20 Liralık Taraftar, Anca Böyle Olur


Santra

''Fenerbahçe komikliği başka komikliktir. Tarif edilemez...'' diyordu maç sonrası Fenerbahçe taraftarı olmayan birileri.

Son 15 yılda 3-4 şampiyonluk görmüş camianın taraftarındaki ruh halini gördüm. ''Bu sene Fenerbahçe'yi şampiyon yapmayacağız'' diyen 100 yıllık çınarı emanet ettikleri adam ne ola ki, onun ahkam kesen fındık beyinli taraftarı ne ola!

Futbol medyasına ve futbolu takip eden güruha bolca malzeme veriyordu Fenerbahçe camiası. Derinlemesine düşünüldüğünde, Fenerbahçe üzerinden yapılan esprilerin boyutu, diğerlerinden farklı mıydı!

Daha çok gazete sattırıyor. Daha çok zaman harcanıyor. Daha çok üzüyor, daha çok eğlendiriyor...

Fenerbahçe'nin tökezlediği zamanda kucak kucağa, sarmaş dolaş olan rakipleri izlemenin keyfi bambaşka oluyor. Tabirinizle, Türkiye'nin en kibirli taraftar topluluğunu, kibirli olmaya siz yönlendiriyorsunuz. Fenerbahçe ile yatıyor, Fenerbahçe ile kalkıyorsunuz.

Bu faslı burada bitirelim. Maraton ya, sene sonuna saklayalım biz de eğlencemizi...

Yorumlara bakıyorum.

''20 liralık taraftar ile böyle olur zaten..'' diyorlar.

Guiza'nın aylardan, haftalardan beri biriktirdiği öfkenin dışavurumunu 50 TL'lik taraftar başka, 20 liralık taraftar başka yorumluyor. Anlamsız kadro dışına, bir o kadar daha anlamsız kadro içi hamlesi ile Avrupai standartlarını belgeleyen yönetime tepkisizlik bir yana, 5 sezondur ne yaptığı meçhul Önder Turacı ve uzayan-kısalan saçları hafızamızda kocaman yer kapladı bile.

Aradaki 30 liraya göre adam yargılıyor, sosyolojik tespit ypıyorlar. 50 TL'lik taraftarı da çekirdekçi diye itin götüne sokuyorlardı pek kısa bir süre önce..

Hem de çekinmeden devam ediyorlar.. ''Stadyuma böyle ucuz taraftar alırsanız, olacağı bu...'' diyorlardı.

Guiza'nın gözleri doldu ya, o da artık bizden biri. O da ezilenlerden. O da kaderin, feleğin zırvalaması.

Milyonluk camianın içinde siz, biz ayırımı yapılıyor, milyonluk ülkede de ''40 yıldır fişliyorlar, artık biz fişliyoruz'' diyerek sizleşiyorlar, bizleşiyorlar. Ne kadar da benzeşiyoruz. Al bir sosyolojik tespit daha!

PVH fıkra anlattı. Ben de küçük bir alıntı ile bitireyim;

Gökberk Bilgin - Alman lisesi ve Floransa Güzel Sanatlar Akademisi Mezunu -
İtalya'da turizm isi yaparken Apo yakalanınca işleri bozulup Turkiye'ye dönmüş.

''Çok düşündüm diyor, ne yapayım diye.. Fazla IQ gerektirmeyen, fazla efor ve iş gücü gerektirmeyen, vasıfsız insanların yapacağı ama iyi paza kazandıran bir iş düşündüm, futbol yorumcusu oldum.''


12 comments:

  1. sallanyuvarlan.blogspot.com dedi ki...

    20 liralık 50 liralık ya da 40 liralık bu da nedir. 20 liralık taraftar ancak böyle olur diyenleri tahmin edebiliyorum.Herşeyin para olmadığını bu insanlar ne zaman anlayacak çok merak ediyorum.Ne garip şeyler bunlar...

  2. mcD dedi ki...

    bide bu lafları 3 kuruşluk adamlar söylemez mi ,daha da tilt oluyor insan

  3. gattuso dedi ki...

    Agzina saglik, bundan daha guzeli yazilamazdi. Yine de bir iki soylemek istedigim var.

    Bizim taraftar yine kendi taraftarini hor gormeye, adamdan saymamaya bayiliyor. Saniyorlarki Guiza'ya tepki gosterenler para verip rahatlamak icin o stada geliyor. Onlarin gozunde Guiza insan, yanindaki renkdasi insan degil. O anca parasini verdigi icin tepki gosterir, adam degil ya!

    Dusunmuyorlar bu insanlar 3 sezondur kac tane boyle mac izledi. Kac sezondur Onder, Guiza, Deniz, Kezman, Maldonado sac bas yolduruyor bu insanlara. Taraftarin biri Antu'ya yazmis, "Guiza'ya sempatide kusur etmiyorsunuz, benim evde aglayan 12 yasindaki ogluma kim sempati gosterecek?" diyor. Bu adam isyan etse, yuhalasa kim ne diyebilir? Olanlar bir degil iki degil, kac zamandir ayni. Bu adama hala "parayi verdi musteri, hizmet talep ediyor o yuzden yuhalar!" diyebilecek insanligini unutmus organizmalar cikiyor, cikabiliyor.

  4. Ortega dedi ki...

    Valla bütün gün forumlarda gördüğüm bu 22 tl'lik fakir, çapulcu taraftarlardan ancak bu kadar olur imalarına akşam blogdan bir şeyler karalayayım derken, karşıma çıkan bu yazı.

    Aynı şeyleri düşünüyorum ve katılıyorum.

  5. Mete dedi ki...

    Taraftar kalitesini ödediği bilet parasına endeksleyenler gerizekalıdır , bu kesin .Ancak benim başka bir teorim var : dün akşamki maça bir arkadaşımı beklediğim için maça 1 saat kala stada geldiğim halde ancak maç başladıktan sonra girebildim..Ve bu süre içerisinde irili ufaklı pek çok grubun başlarındaki reis bozuntularından beleş bilet alarak maça girdiğini gördüm..Bu tip olaylar bilet fiyatlarının %100 daha pahalı olduğu zamanlarda kesilmişti.Hatta maçlarda en az seyirci hep migros tribününde oluyordu.Ben dün akşamki maçta kesin provakasyon olduğuna ve bu provakasyonu başlatanların da bu gruplar olduğuna inanıyorum.Olaya bir de bu açıdan bakmanızı isterim..

  6. Nerazzurri dedi ki...

    Ellerine sağlık harika bir yazı olmuş. Ben de şunu eklemek isterim. 22 TL'lik bilete sahip olanlardan önce milyarlık kombinesi olup Fenerium Alt tribününde her hatada ayağa kalkıp sabaha kadar küfür edenlere baksınlar.

    Fenerbahçe, halkın takımıdır ve öyle de kalmalıdır.

  7. TA dedi ki...

    katılıyorum.

  8. gattuso dedi ki...

    Onder'in "kadro ici" kalmasi anlamsiz da kadro disi kalmasi niye anlamsiz onu anlamadim. Direk gonderilmeliydi diyorsaniz o dogru tabi.

  9. 5 Posta dedi ki...

    Lille maçı biter bitmez, ertesi maçta Guiza'nın Saracoğlu'nda ıslıklanacağını bilmek için müneccim olmaya gerek yoktu. 25 yıldır Fenerbahçe'yi takip ediyorum. Kulübün maaşlı çalışanının göremediğini benim görmem çok da garip değil aslında. Ve yine aslında, Daum beğendiğim bir teknik adam. Maalesef burada tüm kabahati kendisine yüklemek gerekecek.

    Oynan futbol gayet olumlu oysa ki, maçın son bölümlerini bir kenara koyarsak. Sahadaki teknik, taktik oyuncuları antrenmanda çalıştırmak ayrı birşey, kulübü, taraftarı bilmek ayrı.

    Bunlar Türk futbolunun, tribünlerinin gündelikleri. Bir sonraki maçta alkışı basarlar. Kollektivizmden itina ile sakınınız.

    Şurada da şöyle bir tespitim var. http://ff.im/gqD1M Bu blogda yazmayı çok isterim. İzin var mı?

  10. linguisticsfc dedi ki...

    kardeşim bu deniz'i selçuğu yuhlayan, adamların ayağına top geldi mi homurdanan taraftar dun ortaya çıkmadı. sonra da alt yapıdan oyuncu niye yok! olmaz ki sen burnu havada bi adamsın, 22 liraya maça gelen adamı hor görürsün, selçuğa denize guizaya küfredersin aşağılarsın. değil güiza, david villa gelse yine zırlar bu şımarık güruh.

  11. Unknown dedi ki...

    Bence yuhalanması kadar alkışlayan taraftarda vardı guizayı. Guizayı sevmeyenler arasında bende varım. Bu kadar para verildiğinde insan iyi bir şeyler görmek istiyor. Ama duygusal düşünmemekta lazım kötü transfer olduğu belli. Hatta bağırıyor. Bence transfer politakamız yanlıştı taa en başlarından beri. Maldanado diye bir adam aldık, kii bu adamı yanılmıyorsam 2 veya 3 sene uğraşmalar sonucunda aldık. Artık kim izleyip kim buluyorsa bu tarz adamları en başından onların sorgulanıp bu kulübün dışına atılması lazım hatta ve hatta kulüple uzaktan yakından bir ilişki içerisinde olmaması lazım.. Ben elimizdeki hiç bir forvetin Fenerbahçe mizde oynayacak kadar kaliteli olduklarınada inanmıyorum. Ama şuanki kadro içinde guiza mı semih mi derseniz sabaha kadar semih derim. Transferin yanlış olduğunu sanırım yönetimimizde farkındadır ve bunun için guizanın oynayıp elimizden çıkartmanın yollarını aramaktadırlar. Ben böyle düşünüyorum. Teşekkür ediyorum ...

  12. fenerlihüseyin dedi ki...

    Fark paradan mı başka bir şeyden mi kaynaklanıyor bilmiyorum , ama bursa maçına ve bu maça bakınca , bu ikisi aynı taraftar değildi demek için allame olmaya falan gerek yok.
    Suspus oturan Migros bir tarafta , bizimle de karşılıklı tezahürat yapın diye ısrar eden Fenerium alt bir tarafta.
    İşin Guiza kısmına gelince , onu bursa maçında oynatan Daum suçlu diyelim . Hoş yedek bekletse de morali bozuk adamı kenarda tuttuğu için eleştirenler olurdu muhtemelen .
    Ama aldığı her gazı ayarsız sibop gibi stadda uygun basınç ortamını bulunca salan birileri var o tribünde.
    O birileri vaktinde Aleks'i de ıslıkladı . Buna kendilerince makul gerekçeleri de vardı üstelik. O yüzden ıslıkçıların mazeretlerinin olması yada bunların geçerli olması ilgilendirmiyor beni . Sonuçları itibarıyla ıslıklama anlık öfke kusması ve yapanın rahatlamasından başka da işe yaramıyor . Takıma , ıslıklanana katkısının (-) sonsuz olduğu da düşünülünce yapanların bu kadar mazur görülmesini anlamak mümkün değil.
    Bu bir hata ve bu hatayı kendi zaafları sebebiyle ikide bir tekrarlayanlara kızmayacaksak benzer zaaflarla hatalar yapan hocaya , Başkana , futbolcuya niye öfke kusuluyor?
    Ayrıca bursa maçını kaybettiren semih tezahüratı yapan ve Guiza'yı ıslıklayarak takımı alt üst eden taraftardır.

Yorum Gönder