Pazarlık bitti. 58. Madde Değişemez


10 aylık mücadelemizin sonunda, Fenerbahçe zalimleri ve zalimlerin gerçek yüzlerini gördü. Gördük ki, her şeyi ele geçirmek isteyen, bu uğurda hiçbir şeyden çekinmeyen, her tür ahlak ve hukuk kuralını çiğneyebilecek bir iktidar mekanizması bütün ağırlığıyla bu ülkenin üstüne çökmüş. Gördük ki, özel yetkili mahkemeler palavrası ile kendi siyasi ikbaline düşman gördüklerini yok etmeye çalışan bir sistem var. Bu ülkenin adalet sisteminde şike olduğunu gördük, mahkemelerin bağımsız ve tarafsız değil adeta sahibinin sesi olduğunu, medyanın köle gibi tasmasından tutulan bir iktidar aracı olduğunu gördük.

Fenerbahçe 10 aydır, meydanlarda, sokaklarda, caddelerde işte böyle bir canavara karşı mücadele ediyor. Her şeyi ele geçirmek isteyen bir iktidar erkinin fütursuz baskısına karşı var gücümüzle dayanıyoruz. Bu baskı büyüyüp Fenerbahçe isyanı arttıkça da iktidar erkinin gerçek sahipleri türlü çeşit yol ve yöntemle yarattıkları cehennemden çıkmak istiyor.

Bu zamana kadar medya operasyonunu yaşadık, kamuoyu ve medya eliyle TFF üzerinde bir baskı kurularak savunma bile alınmadan ceza verilmesi istendiğine şahit olduk. Bu olay yetmeyince UEFA sopası çıktı, CAS davası bu operasyonu da bozunca, yeni yöntem Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım'ı birbirinden ayırarak ihaleyi Aziz Yıldırım'a yıkmak, Fenerbahçe baskısını da bertaraf etmek oldu.

Türkiye'deki paralel iktidar yapısı, aylardır Aziz Yıldırım'ın Fenerbahçe başkanı olmaması için çalışıyor. Kimi zaman tehditle, kimi zaman aba altından sopa göstererek, kimi zaman dengesiz vaatlerle bu olayı gündeme getiriyor.

Ne istiyorlar? Fenerbahçe'nin yetkili kongre üyelerinin oylarıyla seçilen, Fenerbahçe'nin arkasında onayı ve iradesi olan Aziz Yıldırım'ı hukuk dışı yollarla, hukuk cambazlıkları ve mahkeme düzeniyle indirmek. Bu darbeciler, ellerindeki medya, adalet ve iktidar güçlerinin tümüyle Fenerbahçe iradesine müdahale etmek için çalışıyor. Bu zamana kadar Fenerbahçe teslim olmayan, boyun eğmeyen tutumuyla bu baskıcı iradeye karşı dik durmuş, türlü bedeller ödemesine rağmen iradesine vesayet koymak isteyenlere boyun eğmemiştir.

TFF'nin 58. maddesinde yapılan değişiklik ilk gündeme geldiğinde bu gerçek kabak gibi ortadaydı. Elbette şike yapanlar küme düşmelidir. Elbette türk futboluna kara leke çalanlar ve kulüpler hiçbir şey olmamış gibi hayata devam edemez. Bu sebeple Aziz Yıldırım da 14 Ocak 2012 tarihinde şöyle bağırıyordu:

"Fenerbahçe suçlu bulunursa küme düşecektir ve bu kimse tarafından yapılmazsa bizler eliyle hayata geçirilecektir."

Bu değişiklikle Mehmet Ali Aydınlar federasyonunun amacı şikeyi cezalandırmak filan değil bir eyyam yolu bulmak olmuştu. Bu sayede hem Fenerbahçe'nin ceza almasını isteyenleri mutlu etmeyi, hem zan altındaki başka kulüpleri kurtarmayı hem de Aziz Yıldırım'ı TFF yargılaması ile yok etmeyi istiyorlardı. Aziz Yıldırım'ı kurtarma operasyonu olarak kamuoyuna lanse edilen şey esasında Aziz Yıldırım'ı savunma hakkını bile kullanamadan cezalandırmak ve siyasi iktidarın menfaatleri için uygun atmosferi yaratmaktır.

Bugün de değişikliğin amacı farklı değil. TFF'nin perşembe günü karar vereceği söyleniyor. Bu değişiklikle, paralel iktidar mekanizması Aziz Yıldırım üzerinde baskı kurmak için yeni bir yöntem ve amaç bulmuştur. Talep edilen, pazarlıkla Aziz Yıldırım'ın başkanlığı bırakması, yoksa başına kötü şeyler geleceği zaten Fenerbahçe'nin de bu ayrım sayesinde "zarara" uğramayacağıdır. Taraftardan her şey bitip, toz duman dağılınca, seçilecek yeni başkanla, yeni sezonda her şeyi unutması bekleniyor. Bu amaçla bu seneki şampiyonluğu bile Fenerbahçe'ye verebilirler. Hesaplanan, Aziz Yıldırım'ın kendi isteğiyle başkan adaylığından çekilmesi, taraftarın bir süre üzülmesi, şampiyonluk ile psikolojinin yerine gelmesi, Aziz Yıldırım'a sembolik verilecek bir cezayla diğer takım taraftarlarının da rahatlaması, yeni sezonda da her şeyin eskisi gibi olması.

Bu böyle olmayacak. Bunu kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz.

Aziz Yıldırım başkan adayı olduğunu açıklayarak pazarlık masasını üstlerine yıkmıştır. Pazarlık yapmaya çalışan ve aba altından sopa gösteren güçler artık dediklerini yapmak veya yapmamakla karşı karşıyadır. Türk sporunu dizayn edip, buradan elde edecekleri kamuoyu iletişim ve finans becerileriyle kendi iktidar kurgularına göre hayatı yeniden şekillendirmeyi düşleyen bu güç şu an tarihinin en büyük restiyle karşı karşıyadır. 58. maddede yapılan değişiklik bu restin anahtarı ve bu zulüm düzenini tahkim edecek bir enstrümandan ibaret.

58. maddenin değişmesi ahlaken ve hukuken uygun değil. 58. madde Fenerbahçe ile Aziz Yıldırım'ı birleştiren, suçluya ceza verilmesini, suçsuzun da aklanmasını sağlayacak temel bir hukuk kaidesidir. Bu kaide ile siyasi sebeplerle hem Aziz Yıldırım'ı yok etmek hem de Fenerbahçe yüzünden siyasi bir bedel ödememek isteyen iktidar temkinli davranmak zorunda bırakılmıştır. Bu kaidenin ortadan kalkması, paralel iktidar mekanizmasının fütursuzluğunun da garantisi olacaktır.

Trabzonspor ve Galatasaray taraftarları 58. dakikada topa dokunma diyerek doğru ve haklı bir kampanya başlattılar. Bu kampanyayı tüm kalbimle destekliyorum. Fenerbahçe Beşiktaş maçında da Fenerbahçeliler topa dokunmamalı. Çünkü onların tertemiz alınterleriyle dokundukları o topa, hükümet dokunmak, yeniden şekillendirmek, oyunu kirletmek için dokunmaktadır.

58. maddenin değişmesiyle hem siyasi bir bedel ödemeden, Fenerbahçe'yle Aziz Yıldırım'ı ayırarak bir insanı yok etmek hülyası için uygun aracı bulanlar, Beşiktaş ve Trabzonspor hakkındaki bazı iddiaları da ortadan kaldıracak, Serdal Adalı, Tayfur Havutçu hatta Sadri Şener'i sistemden çıkartarak, her şeyi hali yoluna koymayı tasavvur etmektedir.

Bu kadar ahlaksız, bu kadar vicdansız, bu kadar adaletsiz bir eyyam düzenini yaratacak herhangi bir değişiklik, insani değerlere sahip kimseden iltifat bulamaz.

58. madde değişemez çünkü o madde adaletin garantisidir. 58. Madde değişemez çünkü o hiçbir bedel ödemeden her yeri ele geçirmek isteyen bir canavarın eline batan acı bir bıçak gibidir.

Aziz Yıldırım'ın da dediği gibi,

Bizim bu madde hakkındaki yorumumuz, gerek bu değişikliğin peşine düşenler ve gerekse Türkiye Futbol Federasyonu'ndan (TFF) farklıdır. Türk futbolunda şike, teşvik ve teşebbüs suç ve cezaları birbirinden ayrılamaz. Bu eylemleri birbirinden ayırmak isteyenlerin gerçek amacı yine Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım'ın adını kullanarak birilerini ve bazı kulüpleri kurtarmaktan başka bir şey değildir. Bu sebeple; puan silme ve madde üzerinde yapılacak değişiklikler, tarafımızca en sert şekilde cevabını bulacaktır

Fenerbahçeli 3 Temmuz'dan beri çok oyunu bozdu, çok operasyon çökertti. Bugün de operasyonu çökertmek elimizde. 58. maddenin karşısındayız, dimdiğiz. Kıyamet de kopsa adalet istiyoruz ve ondan daha azını asla kabul etmeyeceğiz.



10 comments:

  1. 2Os dedi ki...

    http://www.worldsoccer.com/columnists/turkey-match-fixing-trial-looking-at-the-bigger-picture

  2. Fuat Tekgül dedi ki...

    Ortada resmen bir satranç hamlesi tarzında hamleler savaşı var..Başkan'ın mahkemeye 3 gün kala adaylığını açıklaması da çok ilginç ve adeta bir meydan okuma..

  3. Adsız dedi ki...

    58.maddeyi TS için değiştirdiler çünkü hakkında somut iki itiraf olan tek kulüp TS ... 58.madde değişmemeliydi . FB ye tek çizik ceza gelirse takım ligden çekilmeli , zaten geç bile kaldık bunu yapmakta ... Bu tiyatro da olmamak lazım ... Medya sistem iliğine kadar batmış suçu da tek temiz ve örnek kulüp olan FB ye atarak sistemi aklamaya ve FB yi elegeçirmeye kalktılar . Ama güneşi balçıkla sıvamak zor .

  4. deddaq dedi ki...

    Kick Politics out of Football!

  5. Del Piero dedi ki...

    Pisliklerini, oyunlarını Fenerbahçe'miz üstünde temizleyecekler akılları sıra. Yıllarca şikenin de, teşfiğin de alasını yaptılar. Fenerbahçe'nin diğer takımlar arasında sevilmediğini, çekilmediğini düşünerek yalnız kalacağını hesapladılar. Ama büyük Fenerbahçe taraftarı bu hesaplarını ters çevirdi ve çevirecek. Oyuna gelmeyeceğiz. Bu birlikteliğimizi bir saniye bile bozmamamız gerekir.

  6. erimoc dedi ki...

    umarım yönetim yarım puan ve bir kuruş dahi cezayı kabul edemeyiz dediğini ve Aziz başkanında dediği gibi onlar gereğini yapmazsa biz yaparız söylemini unutmadan Fenerbahçemizi bu rezillerin oyununa yem etmeden devam ederiz.Bu yapılırsa taraftar bu güne kadar olduğu gibi bundan sonrada hem kulübü hem yönetimi hem de Aziz başkanı sarıp sarmalamaya ve bu hayasızca akına direnmeye devam eder.Tek gerçek FENERBAHÇE!

  7. Adsız dedi ki...

    58 değişsede 1907 değişmez. Yine Aziz Yıldırım'ın adı haykırılacaktır statlarda, yerine "atanacaklar" yine onun gölgesi altında kalacak, ezilecek, birer kukla olacaklardır, tıpkı MAA gibi.

    Kısaca 58 değişse de değişmese de Fenerbahce taraftarının sadakatı, dirayeti, direnişi değişmez. Bu oyun böyle oynanmaz, bu oyunu bozarız biz.

    Kendi eleriyle bir efsane yarattılar zaten, taraftarı kenetlediler, kimi kesimlerin çok eleştirdiği Aziz Yıldırımın etrafında hepimizi topladılar, sahada sporcular, saha dışında anneler, teyzeler, nineler, çocuklar. Bu kafayla devam etmelerinin sonuçlarını görüyor olmaları gerek.

    Bundan 20 yıl sonra Özel yetkili mahkemeler nasıl kaldırıldı, medya zalimlerinin ipi nasıl pazara çıkarıldı diye okuyanlar, araştıranlar "Fenerbahçe operasyonunun geri tepmesiyle başlayan süreç" diye başlayan on binlerce analiz görecekler. Bu böyle biline.

    Son olarak, başkanın dediği gibi: Tek bir yaprak alamazsınız bu çınardan. Tek bir yaprak.

  8. gumgumok dedi ki...

    Ne kadar söylersek söyleyelim. Aziz Yıldırım'ın dışında yönetimden 58'e dair net bir tepki gelmedi. Ne zaman ki Aziz Yıldırım konuştu, yönetim de konuştu. MAA dönemindeki genel kurulda da böyle oldu. Bugünkü basın toplantısında bile satır arası gibi bahsedildi. Halbuki TFF kararını açıklamak için toplandığında da resmi bir açıklamayla bu talep edilebilirdi.

    İkinci konu Cas davası. Bugünkü kadar saçma bir açıklama görmedim. Ülke menfaati, 2020 deyip %100 haklı olduğumuz bir davadan fenerin lehine ne uğruna çekildiğimizi anlayamadık. "Bize güvenin" demek yeterli değil. Ben özellikle Nihat Özdemir vizyonuna güvenmiyorum kardeşim. Uefa, haksız olduğu bir davada "ben seni kanaatle bile 3-5 sene men edebilirim. Sen bu davayı çek, en azından 2020 ülkenizin olsun" demişse ve bu kabul edilmişse yazıklar olsun. Başka bir şey varsa o da açıklanmalı. Şike olduğuna kanaat getirilmişse, onurlu bir şekilde ceza çekilmeli.

    Aramızda bugünkü toplantıdan Casla ilgili yorumu olan varsa lütfen paylaşsın, çünkü kendi adıma söyleyeyim direnç kırıcı bir karardır.

  9. 2Os dedi ki...

    @gumgumok
    ayni duygulari paylasiyorum seninle ve diger yazi altina ozet bir vurgu yaptim (Johnny'ninkine ek olarak)... eger bu konu net bir sekilde aciklanmazsa, ben sahip oldugumuz haklilik gucunu yiterecegimizi dusunuyorum. arkasi da corap sokugu gibi gelir; ayni senin ifade ettigin gibi direnc yok olur.

  10. cengo dedi ki...

    yönetimimiz koca bir 0

Yorum Gönder