FC Sion 0 – Fenerbahçe 2
EL 20/08/2009


NTVSPOR – Mert Aydın
İSTANBUL- Sarı-lacivertliler UEFA Avrupa Ligi play-off ilk maçında Sion' u deplasmanda Andre Santos ve Kazım' ın golleriyle yenerek büyük avantaj yakaladı.
11 Eylül 2001 olaylarından sonra ABD, Afganistan' ı bombalamaya başlamıştı. Başkan Bush, Hollywood' un seçkin yapımcılarından bir ricada bulundu. Die Hard, Terminator gibi aksiyon filmlerinin devamlarının çekilmesini istedi. Bu filmlerin baş aktörleri artık yaşlanmıştı ama maksat halkın milliyetçi duygularını kaşımaktı.

Fenerbahçe' de başkan Aziz Yıldırım' ın 3 şampiyonluk sözünün ardından önce Daum geldi. Sonrasında ise, "Bana ne ben gideceğim" diyen Lugano geri döndü. Belki takımla çalışma konusunda eksiği vardı Uruguaylı futbolcunun ama Bilica' nın cezalı oluşu onu da İsviçre' de sahaya sürmüştü.

Oyunun ilk anlarından itibaren Fenerbahçe kontrolü elinde tuttu. Yavaş yavaş top daha fazla Sion'un yarı sahasında gezinmeye başladı.

24' te Roberto Carlos'un uzaktan şutunda kaleci Vanins başarılıydı.

28' de Güiza önde pres yaparak topu kaptı. Sağdan ceza alanına girmeden aşırtma denedi. Ama yükseklere gitti top.

36' da savunmanın arkasında topu Güiza kontrol etti. Üzerine gelen kalecinin üzerinden gönderdi. Savunma son anda kornere çeldi.

44' te Kazım sağdan ortaladı. Güiza geçen sezondan öyle aç kalmış ki her hareketi müthiş. Bu kez de ortaya öyle bir göğüs darbesi vurdu ki, hem de bilerek ve isteyerek, top Andre Santos' un dokunuşuyla ağlarla buluştu: 0-1.

57' de Emre' nin ara pasında Güiza kaleyi karşısında gördü. Ama plasesi kaleciyi tehdit etmedi.

64' te Fenerbahçe savunması uyudu. Araya giren Mpenza' nın plasesi direkten geri geldi.

70' te Güiza tarihi bir gol kaçırdı. İspanyol kaleciyle karşı karşıya kaldı. Aşırtması savunmaya çarptı. Okçu boş kaleye dokundu. Top gitti direkten döndü.

Sion savunmasının arkasında rahatça gezinen Fenerbahçeliler 74' te Emre ile gole yaklaştı. Emre' nin soldan şutu auta çıktı.

85' te Semih soldan ceza alanına girdi. Kaleciyi görünce hemen uzak direkteki Kazım' ın ayağına bıraktı. O da gol yapmakta gecikmedi: 0-2.

Fenerbahçe artık Avrupa Ligi gruplarında diyebiliriz. Top yuvarlaktır ama o kadar da değil. Sion karşısında Kadıköy' de rahat bir maç bekliyor Fenerbahçe' yi.

FC SION-FENERBAHÇE: 0-2

Hakemler: Daniel Stalhammer, Magnus Sjöblom, Joakim Flink (İsveç)

Fc Sion: Vanins, Vanczak, Chihab, Alioui, Fermino, Paito, Marin (78 M'Futi), Dominguez (78 Afonso), Serey Die, Obradovic (60 Yoda), Mpenza

Fenerbahçe: Volkan, Gökhan, Lugano, Deniz (28 Önder), Roberto Carlos, Kazım, Emre (76 Emre), Cristian, Andre Santos, Deivid (63 Semih), Güiza

Goller: Andre Santos (44), Kazım (85)

Sarı Kartlar: Paito; Cristian, Güiza, Gökhan Gönül


9 comments:

  1. aethewulf dedi ki...

    mert aydın da ne demiş belli değil. amerika'nın afgan saldırısı sonrasında eski yıldızlarını sahneye sürerek propaganda yapması ile fenerbahçe'nin daum ve luganoyu alması arasında metafor kurulamayacak kadar yüzeysel bir bağlantı var. bir de yazıya öyle girmek biraz fazla ucuz bir edebi teknik, okuyucu vay desin vaylar desini böyle amerika metaforları üzerinden değil, daha keskin ve derin bağlantılardan yapmak lazım.

    örnekle "george bush tıkandığı konuşmalarında 11 eylül saldırılarından örnekler vererek kamuoyu psikolojisini yönetmeye çalışıyordu. fear mongering olarak adlandırılan bu yöntem, belirli bağlantılar ve benzerlikler veya düpedüz tehditlerin isimlerini sıralayarak kitleleri belirli bir ruh haline yeniden kanalize etmek anlamına gelmekteydi. mert aydın da yazısına amerika'dan örnek vererek benzer bir yöntem yapmış, kitleye yüzeysel benzerlikler üzerinden bir mesaj verirken onun duygularını kontrol etmeye çalışmış" oldu mu şimdi?

  2. Sekhranikos dedi ki...

    Allah ömür versin aethewulf:) canlar bir şey yapmalı ve şu guizadan kurtulmalı. PVH a yalvardım yakardım sanada ylvarayım. El atın bir organizasyon bi bişi olsun bu guizayı salalım. Civata felan kalmadı bende.

  3. muhder dedi ki...

    güiza eski performansını yakalamak üzere. 3 metreden boş kaleye karşı topu auta attığı vakit bu iş tamamdır. tahminim ekim'de iyice form tutar ve bu seviyeye gelir.

  4. PVH dedi ki...

    Turkiye'de ilkokullara "metafor ve ironi" kursu konmasi gerek.

    8:30 - 9:30 hayat Bilgisi
    9:45 - 11:00 Matematik
    11:00 - 12:00 Metafor ve Ironi

    Ozellikle ironi konusu uzerinde cok mesai harcanmali. Yilmaz Ozdil tipi 'gevsek' ironiyi gorunce direkt tuvalate kosuyorum artik. Metafordan ciktik ironiden bitirdik bak, nasil dolduysam artik, gerci metaforla ironi akraba, oradan baglayin iste.

  5. Bolat dedi ki...

    Neden Mert Aydin'in yazilari yer aliyor bu sitede?

    Yani yer almasina bir itirazim oldugundan degil de, maclarla ilgili yazilacaksa zaten sitenin yazarlari oldukca kaliteli ve yeterli bunu yapmak icin; gerek var mi Mert Aydin'inkileri kopyalayip yapitirmaya?

    Ya da illaki gerekiyorsa neden sadece Mert Aydin?

  6. linguisticsfc dedi ki...

    adamın yaptığı asisti de görün ya, yapmayın etmeyin, elinden gelen gayreti göstermeye çalışıyor, bu adam gol kralı olacak bu sene bekleyin ve görün, yalnız aynısını kezman da yapmıştı boş kaleye gol atamamak, artık nasıl bir baskı varsa forvetlere psiko-analiz gerek bunlara, deividi de forvet oynarken hatırlayın maldonadoyla aynı muameleyi görüyordu

  7. aethewulf dedi ki...

    @bolat: esasında mert aydın bizim seçimimiz değil ve ben de korkunç derecede güçlü bir merakla "neden mert aydın" diye ntvspor'a sormak istiyorum.

    bu bölüm, şu fikirle başlamıştı, o hafta oynanan maçlarla ilgili bir veribankamız olsun. aklımıza geldiğinde o maçı bize hatırlatacak bir şeyler olsun. eskiden de ntvspor buna uygundu. örneğin 20 Mayıs 2009'da oynanan trabzonspor fenerbahçe maçı yazısında görüleceği üzere, maçın dakikaları, golleri gibi somut veriler basılıyordu. dolayısıyla bizim için işlevsel ve objektifti. istediğimiz de zaten kaçıncı dakika ne olmuştan fazlası değildi.

    şimdiyse mert aydın'ın "yazısı" yayınlanıyor. bir tek de o yayınlanıyor. belki kaynağı değiştirmek lazım veya bakalım bir güzellik de olabilir.

  8. salihcan sezer dedi ki...

    ne zaman bu bloğu açsam rahatsız olduğum bi tavra denk geliyor ve sonrasında uzun bi süre dönüp okumuyorum. hatta muğlak olmasın, en son fener-efes maçında sahaya inen seyircilere dair olumlayan yazıda(başlığı 'fener taraftarını sahipsiz mi sandınız'dı yanlış hatırlamıyosam) bunu görüp uzaklaşmıştım. neyse düşüncemi başka bi örnekle desteklemiyorum, sorunum bu post özelinde mert aydın yaklaşımı. evet, kötü bir yazı. özellikle baştaki metafor. ama bu bir kalemde adam harcayan yaklaşım çok itici. eğer maçın pozisyonlarını aktarmak için böyle bir yönteme gidiliyorsa -çok rahatsız da olunuyorsa- yazının başını değil, 'oyunun ilk anlarından..' kısmından itibaren copy paste geçilebilirdi madem. üstelik bu yazı gayet sıradan bir muhabire, hatta stajyer bi çocuğa bile yazdırılabilirdi. mert aydın da maçın analizini yapardı 'köşe yazarı' tadında. elbette bağış erten kalitesinde hem maç anlatımı, hem de dakika-gol-kart vs. detayları güzel olurdu ama demek ki aydın'dan istenen ya da onun tercihi bu doğrultuda olmuş.. bu eleştirilebilir ama mert aydın bu ülkenin gerçekten önemli bir spor adamı. sadece futbol konusunda değil, atletizm başta olmak üzere birçok branşta fikir de sahibi. hafızası da çok kuvvetlidir ayrıca. bu noktada neden mert aydın sorusu, 'neden ona yazdırdınız, ne gerek vardı başkası yazsaydı' anlamında yazıldıysa bu anlamın daha açık ifade edilmesi gerekirdi. bu şekilde bile hoş değil. ama ntvspor, neden mert aydın!a giriliyorsa işte o bahsettiğim, hazetmediğim tavır devam ediyor demektir. üstelik bu metaforu gördüm kustum, ilkokul vs. gibi şeyler de o bir kalemde adam harcayan tavır dediğim mevzuyu destekler nitelikte. bu yazı en fazla öhh denir geçilir, bunun nedeniyse bu adamın backgroundu ve kalitesidir. o krediyi verir. yani saçmalamış ama olur o kadardalık bi durum'a döner. elbette bu blogdakilere göre olmayabilir ama o zaman da şahsen ayrışma başlıyor. hani burda ne vardı da o kadar yazdın denilebilir, hakeza ayrışırsan ayrış kardeşim çok da tın da denilebilir. ama söylediğim şey, varlığını sürdürür. o da burada varlığını sürdüren hoşgörüsüz, yanlış tavırlar.(tabi ki 'kanımca' ama kişilerden ziyade fikirler önemlidir klişesi de klişe bile olsa, doğruluk payı yüksektir)

  9. PVH dedi ki...

    monochrome, simdi sana bu sekilde cevap veriyormus gibi yazi yazdigim icin bunun ismini de tavir koyup rahatsiz oluyorum diyebilirsin ama acikliga kavusturmak gerek sanirim. aethewulf Mert Aydin'in metaforunu cok yuzelsel buldugunu yazmis, ortada harcanan bir adam yok. Benim yazdigim sey konudan ve sahistan tamamen alakasiz Turkiye'deki ironi kullanimi kulturunden sikayet ediyor. Istersen donup tekrar tekrar oku yazdigim yorumu, Mert Aydin'in bu yazisiyla cok az ilgisi vardir heralde, sadece genel olarak metafor ve ironi yanlis anlasiliyor, etkili kullanilmiyor demisim. Metaforu gordum kustum diyen birisi de yok ortada, ironi ve metafor tamamen farkli seyler, Mert Aydin arkadasin olabilir ama biraz sakin okursan ona veya yazisina hakaret edilmedigini gormen zor olmaz. Burada tek kalemde harcanma falan da yok, zaten aethewulf da yukarida yazmis macin dakika dakika olan bitenini almak icin bu yolu izliyorduk, baska insanlarin mac yazilarini kim olursa olsun kopyalamak cok hos degil zaten. Simdi bu yorumu da ileride tavir sorununa ornek olarak kullanip, rahatsiz oldum bir daha uzun sure ugramam diyeceksin diyeceksindir, bu da guzel. Zaten herkes bir sey sunuyor, seven kullaniyor sevmeyen kullanmiyor. Burayi hosgorusuz ve yanlis tavirlarla bezeli bir yer olarak betimlemek icin de bir tane ornekten fazlasina ihtiyacin var. Nedenini bilmedigin bir ofkeyle girip gudumlu okuyorsan da bizim yapacagimiz bir sey yok, ayrismak en guzeli olur dedigin gibi.

Yorum Gönder