2000 - 2010, En Kötü Fenerbahçe 11'i
PVH’nin 2000 – 2010, Fenerbahçe’nin En İyi 11’i yazısından sonra en kötü 11’i belirlemek gerekiyordu. İtiraf etmem lazım bu alan bizi en iyi 11’den daha çok zorladı. İsmail Güldüren, Serkan Özsoy, Ali Akdeniz, Recep Biler, Cem Karaca, her şeye rağmen takımda 2 sezon kalıp 46 maça çıkmış Rebrov veya Fabiano isimleri hatırlandığında işimizin ne kadar zor olduğu takdir edilebilir. Bu listeye belki ölümsüz bir isim olarak Andreas Wagenhaus eklenebilirdi, ancak 2000’li yıllar bize en az onun kadar ölümsüzleşecek ve Fenerbahçe taraftarının adını her zaman anacağı bir isim verdi. Jüri özel ödülünü seçerken hiç zorlanmadık, ödülün sahibi ödülü bileğinin hakkıyla aldı. Şimdi en kötü 11 ve jüri özel ödülü.
1- Robert Enke (2003 – 2004)
Takıma 2003 – 2004 sezonunda katıldı. Kariyeri son derece parlaktı. Borussia Mönchengladbach, [FD Düzeltmesi] Benfica ve Barcelona. Barcelona taraftarı sahaya hiç çıkmayan Enke'yi nasıl hatırlıyor bilemiyorum ama bizler yalnızca onu unutmak istiyoruz. Oynadığı 2 maçta 3 gol yiyerek hızla başladığı kariyeri aynı hızla son buldu. Bugün Fenerbahçe kalesini korumaya aday her kaleci için en korkulacak cümle yalnızca iki kelime: “Enke gibi”
2- Fatih Akyel (2001 – 2005)
Fenerbahçe’de 96 maç oynaması insanı üzüyor. Bir sağ bekin sahip olmaması gereken her yeteneğe sahipti, oysa o Galatasaray’da oynarken eskaza sergilediği bir performansın havasından bir türlü çıkamadı. Fenerbahçe’de bulunduğu sürede mevkisi takımın aksıyan mevkilerinden biriydi, gittikten sonra sağ bek nispeten düzeldi. Fatih Akyel’i bu listeye sokan şey alanında bu dönemde forma giyen herkesden açık şekilde kötü oluşuydu. Diğer futbolcular onunla en azından bu alanda rekabet edemedi.
3- Celil Sağır (2000 – 2001)
Samsunspor’un yetiştirdiği yeni bir genç yetenek diye heyecanla takıma katılan Celil’i bölgesindeki güçlü adaylardan (İsmail Güldüren, Ali Akdeniz) ayıran en önemli özelliği kaç yaşına gelmesine rağmen orta açarken topu havalandıramadığından, topu önce bir kere sektirip sonra ortalamasıydı. Bunun yanında sağlak Ümit Özat’ın sol bekte oynaması şükredilecek bir şeydir.
4- Mert Meriç (2000 – 2002)
Kocaelispor’dan gelen Misko Mirkovic daha sonra vatandaşlık değiştirerek Mert Meriç ismini almıştı. Ayrıca kendisi Mirco (Marco)lara “Mert” denilmesinin erken örneklerinden biridir. Wagenhaus’dan iyiydi ama zaten mahalle arasında top oynayanlar bile daha iyiydi.
5- Can Arat (2001 – 2009)
2001 yılından beri Fenerbahçe kadrosunda. Bu zamana kadar 66 maça çıkmış. Geçen sene oynadığı 2 Lig maçında da, ondan önceki sezon oynadığı 5 maçta da hiç bir ışık veremedi. Önder’i dahi kesebilecek bir gelişim sergileyemedi. Yasin Çakmak ile yarışırdı ama Yasin’in geçen sene yaptığı en azından hayırlı bir kaç bir şey vardı, Can silikliğiyle en kötü 11 kadrosundaki formayı kimseye kaptırmadı.
6- Simao (2001 – 2003)
Tam adı Reinaldo Vicente Simao, Fenerbahçe’de 10 lig ve 2 hazırlık maçına çıktı. 35 yaşında Fenerbahçe’ye geldi. Kendisinden ne beklendi, ne umuldu da 35 yaşında adamı Türkiye’ye getirdiler bilmiyorum. 2003 Sezonunun başlangıcında Ankaragücü’ne gönderdiler. Yalnız kötü değil, bayağı bayağı kötü bir futbolcuydu. Yine de Jüri özel ödülü sahibinin haşmeti yanında Simao sadece sönük bir mum kalır.
7- Josico (2008 – 2009)
Büyük Başkan kendisini 33 yaşında keşfettiğinde Villareal’in yedek kulübesinde duruyordu. Senna’yı almak istemiş ve nedense 35 milyon €’luk ücretin çok fazla gelmesi sebebiyle bu transferden vazgeçmiştik. Transfer dönemi de kapanıyordu ve İspanyoldu. Daha ne olsun? Josico takıma kazandırıldı. Dakika başına Türkiye’nin en çok para kazanan oyuncusu olmasının yanı sıra ismi şarkılara geçti: “İçelim bir Fenerbahçe rakısı, yoksa nasıl çıkacak Josico’nun parası”
8- Burak Yılmaz (2008 – 2009)
Mısırlılar piramitleri nasıl yaptılar, Atlantis var mıydı, Nuh’un gemisi nerede ve Burak Yılmaz Fenerbahçe’ye neden geldi, bu sorular sonsuza kadar cevapsız kalacak. Beşiktaş – Antalyaspor, Fenerbahçe – Eskişehirspor, diye giden kariyerine bakarak diyebiliriz ki: Sıra sende Galatasaray!
9- Erhan Albayrak (2002 – 2004)
Ankaragücü’ndeki Bahis skandalı ile olsun, Fenerbahçe’de göstermiş olduğu performans ile olsun hafızalardan çıkmamayı hak etmişti. Ama biz onu soyunma odasında arkadaşıyla öpüşürken çekilen fotoğrafının basına yansıması üzerine yaptığı açıklama ile anacağız: “Üç kadınla beni bir odaya kapatsınlar, herkese ne kadar erkek olduğumu gösteririm”
10- Vladimir Beschastnykh (2002 – 2003)
2002 dünya kupasında Rus milli takımının forvetiydi. Çok şey bekliyorduk. Oynadığı 14 maçta 1 gol atarak hakkı olan formayı giydi. Gittiğinde herkesde Frank Pingel’in 2000 versiyonunu takımda görmenin huzuru vardı.
11- Oktay Derelioğlu (2001 – 2003)
Oktay Belçika maçında attığı golden sonra zaten asla toparlanamazdı. Bir mucize eseri onca adamı çalımlamış, yetmemiş son derece güzel bir son vuruş yapmış ve ne şanssa top outa filan çıkmamış kale çizgisini geçmişti. Beşiktaş’taki kariyeri belki Beşiktaş’lıları tatmin etmiştir ama Fenerbahçe’de gördüğümüz eksiksiz bir beceriksizlik gösterisinden başka bir şey değildi. Bütün bunlara rağmen 34 maçta 16 gol atması takdir-i ilahi. Kendisinden kurtulduk zannederken Lig TV yorumcusu olması ise yalnız Digiturk’un ne kadar acımasız olabileceğini göstermiyor, yanlış bir transferin nelere yol açabileceğine de örnek oluyor.
Teknik Direktör: Werner Lorant
Böyle bir kadro, bu kadroya eşit karizma ve yeteneğe sahip bir teknik direktöre emanet edilmeliydi. Bir kez daha güçlü adaylar vardı. Son değerlendirmede ilk ikiye Aragones ve Lorant kaldı. Aragones kazandığı derbiler ve Türkiye Kupası Finali'ne sahipken Lorant 6 - 0'lık Galatasaray maçının teknik direktörüydü. Başarıları bu kadar olduğu için göğüs farkıyla birinciliği kazanarak hak ettiği 2000 - 2010 yılları arası en kötü teknik direktör ünvanını aldı. Beyaz yeleli saçları, antipatisi, beceriksizliği ve "disiplin" aşkıyla hepimizin haklı yılgınlığını kazanan bu isim, elindeki bu kadro ile Honduras Ligi'nde dahi takımı kümeye düşürebilir.
Bütün bu isimler performansları, insanı şaşkına çevirecek beceriksizlikleri, takıma hiç bir katkılarının olmayışı ve mevkilerinde rakipsiz denecek seviyede kötülükleri ile formayı elbette hak ederek kazandılar.
Ancak bir isim var ki onunla yukarıdaki isimler bile yarışamaz.
O bu takımın taraftarlarının asla unutmayacağı özgün bir yeteneksizlik abidesiydi. O orta sahada nasıl bir futbolcu istemediğimizin özeti, hangi transfer asla yapılmamalı sorusunun cevabı ve gelecek nesillerdeki orta saha oyuncularının dudakları titreyerek ağızlarına alacakları isim oldu. Fenerbahçe taraftarının yüreğine asla silinmeyecek harflerle adı yazıldı ve Tanrıların isimleri unutulana kadar kötü orta saha oyuncusunun adı o olacak.
Jüri Özel Ödülü:
Claudio Andres Del Transito Maldonado Rivera
İsmiyle müsemma. Nokta.
4 Ağustos 2009 14:39
Bu başlık altında en iyi 11 başlığının altında olduğundan daha fazla farklı görüşler olacaktır.
Şimdi bir çırpıda en kötü 11'i çıkartmak kolay olmaz tabii ama Can Arat'ı ne kadar kötü olursa olsun bu kadroya almazdım. Onun Fenerbahçe'liliği başarı hesaplarının çok çok üzerinde benim için.
Mert meriç'i ise bu kadroya hiç yakıştıramam. Bence Mustafa Denizli'nin ilk yılında uzunca bir süre vasatın üzerindeydi. özellikle henüz takım olunamayan dönemde derli toplu oyunuyla toparlayıcı bir oyuncuydu.
Listede bulunmayan İsmail Güldüren ve Rıdvan Dilmen'in çok severek Fenerbahçe'ye getirdiği Preko'yu listeye gözü kapalı yazarım.
Teknik direktör konusunda ise başarıyı istatistikle açıklamak yerine takıma sevgisiz, huzursuz bir ortam sunup Samandıra'da bayağı bir tahribat yapan Aragones'i bizden ayrıldıktan sonra bile ben Fenerbahçeliyim diyen Lorant'a tercih ederim, tabii bu liste için.
Ayrıca Maldonado'ya verilen ödülün Wagenhaus özel ödülü olarak adlandırılmasını öneririm.
4 Ağustos 2009 14:45
tozlu, abi biz de defans göbeğinde zorlandık ama güçlü adaylar vardı. şimdi mert meriç'i yakıştıramıyoruz ama örneğin bölgesinde en azından bir düşünce sahibi olabileceğimiz kadar oynamış olan diğer futbolculara bir bakarsan, mert meriç kadar bu ödülü hak etmmediklerini göreceksin. örneğin zoran mirkovic, tomas, luciano, servet vs. 2000 - 2010 arası kadrolarda defans göbeği genel olarak iyi futbolculardan kurulu.
ismail güldüren'i de tartıştık. arada kaldık. ismail güldüren'in sakatlığı sebebiyle tam performansını bilemediğimizi düşünerek celil'i tercih ettik.
Preko bir efsanedir. Ama Oktay? Vlad? Preko kötü bir transferdi ancak Oktay ve Vlad'in bu listeye girmek için sergiledikleri performansın inceliği onda bulunmuyor.
Wagenhaus özel ödülü'nü çok beğendim gerçekten. Öyle anılsın bundan sonra.
4 Ağustos 2009 14:54
Oulare, İlie ve hala patlamayı bekleyen Tufan'ı aradı gözler
4 Ağustos 2009 14:59
güzel ve eglenceli bir calisma, tebrikler" tek bir ufak düzeltme. enke, dortmund'ta degil, mönchengladbach'ta oynamisti. birde sunu söylemek lazim...su an almanya'nin en iyi kalecilerinden birtanesi.
4 Ağustos 2009 15:09
Yasin Çakmak'in emeklerini de göz ardı etmemek lazım..
4 Ağustos 2009 15:17
Tam Maldonado nerede diyecektim ki jüri özel ödülünü almış :) Tebrikler maldo
4 Ağustos 2009 15:47
Doğum günü kutlamalarının neşeli ismi Kemal'in girmesi gerekirdi bu kadroya
Ayrıca Enke kötü olduğu için değil de biraz şanssızdı, doğru ama kadro bizim en kötü kadromuz, kalsa farklı olabilirdi
4 Ağustos 2009 15:55
Cem Karaca'yı görmek isterdi bu gözler :)
4 Ağustos 2009 15:58
Wagenhaus ozel odulu icin tek bir isim var elbette "Maldonado" :D
Bu arada 99-00'i dahil edersek bomba isimler var; Faruk Yigit,Erkan,Oulare dersek yeterli olur herhalde...
00-01'den baslayarak benim kadrom soyle olurdu;
1.Oguz Daglaroglu
2.Serkan Ozsoy
3.Can Arat
4.Cem Karaca
5.Ali Bilgin
6.Simao
7.Josico
8.Hakan Bayraktar
9.Murat Hacioglu
10.Beschastnykh
11.Oktay Derelioğlu
T.D. Luis Aragones
4 Ağustos 2009 15:59
Yaa beyler bende Lorant konusunda kararsız kaldım, nede olsa adamın adı 6-0'da "teknik direktör" olarak geçiyor oraya Aragones daha bi yakışırdı diye düşünüyorum..!!
:D
Mert Meriç konusunda da tozlu parkeler'e katılıyorum..!!
4 Ağustos 2009 16:25
Valla aethewulf haklı özellikle defans hattı için seçim yapmak zor olmuştur. 80 veya 90 lar için kadro yapsak malzeme ne bol olurdu. Socinski, Nejat, Wagenhaus'lu bir defans hattı kurardık mesela. Kasap havası tadında.
2000'lerin ortalarından itibaren az çok kadro istikrarı yakaladık bu yüzden bu kadroya adam bulmakta zor oluyor.
4 Ağustos 2009 17:08
mert meriç'in yerine ismail güldüren'i koyardım ben. oktay'ı da yazmdım bu kadroya. oktay'ın yerine oulare iyi giderdi. lorant'ta g.s a 6 atan takımın teknik direktörü. ilginç gereçekten böyle bir hoca bu skoru nasıl aldı :)
4 Ağustos 2009 17:37
Servet, Mert Meric'ten kat kat daha fazla hakeder bu kadrodaki yeri...
4 Ağustos 2009 17:58
oktay sırf 4 kırmızı kartlı galatasaray maçında kaçırdığı goller sebebiyle alınır zaten.
4 Ağustos 2009 18:08
gozlerim preko'yu ariyor
4 Ağustos 2009 18:57
defansın göbeğinde saffet akbaş da 2000 barajına takılanlardan herhalde
4 Ağustos 2009 19:50
tosun'a katiliyorum Servet lazim o defansin gobegine, yalniz Mert Meric de gayet kotu bir oyuncuydu, aethewulf'un hakkini yemeyelim. Son 10 senede en iyi kadrosu yaparken 15 aday var, en kotu kadrosu yaparken 50 tane falan aday var, 5 tane kotu kadro cikiyor, isin bu kismini da baskan dusunmeli sanirim, su yazilari forward edelim baskanin facebook'una.
4 Ağustos 2009 22:38
fenerbahçe tarihinin en kötü yabancı oyuncusu wagenhaus değil bence aynı sezon almanya dan gelen fırça bıyıklı demir hotiç bu ünvanı çok daha fazla hak ediyor. karabük maçında kaval kemiğiyle attığı golden sonra yaptığı sevinç gösterisi bile gol atmayı kendisine nasıl yakıştıramadığının göstergesiydi. ömrüne bereket
4 Ağustos 2009 22:46
kalede Enke tamamen talihsizlik. taraftarın gazabı. Hoca konusunda Zeman ı unutmak tarihe ihanettir.
5 Ağustos 2009 00:07
esasında kaleye Recep de gecebilir bence
5 Ağustos 2009 01:33
Oktay'ı görünce aklıma Süper Kupa maçı geldi.
Daha iki kelimeyi bile yanyana getiremezken yorumculuğa soyunuyor.
Bu arada aklıma bir fikir geldi. Bir de taraftarlar tarafından en sevilen oyunculardan oluşan (iyi-kötü farketmez) 2000 - 2010 kadrosu da yapılabilir.
5 Ağustos 2009 02:07
zeman ve aragonesin yanında lorant'a MANU teslim edilir bence:)
5 Ağustos 2009 10:20
Mert Meriç kesinlikle vasatın üzerindeydi.Ayrıca Mahmut Hanefi dururken Celili yazmak yanlış bence.
Bu arada hatırlatayım Burak Eskişehir kiralık yollandı.
5 Ağustos 2009 10:58
ali bilgin'i mutlaka katmamız gerekli, adam hala fenerde, şimdiden gideceği günü bekliyoruz.
hoca konusunda da mutlaka aragones derim ben, mutlaka
5 Ağustos 2009 14:33
2000 denince elimiz ayağımız bağlandı !
nejat,sedat,cevdet,saffet sancakli gibi gencligimizi tuketmis adamlar kadro harici kaldilar.yeri gelmisken hicri,erdal kosan,osman yaycioglu,nedim dal ,halil uner ,gilmore gibi parkede tuketenleri de bir baska yazida detaylica anmak isterim.
mevcut kadroya iki itirazim var .
ismail gulduren'in sezon bitmeden takimdan ayrilip inegolspor ile antremanlara cikmasi ve 2000-01 sampiyonluk fotografinda yer almamasi bile ilk 11'i zorlamasina yeter.
hakan bayraktar'in da kadroda olmamasini da yadirgadim :-) daum'un kadroda yer bulabilsin diye sag bek oynatmaya calistigi donemde soylesine bir demeci vardir bayraktar'in : "daum antremandan sonra sagdan 10 orta yapmami istedi,hepsini auta vurdum. " tabii kendisinin polonya'dan hulle yoluyla alinmasi operasyonu da besiktaslilari bile kiskandiracak bir yoneticilik becerisidir !
performanslariyla olmasa da alip goturdukleriyle bu kadroya her zaman emre,tumer,alpay'i da katmak isterim...
peki aragones mi lorant mi ? evet bencede pamuk sacli prens ama onunla az daha sampiyon olacaktik.arogenes ve sampiyonluk ayni cumlede imla ve mantik olarak yer alamaz.
6 Ağustos 2009 00:28
herşey tamam, kimse simao'yu anmamış ek olarak.
adam kadroya cuk oturmuş resmen.
hani aklımızda en ufak şüphe oluşmuyor (:
adam geldiğinde babam, "oğlum bu adam aidsli galiba" demişti (:
28 Temmuz 2010 11:16
Vakti zamanında Fenerbahçemizde oynayan Zoran Mirkoviç'in boşluğunu hala doldurabilmiş değiliz.Cellad gibi rakiplerinin önünü keserdi.Sert futbolu da oldukça ilgi çekiciydi.Seni çok özlüyoruz Bataaa
19 Ocak 2012 13:04
burak yılmaz ha. nereden nereye.