Onların Doğrusu


fenerbahce dusmanlarini yenecegiz

Of war and peace/The truth just twists diye başlıyor hayatı anlatan şarkıların en güzeli. Mutlak doğru olmadığını biliyoruz da doğrunun eğilip bükülebileceğini de geçen hafta öğrenmiş olduk. Karşımızda ahlaksızlığı ve ikiyüzlülüğü erdem olarak bellemiş bir rakip var, bir de sinir bozucu şekilde bize ahlak dersi verme sevdaları var. Onlar için ahlak doğru ve yanlışı belirleyen değer yargıları değil, onlar için ahlak kazanmalarını sağlayan başka bir araç.

Geçen hafta Emre'nin hareketine tepki gösterdik. Bu blogda da gösterdik, antu gibi başka taraftar platformları da gösterdi. "İşte o hareketler" diye boy boy resimleri basıldı. "Rakip" taraftarlar bu olayı kınadı, hatta "rakibin" eski başkanlarından bir tanesi çıkıp Emre hakkında fikirlerini açıkladı. Buraya kadar her şey normaldi, fakat yıllarca alıştığımız adalet sistemleri yine devreye girdi. Rakibe orta parmak gösteren adamların cezalarının kaldırıldığı ülkede, şımarık topçuların ellerindeki kanı hakeme sürüp konuşulmadığı ülkede Emre disiplin kuruluna gönderildi. Üstelik her maç birbirine sert giren rakipler arasında bu tartışmalar, bu tehditler oluyorken, Fenerbahçe camiası bu harekete tepki göstermişken, Emre özür dilemişken birileri yine devreye girdi. Emre'ye ceza verdiler. Bu pozisyonu bir Galatasaraylı futbolcu yapsa disiplin kuruluna bile gitmeyecekti, bunu herkes biliyor, kendileri de biliyor. Antu taraftardan büyük tepki gördü. Bu cezadan sonra Antu'ya tepki gösterenlere kızamıyorum. Doğruyu senelerdir kendi amaçları için eğip büken Türk futbolu mafyasının ekmeğine yağ sürdünüz diyenlere "haksızsınız" diyemiyorum. Emre'ye tepki gösterdiğim için bana kızacak Fenerbahçeli varsa ona kalkıp verecek bir cevabım yok.

Geçen hafta bu yapılanlardan cesaret alanlar Roberto Carlos'u konuştu bütün hafta. Hakemin gözü önünde yaptığı bir harekete kendi anlamlarını yükleyip onun da ceza almasını istediler. Şu anda teknik direktörleri olan insana "cesur yürek" derken, Fenerbahçe ile alakasız kendi maçlarından sonra bile Lugano'yu dillerinden düşürmüyorlar, Lugano'nun her maçtan sonra ceza almasını talep ediyorlar. Saha içinde şiddete, sertliğe tepki göstermeleri tabii ki spor ahlakları olduğu için veya prensipleri bu olduğu için değil. Bu talepleri dile getirenlerin yandaki avatarlarında Nouma'nın eli çükünde resmi, takımlarında hakemin formasına kan süren futbolcuları var. Arda'nın Kadıköy'de taraftara hareket çekmesi "50.000 kişi küfür ediyor, o anlık sinirle olur" şeklinde açıklanırken Emre'nin hareketi nedense sadece Emre'nin tek kare fotoğrafına soyutlanıp bu hareketleri yapan sadece oymuş gibi sadece ona ceza veriliyor. Bazıları için futbol bir savaş alanı ve kendileri için ve rakip için doğru değişebiliyor. Emre'nin hareketine ceza verilmesi yanlış değil, fakat bu hafta Baros'un Trabzonspor taraftarına dönüp formasını öpmesine de ceza verilecek mi? Antu'da yayınlanan Tugay'ın kafa kesme hareketine ceza verilmiş mi? Hasan Şaş iki sene önce Sami Yen'de maç öncesi Edu'ya saldırdı, o harekete ceza verildi mi?

Siz bizim ahlakımızı doğruları eğip büğüp kendi çarpık adalet anlayışınızı uygulamak için kullanacaksanız biz neden ahlaklı olalım? Neden biz de sadece rakibin hatalarını konuşup onlara tepki göstermeyelim? Antu'daki insanlar haklı mı? Biz de tüm futbolcularımıza her ne yaparlarsa yapsınlar sahip mi çıkalım? Yarattığınız adalet sistemi ve sahip olduğunuz ahlakla bizim bunu mu yapmamızı istiyorsunuz? Daha mı güzel futbolumuz olacak, takımlarımız daha mı iyi duruma gelecek, başarı bu yoldan mı geçecek? Haydi durmayın başlayın bakalım, "Yaser'in hareketi kırmızıysa Lugano her hafta atılır"lara, "Ne var canım Baros gol atmış onu kutluyordu çıkarken"lere, "Bu fenerasyon hakemleriyle lig bitmez"lere. Sonra da gelin bize ahlak dersi verin, ortak taraftar platformu adını verdiğiniz "ortak Fenerbahçe'ye hakaret alanları"nızda Fenerbahçe ve taraftarını konu alan "hep bu Fenerliler" başlıklı yazılarınızı yazın. Ahlakınız da adalet anlayışınız da bunları yapmaya çok müsait.



8 comments:

  1. fatih dedi ki...

    pondexter in galatasaray taraftarına karşı forma öpmesine bir maç ceza verildi bu ülkede. söz konusu fenerbahçe düşmanlığıysa gerisi teferruattır.

  2. Adsız dedi ki...

    kızıp yadırgamak çok yersiz. kupa bizim şampiyonluk gs nin olsun diyen, aldığı kupayı "onursal" federasyon başkanına hediye eden, temizligciler olduktan sonra bu ortamın temizlenmesi zaten zor. eskiden doğrular çok idi normaller doğru idi şimdi yanlışlar çok normaller yanlış haliyle. normaldir mubarek. argo olucak biraz salla gitsin. ben kim ne dersin hala emrenin yaptığından hoşlanmıyorum, savunamıyorum. bunları daha evvel yaptığı ve her zaman yapma kapasitesi olduğu için fenere geldiğinde sevinmemiştim, tıpkı diğer çirkefimiz emre aşığın gitmesine sevindiğim gibi. ben bu forma altında okocha görmek istiyorum, sergene dahi tahammül edebilirim -ki ettim- lakin tümere, hagiye tahammül edemezdim sağolsun başkanımız tümerle imtihan etti bizi, şimdi de emre ile ıslah etmeye kalkıyor! allah ona dirayet bize sabır mı versin demeli bilemiyorum.

  3. Adsız dedi ki...

    ulusoy istifa..

  4. PVH dedi ki...

    Soyleyecek sozu olmayip kotu espriler yapmak gibi semptomlari var bu anlattigim vakanin.

  5. Adsız dedi ki...

    PVH,

    Bu söylediklerin de adalet ve hakkaniyet anlayışına sığmıyor. Taraf gözlüğüyle baktığın sürece, taraf olan herkes için geçerlidir bu söylediğim, öteki'yi bu şekilde kötülersin.

    Ettiğin bu lakırdıların aynını bir Galatasaraylı olarak ben de ederim. Semih'in cezasının kaldırılmasından girer, Roberto Carlos'un her maç hakeme pata puta saydırmasından su atmasından çıkarım. O Hasan Şaş'a kendi soyunma odasını tekmeledi diye 5 maç ceza verildiğini de hatırlatır, işi global bir ikiyüzlülükle açıklarım Bülent Uygun vakasından.

    Velhasıl kelam, ya adaletten ve hakkaniyetten bu şekilde bahsetme, "ahlaksızlığı şiar edinmiş rakip" üslubu antu'nun "Yapma Emrecik, etme Emrecik" ikiyüzlülüğünden hiç ama hiç farklı değil çünkü, ya da eleştiriyi objektif ve direkt olarak rakip ya da başkan futbolcu özelinden TFF/MHK/PFDK'ya yönelt. Böylesinin de "söyleyecek söz" olduğunu düşünmek yanlış olur, çemkirmek oluyor en fazlası.

  6. PVH dedi ki...

    Federasyon ve hakemlerden herkes dertli. Burada elestirilen sey zaten ahlak peygamberi rolune burunup bize uzaktan parmak sallayan insanlar. Ne Fenerbahceli oyunculari ne federasyonu elestirirken samimi degilsiniz. O ceza almis bu ceza almis degil olay. Eski bir Fenerbahce baskani cikip Galatasarayli futbolcular hakkinda konussa 1 hafta boyunca demediginizi birakmazdiniz. Isteklerini, nefretlerini acik secik dile getirenler de var, onlar daha anlasilir benim gozumde. Bir de amaclarinin "iyi futbol, iyi insanlik" oldugunu iddia edip bunlari yapanlar var, tek dertleri Fenerbahce dusmanligi. Siz ne zaman boyle bir harekete camia olarak bu kadar buyuk tepki verdiniz de antu'nun yaptigina ikiyuzluluk diyebiliyorsunuz ki zaten? Bu yapilanlar o hep elestirilen antudaki zihniyetin ekmegine yag suruyor, cok mu zor bunu gormek? Bekliyorum bakalim, Arda agiz ishali olmus her hafta Fenerbahce ile alakali bir seyler yumurtluyor, onun muhtemelen bir iki hafta icinde gelecek "Fenerbahce'de oynamam, Kadikoy'de bir numara yok, 8 atardik ama Sami Yen'e sakladik" aciklamalarinin birisine gelip tepki verecek misin. Sadece senden bekliyor olacagim. Ondan sonra antu'yu ikiyuzlu ilan edersin.

  7. Adsız dedi ki...

    Ben buraya yazdığım her yorumda hep aynı şeyi farklı kelimelerle söyledim. Bu sefer de alışkanlığımdan vazgeçmeyeyim.

    İlk önce şu soruyu sormak lazım. Neden Fenerbahçeliler bunları söylüyorken [şöyle oldu, böyle oldu, size olsaydı böyle yapardınız] Galatasaraylılar aynılarını söylüyor? İki taraf da birbirini sorunun müsebbibi olmakla, biz'e tepki verilirken öteki'ne sessiz kalınmasıyla itham ediyor. Burada komik bir paradoks var, farkına varıldığı zaman perde açılıyor. Perdenin arkasını merak eden insanlar olduğunuzu anlamış olduğumdan, bu tartışmalara müdahil olmakta beis görmüyorum, bu hususta da yaptığım gibi.

    Bak şimdi, ben bu durumu gözüne perde inmiş bir Galatasaraylı açısından yeniden yorumlayayım:

    "Eski Fenerbahçe yöneticileri Galatasaray'ın UEFA'da final oynamasının sorunlar yaratabileceğini söylüyor, Fenerbahçeli yazarlar "Kan çıkar" noktasına getirdiler olayı. "Hey coach!" diyen Lincoln'u bitirmek için "fuck off dedi" diye çığıranlar, Alex-Guiza stadı terkettiğinde iki kelam edip üçüncüsünde sustular. Kazım'ın forma atmasını, Uğur'un delirmesini görmezden geldiler. Emre ağız ishali olmuş gibi kendi taraftarından yediği dayağı bile Galatasaray'a mal ediyor üstelik klup resmi sitesi buna ön ayak oluyor, hatta Galatasaray'ın ismini telaffuz etmeme gibi ağır bir kompleks sahibi olduklarından kendilerini daha komik duruma düşürmekten hicap duymuyorlar. Stadlarında adamlar bıçaklanıyor ama yetkin kuvvetlerin kılı kıpırdamadı. Ali Sami Yen'de böyle bir şey söz konusu olsaydı neler yaşanırdı kim bilir!"

    Oldu mu? Bence oldu. Çünkü veriler somut, bilişsel anlamda sorunumz yok. Ama dogmatik bakış açısıyla, duyguyu bilginin önüne geçirdiğimiz vakit konuyu istediğimiz gibi çarpıtmamız çocuk oyuncağı. Zaten yıllardır bu yapılıyor, zira alan memnun ve satan memnun.

    Yazının başlığı aslında bu yüzden turnayı gözünden piştovlamış. Onlar'ın doğrusu ve Biz'im doğrumuz, ama bizim sorunumuz iktidarın doğrusuyla; iktidarın doğrusu Onlar'ın da Biz'im de canımızı -iki tarafa göre- hakettiği ve/ya haketmediği biçimde yakıyor çünkü. Şimdi iktidarın doğrularına baktığımızda, hepten boktan bir şey görüyoruz. Ki bu konuda tartışmaya gireceksek benim mihrak noktam Hasan Şaş'ın kendi soyunma odası kapısına sadece yumruk atmasına verilen 5 maçın yanında Bülent Uygun'a verilen 2 maçtır. E Fenerbahçe mağdur edilmedi bu kadar ufak bir sinir gösterisine 5 maçlık ceza verilerek? 2 maçlık Bülent Uygun cezasının azlığı da Fenerbahçe düşmanlığıyla açıklanamaz? Demek ki karar alma mekanizması, ona da buna, ötekine de berikine de yanlış yapıyor.

    [Ki iddia ediyorum, bu sene bir kokuşmuşluk arayacaksak (hani Ulusoy'un Hakemleri, Levent Bıçakçı'nın Kurulları gibi Galatasaray'ın ve Fenerbahçe'nin aleyhine olan durumlar gibi) bakacağımız yer, Sivasspor olur. Her maç, her karar, Sivasspor'un işine geliyor. O zaman sil yazıyı, değiştir tag'i, Sivasspor koy işin içine. Verileri veriyorum; Hıncal Uluç'tan bin kat daha mikser yazılar yazan Ali Erdoğan, Mahmut Uslu ve Adnan Sezgin'in bile yanında süt dökmüş kedi gibi olacağı Fikret Ünsal, Fatih Terim'in 15 yılda yapmadığını 15 ayda yapan Bülent Uygun, Lugano ve Baros'un kartezyen çarpımından fazla Mehmet Yıldız. İsimleri değiştirdiğinde konu değişmiyor, Sivasspor 100 yıl önce kurulmadı diye mi görmezden geliriz bunları?]

    O zaman temel sorunun Galatasaray-Fenerbahçe-Pvhspor olmadığını anlama vakti gelmemiş midir? Aziz Yıldırım, Adnan Polat, Kemal Dinçer, Oğuz Sarvan, Selçuk Dereli, hepsi bu sorunun sadece birer kıymığından ibaret. Antu'da ayağı kırılan Arda'ya "oooh" çeken hıyarla ultraslan.com'da Deivid'in ölen annesine laf eden haysiyetsizin bir farkı yok; sozluk'te sürekli kendi kompleksini kusmaya çalışan acınası bir somersault in a coffin ile rasyonel açıklama getirerek Fenerbahçe'nin geçen seneki CL yürüyüşünü küçümseyen jessie arasında da bir fark yok, her biri kıymığın battığı ayak parmağıdır, kendince reflekslerini veriyorlar. Beynin yetersiz kaldığı noktalarda omuriliğin devreye girmesi şaşırtıcı değil.

    Bu noktada benim vicdanım rahat.
    Bülent Korkmaz'ı korkaklıkla itham ettiğim ve Meira konusu, Korkmaz tercihi, TFF savaşındaki yanlış zamanlama ve strateji, Ahmet Dedehayır konusundaki sessizlik, Adnan Sezgin'e sıfır tepki gösterilmesi ve genel tavır açısındaki düzeysizliği yüzünden Polat Yönetimini yerin dibine batırdığım için, Türkiye'nin en seçkinci forumundan şutlanmış bulunuyorum. Benim doğrum, onun bunun ya da iktidarın doğrusu değil, hakikatin doğrusu çünkü. O yüzden Arda saçmalarsa ona da cevabımı veririm hiç çekinmeden.

    Ama sen, Fenerbahçe aleyhine verilen üstelik sonuna kadar hakederek alınmış bir cezadan sonra "Galatasaray" tag'li bir yazı yazıp olayı Galatasaray üzerinden tahlil etmek yerine, Galatasaray doğrusu'nu değil iktidar doğrusu'nu mihrak almayı becerebilecek misin? Cepheden diğer cepheye kurşun sıkmaya mı devam edeceksin yoksa savaşın diğer siperdeki Arda'yla olmadığını anlayıp, boşu boşuna emek ve sinirini bu tip konularla harcamaktan vazgeçecek misin, aksi takdirde ölene kadar bu siperdesin dizlerine kadar çamura batmış, aç biilaç halde. Bence sadece birincisi kolayına geliyor, o yüzden devam ediyorsun perdenin arkasını görebildiğin halde.

    Hatırlarsın, birden çok defa yorum yazdığım bir yazın vardı. Orada bir Fenerbahçeli dostumla fikir çatışması yaşadık, ardından konuyu farklı bir platformda tekrar tahlil etme şansımız oldu. Ona söylediğim şeyi sana da söyleyeyim, hali hazırda bir şarkıyla girizgahı sunmuşsun, finişi de müsaadenle ben bir şarkıyla yapayım:

    Nature of a lost generation, reality is blocked by the fake visions.
    A two-faced game based upon the rat race; self destruction.
    Hurt each other with no reason, it is the sign of a heartless season
    Our differences made our hearts stoned, a hostile creation.

  8. PVH dedi ki...

    Ben de her defasinda yazdigim yaziyi defalarca yorumlarla acikliyorum, bir kez daha kismet oldu bir kez daha aciklayalim o zaman.

    Bir kere Turkiye'de futbol duzeninin ne oldugunu futbolla ilgilenmeye baslayan bir insan 3. ayinda anlar. Evet federasyon, kulup baskanlari, hakemler hepsi carpik duzenin icinde. UA'da, forzabesiktas'ta, antu'da kolayca goze carpan profillerin de futbol ve rakabete bakisi ortada. Zaten elestirilecek sey medya ya da federasyonsa her gun 200 tane yazi yazariz.

    Takdir edersiniz ki Fenerbahce'nin konusuldugu ortamlar icinde Fenerbahce yonetimi ve antu'nun elestirilen zihniyetinin en sistemli elestirildigi yerlerden birisi de bu blogdur. Hayir Fenerbahce'nin hic alakasi yok, biz sutten cikmis ak kasigiz falan demiyorum zaten, yukarida da demedim. Antu'yu ve bazi gereksiz yazarlarini savunacak olsam oraya uye olurdum zaten, orada binlerce kisi okurdu yazdigimi.

    Emre'ye verilen ceza sonuna kadar hakli diyorsun, bence haksiz. Zaten yazinin cikis noktasi da bu. Bu hareketler defalarca yapildi, yapildigi zaman savunuldu, macin siniriyle olur abilerle gecistirildi. Konu Fenerbahce olunca senin tabirinle "perdenin arkasini goren insanlar"in takindigi tavirdi beni rahatsiz eden de. Emre'yi burada defalarca yerden yere vuran da benim. Fakat bu gecen haftaki hareketten sonra takinilan tavri degistirmiyor. Bu "perdenin arkasini goren kesim" de gayet bilincli olarak Fenerbahce dusmanligi nedeniyle bu olayin uzerinde gereginden fazla durdu, olay abartildi. Bakiyoruz diger uygulamalara, bu ceza haksiz. Bir insanin boyle dusunmemesi icin bir sebep bulamiyorum, hareketler ortada, yapilanlar ortada. Omer Catkic Gs macinda formasini opunce ceza aldi, bunun en yakin ornegini daha bu hafta gorduk, bakalim ne olacak. Eh iste ceza veren kurumlar, cezalar bunlar konusulsun diyeceksin de zaten benim bu ornegi vermemin sebebi Fenerbahce camiasinin Emre'ye verilen ceza konusunda ne dusundugunu gostermek. Olaylar uzak degil, art arda geliyor ve bu cezanin hakli oldugunu kabul etmemizi istiyorsun.

    Antu bile Emre'ye tepki verdi, camianin artan baskisi Emre'yi yola getirecek diye umutlanirken bu ceza ile her seyi berbat ettiler. Bu cezanin ben bile haksiz oldugunu dusunuyorken genel durumu dusunun. Bu noktada tabii ki "perdenin arkasini goren" Galatasaraylilari suclarim. Ozellikle olayin nesnesi Emre oldugu icin gecmisten hesap sorma niyetiyle ortaya cikan bu insanlari elestirmek icin "Galatasaray" tag'i koyarim. Kendi yonetimimizi de, futbolcumuzu da elestiririm ama bu haksizliklara goz gore gore hakli iste diyecek insanlar varsa onlarin ekmegine yag suruyorsun diyenlere de cevap veremem. Galatasaray camiasinin bu elit tabakasi bu kadar duzenli manipulasyon yapacaksa ben onlari elestiririm, dogruluk anlayislarini elestiririm ve hakikat adina dile getirilenleri bu sekilde kullanacaklarsa suclarim. Onlarin ufak hesaplari yuzunden bizim gibi insanlar Fenerbahce'ye zarar vermekle suclaniyoruz ve suclamalar tamamen dogru. Bu durumda benim cephem bellidir, Fenerbahce'dir, kalani da umrumda degildir.

Yorum Gönder