3 Mayıs 1989



22 yıl önce bugün. Bir öğleden sonra. Okulda sabahçı olduğumdan evdeyim. İlk yarı bitince apartmanın önüne iniyorum. Karşı komşunun Galatasaraylı çocuğu sinirlerimi bozuyor. Aslında moralsizlikten ikinci yarıyı izlemeyeceğim. Çocuk iyice kızdırınca bir şey bildiğimden değil ama sırf hırsımdan "sen görürsün" diyip daha fazla delirmemek için eve çıkıyorum. 3-3 olduğunda koltukların üstünde tepinmeye başlıyorum, 4. gol geldiğinde deliriyorum, ama sevinçten. Allahtan evde benden başka kimse yok, sağı solu tekmeliyorum rahat rahat. Koşarak evin önüne iniyorum, kimse kalmamış. Ben demiştim zaten "sen görürsün" diye.

"Bu formayla dalga geçilmez."

Sonradan not: Uğramışken şuradaki yazıya da bir bakın tabii.


Fotoğraf: turkfutbolu.net


2 comments:

  1. MustafaS dedi ki...

    Bu maçı izleyen şanslı insanlardanım. Şimdi maç videosuna baktım da GS hiç değişmemiş! Nasıl günümüzde torpilli, kayırılan bir kulüpse o zamanda aynı durumdaymış. Attıkları ilk golde önce elle kontrol var. Pozisyonun devamında oluşan penaltı ise penaltı falan değil. Hiç şaşırmadım nedense :)

  2. Serkan dedi ki...

    İlkokul öğrencisiydim, sabahçıydım, eve geldim maçı seyretmek için, ilk yarı 3-0 komşunun gs'li oğlu (aynı zamanda sınıf arkadaşım) kapıyı çalıp dalga geçiyor, sinirden ağlıyorum, yukarıdan gs'li amca tepiniyor ben daha da hırslanıyorum, ama o ikinci yarı yok mu o ikinci yarı, apartmanı başlarına yıkıyorum, 9 yaşındayım ve ilk kez bir fenerbahçe maçında duvarları yumrukluyorum hırsımdan, sevincimden, o günden beri her sıkıntılı maçta aynı hissiyat...

Yorum Gönder