Yok Artık


mehmet topuz

Mehmet Topuz transferi sürecinde yazdığım gibi, ciddi ciddi Mehmet Topuz'un Fenerbahçe'ye transfer olup 1 sene yedek oturtulmasını isterdim. Yıldırım Demirören'in kendi üslubuyla yaptığı beyandan sonra bu bir prestij meselesi olmuştu ve Fenerbahçe prestiji her şeyden önce gelmeliydi. Çünkü Fenerbahçe Türkiye'de yalnız bir yönetimi veya bir futbolcu kadrosunu temsil etmiyordu, Fenerbahçe içinde yaşadığımız ülkede güzelliğe dair bir şeyleri de temsil eden bir gelenekti. Fenerbahçe milyonlarca insanı içinde barındıran, kuşaktan kuşağa geçen öyle bir tarihsel kurumdu ki o kurumun prestijini kaybetmesi aynı zamanda iddiasını da kaybetmesi demek oluyordu. Mehmet Topuz'un alınmasını istedim çünkü bu kadar büyük şeylerin zarar görmesini asla kabul edemem. Oysa Fenerbahçe'nin ne olduğunu hatırlatmamız gereken kişi yalnız Yıldırım Demirören değilmiş, bizim yönetime ve teknik kadroya da bunu hatırlatmamız gerekiyormuş. Kaptanlık pazubandı bir motivasyon taktiği veya bir oyuncu yönetimi aracı değildir. Pazuband bir oyuncunun koluna gönlü olsun, mutlu olsun, yüzü gülsün diye verilmez. Aykut Kocaman'ın içi Alpaslan Eratlı'nın, Şeref Has'ın taktığı pazubandını gidip bu adama takarken ezilmediyse, Daum buna karşı çıkmadıysa, yönetimden en ufak ses çıkmadıysa o zaman deriz ki sizler Fenerbahçe'ye Yıldırım Demirören'den daha fazla zarar veriyorsunuz, o yalnız hakaret etti sizse tüketiyorsunuz.



9 comments:

  1. Ortega dedi ki...

    En baştan beri karşıydım. Olaya prestij kabilinden bakanlara da katılmadığımı tekrardan belirteyim.

    Ayrıca Mehmet Topuz'a Fenerbahçe kaptanlığını layık gören zihniyetin suratına osurayım arkadaş. Daha da ağır şeyler yazmak istiyorum ama bu güzel blogu kirletmeye gerek yok.

  2. Serkan Sağlam dedi ki...

    Saçmalamışsın.
    Çünkü;
    bahsettiğin takım bütün hazırlık maçlarında kaptan değiştiren ve bunu çok iyi bildiğimiz bütünleşme ihtiyacından dolayı yapmış olan takımdır.
    Önce anane diyeceksin sonra babane. Ya gelenekçi ol ya da olma.
    Karar senin ama yazdıkların tutarlı olsun.

  3. Fabio Luciano dedi ki...

    abi ben şu resimdeki yavşak hakkında 5 yıldır sağda solda bir yığın yorum yaptım.çöken verkaç sitesinde de kayseri ve bu adam için bir sürü yorumum vardı.beni tanıyanlar bu adam ve kayserispor hatta tolunay ve ragıp hakkındaki fikirlerimi biliyorlar.kayseri maçları benim için gs maçı gibi olmuştu bu yüzden.sırf bu haysiyet yoksunu adama olan sonu gelmez/gelmeyecek nefretim yüzünden.

    şimdi benim gibi Fenerbahçe'sine sevgiden öte diye başlıyacam bir yığın yazacam burada kime ne fayda.

    çok ağır konuşasım var.ağıza alınmayacak küfürleri edesim var ki ediyorum zaten şu anda klavye başında.

    içimde kalmasın.şu haysiyet yoksununda,onu alanında,onu almak için bizi bu kadar gaza getirip işi sidik yarışına dökenlerinde,onun eski menajerininde,eski hocasınında,ona kaptanlık bandını takanında,onu aldık diye imza törenine stada gideninde,onu emre gibi alkışlayacakların da allah bin belasını versin.

    yorumumu yayınlamayabilirsin aethewulf.

  4. baldur dedi ki...

    yazdıkları tutarlı, daha selçuk, uğur boral, önder bu seneki hiçbir hazırlık maçında kaptanlık pazubandını takmazken, kayserispor'da bile yıllar sonra kaptan olan bu adam mı takacak, geçiniz efendim.

  5. Sekhranikos dedi ki...

    Sinir yapmıyor bende bunu görmek sadece manasını çözebilmiş değilim. HAzırlık maçlarındaki kaptan değşim olayınında bütünlüğe olabilecek direkt/endirekt etkilerini çözememiştim. Bir takıma bir gün birini diğer gün birini kaptan yapmanın bütünleştirmeyle ne alakası var. Sanki aslında kaptanlık menem bişi değildir gibi bir manası var bu hareketin. Hani takmayın kaptanı maptanı oyununuza bakın herhangi biriniz kaptan olabilirsiniz der gibi. Tuhaf. iğreti.

  6. Yavuz dedi ki...

    Emre Belözoğlu'nun Fenerbahçe'de kaptan olduğu günden sonra ne yazık ki mevcut yönetimde kaptanlık konusu artık benim için hiç önem taşımıyor. Daha kötü biri kaptan olamaz diyordum ama demek ki oluyormuş...

  7. Adsız dedi ki...

    Nobre Beşiktaş'ta kaptanlık bandını takınca küçümser bir edayla içinden gülümseyen insanlar vardır Fenerbahçe camiasında. Kendini ülkenin futbol sisteminin dışında ya da üstünde görmek hastalığına yakalanmış birtakım üç büyük kulüp taraftarı profiline bariz bir örnektir bu.

    Mehmet Topuz Fenerbahçe'ye, sırf Fenerbahçe'nin prestiji için transfer olmalı mıydı? Bilirsiniz ekranlarda bir adam var, adı Rıdvan Dilmen, taraflı tarafsız herkesin adının geçtiği yerde dikkat ettiği, saygı duyduğu bir futbol beyefendisi, kendisi gibi onlarca eski Fenerli gibi. Rıdvan Dilmen'dir Fenerbahçe'nin prestiji, ha olur, bütün mülki ve idari amirleri, ergenekon sanığı birtakım karanlık tipleri seferber edersiniz, üstüne bir çuval da para verir, 'zevahiri' kurtarırsınız, ama ne fayda? bu sizin, koskoca Fenerbahçe'nin alt tarafı bir futbolcu için Beşiktaş'la (elmanın öbür çürük yarısı sayın Demirören!) sidik yarışına girdiğiniz gerçeğini gölgelemez. Ve uğruna iki paralık edilen ilkelerin farkına varırsınız Tümer ve Nobre'nin karşılıklı gollerinden sonra, ya da abuk subuk bir Rize maçında.

    Kendi adıma umutluyum, neyse ki aklı başında Beşiktaş taraftarlarının büyük bir kısmı bu olanların farkında... Peki Fenerbahçeliler? Ha, prestijli takımdınız değil mi, pardon...

    Topuz, çay yap abilerine....

  8. Adsız dedi ki...

    Fenerbahçe tarih boyunca Türkiye'deki diğer takım taraftarları (tüm Anadolu takımları) tarafından en sevilmeyen takım olmuştur.

    Sebebi de bu tip olaylar işte.

    O yüzden bu kaptanlık olayı FB'ye çok yakışmıştır aslında. Ortada bir yanlış var ise o bu yazıyı yazacak kadar düzgün olan adamın tuttuğu yanlış takımdır, yoksa o takım her zaman bu tip hareketler yapmıştır ve yapacaktır --bu hareketler o takımın kültür ve karakterine göre yanlış değildir.

  9. PVH dedi ki...

    Beni cigrimdan cikarmak icin yorum yazmaya gelenler var buraya, baska bir sey degil. Su siralar kafamda bin tane sey var cigirdan cikmaya vakit bulamiyorum. Siraya girin az kaldi. Sirayi bozana 3 kat etkili cigirdan cikarim, efendi gibi durun sirada.

Yorum Gönder