bulunduğunu gösterir ancak.

  21. Adsız dedi ki...

    Bırati Farçada ne anlama geliyor? Biji yaşasın demek onu biliyorum da?
    Bir de Farça bir cümlecikle Kürt açılımının alakasını da anlamadım?
    İtalyanca bir slogan da yazılabilirdi gayet rahat bir şekilde...

  22. Sekhranikos dedi ki...

    özgür; PKK bir kürt terör örgütü değildir, mensubları ermeni ve kürt kökenli kişilerdir ve tepesinde ki adam yarı türktür. finansmanını ırak, suriye, abd yapar. Onlar pek türk köyü basmazlar genelde katlettikleride kürtlerdir. Garip bir şekilde doğuda askerlik yapmış olanlarda bilir ki bizim bu aralar ergenekon diye isimlendirilen davaların dosyalarında geçtiği gibi türk silahlı kuvvetleri ile gerip ilişkileri vardır.

    Kürtler uzaktan fazla siyah görünüyor olabilirler lakin türklerden daha kara değiller.

    Bu kadar ırkçı olmamakta yarar var netekim.

  23. aethewulf dedi ki...

    @adsız: biji kürtçe yaşasın demek. birati de kardeşlik. ikisi de kürtçe sözcükler. ben de sendeki nasıl bir cahil cesareti onu anlamadım. bilmediğin çok belli de, bu kadar bildiğini zannetmen, lisana farsçadan bir kelime girebileceğini ancak zamanla o dilin de bir parçası olabileceğini hiç aklına getirmemen, bir de güya ironik "italyanca" esprileri yapman filan ile gerçekten dam üstünde saksağan, çılgın dersane kampta bir mizacın olduğunu gösterdin. allah selamet versin. (Arapça bir kelime ile benim sağlık bulmamın ne alakası var? japonca da şey yapılabilirdi pekala?)

  24. Adsız dedi ki...

    Harika bir yazı olmuş. Elelrinize sağlık!!!

  25. tarık dedi ki...

    Fenerbahçe Türklerin takımıdır.
    Kürtler renkleri hoşlarına giden sarı - kırmızılı takımları tutabilirler. Misal G.S gibi
    Bu kadar açılım meraklısı olduğundan söylüyorum, sende G.s'ye geçiş yapabilirsin.Henüz geç değil.

  26. aethewulf dedi ki...

    cengiz çandar yazıyla ilgili bir yorum yapmış.

    http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/12335172.asp

  27. dusendeli dedi ki...

    @özgür
    Hem bütün Kürtleri terörist olmakla suçlayıp alenen ırkçılık yaparken hem de nasıl solcu olabildiğiniz iddia edebiliyorsun anlamakta güçlük çekiyorum. Senin sahip olduğun ideoloji "sol" değil aksine "Türsksolu" adı altınca bilinen ve aslında alenen ırkçılık propogandası yapılan "nasyonal sosyalizm"dir. Solcu olduğunu iddia etmeden önce solun, sosyalizmin ne olduğunu biraz anlamaya çalışmanı tavsiye ederim.

  28. Adsız dedi ki...

    Ayni maci izliyoruz insallah. Bu takima mi pankart yaptiracagiz?

  29. Adsız dedi ki...

    Birseyi soylerken anlayacagini varsayarak soylersiniz. Ingilizceden baska dil bilmeyen adamla inatla Fransizca anlasmaya calisiyor musunuz? Ayni sey pankart icin de gecerli. Hadi pankart Kurtce olsun da, karsidaki anlamaya hazir gibi gozukuyor mu bu macta gorduklerinizden sonra?

  30. Sekhranikos dedi ki...

    Enteresan diyarbakırda atılaş taşlar ali sami yenden daha mı çok? veya türkiyenin herhangi bir başka stadında? Didanın ensesinde maytap patlatanlarda italyanın kürtlerimiydi?

    Nasıl bir bakıştır dünyaya. Anadolu takımlarının - buna italyanın, avrupanın kendi "anadolu" takımları da dahil- tek eğlenceleri kendi sahalarına gelen büyük takımlardır ve muamele dünyanın her yerinde fix menüdür! Burdan yola çıkıp bunlar pankarta hazır değil ne demek? yahu aethwulf'un fikri bana uygun gelen veya cazip gelen bir fikir değilde karşı tezler bu boyutta ise zaten yazılar boşa yazılıyor. Bu kadar çeşitli görüşün dolaştığı internet ortamında hala bir fikre bu kadar katı saplanılmış olmasını anlamk güç!

    Fenerbahçeye kayseride, bursada, ali sami yende yapılan muamelenin benzeri yapıldı, bu kadar ileri düzey olmasa da bu tip taraftar tepkileri sahayı rakip için deplasmana çevirir. Ülkede gerçek deplasmanlar çoğalırsa lig daha bir güzel olucaktır.

    Parnkart içinse fikrim aynı, olsa da boş olmasa da boş geliyor bana. MEsele ne halkın ve de haliyle ne de fenerin meselesi. Mesele cumhuriyetin başından beri gelen fazlası ile derin bir mesele.

  31. sayerlack dedi ki...

    Usta bunu senmi yazdın yazdıysan şu linke tıkla...

    http://www.ensonhaber.com/gundem/224583/fanatik-fenerli-kurtce-yazdi.html

  32. emir.z dedi ki...

    Xwedê ji te razi be hewal, xebatîk pir giramgir, spas...
    Sen yazınla Alex gibi ince görmüşsün de, kimi yorumcular Aykut misali bitirici bir vuruş yapamamış. Guiza'nın gol vuruşlarına benziyor fikirleri. Ama gönül işte, yine de renktaşından kopamıyor, Guiza gibi onları da bağrıma basıyorum, bağrıma taş basar gibi...
    (Lan Getafe bunları da almaz mı, bonservissiz versek?)
    Emaaan, boş bıde, her hebi bıra...
    Spas dîkım tekrar...

Yorum Gönder