Üçte Üç
14 sene aranın ardından bir Pazartesi maçı oynadık sanırım . 94-95 sezonunun 21. haftasında sis nedeniyle bir gün ertelenip Pazar oynanması gerekirken Pazartesi oynanan Kocaelispor maçından sonra. O maçı 3-2 kaybetmiştik. Hafıza kirliliği yapıp o gün aynı saatte Galatasaray'ın Ali Sami Yen'de şampiyonluğu kaybettiren üç seri yenilginin ilkini Antalyaspor'dan 3-0'la aldığını belirtelim.
Maça rezalet başladık Diyarbakır'ın beklenmedik agresif ve sert başlangıcı bizim oyuncuları biraz şaşırttı ve sinirlendirdi, Lugano -Bilica ikilisi son derece kötü başlayınca saçma sapan bir golle mağlup duruma düştük. Golde Bilica'dan ya da Volkan'dan ziyade topa gitmek yerine arkasındaki adamı box-out etmeye çalışan Lugano'nun ciddi hatasının olduğunu düşünüyorum. Diyarbakır'ın istekli futbolu golle de birleşince bir 5-6 dakika daha etkili oldular o arada Gökhan'ın çıkardığı top olmasa bugün başka şeyler konuşuyor olabilirdik herhalde. Takım beraberlik golünden sonra uyandı, 25 saniyede rakip değmeden 12 pasta atılan ve herkesin tek pas oynadığı müthiş bir goldü, bu sene attığımız gollerin pek çoğu hakikaten jeneriklik umalım böyle devam etsin.
İkinci yarı Diyarbakır ilk yarı biraz hovardaca harcadığı kondüsyonu yüzünden tamamen kontrolden çıktı, rakibe pozisyon vermeden ayağa iyi oynayıp sakin kalarak golleri bulup 3 te 3'ü bulduk. Diyarbakırlı taraftarların ve oyuncuların Fenerbahçe'ye ne garezi var anlamış değilim oyuncuların maçın başındaki sertliklerinin tribünlere sirayet ettiğini düşünüyorum. Oyundan çok taraftarın oyuna fiili müdahalesiyle meşguldü herkes ikinci yarı. Bu arada hakeme değinmeden olmaz, rezalet bir hakemdi kart standartı, faul standardı ve oyuncularla diyalogu sıfırdı kendisinin, Diyarbakır'ın ofsayt kaldırılan atağını saçma bir bayrakla kesen yardımcı da maça ciddi bir şekilde etki etti.
Geçen sene de çok tartışılmıştı oyuncuların elleriyle kart istemesinin sarı kart olmasının anlamsızlığı burda şöyle bir eşitsizlik var bir oyuncu hakemin yanına gidip sarı kart isteğini sözlü olarak beyan ettiğinde bu oyuncu kart görmüyor, ama kart işareti yaparak aynı isteği belirttiğinde görüyor. Portekizce'den başka dil bilmeyen bir adam hakeme sözlü olarak kart isteğinde bulunamayacağına göre mecburen o işaretle isteyecek kartı. Ya kartı her şekilde isteyen oyuncuya kart gösterilsin ya da kimseye gösterilmesin. Üniversiteye aynı düşüncede olan erkeklerin yaptırıma uğramadan alınıp aynı görüşteki kızın başörtülü olduğu için alınmaması gibi bir adaletsizlik var bu durumda anoloji kurarsak.
Lugano- Bilica ikilisi ciddi şekilde düşündürüyor beni bu maç ikisinin performansı da son derece kötüydü. Sevindirici olan takımın darbe yemesine ve sinierlenmesine rağmen sakin kalkıp ayağa kalkabilmesi. İlk yarı dökülen Kazım'ın ikinci yarı müthiş oynaması, sinirli başlayan Emre'nin kontrolünü tekrar sağlaması hep olumlu taraflar. Guiza cephesinde değişen bir şey yok hala galiba.Bu sene de çok ah vah ettirecek kendisi artık belli oldu. Çubuklu formanın en çok yakıştığı iki isime selam ederek bitirelim Gökhan ve Semih.Bu adamlar sahadaysa Fenerbahçe kaptanlığını başka birinin yapmasını anlayamıyorum. İyi başladık iyi gidiyoruz eğer bu hafta futbolda Tuncay basketbolda Kinsey geri dönerse son 10 yılın en umutlu sezonunu yaşayacağım kendi adıma.
25 Ağustos 2009 13:55
Kinsey döndü, sıra Tuncay'da..
25 Ağustos 2009 16:09
guiza penaltıdan gelen golde semih'e guzel bir pas çıkardı, ayrıca ilk golde de yapılan pas trafiğinde kendine düşen görevi yerine getirdi, alex de takıma dönünce bitiricliğiyle gol krallığına rahat oynar, güiza için bu kadar ümitsiz konuşmak anlamsız bence, hele de dunku maçtan sonra
25 Ağustos 2009 16:45
guiza bu takımın semih, alex ve GG ile kare asıdır. Berkay'a katılıyorum bir deplasman maçında tek forvet olarak elinden geleni fazlasıyla yaptı. Aşırı bir gol kaçırma çılgınlığı içinde değil, bir penaltı asisti ve 90 tempolu bir mücadele.
25 Ağustos 2009 21:33
ilk paragrafta bahsettiginiz "re re re ra ra ra samsun antep antalya" tezahuratinin oldugu zamanlardi yanlis hatirlamiyorsam..hey gidinin.. ksk 1. ligdeydi sanirim guzel zamanlardi