Şaka Gibi
Dün oynanan maç sonrası teknik, taktik konuşmak abes gelebilir. İlk maçtan sonra turu garantilemişsiniz, karşınızda zayıf bir takım var ve 10 kişi kalmışsınız. Başladık yine "maçı ciddiye alma" zırvasına. 3 sezondur bir ciddiye almamaktır gidiyor, ne zaman kötü futbol izlesek "maçı ciddiye almadılar abi kadro aslında müthiş" iddiası var. Sıkıldım artık, ciddiye almak nedir yahu karşınızda Macar Liginde 14. olmuş takım var. Eğer ciddiyetse sorun, bu maçtan sonra oynayan bütün futbolculara 500.000 dolar ceza verilsin o zaman.
10 kişi kalma bahane. 3 gün önce maç yapmak da bahane. 100 yıldır aynı örneği sayıklıyoruz, millet Premier Lig'de 3 günde bir lig maçı yapıyor, Macar takımı değil Manchester United, Arsenal, Everton'la oynuyorlar. Macar Ligi 14. takımını 8 kişi de kalsan zorlaman lazım, yenemiyorsan maçtan sonra "abi ablukaya aldık ama şanslılardı" demen lazım. Biz ikinci yarıda bir düzine Macar takımı akını izledik. Takım 10 kişi de kalsa, ciddiyetsiz de oynasa, 10 tane sakatı da olsa bu maç gözümüze sokula sokula retinamızın parçası olan eksikleri görmek için bahane olamaz mı?
Takımın en zayıf bölgesi defansı, Önder yetersiz kalıyor dedik de Önder şu anda elimizde bulunan "en iyi stoper". Selçuk maçta stoper oynuyor, bir düşünün durumu. 100 milyon dolar maliyetli takımınız var ve Selçuk stoper... Sonra da "bu maç ölçü olmaz, ciddi olmadılar, 10 kişi kaldık, ligde eseriz" diyenler var. Bekir hazırlık maçlarında da dünkü maçta da büyük hatalar yaptı, belli ki hoca güvenmiyor ve Selçuk stoper oynuyor. Bunu Fenerbahçe'ye yakıştıran varsa buyursun şiirler yazsın, bizim desteğimiz bitmez desin, siz köstek oluyorsunuz diye suçlasın, sezon sonunda Şampiyonlar Ligi elemesine bile giremezsek de hakemleri suçlar yine aklarlar ne de olsa.
Stoper alınacakmış ve transfer Edu'ya bağlı deniyor. Benim hayret ettiğim şey de bunu herkesin çok normal karşılaması. "Cuma günü bekleniyor, Edu'nun durumu belli olacakmış" 2 haftadır gelmek bilmeyen bir Cuma bekleniyor, mübarek günde test sonuçları sahih olurmuş. Edu 5 aydır sakat, bu adamın sakatlığı, sakatlığının ciddiyeti, ne kadar süreceği bilinmiyor muydu bu haftaya kadar? Nasıl tedavi edildi bu adam? Brezilya'dan rapor getiriyor ama yönetim ona güvenmiyormuş o yüzden yeni tetkikler yapılmış Türkiye'de, onun sonuçları bekleniyormuş. O zaman neden İstanbul'da kalıp tedavi olmadı bu adam? Raporuna bile güvenmediğiniz doktora milyon dolarlık oyuncunuzu emanet edip tedavi ettirmek hangi mantığa sığar? Edu'nun alternatifleri yine Brezilya'da mı? Eğer Avrupa'daysa takımların çoğu Avrupa Kupası maçına çıktı, alacağımız adamı Avrupa'da oynatabilecek miyiz? Oynatmak için UEFA'ya Edu'nun raporunu göndeririz, acırlar belki izin verirler.
Bu kadar anlamsız, mantıksız, saçma iş 3. Lig takımlarında bile olmaz, ama Fenerbahçe'de oluyor. Üstelik çok normal karşılanıyor bu. 2 senedir 3 gün sonra sahalara dönecek denilen adamları 3 ay bekledik, şimdi 5 aydır sakat olan fakat sakatlığının süresini bilmediğimiz bir oyuncunun durumuna bakıp transfer yapacağız sözlerini dinliyoruz. Hiç garipsemiyorum artık. Bu yapılanları savunan, mantıklı bulan, Avrupa'da 0.5 puana bile ihtiyacımız varken amatör seviyedeki Macar takımını yenemememize bile bahane üretebilenler varken normal...
Bu maç benim sinirimi bozdu, moralimi de bozdu. Ben Deivid'i izlemekten sıkıldım arkadaş, eli belinde gezerken görmekten, her topu ezmesinden sıkıldım. Deivid'in 2 sene önce attığı gollerle savunulmasından sıkıldım. En fazla yedek olur, alternatif olur bu takımda, 2 milyon Euro maaşlı artı iki oyuncusu olur... Ha Özer, Topuz düzelir, düzgün bir stoper alınır, Daum yabancı kontenjanı sorununa çözüm üretir, şu takım biraz baskı yapmayı, sürekli defansın arkasına adam sarktırmamayı öğrenir keyifle izleriz de yok şu anda ışık falan. Bu dediklerim olana kadar da 6 hafta geçer de geçen seneki gibi 6. hafta lige havlu atarsak mükemmel bir sezon daha bizi bekler. Yönetim ve hocamız Edu'nun raporunu beklemeye devam etsin, 31 Ağustos'a daha çok var...
Not: Kimse Bilica'yı bu maçtaki karttan sonra suçlamasın, hamlesinde de, durduğu yerde de bir hata yok, faul de yok, tamamen hakem zırvası bir kart. Bu kart da ayrı bir şaka, umarım alacağı cezaya itiraz edilir.
7 Ağustos 2009 08:19
"Konsantre" olamadık. bık bık bık. kardeşim bu takım oyuncularının temel görevi zaten yaptıkları işe konsantre olmaları değil mi? Transfer pazarlıklarında gayet "konsantre" görüntü sergiliyordu bütün topçular. Taraftar olarak yaptıkları işe saygı istiyoruz. Çok mu zordur bu yani. Fenerbahçeli sadece skora sonuca bakmaz, aynı zamanda "güzel oyun" ister. Ne zaman ve kim anlayacak bunu. Sıkıldık artık bok gibi top oynanmasından be..
7 Ağustos 2009 09:55
Bu sezonla ilgili umutlu olmamın tek sebebi Fenerbahçe'nin diriliş sezonlarının muhteşem olması geleneğidir. Tabii, Aykut Kocaman ve Daum'un ellerine emanet edilmiş bir takım çamurdan olsa iş yapar o da ayrı.
Ama futbol aklı olmayan bir yönetimin panikle, sinirle, öfkeyle, fatura kesme telaşıyla yarattığı enkazı toparlamak kolay olmayacaktır.
Zaten yönetim hatalarından ders almış falan da değil. Günlük yaşıyorlar. Zico gevşekti, futbolcular serbestti getirin Aragones'i herkesin ağzına sıçsından ibaret bir plan programa sahip, futbol aklı sıfır, takıma uzun vadeli bir gelişim yolu çizebilecek futbol vizyonuna sahip olmayan, hiç bir hamlesi tutarlılık göstermeyen bir yönetim beceriksizliğinin sonuçları öyle kolay kolay, bir kaç ayda toparlanacak bir enkaz yaratmıyor.
Ama yine de umutluyum. Bu sezon bir diriliş sezonudur. 88-89 gibi mesela.
Sadece defans hattı değil her yer aksıyor.
Önder konusunda sonuna kadar katılıyorum sana. Kesinlikle bir defans oyuncusunda olması gereken özelliklere sahip değil. Bu kadar yumuşak, çekingen bir defans oyuncusu büyük risktir. Isırganlık, savaşmak yine zayıf ama hiç olmazsa geçen yıldan farklı olarak topu kaznınca ileri hızla taşıma becerisi gösteriyor takım. Pasla ve çoğalarak hücüm alanına çıkıyor ve geçen yıldan daha fazla forveti ceza sahası çevresinde dolaştırarak oynuyor.
Dünkü maçın 2. yarısındaki dağınıklık ve oyundan düşüş tedirgin ediyor tabii ama fizik olarak güçlenicektir takım.
Bir de şunu söylemek lazım bizim kendi ligimizin karakteri farklıdır. Bu dağınıklıkla Denizli deplasmanından galibiyet çıkaramayız.
7 Ağustos 2009 12:05
üçgen pas yapamadık bu takıma karşı dün daha ne olsun!
7 Ağustos 2009 12:39
Isik yok bence de... Ve ben bunu önce ilk Honved macinda, arkasinda da büsbütün Besiktas macinda anladim...
Begeniyoruz vs ama, maalesef Daum'un gecen süre icerisinde bu takima kaydadeger bir katkisi olmus degil.
Savunmadaki eksiklik asikar ama öbür taraftan karsimizda duran kocaman bir yabanci kontenjani sorunu var...
Sadece Deivid'e yüklenmissiniz ama Alex'in eli belinde dolasmasi, en kücük temasta yere kapaklanmasini atlamissiniz... Bu sezonunki Aykut Kocaman hamlesinin disinda maalesef hicbir icrati yönetimin tatmin edici olmadi...
7 Ağustos 2009 18:43
Ugur'un Santos' omuz atması dısında bu macı hatırlamak dahi istemyorum aslında. sacma bir mactı. ısık yok falan haklı yorumlar. Ama Besiktas macındaki takım da bu degil. Nasıl olacak o is? Baskı vs ise Honved'de gayet atak yaptı. O zaman gayet ciddiyetsizlik yorumu gecerli.
İng. liginden ornek vermekte bence dogru degil. Cunku orada o gelenege alısmıs takımlar oynuyor. Ayrıca Sene basındaki bir takımı alıp(Fenerbahce) akıllarda yer etmis İngiliz ligi ile karsılastırmak ne derece dogru?
Sezon ortasındaki Fenerbahce'nin de isini iyi yaptıgı donemlerde 1 haftad 2 hatt 3 maç çok iyi cıkardıgı donemler olmustur.
Deivid'e ben de hic ihtiyacımız olmadıgını dusunuyorum ama su saatten sonra bu yorumların da hic bir katkısı olmayacak.
Dedigim gibi, sadece Ugur'un durumu kafamı karıstırdı.
Ozer-Topuz-Stoper-Semih meseleleri hallolunca pek buyuk bir sıkıntımız kalacagını sanmıyorum.
8 Ağustos 2009 03:19
durum pek iç açıcı görünmese de şimdiden ümitsizliğe kapılmamamız lazım bence. hepimiz bi şekilde bu takımın ligin son haftasına kadar şampiyonluk yarışının içinde olacağını biliyoruz. bunun en buyuk teminatı da bu sene hücum hattındaki alternatifli kadro bence, defansın göbeği için ya luganoyla imzalarlar ya da edu gelene kadar idare edecek bilica-önder-bekir 3lüsü ya da daum tutup selçuğu bu saatten sonra stoper yapmaya falan kalkacak ki(yapmadığı şey değil önder sağ bek ümit özat sol bek dun de denizi sol bek falan oynattı) bu hiç hayra alamet değil
8 Ağustos 2009 11:06
Mpenza ikinci baharını yaşar bizim savunmanın ortasında, artık rakip takımların forvetinde siyahi adam aramaktan ve bunun sıkıntısını çekmekten yoruldum. En vasatı bile sadece hızı ve atletik özellikleri ile bizim defansı tarumar eder. Göbeği bozduk, şurada kalan 20 günde de toparlamak mümkün değil.
8 Ağustos 2009 14:25
kim çıkıpta bu takımın herhangi bi bölgesinin bırakın avrupayı ligimiz içi dahi olsa yeterli kalitede olacağını söyleyebilir ki?
kale desen soru işareti,defans klasik tabirle ewlere şenlik.
geçen seneden ne farkı war bu takımın?geçen yıl o ıslıklanan takımdan ayakta kalan sewilen topçular kimlerdi bi düşünelim?semih,lugano,gökhan,alex.
peki bu yıl luganonun gidişiyle bu sayı 3e indi.
bek mi açık mı aynadığını çözemeden ortalarda dolaşan santos mu bizi ayağa kaldıracak,ulan adam milli takımda oynuyo demeyin banane ben fenerbahçemdeki oyununa bakarım.görüceksiniz melesef o beğenmedğimiz u.boral bi kaç maça kalmas formayı sırtına geçirecek.attı o omuzda bunu habercisi!kro topuz efendi mi o formaya layık?yaz boyunca bizi kandırıp durdular.herkes yazmış zaten transfer ve yönetim yanlışlarını bi hazırlık maçı bile bu kadar sinirlerimizi alt üst ediyorsa bizde mi suç?
yazca o kadar çok şey warki neresinden tutsak elimizde kalıcak.sorada daum derki taraftar heycanını kaybetmiş.kaybettirenler utansın ...
9 Ağustos 2009 04:44
Fenerbahçe taraftarı biraz böyledir. Bir Kahramanmaraş maçı hatırlarım. 103 gollü, efsane sezonda. Devrede 4 attıktan sonra daha fazlası beklenirken, maç 4-1 bitti diye ıslıklamıştır tribünler takımı :)
Bunun kadar olmasa da aynı ruh halini gördüm yazıda.
Çok hiddetli olmuş. Bu kadar abartmaya gerek yok gerçekten.
Fenerbahçe iyi yolda. Döve döve de şampiyon olacağız. Uğur da bırakın formayı, antrenman yeleği bile alamaz Andre Santos'tan.
9 Ağustos 2009 05:16
Alper Bey, haklisiniz, tur gecilen bir mac sonrasi bu kadar umutsuz olmak cok mantikli degil. Yalniz icimden bunlar gecti, hatta hala bunlar geciyor. Son 3 senede takimin oynadigi oyun, vurdumduymazlik, is bitiremeyen yonetim bizi bu hale getirdi, en azindan beni... Edu meselesi ornegin, 5 aydir tedavisi suren bir oyuncunun ne kadar daha oynamayacagini bilmemek ve trasnfer stratejisini buna gore ayarlamak bana akil kari gelmiyor, durum boyle olunca da "ha bu sene isler degisti sanirim, umutlu olalim" diyemiyorum. Dun izledigim Sivas'i haftaya farkli maglup edecegiz, simdiden bunu soyleyeyim, bir de yarin Denizli'yi yenersek o zaman gelecek hafta itibariyle 6 puanli, taraftari umutlu takim oluruz, cok da guzel olur, havaya gireriz. Yalniz bu galibiyetler yapilmasi gereken transferi geciktirmez umarim.