Galatasaray Sabridir
Maçın daha başları, hakemin üstüne biri koşuyor, büyük bir isyan, bakıyoruz Sabri. Bir süre sonra, bu sefer hakeme küfrediyor, Lig TV tekrar gösterdiğinde açık açık hakemin anasına sövdüğü gözüküyor. Bakıyoruz Sabri. Emre’nin üstüne yürüyor. Kaç kere her futbolcumuzla kavga ediyor, futbolda yasak olan ne varsa leblebi yermiş gibi yapıp maçı çığrından çıkartıyor, hiçbir şey yok. Avrupanın hangi ligi olursa olsun, bu adamın maçı kırmızı kart almadan bitirebileceği tek lig, çimlerine alabildiğine sümkürebildiği lig, Turkcell Süper Lig. Ama bu ligde, takımı vücuda gelse onu temsil edecek tek bir adam var zaten, Sabri.
Sabri, fütursuzdur. Alenen gidip küfredebilir, sonra da hiçbir şey olmamış gibi oyuna döner. Adnan Polat maçtan sonra olayları kimin çıkardığına bakın derken bu türden bir fütursuzluk sergiliyor. Olayları Sabri çıkarmadıysa kimse çıkarmadı. Maçın başından beri provokasyon yaptı, her pozisyonda herkese hatta çimlere bile küfretti ve sahada attığı her adım futbol dışıydı. O sahada kalırken yerden sürüklenerek zorla kaldırılan Semih gibi centilmenlik timsali bir adam oyundan atılıyorsa, bu soru ancak Sabriliktir.
Sabri fevridir. Emrenin üstüne gidip, boğazını sıkmak gibi futbol dışında bir hareketi rahatça yapabilecek düşüncesizliktir. Arda’nın maçtan sonra Lugano’ya kimse ses çıkarmıyor demesi gibi. Bizzat yanında oynayan, bütün maç olay çıkartan adamı görmeyip Lugano’ya saldırmak, üstelik de kimsenin görmemesinden yakınmak neden? Sabrinin yaptıklarının tek bir fotoğrafı yok, hakemlere savurduğu küfürleri tekrar görüntülerde görmüyorsunuz, Lig TV döndüre döndüre onu anlatmıyor, görmemezlikten gelineni es geçip, alenen buz gibi ortada olana yönelmek Sabriliktir.
Sabri olay çıkmasından haz alır. Sabri Emre’nin Anasını Sik diye bağıran Galatasaray taraftarı, kanyak şişesi atan tribündeki benzerleri, hakem geldiğinde arkasını dönüp koşan Sabri gibi araziyi terkedip yine de Fenerbahçe’ye sallayarak olaydan kurtulmayı hayal eder. Onlar bu ahlaksızlığı yalnız beklemez, talep de eder. Onlar yalnız talep etmez, gerçekleşmesini de ister. Fotoğrafınız gün gibi ortada, Sabri o formayı giydikçe, onu alkışlayan tüm Galatasaray taraftarı da Sabridir.
Ve Galatasaray Sabri’dir. Bu manzaraları her sene çıkartan, her sene bunlardan utanmayan, üstünü kapatan ve hiçbir şey olmamış gibi hayatını sürdürebilenlerdir. Hakemin üstüne kart isteyerek koşan Bülent, Yedek kulübesinden koşarak sahaya girip hiçbir ceza görmeden işin içinden sıyrılan Hasan, sahanın ortasına atlayıp el hareketleri yapan taraftar hepsi birdir. Hepsi vücuda gelse bir Sabri olur, Sabri hepsinin temsilidir.
Galatasaray Sabri’dir. Sabri Galatasaray. Hep böyleydi, hep böyle olacak ve hep böyle kalacak.
13 Nisan 2009 01:17
doğrudur usta. maçın son saniyesinde emre aşık'a durduk yere kafa atan lugano da galatasaray'dır. rakibine boynunu keserim hareketi yapan emre belözoğlu da galatasaraydır. milli maçın en kritik maçında koller'e yumruk atıp az daha bir milletin sevincini kursağında bırakacak olan volkan demirel de galatasaray'dır. göreve geldiği günden beri her türlü provakosyonu yapan aziz yıldırım da galatasaray'dır...
13 Nisan 2009 01:22
sabri olmaktan utanmak sağlıklı bir şey, bunu savunmak istemek de insani geliyor da, öyle retrospektif yapacaksak, ankaragücüne para verip şike yapan da galatasaraydır, adnan polat da galatasaray'dır, mahmut uslu'yu evinden aldırıp döveceğini söyleyen haldun üstünel de galatasaray'dır, afrikalı futbolcunun arkasnda burnunu tutup kokuyor hareketi yapan baros da galatasaraydır.
insanlar sabri olmaktan utanç duyup, biz sabriysek siz de aziz yıldırımsınız dese de, onları bu hale getiren sabri de galatasaraydır, galatasaraylıdır.
13 Nisan 2009 01:45
aynen katılıyorum.Galatasaray Sabridir,Hasan Şaştır,Emre aşıktır.
http://benfenerbahceliyim.blogspot.com/2009/04/galatasarayl-durusu-2.html
13 Nisan 2009 01:46
nasıl ekşisözlükte en aklı başında, kalemi ve vicdanı sağlam yazarlardan biri olarak görmüşsem söz konusu fenerbahçe olduğunda da o çok eleştirdiğin standart galatasaray taraftarı kadar fanatiklikten, gözü körlükten nasibini sonuna kadar almış birisi olduğunu anladım şu anda aethewulf. ben sabri'nin takımımda olmasından her zaman utandım, bunu defalarca dile de getirdim.. hasan şaş'ı da sevdiğimi hiç söylemedim.. ama sen bu hayatında bi kez olsun lugano'nun ne kadar pislik olduğunu kabul ettin mi, söylesene.. maçın sonunda ne yaşanmışsa tek bir oyuncudan çıkarken onun ismini dahi anmadan tamamıyla karşı tarafı suçlamanın ne derece bir bağnazlık olduğunun farkında mısın merak ediyorum.. haldun üstünel diye birinin ismi daha duyulmadan çok önceleri bir mahmut uslu gerçeği vardı bu ülkede tüm çıplaklığıyla.. ne zaman onun hakkında çıkıp da iki kelam etme gereği duydun, düşündün mü hiç?
şu maçın başından sonuna dek zaman geçirmek, oyunu soğutmak, tribünü tahrik etmek adına yırtınıp duran koca bir takım varken sözünü ettiğin tek şey sabriyse eğer bence galatasaray'ı ve galatasaraylıları sorgulamadan önce kendi taraftarlığına dönüp bir bakman gerekiyor bence.. evet ben sabri'den utanıyorum, onu bağrına basan galatasaraylılardan da.. ya sen??
13 Nisan 2009 01:48
Sabri aynı sabridir emrede aynı emredir ve ne hikmetse maçtan sonra özür dileyen luganodur. türkiyenin taraftarı kendi takımında oynayan piçin piç oluşunu kabullenmediği sürece bu piçler üremeye de devam edicektir.
konuşmalarımız dahi boşa.uefada ŞL de grup maçlarına dahi verilmiyorsa bizim derbi hakemimiz gerçeklerimiz ortadadır. milli takımımız bile saha kapatma alıyorsa ve olay sorumluları değilde mehmet özdilek gibi bir adam ceza alıyorsa burası türkiyedir.
türkiyede sabri senin takımında ana avrat düz giderken sende oturup ossbir çekiyorsan ve senin medyan taraftarın maçın 5. dakikasında yan hakeme siktir çeken sabride kabahat bulmayıp işi luganoya kesiyorsa ve bu lugano ŞL maçlarını tertemiz geçiyorsa futbola bakışınla dünyanın bakışı arasında fark vardır.
25 yıldır takip ettiğim bu iki kulubun rekabetinin bu kadar çirkefleşmesi ne enteresandır ki Fatih Terim ismi ile maruf "ADANALI" şahıs ile başlamıştır ve bu gün sahada bu piçliklerin başlamasında yer alan emre belezoğlu, sabri ve piçliği yedek kulübesine saığmayan hasan şaş bu beyefendinin tohumlarıdır.
galibiyet için her yolu mubah sayan bir milletin kesif ezikliği ve başarısızlığının sebebi bu be benzeri adamlardır. siyasetinden medyasına sporcusuna kalite kaybı ve kritersizlik sonucu devasa genç nufusu ve zekası ile dünyanın en düşük seviye ülkelerinden birisi olmakda zaten bize mahsustur.
milleti neki millisi ne olsun!
böyle başa böyle tarak!
bu arada eşit ve adil olmak iki tarafa da eşit sayıda kart çıkarmak değildir. kime olduğunun önemi yok her olayda olayı başlatanın cezası daha büyüktür. boğaz sıkan ile sıkan eli alana aynı kartı veremessin. kafa atanla kafa yiyene aynı kartı veremessin. veriyorsanda bir karakter zafiyeti içindesindir. ayrıca öğrenmiş oluyoruz ki bir kez daha hakemlere siktir çekmek serbesttir.
13 Nisan 2009 01:55
"haldun üstünel diye birinin ismi daha duyulmadan çok önceleri bir mahmut uslu gerçeği vardı bu ülkede tüm çıplaklığıyla.. ne zaman onun hakkında çıkıp da iki kelam etme gereği duydun, düşündün mü hiç?"
bunu gelip bu blogda yazabilmek buyuk basari. Elestirecekseniz biraz blogu kurcalayin oyle elestirin bari. Mahmut Uslu'yu yuruyus duzenleyerek protesto etmis insanlara gelip "iki kelam ettiniz mi" diye soruyorsunuz. Cok garip.
13 Nisan 2009 01:55
hocam o kadar blog arasinda papazin cayiri'ni kalitesiyle objektifligiyle severek takip ediyordum taa ki su post'a kadar. "Galatasaray Sabri’dir." nasil bir genellemedir aklim almiyor.
Bugun saha da olanlari futbolcular tarafindan karsilikli olarak yukseltilen tansiyon ve bunu dengeleyemeyen iki teknik kadro ve hakem'in payi uzerine bir yazi ya da olaylara cok daha analitik yaklasan bir yazi okumayi umarak geldim fakat misafir umdugunu degil buldugunu yermis, onu anladim.
13 Nisan 2009 01:59
@del piero:
ispat yükümlülüğü için değil ama bu blogda bizzatihi ben, aziz yıldırım hakkında bir çok yazı yazdım. http://papazincayiri.blogspot.com/search?q=aziz+yıldırım buradan bakılır, bu blogda emre cangeleye boğaz hareketi yaptığında da genel yazıldı, orada ara yeri var, aratılır bakılır. dolayısıyla biz eğer takımımızda kötüb ir şey varsa bunu söyleyecek ahlaka sahip olduk. ama yazılan 10 yazıdan 10u da maç boyu sabrinin yaptıklarını hiç anmıyor, rıdvanın dediği gibi "ihale luganoya kalırken", sabrileri emreleri hiç görmüyor, o kesif galatasaraylılık ile sabri emrenin boğazını sıkarken emrenin anasını sik diye bağıranlar hakkında tek bir söz söylemiyorsa, bu blog onu da yazacaktır.
sabri olmaktan rahatsız olan her galatasaraylıya saygı duyuyorum zira onlar neden sabriden rahatsız oluyorsa ben de ondan rahatsız oluyorum. ama sabrinin h her maçta gördüğümüz sabriliğinden rahatsız olmamız sabri hakkında susup kalan herkes hakkında konuşmamızı da gerektirmiyor. sabri ortada. buz gibi. ona edecek lafı olmayan kimseye bir şey söyleyemez.
bir de "ne yazmışsınız" diye sorup kaçmak kolay, search butonu orada, ama diyelim ki hiç bir şey yazmadık, bu sabrinin ahlaksızlıklarını ortadan kaldırıyor mu? kaldırıyormıyorsa, neyi savunmaktasınız?
13 Nisan 2009 02:25
Hocam,
olay Sabri'nin ahlakliligi ya da ahlaksizligindan buyuk. Papazin Cayirinin bunu kacirmis olmasina sasiriyorum ben o kadar. Su nokta da papazin cayirinin cok farki yok olaylari tek boyuta indiren oteki bloglardan.
13 Nisan 2009 03:20
Lugano ne kadar cirkef ve Lugano ne kadar Fenerbahce ise, Sabri de bir o kadar cirkef ve Sabri de bir o kadar Galatasaray'dir.
Ben hic fark goremiyorum. Yazinin Sabri bolumunu Lugano, Galatasaray bolumunu Fenerbahce olarak degistirdigimde, hic bir anlam kaybi yasanmiyor.
Bizi bunlarla ugrastiran, Bulent Korkmaz'la Aragones'le imtihan eden, Lugano'yla Sabri'yle ovunmemize sebep olanlarin suratlarina sicmak varken burada yag bezine degil ama sivilcelere "pic" diyen futursuz yorumlari yayinlamanizi yadirgadigimi da soylemeden edemem.
Turk futbolunun toptan icine tukureyim, bu aksamdan sonra dusturum bu. Midem bulaniyor artik, tum baskanlariyla, tum teknik direktorleriyle, futbolcularinin ekseriyetiyle, taraftarinin ekseriyetiyle, yorumcusuyla, futbolcusuyla, blogcusuyla, blog yorumcusuyla.
13 Nisan 2009 03:25
her seyi en iyi bilen ve bu sezon 10. kez ligden tiksindigini ilan eden sseldne maerd ustamiz geldi ve yorumcusundan blogcusuna herkese haddini bildirdi yine. yolumuzu actigin icin minnettariz ustadim.
13 Nisan 2009 03:33
Rica ederim, gorevimiz.
Bu sezon kac defa ahlak ve erdem fonksiyonu uzerinden futbola yaklastigini, ama mesele Sabri'den hic bir farki olmayan Lugano'ya gelince ahlak ve erdem duzeyinin kerhen seviyesinde oldugunu ben sayamadim. 10'dan fazladir lakin. Ben de minnettarim bu sebeple, tartismaya bile luzum birakmayacak derecede tutarsizsin cunku bu konuda.
13 Nisan 2009 03:44
Evet Lugano 11 sarı kart 1 kırmızı kart görmüş, Sabri 5 sarı kartla sezonu götürüyor. Eee haydi yine altyazı verelim yazıya... Bir oyuncu bütün itiraz edince faul yapınca cezasını alıyor, 12 tane kart görmüş, neredeyse iki maçta bir. Diğeri küfür ediyor, boğazlıyor, tekme atıyor çünkü rahat, çünkü biliyor ki ceza almayacak. Ondan daha rahatı da var, Arda, o basın tarafından da koruma altında. Bu rahatlık, bu koruma altında edilen küfürler, atılan tekmeler, sonra da verilmeyen cezalar. İşte budur bizim öğrendiğimiz Galatasaray, budur büyürken gördüğümüz Galatasaray. Eş tutulan oyunculardan birisi Fenerbahçe'de olduğu için 12 kart görür diğeri yarısını bile görmez. İşte budur adalet anlayışınız, işte budur sizin tutarlılığınız. Haydi şimdi Lugano'ya küfür edin Ardanızı omzunuza alıp taşıyın, çok tutarlı ve prensiplisiniz çünkü. Sonra da burada gelip insalara erdem ve prensip öğretirsiniz, çok yakışıyor.
13 Nisan 2009 04:59
kızgılınk yerine sükuneti tercih etsek aslında yazılanları daha rahat anlarız.
örnekle açıklamam gerekecek malum algı düzeyimizde sorunlar oluyor. şöyleki dünyada tüm dilllerin argosu vardır ve argoda kelimeler esas anlamını yitirir. yeni biri "bu ne biçim iş amına koyiim" dediğinde işin amının olmadığını bilmektedir. kelime anlamı dahilinde kullanılmamaktadır. yorumda yazdığım piçlik ve yapanına piç ifadeside babasının belli olmayışı bâbında değildir.
"türkiyenin taraftarı kendi takımında oynayan piçin piç oluşunu kabullenmediği sürece bu piçler üremeye de devam edicektir." ifadesi piçlere değil bunun oluşmasını sağlayan seninki daha piç düsturundaki taraftar kitlesine kızmaktadır ki bir nevi banada giydirilmiş olan yağ bezine sövmem eleştirisini hak etmemektedir.
Lugano taş gibi bir defans oyuncusudur ve ŞL maçlarında da görüldüğü üzere avrupa standartlarına uygun futbol oynamaktadır ve bu mantığı ile drogbayı dahi sahadan silebilmektedir. sertlikleri faulleri vardır lakin insanların kıçına ellemek kasıklarını ısrmak gibi AHLAKSIZLIK la dahi açıklanamayacak piçlikleri yoktur. heleki önüne gelen herkese zaten sövmemektedir.
Bir taraftar olarak çirkeflik potansiyeline sahip ne kadar topçu insanı varsa sahada görmekten irrite oldum aşık olan emresinide şu an takımda yer alan belözoğlunuda sevmedim. kavala direkt giren mustafa doğanından tiksindim ve alda at diye verilen gollerde dahi minnetsizce kendi başına sevinen tümerden haz etmedim. ama taş gibi oynayan bülent korkmazın weahı, yeboahı kesişini popescunun tertemiz bir şekilde henry ile başedişini nasıl keyifle izledi isem şu anda luganoyu aynı keyifle izliyorum. o sahada kendi takımımdan kızdığım bir adam varsa o da ne yazıkki tüm bu piçliklerin babası terimin gözünün nuru emre belözoğludur.
Ayrıca enteresandır maç sonu 90 dakika 1 tek pozisyon dahi bulamayan takımına kızacağına TEZGAH açan Adnan Polat gibi bir başkan mevcuttur.
Futbolda taraftar olursanız maç izlersiniz ama fanatik olursanız savaş izlersiniz. ve savaşta kaybeden için hiç bir keyif yoktur.
Allah selamet versin sseldne kardeşim.
13 Nisan 2009 05:25
Nerede ne yazildiginin degil bu mac hakkinda yorum yapar iken tarafli davranilmasi durumu var. O lanet Sabri özür dilemek icin Emre'nin yanina gittiginde muhtesem Emre'nin cok güzel tepkisi neden satirlarda yoktur ? Lugano'nun kafasinin es gecildigi yerde sabaha kadar Sabri yazsaniz bir degeri olur mu yazilanlarin ?
Isin fanatizme bulastirilmis yorumun aciklamasi da bir zaman önce yapilmis özelestirilerin olmasi biraz komik degil midir ? Elbette orada dahi özelestirinin nedeni yine kendi tarafina oynamaktir, geciniz bunlari..
Volkan'in seyirciye tasaklari göstermesi mi tuhaf yoksa seyircinin küfürü mü ? Herhangi bir takim ayirtetmeksizin bu statlarda oyunculara yaklasik elli yildir küfür ediliyor, simdi nedir bu Sabri sunu yapiyor komikligi ?
Desene yok kimsenin kimseden farki. Emre sizdeydi, cirkefti bize geldi hala öyle diye yazsana. Lugano'nun kafasi, Sabri'nin Sabriligi,Emreligi,Volkanligi ?
Semih,Arda gibi adamlar bile delirdi bu ortamdan desene yahu bu nasil bir yorumdur sabri de sabri. Lugano Melek,Emre Belözoglu da efendi bir adam midir ?
Yazarlik baska seydir Amigoluk cok baska. Bu yaziyi okuyup da güzel diyenin de aklina sasarim ben.
13 Nisan 2009 05:33
Sabri, Lugano, Emre Belozoglu, Aziz Yildirim, Gokhan, Hasan Sas, Adnan Polat, Erman Torglu, Yildirim Demiroren, Kaleci Volkan, Emre Asik, Bulent Uygun, Fatih Terim, ............... ..... ..... ....
Bu listeyi cok uzatabilirsiniz. Eger btun bunlari bir yere koyup Sabri'yi baska bir yere koyuyorsaniz o zaman size tavsiyem, listenin sonuna kendinizi de eklemeniz olacaktir. Turk futbolunda dogru durust insan bulmakta zorlaniyorum.
Ben Hakan Balta gibi terbiyeli adamlar gormke istiyorum futbolumuzda. Oguz Cetin futbola geri donsun istiyorum. Suleyman Seba gibi'de birkac baskan olsun. Geri kalanlari gonderin ayak basmiyacagim, televizyonda segretmeyecegim baska bir lige.
13 Nisan 2009 10:03
Bir Galatarasaylı olarak Sabri'den ben de çok rahatsızım. Çirkefin önde gideni. Ama "Sabri Galatasaray'dır." diyemezsiniz. Bunu dersen ben de derim ki "hayır Hakan Şükür'dür Galatasaray." İtiraz edebilir misin? Hatta şunu da derim: "Lugano Fenerbahçe'dir." Bu kadar keskin tezler ortaya atıyorsak ben de atarım yani. Ben bu başlığı kendi bloguma atıp yazı da yazardım, herkese ulaşırdım. Ama olaya o kadar "Fenerliler pis, Gassaraylılar çok iyi adamlar" diye bakmıyorum. Bakılmaması lazım zaten.
Kolay gelsin.
16 Nisan 2009 05:32
Lugano Fenerbahçe'dir evet kimsenin buna itirazı olmayacaktır. Hakan Şükür'de Galatasaray'dır Sabri'de aynı şekilde. Fenerliler pis Galatasaraylılar iyi adamlardır diye kimse bakmıyor olaya zaten.Ama baktığımız zaman galatasaray oyuncuları bellidir Fenerbahçe'liler bellidir.Ayhan,Sabri,Hasan Şaş,Arif,Bülent Korkmaz,Okan Buruk,Emre Aşık hatta ve hatta Emre Belözoğlu Galatasaray çıkışlıdır ve bu arkadaşlar Türkiye'nin tescilli en çirkef en çamur adamlarıdır.itirazı olan varsa beri gelsin.