"Galatasaray'ı Bizimkiler Koymuşlar Ekine" Dediği
İkinci dinleme ve kayıt altında bulunan Aziz Yıldırım isimli şahsın kullandığı 0530*******90 numaralı telefona yönelik yapılan çalışmalarımızda 0532******91 numaralı telefonu kullanan Mehmet Şekip Mosturoğlu isimli şahısla yaptıkları görüşmede özetle: Aziz'in "şimdi Mümtaz aradı sıkıntı var. Tamamı ben dedim ya Galatasarayınkini bizimkiler koymuşlar zaten ekime dedim yani onlar bizden fazla şey olmamış dedim" dediği Şekip'in başkanım isteseler yaparlar yani yapılmayacak durum yok yani" dediği, Aziz'in "peki Galatasarayınkinde olanlar kaç saniye?" dediği, Şekip'in "hatırlamıyorum saniyesini bulayım söze döneyim başkanım" dediği, Aziz "Bak da konuşalım olmazsa atlayıp gidelim oraya" dediği, Şekip'İn tamam dediği tespit edilmiştir.
Yani buradan ne anlıyoruz? Aziz Yıldırım ile Şekip Mosturoğlu Galatasaray'ı da ekime tabi tutmuşlar, Galatasaray da kabul etmiş, bir maçın bilmemkaçıncı saniyesinde de ekim tutmuş, bir süre devam etmiş, artık bu devam eden süre boyunca da herhalde taksimetre çalıştırdıklarından ücreti ona göre ödeyecekler. Büyük işe, Aziz Yıldırım ile Şekip Mosturoğlu aralarında anlaşıp, şikenin kodu olan ekimden anladığımız kadarıyla GS'yi de satın almışlar. ,
Bu konuşma şimdi ek delil klasöründe var. Bu konuşmadan ne anlaşılıyor? Hiçbir şey. Ne var bu konuşmada? Hiçbir şey. Niye ek delil klasöründe? Anlamak mümkün değil.
Bu tip ipe sapa gelmez konuşmalardan kozmik yorumlar yapıp, her haltı şikeye yoran paranoyanın sonu gelecek mi? Hiç zannetmiyorum.
Ek delil klasöründe Mahmut Özgener'in Aziz Yıldırım'La yaptığı bir konuşmada açıkça Beşiktaş'a küfür ettiği, Aziz Yıldırım'ın onayladığı, sonra Aziz Yıldırım'ın "korkuyorum" dediği, bir hakemin uyarılmasını istediği, Özgener'in de açıkça bu isteği kabul ettiği de var.
Özgener de herhalde örgüt üyesi. Ama dışarıda. Peki Özgener ile Göksel Gümüşdağ'ın telefon kayıtları dinlenmiş mi? Hayır, onun da torpili sağlam yerden.
Adaletin ortasında şike var, herkes görüyor, gözlerini kapatanlar hariç.
21 Aralık 2011 01:06
Burada kesin olarak kufurlu tezahurat olayindan bahsediyorlar,kiminki kac saniye surdu biz ceza alirmiyiz onun konusmasini yapiyorlar bence...
21 Aralık 2011 01:07
ayıp olacak belki ama bu ve benzeri ipe sapa gelmez, başı sonu belli olmayan, içinde de bir bok anlaşılmayan konuşmaları bir araya getirip "patchwork" yaparak/yapmayarak bir sonuca varanlar (ki bunlar yetkililer, etkililer) öncelikle anne ve babasının ilişkilerini, geçmişte değşik bir durum olup olmadığını sorgulasınlar.
21 Aralık 2011 01:15
Aziz Yıldırım'ın İlhan Ekşioğlu'na Manisa-TS maçı için söylediği sözler aşağıda. Sevgili aethewulf senden bir inşaat yorumu ve kahenin inşaat işçiliği üzerine bir yazı bekliyorum. Yüreğin varsa yaz. Ve şunu kafana sok hacı. İddianamedeki her iddia doğruysa siz şike yapmış olmıyacanız. Bir çoğunun kof olması birşeyi değiştirmez. BİR TANESİ BİLE DOĞRUYSA YETER DE ARTAR CEZA VERMEYE!!! AÇIKLA ŞİMDİ YÜREĞİN VARSA AŞAĞIDAKİ TAPEYİ.
İNŞAAT-KAHE-AZİZ-İLHAN-MANİSA-TRABZON. KEYWORDLER BUNLAR HADİ GÜZELİM YAZ Bİ YAZI. KOY ARKA FONA BİR İNŞAAT RESMİ AÇIKLA YÜREĞİN VARSA!!!
"a..na k..duğumunun kahe'sinin haberi yok mu oğlum inşaattan. adam çok kötü oynadı."
21 Aralık 2011 01:41
@haluk
yahu arkadaş madem bu adam teşvik almış bir allahın kulu senin ifadenle söyleyelim bu amına koduğumun kahe'sini niye tanık olarak bile ifadesine başvurulmamışi bırak kahe'yi bir allahın manisalı futbolcu kulu sorguya bile çağrılmamış, kime vermişler bu teşvik parasını kimsenin haberi yokken. savcı bir iddianame yazarken şöyle 30 tane suçlama yapayım da birinden de olsa içeri girer diye mi yazıyor bu ülkede iddianameleri, ya tutarsa diye iddianame yazan savcı ve bunları kutsayan adamlarla adalet falan gelmez. arkadaş hiç mi garip gelmiyor şikeyi yapan kesin ama alanı bulamadık diye rapor yazılması bu kadar da mı kör etti nefretiniz sizi
21 Aralık 2011 03:40
dedim ki bi lavuk (bu kelimeyi tahminen on seneden fazladır kullanmamıştım, 3 temmuz'dan beri küfür-argo dağarcığım zorlanıyo artık, 20 senelik lafları kullanıyorum mecbur kalıp) gelip ortalığa işemeden ben onların yerine yaziyim ama yetişemedik.. haluk saolsun yetişmiş..
bu blog bizden çok onlar tarafından okunuyor galiba.. biz, onlar, taraflar giderek birbirinden uzaklaşıyor..
medya, hükümet vs. belki gerçekten farkında değiller, belki kasten yapıyorlar ama fenerbahçelileri az daha dışarı iterlerse ülkede ki yüz yıllık türk-kürt sorunundan daha büyük bi problem çıkmak üzere..
fenerbahçe formamla (ki özel günlerde giyerim, benim için anlamı olan günlerde, doğumgünümde mesela) ne zaman dışarı çıksam artık insanlar tarafından aşağılanır bakışlara boğuluyorum.. eminim türkiye'nin her yerinde böyle bu..
ırkların nasıl ayrıldığına, oluştuğuna dikkat etmeliler.. ama etmiyorlar.. etnik kökenimiz birbirine çok yakın, bütün dünyada, gerçekten konu ırksa aslında var olan 3 yada dört ırk..
peki neden 230 devlet var ve bundan onlarca kat fazla ayrışmış ırk..
halklar zamanla böyle ayrılıyor..
hırvatlarla sırpları incelemek gerek.. ilginç orda da futbol başroldeydi..
fenerbahçelilik bana artık etnik kökenimmiş gibi gelmeye başladı.. bu benden başka eminim çoğu insanda var..
herneyse..
@haluk
sana anlıcağın, kaliteli ve güzel bi cevap veriyorum, tabi ki tahmin ettiğin gibi küfür, çünkü gerizekalılığın bence hastalık boyutunda.. bu yüzden anlama kabiliyetinden yoksunsun, gerizekalı olduğunun farkındada diilsin..
ha küfür..
etmiyorum, onun yerine dilekte buluniyim.. bu hayatta sevdiğin ama gerçekten sevdiğin ilk şeyi düşün.. aklına geldi biliyorum.. o artık her neyse, bu hayat onu elinden alsın..
21 Aralık 2011 09:25
@fatih
Kardeşim ben yukarıdaki tapeyi açıkla diyorum. Kahe'nin haberi olmayan inşaat nedir diyorum? Bu inşaattan haberi olmamasıyla onun kötü oynaması arasında nasıl bir mantıksal bağıntı var diyorum. Ve cevap bekliyorum.
CEVAP VAR MI YOK!!! Hala ortada duruyor soru. Yiyorsa gel bu soruları cevapla.
Senin dedğin kısımlara gelirsek. Adli yargılama somut delillere dayanmak durumundadır. Eğer savcı Manisaspor tarafında paranın hangi futbolcuya verildiğini tespit edemediyse o adamları bu davada suçlayamaz. (yoksa tapelerde 5 futbolcunun adı geçiyor) Ancak haberin yok sanırım ama bu maç için 500000 TL gönderilen Kenan Yaralı ve teknik direktör Hikmet Karaman yargılanıyorlar.
Ben işin adli yargılama tarafında değilim kardeş. Çünkü adli yargılama başka birşey. Benim olayım sportif yargılamada. Ben sana şunu soruyorum. Aziz Yıldırım ile İlhan Ekşioğlu arasında geçen yukarıdaki diyalog bu maçta bir teşvik primi eylemi ya da en azından bir teşvik primi girişimi olduğu kanaati uyandırmıyor mu sende. Bu soruya yanıt bekliyorum olay budur.
@rene
O kadar cevap yazmışsın. yukarıdaki diyaloğa bir açıklama aradım yok. Aslan edebiyat kasma. Soru net. Kahe'nin haberinin olmadığı inşaat hangi inşaattır? Aziz yıldırım neden Kahe'nin bu inşaattan haberinin olmayabileceğine şaşırıyor. Kahenin bu inşaattan haberdar olmaması ile onun performansını Aziz Yıldırım'ın beğenmemesi arasındaki bağlantı nedir?
Güzelim sen bunlara cevap ver yüreğin yiyorsa. Yüreği olan bu soruları yanıtlasın ortaya da diyorum. Bekliyorum.
21 Aralık 2011 09:52
@haluk
niye bir tane Manisali cagrilmadi yuzlerce adam cagrildi ifadeye. mantikli bir sebeple gel. Gecen sene 17'nize de koyduk. Siz satilik oldugunuzu kabul edin biz de sikeyi kabul edelim
21 Aralık 2011 11:26
Iddianameyi boluk porcuk okuyordum birkac gundur. Su Ibrahim Akin meselesine geldim, sinirlerim bozuldu. Surecte yasananlar, medya teroru, Toroglu-Kutahyali-Baransu-Cakar-Ulueren kopeklerinin salyalari, savci-emniyet isbirligi, bunlarin hepsi midemi bulandirmaya yetiyor yetmesine de, su Ibrahim Akin olayi gercekten sinirlerimi oynativerdi yeniden. Herif savciliktaki ifadesinde acikca para teklif edildigini ve parayi aldigini beyan ediyor; sikenin teklif edildigi iddia edilen gun yapilan telefon gorusmelerindeki hem zaman, hem kisiler bazindaki tutarlilik can sikici; ogleden sonra Aziz Yildirim ve Ilhan Eksioglu'nun icinde bulundugu grup Ahmet Celebi ile gorusuyor, Ahmet Celebi daha sonra Yusuf Turanli'yi ariyor ve bulusuyorlar, sonra Yusuf Turanli ile Ibrahim Akin birkac saat sonra bulusuyorlar ve Ibrahim Akin bunun ardindan meshur hoca ile mac satmak caiz midir degil midir muhabbetine giriyor. Tum kanitlar telefon dinlemelerine dayandigi ve sucustu yapilmadigi icin mahkeme asamasinda savciligin kanit olarak sunduklari hukum icin yeterli olmayabilir, ama Fenerbahce'nin sirf bu delillerden dahi yola cikilarak ceza alma ihtimali cok yuksek.
Fenerbahce'yi temsil ediyor, uzerlerinden Fenerbahce yipratiliyor, ulkedeki yargi duzenindeki yozlasma Fenerbahce'nin basindakilere de musallat oldu diye Aziz Yildirim ve diger yoneticileri, gasp edilen haklarini savunuyoruz aylardir, ama onlar kanit yetersizliginden pacayi siyirip Fenerbahce bu isten zararli cikarsa hesabini kim verecek mina koyim.
Allah kahretsin, sinirden sikecem kendimi. Ulan sayet gercekten de sike yapildiysa bu macta beyninizi mi yediniz be adamlar? Evinde IBB ile oynuyorsun ulan, adam satin almanin komikligini gec, Ibrahim Akin ne ulan?
21 Aralık 2011 11:38
@haluk
daha önce İddianame ve Sorular yazısında iddianamedeki manisa maçıyla ilgili yazdığım bölümü yazayım "Aziz Yıldırım hakkındaki en somut suçlama Manisa-Trabzon maçıyla ilgili Manisaspor Başkan Yrd.'a maç öncesi gönderilen 500.000 doların ne amaçla gönderildiği de açıklanmaya muhtaç. Aziz Yıldırım ifadesinde kişisel bir iş için bu kişiye borç verdiğini ve daha sonra dört çek olarak banka kanalıyla bu paraların geri ödendiğini belirtmiş, bu paranın Manisasporlu oyunculara dağıtıldığı yönünde de gerek iddianameye yansıyan gerekse medyada yer alan hiç bir şey olmadığını ve herhangi bir Manisasporlu oyuncunun tanık olarak bile ifadeye çağrılmadığını belirtelim. Savcı bu paranın teşvik parası olduğunu düşünüyor ancak iki yönetici arasındaki para transferinin saha içine nasıl yansıdığını, nasıl bir menfaat temininin söz konusu olduğunu belirtmiyor."
Ben zaten iddianamedeki en somut suçlamanın bu olduğunu yazmışım,ortada bir para transferinin olduğu tek durum da bu görüldüğü kadarıyla, Aziz Yıldırım'da sorguda anlaşıldığı kadarıyla bu paranın kişisel bir iş için verildiğini daha sonra taksitle 4 çek halinde geri alındığını söylüyor, baştan veri vurguladığımız gibi tapeler de polis tutanakları da ayet değil, derdinizin adil yargılama olmadığı belli zaten onu söylemene gerek yok sportif yargılama da hop şifreyi yakaladık düşürelim o zaman diye yapılmıyor maalesef. savcılık bize diyor ki bu kelimeyle şifreli bir şekilde bu adamlara para aktarıldı, ee ortada bu parayı alan adamlara dair bir halt yok, telefon konuşmalarını yorumlamak, burda inşaatı açıkla, şurda işciyi açıkla burda iki kere gülerek he he demişsin o ne demek açıkla diye iddianame yazılmaz. sizin derdiniz adil yargılama olmayabilir utanmadan bunu söyleyebilecek kadar düşmüş de olabilirsiniz bizim derdimiz adil yargılanma. suç isnat edilen kişinin savunmasına bile başvurmadan kitlesel linç bizim işimiz değil
21 Aralık 2011 13:10
3 temmuzdan bu yana hepimiz helak olduk. kafalar karıştı, bi sürü soru işaretleri kafalarda dolanmaya başladı.
haluk bir soru somuş, haklıda sorusunda. kocaman bir soru işareti var orada.
bende kendisine sorayım o zaman. başta 19 maçta kesin şike vardı, şimdi bu amına koyduğum kahe sine mi kaldı iş. sende delikanlı gibi bunun cevabını ver. çık açık yüreklilikle söyle, "bunların hepsi safsataymış, bizleri acayip kandırmışlar " de. azıcık yüreğin varsa dersin bunu, azıcık vicdanın varsa salak yerine konduğunu kabul edersin.
21 Aralık 2011 13:34 Bu yorum yazar tarafından silindi.
21 Aralık 2011 15:04
Ekşi sözlük'te "houses speak" nickli yazarın girdiği bir entriden alıntı yapacağım:
- alıntı -
"bugün ek klasörler yayınlandı. tesadüfen göz gezdirirken tahmin ettiğim gibi ifadelerde maddi bir hataya (belki bilinçli bir tahrifata) rastladım.
şimdiiii, iddianamenin 171. sayfasında ilhan e. ile cemil turan'ın bir konuşması olduğu "iddia ediliyor":
"25.02.2011 günü saat:22.01’de i.ekşioğlu’nu cemil turhan ’ın aradığı görüşme;
ilhan:“hallettin mi”, cemil: “ya konuş konuşuyorum ama tabi biraz biliyorsun bu şeyci ya biraz alışverişleri peşin sever ya .. öyle şimdi ama ama şimdi şey yapacağım tekrar bir şey yapacağım"
"esas klasor 1" isimli dosyaya bakıyoruz. pdf 139. sayfa:
"25.02.2011 günü i. ekşioğlu cemil ile değil "nizamettin sülün" isimli şahısla konuşuyor. ilhan:“hallettin mi" dediği, nizamettin'in konuşuyorum ama bu şeyci biraz, alışverişleri peşin sever ya pezevenk, ama şimdi şey yapacağım tekrar bir şey yapacağım" dediği..."
- alıntı -
evet, bu ufak bir örnek. daha önce bu gibi örneklerle "akp trabzon il teşkilatı" konusunda da, yadigar boğa'da da, gizli tanık(?!) poyraz konusunda da karşılaştık. bu tarz mide bulandırıcı şeylerin sonucunda ortaya 2 tane gerçek çıkarabiliriz:
1-) savcı, ya da polis. herneyse... bu adamlar, tapelerde istedikleri gibi, ucundan başından sonundan ortasından cümleleri, kelimeleri kırpabiliyorlar. hatta ve hatta; telefon konuşmalarındaki konuşan tarafları da kendi hayal güçlerine göre belirleyebiliyorlar. ya da başka bir ismi, alakasız bir isimle bağdaştırabiliyorlar. elimizde somut örneği de var. elbette bu örneğe bakılıp da "bütün iddialar, konuşmalar yalan" denemez. ama, "bak olum işte şike yapmışınız kabak gibi ortada, bak tarla demiş, inşaat demiş işte daha ne kanıt istiyorsunuz şikecilerrrr!!1!" de denemez.
çünkü; bu somut örneklerden de yararlanarak, iddianamede ya da ek klasörde gelen telefon konuşmalarının gerçekliği, üstünde oynanılmamışlığı hakkında gayet haklı bir şekilde şüphe duyabiliriz. bu örnekleri gördükten sonra; tapeleri şikeye delil olarak falan görmek angutluk olur.
2-) bu işin içine trabzon ve akp'nin çekilmemesi için özel olarak bir gayret gösterildiği de ortada. zeki mazlum'un kayıtlarından, "akp trabzon il teşkilatı" kısmının bir güzel kırpılmasını tesadüf olarak gören yoktur herhalde. özellikle bu kısmın iddianamede neden yer almadığı konusunda da hemfikiriz sanırım.
demek istediğim şu. açıkçası fenerbahçe'nin geçen sezon oynadığı son maçları, nasıl kanser olarak seyrettiğimizi düşünürsek; ortada en azından "bir takımdan en az 3-4 kişiyle organize şekilde yapılmış ve HAYATA GEÇMİŞ" bir şike olduğuna inanmıyorum. soruşturma kapsamında tutuklanan futbolcu sayısı da ortada zaten...
aziz yıldırım'ın, yöneticilerin veya işgüzar menajerlerin, şikeye veya teşviğe teşebbüs etmiş olması "ihtimali" ise elbette var. tabii savunmalar alınmadan bunu öğrenemeyeceğiz. iddianameden hiç bir şeyi kesin olarak anlayamıyoruz zaten. herşeyi kesin olarak ortaya koyduğunu söyleyen de yalan söylüyordur. çünkü ortada o kadar çelişkili, pis kokulu bir iddianame var ki; neyin ne olduğu belli değil. futboldan anlamadığı belli bir savcının kişisel yorumlarıyla süslediği(!), gerçeklikleri şüpheli konuşmaların, tapelerin delil olarak sunulduğu bir iddianame bu. bu iddianameden nihai bir sonuç çıkarmak mümkün değil...
dediğim gibi iddianamenin samimiyetine inanmıyorum. tapeler, deliller, konuşmalar yada her ne boksa onların üstünde açıkça oynanıyor, kafalarına göre değiştiriliyor. yani; buraya gelip de yok "amuha godumun kahesi inşaatta ne gezer la?!?! açıklayın bunu!!1!" tarzı argümanlar sunmayın lütfen...
21 Aralık 2011 16:11
Haluk arkadaş,
yukarıda alıntıladığın kısım nerede geçiyor. .pdf olarak indirilen iddianame de bulamadım zira. .pdf iddianame de aynen şu satır geçiyor 168. sayfada.
Aziz Y. "Öğren bir bakayım da çok kötü oynadılar ya. .....ömer aysan,O diksın tamam mı o Kahe"
İlhan E."Sanki atılmak için oynadılar birde"
Aziz Y. "O Kahe bilhassa kendini attırmak için, Hikmet Hoca da iyi bir maç makakula yı alıyor has. s..r lan"
Diyalog bu.
21 Aralık 2011 17:03
onda bu olmuştur burada şunu demek istemiştir demeyeceğim.
aziz yıldırım ve diğer fenerbahçelilerin şike yapmış oldukları bir iddiadır. ve bu soruşturmayı yürüten savcılık delillerini bulduysa ve bunlar herkes tarafından kabul edilebilecek delillerse suçlu bulunurlar ve fenerbahçe'm bundan zarar görür.
ben de zaten daha öncesinden tasvip etmediğim onlarca şey yapmış aziz yıldırım'a derim ki yanlış yapmışsın aga. uzak dur fenerimden der, bank asya olur amatör olur farketmez desteklerim.
ancaaaak.... 3 temmuz'dan bu yana şunu unutmam hiçbir zaman. ben geçen seneye objektif gözle bakmaya çalışıp da becerebildiğim kadar baktığımda sahada fenerbahçe leyhine şike ya da benzerihiçbirşey olmadığına dair herkesle sabaha kadar tartışırım. ve ts'nin en az beş maçında rakip topçuların yattığına da kalıbımı basarım.
bana kimsenin bugüne dek konuşmadığı ibrahim toraman'ı, karabük takımını ve özellikle kalecisini, bucaspor'da oynayan ragıp'ı kimse unutturamayacak.
federasyon kararı değil vahiy gelse yapmadılar bişey diye inanmam buna. ve burda detayına girmeyeceğim bir sürü şey daha var ts lehine geçen sene yapılmış olan.
hal böyleyken 3 temmuz dan yaşanan bu sürecin "aziz yıldırım'ı bitirme planı" olduğu, iddianame öncesi ve sonrası sürecinde uygulanan taktiklerle ergenekon ve balyozda uygulananlarla ne kadar benzeştiğini gördüğüm için ASIL UNUTULMAMASI GEREKEN bu aslı astarı olsa da olmasa da aziz yıldırım'a karşı kurulmuş bir tezgahtır ve FENERBAHÇE ÖNEMSENMEYEREK planlanmıştır.
ve bundan sonra verilecek tepkilerin bu tezgahın maşası olan hakimmiş, savcıymış, aydınlar'mış, çok da sikimde olmayan bu adamlara değil doğrudan doğruya cemaat ve akp ekseninde olması gerektiğini düşünüyorum.
"akp olmasaydı şike yasası değişmezdi" diye gelmeyin sakın. açın balyozu okuyun, ergenekonu okuyun. linç ettiğin adam 5 yıl yatsa ne olur 10 yıl yatsa ne olur. linç edilmesine zemin hazırlayan, önayak olsan sensin zaten.
Akp tutkunu fenerbahçelilere son bir lafım daha var. bunca yıldır hükümet tarafından madden kollandığı wikileaks belgelerine dahi geçmiş olan trabzonspor'un sivas maçıyla ilgili tapelerden "AKP il teşkilatı" ibaresinin çıkarılmasını kendinize bir fenerbahçeli olarak açıklayabiliyor musunuz?
ve tüm akp'li bakanların geçen sezon devam ederken TS şampiyon olsun demesini, faruk Özak'ın ts antep maçı öncesi antep'e gidip stad sözü vermesini bir fenerbahçeli olarak sindirebildiniz mi?
açın gözünüzü, akp'yi ya da cemaati sevmeyin oy vermeyin demiyorum, sonuçta futbol diyenleriniz olacaktır. bunları bilin yien sevin akp'yi, cemaati. fenerbahçe, aziz yıdlırım ve diğerleri şikeye teşebüs etmiş olsalar dahi bu duruma cemaat ve akp eliyle getirilmiştir.
son sözlerim ise sonuçta futbol demeyecek olanlara; bunlara oy veren kendisine fenerliyim demesin.
21 Aralık 2011 20:29
@haluk
1. Dün gs taraftar forumlarından sözlüğe, oradan twitterlara taşınmış bir alıntı o. Doğruluğu net değil, zira kimse ek klasörlerdeki somut yerini söylemedi, söylemiyor. Kesinlikle yoktur demiyorum, ancak varsa iddianameye koyulmaması sana akılcı geliyor mu? Temmuz'dan beri gerçek yalan önemli önemsiz her şey yer alırken medyada, bunun konu edilmemesinin açıklaması ne olabilir? O halde yanıt istiyorsan kaynağını yazacaksın.
2.Bu doğru ise şike değil, teşvik konuşması.
3.Bu doğru ise teşvik yapıldığını değil teşvike teşebbüs edildiğini gösteriyor.
Son olarak şu tahrifat meselesine gelelim:
A. http://imageshack.us/f/820/nizamettin.png/
B. http://imageshack.us/photo/my-images/52/cemil.jpg/
güveneceğimiz tapeler bunlar mı?
21 Aralık 2011 21:50
Taa ilk gün Aziz de bu potansiyel var yapmıştır dedim. hala da bu kanım değişmiş değil. Lakin süreçte gördümki ben gibi safdirik fenerlileri kullanıp bir çullanma yaşanıyor. Ben bil merakla hele bir davalar başlasın bir görelim derken MEDYA da yer alan evet aynen ahmet kayayı katledip ardında o foto bizde yok diyebilen, her türlü kancıklığı meslek olarak yapan insanların yer aldığı MEDYA dan yola çıkılıp yargılama dahi yapılmıyor. KArar alınıyor. Bahsi geçen türk MEDYA sı. Tapelerde tapeler görende alayınız oturdunuz orjinal kayıtları dinliyorsunuz zanneder. Nerde tape? yavşağın biri oturmuş .ikinin keyfine diyalog yazmış bunun üzerinden dava bina ediliyor. İstiyorum ki Aziz Yıldırım aklansın. yaptıysada bir yolunu bulup aklansın görelim bu adalet sevdanızı yavşaklığınızı.
Fener şikeciymiş.
Aziz Yıldırım şike yapsa bile fener şikeci diyenin tüm değerlerine söverim arkadaş.
21 Aralık 2011 21:50
ya arkadasim birakin bu isleri, Fenerbahce yaptiysa tesvik yapmistir. ondan da bu ulkede ceza verilmesi icinize siniyorsa diyecek bisey yok... ne guzel memleket herkes yapsin ama sen ceza vermek istedigin adami dinleyip ceza ver, adina da temizlik de...
21 Aralık 2011 23:56
Sevgili spidey,
çok güzel bir noktayı yakalamışsın. Bu tür maddi hata, çelişki ve tutarsızlıkları internet ortamında mümkün olduğu kadar yaymalı ve avukatlarımıza ulaştırmalıyız. Olabilir ki, binlerce sayfa içinde onlarında gözünden kaçmış olabilir.
Serdal Adalı 'nın dediği gibi, bu iddianame Aziz Yıldırım için hazırlanmış, diğerleri kenar süsü dür.Ortalama zekaya sahip herkes bunu görebilir.
Bu operasyonu yapanlar şuna güveniyorlar. 4 yıldır bu ülke de operasyonlar yapılıyor. Ergenekon operasyonu yapıldığında oh iyi oldu diyecekler var çünkü, bunu biliyorlar. Balyoz operasyonu yapıldığında oh iyi oldu askeri vesayet vardı, kalksın diyecekler var, bunu biliyorlar. KCK operasyonu yapıldığında, bunlar PKK lı zaten, iyi oldu diyenler olacak biliyorlar. Aziz Yıldırım üzerinden FB'ye operasyon yapıldığında diğer takım taraftarlarının oh iyi oldu diyeceklerini biliyorlar. Eh Camia içinde Aziz Yıldırım'a karşı olanların, grupların,taraftarların olduğunu biliyorlar. Şike iddiasını ortaya atıp, toplumu bombardımana tutarız "Algı'yı yaratırız". hatta öyle ki, FB taraftarını da yanımıza alırız böleriz.Bu hesabı yaptılar. Ancak hesabları tutmadı.
neden? Çünkü iddianame zayıf.150 günde hazırlanan iddianame de bu kadar maddi hata, tutarsızlık ve çelişkinin olması iç karartıcı.
Güçlü deliller olsa idi, ek,kök klasörler içinde olmaz mı idi? Ama yok.
askeri casusluk, şantaj ve fuhuş!(fuhuş'u sonradan eklediler) davası var. Genç teğmenler yargılanıyor. Polis ifade tutanaklarında sorular soruluyor teğmenlere. verilen cevaplar güya
----hatırlamıyorum
-----bilmiyorum
-----komutanımız söylemişti
Ya bu çocuklar genç. hepsi civa gibi. Nasıl hatırlamazlar sorulanları? Ama davayı izleyip tutanaklara baktığınızda görüyorsunuz ki, herşeyi canavar gibi hatırlıyorlar ve iddianameyi iğdiş edip paçavra ya çeviriyorlar. Aynısı Ergenekon da, Balyoz da, Islak İmza da ve diğer ıvır zıvır davalarda oluyor. Sanıklar ya da şüpheliler paçavraya çeviriyorlar iddianameleri. hakimler sanıkların gözlerinin içine bile bakamıyor havalara bakıyorlar.
Şimdi o alıntı yaptığınız konu gibi maddi hatalar o kadar çok ki.Balyoz davasında Çetin Doğan'ın kızı Pınar Doğan ve Dani 'nin kurduğu blog'da yüzlerce maddi hata,çelişki ve tutarsızlık paylaşıldı.
21 Aralık 2011 23:59
ben bu emniyetin ifade tutanaklarına da tapelerine de güvenmiyorum.Hanefi Avcı kitabında Mehmet Berk ile olan bölümü yazmıştı.Verdiği ifadenin tam tersi istikamette ifade hazırlandığını yazıyordu kitabında. Bunu yapan da Mehmet Berk idi.
Polislerin eline yanlışlıkla yanlış adres veriyorlar örn. ama onlar doğru adrese gidiyorlar.Örn. Emrah karaca adına ihbar geliyor, arama kararı çıkarılıyor, el koyma kararı çıkıyor. Ama Emrah Küçükkaya'nın evi basılıyor, arama, elkoyma yapılıyor ve tutuklanıyor. Bunlar gibi yüzlerce rezalet, kepazelik yaşanıyor. Şimdi aynı ekiplerin hazırladığı iddianamelere ne kadar güvenilir?
Ben Aziz Yıldırım yapmıştır yapmamıştır dan öte buradan yola çıkıyorum.Düşüncemin temel çatısı burası. Onun içindir ki, içim rahat. Ha bunların eli güçlü olsa idi bunu da görürdük iddianame de. Ama yok.Benimde gözüme çarpan bazı tutarsızlıklar var. paylaşıldı mı bilmiyorum.
örn. İddianame de Aziz Yıldırım 17 Şubat 2011 de Mahmut Özgener le yaptığı görüşmeden sonra dinlemeye alınıyor. Daha doğrusu savcı öyle düşünmemizi istiyor.Algı yaratma ya çalışıyor.
Sonra 2 mart 2003 günü Aziz Yıldırım İlhan Ekşioğlu görüşmesinde "3 tarlayı da sürdük" şeklinde şifreli konuşma yaptıklarını değerlendirerek iletişimin takibi ve kayda alınması çaışmasını başlatıyorlar.
" bu şifrenin deşifresine yönelik çalışmalarda şahısların ligin 24. haftasında 04.03.2011 günü oynanan Kayserispor-Manisaspor, 06.03.2011 günü oynanan Bursaspor-İBB Spor, 06.03.2011 günü oynanan Beşiktaş-Trabzonspor müsabakalarında şike ve teşvik primi faaliyetlerinin yürütüldüğünü kastettikleri, yine aynı hafta 07.03.2011 günü oynanan Gençlerbirliği-Fenerbahçe müsabakasında da şahısların şike faaliyeti yürüttükleri görülmüş, bu bilgiler ışığında şahısların şike faaliyetlerinin deşifresine yönelik olarak; 01.03.2011 günü menajer Doğan Ercan, 02.03.2011 günü Fenerbahçe Mali İşler Sorumlusu Tamer Yelkovan, 03.03.2011 günü Ali Kıratlı, 08.03.2011 günü menajer Mehmet Şen, 10.03.2011 günü menajer Yusuf Turanlı hakkında şike faaliyetleri içerisinde yer aldıklarının değerlendirilmesi sonucunda iletişimin tespiti ve kayda alınması çalışmalarına başlanmış, yine aynı hafta 10.03.2011 günü Cengiz Demirel, 14.03.2011 günü kaleci Serdar Kulbilge hakkında da iletişim tespiti çalışmalarına başlanmıştır."
01.03.2011 günü Doğan Ercan ile İ.Ekşioğlu’nun bahse konu olayla ilgili başbaşa konuşmak için İ.Ekşioğlu’nun Kadıköy’de bulunan ofisinde buluştukları, bu buluşmada Doğan Ercan’ın, İ.Ekşioğlu’na; Hurşut Meriç, Serkan Çalık, Mehmet Akgün, Murat Kalkan, Orhan Şam, Labinot Harbuzi, Aykut Demir, Michael Jedinak ve Randall Azofeifa Corrales isimli Gençlerbirliği futbolcuları ile konuşup anlaştığını aktardığı, 02.03.2011 günü İ.Ekşioğlu’nun bu isimleri Aziz Yıldırım’a bildirmek üzere kendisiyle yüzyüze görüştüğü,"
Şimdi 2 Mart 2011 de "üç tarlayı da sürdük" şeklindeki ifadeden yola çıkarak, bunlar bu hafta ki 3 maçta şike ve teşvik çalışması yapacaklar diyorlar. Ve Aziz Yıldırım ve ilhan Ekşioğlu'nun irtibat ta oldukları kişileri de izlemeye aldıkları anlaşılıyor. mahkeme safhasında bütün bu arama,izleme tutanakları ortaya çıkacaktır. benim dikkatimi çeken menejer Doğan Ercan'ın telefonlarının 1 mart 2011 de dinlemeye alınması kararı. Yani 2 mart tan 1 gün önce, yani "üç tarlayı da sürdük" konuşmasından 1 gün önce Allah tarafından vahiy mi geldi de adamı izlemeye aldınız.Açıklanmaya muhtaç!!!!
22 Aralık 2011 00:01
Bir de Ali Kıratlı var. Onunda 3 mart 2011 tarihinde telefonları izlemeye alınıyor. öyle yazıyor iddianamede.
Ama Ali Kıratlı 6 ocak 2011 tarihinde Bülent Uygun'u arıyor telefon tape si var iddianame de. Nasıl oluyor bu?
"06.01.2011 günü saat:16.48’de Bülent Uygun’u Ali Kıratlı’nın aradığı görüşme(tape:1709);
Ali: “..Geleceğim arayacağım belki gece geçersem, dün Olgun ile geçtik uğrayalım dedim işleri vardı o da bitiremedi”, Bülent: “Yok boş ver onunla hiç gelme abi”, Ali: “Yok gelmem canım ben gelecektim zaten”,
22 Aralık 2011 11:26
Her kelimesine, konu secimine, sebebine, verilen mesaja katiliyorum.
Amma ve lakin, icimi gidiklayan bir husus var:
tamam, bu konusmalardan sike oldugu sonucunu cikaramayiz ve bunu delil kabul etmek abes de,
bu konusmalar ne?
Mahkemede sike yaptigimiza kanaat getirelememesi (ki yukaridaki abukluklarla oyle olmasi gerekir), sike yapmadigimizi gostermez ki...
22 Aralık 2011 12:22
İddianamede ortaya atılan tüm iddialar olayların Fenerbahçe yöneticileri ve "aracılar" kısmında takılıp kalmış. Hiçbir olayda bu yöneticilerin o aracılar vasıtasıyla karşı takım yönetici veya futbolcularına şike veya teşvik parasını başarıyla ulaştırdığına dair birşey yok. Bakın şikenin sahada uygulanmasını geçtim, daha takımların şike parasını aldığına dair bir kanıt dahi ortaya konamamış. Yani iddianamenin kendisi olayın teşebbüs olarak kaldığını ister istemez kabul etmiş oluyor. Bu durumda bu telefon konuşmaları gerçekten şike teklifi bile olsa sadece teşebbüs olarak kaldığı için cezalandırılacak kişiler sadece iddianamede adı geçen yöneticiler. Hiçbir futbol takımı yöneticilerinin teşebbüsü yüzünden ceza almaz, sadece o yöneticiler mahkum edilir, futboldan bilmem kaç sene men edilir. Kısaca iddianame öyle eksik ki, TFF bile kalkıp bunun üzerinden hiçbir takıma sportif ceza kesemez. Savcı Trabzon'un tapelerine teşebbüs demiş geçmiş, ama aynı savcı teşebbüsün fiiliyata geçtiğini kanıtlayamadığı halde Fenerbahçe'ninkilere şike demiş. Yani yorumlamada bile çifte standart var.
22 Aralık 2011 12:39
@simurg
o konuşmaların çıplak kayıtlarını dinlemeden ne olduğunu asla anlayamayız..
savcı kardeşimiz orasını kes burasını yapıştır piçe çevirmiş çünkü saolsun konuşmaları...
daha öncede yazdım, gene yaziyim..
tapelerin nerdeyse tamamını okudum, iddianameninde, ki ben kitap okuyamam, üçüncü sayfada dağılırım.. ona rağmen bilgim olmalı diye oturdum okudum..
konuşmaları karıştırıp özetliyorum..
a.y : o şeyi ordan aldınız mı
i.e : şey oldu başkan şeyi aradık..
a.y : ne zaman şey olsa konuşuyor bu ibneler, kahe.. şey.. ibrahim..
c.t : onlarda şeyden gelicekler akşam kaferde olsunlar dedi dedi
t.y : tamam çıkardım ben, ekinler, başaklar falan
a.y : işçiler noldu onlar gelicekti, gidicekti falan fialan olucaktı
ş.m : ekinler dize kadar al bunu alamaz mısın dedi bana akşam restoranda şey olucakmış
a.y : çemberim de gül oya koymadım doya doya..
hah işte tapelerin özeti bu.. konuşma metinleri öyle bi halde ki bırak şifreli konuşma geyiğini yeni bi dil icat edilmiş gibi..
tabi ki böyle bişi yok, zaten böyle konuşmalarda yok, şeyi aldım, şey şeyoldu akşam şeyden önce ekinleri inşaata şey edin falan..
bu iddianame hangi kafada, hangi gerizekalıları inandırmak için yazıldıysa onlar zaten inanmaya hazırdı, inandılar..
ben yada çoğu fenerli için bu iddianame bir ömür taşşak malzemesinden başka bişi diil..
eğer şike varsa, yada şike konuşması zaten bu siktiğimin delik deşik olmuş gizlilik kararında ortaya çıkardı.. dokunulmamış, orası burası kesilip yazıya dökülmemiş, kendi seslerinden çıplak halini dinlerdik..
her bi siki medyaya sızdıran saygıdeğer süper ötesi, özel yetkileri ve özel güçleri olan kahraman berk bu kayıtları göbek atarak televizyonlara dağıtırdı..
ama malesef süper güçleri ses kaydında kesme biçme yapıldığının ortaya çıkmasına engel olamaz, bu kayıtlarda oynama yapılıp yapılmadığını anlıcak, götünden kan alıcak insanlar var..
o halde tapeydi, ekti, yaraktı kürekti vs..
iddianame gibi yaziyim bende..
ek 1 ; çıplak kayıtlar ortaya çıkarsa ve o kayıtlardada tam olarak şu cümleler geçerse ;
a.y : şekip 500bin doları şike parası olarak, sivaslılara dapğıtılacak şike parası olarak muhasebeden alın, ilhan'la cemil'dfe sizinle gelsin, şike paralarını dağıtın
ş.m : tamam başkan aziz yıldırım, 500bin doları şike parası olarak kulüp muhasebesinden, tamer yelkovandan alıyorum, ona da şike parası olarak bu parayı aldığımı bildiriyorum, daha sonra bu şike parasını gidip şikeci futbolculara dağıtıyorum.."
evet bu cümleler geçmiş olsa bile hiçbir sikin delili değildir, karşı tarafı bulamıyorsan bu gurup kendi arasında ne konuşmuş olursa olsun gerçekleştiğinin kanıtı diildir.. bu şikeye girişim bile diildir çünkü karşı taraf yok..
19 maçta şike var diyenler, artislikte sınır tanımayanlar bize sadece şüphe veriyorlar, başka bi sik yaptıkları yok..
şüphe götü başı oynayan bi kavramdır, aidiet hissine göre istediğin tarafa çekersin.. bu gençler ortaya şüpheyi koyup fenerli olmayan kitlenin buna götünü açarak koşucağını biliyolardı.. ve hatta bu şüphe fenerlileri bölücek, bizi dağıtıcak böylece hiçbir karşı cephesi olmayan süper mega davada at koşturucaklardı..
ama malesef, onlar için malesef bizim aidiet hissimiz bu şüphede karşı cephede olmayı seçti, bölünmeden hemde..
goebbels'in görse gözlerini yaşartıcak bir propaganda kampanyasını düzenlediler..
haftada yüzlerce saat, binlerce yazı, yüzlerce farklı televizyon programı ve konuşan gene binlerce yavşak..
şöyle özetlemek lazım, bu kampanyanın ana fikri "türk halkı siyah derilidir" olsa şu an hepimiz siyah derili olduğumuzu düşünüyoduk.. öyle büyük bir kampanya..
peki noldu.. ebenin amı oldu ali sami.. gol olmadı, milyonlarca kişi baraj kurduk, top kaleye girmesin diye direniyoruz..
o top kaleye girmicek, gel sende bırak şüpheyi, baraja gel, onlardan olma..
22 Aralık 2011 15:15
Güzel yazın için teşekkürler
22 Aralık 2011 15:20
Sevgili aetewolf,
Sizleri Uzun zamandır zevkle okuyup takip ediyorum.
Benim paylaşmak istediğim bir konu var.internetspor isimli bir sitede yorum yapan 2 dallama FB konulu bir igrenç resmi profil resmi olarak kullanıyor.Bununla ilgili hukuki bir hakkımız olabilir mi?Araştırıp paylaşırsanız sevinirim.(atabozkurtlu ve KÜÇÜK HAKAN Nickli kişiler- resmi yüklemeyi beceremedim)
Sevgiyle Kalın
22 Aralık 2011 15:45
Sevgili simurg,
rene gallimard renkdaşımız çok güzel özetlemiş.Bu dava yı kurgulayanlar simurg 'un kafası karışsın diye kurguladılar zaten.Amaç oydu.Diğer takım taraftarları bu iddianame ortada olmasaydı, ek kök klasörler, etik kurulu raporu ortada olmasaydı bile zaten topluca Aziz Yıldırım'ın "deccal" olduğuna iman etmişlerdi. Yani 2 temmuz da sokağa çıkıp FB şike yaparak mı şampiyon olmuştur diye FB li olmayan 100 kişiye sorsanız ne cevap alırdınız. Onu bırak FB taraftarı içinde bile azımsanmayacak derece de evet yapmıştır diyenler çıkardı herhalde.
Eğer kirli bir ortam olduğuna inanıyorsak, neden sadece Fenerbahçe? FB ceza alması, küme düşmesi ile türk sporu temizlenecek mi?Buna inanmamızı kimse beklemesin. Kırmızı ışıkta herkes geçti bu zamana kadar e ne yapalım siz yakalandınız. Yok ya?
İddianame den bir örnek verelim yine. word dosyası halindeki iddianame nin 143.sayfasında diyor ki savcı
"25.04.2011 günü Ömer’in Hacı isimli şahısla yaptığı görüşmede “Bu hafta maçı sattık” diyerek yaptıkları şikeyi itiraf ettiği,"
146. sayfa da ise tape ler var;
25.04.2011 günü saat:13.36’da Ömer Ülkü’yü E.’nın aradığı görüşme; (tape:309)
E: “Yenilmişsin Mersin İdman Yurduna”, Ömer:“Yenildik hakem yendi bizi ya, Mersin’in çıkmasını istiyorlar zaten ya, Türkiye olimpiyat oyunları Mersin’de yapılacak, onun için”,
E: “Akhisar’da Bolu’yu yenmiş valla ya”,
Ömer: “Akhisar’da felaket yaptı ya”,
E: “34 puanın var sana bir şey olmaz artık sen 1 puan alsan kurtarırsın 35 yaparsın”,
Ömer: “Ben işi bitirdim ya”, E: “Bitirmişin ha iyi hadi bakalım peki gözünaydın”,
"25.04.2011 günü saat:21.08’de Ömer Ülkü’nün H.yı aradığı görüşme; (tape:310)
H: “Niye yenildiniz lan bu hafta”,
Ömer: “Bu hafta maçı sattık oğlum”,
H: “Sattınız oğlum telefonlar dinleniyor valla alırlar içeri ha”,
Ömer: “Oğlum alsınlar ne olacak”,"
Şimdi bu savcıya ne dersin. Devlet'e yazık.Bu savcı gibileri yıllarca okullarda okut, hukuk okut, yatırım yap, hazırladığı iddianameye bak!!!!
Bu ve bunun gibi yüzlerce örnek var. Onun için sevgili simurg kafan hiç karışmasın.
22 Aralık 2011 15:59
iddanameyi okudukca ben de coşuyorum. gerçekten sanat eseri gibi bir iddianame yazılmış. son derece eklektik, anlamı ortadan kaldıran, binlerce alt anlamla bizi başbaşa birakan şaheser bir metinle karşı karşıyayız. postmodern eserlerin bize anlatmaya çalıştı "anlam artık yok, anlamlandırmak var" önermesini bu metinlerde görmek çok etkileyici..
üstelik bu muhteşem eser muhtemelen tek bir kişinin kaleminden de çıkmamış. Bu da postmodernist bir başka önermeye denk düşebilir: yazar öldü yaşasın metin!
Tabi arada çok küçük bir sorun yok değil. Bu şaheserle insanların hayatlarını sikip attılar..
22 Aralık 2011 16:34
Sevgili rene gallimard,
Nefis yorumun (ların) için tebrikler.
Ve biz hep birlikte omuzomuza yürüyüşümüze devam edecegiz.
22 Aralık 2011 18:03
@byzkaya
teşekkür ederim.. benim yapmaya çalıştığım, yılmadan yorulmadan yürümek, anlatmak ve kimseyi yalnız bırakmamak..
ne bu blogun yazılarının altını,ne sokak köşesini boş bırakmak olmaz.. yürüyüş, miting farketmeden bizim olanı, her platformda, her an, her saniye savunmalıyız..
pazar günü mitinge gel, gelemiyorsan, başka şehirdeysen istanbuldan birilerine haber ver seni için de gelsinler..
yalnız kalırsak sonunda bizi de harcarlar..
22 Aralık 2011 19:38
papazın çayırı 3 temmuzdan bu yana mükemmel bir misyon üstlendi, her yazıyı da zevkle okuyorum, bilgileniyorum. farklı açıları yakalıyorum ve donanımınıza, bilginize de çok saygı duyuyorum. eyvallah.
şike vardır ya da yoktur diyor musunuz bilmiyorum, kanaatiniz nedir bu konuda? bunun da bir önemi yok fakat sizi kuşkulandıran, üzen, "acaba" dedirten bir konuşma, olay olmadı mı hiç?
mesela iskender alın trabzon-ist. belediye maçından önce yusuf turanlı'nın kendisine teşvik primi teklif ettiğini söylüyor.
bir fenerbahçeli olarak bu itiraf beni çok fazla üzdü, sarstı.
ayrıca misal;
28.04.2011 günü saat:20.28'de ibrahim Akın'ın Fahri Tatan'ı aradığı görüşme; İbrahim: "Bu şey var ya benim bu hafta var ya maç,...şey yapıyorlar bana işte hani anlarsın ya", Fahri: "Ekstra hı", ibrahim: "Ha ama şey için yapıyorlar tam tersi", Fahri: "Siz Belediye şeyle oynuyorsunuz Fener'le", İbrahim: "Ha işte öyle bir şey var", Fahri: "İnşallah koyarsın 2 tane iyi hazırlan bari..", İbrahim: "Ama onun için değil tam tersi için", Fahri: "Fenerden mi", ibrahim: "Ha".
bu da fenerbahçe-istanbul belediye maçından 3 gün önce yapılan bir telefon konuşması. sıradan değil bence.
22 Aralık 2011 21:02
sevgili Gökhan.
burada ve burayı takip eden kişilerde benden çok daha donanımlı, bilgili ve bu davayı daha iyi incelemiş insanlar muhakkak vardır. bu soruya çok daha iyi cevap verebilirler. ben kendi kişisel nacizane fikrimi söylüyeyim; yanlışda düşünüyor olabilirim,
Yusuf Turhanlı + Fahri Tatan + Tahir Kıran bu bağlantıları incelersen kocaman bir komplo kurulduğunu görebilirsin.
22 Aralık 2011 21:30
@gökhan
hepimiz paranoyak olduk, şimdi sen haluk musun, gökhan mı, murat mı emin olamıyorum ben..
3 temmuzdan beri bu blogu okuyorum diyosun, senin sorun için özel yazı var, kim yazmıştı hatırlamıyorum.. bunun dışında tapeler konusundada bikaç yüz yazı-yorum mevcut..
üç-beş yorum üstte bi başkasına aynı konuda verilmiş cevabımda var..
ama 3 temmuzdan beri okuduğun yerde bu soruya yüzlerce kez cevap verildiği halde hala aynı soruyu sorman bende bir murat, haluk, yeni açık, eski maraton hissiyatı yaratıyo..
birde bu blogda yada forumlarda yada fenerbahçelilerin olduğu her yerde konulara "biz" diye yaklaşıyoruz.. şimdi sen çıkıp bu konuda "siz"in fikriniz nedir diyince garip olmuş.. onlar fenerli olduğuna göre sen kimsin onu bi aç biraz..
22 Aralık 2011 21:36
01.05.2011 Fenerbahçe-IBB maçında neler olmuş bir bakalım. İddianamede 25.04.2011 günü saat 14:08'de Aziz yıldırım Bülent İşçen'e Ahmet Çelebiyi yarın öğlen bana getir diyor. Aynı gün saat 14:09'da Bülent İşçen Ahmet çelebi'yi arayıp yarın öğlen Aziz abimin yanına gideceğiz kimseye söyleme diyor.Ertesi gün Ahmet Çelebi Okan isimli bir şahsın buluşma isteğini Aziz başkanla buluşmamız var deyip reddediyor. 26.04.2011 Saat 15:21'de Bülent İşçen Ahmet çelebiyi arayıp yarım saat sonra buluşalım aşağıda beraber çıkarız diyor. Aynı gün Saat 15:15'te Ahmet çelebi Bülent İşçeni arayıp çıktım deyince Bülent hadi bende çıktım diyor. Aynı gün saat 16:58'de Abdullah Başak kendisini arayan ali Ali Kıratlı'ya kulüpteyim, İlhan abi şimdi çıktı, başkanın yanındaydım şimdi çıktım, Ahmet abi,Bülent abi beraberdik diyor. Aynı gün bu toplantının hemen ardından saat 17:03'te Ahmet Çelebi Yusuf Turanlıyı arayıp acele buluşalım diyor. Aynı gün saat 20:14'te Yusuf Turanlı İbrahim Akın'ı arıyor ve buluşmaya çağırıyor. O akşam İbrahim Akın ile Yusuf Turanlı buluşuyor. Buluşmadan sonra saat 23:01'de Yusuf Turanlı Ahmet Çelebi'yi arıyor ve sen nasıl diyorsan odur diyor.Aynı gün saat 23:15'te İbrahim Akın imamı arıyor ve "Hocam bir şey sormam lazım sana ya şimdi bizim hafta sonu Fener’le maçımız var ya, demişler ki İbo gol atmasın, yüz bin dolar para verelim ona diye" diyor. Hocayla konuşmasından 4 dakika sonra 23:19'da Yusuf Turanlı "OK verildi abi" diye mesaj çekiyor. Yusuf Turanlı bir dakika sonra İbrahim Akına "Tamamdır harıka:) yarın aksam bulusuruz senle" diye mesaj çekiyor. Aynı gecenin akşamı saat 02:48'de İbrahim Akın Yusuf Turanlıya “100 dolar degil 100 euro abi ole dedi ;)” diye mesaj çekiyor.
Öncelikle burada bir duralım arkadaşlar. Buraya kadar olan biten nedir bir adını koyalım.Buraya kadar olan biten maalesef şike teşebbüsüdür arkadaşlar.
Aziz Yıldırım->Bülent İşçen-> Ahmet Çelebi-> (Aziz YIldırım,Bülent İşçen, Ahmet Çelebi, Abdullah Başak toplantısı) -> Ahmet Çelebi -> Yusuf Turanlı -> İbrahim Akın -> Hoca -> İbrahim Akın -> Yusuf Turanlı-> Ahmet Çelebi zinciri yukarıdaki tapelerde net olarak takip edilebiliyor. Şimdi kritik soru şu paranın adı miktarı maksadı hangi konuşmada geçiyor. İbrahim Akın ile imamın konuşmasında. Peki bu bizi kurtarır mı bence kurtarmaz. Olayların akışı muntazam bir neden sonuç içeriyor. İbrahim Akın şizofren olmadığına göre hocaya Fenerden gol atmaması karşılığında geldiğini söylediği 100 bin dolarlık teklif ona Yusuf Turanlı ile buluşunca teklif edildi. Peki Yusuf Turanlı bu teklifi vahiy ile mi uydurdu? O da mı şizofren. Burada da bu bizi Ahmet Çelebi ile olan buluşmaya götürüyor. Bu mantıksal zincir takip edildiğinde maalesef zincirin başı Aziz Yıldırım ile başlıyor arkadaşlar. 25.04.2011 günü Aziz yıldırım bülent işçen'i arayıp Ahmet Çelebi'yi ertesi gün kulübe çağırmasaydı bu olayların hiçbiri gerçekleşemezdi mantıksal olarak. Bazı arkadaşlar bu diyaloglar kesilmiş biçilmiş diyebilir. Arkadaşlar iddianamenin eklerinde bu olayla ilgili tapelerin hepsine baktım. Maalesef kesme biçme yok. Elbette iddianameyi kısa tutmak için diyalogların bazıları seçilmiş iddianameye koyarken ancak tüm telefon diyaloglarının asılları mahkeme kararı belgeleri ile beraber eklerde mevcut.
23 Aralık 2011 00:19
Yukarıda bıraktığım yerden devam ediyorum. şimdi bu durumda hukuki bakım ne olur inceleyelim.
1) TFF'ye göre durum: 58. madde gereği küme düşeriz. Aziz Yıldırım hak mahrumiyeti alır
2) UEFA'ya göre durum : Eğer UEFA kriterlerinde bulunan yaptırımı (küme düşme karşılığı arkadaşlar) TFF uygulamazsa (58. maddeyi değiştirip UEFA kriterlerine aykırı hale getirirse veya hiç ceza vermezse) Türk futboluna ve Fenerbahçeye ceza verilir.
2.05 SAYILI KARAR: UEFA'nın match fixing bölümündeki madde, teşvik ve şike uygulaması, kurumlardan ve kulüplerden bağımsız olarak tamamen kişisel girişimle dahi olsa adı geçen kulübün 1 ile 18 puan arasında puanının silinmesini hükmediyor. (Yani herhangi bir taraftar veya kulübe yakın bir kişi, kulüp yönetiminin bilgisi dışında kendi kendine bir takım için şike ya da teşvik uygulamasına gitse bile, söz konusu kulüp 1 ila 18 puanın silinmesi cezasıyla karşı karşıya kalır.)
2.07 SAYILI KARAR: Eğer şike ve teşvik girişimi, kulüp yöneticilerinden haberdar veya bizzat kulüp yöneticilerin katılımı ile gerçekleşmişse söz konusu kulüp bir alt lige düşürülür. Eylemlerin sayısına göre alt lige düşürmeler devam eder.
2.05/2.07 SAYILI KARAR : Şike ve Teşvik Primi suçlarında mevcut Ülke Federasyon'u gerekli yaptırımları uygulamalı şayet yaptırım uygulanmaz suç görmezden gelinirse 2.05 ve 2.07 maddeleri uyarınca Mevcut Federasyon,Kulüp yada Kulüp'ler cezalandırılır.
3) MAhkemeye göre durum : İbrahim Akın emniyette şike teklifini itiraf etti ama ben yapmadım dedi. Aynı İbrahim Akın savcılıkta hem teklifi hem para alışverişini itiraf etti. Parayı ne yaptığını bile anlattı. Bundan sonra anlaşıldığı kadarıyla mahkemede bunları reddedecek. Teklifi reddetmesi baya zor çünkü imamla konuşmasını açıklamasını isteyecek hakim. O soruya verebileceği mantıklı bir yanıtı yok. Muhtemelen ifadesinde teklif aldığını ama kabul etmediğini söyler. Bu sefer ilk etapta hakim Yusuf Turanlı'ya sorar İbrahim Akın'a yaptığın teklifi kim yapmanı istedi diye. Ordada mevcut trafik dolayısıyla birinin ismini vermek durumunda. Bu zincir Aziz Yıldırım'a gelmeden muhtemelen biri (büyük ihtimalle Ahmet Çelebi) suçu üzerine alıp ben insiyatif aldım diyecek. Peki hakim buna inanır mı? Bence inanmaz. Çünkü Ahmet Çelebi'nin Yusuf Turanlı'yı araması herhangi bir anda olmuyor. Ahmet Çelebi Aziz Yıldırım ile kulüpte görüştükten hemen sonra Yusuf Turanlı'yı arıyor. Hakim inanmasa da verilecek kararda delil yetersizliği sebebi ile Aziz Yıldırım ufak bir ihtimal ceza almayabilir. Ama ben bu kadar kuvvetli deliller,inkar edilse bile verilmiş olan savcılık ve emniyet ifadelerine bakarak ceza vereceğini düşünüyorum.
4) Vicdanımdaki durum : Maalesef bu maçta biz Aziz Yıldırım'ın kararıyla İbrahim Akın'a 100 bin dolar teklif etmişiz. Bu olayda % 0,0001 bile şüphem yok.
Bıraktığımız yerden devam edelim diyecemden bundan sonra gerek bile yok devam etmeye. Aslında devam edincede paranın İbrahim Akın'a ulaştığını gösteren birçok delil (Fahriyle balyalar elimde konuşmaları, Yusuf turanlı ile paranın bir kısmının direk kumar borcunu kapatmaya gitmesi diyalogları) var ancak gerek yok devam etmeye varsayalım ki bundan sonra para ulaşmadı yine de yukarıdaki UEFA'nın 2.07 2.05/2.07 kararları gereği biz küme düşeceğiz arkadaşlar.
Buna karşı yapılabilecek hiçbir şey maalesef yok. Nihat Özdemir 58. madde değişsin diyor ancak bu değişiklik 2.07'de tanımlanmış karara aykırı. TFF bu değişikliği 18 kulüpte istese başbakan da istese yapamaz. Yaparsa Türk futbolu UEFA tarafından cezalandırılır. UEFA üyeliğinin düşmesi bile gündeme gelebilir.
İddianame UEFA tarafından geçtiğimiz hafta istendi. Onlar bu diyalogları okuduklarında %1 bile şüpheleri kalmayacak. Çünkü hasta bir Fenerbahçe taraftarı olan ben bile yukarıdaki olayın bir şike teşebbüsü olduğunu söyleyebiliyorsam onlar kesinlikle söyleyecektir.
Peki o zaman biz HALA NEDEN AZİZ YILDIRIM'A sahip çıkıyoruz arkadaşlar. Biz neden hala CAN ÇEKİŞİYORUZ arkadaşlar.
23 Aralık 2011 11:44
Sayın akbulut,
Bir çalışma yapmışsın, emek harcamışsın.Teşekkürler. Ancak kaçırdığın çok önemli bağlantılar var. İbrahim Akın konusu üzerinde çok detaylı bir çalışma yapıyorum.Kısmet olursa paylaşacağım.
Şimdilik şu kadarını yazayım. iddianameden alıntı....
"İlhan Yüksel Ekşioğlu’nun Ali Kıratlı ve Yusuf Turanlı gibi aracılarla İ.B.B. Spor kulübünde oynayan bazı futbolcuların gıyabında görüşmeler yaptığı, 01.05.2011 günü oynanacak Fenerbahçe-İ.B.B. Spor karşılaşması için bu futbolculara ulaşarak şike yapabileceklerinin değerlendirilmesi üzerine İ.B.B. Spor kulübü futbolcuları İbrahim Akın, Can Arat, Metin Depe, Zeki Korkmaz hakkında 08.04.2011 günü, İskender Alın hakkında ise 27.04.2011 günü iletişimin tespiti ve kayda alınması başlatılmıştır."
FB-İBB maçı ne zaman. 1 Mayıs 2011. İbrahim Akın'ın ne zaman iletişimin tesbiti ve kayda alınması başlıyor. 8.4.2011 günü.Maçtan 23 gün önce nedense.
Bakıyorum, iddianame de Bursa-İBB maçında teşvik girişimimiz var diyor. Ama o maç ne zaman oynanmış.24 hafta. 6 mart 2011 de. Peki trabzon-İBB maçı. O maç da 33.hafta.
maçtan 23 gün önce bazı İBB futbolcularının izlemeye alınması ilginçtir!!! Bu konudaki görüşümüde o çalışma ile beraber bildireceğim.
Avukatımız Abdullah Kaya'nın twitter da paylaştığı bu konu ile ilgili kısmı paylaşıyorum.
" İbrahim Akın olayında Fahri Tatan-Rize-Tahir Kıran bağlantısı.Bir şeyler dönmüş savunmada goreceksınız "
Ayrıca şu kadarını da söyleyeyim. Futbol icad olduğundan beri, Uganda, madagaskar dahil nerede şike yapıldıysa, Allahaşkına forvet oyucusu ile şike yapılırmı ya? tam Aziz nesin lik öykü olur.
Bu iddianameye göre biz oynamayan ve üstelik oynamayacağı maçtan günler önce de bilinen Murat şahinle şike yapıyoruz 75.000 $ veriyoruz. Aziz Yıldırım kaç yıldır futbolun içinde!!! hadi o diyelim geri zekalı!!! Ya çevresinde hiç mi o işi bilen yok da şike kimle yapılır, teşvik kimle yapılır söylesin. Birileri zekamızla alay etmesin....
23 Aralık 2011 13:50
Ek klasör 20. İlhan Ekşioğlu Abdullah Başak ile konuşuyor. 3 mayıs 2011 günü öğleden sonra 15.40
yani İBB maçımızdan 2 gün sonra gerçekleşiyor.
AB :Abi nasılsın
İE : iyi sen
AB : iyi abi
İE : E hani geliyordun sabah bana
AB : Abi bi yere gittim abi,bi şey hastalınmıştım biraz
İE : Hı.iyi
AB : yerinde değilsin galiba abi
İE : yok apo yerimde değilim
AB : Hı
İE : pazara kadar da değilim yerimde
AB : tamam abi o zaman artık pazartesi görüşürüz hep beraber
İE : Hı, inşallah
AB : rahat ol abi
İE : inşallah apo en önemli maçımız ha
AB :ben ben ben birşey diyeyim mi? ben hep rahattım abi hayalim ne biliyormusun abi
İE : nedir
AB : aynı, aynı puanla hani kalbimiz dayanmaz diyor ya
İE : abi aynı yapmayalım ya dur abim öyle konuşma 1-2 puan önde gidelim oraya
AB : yav inşallah öyle de öyle olsun o şerefsizler 10 yıl daha geri gider abi
İE :ya tamam o, onlara çok koyar o da, biz biz kaldıramayız
AB : baksana adamlar pankart açıyor.
İE : evet, evet
AB : federasyon hiç bir şey yapmıyor abi görmüyormusun
İE :seni pazartesi ofiste bekliyorum
AB : tamam abicim allaha emanet ol ilhan abi
İE : hadi sende hadi.
şimdi bu konuşma da İBB maçında şike çalışmasında Abdullah başak'ın da adı geçiyor. Yani bu işlerin içinde olduğu söylenen iki insanın konuşması bu.
ha denilebilir ki, telefonların dinlendiğini biliyorlardır ondan böyle konuşuyorlar. Telefonun dinlendiğini tahmin eden yüzlerce kaydı oluşturmaz kardeşim. Bu adamlar da ortalama zekaya sahiplerdir herhalde.
Devam edecek.............
23 Aralık 2011 16:47
@rene gallimard
yazdığım yorumu "fenerlisin" ya da "fenerli değilsin" ekseninde değerlendirecekseniz ben burdan gideyim. ağır fenerbahçeliyim. ama galatasaraylı da olsam bu neyi değiştirir? soru soruluğundan bir şey mi kaybediyor?
fenerbahçeli olduğuma dair bir twitter bir de blog adresimi vereyim de paranoyaklığınız geçsin madem.
twitter: tw.tter.com/zarifhareketler
blog: zarifhareketler.blogspot.com
ayrıca 3 temmuz'dan beri biz birbirimize biz diyoruz, sen neden "siz" diye soruyorsun şeklindeki abuk subuk soruna da cevap vereyim. siz derken dünyadaki tüm fenerbahçeliler'i değil, bu blogu yazan aethewulf başta olmak üzere papazınçayırı ekibine sormuştum.
diğer arkadaşların yazdıklarını da okuduktan sonra cevaplayayım.
23 Aralık 2011 19:33
Sezon bitmiş. Aziz Yıldırım İlhan Ekşioğlu ile konuşuyor. Eğer bu insanlar tiyatro oynamıyor ise samimi bir konuşma yapıyorlar. Mezardan tabuttan çıktık diyorlar.Şu konuşma bile 400 sayfa iddianameyi ve 70 klasör belgeyi çöpe atar.
http://forum.antu.com/upload/r090948/634602553751930000.jpg
23 Aralık 2011 20:56
Ak Bulut arkadaşım seni tebrik ediyorum helal olsun gerçekten senin anlattığın tebessüm olayı dışında şike yapılan maçlarda var şike yapmadık diyorlar ama benim anlamadığım birşey var Sedat Peker'in kim olduğunu hepimiz biliyoruz ne iş yaptığınıda bir kulup başkanı bu gibi kişiler ile ne konusur? olgun peker neden soy ismi peker değilken mahkeme kararı ile peker soy ismini almış ve aziz yıldırım bu kişiler ile niçin bağlantıda? hadi bunlarıda geçtim şike yapmadık diyen bir kulup iddaname cıkmadan önce 58.ci madde değiştirilsin demiyorken şimdi neden iddaname çıktıktan sonra 58 madde değişsin istiyor? suçsuzsan zaten aklanırsın! 58.ci madde değişirse Uefanın vericeği cezalar belliyken birtek Fenerbahçe'yi kurtarmak için Milli takım ve diper takımların avrupa hakkını 5 yıl önlemek insafsızlık olmuyor mu? burdan isteğim varsa suçlular ve düşecekse kulupler düşmeli uefa bizi avrupadan kulup ve milli takım bazında cezalandırmalı mı buna tff karar vericek Aklı selim bunları görüyorlarsa düşürmeliler yoksa Uefa Bize acımaz Türkün Yabancıdan dostu olmaz eğer tatsız tutsuz milli takımsız avrupa kupasız bir lig istiyorsan ozaman düşürmeyin
23 Aralık 2011 23:41
trekking sezon bitince arena programında bahsedilen gizli kahramanlardan sonra Ali Kıratlı'nın Yusuf Turanlıyla telefonda bu gizli kahraman muhabbetine yorumlarını okumadın ne desek o zaman. İlhan Ekşioğlu nasıl bir gizli kahramandır ki sayesinde şampiyonluk geldi.
Git tapeleri oku öyle gel trekking.
24 Aralık 2011 11:08
ahhahaha yasin gelmiş bugün de.. bunlar herkesi kendi cemaatlerinde ki abi muhabbetiyle kafalarız sanıyolar.. ben bu kadar gerizekalıyı bir arada hiç görmemiştim, çok tatlılar ya...
bak bide birbirlerini yalamışlar, kıyamam ya..
haklısın akbulut kardeş.. ahahha la olum yürüyün gidin ya..
zeka konusunda şöyle bi detay var, siz bunun farkına varamıyorsunuz.. 80 iq'lu bir milyon kişi toplamda 100 iq'lu bir adam etmiyor.. olmaz yani yiğenim, bademim olmaz..
haklısın akbulut kardeş.. ohohohoho allah belanızı versin sabah sabah komaya girdim..
24 Aralık 2011 11:32
Abbulut,
merak etme fırsat buldukça okuyorum. 70 klasör.Kolay değil.
Şimdi, yukarıda da değindiğim gibi ben şike vardır, yoktur da değilim. O konuyu daha sonra değerlendiririz. İddianame ve ek klasörler üzerinden gidiyorum.Bu İddianame ve Klasörler ile bağımsız bir mahkeme de bizi suçlu bulamazlar.Dediğim bu.
Hukuk bilgin nedir bilmiyorum, ancak yargıtay'dan çıkan karar aşağıda
Yargıtay'dan telefon dinlemeleriyle ilgili yeni iki karar çıktı: Telefon görüşmelerinden elde edilen bilgiler maddi kanıtlarla desteklenmezse cezalandırma için yeterli değildir.
1.KARAR: 'Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 11 sanık hakkında suç işlemek için örgüt kurma, örgüte üye olma, yardımda bulunma, parada sahtecilik, kıymetli damgada sahtecilik, mühürde sahtecilik, belgede sahtecilik suçlarından verilen hapis cezalarının temyiz incelemesini tamamladı.'
Yargıtay, inceleme sonucunda son günlerde tartışılan telefon dinleme kayıtlarının hangi durumlarda delil olarak kullanılacağına ilişkin tespitlerde bulundu.
8. Ceza Dairesi, dosya içeriğine göre bu sanıklar hakkında mahkeme kararıyla dinlemeye elverişli suçlardan dinleme yapıldığına işaret etti.
2. KARAR: 'Yargıtay Ceza Genel Kurulu, PKK’ya yardım ettiği iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapse mahkum edilen Nezir Uysal’ın davasında verdiği telekulak kararının gerekçesini yayınladı.. Van’da yaşayan Nezir Uysal hakkında PKK’lı Yılmaz Ertaş’la yaptığı telefon görüşmeleri nedeniyle PKK’ya yardım iddiasıyla dava açıldı. İddianameye göre, Ertaş’ın kullandığı telefonla, Uysal’ın, kullandığı telefon arasında 10 görüşme saptandı. Savcılık bu görüşmelerin dökümlerinden, PKK üyesi Ertaş’ın Uysal’dan 3 kışlık ayakkabı ve telefon kontörü istediği, Uysal’ın da bunları göndereceğini söylediği tespit edildi.
Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada savunma yapan Uysal, PKK mensubu kimseyle görüşmediğini, adına kayıtlı cep telefonunu zaman zaman kontörü olmayan arkadaşlarına kısa süreliğine verdiğini, yakalanmasından kısa süre önce Şemdinli Devlet Hastanesi’nde ismini hatırlamadığı bir arkadaşına cep telefonunu verdiğini söyledi. Mahkeme savunmayı inandırıcı bulmadı ve sadece telefon görüşmelerine dayanarak Uysal’ı “PKK’ya yardım ettiği” iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapse mahkum etti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi de kararı onadı.
Ancak Yargıtay Başsavcılığı bu karara itiraz etti. İtirazda, kararın bozulması gerektiği belirtilerek şu hususlar vurgulandı: “Sanığın PKK’ya yardım ettiği iddiası iletişimin tespitine dayanmaktadır. Yardımın yapıldığına ilişkin maddi kanıt ve tespit yoktur. Konuşmalar soyut olup, bunun maddi olarak gerçekleşmesi halinde suç oluşacaktır. Sesin sanığa ait olup olmadığını anlamak için ses analizi yapılmalıdır.”
Ceza Genel Kurulu, geçen Mayıs ayında verdiği kararla yerel mahkeme kararını bozdu. Bozma kararının gerekçesi ise yeni yayınlandı. Gerekçede, Başsavcılığın istihbari dinleme kayıtlarının ses analizi yapılması talebi yerinde bulunmadı. Kurul, Başsavcılığın itirazının bir adım ötesine geçerek istihbari dinleme ile elde edilen kayıtların hiçbir soruşturma ve davada delil olarak kullanılmayacağına karar verdi. Kurul, bu kayıtların sadece soruşturma açılması konusunda kullanılabileceğine hükmetti. Kararda, istihbari dinleme sonucunda ulaşılan bulgular dışındaki somut deliller değerlendirilerek “sanığın hukuksal durumunun tayin ve takdiri gerektiği” belirtildi. Kararda “Ceza yargılamasında, suçlunun cezalandırılması kadar masum kişiler ile temel hak ve özgürlüklerin korunması da önemlidir” vurgusu yapıldı.
2.
Ne oldu gitti mi Ali Kıratlı ile Yusuf Turanlı nın değerlendirmeleri çöpe............
Bana ödev vermişsin Ali kıratlı Yusuf Turanlı tapelerini oku diye.
Peki sen Bülent Uygun'u itirafa zorlama tapesini okudun mu?
Yusuf Turanlı ve (Tahir Kıran'ın) kime hizmet ettiği çözülürse bu iş biter.(Benim tarafımdan malum da)
İbrahim Akın olayı ile ilgili devam edeceğim.Bu işin peşini bırakmak yok....
24 Aralık 2011 11:59
Yasin kardeş,
Demişsin ki, Bir Klup Başkanı Sedat Peker, Olgun Aydın(Peker) ile ne konuşur?Doğru, çok doğru bir tespit.
Ancak Allahaşkına içinde bulunduğun topluma bakacaksın bunu söylerken, Mal bu, Malzeme bu.
Senin Ticaretin, Senin siyasetin, Senin Kültür ve sanat hayatın, Senin toplum Hayatın ne kadar temizse Spor'un da o kadar temizdir.Uzaydan insanlar yönetmiyor sporu!!!!!
Diğerlerinin tapeleri yok ortada onlar da olsun da görelim bakalım kim temiz kim kirli.
Oslo da, terör örgütü ile gizli kapaklı görüşüpte “Önderlik le %95 uyum içindeyiz” diyen adamın hala görevde olduğu, “Biz kolay kolay adam harcamayız” diye arka çıkıldığı bir ülkeden bahsediyorsun.Kimsenin gıkı çıktımı bu konuda
Yıllardır bas bas bağırılıp duruluyor, herkesi dinliyorlar diye. İşte Savcı'nın 150 günde hazırladığı iddianame.Ne işi var Can Arat'ın kızarkadaşı ile yaptığı konuşmanın şike dosyasında. Ya Demet Akalın muhabbeti. Binlerce İnsanın telefon numaraların deşifre edilmesi.
Kadın cinayetlerindeki artış, erkek çocuklarına yapılan tacizler, 2002 de bu yana işkazalarında ölen 10.276 işçi,
Boşanma davalarında yaşanan patlama, 9.400.000 icra dosyası. 12.400.000 açlık sınırının altında yaşayan insanlar,
Bu dönem iş bulan 1.400.000 kişinin %85'inin lise altı öğrenim durumu. %48'inin Hiçbir sosyal güvenceye sahip olmayışı....
N.Ç kararı, bebek Katili ne “sayın” demenin suç olmaktan çıkarılışı,
Bunların hiçbiri sizi rahatsız etmiyor da bir Aziz Yıldırım mı, Fenerbahçe mi günah keçisi!!!!!!!
Digitürk'ün bağlı olduğu Holding'in ,devlet kontrollü resmi bahis sitesi sahibi olması,
Bu kurumun yöneticisinin internet bahis sitesi sahibi olması,
D-smartın internet bahis sitesi sahibi olması,
ferit şahenk'in NTV internet bahis sitesi sahibi olması,
Saran Holding'in bahis sitesi sahibi olması,
Bu arkadaşların hepsi de aynı zamanda gazete ve TV sahibi, İnternet medyasında söz sahibi,
Tam tencere de pişirir kapağında yeriz muhabbeti yani, Bunlar rahatsız etmiyor sizi,
Faruk Özak'ın “Trabzona ve Trabzonspora 27 Milyon $ aktardık” demesi, trabzona ve Gaziantep e verilen stad sözleri
Ya Arena, Ya Arena, “Bir Allah Kuruş katkıları yok” sözü, bunlar da rahatsız etmiyor sizi,
Ama stadını kendi yapan, taraftarına sırtını dayayan, fenerium gelirleri, Kombineleri ile kendi yağıyla kavrulan, Yeni düzene, Yeni çarlara biat etmeyen bir sivil toplum örgütü elbette rahatsız eder sizleri.
24 Aralık 2011 15:09
"haluk",murat","yeni açık","eski maraton","akbulut" v.b. SPİDEY2099 İLE TREKKİNG SİZLERE AMMA KAPAK YAPMIŞ HA.
24 Aralık 2011 17:35
http://www.htspor.com/futbol/haber/699967-galatasaray-hakkinda-da-iddia-var
siz busunuz la busunuz. türk futbolunun içine et ardında birbirimize ihtiyacımız var. 2006'da İtalya'da Juventus küme düşünce bizde de olmalı diyen Nihat Özdemir 2011'de 58 değişsin diyor. Geçensene 17 ye 1 diyenler şimdi 17'e 1 çoğunluğun dediği olsun diyorlar. Bunları diyen Nihat Özdemir neden diyor ACABA?
Bu adamları savunmaya devam size ne diyim. UEFA düşürünce göreceğim ben sizi. Başlarsınız o zamanda Platini Fetocu demeye.
Hadi hayırlı traşlar.
24 Aralık 2011 17:56
Beyler,
17.Klasör'ün 76 .cı sayfasında Mahmut Özgener ile Ahmet adlı Sportsnet A.Ş. adına kayıtlı telefondan 9 Mart 2011 tarihinde görüşmesi var. Bu Konuşma, kurulan tezgahı, komplo yu çok açık biçimde, hiç bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde açıklıyor. fatih yada aethewulf dan istediğim bu klasördeki konuşmayı buraya taşıyıp hatta sabitlesinler.
pek çok kişi bu komplo dan, tezgahtan haberdar. mahmut Özgener de dahil. Şimdi herşey daha fazla yerli yerine oturuyor. Bence en önemli belge bu. Binlerce sayfa içinde. Ve öyle "işçiler nasıl, şeyi verdinmi, şeyi aldınmı, tarlayı sürdük" muhabeetinden çok daha belirgin ifadeler var.
bakalım tahir kıran bu işin neresinde...........
24 Aralık 2011 23:39
nihat özdemir bireysel mi konuşuyor sanıyorsunuz arkadaşlar. ey nihat özdemir'e tepki gösterenler. onun bu çıkışlarını kendi insiyatifiyle mi yaptığını sanıyorsunuz.
nihat özdemir'e laf atıp, aziz'e koç'a karşı susanlar eyyam yapıyorlar. nihat özdemir aziz yıldırım'dan onay almadan bu çıkışları yapabilir mi bu süreçte. aklınız alıyor mu bunu?
adam Fenerbahçe 2. başkanı. herhangi bir şahıs değil. söyledikleri kulübü bağlıyor.
onun söylediklerinden rahatsız olanlar sıkıyorsa diyeceği lafı aziz yıldırım'a desin.
gariban bir piyon ile uğraşacağınıza ona bu lafları söyletene laf edin de adamlığınızı görelim.
24 Aralık 2011 23:41
Haluk
ağır ol da Molla desinler,
Hani yukarıda bir soru sormuştun? Bizde nerede geçiyor bu muhabbet demiştik? ne oldu bulamadın mı?
Nihat Özdemir'in, o açıklamaları hemen hemen bütün Fenerbahçe taraftarından tepki aldı. Söylediklerini asla tasvip etmiyoruz.Çok talihsiz bir beyanat.
Biz adamları değil kurumu savunuyoruz. kurumun bekaa sı nı savunuyoruz. Saldırı kişiler üzerinden direk kuruma. O yüzden Sarı Öküz 'ü vermeyeceğiz. Yedirtmeyeceğiz. Zaten Başkan da bugün kü açıklamasında önce taraftara hesabımı veririm diyor. Kendi paramı harcarım, klübün parasının kuruşuna kadar hesabını veririm diyor. Eğer hesaplaşma olucaksa biz içimizde hallederiz.Siz kafa yormayın.
Ülke dönmüş bok çukuruna. Hala Türk Futbolu nun içine edildiğinden bahsediyorsun.Haliçte yaşayan simonlar.Sütten çıkmış akkaşık mı zannediyorsunuz siz kendinizi.
UEFA nın düşürme meselesi bu konuda ne kadar bilgi sahibi olduğunu açıklıyor zaten!!!!
Asıl traşı kimin yapacağı belli olmaz. Gün döner, hesap döner sap döner.
25 Aralık 2011 00:03
.pdf leri nitro ile word dosyasına çeviriyorum. Ama resim olarak yapıştırdığı için buraya taşıyamıyorum.Çok fazla bilgim de yok bu konuda. Ama sağolsun renkdaşlar da boş durmayıp sosyal medya da paylaşıyorlar. İşte İbrahim Akın'ın ilk savunması
http://t.co/K5zO3Dy0
http://pic.twitter.com/l6GWstf8
25 Aralık 2011 01:35
Vay arkadaş... Vallahi pes artık.
Şimdi son zamanlarda ortalıkta dönen bir Nihat Özdemir muhabbeti var biliyorsunuz... Saçma sapan demeçler verip duruyor. 58. madde olayı apayrı iğrenç bir demeç biliyoruz.
Şimdi, bu adama çıkıp "Ooo, doğru söylemiş hocam." diyen birisi çıkınca, cevap şu oluyor:
"ahahahaha, allah belanızı versin lan fenerliler, siz busunuz olm zaten!!1!! şerefsiz şikeciler, bak nasıl da kıvırdınız!!1.."
Fakat, bizim gibi aklıselim taraftarlar çıkıp da bu adama; "Ne oluyoruz lan Nihat?! Ne demek 58. madde değişsin? Sen ne demeye çalışıyorsun koçum?" deyince, -arkadaşlar hep haklılar ya- şöyle bir cevap alıyoruz:
"Ahahahah lan bu adam zaten piyon be oğlum. Gariban ve zavallı bir piyon. Ona kızacağınıza gidip Aziz'e, Ali Koç'a falan söylesenize olm aynı şeyleri, adamlığınızı görelim bakalım pis eyyamcılar sizi!!1!!.."
Eh, vallahi pes. Öncelikle şunu da söyleyeyim. Biz çıkıp Ali Koç'a yahut Aziz Yıldırım'a falan da çıkıp nutuk çeksek gene yaranamayacağız birilerine. Herhalde adamlığımızı göstermek için topluca kulübü kapatıp, bütün yöneticileri idam edip, kendimiz de intihar etmemiz gerekiyor. Başka türlü tatmin edemiyoruz hazretleri.
Aziz konusu apayrı da, Ali Koç'a neden çemkirmemiz gerekiyormuş allah aşkına biri bana izah etsin lütfen. Lan adam kötü ne dedi anlayamadım. Aylardır adamın ağzından "Bu süreçte bize karşı yapılanlar hukuksuzluktur, haksızlıktır." ve "Şike yaptıysak cezamızı çekelim, madem CL'ye yollamadınız, o zaman düşürün bizi!" sözlerinden başka sözler çıkmadı. Ama yooook!!! Şimdi de diyecekler ki; "Eee, niye yazılı başvuru yapmadınız bakayım o zaman!!!" Eh diyorum ya, adamlar tatmin olamıyor. Her seferinde bir kademe daha kötüsünü istemekten kendilerini alamıyorlar.
Federasyonun "Yazılı başvuru" komedisine değinmeye tenezzül etmek bile bence zaten insanın hem kendi, hem de meramını anlattığı kişi adına utanma sebebi.
E şimdi... Ali Koç üzerinden Aziz Yıldırım'a geleceğim. Madem Nihat Özdemir Aziz'den icazet falan aldı, bir anda aşka geldi, anlamsız konuşmalar yaptı. Peki Ali Koç, "Madem CL'ye göndermediniz, şike yaptığımızı düşündünüz, düşürsenize lan o zaman bizi!" derken icazet aldı mı almadı mı Aziz Yıldırım'dan? Bakın tek sorum bu. Ya da bak soruyu şöyle açayım:
Eğer, Aziz Yıldırım Nihat Özdemir'e "58. maddenin değişmesini mutlaka gündeme getir, bu işten sıyırmamız lazım Nihat." şeklinde imalarda bulunduysa zaten bizim gözümüzde bitmiştir. Hesabını keseriz. Peki; Ali Koç binlerce kez Aziz Yıldırım ile konuştu. Ve size göre de Fenerbahçe kulübünün herhangi bir yöneticisinin, Aziz Yıldırım'dan onay almadan konuşması mümkün değil. Ben diyorum ki; Ali Koç federasyona "Düşürün lan madem bizi!" derken Aziz Yıldırım'dan onay aldı mı? Size göre onay almaması mümkün değil. O zaman onay aldığı ihtimali üzerinden gidelim.
Aziz Yıldırım, 4 ay içinde ne oldu da görüşünü değiştirdi? Aziz, eğer şike yaptı ise, bunu 4 ay önce zaten kendisi bilmezmiydi? Aziz Yıldırım, şike yaptığını 4 ay sonra iddianameden mi öğrendi de paçaları tutuştu, 58. madde değişsin amk o zaman dedi?(??) Aziz Yıldırım, daha 4 ay önce "58. madde değişsin o zaman." diyemez miydi? 4 ay neyi bekledi bu adam? Neyi?
Lan şimdi böyle yazınca da, "Hala Aziz'i savunuyorsunuz?" durumuna düşüyoruz. Ama işte diyorum ya, ne diyorsak haksızız onların gözünde. Yaptığımız herhangi bir olumlu hareket bile onlara yetmiyor, daha fazla acı çekmemizi istiyorlar.
Neyse, akşam akşam klavyeyi ısıttık gene...
29 Aralık 2011 00:31
Değil ortada yapılan haksızlıkların farkına varmak Fenerbahçe klübünün kapına kilit vurulsa tüm tesisleri yunan takımlarına hibe edilse bile içinde nefret hariç en ufak bir olumsuz hissi olmayacak zihniyetle konuşmak da tartışmak da bence çok anlamsız...Hani sürekli ee buna cevap ver bakiim ee hadi ona cevabı yapıştırdın buna da cevap ver de göreyim seni heee onada mı cevab yazdın tüh sen her sorduğum soruda beni ...t ediyorsun olmaz ki ama mızıkcılık yapıyorsun dur ben baştan alayım 19 maçta öyle olmuşş hadi cevap ver iddialar var tapeler var iddiname var olmazzz ek klasör bak ek klasörlerden birinin köşesin de bokuna zorlanmayıın bunlardan hiç bir şey çıkmaz yazıyor bunu da bulduk hadi bakalım buna cevabın ne olacak onu görelim zihniyetine diyeceğimiz İNŞALLAH bir gün seninle ilgili TAPE lerde çıkar ama biz Fenerbahçe taraftarıyız merak etme gülüm eğer haklı olduğuna inanırsak senin yanında da saf tutarız ama sen de şu kalın kafanı saksıyı çalıştır biras hani emenike para sayıyordu .? kamera görünleri vardı .? hani 19 maç nerde.? hani son maçın skorlarını emniyet savcı herkes biliyordu .? hani be gülüm bu kadar çok yalanı sevgilin söylese boşardın ama savcılık makamı emniyet söylüyor yaa inanıyorsun yazık sana söz konusu fener nefreti olunca dimağın durdu kafan basmıyor değil mi .?Veya dur sen illa da bir şike ispat etmek istiyorsan ben sana adresi vereyim aç yutubeyi veya bildiğin herhangi bir tubeyi bulabilirsen dillere destan olmuş bir bjk-gs maçı maçı var spor tarihimizde ..Şike nasıl yapılır izle ve gör sergeni ve halay ekibini izle eğer yayıncı kuruluş izin verdiyse tribünlerdeki Bu maçı satanın anasını dikeyim' diye yapılan tezahüratları dinle maçtan önce yenilen yemekse mevzu bahis klüp başkanlarının başbaşa yemek önce ve sonrası fotolarını basına verdikleri demeçleri oku...Siktir et sen bu zamana kadar klubünün hakkını savunmak için ailesini kaybetmiş sağlığını kaybetmiş adamları rahat bırak.Defalarca haksız yere kaybedilmiş kupa finalleri izleyen son maçta şampiyonluklar kaçıran ama her defasında düştüğü yerden daha güçlü çıkmasını bilen klübüne sahip çıkan tek başına 24 saat içinde 1700 km yol yaparak sivaslara giden 4 saat yağmur altında ıslanıp Şampiyonluk sevinci kutlayıp yine aynı yolu teperek yorgun argın ertesi gün mesaisine yetişen taraftarlarla uğraşma...Git işine bak biz bu kumpasdanda bundan daha büyüklerinden de evvel Allah(c.c) izniyle çıkarız...
7 Haziran 2012 06:13
HALUK denen bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmuş internet dünyasının uydurmaları ile fena gaza gelen saf arkadaşım:)
Aziz Yıldırımın "a..na k..duğumunun kahe'sinin haberi yok mu oğlum inşaattan" Diye bir konuşması yoktur "haberi yokmu inşaattan diye bir söz yoktur hee eğer var diyorsan klasörler nette mevcut bi zahmet bul da koy görelim bak canım kardeşim bak saf kardeşim klasörleri oku sazanlık yapma. Ne güzel be iddianameyi okuma ek klasörler yok ama biliyorum şike var hadi lan ordan :))