Evin İçinde Kameraman Ne Yapıyor Fıkrası
James o gün de her işten çıktığında olduğu gibi çok yorgundu. Neyse ki hafta içine maç konmuştu da eve dönüp maçı izleyebilecekti. Takım son haftalarda kötü gidiyordu ama James her maç için ayrı heyecanlanan bir insandı. Geçtiğimiz haftalar göz göre göre yenen gollerde çıldırmış, ligin dibindeki takımlara puan kaybedilince duvarları tekmelemiş, en son maçta da sinirden cama indirdiği yumruk kolunu kesmişti. Kolu sarılı geziyordu James.
Arkadaşlar "sen manyak mısın?" diye soruyorlardı? Bir futbol takımı için bu kadar üzülmeye, bu kadar sinirlenmeye değer miydi? James'in takımı çocukluğundan beri böyleydi, sinirden insanı titretirdi, taraftarlarının onlarca yıldır mottosu aynıydı "biz ne zaman rahat maç izleyeceğiz?". Daha önceleri James kadar manyaklaşanı da az değildi, gidip antreman tesisi bile basıyorlardı, şimdi uslanmışlardı biraz. James için takımı çok şey ifade ediyordu, "sen manyak mısın?" sorusuna ikna edici bir cevabı yoktu ama gerçekten delice bir tutkuyla bağlı olduğunu biliyordu.
James oturdu televizyonun karşısına, takımı maça iyi başladı hatta 2-0 önce geçiverdi maçın başında. Fakat James huzursuz, "Yok canım kesin üçleyecek bunlar bizi" diyor, "iki gol daha lazım bize" diye tepiniyor koltukta. O ara "acaba bardağın hep boş tarafını gören umutsuz bir vakasın diyenler haklı mı" diye de düşünmüyor değildi ama içinde kötü bir his vardı. Yılların getirdiği güvensizlikti bu herhalde. James küçükken gözyaşı bile dökermiş ama artık sinirden kendini yer olmuş. Derken takımı gol yemiş, "peh biliyordum" demiş kendi kendine. Sonra takımı yine oyunu bırakmış, insanların sinirlerini yıpratmak için uzaydan getirilen özel yıpratma timi kimliklerine bürünmüşler. Eveleye geveleye oynadıkları top yüzünden 90 dakikalar 900 dakika olmuş.
Sonra olan olmuş. 2 gol daha yemişler ve yenilmişler. James her zamanki gibi sinirden köpürüyor, üzüntüden ne yapacağını bilemiyor olmuş. Sinirden aynaya kafa atıp alnını da yarmış. Yan tarafta oturan komşuları yetişmiş, "sen iyice kayafı yedin, olmaz böyle, ayıp" diye söyleniyorlarmış. Sonra James pes etmiş, kırıp dökecek şey kalmamış, öfkesi bile kalmamış. Koltuğa çökmüş, gözlerinden yaşlar akmaya başlamış. Kameralar James'in hüzünlü, çaresiz ifadesine yakın çekim yapmış, akıp düşen gözyaşlarını göstermişler. "Sen manyak mısın" diye soran arkadaşları çok üzülmüş, "yazık bu çocuğa" demişler, hemen teselliye başlamışlar "lig uzun maraton James".
23 Şubat 2010 03:26
takımın formasını james'ler değil de non-james'ler giyerse, icra makamı da (şirin baba) elde kalan az sayıda james'e yol verip non-james'lerle takımı doldurmaya devam ederse o james daha çok kafayı gözü yarar.
23 Şubat 2010 16:33
Bir kez daha tekrar edeyim.Aziz'in takımı bu sene şampiyon.Manipüle edilmiş bir ligde son haftalara kadar suni çekişme içinde yaşanacak bir şampiyonluk budalaları tatmin edecek, Aziz yine bir transfer operasyonuna girişecek, öyle ya yayın ihalesi büyük paralara geldi.
Bu döngü böyle devam edecek.Midesi kaldırana yaşaması bedava..
23 Şubat 2010 19:05
@birkan
Lincoln suikasti de Aziz'in marifeti
23 Şubat 2010 19:36
Tahmin ettiğim gibi yazdıklarımdan birşey anlamayanlar var.
Bu sene güç bela kazanılacak şampiyonluk çalıntı eşeğin bulununca yaşanan sevinme halidir.
Manipülasyon olmasa şu andaki sözde şampiyonluk yarışı diye birşey olmazdı.
Tabii saf milletim şuna inanır:
Guiza'nın psikolojisi bitik
Bilica canlı bomba
Fenerbahçe'nin yedekleri yetersiz vs..
Sanki Türk futbolundan değil de Şampiyonlar Ligi'nden bahsediyoruz, çapulcuların ve rezillerin kadrosu fevkaladenin fevkinde..
23 Şubat 2010 19:47
james şunu bilmelidir ki takımı hiç şampiyonluk görmemiş değildir ve daha da çok şampiyonluklar görecektir. kaldı ki takımı henüz şampiyonluğu kaybetmemiştir. james'in takımı bu sene şampiyon olur, olamaz o bilinmemektedir ama mutlaka bir gün olacaktır. işte allah muhafaza james yine böyle bir sinir anında ters bir damarını falan keserse bir daha o çok sevdiği takımının şampiyonluğunu göremeyecektir. biraz sakin olmalıdır.(rakip takım taraftarı)
23 Şubat 2010 19:59
Birşey anlamasaydım cevap yazmazdım ya da anlamadım derdim. Daha anlaşılır yazsaydın. Yanlış yorumlanacağını daha önceden tahmin edebildiğine göre yeterince anlaşılır yazmadğını da kabullenirsin heralde.
23 Şubat 2010 20:44
Yine anlaşılmayan birşeyler yazayım:
Fenerbahçe'nin sorunları medyaya göre hep psikolojiktir Solo.
Elle tutulur bir sorun yoktur.
Paranormal aktiviteler görülür.
Defansı futbola ilk defa başlamış gibidir.
Gol kralı forveti boş kaleye gol atamaz.
Niyeyse bunlar da hep Fenerbahçe'de olur.
Hem Azizsilin vardır hem de futbolcuların maç seçmesi.Fenerbahçeli futbolcular ruhsuzdur.
Türkiye standartlarının üstünde para aldığı halde sahada gezerler.
İşte bunları yazmayınca anlaşılmaz olursun.
Halbuki medya herşeyi çözmüş işte.Benim şurada yazdıklarımı değil onları okumanız daha iyi olur.
23 Şubat 2010 21:06
yanlış anladığım şey hakkında sana katılmıyorum demedim.