Sırt Numaraları Üzerinden Nostalji



Aslında benim Beşiktaşlı olmam da çok mümkün gibiydi. Çocukluğumun büyük bir bölümü Cihangir'de geçtiğinden, İnönü Stadı'nda atılan gollerin sokağımızdaki dörtköşe taşlara yansıyan sesleri ile büyüdüm. Bir de Juventus o yıllar çok popüler bir takımdı. Siyah beyaz, alımlı bir formanın göğsünde altın sarısı bir yıldız. Çok şık duruyordu.

Bakın şunu direkt hafızadan yazıyorum buraya: 1-Zoff 2-Gentile 3-Cabrini 4-Brio 5- Bonini 6-Scirea 7-Bettega 8-Tardelli 9-Rossi 10-Platini 11-Boniek

Bu kadroyu ve bir de yine aynı yılların Polonya milli takım kadrosunu ezbere sayıyordum. Hatta bu kadrolar uzun yıllar sonra dağılınca bile bir kadınla aşk yaparken (Papazın Çayırı'nda böyle diyorum) geç gelebilmek adına onları saydım ben içimden.

Şu an yazarken ne olduğunu bilmediğim konuyu dağıtmayacaksam eğer, 11 numara Zbigniew Boniek'i bu kadroda ayırdım hep bir köşeye. Nedense 11 numaraları sevdim ben en çok futbolda. Rummenige... Karl Heinz Rummenige... Sonra Laudrup... Bir de Beşiktaş'ın Şekerbegoviç'i mi vardı ne? Ve tabii ki Aykut Kocaman. Fenerium'dan aldığım her formanın numarası 11 oldu Aykut yüzünden.

Bak mesela 8'i o kadar sevemedim. Rıdvan çok gördü bize kendini. Sürekli sakatlıklarından 8'e ısınmaya vakit bulamadım. Hristo Stoichkov ile ne güzel de pekişirdi bu sevgim oysa.

23'ü de sevmeye fırsat vermediler. Kaçırdılar adamı, gitti. Sonra ben yalan dolan işler için açtığım mail hesaplarında hep o adamın kokain kaçakcısı bir Güney Amerikalıyı çağrıştıran ismini ve sırt numarasını kullandım. Bazen 23'ü kendi doğum yılımın son iki rakamı ile değiştirdim. Biraz duygusal bir touch vereceksem yazıya, yaşanmamış bir aşk diyebilirim o eşşek sıpasıyla olan kısa beraberliğe.

Hep sevdiklerim mi? Hayır, 2'ler var mesela. GS li İsmail var bu 2'lerden. Milli takım kampında 11 Aykut'un Selçuk'un ayağını kıran İsmail. Ama 2 sevgisizliğim GS'li İsmail'den mi, yoksa İlker Yağcıoğlu'ndan mı, onu hala bilemiyorum.

Bu nostaljiye Galatasaray'dan katacak birşey bulmakta zorluk çekiyorum. Saçını briyantinle taramış bir Metin Oktay, eski film yıldızları kadar stil sahibi olsa da yeteri kadar bir retro feeling vermiyor. Sorry... Suç belki onda değil, son 10 yılın Galatasarayındadır. Geçmişini hatırlatmak için bugün de varolmalısın.

Ha, ben niye mi Beşiktaşlı olmadım? Sevdiğim bir Galatasaraylı bunun sebebini bana söyledi. Harfine dokunmadan:

Senin içindeki kazanmacı ve lider ruhunla Beşiktaş gibi bir takımı tutman mümkün olmazdı



19 comments:

  1. PVH dedi ki...

    "bir kadınla aşk yaparken (Papazın Çayırı'nda böyle diyorum)" hehehe. Eline saglik. Ben de nostalji yapayim dedim, 9 denince aklima Serhat geldi; korkup biraktim hemen.

  2. Dejan dedi ki...

    11-Laudrup. Çok severim. Güzel yazı, elinize sağlık.

  3. turkuaz0707 dedi ki...

    yazıda tarih ve olayların birbirlerine karıştırılması var.Kötü 2 numara İsmail, milli takım kampında Aykut'un değil Selçuk Yula'nın ayağını kırmıştı. Bu en net olanı. ayrıca sayılan juventus 11'inde de hata var gibi. Zira efsane Juventus, 1985 kadrosuydu ve Bettega sanki futbolu bırakmıştı o tarihte.Ama aynı kadrodan oyuncularla kısa süre de olsa oynamışlığı olsa gerek.
    Öte yandan efsane 11 numara her zaman için Cemil Turan'dır. benim gibi Cemil Turan'ın zamanında topla tanışmış her çocuk sırf Cemil'den dolayı olsa gerek, takımlarda 11 numarayı en iyi oyuncunun giydiğine inanırdı...

  4. NYG dedi ki...

    son söylenen cümle sanırım %70'in üzerinde Fenerbahçe taraftarının profili ve bu takımı tutma sebebidir..

  5. 5 Posta dedi ki...

    Turkuaz,

    Haklısın, Aykut Kocaman değil, Selçuk Yula idi. Ancak aklımda öyle kalmasının sebebi Selçuk'un da 11 numarayı taşıması olmalı. Onu da çok severdim. Hatta şimdi düşünüyorum da, belki 11 i sevmemin başlıca sebeplerinden biri Selçuk olmalı. Nasıl da kaçırmışım bunu yazıda?

    Bu benim bahsettiğim Juventus kadrosu'nun şu şekliyle ve 11 iyle yine efsane bir maç oynamış olması lazım ki, aklımda öyle kalmış olsun. 85 den önce de olabilir bu hatta. Çünkü Platini ve Rossi 82 Ispanya'da yıldızlarını parlatıp akabinde o dönemin en zengin kulübü olan Juventus'a transfer olmuştu. Yani o saydığım kadro 82-83 ve 84 kadrosu olması lazım.

  6. Kartal Bafiler dedi ki...

    "Senin içindeki kazanmacı ve lider ruhunla Beşiktaş gibi bir takımı tutman mümkün olmazdı"

    lafını arkadaşınız kibarca söylemiş , aslında abi sen başarının peşinde koşuyorsun da diyebilirdi.

  7. 5 Posta dedi ki...

    Kartal Bafiler,

    Bunu söyleyen arkadaş bir Galatasaraylı. Aslında ben lider ruhlu olduğumu düşünmüyorum. Kazanmacı ruh ise herkeste olduğu kadar bende de var. Ben kendi üzerime almadan, bu iltifatı direk Fenerbahçe'ye geçirdim. Yanlış anlama olmasın.

  8. Sekhranikos dedi ki...

    bende de neden bilmem 19 numara merakı mevcut lakin tamamen rakama olan bir sevgi. bundan sebep kim 19 giyiyorsa hafiften sempatim oluyor ve hatta bazen olmadık takımların olmadık topçularına sempati duyarken bulabiliyorum kendimi. neyse ki kendime gelip duruyorum:)

  9. solo dedi ki...

    8 sevilmez mi ya? "can bartu & rıdvan".

  10. Fabio Luciano dedi ki...

    2 nasıl sevilmez?Luciano+Lugano varken.Yapmayın:)

  11. 5 Posta dedi ki...

    Luciano ve Lugano sevgisini lekeleyen bir İlker olduğu için böyle denk geldi. Luciano da doyamadıklarım arasında. Lugano ise İlker kadar uzun oynarsa bu takımda, tekrar yazıyı baştan yazarım.

    Yıllarca her maçı İlker'e küfrederek geçirdim. İnsan değil Fenerbahçe, sıradan bir takımda dahi oynasa, bir orta bile yapmaz mı futbol hayatı boyunca?

  12. Kayhanoviç dedi ki...

    Sıctı bal kabağı derler bizim köyde o misal bir son olmuş. Metin Oktay hakkında ki sözlerin. Tuhaf, mide bulandırıcı... Aklın sıra ayar cekiyorsun.Madem camur atacaksın Ezeli rakibin üzerinde titrediği örnek teşkil ettiği kişiye ANMA arkadasım.

  13. cenk dedi ki...

    turkuaz0707@ juvenin kadrosu tamamen doğru bu kadro 82 dünya kupası sonrası oluşan kadro bettegada oynuyordu 7 numaralı forması kır saçlarıyla. Bu arada o dünya kupasından sonra juve Zicoyu'da almak istemiş fakat herşeyde anlaşılmışken italyan federasyonu gelir gider dengesizliğini gerekçe gösterip izin vermemiş. Yıl 1982 nerdeyse 30 yıl bizdeyse hala bu tarz bir uygulama yok

  14. Umut Ersoy dedi ki...

    Bir Fenerbahçe'li olarak İlker'in profesyonel futbol hayatında hatırladığım iki olumlu hareketi var. Birincisi Uche'nin 90.dakikada Beşiktaş'a atmış olduğu ve Fenerbahçe'nin yıllar sonra Beşiktaş'a karşı kazandığı maçtaki ilk golü atmıştı. Diğeri de Bursa Atatürk Stadı'nda Hollanda'yı yendiğimiz maçta Hakan Şükür'e yaptığı adrese teslim orta. Kaç yıllık profesyonel futbol hayatı var bilmiyorum ama bunların dışında olumlu bir hareketi yok. Bunun dışında 6 numaraya değinilmemiş. Fenerbahçe'de yıllarca top koşturan ve yaptığı her ortayı adama çarptıran Halil İbrahim Kara yüzünden 6 numaradan hiç hoşlanmam. Arif Erdem'in de 6 numara giymesi ve Vederson'unda bu formaya sahip olması 6 numaraya olan olumsuz duruşumu pekiştirir..

  15. Gadno Kopele dedi ki...

    tırışkadan bir yazı olmuş, bir de metin okyatın adını anmadan bir destur de, üç rekat namaz kıl.

  16. Valthord dedi ki...

    @bir fenerbahçe blog'unu düzenli takip edecek ve her olumsuz görüşe karşılık olarak hakaret içeren yorumlar yapacak kadar ezik gs'li arkadaşlar:

    siz önce "retro"nun anlamını öğrenin gelin. artık sonra sıçar mısınız, namaz mı kılarsınız hacca mı gidersiniz size kalmış. :)

  17. Gadno Kopele dedi ki...

    @valthord bu yazi tiriskadan bir yazi; retrodur degildir o bambaska bir konu, belli isimleri anmadan once hakkaten namaz kilinsa yeridir, tabir yerindeyse... bunun icinde fenerbahceliler de var can bartu mesela...
    tum ezik galatasaraylilar adina.
    hatami duzelteyim bu arada metin oktay demek isterken okyat yazmisim.

  18. 5 Posta dedi ki...

    Pek eğlendim yorumları okurken. Fanatizmin en zararsız hali, tuttuğu takımı öven subjektif yazılar yazmak olmalı. Yoksa insanlara ve eşyaya karşı secdeye varmak rasyonel düşünceyi biraz bozar? İddia edilen ''yaratan''a bile secdeye varmayacağım için Maradona'nın kilisesini yapıp, içinde mum dikenlere de folklorik bir renk olarak bakarım herhalde.

    Bu arada hiddetten kan beynine sıçrayınca muhakeme kabiliyetini yitirenler için not:

    Yazıda geçen futbolcular, benim oyunlarına kendi gözlerimle şahit olduklarım. Anlatılanlardan yola çıksam, Can Bartu veya Lefter'i de dışarıda bırakmam büyük ayıp olurdu. Yazı, kendi içinde çok tutarlı olmuş bu bakımdan.

  19. Gadno Kopele dedi ki...

    # 5 Posta
    git işine be hacı, maradona kilisesi kel alaka olmuş.

Yorum Gönder