Aaa Geriden Oyun Kuran Defans Buymuş Demek
Geçenlerde bazı futbol terimlerinin sık kullanılmaktan somut anlamlarını yitirip sadece kavram olarak kaldığından bahsetmiştim. Geriden oyun kuran defans da bu deyimlerden. Kimdir bu adam, ne yapar, ne yapması gerekir, neden böyle bir adama ihtiyacımız vardır? Bence bizde bunlardan bir tane var, aşağıdaki videolardan izah edeyim.
Rıdvan'ın yorumlarını hâlâ severek dinliyorum, neden Rıdvan gibi bir yorumcuya gereksinimimiz var daha sonra başka bir yazıyla onu tartışırız da sürekli kendisiyle çelişmesi en büyük sıkıntım. Mehmet Topuz transferinin gereksiz olduğunu tekrarlıyor iki haftadır. Yabancı sınırına takılacak Deivid ve son 2 seneki istikrarsızlıkları başımızı yakan Kazım ve Uğur varken Mehmet Topuz en iyi yerli olarak alınması gereken bir oyuncudur. Özer tipik bir sağ kanat adamı değildir, evet orada da oynar ama Özer orta sahanın her yerinde direkt oynayabilecek kaliteli bir oyuncudur, yani Özer ve Mehmet Topuz alternatif olsun diye alınmadılar, Kazım ve Uğur'u alternatif yapmak için alındılar. Son senelerde en büyük derdimiz alternatifsiz kadroyken Rıdvan'ın sürekli Topuz transferinin gereksizliğinden bahsetmesini anlamıyorum. Eleştiri kısmını geçelim, konudan sapmayalım, konumuz Rıdvan değildi.
Rıdvan dün Fenerbahçe maçını yorumlarken yerinde bir tespit yaptı. Oyun alanında topu ileri taşırken üç alan varsa Fenerbahçe'nin ilk iki alandaki paslaşmaları biraz sorunlu ve oyun yavaş, fakat oyunu üçüncü alana taşıyınca Fenerbahçe seri ve isabetli tek paslarla hızlı gidiyor. Bu çok doğru bir tespit. Kendi ceza alanımız önü 1. bölge, orta alan civarı 2. bölge, rakip ceza alanına yakın kısım 3. bölge dersek Fenerbahçe topu üçüncü bölgeye taşıdığı anda Alex, Andre Santos, Guiza ve hatta Kazım ve Emre ile topu hızlıca rakip ceza alanına taşıyıp pozisyon buluyor. Dün en az 5 net pozisyon yakaladık, hepsi bu şekilde gelişti. Sol kanadı Uğur'dan Andre Santos'a yükseltmenin ödülü bu. Artık bir oyuncumuz daha var ayağına topu alıp gölgesine çalım atmaya çalışmayan, topu alıyor, kafasını kaldırıyor, pasını verip boşa kaçıyor. Alex için mükemmel partner olacak Andre Santos, Guiza'ya biraz alışsın ona da bolca asist yapacak.
2. bölgenin pas akışı rakibe göre değişiyor, Beşiktaş maçında zorlanmıştık fakat dün Emre ve Cristian'ı zorlayan yoktu, kanatlar da bu bölgedeki pas akışına yardım etti, ilk yarım saat tamamen oyunun kontrolü bizdeydi. Sonra yorulduk ve ikinci yarı o 40 dakikalık aradan sonra oynanan şeyi yorumlamak anlamsız ama 2. bölge de sağlam olursa bu sene bol pozisyonlu, keyifli maçlar izleriz.
1. bölgenin pas akışı Türkiye'de bütün takımlar için sorun. Galatasaray da Beşiktaş da bu bölgenin oyunan katılamamasının sıkıntılarını yaşıyor. Nedense geldiği günden beri hiç oynamadan bile eleştirilen Bilica hâlâ eleştiriliyor fakat Fenerbahçe'nin 1. bölgesinden isabetli top çıkarmasına büyük faydası var. Attığımız iki gol aşağıda
İlk golün 6. saniyesinde (Kazım'a pas) ve ikinci golün ilk saniyesinde (Deivid'e) topu 1. bölgeden ikinci bölgeye taşıyan isabetli pasları yapan oyuncu Bilica. İsabetli pas yapan ve topu şişiren defans oyuncusu arasındaki fark bu. Düşününce çok önemli bir ayrıntı gibi durmuyor fakat başlatılan iki oyun da gol oluyorsa bu avantajın yarattığı farkı siz düşünün. Bu arada aklıma hemen Servet'in 2004-2005 sezonunun 2. haftasında Samsunspor maçında yaptığı asist geliyor. Topu şişirmiş, top Tuncay'ın önüne düşmüş, Tuncay alıp topu taşıyıp golü yapmıştı. "İşte abi budur oyun kuran defans" yorumları gelmişti. Daha ilk maçtan Bilica'ya aynı rolü biçiyor gibi hissediyorum fakat 3 hazırlık maçı, 2 eleme maçı, 1 Süper Kupa maçı bir de lig maçı sonrası Bilica'ya Daum da bu rolü biçtiğine göre konuşmak için bence çok erken değil.
Daha önce Bilica'nın öz güveninden bahsetmiştim, söylemek istediğim son adamken gidip rakibi çalımlamaya çalışması değildi (dün böyle bir pozisyonda yine kaptırdı, Daum azaltacak bunları). Bahsettiğim öz güven yukarıda gördüğünüz ikinci golde topu alıp kafasını kaldırıp ileriye bakarak boş adama pası vermesiydi, Deivid'i hedefliyor ve yaklaşık 40 metreden onu buluyor. Bizim bildiğimiz tipik bir Türkiye Ligi defans oyuncusu o dakikada o topu boş tarafına doğru taca abanır, topu bu şekilde ileriye boş arkadaşınıza atarsanız da kontra atağı başlatırsınız, aradaki fark büyük, bir atak hatta gol kadar büyük. Fenerbahçe'nin bu sene derdi topu o üçüncü bölgeye taşımak ve orada en azından 4 oyuncu bulundurmak olacak, gerisi kendiliğinden gelir. Bu pas da onu yapıyor.
Lugano ile hâlâ pazarlık yaptığımızı söylemiş bizzat Lugano'nun menajeri. Bu güzel bir haber, Bilica'nın yanına sağlam bir defans gerekli, yalnız Bilica-Lugano hattı ağır olacak biraz, onu çözme işini de Daum'a havale ederiz. Lugano işi olmazsa da yanına hızlı, çevik bir defans alınırsa sağlam bir defans hattımız olur. Tabii Carlos da bir an önce iyileşsin artık...
10 Ağustos 2009 12:41
0.bölgeden yapmak lazım bunları, mesela bir top geliyor Volkan çok rahat yakalıyor topu, sonra topun üzerine yatıyor, adeta sevişiyor topla ve olabilecek kontraatak Volkanın kolları arasında veya altında bitiyor. Bir de trabzonspor kalecisine bakıyoruz, topu yakalar yakalamaz atağ nasıl başlatabilirim diye bakıyor.
10 Ağustos 2009 13:58
hocam su konuyu antuya da acın cumle alema kapak olsun..
daha oynamadan oyuncuya sallamak anlamıyorum.