Olmayan Transfer Listemiz ve Tanjeviç


tanjevic

Malum gazetelerin kadrolu haberlerindendir yeni sezon öncesi hoca yönetime transfer listesi verir. Tanjeviç bu sene bizim yönetime kalbi kadar temiz bomboş bir A4 kağıt vermiş olacak ki bu sene basketbol şubemiz kepenkleri indirmiş durumda. Allah ne verdiyse oynuyoruz işte niye transfer yapalım ki düşüncesiyle bırakın transferi transfer dedikodusu bile yapılmıyor bayan ve erkek takımı için de. Yurtiçinde takımlar yavaş yavaş kadrolarını oluştururken Euroleague takımları uçanı kaçanı toplarken bizde ses seda yok.

Takıma dair aldığımız tek hayırlı haber Gricek 'in ameliyat olması, kulüp resmi sitesinde ameliyat olduğunun belirtilip 2 ay sonra antrenmanlara başlayabileceği açıklandığına göre Gricek seneye de kalıcı gözüküyor.İki şüphe parantez açalım burada ; bu adam neredeyse 3 aydır zaten maç oynamıyordu niye bu ameliyat üç ay önce yapılmadı, ikinci soru Gricek'in sakatlığının nüksedip etmeyeceği. Gricek konusunda zerre kadar umudum yok seneye de hiç bir faydasını görmeden bol bol sakatlık haberlerini okuyacağız kendisinin. Gricek şu maçta şu kadar sayı şu kadar asistle oynadı yerine, bu senenin tümünde olduğu gibi Gricek bu maçta riske edilmedi haberleri okuyacağız. Nasıl bir transferse hiç bir maç risk edilmeyerek sezonu tamamlamak herkese nasip olmasa gerek.

Takımın eksiklerini sokakta bir çocuğu çevirsek zaten sayar, Solomon'la zamanı paylaşabilecek, onun tutkulu oyununa akıl boyutu katabilecek bir guard, rakip dört numaraları iyi savunabilecek ayakları çabuk bir uzun bir de skor potansiyeli fazla olan 2 ve 3 numara oynayabilen bir oyuncu. Şimdi elimizde böyle bir eksik tablosu varken her şey dört dörtlükmüş gibi, oyun kurucularımızın saçma tercihleri yüzünden şampiyonluk kaybedilmemiş gibi, Schumpert'i Semih'le muazzam savunabilmişiz gibi ve Marcus Green zaten dünyanın en akıllı guardıymış gibi eylemsiz kalınması anlaşılabilir gibi bir şey değil.

Ülker'in salon maliyeti arttığı için bu sene transfere pek para harcamayacağı konuşuluyor ama pek para yerine hiç para harcamayacağı anlaşılıyor. Taraftar da çoktan tesisleşme fetişizmine teslim olmuş salon olacaksa transfer de olmayıversin bu sene ne yapalım kalenderliğine bürünmüş durumda. Hem salonu inşa edip hem anlamlı bir iki takviye ile iddialı bir Euroleague takımı olmak sanki çok zormuş gibi bizden ikisinden birini tercih etmemiz isteniyor. İkisini de istiyoruz biz obur taraftarlar olarak iki senedir doğru düzgün başabaş bile oynayamadığımız Barcelena, Siena ayarındaki takımlarla kafa kafaya oynayabilen bir takım görmek istemek çok da hayalci bir şey olmasa gerek.

Aslında hiç bir transfer olmasa bile eğer dedikodular doğru çıksa ve Tanjeviç bavullarını toplayıp her yolun Roma'ya çıktığını gösterseydi müthiş bir sinerji yakalanacaktı yeni sezon öncesinde. Koç olarak kim gelirse gelsin (Halil Üner hariç) bu takımın gösterdiği performansın üzerine çıkacağından eminim. Oyuncular kişisel olarak Tanjeviç'i seviyor mu sevmiyor mu bilemem ama Tanjeviç'in basketbol zekasına özellikle final serisinden sonra hiç bir oyuncunun inandığını düşünmüyorum. Avrupa Şampiyonasında olası bir hüsrandan sonra Tanjeviçe zaten sıfır olan güven eksilere inecektir büyük ihtimalle. Eğer Tanjeviç maçlara Fatih Solak'la başlar, Ersan'ı verimli olduğu dört numarada değil üç numaraya çekmeye devam eder ve her top hücumda Hidayet'in elinde patlarsa Oğuz'u yine havlu sallayan bir pozisyonda kullanmaya devam ederse ve tüm bunların doğal sonucu olarak Milli Takım berbat bir sonuçla Polonya'dan dönerse kimse Tanjeviç'in otoritesini artık ciddiye almayacaktır. Basketbol federasyonu en yetenekli kuşağı Tanjeviç'in eline verip nasıl bir basketbol katliamının müsebbibi olmuşsa bizde 50 yılda bir gelebilecek uzun rotasyonumuzu Tanjeviç'e havale ederek başımıza taşlara vurmaya bir sene daha devam edeceğiz.

Transfer yok teknik ekip aynı ve bizi yine 1000 kişiye oynanan Euroleague maçları bekliyor.


3 comments:

  1. NYG dedi ki...

    Başkan, diğer şubelerdeki başarının, futbolda başarı gelmediğinde göz ardı edildiğinden dem vuruyordu genel kurul öncesi konuşmasında. Ve bu konuda çok da çaba göstermeyeceklerinin altını çizdi ısrarla. Sanırım şimdi bu politikanın tam ortasındayız. Mevcutu koruyup, iyileşen bir Gricek'in bu senenin flaş transferi olarak düşünmemiz isteniyor.

    Ayrıca, kişisel fikrim milli takımın avrupa şampiyonasında, ev sahibi olduğumuz şampiyonayı hariç tutarak, en iyi derecesini yapacağını düşünüyorum.

  2. tozlu parkeler dedi ki...

    Bu transfer dönemi, lale devrinin bittiğini kanıtlıyor gibi geliyor bana.
    Aydın Hoca'nın ellerinde büyüyen bir takımın müthiş potansiyelinin ve geleceğinin adım adım erezyona uğratıldığı defalarca anlatıldı. Bu şubeyi yönetenler Fenerbahçe basketbol tarihinin en iyi, en uyumlu, en güçlü yerli kadrosunun, hiç bir yabancı oyuncu katkısı yapılmasa bile Avrupa'nın en zor liginde çeyrek finale çıkabilecek potansiyeli barındıran bir yapının hakkını vererek yönetemediği çok aşikarken eldeki potansiyelin doğal sonucu olan başarılarla övünmekle yetindiler.
    2 yıldır bir transfer planı yok diyemez kimse. Evet ısrarla izlenen bir yol var. Bu takıma sınıf atlatacak, liderlik özellikleri olan oyunculardan ısrarla kaçınmak fikri üzerine kurulan bir plan bu.
    Griçek meselesi biraz karışık. Sanırım, sözleşmesi fesh edilmek istendi ama kendisi kabul etmeyince ameliyat sonrasından düzelmesini ümit etmekten başka çare kalmadı. O giderse ona ödenecek parayla transfer yapılacaktı ama o kaldığına göre bir Eurolegue oyuncusu alamayacağız. Bütçe yetmeyecek. Zaten Griçek'in yerine transfer edebileceğiniz adam kalmadı piyasada.
    Green ve Smith konusu ise trajedi. Kuyruğunu yiyen yılana dönüşümüzün remi adeta.
    Bu iki sıradan oyuncuya, başka takımlarda alacaklarının 2, 2.5 katı para verirseniz olacağı budur. Smith'in sözleşmesi bitti ama Hafız Green efendininki sürüyor ve adamda haklı olarak gitmem diyor. Ona seneye verilecek 1 milyoncuğu ödeyip sözleşmesini feshederseniz çok anlamsız olacak zira bu seferde transfer yapacak para kalmayacak.
    Smith için ise her ne kadar Eurolegue'de bir hedefimiz varsa o buna uymaz desemde gitmesin derim. Zira muhtemelen yaz liglerinden dökülecek birilerini alacağız ya da Tanjeviç İtalya ligi gibi sıradan bir ligden sıradan bir sistem takımından sıradan başka bir oyuncuyu getirecek onun yerine.
    Yaz liginden aylar sonra gelecek oyuncu takıma ve daha önemlisi Avrupa basketboluna alışana dek sezon sonu gelecek falan. Kalsın Smith'de Green'de gelen gideni aratacak çünkü.
    2 yıldır, Eurolegue'de şutu, pası, driplingi olan dışarıdan da oynayabilen 4 numaralardan kamyon yüküyle sayı yedik. Avrupa basketbolunda artık bu tip oyuncuların sayısı ve önemi git gide yükseliyor ama 2 transfer dönemi geride kaldı 3.sü ise bitmek üzere ve bu açığı kapatmak üzere tek bir hamle yapılmadı bırakın hamleyi bu konuda bir tek oyuncunun adı geçmiyor.
    Gerçi haksızlık etmeyelim, Tanjeviç bu sorunu tespit etti ve Semih'ten 3 numara yaratma fikrini ortya attı ya.

  3. Erhan dedi ki...

    Ntvspor'un sitesinde 17 Temmuz itibariyle güncellenen transferler şu şekilde:
    http://www.ntvmsnbc.com/id/24984144/

    Görüldüğü gibi Fenerbahçe Ülker yazıp altını boş bırakmayı bile zahmet etmemişler. Öte yanda Efes Pilsen'in iki çok önemli transferi göze çarpmıyor değil.

Yorum Gönder