Bu Sefer Farklı Olsun
Geçen sene tam bu zamanlar "karamsar sezon öncesi analizi" başlıklı bir yazı yazmışım. O yazının ana fikri olan "Partizan'ı zar zor eledik ama bu sezon şampiyon olamayız" o zaman herkesin görüşüydü zaten. Biz o tarihlerde takımın göz göre göre sonu belli bir maceraya sürüklenmeyeceğini umduğumuzdan kalan iki haftada takıma takviye yapılacağını umuyorduk. Yapılmadı. Geçen sene rezalet bir sezon oldu.
2008-2009 sezonunu bundan 10 sene sonra hatırlarken 90'ların başı ya da 2002-2003 sezonu gibi hatırlayacağız. Buna rağmen geçen senenin ikinci yarısında art arda gelen Kayseri ve Sivas galibiyetlerinden sonra birçoğumuz şampiyonluk için umutlanmıştık. Josico veya Selçuk ve Uğur'un ilk 11 oynadığı bir takımımız olmasına rağmen umutlanmıştık. Zaten o umut olmasa işimiz ne taraftarlıkla. Her zaman, her koşulda şampiyonluktan umutsuz ve karamsar birisi varsa bilin ki yalan söylüyordur. Ben mesela...
Geçen hafta Honved maçından sonra sinirliydim takıma. Beşiktaş maçı da kazanmamıza rağmen ümit vermedi, oysa hiçbir derbi el kol sallayarak kazanılmaz, turun geçilmesi kesin bir maç da ciddiye alınmayabilir. Bu maçların bahanesi vardı, buna rağmen kötü oyuna rağmen sinirlendim. Benim ve birçoklarının bu kadar rahatsız hissetmesinin sebebi de üç senedir ısrarla ve göz göre göre yapılan hatalarla takımın zayıflatılması. Üç senedir giden hiçbir oyuncusunun yeri doldurulmadı, ihtiyaç olan mevkilere oyuncu alınmadı, Josico, Maldonado, Aragones gibi dahiyane çözümler üretildi. 3 sezondan birisinde şampiyon olunmasına rağmen takım kötü oynuyordu ve eksikler buna rağmen giderilmiyordu.
Şimdi alternatifli bir kadro kuruldu ve üç sene önce yapılan hatadan dönülüp Daum getirildi. Kadroda yine eksikler var, biz yine takviye bekliyoruz ama buna kesinlikle önlem alınır diyemiyoruz. Alınmamasına alıştırıldık... Bu yüzden diken üstündeyiz, bu yüzden rahat rahat bu yıl götürürüz diyemiyoruz. Umutsuzlar adına konuşayım; yönetimin gerekeni gerektiği zaman yapacağına inanmıyorum, inanmıyoruz. Buna rağmen tabii ki bahsettiğim topluluğa umutsuzlar desem de aslında umutsuz falan değiliz, belki biraz karamsarız. En başta Daum faktörü var, belki şampiyon olamayız ama en azından son haftalara kadar şampiyonluğu kovalayacağımızı biliyoruz, hatta neredeyse eminiz.
Bugün Denizli'yi yenersek çok iyi olur. Her açıdan iyi olur. Haftaya oynanacak Sivas maçını sonra yine konuşuruz fakat o maçı alacağımıza eminim, dünkü Sivas'ı izledikten sonra bunu söyleyebiliyorum. Denizli'yi de yenersek 2 haftada 6 puanla gireriz, 3 yılın biriktirdiği karamsarlık gider, klişe tabirle "camia havaya girer", bir sonraki maçta Kadıköy'e 5000 kişi fazla gelir, karamsarlar yok olur, "yine göz göre göre eksik kadroyla girdik", "bu iş bu sefer olacak"la değişir. Denizli'yi yenemezsek bir şey bitmez tabii, ama yenersek ivmelenmemiz hız kazanır.
Geçen sene lige sakatlarla girmiş, tatsız tutsuz bir oyunla ve mağlubiyetle açmıştık. Carlos, Özer sakat, Emre ve Gökhan belirsiz deniyor, yine sakatlarla yine deplasmana gidiyoruz, fakat bu sene kadromuz daha geniş, daha iyi. 2002-2003 sezonundan beri ligin ilk maçını sadece bir kere kazandık (2006-2007'de). Geniş kadro sakatlık falan dinlemesin, bu sefer kazanalım, deplasmanda 3 puanla açalım. Açalım ki açılalım...
9 Ağustos 2009 13:26
inşallah renktaş. Her ne kadar sezonu açmış olsak da ligin ilk maçı ayrı bir heyecandır. Yine tüylerimiz diken diken olacak. İnşallah farklı bir skorla kazanır ve geleceğe umutla bakarız