Lille 2 - Fenerbahçe 1
EL 18/02/2010
UEFA Avrupa Ligi 2. tur ilk maçında deplasmanda Fransanın Lille takımıyla karşılaşan Fenerbahçe rakibine Belmont ve Frau’ nun ayağından yenilen gollerle 2-1 mağlup oldu. Fenerbahçenin golü ise Vederson’ dan geldi.
PAPAZIN ÇAYIRI: Fenerbahçe Daum’ un ilk hedefimiz değil, sözleriyle yola çıktığı Uefa Avrupa Liginde ilk önce gruplara kalmış, ardından da ilk maçını kaybetmesine rağmen grubu lider bitirerek bir üst tura adını yazdırmıştı. Daha fazlasını isteyen taraftarını mutlu etmesi için Fenerbahçe’ nin karşısına çikan ilk engel Lille’ di ve bu akşam o engeli aşmak için sahaya çıktı.
Kuralar çekildiği andan itibaren rakip hakkında söylenen bütün sözlere rağmen Fenerbahçe taraftarını asıl endişelendiren Lille takımının gücünden daha çok son üç maçından galibiyet çıkaramayan kendi takımlarının performansıydı.
Trübünde bir türlü sevemediğimiz Platini ve kendisini sevmemize izin vermeyen Aziz Yıldırım yanyana, yumuşayan defansı sertleştirmek için sakatlığı tam olarak geçmeyen Lugano sahada, Mehmet Topuz yerine Özer sağda, Vederson solda. Lille’ de ise geleceğin yıldızı Fildişi Sahilleri’ nin yeni gururu Gervinho yedek kulübesinde.
Maç golle başladı: 2’ de Balmont Frau ile şık bir verkaç yaptı. Sonrasında da bu şıklığa attığı golle bir büyük katkı sağladı. 1-0
Lille için Sevilla benzetmesi yapanlar geliyor aklımıza.
5’ te Vederson korkularımızın yersiz oldugunu soyledi; uzaklardan nefis vurdu. Bu vuruş, Avrupa Ligini pazarlayanlara bir hafta boyu ekranlarda dönüp duracak bir gol servisi oldu: 1-1
8’ de Fenerbahçe defansı yeniden dünyanın en yumuşak defansı haline dönüşüverdi. Sakatlığı tam olarak geçmeden sahaya sürülen Lugano sakatlanıp oyundan çıkmak zorunda kalınca yerine Deniz Barış sahada.
Fenerbahçe topa sahip olup rakibinin hızını kesmeye çalışıyor ama baskıyı gören defans topu ileri vurduğu için bütün toplar Lille oyuncular için yeni bir atak başlangıcı.
28’ de Obraniak’ ın sağdan ortasına Rami kafayı iyi vurdu ama Özer topu çizgiden çıkarttı.
35’ te orta sahada Mavuba’ dan topu çalan Alex, karşısındaki savunmacıyı topu soldan gelen Güiza’ ya atarak etkisiz hale getirdikten sonra Guiza’ nın golünü, eğer olmazsa diye biraz geride kalıp kendisini ofsayttan kurtararak asistini bekliyordu.. Ama Güiza ikisini de yapamadı.
42' de Rehavet' le birbirimize bakıp gülümsedik. Bir defa daha o kutlu ana, Bilica' nın röveşatayla topu uzaklaştırışına şahit olmuştuk.
45’ te ceza sahası içinde topla buluşan Güiza beklenenden iyi vurdu ama kaleci Landreau başarılı.
İlk yarını sonucu: 1-1
İkinci yarıya her takımda kontrollü başladı. O kontrollü oyundan olmaması gereken bir gol çıktı. 52’ de Balmont' un amaçsızca ileriye gönderdiği topta Deniz geri pası beceremeyince Frau’ ya asist yapmış oldu. Artık skor 2-1.
53’ te mükemmel bir pası topun üzerine basarak heba eden Güiza Fenerbahçeyi olası bir beraberlik golünden daha etti.
Sonrasında takımlar dakikaları birbirlerini rahatsız etmeden tükettiler. Fenerbahçe defansının ileri çıkmasını umarak oyuna Gervinho’ yu alan Rudi Garcia’ nın istediği de olmayınca dakikalar skora etki etmeden akıp gidiyor.
Etki edebilecek tek dakika olan 80’ de Alex, nefis bir pas attı Güiza’ ya. İspanyanın gol kralı kaleciyle karşı karşıya ama vuruşunda Landreau başarılı.
Anlatacak bir şey yok artık. Uzatma dakikalarında skordan memnun Daum Alex’ i çıkartıp Selçuk’ u oyuna alırken karşılaşma da Fransız ekibinin 2-1 üstünlüğü ile sona erdi.
Elbette hiçbir şey bitmiş değil. Daha oynanacak bir doksan dakika daha var. Skor avantajı Fenerbahçe’ de görünse de Fransadaki oyununu aşamayan bir Fenerbahçe için umutlu olmak boş bir yimserlikten öteye geçmez.
LİLLE: 2 FENERBAHÇE: 1
Stat: Metropolle
Hakemler: Eduardo Gonzales, Dias Peres Del Palomar, Nunez Fernandez
Lille: Landreau Mickael, Balmont, Ludovic, Emerson, Frau (69 Gervinho), Beria Franck, Aurelien, Adil, Mavuba, Eden Hazard (83 Toure), Dumont (60 Cabaye)
Fenerbahçe: Volkan, Lugano (10 Deniz), Emre, Vederson, Güiza, Alex (90+2 Selçuk), Cristian, Özer (73 Mehmet Topuz), Andre Santos, Bilica, Gökhan Gönül
Goller: Balmont, Frau / Vederson
Sarı kartlar: Balmont, Cabaye / Emre, Andre Santos
19 Şubat 2010 01:17
42' de Rehavet' le birbirimize bakıp gülümsedik. Bir defa daha o kutlu ana, Bilica' nın röveşatayla topu uzaklaştırışına şahit olmuştuk.
Ahahhaa...
19 Şubat 2010 01:48
Guiza diyorum başka bir şey diyemiyorum. Bir forvet bir takımı ancak bu kadar durdurur. Öyle pozisyonlar oluyorki orta saha oyuncuları bu kardeş yüzünden pas atamıyorlar ileriye. Sadece girdiği pozisyonları yemiyor oluşması muhtemel her atağıda kesiyor. buna tahammülün sebebini çözemiyorum. Ben ki taraftarım dayanamıyorum senki Daum, kariyerini bu adama dayıyorsun onu hiç anlamıyorum. Şu maçı orta halli hafif becereikli bir forvetle rahat rahat alırdık.
19 Şubat 2010 02:14
@ sekhranikos:
dediklerinin hepsi dogru, biri haric: daum'un kariyeri var mi ki? emekliligine kadar kupunu dolduruyor bizde, aziz yildirim kimi oynat diyorsa peki pasam deyip oynatiyor. ha, boyle olmasa ne olur, hicbir sey olmaz. hala takimda deniz, selcuk ve onder'i tutan meymenetiz bir TD'den bahsediyoruz sonucta
19 Şubat 2010 02:55
güiza bence bugün çok iyi oynadı özellikle sağ ayağıyla vurduğu toplarda çok başarılı işlere imza attı koştu sonuçta adam daha ne yapsın futbolu bilmiyosunuz konuşuyosunuz böyle de olmaz ki amk
değil de sıçılır da bu kadar da mı sıçılır? pvh yi gören bünye bu adamı kaldırmıyor artık..
19 Şubat 2010 03:34
neden her avrupa macinda baslarda bi afallama yasiyoruz ??? bunun sebebi nedir? oyuncular korkarak mi cikiyor maca? buna bi cozum bulmak lazim...
ayrica da guiza'yi orda birakip donerse takim bi zahmet cok iyi olur.
bu arada ben sahsen deniz, selcuk ve onder uzerinden yapilan elestirilere cok anlam veremiyorum. sonucta futbol takim oyunu. bu adamlar degisik zamanlarda, degisik kadrolarda islerini iyi-kotu yapmis adamlar, mesela Zico doneminde Onder ve Deniz bir suru maca cikmisti Avrupa'da. Sonucta bu adamlar zaten yedek, iyi isleyen takimda girer oynarlar ama genel olarak islemeyen takimda, hem de alisik olmadiklari yerlere koyarsan bu adamlar n'apsin? bir de bunlari gondersek kimi alicaz?
yabancilar konusunda bu is daha degisik. orda cok buyuk hatalarimiz var ve yonetim israrla inkar ediyor bu durumu...
19 Şubat 2010 03:49
Guiza ne denli kotu bir futbolcu oldugunu bir kez daha tum ciplakligiyla gozler onune serdi. Yaninda kendisini kontrol etmekle mukellef oyuncu rami'ye bakiyorsun, kapi gibi, ayagi duzgun, zeki. Bir de bizim melankolik Ispanyol'a bakiyorsun, icler acisi, bitkin, mecali kalmamis. Yahu Daum zamaninda Anelka'yi yedek oturtmus adam, nasil oluyor da su guiza'yi birkac hafta yedege cekemiyor? Asil endisem Daum'un Guiza'yi gercekten de Semihten daha cok begeniyor olma ihtimali. Akil almiyor.
Fenerbahce kerhen top oynadi bugun sahada. Emre adale sakatligindan olsa gerek ozellikle ilk yari ne kostu, ne de dogru duzgun bir dripling yapti. Cristian'in antremansiz oldugu da belli oluyordu, ustune ustluk muhtemelen Daum siki siki tenbih etmis orta sahayi gecmemesini. Gokhan iyi mucadele etti, ama takimin geneli kotu oldugu zaman ister istemez o da fark yaratamiyor hucum anlaminda. Alex cok agirdi, oysa kritik bolgelerde bosken top aldi, verdigi bir iki guzel pas disinda kendisine yakismayan secimler yapti. Santos biraz kipirdandi ikinci yari, ancak hem takimin genel temposuzlugu ve isteksizligi, hem de sahanin kotulugunden fazla etkili olamadi. Ozer geldiginden bu yana en berbat macini oynadi - fizik olarak maci kaldiramadi, takimin temposunu ayarlayabilecek iki uc oyuncudan biri olmasina ragmen bu sorumlulugu almadi.
Lille'in orta sahasinin mavuba disindaki iki kritik oyuncusu sari kart gorerek rovans maci oncesinde cezali duruma dustu. Balmont ve Cabaye'in yoklugunda arzulu, fakat akilli bir fenerbahce'nin lille'i rahat eleyecegini dusunuyorum.
Son olarak: rovans macinda deniz'i stopere koyacaginiza tum hafta boyunca antremanlarda cristian'i deneyin, deniz'in illa oynamasi gerekiyorsa orta sahada cristian'in bolgesinde oynasin. bir degil, iki degil be. hem boylelikle savunmada dogru duzgun uzun top atabilen biri de olmus olur.
19 Şubat 2010 09:45
Fenerbahçe aynı filimin sonsuz tekrarı gibi.
Güiza'nın kaçırdığı goller.
Savunmanın komik hataları.
Volkan'nın yediği goller..
Santos'un yumuşaklığı.
Emre'nin siniri.
Bilica'nın rövaşatalırı.
Bursa,Manisa,Diyarbakır,Lilli sahne neresi olursa olsun, film hep aynı..
Bu filmden sene sonu oscar bekliyenler sene sonu ciddi hayal kırıklığı yaşacaklardır.
Bence başkan en iyi yönetmek olmak üzere, takmın alacağı en iyi ödül altın ahududur...
19 Şubat 2010 10:02
Yukarıdaki yorumumu okuyan arkadaşlar kusara bakmasınlar, bir sürü yazım hatası yapmışım...
19 Şubat 2010 14:45
Bu arada Guiza işinde sanki bizim Azizin parmağı var gibi. Aldım bir merziofn eşeği 14 milyona oynatalımda israf olmasın gibi. Talimatla oynuyordur herhal. Bir alman bile bu kadar mal olmaz çünkü. Furkan'ı oynatırım guizayı gene oynatmam. -bu arada halen anlayamadım bu adam 27 kemiksiz golü la liga da nasıl attı ve hala nasıl ispanya millidir?-
19 Şubat 2010 19:52
@sekhranikos
bu arada su furkan meselesine de aciklik getireyim. dereagzinda a2 takiminin yaptigi bir maci seyretmistim iki uc ay evvel, furkan gercekten cok ama cok kotu bir forvet (evet, guiza'dan bile kotu). insanlarin agzina sakiz oluyor ya, ondan dayanamadim. sana ozel degil, bahsi gecmisken soyleyeyim dedim.
bu arada ilk 18'e giren gokay irsavul fena degil, ama fizigi cok kotu, hizli degil. fenerbahce'de kesinlikle oynayamaz. ancak sag bek okan alkan muthisti seyrettigim macta, hakikaten gokhan gonul'e cok benziyor stili - zeki, topla nisbeten seri, kademeye girisleri fena degil. iyi de orta kesiyordu o mac.
21 Şubat 2010 11:50
@Mel,
Furkanı izlediğimden değil. izlemişliğim yok lakin ben çıksam daha iyi ayağı yerine furkanı attım kamunun önüne:) Ama hakikaten şu saatte bir maça Furkan 11 de çıksa dauma gerçekten sempati duyarım. -saygı duyamıyorum henüz-
Hayır parasız bir kulüp olsak anlarım elin lille si gervinhoları alabilirken çıkıpta türkiyeye gelmiyor oyuncular dolabını çevirmeye gerek yok. Nerde menejer çapulu var onu alıyoruz, o koyuyor. Yok madem aldın baktın olmuyo kov gitsin bırak kurumsalı felan dimi? Oda yok! Yahu ya Ali Şen tarzı ol adam gibi maç sonrası soyunma odasında bile kovabil gerek gördüğünde yada kurumsal sakızı çiğneyip yarı ondan yarı ondan ne idüğü belirsiz bir model benimseme.
Sinirim oynuyor böyle olunca.