Hücum Sıkıntısı



İkinci devrede çıkışta olan takım aslında Beşiktaş derbisinden beri kötü oynuyor. Bunun en büyük sebebide hücumdaki tıkanıklık. Deplasmanda kazanılan Beşiktaş ve Galatasaray maçlarının büyük kısmında kötü oynanmasına rağmen maçlar kazanıldı. Hücumdaki sıkıntı Bursaspor maçında puan kaybına yol açtı, Gaziantepspor maçında da son saniye gelen golle 3 puan alınabildi. Kalecisi çok iyi bir sezon geçiren ve defansının ciddi hatalar yapmadığı Fenerbahçe'nin en büyük sıkıntısı orta sahanın hücum verimsizliği ve hücumcuların hassas dengelerde oynaması.

Daha önce de değinmiştik. Fenerbahçe Alex'in varlığı nedeniyle orta sahanın ortasına presçi bir oyuncu ve yanına süpürücü bir oyuncu yerleştiriyor. Yabancı sınırı nedeniyle iki kanat da yabancı olamayacağından sağda Mehmet Topuz oynuyor ve onun oyuna katkısı da daha çok mücadeleciliğiyle ortaya çıkıyor. Mehmet Topuz bu sezon geçen sezona göre daha fazla katkı vermiş olsa da hiçbir zaman ciddi bir gol ve asist tehdidi olmadı. Böyle olunca Fenerbahçe hücumu Alex, forvet ve sol açıktaki oyuncuya kalıyor. Bu asimetrik sistemin işlemesi için soldaki açığın sağdakine göre daha hücumcu bir kimlikle oynaması, böyle olunca da orta sahanın merkezinin ve oyuncuların defansif sorumluluğunun da simetrisinin kayması gerekiyor.

Buraya kadar olan kısım Fenerbahçe için büyük bir problem olmadı. Aslında deplasman derbilerinde topun rakipte kalması sıkıntısı yaşandı fakat takımın yetersizliğinden çok tercih gibi görünüyordu. Diğer maçlarda orta sahada topun hakimi genelde Fenerbahçe oluyor. Takımın asıl sıkıntısı işlemeye başlayan Alex, Dia, Niang sisteminin Selçuk'un sakatlığı sonrası bozulmuş olması. Orta sahada Cristian tercih edilince kesik yiyen isim Dia oldu ve solda önce Özer sonra Caner denendi. Dia kendisi de sakatlanınca takımın normal sistemi bu oldu ve Fenerbahçe hücumda sıkıntı yaşamaya başladı.

Caner, Eskişehir'de bir gol atıp ve iyi oynayıp, Gaziantepspor maçında gollük bir orta yapsa da bir 4-2-3-1 takımı için, özellikle de sağ kanadında Mehmet Topuz oynayan bir takım için yeterince hücum üretkenliğine sahip değil. Selçuk sakat olmasa veya Cristian yerine Gökay tercih edilse Stoch kullanılabilir ve kendini bulabilirdi belki fakat işlemeye başlayan sistemin sakatlıklarla bozulması zaten hassas olan takım dengesini bozdu. İleri üçlünün isimleri veya rollerinden çok uyumları çok önemliyken sürekli takımın değişmesi bir türlü yeterli akışkanlığı oturtamamıza sebep oluyor. Üstelik Alex müthiş iyi bir sezon oynayıp istediği yerden herkesin ayağına pasları atarken.

Şimdi de Selçuk düzelse, Dia kendine gelse veya Stoch 11'de yer bulsa bile Niang'ın sakatlığı sıkıntısı çıktı. En formsuz gününde bile gol atma potansiyeli olan Niang, takımın alternatifsiz oyuncularından. Semih'in Gaziantepspor maçındaki çok kötü halini de görünce sakatlığının uzun sürmemesi için dua etmek gerek. Buca maçında cezalı da olduğundan oynayamayacağı kesin ve erken bir gol bulamazsak yine topa hakim fakat hücumda verimsiz bir takım olacağız muhtemelen. Bir avantajı olacak tabii, bir yabancı oynatma hakkı daha vereceğinden sol kanatta Dia veya Stoch ile başlayabileceğiz.

Bu sezonu neredeyse bitirdik, son 5 haftada da cezalı ve sakatlar nedeniyle her hafta birkaç oyuncuyu rotasyonla değiştiririz. Gelecek sezon içinse sol kanat, Alex, forvet uyumunun ne kadar önemli olduğunu görüp yabancı planlamasını ona göre yapmamız gerekiyor artık. Yani eğer kanatların bir tanesine Tuncay tarzında 10 gol, 10 asist potansiyelli bir Türk alamıyorsak, orta sahada Cristian'a veya sol bekte Andre Santos'a bir alternatif bulmamız gerekiyor. Bu sistemde hücumcuların uyumu takımın başarısını direkt etkilediği için en az müdahale edilen bölge orası olmalı.


3 comments:

  1. hashimov dedi ki...

    seneye muhtemelen alexin de vatandaş olmasının avantajıyla emrenin yanına-selçuğun yerine sağlam bir yabancı alınacak...sağda da stoch dia dönüşümlü oynayacak..bana kalsa mehmet topuzu oraya monte edebilsek..stoch ve dia her ikisi kanatlarda oynasa daha iyi olacak ama biraz defansif yonlerini gelistirmeleri lazım...

  2. aspayze dedi ki...

    Santos, Alex'ten sonra takımın hücum anlamında en üretken oyuncusu neredeyse. Ama Cristian, hala istenilen, beklenilen seviyede değil. Caner, oynadığı iki maçtada oyunun hep içerisinde kaldı, Semih'in kaçırdığı iki net pozisyonun ortalarını yaptı, özellikle ikincisi oldukça iyiydi. Bence Stoch ve Dia -bir kaç maç hariç- oyunun hep dışında oluyor, adeta seyrediyorlar. Bu oyuncuların çok özel nitelikleri var ama topu isteyen, topa giden oyuncular değiller. Stoch, oyunda kaldığı 16-17 dakikada bir kere topa gitti sonucu gol oldu. Bence Antep maçındaki en büyük sorunumuz Niang'ın çıkmasıydı. O dakikaya kadar ciddi şekilde yüklenip 3 penaltı pozisyonu oluşturmuştuk. Semih bu seviyedeki fizik mücadelelerde yetersiz kalıyor. Emre, Cristian ve Topuz'dan hücum anlamında daha çok katkı gelmezse, fizik ve organizasyon açısından üst seviyede ve geriye yaslanmış takımlara karşı rahat ve bol pozisyonlu maçlar oynamamız zor.
    Bursa maçında taktik bir yanlış ile uzun bir süreyi kaybettik. Sonrada Stoch yerine Dia gibi bir açık alan oyuncusunu tercih etmemiz ise puan kaybımızın başlıca sebebidir. Ama Antep maçında hakemin inanılmaz hataları maçı bu noktaya getirdi, yoksa daha ilk dakika dolmadan Antep'in bütün planları çöpe gidiyordu.

  3. juvenal dedi ki...

    bu durumun tek çözümü var oda selçuk inan.hem yabancı kontejyanı problemini çözer hemde alex gittikten sonra duran toplarda onun kdr olmasada çok etkili bir isim.malum tüm trabzonspor maçlarını izliyoruz neredeyse pas hatası,top kaybı yapmadan oynuyor selçuk.bu takım sadece onu transfer ederek bile sınıf atlar.

    sözleşmesi bitmesine rağmen şuandaki tek rakibimizde oynuyor oluşu gerçekten büyük sıkıntı.eğer bu sezonda trabzonspor tökezlese ve ilk 3'ün dışında kalsaydı bedelsiz iyi bir maaşla çok rahat alınabilirdi.ama yinede sonuna kdr zorlanmalı.

Yorum Gönder