Kaçırılmış Eczacı maçı ve Diğer Maçlar


Gamova

Derbi heyecanıyla diğer spor dallarını atladık ama geç de olsa değinelim kısa kısa. Eczacı maçını Cumartesi biliyordum, Fenerbahçe Tv de maç sonu röportajlarını görüp altta da 3-0'lık sonucu görünce geçen yılki bir maçın tekrarını falan verdiler sandım. Sonra anladım ki maç uzak geçmişe değil yakın geçmişe ait bir maçmış üzülsem mi sevinsem mi bilemedim. Eczacı galibiyetine sevineyim mi izleyemedim diye üzüleyim mi karışık duygular içindeydim. Bugün maçın tekrarınını bir bölümünü izleyebildim oyunun her anında çok çok dominant bir takım var, üstelik bu takımın daha yeni yeni birarada oynamaya başladığını da belirtelim, bu sene ligde çok zorlanacağımızı düşünmüyorum, asıl odaklanmamız gereken Şamiyonlar Ligi. Ciddi ciddi Final-Four adayıyız ve bu kızların bize bunu yaşatacaklar umuyorum.

Cuma günü Bayan Basketbol takımımız da ilk maçına çıktı ligde Ankara deplasmanında. Çankaya Üniversitesi karşısında beklenildiği gibi kolay bir galibiyet aldık. Penny Taylor'ın gelir gelmez takıma liderlik etme konusunda temayüz etmesi sevindirici ama bu sene bu takımın eskisi gibi bir dominantlığı olmadığını Mersin maçında gördük. Yerli rotasyonumuz yine fena değil ama yabancıların istikrarı konusunda ciddi şüphelerim var.

Güzel bir Cuman'ın ardında Cumartesi 13'te Erdemir maçında sevimsiz basketbol takımımızın nasıl sapır sapır döküldüğünü gördük. Emir olağanüstü bir son periyod sonu ve uzatma oynamasa tarihinin en iyi kadrolarından birini kurmuş takım yenilecekti Erdemir'e. Takımda kimsenin ne yaptığı belli değil, hiç kimsenin rolü açık değil, sadece Tanjeviç'in rolünü biliyoruz. Kötü adam rolünde kendisi ve müthiş oynuyor bu rolü. Bir parantez de hakemlere. Kinsey'in kenardan oyuna sokacağı topta ısrlarla kendini NBA'de sanıp mola istemesi sonrası o pzosiyonda 5 saniye çalamayan ve sahanın içine girip kendisine itiraz eden Tanjeviç'e teknik faul çalamayan hakem performansının da bu tuhaf galibiyette etken olduğunu da belirtelim. Bu takımı izlemek de hakkında bir şeyler yazmak da içimden gelmiyor. Baketboldan soğuttular sağolsunlar. Bir olumsuz belirteç olarak Solomon'un yüz ifadesini de not düşelim. İçindeki her şeyi dışına yansıtan bir adamın ifadesiz bir hale dönüşmesi takım içinde neler olduğuna dair ilginç bir detay.

Bu tatsız basketbol maçının ardından iki yıldır her karşılaşması heyecan dolu olan Arkas-Fenerbahçe maçına geçtik. Müthiş bir ilk set oynadıktan sonra birdenbire 4. setin ortasına kadar takım durdu. 4. sette tekrar düzelip 2-2 ye getirdik maçı ama 5. sette yine durduk. Maç içindeki iniş çıkışları anlayabilirim ama bizim voleybolcularınki iniş çıkış değil dur-kalk oldu resmen. Tamamen durdular ya da müthiş oynadılar. Coskoviç hücumda çok top öldürdü ama acayip manşet hataları yaptı, diğer iki yabancımız da beklenilen performansı göstermedi, ne Divis'den ne Gardner'den yeterince katkı alabildik. Yine de Arkas'dan 1 puan aldık çok da fazla karamsarlığa gerek yok, bu sene 4-5 takımın eşit güçte olduğunu düşünrsek alınacak her puan çok önemli.


0 comments:

Yorum Gönder