Hayatta Hiçbir Şeyimiz Naz Olmadı Senin Kadar



Lâkin şu son yaşanandan sonra "Sen de başını alıp gitme, ne olur" diyemiyoruz artık. Husule gelen şey bir büyük burukluk ki kelimeyle anlatılır gibi değil. Bir kaç cümleyle denemek gerekirse anlatmayı:
Fenerbahçe'ye süre vermek değil, bunu cümle âleme duyurmak güzel olmadı. Mahremi ayak altına almak oldu. Hiçbir şey eskisi gibi olmaz artık.

Bizim gibilerden fazla kalmadı Naz. Taş çatlasa bir kaç bin varız belki. Fazladan şeddeli eşşşekler gibi biliyoruz, sözleşme ile bağlanan oyunculardan belli hassasiyetlerin beklenmeyeceğini ama yine de bazen, bazı oyunculardan bekliyoruz işte.

Tövbe, 1970'li yıllarda Semih Bayülken tayfası şubeyi neredeyse keyfen kapatınca son ana kadar bekleyip ağlaya ağlaya başka kulüplere giden erkek voleybolcuların tavrını beklemiyoruz. Görece güzel zamanların, fazla güzel insanlarını uğurlayalı uzun zaman oldu ama hiç değilse biraz daha lisan-ı münasip mi desek?

Yok, biz anlatamayacağız galiba. En iyisi biz sana bir tanıdığını tavsiye edelim Naz kardeşim.

Yıllar önce bir Dicle deplasmanı dönüşü, Sabiha Gökçen çıkışında bekleyen taraftarlara gelip, orada bulunan herkese hitaben "Senelerdir voleybol oynuyorum ama hayatımda bu kadar büyük bir sahiplenme, bu kadar muazzam bir duygu görmedim. Hep birlikte bir fotoğraf çektirelim mi?" diye soran Çiğdem Can Rasna'ya bir danış. O sana neler hissettiğimizi açıklar. Vesileyle kaptanımıza saygılarımızı ilet lütfen.

Sana gelince... Fenerbahçe'de kalsan da kalmasan da Allah yolunu açık etsin.


10 comments:

  1. Unknown dedi ki...

    naz'a bunu yaptığı için kızmanın doğru olduğunu düşünmüyorum. evet takımla arasındaki mahremiyeti sosyal medyada paylaşması doğru değil ama bu ona "gitsen ne olur kalsan ne olur" diye tavır alımasını gerektirmiyor. bu tavrından dolayı böyle ağır bir yazıyı da hak etmiyor. henüz 21-22 yaşında genç bir insan hata yapmaya hakkı var. belli ki bu konuda üstüne çok gelinmiş, bir belirsizlik var ve sorulardan sıkılmış bir açıklama yapmış. üstelik önce fenerbahçe demiş çok çok felaket bir şey de dememiş. elimizdeki değerlerin kıymetini bilmek, hemen harcamamak gerek. elbette kimse fenerbahçe'den büyük değil naz'ın da bunun farkında olduğuna eminim.

  2. erimoc dedi ki...

    Geldiğimiz nokta bu işte millet sadece futbol yıldızları için ahlayıp poflarken biz capy için değmediğini bilsekte taurasi için gamova için gitmeseler diye umut ediyoruz,aslan için acaba gidermi?stresi yaşıyoruz.Kimi mecburiyetten kimi profesyonellikten bir şekil gelecekleri için karar verip ayrılıyorlar.Burda Tuncay Şanlı bile arkasına bakmadı taraftar yuh dedi içindende olsa
    ;şimdi yazından da anlaşılıyor Naz karar aşamasında, bu branşlar da bizim kadar tutkulu sevdalı bir taraftar bir camia olmadığını yaşayarak öğrendi Naz.3temmuz süreciyle olgunlaştı bu sevda işlemiştir diye düşünüyoruz umutla yok canım gitmez diyoruz.Biz yine gitme güzel kız diyelim;yönetimde üzerine düşeni yapsın diye ekleyelim.

  3. Adsız dedi ki...

    eskisi gibi olur herşet, yeter ki imza atsın.

  4. hakancelep dedi ki...

    Şimdi olayların başına kaçırdım ama biraz araştırma gereği duydum; "Naz n'apmış acaba" diye. "Fenerbahçe'ye süre verdim" tarzında bir cümleyi twittera yazmamış ama belki basında falan yer almıştır. O kısmı kaçırdım işte :)

    Fakat, twitter sayfasında "süreyi ben vermedim"
    ( https://twitter.com/#!/nzydmr11/status/200480506700234753 ) diyor. Sevdiğimden ve Fenerbahçeli bir sporcuya yakıştırmak istemediğimden söylüyorum; belki biz biraz fazla alınmış olabilir miyiz?

  5. HD dedi ki...

    Naz'ın Twitter hesabından cevabını alıntılıyorum: "Sureyi ben vermedim kulube arkadaslar daha fazla da bu konuyla ilgili bir sey yazmayacagim."

    Evet, üslup biraz sıkıntılı; ancak anlaşılan yoğun sorgulanma neticesinde biraz bunalmış, en fazla özensiz denilebilecek bir beyanda bulunmuş.

    Nihayetinde kulüp talep etmiş görünüyor. Kızlara sonraki sezonun kadrolarının finalize edildiği şu dönemde yıpratıcı tekliflerin geldiği bilinmeyen bir durum değil. Biraz hoş görmek lazım, son mesaj da çok güsel zaten: "Fenerbahçe'de kalsan da kalmasan da Allah yolunu açık etsin."

  6. cengo dedi ki...

    Naz Aydemir'i de kaçırıyoruz elden. Başkalarının yapamadığını sanıyorum kendimiz başarıp güzelim kulübü dağıtıcaz.

  7. barkan34 dedi ki...

    3 temmuz sürecinin 2.aşamasına geldik..önce şike tertip et kamuoyu nezdinde rezil et,sonra amatör branşlardaki üstünlüğüne son ver...Bu süreci yaşıyoruz.Voleybol takımında önce sponsor ayrıldı,şimdi de sponsor bulunamıyor.Avrupa şampiyonu takıma nasıl sponsor bulunamaz??
    Sonrasında ise oyuncuların aklını çel..Naz bu takımın en önemli oyuncusu..Şimdi eczacı istiyor..
    Ben NAZ ın yazdığını kalmak istemesine veriyorum.Çünkü gidecek insan, direkt gider..Bu şekide, eleştirilerden kurtulur..
    Ama NAZ kalmak istiyor.Belki de sesini duyarabileceği tek mecra bu kaldı..Nerede yöneticiler,voleybol takımının ne olacağına dair bir bilgi var mı?
    Sonra basketbol şube,tamam oyuncular evlere şenlik ama yöneticiler nerede??
    hiçbirinden açıklama var mı?
    Aziz YILDIRIM ı asıl arkasından vuranlar bunlar bence..
    Ali KOÇ haricinde,ortada gözüküp-çabalayan birileri var mı?
    Sorun burada bence..

  8. msmxcom dedi ki...

    kaliteli yerliler olmadan hedefler mümkün değil. bunun en bariz örneğini fenerbahçe bayan basketbol takımımız yabancıları çok üstün olmasına rağmen yerlileri fos olan gs karşısında aldıkları şampiyonlukla gösterdi. sorun paraysa biz toplayalım ama ne olur içimiz yangın yeri olmasın yine..

  9. Dr Hasan Batuk dedi ki...

    Bu kadar romantik olmasak nasil olur? Bir Naz gider, bir başka Naz gelir..

  10. Adsız dedi ki...

    Altın yumurtlayan bayan voleybol branşımızdan, Üniversal grubunun sponsorluktan çekilmesi ve sponsor bulunmasında güçlük yaşanıyor olmasının, 3 temmuz tezgahını hazırlayanlarla bir ilgisi olabilir mi ??? bu ülkede siyaset kendi ekonomisini de kendisi oluşturur... her dönemin zenginleri vardır...

    Acaba el altından fenerbahçe taraftarının tepkilerinin öcü bu şekildemi alınmaktadır ??? iş dünyamızın hükümete karşı iş yapma şansı yoktur... Bu nedenle zaten ülkede gerçek basın yoktur... Olanlara da halkın cahilliği nedeniyle gereken desteği vermemesi sebebiyle,onlarında seslerini duyurabilmesi pek mümkün değildir...

    Bu görüşümü somut bir veri ile şuan açıklayamam... Ancak yaşadığım ve öğrendiğim şeylerden sonra, bu durumunda pek ala mümkün olduğunu biliyorum...

    Ayrıca başbakanımız, tiyatroları özelleştirip, istediğine sponsor olacağını, diğerlerinin ise başlarının çaresine bakmasını sertçe dile getirmedi mi??? Son olarak, yönetim uyuma, yıllarca verilen emeklerle kurulan güzel kadroları çakal ve sırtlanlara yem etme diyorum...

Yorum Gönder