Papazınçayırı'nın Büyük Sırrı



Merkezden emirleri aldıktan sonra görev heyecanıyla çıkarken - CIA Headquarters, Langley - USA

Rehavet'in Tatlı Su Levrekleri ve Asena Özkan yazısına hepimizi şok eden bir mesaj geldi. Artık gerçekleri necip milletimize açıklama vakti gelmişti. Daha fazla saklayamazdık. 40 Asırlık Türk yurdunun ferasetli evlatları bizim ne olduğumuzu çoktan öğrenmişti.

Her şeyin başlangıcı olan mesaj şöyleydi.

ahahahhahahahaha harika bir eleştiri xD. bu blogu seviyorum ama; PVH fazla daumcu, aethewulf ise fazla amerikancı ve son yazısındaki rakı ve allah kelimelerinin fazlalığı bana taraf gazetesi ve logosundaki yeşili anımsattı. son zamanlardaki radikal gazetesine saldırı ise cabası. ha eleştiriler haksız mı? kesinlikle değil, özellikle asena bey bariz haketmiş.
"xD." kısmında, bizim halimize nasıl güldüğünü belli ediyor daha sonra da acı gerçekleri bir bir izah ediyordu, PVH Daumcuydu, ben bir Amerikancıydım, rakı ve allah kelimeleri fazla olan makaleler yazıyor, Taraf gazetesi logosundaki yeşil tipi amerikancı rakıcı allahçı bir şeriat devletini Türkiye'ye getirmek için var gücümüzle çalışıyorduk. Radikal gazetesinin birlik ve bütünlüğünü eleştirilerimizle yıpratırken esas amacımız Taraf'ın önünü açmak, genç nesilleri Amerikancı Şeriatçı Rakıcı ideolojimiz ile milli benliklerinden uzaklaştırmaktı. Ama yalnız bu kadar değil.

Banu Avar bütün bunları ve daha fazlasını Kanal B'de tüm millete fas etmeden biz her şeyi tek tek açıklıyoruz.

1- Papazınçayırı CIA'de kuruldu.

CIA Başkanı George Tenet bizi çağırdığında vakit kaybetmeden Amerika'ya gittik. Langley'deki üste bizi "CIA - DEPARTMENT OF INTERNATIONAL SEPERATISM, EVIL AND DESTROYING TURKISH NATIONAL IDENTITY" (CIA - Uluslar arası Bölücülük, Fesat ve Türk Milli Kimliğini Yok Etme Dairesi) Başkanı Michael P. Hazard karşıladı.

Hazard "Çocuklar Türkiye'nin en büyük Kulübü olan Fenerbahçe sayesinde milyonlarca Türk genci milli kimliklerine daha büyük bir aşk ve heyecanla sarılıyor, buna artık dur dememiz" gerekir dediğinde biz çoktan kararımızı vermiştik. Papazınçayırı kurulmalıydı. Aziz Yıldırım üzerinden "tek adam diktası ve politikaları" eleştirilecek, bu arada fırsat buldukça askeri sloganlar, militarist kafa yapısı da yerden yere vurulacaktı. Özgürlükçülük, demokrasi, barış, insan hakları gibi sıfatlar altında esas istediğimiz Türk şeciyesini yok etmek, Fenerbahçe yönetimine bayrak açıyormuş gibi yaparak hakim ideolojiyi sarsmak, Fenerbahçe sevgisi üzerinden sempati yakalayarak, gençleri gayri millileştirmek ve en sonunda Şanlıurfa'ya sahip olmaktı. PVH ise yalnızca Daum'u daha randımanlı övmek istiyordu. Cebinden Daum'un fotoğrafını çıkartıp uzun süre sevdi, sonra "Hadi gidelim" dedi. Etkilenmiştik.

2- George W. BUSH'dan oluru aldıktan sonra Büyük Ortadoğu Projesi'nin bir parçası olarak memlekete geldik.


George Bush ve benliğini kaybetmiş Türk gençleriyle Papazınçayırı ekibi


Her ne kadar binlerce yıldır Türkiye'miz AB'ye sokulmak bahanesiyle bölünerek, Amerikan yandaşı Şeriatçı bir ülke haline gelecekse de Büyük Ortadoğu Projesi bayağı kolaylık oldu. Böylece tek kelimede bütün bunları ifade edebiliyoruz. Bu büyük projenin mimarı olan George Bush'u ziyaret etmeden elbette memlekete dönemezdik. Ulu önder bizim kutlu amacımızı öğrendikten sonra gözlerimizin içine bakıp "Yeah" dediğinde mutlu yarınlara ve görevlerimize daha da inanarak yola çıktık.

- PVH George Bush'a Daum'un fotoğrafını hediye etti.

3- Afganistan'da Eğitim Aldık


Afganistan Hatırası - Soldan Sağa "Ömer bin Hatem, Abdulaziz El Muktim, Hasan SAbbah, Osman bin Kattum, Kahil El Zair, Yusuf Has Hacip, Bernardo bin Bellucci ve Papazınçayırı ekibi


Amerikancı, Rakıcı, Taraf gazetesi logosu Yeşilci ideolojimizi geliştirmek maksadıyla, bunun en iyi yapılacağı yer olan Afganistan'a gittik. Yıllarca CIA ile elele, yürek yüreğe, gönül gönüle çalışmış Taliban, bugün yeşilci ideolojinin en güzel örneklerini tüm dünyaya sunarken biz bunlardan istifade etmeden işimizi iyi yapabilir miydik?

İşte o güzel insanlarla, fıkıh tartışması üzerine fıkıh tartışması yaptık, rakı masalarında nice geceyi heba ettik, küfe gibi taşınıp Kum şehri gibi ilme doyduk. Maksat Amerika'nın dünya egemenliği, bütün milletlerin benliklerini kaybedip köleleşmesi ve bütün kaynaklarının yıldızlı şeritli bayrak tarafından sömürülmesi olduğunda engel tanımadan, hiç bir zorluğa boyun eğmeden elbette çalışacaktık. Bu tartışmalar esnasında PVH Daum'un futbol bilgisini överken, özellikle disiplininden bahsediyor, aklına Daum'un takımdan gönderildiği geldikçe kendisini yerden yere vuruyor, derbederler gibi dolanıyor, "Zalimlere Cehennem ateşini müjdele" gibi bir takım cümlelerle gaza geliyordu. Afganistan'da teorik gelişimizi sağladıktan sonra hedef İstanbul'du.

4- Taraf Gazetesi ile el sıkıştık


Ahmet Altan bizi pencerede karşılarken - CIA'in emri ve Fethullah Gülen'in paralarıyla kurulmuş olan Taraf Gazetesi'nin İstanbul'daki Yalısı


Harika bir gündü. Taraf gazetesi ziyaretimizde uzun uzun bütün konulardan bahsettik. Şeriattan, Fenerbahçe'den, Rakı'dan ve Amerikancılıktan bahsederken adeta kendimizden geçiyorduk. PVH uzun süre Daum'dan bahsetti en sonunda konulara biraz yabancı olan Yasemin Çongar "Yahu acaba Daum'u memlekete başkan mı yapsak" dediğinde şen kahkahalar ile yalıyı sarstık. Sarsıntı sırasında viskisi biraz yere döküldüğü için Olgu'nun bozulması haricinde hiç bir problem olmadı, bademlerimizi yudumlayıp "Ahahaha monsieur" diyerek kahkahalar attık.

O günden bugüne kadar sarsıcı bir heyecan ve büyük bir iştahla çalışmaya devam ediyor, amacımıza her gün daha da yaklaşıyoruz. Bu arada Taraf Gazetesi'nin yalısını da satın aldık, İstanbul'a geldiğinizde bekleriz. Sorosçu ufuklarla,


7 comments:

  1. Burçe dedi ki...

    sübhannalleyhibretlik bir paylaşım. Özellikle daumun gidişi ve zalimlere cehennem ateşinin müjdelenmesi... tüylerim diken diken oldu amerikancı şeriatçı rakıcı abilerim.

  2. 5 Posta dedi ki...

    Gurur duyuyorum burada yazmaktan.

  3. benden bu kadar dedi ki...

    ahahahhahahahaha harika bir eleştiri xD

  4. Onur Tirkes dedi ki...

    şu an gözyaşları içerisindeyim..

    şükürler olsun yarabbi.. biliyordum.. internete girer girmez büyük şevkle bu bloga koşmamın altında böyle ulvi ve uhrevi bir anlam yattığını hissediyordum...

    rakı kadehimi sizlere ve büyük amerikan emperyalizmine kaldırıyor, müzadenizle ilkindi namazı için abdest almaya gidiyorum..

    nurlu yarınlara.. ooo yeah !!!

  5. rddk dedi ki...

    Ertuğrul Özkök havası aldım. Araya bir de abercrombie sıkıştırsaydın, şarap ve kadın da iliştirseydin tam olurdu..

  6. Sekhranikos dedi ki...

    Namazdaydım kaçırdım olay nedir?

  7. medgallis dedi ki...

    ne yani,son bilişim fuarında sevgilim mevzuyu çakana kadar stand bekleyen elemanlara 'abi, bu alet feci bişey' diyen nidalarım arasında bilgisayar deneme ayağına papazincayiri.blogspot.com' a bağlanıp sonra da sayfayı açık bırakıp daha yeni nesil bir bilgisayarı denemeye giderken amerikan propagandası mı yapıyordum?
    insan bunu daha önce söyler.
    ayrıca 'benden bu kadar' a katılıyor, ben de xD diyorum.

Yorum Gönder