Sarı-Kırmızı Renkleri Sarmış Alçaklık
Adnan Polat net olarak yerini belli etti “Fenerbahçe’den özür dilemem” daha sonra da Yönetim Kurulu’ndan olaylarda bütünüyle Fenerbahçe’yi suçlayan, Fenerbahçe’nin Efes maçını emsalleyerek “ikiyüzlülük” ithamında bulunan, Kinsey’e ünlemli istihzai atıflarda bulunan rezil bir metin yayınladı. Bu metnin mesuliyeti bu saatten sonra Galatasaray yönetimindedir. Sahaya inip sporculara saldıran, tek bir kadına küfürler ederek çullanan, saha ortasına bozuk paralar çakmaklar atan bu taraftarlarla beraber omuz omuza yapmaya namzet bu yönetim, Türk sporunda bundan sonra çıkacak her türlü olayın da elbette sorumluluğunu üstüne almak zorundadır. (açıklama: http://www.galatasaray.org/kulup/haber/5340.php)
Biliyoruz ki “tarafsız”, “objektif” bloglarda bu açıklama ile ilgili eleştirel, kritik tek bir yazı okuyamayacaksınız. Onların ferasetleri kendi yaptıkları kötülükleri alkışlamaktan ötesine gitmez. Onların objektif blogculuğu konu Galatasaray oldu mu her şeyi kendilerine yontmalarından veya en fazla susmalarından başka bir şey değildir. Şurada vicdanı olan, ahlaki olan insanları infial ettirecek sözler karşısında onlar ancak Bolivya liginden, Kolombiya liginden maç kritiği yapma yöntemini seçeceklerdir. Rıdvan’ın bir tane sözü üstüne çullanarak haris hakaretler saçan bu dar kafalı tayfa, size Adnan Polat ve Galatasaray Yönetimi’nin kendi taraftarlarının yaptığı şiddet eylemi karşısındaki omurgasız, ikiyüzlü ve tahrikkar üslubunu da anlatmaz, bu adamların yaptığı açıkça rezil eylemler hakkında tek satır yazmaya da yüz bulamaz. Onlar geçmişin hikayeleri arasında kendilerine bir avuntu payı bularak bir yan hakemin “Galatasaraylılar centilmendir” sözünü bugüne tahvil ederler ama gözlerinin önünde sahaya giren, sahaya her tür maddeyi atan, açıkça hakaretler eden ve olay çıkartan bir taraftar kitlesiyle onlara alkış tutan yönetim anlayışı ile ilgili edecek tek laf bulamazlar. Onlar size 100 sene öncesinden menkibeler sunar, objektiflik adı altında “Roberto Carlos nasıl sarıldı” geyiği yaparlar ama yumruk atan Keita’yı aziz ilan etmekten de geri durmazlar. B Planları olmadığı gibi bir A Planları da yoktur bu adamların, ahlakları konu Galatasaray oldu mu suküte erer, büyük bir fırtınaya kapılmış gibi nefes bile çıkaramazlar. Öylesine biçarelerdir ki daha üç gün öncesine kadar Platini aforizmaları döşeyenler “nasıl koyduk” edebiyatı yapmaktan hiç çekinmezler. Çünkü konunun içinde Fenerbahçe olduğunda bu insanlardan geriye omurga namına bir şey bulmak mümkün değildir.
O yüzden bunu da burada ve inandığını söyleme cesaretine sahip diğer bloglarda okuyacaksınız. Bu bloglar size sahte bir tarafsızlık, sözde bir objektiflik vaad etmeyecek, gördüğünü gördüğü gibi söyleyen ve bir yargı belirtme cesareti gösteren her mevzi gibi katılacağınız veya şiddetle karşı çıkacağınız bir fikir söyleme cüretinde bulunacak. Bayık edebi kelimeler arasına sıkıştırılmış menkibeler, istihzai fotoğraf postlamalar, biraz objektif olur musunuz lütfen yalvarışları filan yok, katı bir şekilde inanılan hariç kelime bulamazsınız.
1) Adnan Polat ve Galatasaray Yönetimi yaptıkları bu açıklama ile omurgasız birer oportunist olduklarını alenen ifşa etmişlerdir.
Oportunizm oluşan olaylara karşı etik değerler kısıtı olmaksızın gösterilen fırsatçılık olarak tanımlanabilir. Bundan iki hafta önce Fenerbahçe – Galatasaray maçından sonra çıkan olaylar için maçın tatil edilmesini isteyen hatta hakemleri maçı oynattıkları için suçlayan, Fenerbahçeyi bilinçli bir şekilde gerginlik yaratmakla itham eden ve çıkan olaylar için çok daha ağır cezalar bekleyen yönetim bunu o gün elbette yapacaktır. Çünkü bunun kendilerine bir faydası vardır, bu yöntemle hem federasyonu hem de kamuoyunu baskı altında tutmakta, kendilerine karşı bir haksızlık yapıldığı, şiddete karşı oldukları gibi söylemlerle kendilerini mazlumlaştırmaktadır. Halbuki 2 hafta sonra aynı Galatasaray yönetimi çıkan olaylardan dolayı tek bir laf etmediği gibi, bütün olayların yükümlülüğünü de kendisine küfredilen, hakaret edilen ve fiili tacizde bulunan tek bir hanıma yıkmaktan geri durmamıştır. Demek ki Galatasaray yönetimi ahlaki bir duruş almamaktadır, Galatasaray yönetimi kendi futbolcuları Sabri kadar bile efendi değildir, Futbol takımının Fatih Terim’le, Ayhan’la, Hagi’yle, Sabri’yle, Bülent Korkmaz ve daha nice örnekle içselleştirdiği riyakarlık, çirkeflik ve şiddet kültürü görülüyor ki yönetime de sirayet etmiştir. Arda vurursa iyi – Arda’ya vurulursa kötü, Galatasaray sahaya su şişesi atarsa iyi – Galatasaray’a atılırsa kötü, Galatasaray taraftarı olay çıkartırsa “dış düşmanlar” – Rakip takım taraftarı olay çıkartırsa “kabul edilemez” ikileminde, iki ahlaklı, iki yüzlü ve çifte standartçı bir ikiyüzlülük yönetimin temel politikasıdır. Bu politika ve sürekli spor dünyasının kaynanası gibi söylenerek Galatasaray bir menfaat elde etmeyi bekliyorsa, hayır bunu elde edemeyecektir. Ne ahlaklılar, ne dürüstler, ne şerefliler ne de haklılar. Çirkeflikleri paçalarından akıyor ve rezil yüzleri yalnızca içimizi kaldırıyor.
2) Deplasman taraftarının alınmadığı, bütünüyle Galatasaray taraftarının doldurduğu bir stada çıkan olaylardan yalnızca Galatasaraylılar sorumludur.
Galatasaray taraftarı hiçbir Fenerbahçe taraftarının olmadığı bir arenada maçın beraberlikle bitiminden sonra olay çıkarmıştır. Tahrik ettiği iddia edilen hanımın karşı tribünündeki insanların sahaya girmesi, sporculara fiili saldırıda bulunması, sahaya yabancı maddelerin atılması bir kadının yaptığı bir el hareketinden olan olaylar değil, Fenerbahçe düşmanlığından ve yöneticilerin bu olayları durdurmak için ayağa kalkıp sarı çizmeli Mehmet ağa gibi bakmaktan başka hiçbir şey yapmamasındandır. Fenerbahçe’ye karşı fiili saldırıda bulunup gerginlik yaratan Galatasaray taraftarı elbette ceza almalıdır ancak yönetim de bu olayları eleştirebilecek ve en azından klasik bir “üç beş çapulcu” söylemine indirgeyerek dışsallaştıracak kadar adam olmalıdır. Bu olayları Efes maçıyla şu veya bu olayla karşılaştırarak meşrulaştırmaya çalışmak elbet her takımın da yapabileceği bir iştir ve her takım bu şekilde olayları meşrulaştırırsa yarın öbürgün çok daha büyük olaylar çıkabilir. Bu dil ve lisanla ne spor müsabakalarında barış sağlanabilir ne de olaysız tek bir maç geçer. Bugün bu olayları gören, Galatasaray yönetiminin de bu olayları sahiplendiğini hatta Fenerbahçe’yi suçladığını izleyen her Fenerbahçe taraftarı büyük bir öfke taşımaktadır.Galatasaray Türkiye’nin cici çocuğu olmadığı gibi, böyle İsrailvari sürekli tehdit, devamlı saldırı, ahlaksızca bir mazlum edebiyatı yapması insanların da hakkaniyet duygusunu incitmektedir. Türk Sporu ABD değildir, Galatasaray da İsrail olmamalıdır. Galatasaray yönetimi edepsiz ve hayasızca yaptığı açıklama ile sorumsuzluğunu ilan etmiştir. Bu sorumsuzluk onlara bir daha çıkabilecek hiçbir olay hakkında menfi tek bir söz bile söylememe mesuliyeti yükler. Bu dil ve kalıp ile Türk sporuna karşı açıkça hıyanet eden, türk sporunda sonu gelmeyecek bir yara açan bu yönetim mutlak Galatasaraycı, yalnız kendi çıkarını düşünen ve her şeyden pratik fayda elde etmeye çalışan yapısıyla Galatasaray adını da küçük düşürmektedir.
3) Bu yönetim Baba Gündüz değil Sabri’dir.
Galatasaray Yönetimi Özhan Canaydın’dan aldığı miras üstüne agresif bir Fenerbahçe düşmanlığı ve mazlum edebiyatı yerleştirerek sportif başarı elde etmeyi ummaktadır. Takıma genel bir eleştirilemezlik payesi yüklenmiş, yönetimin eleştirilmesi “günah” statüsüne getirilmiş, yöneticiler “ilahlaştırılırken”, Fenerbahçe sonsuz düşman ve kötülük sembolü olarak düşmanlaştırılmış, bu suretle radikal bir taraftar grubunda bulunması gereken anti sportif histeri Galatasaray kitlesinde yaygınlaşmıştır. Bugün bloglarda, internet mecralarında ve gazete yazılarında olaylar hakkındaki görüşlerle ortaya konulan hezeyan bu somut durumun dışavurumundan başka bir şey değildir. Dolayısıyla Galatasaray Sabrileşmiştir. Sahada rakibine her türlü müdahaleyi yapan faul verildiğinde hakemin üstüne yürüyen, bağırıp, çağıran ve bu yolla kitleleri ajite eden, bundan da alkış ve menfaat bekleyen bir zeka Galatasaray yönetiminin temel politikası haline gelmiştir. Dolayısıyla Galatasaray yönetiminin geçmişte yapayalnız bıraktığı Metin Oktay veya iyi bir insan olduğu kuşku götürmeyecek Baba Gündüz gibi Türk sporunun sembol isimlerinin arkasına saklanması mümkün değildir. Sadece başarı odaklı, bundan başka hiçbir şey görmeyen, her alanda kendini Fenerbahçe ile karşılaştırarak bu rekabeti negatif – pozitif her alanda geren, kendi taraftarını Fenerbahçe örnekleri ile ajite edip akıllarını donduran, onlardan gerekirse Fenerbahçeliler gibi kart almalarını gerekirse Fenerbahçe maçlarında çıkan olayları aynen ve misliyle çıkartmalarını talep eden bir yönetim kavrayışı bu olayları istemekte, arzulamakta ve bunlardan menfaat beklemektedir. Böyle bir yönetim anlayışı en basit ifadesiyle rezildir.
Bugün bu olaylar karşısında susan, Efes mefes maçlarını örnek veren tüm Galatasaraylılar ise nazarımda Sabri’dir. Bu adamların objektiflik, tarafsızlık çığırışları esasında Fenerbahçelilerin yalnızca Fenerbahçeyi itin götüne sokması, Galatasarayı ise hep ululaması anlamına gelir. Bu adamlar Galatasarayın eleştirildiğini görmeye bile tahammül edemezler ve bizim örneğimiz de bu sebeplee değiller. O sebeple yekten söylüyorum, Galatasaray yönetiminin bu rezilliği karşısında susanlar sizleri dinleyecek kulaklarımız yok, ahlaklı bir laf etmeye başladığınızda gelin görüşelim.
Hepimizi bekleyen terazi tam da şurası: “Sahaya giren, sahaya yabancı madde atan, sporculara saldıran bir taraftar güruhu doğru bir şey yapmış mıdır, bunu onaylayan yönetimin yaptığına ne denir?”
17 Kasım 2009 00:59
Surekli ayni ornekleri verip bik bik otecek dangalaklar once bir baksin sunlara
http://www.fenerbahce.org/fb2008/detay.asp?ContentID=16080
http://www.fenerbahce.org/fb2008/detay.asp?ContentID=17536
simdi siktirip gidip kendilerini becersinler adamim.
17 Kasım 2009 01:02
Galatasaray YK açıklamasından bir bölüm
"Fenerbahçe Spor Kulübü çok daha vahim olayların yaşandığı geçen seneki Play off final maçında Efes Pilsen koçu ve oyuncularının maruz kaldığı elim olayları unutmuş yada hiç olmamış gibi göstermeye çalışarak bu olayların önlenmesi konusunda ne kadar samimiyetsiz olduklarını bir kez daha tüm Türkiye’ye göstermişlerdir."
Fenerbahçe'nin Efes maçı sonrası açıklaması:
"dün akşam Abdi İpekçi Spor Salonu'nda yaşananlar, Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyeleri olarak büyük bir üzüntüye kapılmamıza ve Kulübümüzün temsil ettiği değerlerin zedelenmesine neden olmuştur.
Yaşananları hoş görmemiz veya tasvip etmemiz söz konusu dahi olamaz. Çocuklarıyla takımını desteklemeye gelen sağduyulu sporseverlere hiç kimsenin böyle bir anı bırakmaya hakkının olmadığını önemle vurgulamak istiyoruz. "
iki metin arasındaki 10 farkı bulup, alkıştan patlayan ellerinizi lavaboya sokunuz.
17 Kasım 2009 01:18
Öncelikle tebrikler, harika olmuş.
PVH'ın verdiği ikinci link tamamen görmezden geliniyor maalesef. Bu çok önemli bir detay. Az evvel alttaki yazılardan birine de yorum bırakmıştım bununla ilgili.
Bu tümör camianın yaptıkları, yaşattıkları ve yaşatacakları hakkında yorum yapmayan ya da yapamayan gerizekalıları ne yapmak lazım gelir bilemiyorum. Gaz odaları mı hazırlasak, ne yapsak?
İki yüzlü demişsin, çok doğru demişsin. Peki bu iki yüzlülüğü ortaya çıkarması gerekenler kimler? Kamuoyu değil mi? Medya değil mi? Ben mi çıkaracağım. Peki medya da iki yüzlüyse, sahtekarsa nasıl olacak. Nasıl çözülecek.
Bu edepsizlik, bu şımarıklık nereye kadar devam edecek. Senelerdir orda burda sürekli yazıp duruyoruz, bir yerlerimizi yırtıyoruz, eee, ne oluyor peki. Yine yapıyorlar, yine korunuyorlar, yine tüm yaşananları bir kadına yıkıyorlar, kadını televizyona çıkartıp alkol muyanesi yapmakla tehdir ediyorlar, alenen özel hayatına tecavüz etmeye kalkıyorlar.
Sonra da objektif gazetecilikten bahsediyorlar. Alenen bu tümör camianın adamısınız işte. Var mı lan ötesi?
17 Kasım 2009 01:19
allahından bul pavlov
Sensin bu olayların bütün sorumlusu.Klasik koşullanma dedin,deney dedin saldın deneklerini üzerimize.Halbuki sorsaydın bize söylerdik sana Fenerbahçe deyince ne tepki vereceklerini.
Tabi manyak o kadın durduk yere orta parmak göstermiş tribünlere.Yok o parmağın sebebi tabi.Mesela arkalarında oturan deneklerimiz son derece evcil.Kadına kıza saygıları sonsuz.Nereden bileceğim her bayan basketbol maçında yaptıklarından,hakemlerin sahayı boşaltmasından misal Pondexter'e yaptıklarından.Son maçtan sonra sevinmeye çıkmış üzerinde Fenerbahçe forması olan kadına kırmızı ışıkta dalmalarından.
Geçen sezon Efes maçında bir Kaya vardı misal iyilik meleği.Ergin vardı evliya.Hüseyin Beşok vardı hatırlarsınız siz.Ağzından köpükler saçıyordu Ayhan Şahenk'te.Ne sandılar biliyormusunuz hep?Sandılar ki bu maçların rövanşı yok.Sandılar ki yarın bu salonda kırmızın yerini lacivert almayacak
Yarın Kinsey+10000 kişi olunca o salonda sağduyuyu 1,5 saatliğine dışarı çıkardığımızda bugün demediklerini o gün söyleyecekler fazla fazla siz merak etmeyin.
bi de son olarak
Bu ülkede spor müsabakaları esnasında çıkan kavgaların hepsinden İzmir Süper Amatör maçları dahil Aziz Yıldırım'ı sorumlu tutanlara ev ödevi:
Adnan Polat başkan olduktan sonra özellikle derbi maçlarında (basketbol,voleybol bayan erkek dahil) maç öncesi,maç esnası,maç sonrası gerilimin daha da yükseğe tırmanmasının sebeplerini sayıp açıklayınız.
Yine aynı kişinin bir hafta önce el pipisiyle zifafa girme isteğinin bu ve bundan önceki olaylarla bir ilişkisi var mıdır?
17 Kasım 2009 01:27
Adamlarda kaypaklık desen var, şirretlik desen var, mahalle karısı ağzı bol. Kim dur diyecek bunlara. Tabi ama ya, medya fenerliydi değil mi? Hıncal Uluç sağolsun.
Kalkıp birisi söyleyebilir mi, Hıncal Uluç korkusundan yazabilir mi, tüm bu yaşananların Hıncal Uluç ve avanesi gibi adamların sayesinde dallanıp budaklandığını. Bu sistemi onların kurduğunu. Hepsinin birer piyon, birer ulak olduğunu. Yer mi? Sonrasında iş bulabilir mi?
Şansal Büyüka, Erman Toroğlu.
Bütün bu yalanlar arasında nasıl yaşayabiliyor tüm bu insanlar.
Az evvel Kinsey'in dağıttığı çocuğu gördüm televizyonda, ne diyor biliyor musunuz; Fenerbahçe Cumhuriyetiymiş ülkeyi ayrıştıran. Vay be, vay ki vay. Zekaya bak, yıkanmış beynin nasıl çektiğine bak.
Yeter ulan, yeter be. Bu tarafta olay çıkar sorumlu biz. Kabul. Dozajını da geçtim ulan, kabul be, kabul. İyi de o tarafta çıkınca niye biz suçluyuz anlamıyorum ki. Bu nasıl bir akıldır, bu fikri takip edenler nasıl bir hezeyan yaşamaktadır.
Fenerbahçe taraftarı da kendine gelsin artık. Uyansınlar. Bu adamlar size Alex'i yuhalattılar, Alex'i...
Bu da mı gol diil be...
17 Kasım 2009 01:32
Aklı başında adam kalmamış memlekette. Benim gibi düşünmeyen ölsün hastalığına tutulmuş herkes.
Şu Adnan Polat'ın bu ülkeye soktuğu pislikleri kimse söylemeyecek mi?
Tribünleri ayıran adam o değil mi?
Şiddetin seviyesini maximuma ayarlayıp bundan nemalanan o değil mi?
Bu pislik düzenin mimarlarından biri değil mi?
Zalad'a yollanan 30.000 doların sahibi değil mi?
Değil tabi ya, ben deliyim, uyduruyorum kıçımdan.
17 Kasım 2009 01:38
Bu konuyla ilgili bir yazı yazacaktım. Girdim baktım siz zaten yazmışsınız. Nefis yazmışsınız. Tebrik ediyorum. Fenerbahçe taraftarının yeni adresi bu gördüğünü yazan bloglar olmalıdır. Çünkü bu ülkede spor medyası güdümlü. Bu ülkede ak'a kara kara'ya ak diyen insanlar var. Bu ülkede hala yoğurtun beyaz olup olmadığı tartışılıyor. Bu ülkede hırsıza hırsız şerefsize şerefsiz diyemiyoruz. Bu ülkede hakemler duruma göre düdük çalıyor.Bu ülkede yöneticiler yavşak. Fenerbahçe bu ülkede bir çok şeyi aşmıştır. Hıncal Uluç bugün çıkmış Fenerbahçe'nin senelerdir yaptığı şey için BJK'yı kutluyor. Bu ülke böyle bir ülke. Yüreğinize sağlık.
17 Kasım 2009 01:47
blogun ismini güzel bulmuşssunuz , belli ki geçmişe saygınız var . ama buram buram bayağılık kokan yazılar ve yorumlar bu ismi kirletmiş . buranın rakip takımlara ana avrat küfredilen stadlardan farkı kalmamış . peki papazın çayırı öyle miydi ? bu kadar bayağı mıydı o zamanlar bu işler ?
yazıklar olsun .
17 Kasım 2009 01:50
Bu akşam Kanaltürk'te yayınlanan Kale Arkası programı işi son noktaya götürmüştür..Medyada Galatasaray mağdur duruma getirilmiştir , olayların içindeki Fenerbahçeli bayana ihale edilmiştir herşey..Hatta Serhat Ulueren ; 'sizin yüzünüzden Galatasaray ceza alacak' deme cüretini bile kendinde bulmuştur..
Stüdyoya gelen Kinsey'in yumruğuna maruz kalan insansı iki cümle biraraya getiremediği gibi olaylara karşı ' Sizin orada ne işiniz var ' ve ' Bu olaylar neden hep Fenerbahçe'de oluyor , Fenerbahçe Cumhuriyeti diye ayırdılar ' gibi akıl ve beyinden uzak yorumlar getirmiştir..Kinsey burnuna değil beynine vurdu herhalde..
Neyse onu geçelim , Galatasaray camiasının altında yatan Fenerbahçe kompleksi yüzünden otu boku Fenerbahçe'ye ihale etme çabasına artık alıştık..Biz sahalarda , salonlarda , karada , denizde heryerde ezdikçe , kökenlerinden gelen diplomasi ve lobicilik yetenekleri sayesinde fatura kamuoyunda her zaman Fenerbahçe'ye çıkmaktadır..
Artık Fenerbahçeliler ruh sağlıkları için ne bir spor programı izlesin ne de gazete okusun..Bu ve benzeri bloglara girip en azından kendim gibi düşünen insanlar bulabiliyorum çok şükür..Kendi blogum bile artık bu kadar çirkinliğin ardından tarafsız salt bir Fenerbahçe blogu olacak bu gidişle zaten..
17 Kasım 2009 01:50
Yazıklar olsun size arkadaşlar, bir objektif arkadaşı daha çıkardınız ortaya.
17 Kasım 2009 01:52
gecin o isi. apacik haksizligin suratina vuruldugunda nostaljinin gizemli cekiciligine, "ah o eksi zamanlarin" romantikligine, biz farkliyizin aldatici tinisina siginmayin. utanin biraz.
17 Kasım 2009 02:08
Eee?
Çıka çıka sadece 1 Adsız mı çıktı şu kadar yazının üstüne?
17 Kasım 2009 02:10
cok guzel bir yazi olmus, tebrikler
adsiz kisilik, bayagilik istiyorsan klubunun aciklamalarina bakacaksin
17 Kasım 2009 02:13
bu yazıdan sonra bol objektif olunlu yorumlar bekliyorum ben.
17 Kasım 2009 02:22
Taraftarindan yonetimine her tarafindan riyakarlik fiskiyor bu camianin,surekli bir gariban surekli bir mazlum edebiyati var, Israilsaray benzetmesi ise cuk oturuyor bu noktada...
Kuduran taraftarlarina bahane olarak Fenerbahceli bir bayani gostermeleri ise tarifsiz gercekten, peki 6 yasindaki cocuk da mi tahrik etti sizi? Daha mac baslamadan saha giren ibiş neden tahrik oldu?
Yakinda ulkede deprem falan olsa cikip merkez ussu Kadikoy diyecekler, is o raddeye geldi...
17 Kasım 2009 04:11
Ömer Büyükaycan'ı transfer etmek için Ayşe abla spor kulübünü icat eden camiadır Galatasaray.
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=ay%C5%9Fe+abla+spor+kulubu
80'li yıllarda takımlar tek yabancıyla oynarken gs basketbol takımında 3-4 yabancı oynuyordu. Yabancıları Türk yaparak kazanılmış şampiyonluğu vardır. Başaraıya giden her yolda Gs'nin kirli oyunlarını görmek mümkün. Kısaca Bizans oyunlarından farkı yok. Amigo başkanıyla ortamı sürekli germeye çalışıyorlar. Sezon sonuna doğru Efes Pilsen'i tutmaya başlarlar yine. Farklı kaybettikleri Efes serisi sonrası Efes-Fb maçında Gs formasıyla Efes'i destekleyecek kadar küçülürler. Başkalarından medet umarlar. Futbolda da Fb'ye çoğunlukla yenildikleri için başkanları Bjk-Fb maçında Bjk'nin kazanmasını ister. Çünkü kendileri yenemiyor ve yine başkalarından medet umuyorlar. Plati'nin olmayan sözünü kullanıp büyüklük taslarlar. Bu söz de benden o zaman. "Anlayana"
Küçük takımlar başkalarının rakiplerini yenmesini bekler, büyük takımlar ise kendi işlerini kendileri görür...
Franco Baresi.
17 Kasım 2009 04:24
Hiç boşuna yazı ve yorum yapıp kendinizi yormayın bunlar bizzat dolandırdıklarını ve şikayetçi ettiklerini bugün taraftarıyla camiasıyla 1 numaralı ittifakçısı yapmış bir camiadır.
Mesele kalkınma meselesidir.Şimdi söyleyeceklerim içi boş laflar değil.Fenerbahçe'nin imkanları bunları ziyadesiyle rahatsız etti.Galeyana gelme sebepleri budur.Sahada ittifak ve saha dışında lobi çalışmalarıyla durum eşitlenmeye çalışılıyor.
Şimdi bir Avrupa kupasının bile örtemediği kompleksin sebebi anlaşılmıştır.
Bu ülkede neler denmedi, şu yazıya eklemem olsun: Başbakan Fenerbahçeli diye neler denmedi.Kendileri zamanında bizzat iktidardaki başbakanın ve içişleri bakanının desteğini almışken hem de.Düşünün aynı durumda Fenerbahçe olsa Hıncalıyla lobisiyle iktidar bile devrilirdi.
Çingenelik, çapulculuk ne desen var.
İkisi şampiyonluk görmüş birisi bunlarla aynı rengi taşıyan 3 kulüp.Kendilerini düşünmeyi bırakıp bunlara omuz veriyor.Beri yandan Hıncalın sırf programı kaldırıldığı için memlekette yer yerinden oynuyor.
Yahu İsrail'i bile kendi içinden eleştireni var bunların en okumuşu en kendini bir halt zannedeni bile Fenerbahçe dendimi düşmanını unutuyor.
Farkında değiller en büyük zararları kendilerine.Birşeyleri örnek alacağına şu kompleksle işte yıllardır doğrulamadılar.
Bu anlayışa devlet eliyle stad yapsan, en iyi hocayı getirsen ne fayda.
17 Kasım 2009 07:23
3) Bu yönetim Baba Gündüz değil Sabri’dir.
En anlamlı cümle bence, tebrikler...
17 Kasım 2009 09:10
Medya bu kadar sarıkırmızı renkleri savunurken,biz ne desek boş burada...Dün geceki Son Kale yayınında gördük ki,Galatasaray'ı mağdur durumda göstermek için ellerinden geleni yapacak medya.Bu kadar alçaklık olmaz! Tiksiniyorum hepsinden,her gün daha fazla...
17 Kasım 2009 09:10
"Sarı kırmızı renkleri sarmış alçaklık" bu başlığı atabilmek için daha yüksekten bakmak gerekir.
17 Kasım 2009 09:54
@alper: biz çok yukarıda değiliz, gs yönetimi çok aşağıda.
17 Kasım 2009 10:24
@aethewulf: "alçak,riyakar,omurgasız,dar kafalı,opurtunist, çirkef, ikiyüzlü, rezil yüzlü, mide bulandırıcı ... ve benzerleri" ile dolu bir yazı ve yormlar sonra da üstün olmak..
Peki öyle olsun =)
17 Kasım 2009 10:25
@aethewulf: bu, aşağıda yukarıda olma meselesinden çok bir zihniyet. senelerdir konuştuğumuz, kendileri dahil herkesin bildiği iğrenç bir siyaset. israil örenğini vermişsin, güzel de vermişsin ama daha basit ve anlaşılır olması açısından amerika örneğini veriyim ben de. bu zihniyet, kamera görünce 32 dişini birden gösteren kukla amerikan başkanlarını çağrıştırıyor bana. galiba kuklayı oynatan da isralli şirketler oluyor burda.
diğer bloglar meselesine değinememiştim dün, sadece bloglarla sınırlamak imkansız elbette ama seni çok iyi anlıyorum. nerede objektif adam, nerede tarafsız spor aşığı varsa bilin ki yalandır bu. ve daha da acısı, bunların arasında sindirilmiş fenerbahçelileri görmek. fanatik damgası yerim korkusuyla beyin fonksiyonlarını tersine çeviren adamlar. fenerbahçeli olmasının da önemi yok aslında. bir insana yakışmıyor bu hareketler.
ama lafa geldi mi, sporu seviyoruz, aşığız, önce insanız... araya bir de futbol yerine oyun lafı sıkıştırdın mı, yeni nesil tarafsız entel oluyorsun. yalan bu, gerçek değil. gerçek olan şu; bu adamların, bu eksiklerin yaptığı şey tamamen entel bir hamaset. yeni nesil objektifliğin adı bu olsa gerek, entel hamaset ve entel hamasiler.
17 Kasım 2009 10:28
sizden daha objektif bir yazı beklerdim...
şaka lan şaka.
nerede kaldı bu romantik objektifler meraklandım.
17 Kasım 2009 10:53
Her şeye eyvallah da tek bir şey söyleyeceğim. Bizden temiz değilsiniz. Hiçbiriniz.
17 Kasım 2009 10:58
Ben valla bu Fenerbahçelilerin yaşadığı kafayı merak ediyorum.
40 dakika boyunca sahaya madde atılmamış, bir taşkınlık yok, küfür bile minimal seviyede. Sonra kadının biri çıkıyor maç berabere bitince arkasını dönüp bağırıyor hareket çekiyor. Nerden biliyorum gözümle gördüm çünkü.
Sonra bir sürü dangalak kadına küfrediyor madde atıyor, 2 tane salak sahaya giriyor ne Kinsey'e ne başkasına "vuramıyorlar" bile çünkü adı üstünde salaklar. Sonra hakemin salona davet etmemsine rağmen koşarak kaçıyorlar, olay can güvenliği falan değil zaten kimsenin can güvenliği tehdit edilmiyor kimseye fiili bir saldırı yok, Kinsey'in kafasına sadece dokunan bir salak dışında.
Tamam çok güzel koşarak kaç, giderken niye adamın birine geçiriyorsun, Semih niye tünelde birini tartaklıyor, manyak mısınız kardeşim siz?
Sonra çıkıp salak 2 3 yönetici diyor ki " yahu biz hayatımızda böyle birşey görmedik sahaya seyirci mi inermiş yahu?? ". E gerizekalı adam, balık hafızalı mısın salak mısın yoksa komedyen misin? Sonra demeç yarışı işte. 2 klübün de yazdığı salaklık dolu demeçler. Tek bir bölüm var doğru olan, yenilmeyi hazmedemeyen bir camia olduğu Fenerbahçe'nin.
Sen git kadınların olduğu hakem masasını tekmele, hakemleri tartakla, yenildiğin maçtan sonra 100 kişi sahaya girsin, Volkan Sami Yen'de Kazım Diyarbakır'da tribüne kasıklarını göstersin, hakemin maçtan önce kafasını yar, Eric Gerets'in alnını yar, kafaya yumurta at,kaybettiğin maçtan sonra mevdiven doluydu diye ağla, şampiyonluk kaçtıktan sonra "bıraktım başkanlığı euhaueh şaka lan geri döndüm" yap, Emre B.'yi kendi sitende tanıtırken Zeytinburnu'ndan Inter'e transfer ettir, maça çıkmayacağız diyip 15 dakika sonra tıpış tıpış sahaya çık, Keita'nın kafasına atılan bardak Galatasaray tribününden geldi deme komikliğini göster sonra git yok alçaklık sarmış yok şöyle olmuş.
Daha sabaha kadar sayarım bu komedileri, ancak sarı kırmızı renkleri alçaklık mı sarmış ne sarmış bilemem ama, sarı lacivert renkleri bildiğin komiklik sarmış. Yüzümüzü güldürüyorsunuz allaha şükür demeçlerinizle.
Ha bir de Antu, bir de bu blog. Allah sizi başımızdan eksik etmesin.
17 Kasım 2009 12:08
ahahahah
17 Kasım 2009 12:17
@adsız, yukarıda örneği var fenerbahçe maçlarında da olaylar olmuştur fenerbahçe yönetim kurulu bu olayları sahiplenmemiştir, üzüntüsünü açıklamıştır, çirkef galatasaray yönetimi gibi bir açıklama yapmamıştır.
2- keita fenerbahçeli oyuncuya yumruk atmıştır, sabri, ayhan, bülent korkmaz, hakem yumruklayan hagi, oscarlı arif, hasan şaş gibi sayısız örneğe, fatih terim gibi bir teknik direktöre, adnan polat gibi alenen geçmişinde şike yapan bir idareciye sahip bir kulübü savunmak için ağzını geniş geniş açamazsın o ağzı mazinle doldururlar. o yüzden efendi olun, adam gibi şu açıklamayı fenerbahçe yönetimi yapsa ne derseniz ou diyin. onu kendi yönetiminize diyebilecek ahlak, omurga o yok onu da anladık ama böyle küçülmeyin alçaltmayın kendinizi.
bir de buraya antu demişsin, keita yumruk attığında "gs için yumruk atan da yiyen de" diyenleri, robertonun sarılmasını görüp de keitanın yumruğunu görmeyenleri, sahaya su yağdıran koltuk yağdıran taraftarını unutup sahaya su atıldı diye zırlayanları, olay çıkarttılar maç tatil edilmeliydi diye basın açıklaması yapan yöneticinin daha 2 hafta sonra şu yukarıda yer alan açıklama yapmasını savunmak ahlaksızlığı antu de bile yok. biz antu olalım sencileyin ahlaksız adamlar da bizi antu olmakla suçlasın, onur telakki ederim.
17 Kasım 2009 12:43
efes maçında sahaya kırmızılı bir adam girmişti hatırlarsınız, maganda. galatasaray maçında sahaya inen de kırmızılı bir maganda, efes maçında fenerbahçeliler ben de kollamaya çalışmıştık yok kaya peker tahrik etti diye, şimdi galatasaraylılar diyor bir kadın yaptığı hareket tahrik etti diye. bu maç fenerbahçe seyircisi önünde oynansaydı, bu olayları fenerbahçe taraftarı yapsaydı biz de yine kendi meşrebimizce savunacaktık tarafımızı, belki olayları bir kadının üzerine yığmazdık, sonra da çıkıp salak salak özür dilemem deyip daha bir sürü ortalığı gerecek saçma sapan açıklama yapmazdık ama allah aşkına nedir şimdi yapılan bu açıklamalar? kardeşim sen bu kadının başına yığarsan suçu bu magandaların yaptıklarını meşru çıkarmış olmuyor musun? tamam özür dileme, ama çıkıp özür dilemem deyince ortalığı daha da gerdiğinin farkında olmayacak kadar gerizekalı mısın? bir kulüp düşünün ortaya çıkan her türlü karmaşadan kendine pay çıkarsın, ortalığı gerip gerip suçu bir tek kişinin üzerine atsın, allah belanızı versin, ortalığı bu hale getirip geri çekilen o.ç.(kim yaparsa yapsın ismi ister adnan olsun ister aziz, yapan kimse)
17 Kasım 2009 13:44
Adam efes maçını ne çabuk unuttu diyorlar 19 mayıs 2007 i unutup 2-3 haftadır ağlayan bunlar değil mi.. Tek su bardağından olay çıkarırlarken 2007 yi unutmamışlarmıydı. 7-0 ı hatırlayan zihniyet bunu neden hatırlamaz..algıda seçicilik heralde.. Ayrıca 25 Ekim den snra gs li arkadaşlarım hep keitanın yumruğu için aferin içimiz eridi diyorlardı.. İsterse Kinsey'e ceza versinler isterse o velet gitsin şikayetçi olsun Kisney nin spor hayatı bitisn falan filan.. Benimde içim öyle bi eridi keşke bir iki tanesini daha tutup geçirseydi. Medyada abartmış durumda sahaya madde tan fenerbaçeli de olsa galatasaraylı da olsa suçlu yine fenerbahçe.
17 Kasım 2009 14:16
Kinsey'in kafasına "sadece dokunulduğunu" bile iddia edebilmişler ya, kelimeler kifayetsiz artık.
Dert etmeyin.Attığı o yumruk için herkesten evvel Kinsey ceza alacaktır.Örneğini verdiğiniz "çükünü elleyen Volkan" da o hareketi yüzünden zaten ceza aldı.Peki senin Arda'n,Balta'n,Nonda'n seyirciye nah çektiği zaman ne ceza alıyor,siz önce onların izahatını bir verin.Ondan sonra da Diyarbakır maçını açıp mümkünse ayık kafayla tekrar bir izleyin.O maçta neler yaşanmış bir bakın.Fb oyuncusu sahada 90 dakika en hafif tabiriyle dayak yemiş mi yememiş mi; dayak yediği maçta rakibinden fazla kart görmüş mü görmemiş mi; hakem maçı çığrından çıkarmış mı çıkarmamış mı; seyirci sahaya handball topu büyüklüğünde kaya parçası dahil atmış mı atmamış mı; Fenerbahçe mağdur mu olmuş,mağdur mu etmiş.
Efes maçını pişirip pişirip önümüze sunmanız da ayrı komik.Ya yazılanı okumuyorsunuz,ya okuduğunuzu anlamıyorsunuz: Fenerbahçe ve Galatasaray'ın benzer 2 olay karşısında yaptığı şu 2 açıklamayı okuyup da hala arada bir fark göremeyen adsız nesile gidip bir psikoloğa falan görünmelerini tavsiye ediyorum:
http://www.fenerbahce.org/fb2008/detay.asp?ContentID=16080
http://www.galatasaray.org/kulup/haber/5340.php
17 Kasım 2009 14:17
@aethewulf
keita fenerbahçeli oyuncuya yumruk atmıştır evet, ama bir tane aklı başında adam yoktur ki buradaki gaza gelmiş insanlar gibi "samiyende keita +25000 kişi olacak o zaman görücez" . Ben fotospor okuyan oradaki haberlere inanan insanlar için konuşmuyorum. o kesim komple gerizekalı, ne spordan anlar ne başka birşeyden.
idareci falan demişken, ben şampiyonlukların sahada kazanılmadığını anladım diyen, askerlik için rapor almışken düzcespor'da spor yaşamını sürdüren, küfüre karşıyız çok karşıyız diyip ercan saatçi olayında "yahu o kasedi kim çaldı kardeşim" pişkinliğine bürünen bir başkanınız var. kendi kendiniz bile resmi sitenize gülüyorsunuz bizim gülmemiz çok mu abes?
kanıtlanmamış şike olaylarından bahsetmeyelim, ankaragücü maçında şike olduğuna inanan kaç kişi varsa bir o kadar 4-3 lük gaziantep maçında şike olduğuna inanan vardır. toplumdaki genel cahilliğin aksine biraz akıllı olanlar galatasaray'a o maç 1-0 lık galibiyetin bile yeteceğini bilir. cehaletimizle mutluyuz diyorsanız bilemem de buyrun http://www.turkfutbolu.net/tumligler/1992-93.html . zira beşiktaş o ankaragücünü bir maçta 6-0 yenmiştir öbür maçta da 2-0 veya 3-1 yenmiştir yanılmıyorsam.
bu şikelere inanan arkadaşlar bizim camiada da mevcuttur, kendileri cihan oskay'ın haklı olduğuna inanır. şimdi yani şike dolu çirkeflik dolu camia demeyelim, önce kendi kapımızın önünü temizleyelim. Sabri'ye Bülent Korkmaz'a laf atıp gidip Lugano, kasıkları ağrıyan Volkan (bu açıklama da çok komikti) ve Emre B.'yi sahiplenmek de ayrıca komikliğinize komiklik katmaktadır.
2007'deki Galatasaray-Fenerbahçe maçı sizin sandığınızdan çok daha farklı dinamikler sonucu oluşmuştur. Yönetime büyük bir tepki ve o yıla kadar Saraçoğlu'nda yapılanlara cevapsız kalmaktan vazgeçiştir. İyi de olmuştur zira Galatasaray o günden sonra nispeten daha düzgün yönetilmeye taraftar daha fazla sahiplenilmeye başlanmıştır.
Futbolcuya yumruk atmanın cezası farklıdır, tribündeki taraftara yumruk atmanın cezası farklı. NBA'den istiyorsan örnek verelim herhangi bir yumruklaşmadan alınan ceza vs. Ron Artest'in Detroit maçında taraftar dövmesi. Bu kadar da cahil olmayın bu kadar da komik benzetmeler yapmayın.
Yönetimin yaptığı açıklamayı tasvip katiyen etmiyorum, ancak Fenerbahçe'nin gerek Ercan Saatçi olayında gerek bu olay sonrası yaptığı açıklamalar komiklikten geçip artık pişkinliğe ve sinir bozmaya başlamıştır.
Biz Fenerbahçe'yi seviyoruz, iyi ki varsınız, başımızdaki yönetimin yaptığı salak açıklamanın az çok farkındayız, son paragrafı dışında safsatadan başka birşey değil. Ama siz genel olarak komiklikten öteye gidemiyorsunuz. Yarın öbürgün tarih kitabınızda Rüştü'yü de döven Galatasaraylı taraftarlardır diye açıklama yapmanız bir sonraki adım, hevesle bekliyoruz.
Allah sizi başımızdan eksik etmesin.
17 Kasım 2009 14:45
@adsız:
1- ben bu bloglarda bahsettiğin "aklı başında olmayan adamlardan" sürüsüyle sana örnek gösteririm, en yakını biri gs için yumruk atan da yiyen de diye başlık açtı. az ekşi sözlüğe git bir o kadar daha "aklı olmayan" adam görürsün. hatta dahasını söyleyeyim mi galatasaray yöneticileri, muteber denilen isimlerinizin hepsi keitayı o olaydan sonra bağrına bastı. biz emre cangele'ye boğaz kesme hareketi yaptığında bu takımdan defolsun gitsin diye yazı yazdığımızda sencileyin objektif arkadaşlardan teşekkürler tebrikler almıştır, ne zaman ki keita yumruk attığında bu ne lan dedik "tarafsız olun biraz objektif" diye ağlayanlar kapımıza yığıldı. sen de onlardan birisin, şu olayları savunan da, şu olaylara karşı yönetiminin hareketlerini meşrulaştırmaya çalışan da nazarımda çifte standartçıdır. o sebeple, hiç geçmişe gelme, bugün hakkında daha laf edemeden geçmiş hakkında ahkam kesmek kimsenin haddi değil.
2- aziz yıldırım ile adnan polat'tan hangisi temiz dersen, ikisi de kötü diyebilirim ben. sen adnan polat hakkında hayatında kötü olduğunu söyleyebilecek bir şey yazabildin mi? adnan polat'ın ergun gürsoy'un teşvik primleri yolladığını, diğer kulüpleri şikecilikle itham ederken şike yaptığını, namussuzca kazanılmış bir şampiyonluğum müsebbibi olduğunu kabul edebildin mi? yok. azize sallamak kolay aybalam, adnan polat hakkında nedametinizi getirin de bizimle eşit merdivene çıkın, keliniz gözükmesin.
3- onu bana değil, bütün bir türk spor camiasına anlatacaksınız. beşiktaşlılar da fenerbahçeliler de ankaragücü kalecisi zalad da şike olduğunu kabul etmiş iken "antep maçı" filan diye ağlamak haysiyetsizcedir. fenerbahçe galatasarayı da 3-0'dan 4-3 yenmiştir, o maçta şikeyse bilelim, kaça sattınız?
4- bizde bir lugano var, iyi kötü göbeğini ısıran emre kadar bile çirkef olamaz. hasan şaş, sabri, ayhan, bülent korkmaz, uche gördü mü uçuşa geçen arif, fatih terim filan ebatında biri varsa, hagi gibi hakeme yumruk attıktan sonra ilah ilan ettiğimiz biri bulunuyorsa onun adını yaz da bilelim. bunları ilahlaştırmak "cesur yürek"leştirmekten başka bir şey dememiş camia lugano fenerbahçe'de olduğu için çok kızgın, gs de olsaydı hakkında film çekerdiniz, burada öve öve bitiremezdiniz. keita olayından sonra gördük. lugano boğaz sıktığı için çirkef, yumruk atan keita aziz. keita fenerde lugano gs'de olsaydı tersi olacaktı. senin de ahlakın bu işte. ne yapıldığı değil kimin yaptığı önemli.
5- dinamiğine koyayım. sahaya koltuk atmışlar, binlerce su şişesi atmışlar daha hala dinamik. sizin yaptığınız her şey için mazeret uydurma dinamiğiniz esas beni heyecanlandırıyor. bir boku da kötü yapmış olun lan? bir boku da diyin ki bu da olmadı ayıp oldu? yok dinamik, yok tahrik, anasını satayım israil gibi bahane üstüne bahane. bir de gelip burada ahkam kesiyorsunuz, biz onu da bunu da eleştirdik, arkamızdan konuşmuyoruz, ne düşünürsek söylüyoruz.
6- lan fakatsız tasvip etmemezlik edemiyor musun? bir adamın arkadaşıyla küfürlü konuşmasını 3 sene sonra yayına vermekle, bir basketbol maçından sonra çıkan olaylarda tek bir kadını parmakla işaret edip zeytinyağı gibi davranış geliştirmek bir mi? eşit mi? laf ola beri gele. tasvip etmediğini açıklarken dahi tasvip ediyorsan ben senin neyine güveneyim. bir de hayatınızda küfür duymamış gibi ahlar vahlar çekmiyor musunuz deli olucam. arda adam ol ananı sikerim diye üstüne yürürken bu küfre karşı duyarlılığınız neredeydi? sabriye fenerin anasını sik diye bağırtırken henüz bekareti yeni mi vermiştiniz? küfür duydu da ağlıyor paşam. ercan saatçi sizin gibi temiz çocukların ahlakını bozduğu için özür dilesin, galatasarayın anasını siktik demek ona yakışmadı. tasvip etmiyorum.
7- ben de galatasarayı seviyorum da ahlaksız, izansız, mantıksız adamları sevmiyorum. sen galatasaray değilsin, o yüzden seni sevmeyince galatasarayı sevmemiş gibi hissetmiyorum.
8- amin.
17 Kasım 2009 15:07
ciddi komiksiniz yahu siz. valla hakikaten içeceğinize yemeğinie ne katıyorlar merak ciddi merak ediyorum nasıl bir kafa yapıyor.
1- aklı olmayan adam sayısı zaten aklı olanlardan fersah fersah ileride. ama gidip hareket çeken ne mal olduğu belli olan kadına "kadıncağız" demek ciddi komik. kadıncağızmış. hay allahım =) . derbilerde rakip taraftar yasağı diye birşey var. yasak kardeşim. aynısını galatasaraylı biri yapınca, hele bir de kaybederseniz falan (malum kaybetmeyi bilmeme sendromunuz dillere destan) bakalım 10.000 kanarya artı kinsey ne yapıyor.
2- ne aziz yıldırım'ın ne adnan polat'ın temiz olduğunu falan iddia etmiyorum. adnan polat klüp ilişkilerini kullanarak parasına para katmış bir adamdır. ama aziz yıldırım gibi "gittim vallaha dönmem, sefa siz bir yürüyün belki dönerim" yapacağını sanmıyorum. bu da komik.
3- hakikaten inanılmaz komiksiniz. beşiktaşlısı şikeyi kabul etmiş (allah allah), fenerlisi kabul etmiş (size noluyosa) zalad bile kabul etmiş. http://www.tribundergi.com/forum/viewtopic.php?f=18&t=4767 .. bu röpörtaj nedir o zaman? tamam komiksiniz ama anlama yeteneğiniz de mi geri? 1-0 'ın bile yettiği maçta neden şike yapılsın ruh hastası mısınız siz? yapılsa bile 8 mi atılır.. aklınızı çalıştırın azıcık. zor ama olsun.
4- sizde bir lugano var? sizde bir lugano var yani? hahahahahaha.. kendinizi aşıyorsunuz. ayh kasıklarım ağrıdı volkan, diyarbakır tribününe kasıklarını gösteren kazım, hakem tartaklayan alex ve emre, emreyi daha sabaha kadar sayarım. bunları ne güzel kabulleniyorsunuz siz yahu. bir lugano varmış hahahha fanatiklik gözlerinizi ciddi kör etmiş. allah akıl fikir versin. ha bu arada göbek ısırmakla bir insanın kafatasının arkasına NEDENSİZ kafa atmak aynı şey değil mi? karşılaştırma yeteneğiniz de anlama yeteneğiniz kadar düşük belli ki.
5- sen bana 2000 2007 arası asy'de çıkan olayları göster, ben de sana saraçoğlu'nda olanları, gel bakalım ne çıkıyor. ulan hocanın alnını yarıyorsunuz, sizin hocanın başına gelse beyin sarsıntısı geçirir hastaneye kaldırılır fenerbahçe liglerden çekilir, 15 dakika sonra geri döner orası ayrı.
6- arkadaşıyla sanki kafede otururken gizli kamerayla çekilmiş, gayet çekim yapılırken olduğu belli olan (arkadaşlar montajda bunu keselim) bir küfür, onu geçtim hürriyet gibi bir gazetede tarafsız olduğunu iddia eden bir spor müdürünün bunu söylemesi benim söylememle aynı mı? hakikaten inanılmaz derecede komik insanlarsınız. farkındaysan ercan saatçi'nin kullandığı savunmayı kullanıyorsun, artık ne derecedesin sen düşün. bu arada yeşil kırmızı sarı alla alla sarı kırmızı anladık da yeşil ne oluyor değil mi? ha bir de küfüre müthiş karşıyız demiyeceksin o zaman camia olarak, herkes ediyor bunu diyeceksen sonrasında. resmi sitende "kim çaldı ulan o kasedi?" dersen olayı kınamayıp kargalar kıçlarıyla güler sonraki küfür istemiyoruz laflarına
7- ben seni de seviyorum, okumak çok komik ve eğlenceli =). antuyu da seviyorum, sizin resmi sitenizi de.
17 Kasım 2009 19:06
Yavşaklığın tanımı tam burada işte.
Hakan denen şahsiyeti kutluyorum.
Aziz ve Ercan gibiler olmasa ne yapacaktı bilmiyorum çünkü ben söz konusu Gs olunca avlarda kullanılan tazı köpekleri misali Adnandan girip Hıncal ve Tamburacıdan çıkmam.
Kazım kasığını tutmuş, Diyarbakır tribünü yaptıklarıyla yakalamış bu arkadaş da pişirip yemiş.
Aslanım sen epey müthiş bir insansın kendini buralarda harcama Gs taraftarı olmak Kraliçe Elizabethin kasık biti olmaya eşdeğer o kadar asaletli bir durum yeterince yavşaklık gördük uza git hadi.
18 Kasım 2009 06:33
Adnan Polat bir yerde bulnucak ve o yer temiz olacak? Efenim bu mümkün değildir netekim. Beyefendi Kenef tıkacı gibidir ee malum kulübün hali de hallicedir. Adnan beyimiz oraya baş oluncada haliyle gaita sarmış dört bir yanı.
Bu arada hakan şike hakkında konuşuyor, ilginçdir dön bir araştır meşhur şike maçınız avrupada 8 büyük bahis firması tarafından bahis tahtalarından neden kaldırılmış maç öncesi? Ayyuka çıktığı için olmasın, Başkanların birbirine ligli kupalı domalmaları olmasın?
18 Kasım 2009 10:42
@sekhranikos,
başkanların birbirine ligli kupalı saçmalamandan yola çıkarak 2006'daki maçı kastettiğini varsayıyıorum.
evet cordoba'nın son 15 saniyede topu sabri'ye atacağı, sabri'nin yılda 1 yapabildiği adrese teslim pası atacağı, hakan'ın güzel indirip hasan kabze'nin 100 kere vursa 1 kere girecek şutu evet hepsi planlıydı. beşiktaş'ın direkten dönen topu son 15 dakika geri dönüşü falan hepsi tamamiyle planlıydı, şikeydi onlar canım...
o maçta şike olduğuna inanıyorsanız ciddi psikolojik problemleriniz var demektir. allah kurtarsın.
tudor'a da müthiş cevabı için kutlarım, kendime gelemedim bir süre bu cevabı yiyince.
sonuç olarak benim buraya post atmamın tek nedeni basket maçından sonraki saçmalamaların artık başlıklara da düşmesi, seviyenin ercan saatçi'nin dibine vurmasıydı. zaten bir daha yazmicam. hepimiz birbirimize benzeriz ancak siz biraz daha komiksiniz. son 15 saniyeye planlanmış şike evet =)).. tövbe estafurullah =)