İddianameden Bir Parodi: Ankaragücü Şikesi
Sanat eseri soruşturmamızın en güzel yerlerinden biri Ankaragücü maçı için yapılan şikenin muhteşem bir takip, olağanüstü bir koordinasyon ve dehşet bir zeka kullanılarak ortaya çıkarılması. Önce iddianamedeki şu bölümü bir okuyalım.
Bir yandan İlhan Yüksel Ekşioğlu ve Cemil Turhan’ın; Yavuz Ağırgöl ve Mehmet Yenice üzerinden faaliyet yürüttükleri, bu kapsamda Mehmet Yenice’nin önce Kasımpaşa Spor kalecisi Murat Şahin aracılığıyla Ankaragücü’nde oynayan bir futbolcuyla irtibat kurmaya çalıştığı, Murat Şahin’in şike için aracılık yapma teklifini kabul etmediği, bunun üzerine Mehmet Yenice’nin Yadigar Boğa üzerinden bazı Ankaragücü’lü futbolcularla görüşerek şike amaçlı anlaştığı, (bu futbolcular belirlenemiştir), şahsın şikeye aracılık yapma karşılığında İlhan Yüksel Ekşioğlu’ndan aldığı 400.000 dolar paranın bir kısmını Ankara’da irtibat kurduğu şahıslara verdiği, 100.000 doları iade etmek için geri getirdiği esnada yapılan asayiş uygulamasında paranın araçta bulunduğu ( durum yapılan iletişim dinlemeleri ile tespit edilmiş, operasyonun deşifre olmaması açısından olay tarihinde şahsın aracı asayiş uygulaması yapılarak aranmış, şikeye konu paranın araçta bulunduğu belirlenmiştir.
Şimdi önce Kaybedenler Kulübü'nün meşhur "kim lan bu Erol Egemen" sorusundan mülhem, "kim lan bu Yadigar Boğa" diye sormamız lazım. 5 Aralık nüshalı Radikal'de Erol Ata imzalı haberi okuyalım
Yasaklı İsimler arasında bulunan bu personelin hangi birimde çalıştığı henüz Kulüpten kimseye doğrulatılamadı. Kulüp başkanı ve uzun yıllardır Ankaragücü'nde personellik yapan isimler dahi Yadigar Boga'yı hatırlamıyor. Ankaragücü'nde eski yönetimler dahi bu ismi hatırlamıyor. Son 12 Yıldır Ankaragücü'nde Başkanlık yapan, Cemal Aydın, Serdar Özersin, Cengiz Topel Yıldırım, Ahmet Gökçek, Cengiz Topel Yıldırım ve Sami Altınyuva Yönetimleri Yadigar Boğa diye bir personelle çalışmadıklarını belirttiler. Cemal Aydın, DHA'ya yaptığı açıklamada "Toplam 12 yıl görev aldığımı Ankaragücü'nde böyle bir personel ile çalışmadım" dedi
Yukarıdaki haberde de gördüğümüz gibi Yadigar Boğa savcılığa göre Ankaragücü'nde görevli ya da bağı olan biri ama Ankaragücü'nde görev yapan kimse adamn adını sanını bilmiyor, unutulacak da bir isim değil ama neyse geçelim , şüphesiz ki her şeyin en iyisini ve en doğrusunu, beş maç öncesinden maç sonuçlarını, hayrı ve şerri ve gaybubatı bilen savcımız dediğine göre Ankaragücü'yle ilişikli bir arkadaştır diye kabul edelim. Savcıya göre İstanbul'dan Ankara'ya 400.000 dolarla yola çıkan Mehmet Yenice önce Yadigar Boğa aracılığıyla kimliği belirlenemeyen bazı Ankaragüclü futbolculara para vermiş, evet yanlış duymadınız sanat eseri soruşturmanın en önemli malzemesi olan futbolcunun kimliğini onca fiziki takibe, muhteşem koordinasyon ve operasyonlara rağmen belirleyememiş yüce Türk polisi.
Şimdi 400.000 TL ile İstanbul'dan Ankara'ya yola çıkan Mehmet Yenice parasının 3/4 üyle şike yapmış, parasının geri kalan 1/4 üyle gofret fındık fıstık alacağına İlhan Ekşioğlu'nun ofisine geri götürmüş bu parayı. Bizim muhteşem polis de bu parayı arabada görmüş, asayis araması sırasında. Ancak şike trafiğinden emin olmalarına, şike parasını yani şike operasyonu için en somut kanıtı arabada bulmalarına ve bu araba sahibi ile Fenerbahçe yöneticisi İlhan Ekşioğlu arasındaki bağ konusunda emin olmalarına rağmen deşifre olmamak için suç üstü yapılmamış. Söz konusu paraya suç konusu olduğu gerekçesiyle el konulmamış. Aman Tanrım ne muhteşem bir plan! Ligin bitimine bir hafta kalmış, ama sen illa son haftayı da bekliyorsun. Çünkü Fenerbahçe Sivas'da şampiyon olamazsa operasyon falan olmayacak, gerçi zaten savcı bunu bizzat söylediği için burdan çıkarım yapmamıza da gerek yok. Görüldüğü gibi şike yapıldığından emin olan savcılık şikenin kimle yapıldığından emin değil, şike yapılanları tespit edememiş ama şike yapıldığından emin. Bu ne yaman çelişki diye soralım ve Ankaragücü maçı ile ilgili sorulması gereken şu soruyu da soralım
Her tür telefon görüşmesinden şike sonucu çıkaran, Aziz Yıldırım'ın "Nasıl gidiyor" sorusundan şike operasyonları hakkında bilgi almak için böyle diyor diye yorum yapan savcımız tapelerde geçen "Melih Gökçek dinletiyormuş her yeri,dinleme yaptığı araç varmış adamın anlamına gelen kayıtları neden ifadesine başvurduğu Melih Gökçek'e ya da bu konuşmaların muhataplarına sorma ihtiyacı hissetmiyor. Zeki Mazlum'un tapelerinde geçen "AKP il teşkilatı Trabzon'un şampiyon olması için her şeyi yapar" ifadesi iddianamede nasıl buharlaşmışsa hukuk devletinde ortalığı kaldıracak birisinin telefon dinlettiği iddiası da beklenildiği gibi iddianamede sorguya değer bulunmuyor.
Sahi şikeyi kim yapıyor Allah aşkına?
Yargılananlar mı yargılayanlar mı?
14 Aralık 2011 00:11
Haklı olduğun taraflar olmakla birlikte maalesef bu olayda en azından bir şike teşebbüsü var renkdaş. İddianamenin 173. sayfasında Murat Şahin savcılık ifadesinde Mehmet Yenice'nin Ankaragücü maçı için kendisine şike teklifinde aracılık yapmasını teklif ettiğini itiraf etmiş. Telefon tapelerinde inşaat işinden bahsediliyor ancak çevirmede polise ev alacaktım diye ifade veriliyor. Bu olaylar nedense Ankaragücü maçından hemen sonra meydana geliyor. Aynı olay Bursa-İBB maçında da var. Ordada belediye işçilerinden söz ediliyor. Ancak nasıl bir belediye işçisiyse bu kırmızı kart gördüğü için düşülüyor. Renkdaş hükümet bizi tasfiye ediyor ve bunu yaparken eminim ki temizlik gibi bir dertleri yok. zaten olsaydı Trabzon AKP teşkilatı iddianame dışında tutulmazdı.
Ancak maalesef FB-İBB, Bursa-IBB, Ankaragücü-FB maçlarında en azından şike veya teşvik girişimi yapılmış. İddianamenin tümünü detaylı olarak okudum. Bu üç maçta çok net girişimler yapmış bizimkiler. Hatta FB-İBB maçı girişimin de ötesinde gerçekleşmiş. İbrahım Akın'ın telefon konuşmaları herşeyi gösteriyor. Maalesef geçen sezon Aziz Yıldırım Fenerbahçe'ye ihanet etmiştir. İddianame çıkana kadar ona sahip çıktık. Doğrusu da buydu zaten. Çünkü basında yazan doğruluğu belirsiz haberlerle bu taraftar başkanı yalnız bırakamazdı. Ancak tüm bu konuşmaların iddianamede görünmesi üzerine bundan sonra Aziz Yıldırım'a sahip çıkmanın biz arma sevdalılarına zarar vereceğini düşünüyorum.
Nihat Özdemir çıkıp kulüpler birliği toplantısında küme düşme kalksın diyor. Takımımızı yöneten zavallılar kendilerini kurtarma derdine düşmüş. Kulislerle yarattıkları pisliği temizlemeye çalışıyorlar. Bu tavır doğru değil. Eğer bizim yönetimimiz bu işleri tezgahladıysa ki ben 3 maç için tezgahladığına ikna oldum en büyük cezaları çeksinler. Biz de aklanmak için cezalandırılalım. Eğer bu iş örtbas edilirse maalesef bu leke bir ömür bize yapışacak. Taraftar olarak suçsuz iken (çünkü şikeyi biz yapmadık.) şikeyi yapanlara körü körüne sahip çıkarak suçlu duruma düşeceğiz.
Maalesef Aziz Yıldırım Fenerbahçe sevgisini kontrol edememiş ben bunu anladım iddianameyi okuyunca.
14 Aralık 2011 00:15
Emeğine sağlık kardeşim.
14 Aralık 2011 01:13
yanlız orda bir hinlik var ve siz bunu gözden kaçırmışsınız..
"...şike amaçlı anlaştığı, (bu futbolcular belirlenemiştir), şahsın şikeye aracılık..."
burası çok önemli; "belirlenemiştir".
"belirlenememiştir" mi yoksa "belirlenmiştir" mi.
Bak..
Görüyon mu sen savcıdaki açık gözlüğü.
Şike yapıldı mı diye sorsan evet oyuncuları bile belirledik. Peki oyuncular kim desen yok onu belirleyemedik.
İşte hukuk bu.
14 Aralık 2011 10:09
eğer şike ve teşvik varsa bu rahatlıkla ispatlanır yoksa ki bence yok böyle olmuştu gelmişti gibi sözlerle yazılır iddianame birde sahaya indiği hali çok belirgin olur yani olsaydı mızrak çuvala sığmazdı oysa şunu yapasalar net çıkacak trabzon bizden iki hafta sonra rakiplerimizle oynadı bize 11 kişi savunma yapan takımlara trabzondan kontratak golleri yedi hemde maçın başında buca daki attıkları son gol ise tam bir komedi zaten trabzon geçen seneki borçlarını gs ve bjkye ödemeye başladı
14 Aralık 2011 10:29
Güzel yazı, eline sağlık.
İdda edilenler bunlarda, biz bu iddalardan nasıl aklanacağız? asıl mesele bu.
14 Aralık 2011 11:09
@murat
hadi be oradan! ikna olmuşmuş. gelip buralara renk ve ağız değiştirerek neyin propagandasını yapıyorsunuz be siz. insanda biraz utanma duygusu olur. bu kadar zıvanadan çıkmış olaylar karşısında kılık değiştirip buralara kadar gelip tereciye tere satmaya kalkıyorsunuz. yazının arasına yerleştirilmiş o renkdaş lafı da mideleri ayrıca bulandırıyor.
ortada bu kadar bariz mantık hataları var. operasyonun arka planını deşifre eden ayyuka çıkmış tartışmalar var. adam kalkmış bize ahlak dersi vermeye kalkıyor.
aziz yıldırım'ı seven birisi değilim. birçok sebepten hoşlanmıyorum kendisinden. ama bu süreçte aziz yıldırım fenerbahçeliler için şerefin, haysiyetin adıdır. kendisi bu olaylar sonuçlanana dek bizim için direncin, karşı koymanın simgesidir. bu böyle biline!
hayır gerçekten fenerbahçeliyseniz buna daha sert, daha ayrıcalıklı cümleler kurmak gerekir. bu da ayrı bir mevzu...
14 Aralık 2011 11:32
@ismailboyacı
Öncelikle şike ve teşvik girişiminin de hem TFF talimatlarında hem de TCK'da suç olduğunu unutmamalıyız. Ben de Fenerbahçe taraftarıyım renkdaş. İddianame çıkana kadar başkana sürekli sahip çıktım. İddianame çıkana kadar geçen dönemde camiamıza yapılan sistematik saldırıya karşıydım. Şu anda karşıyım. Bu blog içerisinde iddianame içerisindeki çelişkili olayların deşifre edilmesi çok hoşuma gidiyor. Buna kesinlikle devam edilmeli.
Ancak yukarıda da yazdığım 3 maç ile ilgili bölümler iddianame içerisinde incelendiğinde maalesef kulübümüzü yöneten insanların bu maçlarda şike veya teşvik primi tezgahlamaya çalıştığı net olarak görülüyor. İddianame'nin eksik yanlış taraflarını eleştirirken bunları görmezden gelmek bence ahlaki değil. Maalesef birşey var. Sahaya yansımış mıdır yansımamış mıdır Fenerbahçe-IBB maçı hariç bence belli değil.
Gelinen noktada Nihat Özdemir küme düşme kaldırılsın diye kulis yapıyorsa zaten püri pakız biz demekte anlamsızlaşıyor. Demek ki o da kabul ediyor şike yaptığımızı yada teşebbüsünde bulunduğumuzu.
Tüm bu gerçekler ortadayken artık sadece Fenerbahçe dışındaki Fenerbahçe düşmanlarıyla hesaplaşmanın yanında Fenerbahçe içerisindeki Fenerbahçe düşmanlarıyla hesaplaşmanın vakti gelmedi mi?
Bizler taraftarız. Bizler bu eylemlerin sorumluları değiliz. Bu eylemleri veri alıp top yekün bir Fenerbahçe nefreti pompalayan medya ne kadar suçluysa, bu operasyonu temizlik harici bin bir türlü kirli sebeple yaptıran AKP ne kadar suçluysa, bu eylemler içerisinde yer alan tüm yönetici ve kulüp çalışanlarımızda o kadar suçlular maalesef.
Ben kendi adıma artık Aziz Yıldırım'ın arkasında durmama taraftarıyım. İddianame içerisinde 3 30 yapılmış olabilir. Çelişkili yerler, tutarsız iddialar olabilir. Bunların deşifrasyonu tamamen anlamsız da değildir. Çünkü bize yapılan saldırı linç halini aldı bu deşifrasyon bunu önleyecek. Ancak iddianamede 3 maalesef 0 da değil.
İddianame içerisindeki çelişkileri alıntılamak, aynı iddianamedeki somut şike ve teşvik bulgularını maalesef yok etmiyor. Bursa-IBB maçını okuyanlar dedikleri mi çok rahat anlarlar. Ya da FB-IBB maçını okuyanlar.
14 Aralık 2011 13:57
biz sezon başında bizi düşürün demedikmi karıştırmayın gazeteler bizi suçumuz kabul etmiş göstermeye çalışıyor oysa biz düşersek 400 milyn olan digitürk bu parayı vermez diğer kulüpler feneri düşürürlerse ne olacaklarını bilmiyorlarmı o zaman digitürk 100 milyon bile vermez
14 Aralık 2011 14:26
@murat
nihat özdemir'in küme düşme yönünde kulis yaptığını hangi somut veriye dayandırarak iddia ediyorsun acaba? sahibinin sesi medyanın saçmalıkları dışında elimizde ne var? oysa ben sana somut bir veri olarak sene başında kulübümüzün federasyona başvurusunu gösterebilirim. haklarımız saklı kalmak şartıyla küme düşürülmeyi talep etmedik mi? haklarımızın saklı kalması şartı olağan değil mi? kendine güvenen avrupaya gitmesin dedi mali, aynı mantıkla kendine güvenen fb'yi küme düşürsün dememiz haklı bir söylem değil mi? tff senin çıkarım yaptığın dinleme kayıtlarını yeni mi gördü sanıyorsun, etik kurula gösterilmedi mi bunlar? haftalarca incelemenin sonucunda bu kadar net ise kanıtlar neden bir karar verilemedi. malinin etik kurulu raporu sonrası açıklamasını hatırlayalım etik kurulu verilmiş olan delillere göre nihai bir karara varmamızı sağlayacak bir görüş ortaya koymamıştır demedi mi? zaten net olsa kanıtlar çoktan düşürülürdük merak etme. herkesin beklentisi iddianame ve sonrasında daha kesin kanıtların açıklanmasıydı. görünen o ki böyle bir kanıt yok. herkes istediğine inanabilir, dinleme kayıtları sevdiğimiz kulübümüzü yönetenler hakkında içimizde önyargılar da oluşturabilir ancak elle tutulur kanıtlar olmadan birilerini aylarca, yıllarca hapiste tutmak, bir camiayı lekelemek, bir takımın dağılmasına sebep olmak, taraftarlar arasında nefret söylemini yayılmasına sebep olmak, bunlar asla affedilmeyecek suçlardır. işte bu suçların kanıtları son derece nettir. bana göre ortada açıkça, yoruma gerek duymadan işlenmiş bir yargısız infaz vardır, ortaya saçılmış kudurmuş it tükürükleri vardır ve 3temmuz itibariyle türk futbolu geri dönülmez bir pisliğin içine batırılmıştır. temizlik amaçlı operasyonun kendisi yozlaşmanın simgesi olmuştur.
o yüzden renkdaş, sen sen ol, yürekten bağlıysan takımına, sevdiğin renklere yapılan tecavüzü görmezden gelme. yorum yaptığımız bu platform da en başından beri tavrını şikeden değil yaratılmış olan adaletsiz, hukuksuzluğa isyandan yana koymuştur. kimse şikeyi örtmeye, görmezden gelmeye veya çelişkili davranmaya da çalışmıyor, buradaki hepimizin amacı diğer yollardan ulaşamadığımız gerçeğe kendi çabalarımızla, şu ortamdaki yazılarla kavuşmak.
bu kadar pislikten sonra birileri bilmem kim ile sevdiğim takımım yaptığı bir maç öncesi iki gerzeğin kendi aralarında yaptığı saçma bir konuşmayı veya bir namussuzun saha içindeki sahtekarlığını, ya da bir paragözün saftirikleri kullanarak tezgahladığı bir dolandırıcılığı belgelese de umurumda değil. giden gitmiştir, bu ülkede adaletin sadece özel bir isim olduğu kanıtlanmıştır. en yüce köşkün içinde öldürülmüş adalet, çimlerin arasında mı can bulacaktı sanıyorsunuz?
14 Aralık 2011 16:02
@ murat
bana 10 aylık ve 100 kişiyle telefon konuşmalarınızın kaydını verin ve 5 ay da süre verin copy paste yoluyla bazı görüşmeleri yapıştırıp size istediğiniz suçtan şüphe duyulabilecek bir iddianame yazabilirim. bu iş çok kolay, hukuk metinleri içsel tutarlılığı sağlam, neden sonuç ilişkileri sarih metinler olmalıdır böyle copy-paste metinden iddianame falan almaz. zaten bir iddianame suçu ispatlamak için değil şüphe çekmek için yazılıyorsa hukukla falan alakası yoktur ki bu iddianamenin amacı da aynen bu.
14 Aralık 2011 16:04
@momos
Abi o zaman Nihat Özdemir çıksın yalanlasın bu haberleri. Kaç gazete'de haber çıktı. Adnan Öztürk çıkıp evet böyle bir talep geldi dedi. Kaç gündür yalanlama bekliyorum. Ama yok. Yönetim sus pus bu konuda. Bir açıklama yapsınlar. Biz küme düşme cezasının kaldırılmasından yana değiliz biz buna karşıyız desinler.
Bu süreçte maalesef duygular birbirine giriyor. Emin ol Fenerbahçeme 3 temmuzdan beri saldıran, onu linç eden çakallardan nefret ediyorum. Ancak iddianamenin çıkışı ile beraber gelen küme düşme cezası kalkacak haberlerinden de aynı oranda nefret ediyorum.
Bizim yönetimimiz yıllardır internet sitesini etkili birşekilde kullanıyor hepimiz biliyoruz.Geçen senelerde ıvır zıvır birçok konuda(transfer haberleri falan) yalanlama yapan yönetimimiz neden şimdi susuyor? Böyle iğrenç bir iddiaya karşı yalanlamanın gelmemiş olması senin aklında da soru işaretleri yaratmıyor mu momos?
14 Aralık 2011 16:11
@murat - somut olanlar:
1 - güvenmiyorsan CLye gitme dendi, yönetim "gideceğiz" dedi
2 - Haklarımız saklı kalsın, "bizi düşürün" dendi, düşürmediler.
kısacası nihat özdemir in küme düşürülme kalksın demesi ile yukarıda ki olaylar çelişiyor.
velev ki demiş olsun, ki ben de inanıyorum dediğini, bunu klüpler birliği toplantısında söylüyor, bütün klüpler için bütün klüplere teklif ediyor. Kendisine 100% güvenen biri bunu söylemez çıkarımı biraz zorlama olmuyor mu sence? Yönetimin sadece Fenerbahçe özelinde yaptıklarını yukarıda yazdım, somut örneklerle, nihat özdemir Fenerbahçe için küme düşme kaldırılsın demiş olsaydı farklı konuşurduk, ama durum öyle değil. Burada öyle ya da böyle bir çözüm getirilmeye çalışılıyor.
şovenist bir tutum takınılıp "ateş üfleyerek sönmez, bizi masaya bile çağırmayın" diye derin futbolun geceyarısı mahkemelerine bağlanmak, seçimle gelemediği gs başkanı koltuğunun dayanılmaz şan şöhretini darbe ile gasp edip, bu monşer diktasının ikinci başkancığı olarak şov yapmak kolay. Mühim olan çözüm sunmak, somut, pragmatik çözüm.
Son olarak:
3ü 30 yaptılar vs vs. dediğiniz aslında "ateş olmayan yerden duman çıkmaz" dan ibaret, boşuna maç maç araştırma yapmayınız, vaktinizi harcıyorsunuz. Size cevabım şudur - bu duman sadece Fenerbahçeden değil bütün Türk futbolundan, sadece bugün değil neredeyse 1 asırdır çıkıyor. Dolayısıyla "rüzgar"dan nem kapmayınız, büyük resmi görünüz! Şu maç şöyle bu maç böyle meselesi değildir bu, Şakacı başkan Sadri Şener in Melih Gökçek in Adnan Polat ın uslüpları da tarzları da tapelerde ortadadır, zaten tapeler olmasa da meydandadır. Bu şahısların ve kurumlarının üzerine aynı hınç ve ısrarla gidilse neler çıkabileceğini tahmin ediyoruz hepimiz.
Uzun lafın kısası kimse sütten çıkmış ak kaşık değil, bu bataklıkta herkes herkes kadar kirli, ama sadece bir şahıs ve onun üzerinden bir koca camia boğulmaya çalışıyor. Bu nedenle iç hesaplaşmadır falan sonrasının gündemidir. bugün top yekün direnme günüdür.
Bu Dünya hep yalan dolan. Sonuna kadar biz, Fenerbahçeliyiz . . . . Tekrar! Yüklen!
15 Aralık 2011 00:36
@murat, diyorsun ki ben iddianame cikana kadar baskana surekli sahip ciktim, ama iddianameyi okuduktan sonra kulubumuzu yoneten insanlarin bahsettigin 3 macta olarak sike/tesvik girisiminde bulunduklari net olarak gozukuyor. Sonuc bizimkiler sike girisiminde bulundular, bunun karsiliginda cezalari ve cezamiz neyse cekelim artik baskanin arkasinda durmak mantiksizdir. Ben de senin gibi iddianamenin tamamini okudum, ve ozellikle Ilhan Eksioglu'nun Ali Kiratli ile olan konusmalarini okudugumda karnima agrilar girdi. Ama unutma ki su ana kadar hala hikaye tek bir tarafin gozu ile anlatildi. Yani iddia makami, diger bir degisle bu tip islerin oldugunu iddia eden tuzel kisilik tarafindan. Peki sen hikayenin diger tarafta nasil yasandigini dinledinmi de boyle bir yargiya varmayi kendinde hak olarak gorebiliyorsun. Affina siginarak farazi bir ornek verecegim. Ben gunun birinde @murat'in bir uyusturucu taciri ile konustugunu belirliyorum, ve hemen teknik takip imkanlarimi devreye sokarak konusmalari dinlemeye basliyorum. Konusmalar misal sekilde gerceklesiyor UT (Uyusturucu Taciri): abi peki biz simdi buradan gidersek o adresi bulabilir miyiz? @M (@murat) tabi tabi ben gecen gun gittim oradan mal aldim, buradan yokus asagi gidince karsiniza cikan ilk dukkan saticinin yeri. Ben bu konusmadan cok kolaylikla senin uyusturucu ticaretine aracilik ettigini iddia edebilirim. Ve bu iddiami kanitlayacak cok net tapelerde var elimde. Simdi benim bu iddiam uzerine birisi cikip cok rahatca "Ben @murat'in uyusturucu ticaretine aracilik ettigine inandim" diyebilir. Ama bu iddialar sana soruldugunda sen diyebilirsin ki " Ya ben o gun Tarlabasinda ise gidiyordum ve adamin biri beni durdurup kardes buralarda buralarda Uzman elektronik diye hafiza kartlari satan bir f=dukkan varmis yerini biliyormus diye sorduben de adama yolu tarif ettim".Yani hikayenin senin tarafindan aanlatilan bolumunu dinlemeden ne oldugunu anlayamayiz. Su anda okuduklarimiz sadece iddia makaminin ifadeleri, ustelik bu iddia makaminin bu konusma kayitlarini ne sekilde kesip yapistirdigini da bilmiyoruz. Iddia makaminin kotu niyetli olmadigini varsayalim, ama yine de iddia ettigi seylerin gercekligine sonuna kadar inanmis ki bunlari ortalik yerde herksele paylasmis. Tabi ki dogal olarak iddia edilen seyi kanitlamak adina kendince uygun buldugu konusmalari kesip yapistirarak iddianamesine ekleyecek (Papa'nin New York'a indiginde burada Genelev var mi diye sormasi gibi). Ama sen Papa'nin agzindan hikayenin nasil gelistigini duymadan olay hakkinda karar vermeye kalkarsan buyuk yanilgiya dusme ihtimalin vardir. Bir diger konu Aziz Yildirimi'i suclu gormen hikayesi. Savcinin da iddianamede belirttigi gibi iddianame de Aziz Yildirim'indirek olarak bu isleri organize ettigini gosteren bir tape yok. Bunun kaniti olarak da Aziz Yidirim'in bu konuda cok dikkatli hareket ettigi ve sadece 3. sahislari kullanarak bu girisimlerde bulundugu soyleniyor. Turkce'si: Ben Aziz Yildirim'in sike yaptigina dair net bir delil bulamadim, ama onu taniyan insanlarin yaptigi konusmalari birbirine ekledigimde Azizi Yildirim'in da bu isin icinde oldugunu tespit ettim. Hadi ya, o kadar kolay mi bu isler? Madem okudun iddianamenin hepsini, bana Azizi Yildirim'in sike ya da tesvik emrini verdigi bir tane tape gosterir misin lutfen. Ben okudugum 399 sayfa da boyle bir ifade bulamadim, dogaldir belki bu kadar konusmayi okudugumda atlamis olabilirim. Ama sen Aziz Yildirim'in bu isi yaptigina inaniyorsan ve iddia ediyorsan paylasabilir misin lutfen?
15 Aralık 2011 00:56
(I)
Bu salivermeler gostermistir ki acik ve net bir sekilde, cemaat Aziz Baskani futbolun sporun icinden cikarmaya calismaktadir. Iste bundan dolayi tff spor alanlarindan faaliyetlerinden uzak tutma sibob’u dur ve cikardiklari yasa da bunun icindir. Ayrica kume dusme yerine puan slime ile ilgili bir madde cikararak olayi kapatacaklar.
Mahkemenin verecegi karara gore de nato muhendisliginede bye bye diyebilir, gayet mumkundur ki asil amac bu olabilir, eger sporun ozerk olmazsa siyasetin fahisesi olursa, spor bunun icin de kullanilmis olabilir.
Hangisinin oncelikli tercih oldugunu mahkemenin karari gosterecektir, ilgililere duyurulur!!
Ve ayrica gelecek secimler icinde trbzn cepte olacaktir. Yani bizim tayyip 1 tasla bircok kus vurmayi hedefliyor… cillloopp!!!
Bak goruyormusunuz, spor nasil siyasetin fahisesi olur onun dersini acik acik veriyor!!
Bizimkilerin yaninda yaslarda yanacak Bulent Hoca, Mecnun Baskan gibi…
Iste bunun icin “temizlik” diyorlar.
Takke dustu kel gorundu, orospu medya neden vites kuculttu ve su an sadece Aziz Baskanin kendisi hedef aliniyor!
Adil bir yargilamada bu kumpasi bozacak tek bir insan var o’da AZIZ BASKAN’in ta kendisidir! Baskanim IYI DINLEN VE HAZIR OL!
15 Aralık 2011 00:57
(II)
Fizikte bazi seyleri tanimlayabilmek icin farkli veriler aletler kullanilsa da bakis acisina gore degisse de sonuc ayni kapiya cikar. Parcaciklarin ozelliklerinden bir tanesi de, fiziksel olarak, kendi etrafinda donmeleri onemli bir ozelliktir bir buz patencisinin buz ustunde kendi etrafinda donme olayi konunun anlasilmasi bakimindan guzel bir ornektir, parcaciklarin bu donme hareketleri, yine bu konsepte (olabildigince basit ifade etmeye calisiyorum-umarim ifadelerimde anlam kaymasi olmaz) spin sayisi ile ifade edilir ve parcaciklar bu spin numarasina gore siniflandirilirlar: spini sifir olanlar, spini yarim sayi olanlar ve spini tam sayi olanlar yani 1 gibi olan parcaciklar.
CERNde yakalamaya calistiklari parcacigin spini ise 1 olan parcaciktir, bu parcaciklara genel olarak Boson’da denir. Yine bu CERNde aradaklari parcaciga Higgs Boson’u da denir, bunun ozelligi bir mekanizmadan kaynaklanir ve gauge teorisine uyar, hareketin bagimsizlik derecesi bu donmelere farkli hareket ozellikler verir, yani hareketin bagimsizlik derecesine gore ayari verir miriim. Bu yuzden bu teori, fizik derslerinde aciklanirken turkcede ayar donusumleri olarak ifade edilir.
Buna tanri parcacigi denmesinin tek bir nedeni var o’da medyadaki beyinsiz saksaanlarin millete tanri parcacigi diye yutturmalarindan kaynaklanmaktadir.
Bu sadece Boson sinifinda olan doganin temel bir parcacigidir.
Bu boson parcacigi temel parcaciklar sinifindan oldugu icin kainatin yaradilisinda onemli rol oynadigi ifade edilir, bundan dolayi fizikte ki standart model teorisinin gelistirilmesi ve kanitlanabilmesi icin bu parcacigin kesfi ve fiziksel ozellikleri cok onemlidir. Yani parcadan butune gitme tum’e varma mantigi icin bu parcacik onemli gorunmekte.
Bu parcacik bir sekilde kutle olusturdugu icin tanri parcacigi derler bu yuzden determinist yasalari gumletir ve bu parcacik belirsizlik ilkeleriyle beraber diyalektik materyalizmin a.koyar {henuz bu konu tamamlanmadigi icin (ama simdiye kadar bu metodun yanlisligini ortaya atan herhangi bir veride yok!) materyalistler kendilerini hakli cikarabilecek verileri yakalayabilirler ama bunun icinde derin bir fizik bilgisi lazim} ama akil olusturma gibi bir ozelligide yok bundan dolayi saniyorumki kutuk gibi adamlar bu parcacigin isi muhterem.
CERN’de ki yoneticiler sadece orada calisan bilim adamlarinin rahatca calisabilmesi icin yoneticilik yaparlar. Bilim adamlarinin isi gercegi aciga cikarmak ve insanlarin kullanabilecegi bir sey’e donusturmektir. Internet gibi, bilgisayar gibi, tayyare gibi, fiber kablolar gibi, cep telefonlari gibi…
Bilim adamlarinin tek bir amaci vardir o’da gercegi ortaya cikarmak ve yasami herkes icin kolaylastirmaktir ve hayatlarini bunun icin feda eder.
Miriim, yuzyil ugrassanda bu konulari anlayamazsin senin kafan basmaz bu islere, azicik zaman ihtiyacinin suresini de aynasiz abilerin belirler, onun icin akilli numarasi cekme, sor bakiimm onlara daha ne kadar zamana ihtiyacin var?! Yani yapabilecegimiz bisii varsa hic cekinme soyle, yardimci oluruz;)
Aklinca mesaj veriyorsun, ama sadece ses kirliligi yapiyorsun, o da senin tavuklugun olsun!! Gid gid gidaakkk…
15 Aralık 2011 02:55
(III)
Aptal ve basit bir mesaj, bizden olanlar ve olmayanlar, iste butun mantik bu… cunku kafaniz bu kadar calisiyor.
Haci yatmaz’lar oldugunuz icin hanedanliginizda kulden essek bu yuzden akilli insanlardan gercegi konusan insanlardan korkuyorsunuz iste bundan dolayi hapishaneleriniz aydinlarla dolu.
Biraz yardimci oliim; Ya yeni bir yasa cikarin mesela tek kisilik terrorist orgut gibi yada adi suclar bulun giydirecek, sex kaseti falan cuppeli gibiler icin musait bir dalavere, bu herkes icin tutmaz daha baska seyler bulun… baska turlu herifi kendiniz meshur edersiniz ve TC sinirlarini da asar.
Pis herifler, herkesi, kendiniz gibi cakal saniyorsunuz.
Kutuk tipler aptalca ahkam keserler ve bu dayilara yaslanarak olur, bu tiplere logar kapaklar bile kucuk ve hafif gelir. it gibi onun bunun g.tunu yalayan, kuyrugunu arasina kistiran 2 paralik zibidiler kendi namlari ile konusurlar!! Ne kadar uzucu ki bu tipler piyasada, kose baslarinda.
Klavuzu karga olanin burnu boktan kurtulurmu ey millettt, hergun baska bir boka batiyorsunuz iste!
Vesselam ciddiye alinacak biri de degilsin, istedigin gibi konusabilirsin, yurruu be kim tutar seni gidak.
16 Aralık 2011 11:40
@Murat'ın "kesinlikle teşvik primi var" dediği Bursa - İbb maçında saptanan tek maddi kazanç, İbb Bursa'dan puan aldığı için, İskender Akın'a yollanan baklava.
Hadi diğer maçlar için iddialarda bulunuyorsunuz, onu anlarım da, şu maçta "şaibe var" derseniz, sadece gülerim.
16 Aralık 2011 21:28
Futbol Federasyonu Etik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Oğuz Atalay;
"Ceza mahkemeleri suç konusunda tam ispat arar.
Ama disiplin hukukunda gerçeklik sınırındaki ihtimaller kanaat için yeterlidir. Spor hukukunda hız çok önemli.
Tahkim Kurulu'nun cezalandırdığı kişi veya kulüplerin, ceza mahkemelerindeki yargılama sonucunda suçsuzluğu kanıtlanırsa bu kişi veya kulüplerin maddi-manevi zararlarından dolayı tazminat davası açma hakkı yok.
Tahkim Kurulu'nun kararına itiraz edilemez. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de kendisine gelecek bu tip tazminat davasını kabul etmez."
1- Disiplin hukukunda gerçeklik sınırındaki ihtimaller (ispat değil)KANAAT için YETERLİDİR.
2-Yargılama sonucunda suçsuzluğu kanıtlanırsa; Tazminat davası açma hakkı YOK...
3-Tahkim Kurulu Kararına AİHM tazminat davasını kabul ETMEZ...
Bu,
Ne menem bir hukuktur?
Nasıl bir Adalettir?
20 Aralık 2011 09:07
murat bey çok zekisiniz yahu..en az üç maç öyle mi.. ortadaki saçmalıklara mı inanıyorsunuz ? ne yani size göre İBRAHİM AKIN 100.000 DOLAR ŞİKE PARASI ALIP SONRA BU PARAYI FAKİRLERE Mİ DAĞITTI.. sharlock holmes murat !!!!
26 Aralık 2011 15:20
Sevgili Fatih,
Yazının sonunda degindiğin Akp Trabzon İl teşkilatı ile ilgili tapelerin çıkarılması çok manidar.
Bence Şenol'u ermişler gibi konuşturup ''İlahi Adalet '' laflarını ettiren duyum ve bilgiler nereden gelmiştir sence?Sevgili Bakan Özak bu tlf dinlemelerinden haberdardı ve durumdan vazife çıkarıp bilgiyi sizdirdi ve aklı kendinden menkul arkadaşların çoğu yakalanmadı.
Antep maçı öncesi yine bakan efendi stat müjdesi vermesi tamamen tesadüf mü acaba?
Ayrıca Mattt, yorumların için teşekkürler ve tebrikler.
Selamlar