Avrupa'da da Cimbom'a Aynı Tarife


Maça savunmada vidaları sıkarak müthiş bir baskıyla başladık. Daha ilk hücumda Fowles'a ikili üçlü sıkıştırma getirerek içeriden sayı bulmanın kolay olmayacağı mesajını verdik ve 14-2 ile öne fırladık. Augustus'un devreye girmesi ve Horakova'nın hücumdaki konsantrasyon kaybı sonrası yediğimiz kolay basketlerle fark gittikçe eridi ve çeyrek sonunda fark 2 sayıya kadar düştü. Büyük bölümünü üstün oynadığımız ilk çeyeği ancak 20-18 önde kapattık. İkinci periyotta içeriyi yeterince kullanamayıp faulleri erken ikileyen Fowles'a üçüncüyü çaldıramadık ancak Bahar bu çeyrekte dört faule ulaştı. Galatasaray sadece Augustus'la ayakta durabildi, ama hücumda bizim de çok akışkan olduğumuz söylenemez. Aneta'nın basketleriyle bir 5-6 sayılık fark yakalasak da devre sonunda skor yine eşitlendi. Son hücumu Birsel'le iyi değerlendirip devreyi üç sayıyla önde kapadık.36-33.

İkinci yarı ilk periyotun kopyesi gibi başladı. Angel'in pota dibini fazlasıyla zorlaması ve faul çizgisinden bulduğu sayılarla çift haneli farkları bir kez daha yakaladık. Nevriye'nin orta mesafeden müthiş yüzdeli şutlarıyla hücumda istediğimiz ritmi yakaladık. Savunmada Fowles üç saniyenin çok uzağında top aldığı ve Augustus'u da iyi kontrol ettiğimiz için hücum opsiyonları bitti Galatasaray'ın. İlk sayılarını 6.30 dakika geçtikten sonra atabildiler ki bu sırada fark 15'i bulmuştu. Tuğba ve Augustus'un üçlükleriyle biraz umutlansalar da Birsel'in son saniye basketiyle üçüncü çeyrekte maçı kopartacak farkı çoktan yakalamıştık bile. 58-42

Dördüncü çeyrekte de Nevriye ile bulduğumuz kolay basketler, Gintare'nin savunma zaafından bulduğumuz pota dibi sayılarla fark 20'ye kadar çıktı. Augustus ve Fowles'un da moral olarak bitmesiyle oyunda kontrol tamamen bize geçti. Galatasaray ancak 37. dakika itibariyle faul çizgisinden bir sayı bulabildi. Potadan püskürtüldüklerinin en net göstergesi de buydu herhalde. Savunmada ipleri farka rağmen gevşetmeden maçın son dakikalarını geçirdik ve 77-58'le seride 1-0'ı yakaladık.

Yıllardır Galatasaray'la Fenerbahçe arasındaki farkı yaratan yerli oyuncular yine iş başındaydı bugün. Nevriye 12/18'le 24 sayı, 6 ribaunt yapıp maçı koparan oyuncuydu. Bir diğer müthiş performans bu sene ligdeki Galatasaray maçının da kahramanı olan Birsel'e ait. 11 sayı, 2 asist, 2 ribaunt ve 3 top çalmanın çok ötesinde oyuna kattığı akıl ve sakinlikle farkı yaratan isimlerden biriydi. Matoviç 14, Angel 13 sayıyla çift haneleri bulan diğer oyuncularımız oldu. Maçtan önce pota altında Fowles'dan çekiniliyordu ancak Fenerbahçe'nin tamamen ona odaklanan savunması sonucu tüm maç boyunca sadece 6 top kullanabilen Fowles 6 sayı atabildi. Yaptığı top kaybıysa attığı sayıdan bir fazla "7". Ana skor opsiyonu denize dökülen Galatasaray'da Augustus, çoğu ilk yarıda olmak üzere 19 sayıyla ayakta kalmaya çabalasa da bir kişiyle bu seviyelerde maç kazanmak imkansız.

Faul çizgisinden 17/18 atıp Galatasaray'ı sadece 6 kez faul çizgisine gönderdik ki Galatasaray gibi skor sıkıntısı çeken bir takıma kolay sayı şansını hiç vermediğimiz gösteriyor bu istatistik. Mental olarak bugün Galatasaray'a bizimle baş edemeyecekleri mesajını çok net verdik özellikle ikinci yarıda. Oyun kontrollü oynandığında ve savunmada yerleşimi iyi yaptığımızda sete sette bize sayı bulmaları çok zor. Augustus ve Fowles dışındaki oyuncuların özellikle hücumda çok ciddi bir özgüven sorunu var. Cuma günü gevşemeden Abdi İpekçi'de Galatasaray'ı bu sene dördüncü kez yenip seriyi üçüncü maça bırakmadan bitirmek lazım.

Kraliçelerimizin defalarca olduğu gibi bizi yanıltmayacaklarını umuyoruz.


0 comments:

Yorum Gönder