Habertürk Kafası: "Galatasaray'a Teşvik Primi Girişiminde Bulunduğumuz Belirlenmiş!"



Manşet süper: Galatasaray'a Teşvik Girişimi.

Yani ne bekliyoruz? Allahım birileri Galatasaray'a teşvik girişiminde bulunmuş. Kesin. Mutlak. Tartışılmaz gerçek.

Hemen manşetin altı,

"Fenerbahçe'nin Galatasaray-Trabzon maçı öncesi Sarı-Kırmızılılar'a teşvik girişiminde bulunduğu belirlendi. " [1]


Belirlendi. Vay vay vay vay. Kim belirlenmedi diyebilir ki? Belirsizlik yok. Şükür. En sonunda kimsenin tartışamayacağı bir gerçek. Değme filozofu çıkarsak, belirlenmiş bir şeye belirsiz diyebilir mi? Heisenberg'in belirsizlik teoreminden sonra her şeyin ancak yüzde ile kestirilebilir olduğu şu evrende, Habertürk bize tartışılmaz bir gerçek sunuyor: Üçgenin iç açıları toplamı 180, teşvik girişiminde bulunulduğu kesin.

Farkı şöyle gösterelim mi?

"Habertürk'te bu haberi yapanın salak olduğu iddia edildi"

Ne anlıyoruz? biri, Habertürk'te bu haberi yapanın salak olduğunu ifade etmiş. Adam gerçekten salak mı? Olmayabilir. Belirsiz.

Halbuki "Habertürk'te bu haberi yapanın salak olduğu belirlendi" dersek ne anlıyoruz? Bayağı alanında otorite bir kurum, bu haberi yapanı incelemiş neticede hükmü vermiş, salak.

Oh şükür.

Şimdi teşvik girişiminin nasıl belirlendiğini okuyalım. Müthiş bir şeyler çıkacak altta herhalde.

"3 Temmuz'da başlayan soruşturmanın ilk gününden itibaren Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın adı geçerken Galatasaray'ın ismi bile telaffuz edilmemişti. Ancak F.Bahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu ile o dönem istifa ettiği açıklanan ancak görevine gayri resmi olarak devam ettiğine dair haberler çıkan G.Saray Sportif Direktörü Adnan Sezgin'in telefonla görüşmesi ve bir ofiste buluşması teknik takibe takıldı."


Harikulade. Hem de polis "belirlemiş". Nasıl? "Teknik takip yöntemiyle." Demek ki, telefon görüşmesinde Şekip Mosturoğlu demiş ki "Adnan sizinkilere şu kadar para göndereceğiz lütfen şevkle oynasınlar"

Öyle ya. Teşvik priminin ne olduğu belli. 6222 sayılı yasa tanımlamış.

" MADDE 11 - (1) Belirli bir spor müsabakasının sonucunu etkilemek amacıyla bir başkasına kazanç veya sair menfaat temin eden kişi, beş yıldan oniki yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. "

"(5) Suçun bir müsabakada bir takımın başarılı olmasını sağlamak amacıyla teşvik primi verilmesi veya vaat edilmesi suretiyle işlenmesi halinde bu madde hükümlerine göre verilecek ceza yarı oranında indirilir."

Yani ne yapmış olabilir? Bir menfaat teklif edecek Şekip Mosturoğlu. Galatasaray'a.

Teknik takipte bu geçmiş. BE-LİR-LEN-MİŞ.

Müthiş. Müthiş. İşte habercilik bu. İşte gazetecilik bu.

Herhalde bu belirleyici teknik takibi bizden esirgeyecek değiller, sağolsun esirgemiyorlar da:

"İŞTE O GÖRÜŞMELER
TARİH: 05.04.2011 SAAT: 10.31
ŞEKİP MOSTUROĞLU (532213????) Ne zaman müsaitsin.
ADNAN SEZGİN (532213????) Bugün akşam üzeri olurum da abi. Ancak şimdi Trabzon maçı var. 50 tane bizi bir görseler o.... çocukları neler derler ya.
Ş.M: Nerede istiyorsan orada görüşelim abi. Akşam saatlerinde. Onat'ın orada buluşalım mı?
SAAT 17.01 A.S: Şimdi çıkıyorum 7 dakika sonra oradayım
Ş.M: "Bekliyorum abi"
SAAT 15.19 Ş.M: Saat 5'e aldı başkanım randevuyu. Buluşacağım arkadaşım.
AZİZ YILDIRIM: İyi peki bence de fazla şey yapma. Yapar mı yapmaz mı?
Ş.M: Bakalım çok istekli geliyor.
A.Y: Akıl verir mi yani bize.
Ş.M: Verir başkanım bize verir.."


Eee?

Pardon?

Nerede?

Ben burada bu haberi yapanın ahlaksız olduğundan başka bir şey neden göremiyorum?

Hani nerede teşvik primi teklifi? Hani nerede reddi? Hani nerede para geçen, sair menfaat geçen en ufak bir ima?

Hani nerede teşvik primi girişimi?

Nerede?

Manşeti çaktınız. Teşvik Girişimi! Altına döşediniz. Belirlendi. Kenara koydunuz, Aziz cevap veremedi!

Hani nerede lan teşvik girişimi?

Şimdi, bunu kim sızdırdı? Ellerindeki deliller bunlar mı? Bunun gibi yorumlar, teviller, hatta yalanlarla mı karşı karşıyayız?

Medya ne iş yapar? Soru sormayacak mısınız, elinize geleni aynen, dokunmadan, süsleyip abartarak sunacak mısınız?

Basın etiği?

Hukuk?

Sevsinler sizin gazeteciliğinizi. Sevsinler. Yakaladıkları yerde seviyorlar da zaten.



[1] http://www.htspor.com/...-gsaraya-tesvik-girisimi


12 comments:

  1. Önder Ayhan Pektaş dedi ki...

    "SAAT 17.01 A.S: Şimdi çıkıyorum 7 dakika sonra oradayım
    Ş.M: "Bekliyorum abi"
    SAAT 15.19 Ş.M: Saat 5'e aldı başkanım randevuyu. Buluşacağım arkadaşım."

    Müthiş bir habercilik! Saat bir anda geriye sarıyor! Ters takmışlar herhalde!

  2. emir.z dedi ki...

    Basit bir detay gibi görünen bu örnek, Türkiye'de basın meslek ahlâkı standardının net fotoğrafıdır. Sadece Fenerbahçe'yle ilgili haberler sanmayın, üçüncü sayfa haberlerinde de diplomasi haberlerinde de, parlamento kulislerinde de bu durum değişmez.
    Yalan, ikiyüzlülük, kitabına uydurma vakay-ı adiyeden sayılr...
    O kadar sıradanlaşmış halde ki, bunların yanlış olabileceği akıllara bie gelmiyor.
    Daha doğrusu akıl ölmüş, vicdan süresiz kadro dışı...
    Sadece kötülüğün değil, ahmaklığın, riyakarlığın, kolpacılığın sıradanlaşması..
    Bu arada aethewulf;

    "Habertürk'te bu haberi yapanın salak olduğu iddia edildi"
    Ne anlıyoruz? Biri, Habertürk'te bu haberi yapanın salak olduğunu ifade etmiş. Adam gerçekten salak mı? Olmayabilir. Belirsiz.

    komik adamsın:)

  3. cemo dedi ki...

    Süper deliller aynı mehmet baransu kafası :D

  4. Ertürk VAROL dedi ki...

    "mehmet baransu" kafası derken, var mı? gordunuz mu?

  5. Mattt dedi ki...

    Haahhaa hahaaa…

    4.Muratin hareminde olsam bu kadar orgazm olmazdim.
    Kac paraya satin almisiz bu orospulari :))

  6. Mitya dedi ki...

    Bugunkü Takvim haberi Korcan Çelikay'ın Yusuf Turanlı ile arasında geçen konuşmalar. Maraton internet sitesi kırmızı puntolarla adeta infazı sembolik olarak gerçekleştiriyor, başlık "Zam gelsin abi, zam". İçeriğine bakıyoruz, konuşmalarda Fenerbahce ya da Fenerbahceli bir yöneticinin esamesi okunmuyor. Hafta sonu yapılacak maçla ilgili en ufak bir söz geçmiyor. Korcan'ın bu maçta kendisinden beklenenlerden tek kelime dahi edilmiyor. Konuşmalarda şike, teşvik namına en ufak bir söz geçmiyor. Misal, aynı görüşme noktasına virgülüne dokunmadan Trabzonspor'un Korcan için teşvik verdiği iddiasıyla da verilebilir, ki bu da zaten tüm yaşadıklarımızın absürdlüğünü anlatmaya yetiyor.

    Gitgide merak ediyorum, Fenerbahce'nin aleyhinde şüphe götürmeyecek kanıt bir tane dahi olsa var mı? Nerede? İbrahim Akın'ın geri çektiği ifadesi dışında aklıma bir tane ciddi bir kanıt/delil gelmiyor. Korcan Çelikay iki haftadır bu bahsi geçen görüşmeleri sebebiyle mi tutuklu? Bu ülkede buna isyan edecek tek bir muhabir yok mu? Bırakın Fenerbahce'yi tek çıkış yolunu futbol olarak seçmiş adamların tüm geleceklerini ve geçmiş yatırımlarını bu kadar basit ve saçma sebeplerden, hesaplaşmalardan ötürü tehlikeye atıyorlar, bir darbeyle yok ediveriyorlar - bu insanların hakkını savunacak bir delikanlı yok mu medyada?

    İsmail Uyanık dün bir röpörtaj verdi, bunun üzerine neden gidilmiyor? Adalet timsali pozisyonunda kır kır kırlayan Galatasaray spor kulübünün yönetim kurulunda yer alan kadrolu yöneticiler Ali Dürüst, Abdürrahim Albayrak gibi görmüş geçirmişler neden sessizler?

    Kimse istemez asli görevi futbol müsabakalarında fotoğraf çekmek olan basin görevlilerinin saha ortasında dayak yemesini. Ama yarattığınız bu ortam ve Fenerbahce taraftarlarının gitgide huzursuzlanması, köşeye sıkıştırılması, nefretten ve çaresizlikten aldığı muazzam enerji gerçekten bunların daha başlangıç olduğunu gösteriyor. Yıllardır aldığı hiçbir başarısının hakkı teslim edilmemiş, yaşadığı her trajedi gözüne gözüne sokulmuş bu taraftar çıldırma, hepten boşalma noktasına gelmiş, kimse görmüyor mu bu öfkenin kontrol edilemeyeceğini?

  7. gumgumok dedi ki...

    Kaç senedir, kaç maçtır hiçbir toplu küfüre katılmamış bir taraftar olarak, shaktar maçında basına söylenen her küfüre coşkuyla eşlik ettim. Bizi bu hale getirdiler. Hâlâ fatih altaylı çıkıp, "biz mi uyduruyoruz haberleri" diye savunuyor gazetesini ve basını.
    Peki savcının kafası farklı mı? Değil. Eminim savcı sorgulamasında bu konuşmanın şike olmadığını kanıtlamasını istemiştir şekip mosturoğlu'ndan. Böyle saçma sapan, garabet bir hukuka mı güveneceğiz?

  8. Cengizhan TÜRKİŞ dedi ki...

    abi bu mesajı yayınlamıcaksın bılıyorum ama bunlar katıksız oc

  9. samael dedi ki...

    Salak: giyiniş ve davranışlarından akılsız olduğu anlaşılan.
    Aptal: zekâsı pek gelişmemiş, zekâ yoksunu; alık, ahmak.
    Akıl:Doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden, faydalıyı zararlıdan ayırmaya yarayan kuvvet, ölçü aleti.

    Bu coğrafyada Aziz Nesin nin genelde BİR sözüyle(%70), bir yönüyle ön plana çıkması en çok edebiyat severleri kızdırır. Kızmaktada haklıdırlar, sonuç itibarıyla Aziz Nesin sadece bir edebiyatçı değil, bir fikir adamı, bu toprakların yetiştirdiği değerli bir "aydın"dır.
    Goethe nin: "Tarih belirli aralıklarla yeniden yazılmalıdır..." düsturundan yola çıkarak, tarihe mal olmuş kişilerin klişe sözlerinin yeniden yorumlanması gerektiğini düşünmüşümdür.
    %70 altın oran ile anlatılmak istenen; akıl yoksunu ya da bir akıla sahip olup onu doğru kullanamayan topluluğun "matematiksel" tasvidir.
    Buna mukabil değişen şartlar ve akıp giden zaman doğrultusunda, kıt biyoloji bilgimizle Darwine dönersek, ki kendisi, yanılmıyorsam; "kullanılmayan organın, uzvun işlevini yitireceğini, yok olacağını" söyleyip zihnimizde şimşekler çaktırmış, bu coğrafyada mutasyonun daha da korkunç olduğunu, beyinle götün yer değiştirdiğini, götümüzle düşünüp ağzımızla sıçtığımız bir dönüşüm olarak kendini tamamladığını anlamamıza yol açmıştır.
    3 Temmuzdan yana çekilen bu ızdırabın ana sebebi bu dönüşümdür.
    Konu dışına fazla kaydıysak affola...
    Her daim Fenerbahçe

    Kaynak: nedir.dictionarist.com
    Kaynak:www.turkcebilgi.com

  10. hakanogul dedi ki...

    ŞEKİP MOSTUROĞLU (532213????) Ne zaman müsaitsin.
    ADNAN SEZGİN (532213????) Bugün akşam üzeri olurum da abi.

    Hata mıdır, tesadüf mü? Yoksa numaraları mı birlikte almışlardır? Belki de kurguda hata yaptılar.

  11. cemo dedi ki...

    @rapx telefonlu önce şekip mosturoğlu kullanıyor sonra uzatıp adnan sezgine veriyor şaşırılacak bi taraf yok :)))

  12. birsela dedi ki...

    Adnan Sezgin ve Sekip Mosturoglu ayni telefondan konusuyor.
    Şekip Mosturoglu 17.00'de aldigi randevuyu Aziz Baskan'a 15.00'de haber veriyor. vs. Kimbilir daha neler var .
    Belli ki ayri insanlarla ayri zamanlarda ayri mevzulari montajlamislar.
    Ve linc sehveti icindeki basin bunlari dahi farketmeden yayinliyor.
    Ne bicim bir zamanda yasiyoruz, Allah hepimizin yardimcisi olsun...

Yorum Gönder