Kraliçeler Çeyrek Finalde
Maça dair teknik taktik bir şey söylemek anlamsız. İlk periyotta bitirdik zaten, eğer ilk yarı normalde yapmadığımız top kayıplarını yapmasak devre skoru 40-20 yerine 50-15 falan gibi iyice abuk bir sonuç bile olabilirdi. İkinci yarıda son bölüm dışında gevşemeden farkı sürekli 20 sayının üzerinde tutarak 22 sayı farkla 73-51 galip döndük. Takım bunca badire atlattıktan, en büyük yıldızlarını kaybettikten sonra yine o alıştığımız karakteri gösterdi. Penny ve Taurasi'li takıma göre daha savunmacı bir kimliğe bu kadar kısa sürede geçiş yapmak çok büyük bir coaching başarısı.
Ratgeber'i tebrik etmek lazım, bu süreci sancısız, hasarsız yönetebildiği için. Yıllardır Euroleague'de zaten çeyrek final görüyoruz ve yıllardır saha avantajına sahip olmadan genellikle Rus takımlarından birine kaybediyoruz. En son 2007'de çeyrek finalde ev sahibi avantajını ele geçirmiş ancak Ros Casares'e üçüncü maçta yediğimiz son saniye şutuyla final four'un kıyısından dönmüştük. Şimdi Spartak-Baretta Familia galibiyle final four mücadelesi vereceğiz. Bu sene hazır 12'de 12 ile giderken artık şu şeytanın bacağını kırma zamanı geldi. Fenerbahçe kimle eşleşirse eşleşsin söylenen klişeyi söyleyelim "Spartak eski Spartak değil". Geçen yıl kulüp başkanın ölümü, Taurasi'nin gidişi, Lauren Jackson'un sakatlığı derken geçen yıllardaki kadar korkutucu değiller ama yine de tehlikeliler.
Galatasaray taraftarı hakkında da bir şeyler söylemek gerek. Fenerbahçe eşleşmesi belli olduğunda tuhaf bir şekilde çok sevindiler. En aklı başında bildiğimiz Galatasaraylı basketbolseverler bile "Halcon, Ekaterinburg falan gelse şansımız %20 olurdu ama Fener'e karşı en azından bu oran % 45, % 55 oldu" diye yorum yapıyorlardı. İki takım arasında son oynanan 37 maçın 33'ünü kaybetmiş bir takım taraftarı olarak bu ne iyimserlik mi demek lazım bu ne yaman çelişki mi demek lazım anlamadım. En azından bu seri sonrası Birsel ile Işıl'ı kıyaslama işini bırakırlar inşallah kendi akıl sağlıkları için. Eurocup'da dandik takımlarla oynayıp Avrupa şampiyonu olduk demeye benzemiyor buralarda oynamak.
Biz taraftarlara kazansalarda kaybetseler de her maç Fenerbahçeliliğimizle gurur duyacağımız mücadeleyi yaşatan kraliçelerimize bir kez daha tebrikler. Yolun sonu kupa olsun.
4 Şubat 2011 21:50
En güzeli de Ülker yok, Acıbadem yok, federasyon yok, hakemler yok, ve toplamda 41 sayı fark var. Taraftarına söylenecek birşey yok garipler gerçekten, kadrolarının daha iyi olduğunu iddia edenler vardı, oturup neyi tartışabilirsin. Bir alt lige insinler, onların kalibresine uygun, gene bir şampiyonluk alırlar belki.