Daum - Zico - Aragones


daum

Antu bir zamanlar şimdikinden çok daha güzeldi. Futbolu çok iyi bilen insanlar vardı, futbolu okuyup yazıyorlardı. Ortam kalabalıklaştı, kalite vasatlaştı, eski iyi yazarların çoğu gitti, kalanlar da arada bir yazıyor fakat yazıları o kadar patırtı gürültü içinde kayboluyor. Bu kalan üç beş yazarın yazdıklarını kaçırmamak için girip yazılarını arıyorum. Şu aşağıdaki yazıya da o şekilde denk geldim. Daum'un mirasının yenip yenmediği üzerine bir tartışma. Yazı Daum ve Zico'nun sistemlerinin farklı olduğu tespitine cevaben yazılmış. Yazarı DraganStojkovic, yazının linki de burada, ikinci mesaj. Bugünlerde teknik konularda yazmayı düşünüyordum, bu yazı takımın geldiği noktayı çok iyi analiz ediyor. Bu yazılar için başlangıç noktası olsun.

Sablon aynidir. (Zico ve Daum'un oyun şablonları)

Anlayis farklidir. (Zico ve Daum'un oyun anlayışları)

Daum Rinus Michels´in yaninda yetismis biri olarak "modern total futbol" anlayisini benimsemisti.

Modern total futboldan kastim‚ total futboldaki gibi toplu savunma‚ toplu hucum anlayisi‚ bunu gerceklestirmek icin bir futbolcunun mac icinde rotasyonlarda bulunarak gerektiginde 2-3 mevkiden birinde oynayabilmesi ve bunu gunumuz futbol sartlarina uygun bir saha ici dizilisle gerceklestirmekten bahsediyorum. (Daum´un zamaninda Koln´u calistiran Michels´in yaninda yetismis olmasi da tesaduf degildir zaten)

Simdi adam ortada boyle bir sistem kurmak icin ugrasti. Ote yandan bunun farkinda olmayan yonetim‚ sisteme aykiri‚ sadece sov amacli bir Anelka transferi yapti ki tarihimizin en buyuk kirilma noktalarindan biridir bu. Daum´un en buyuk yanlisi da biraz idari maslahatguzar olmasiydi. Bu transfere karsi resti cekemedi‚ cekemedigi gibi kadroda Anelka´ya yer acmaya calisti ve o siralar tamamen sekillenmis ve kati bir yapiya kavusmus olan 4-2-3-1 sablonu yumusak‚ asimetrik bir 4-2-2-2´ye donustu. 2005-06 sezonundaki calinan sampiyonlukta hirsizin suclari haricindeki en buyuk problem de buydu zaten.

Neyse...

Oyle ya da boyle o sezon sonunda bu adam gitti.

Cok cok buyuk bir hata yonetim adina...

Ama yonetim bazi seylerin azicik farkinda olsaydi‚ o zaman Daum´un yerine o duzeni benzer sekilde devam ettirebilecek birini getirebilirdi en azindan. Onlar gidip Zico´da karar kildi oysa ki Zico Japonya mill takimini yer yer 3-4-1-2‚ yer yer 4-3-1-2 oynatan‚ total futbol anlayisina da uzak duran birisiydi.

Zaten Zico ilk geldiginde garip bir 4-1-2-1-2 uygulamasina kalkismisti ve o sezon da tipki bu sezon gibi ikramci rakipler olmasa daha Kasim ayinda lige havlu atabilirdik.

Neyse ki Zico ogrenmeye acik bir yapiya sahipti ve oyun anlayisi acisindan olmasa da en azindan sablon acisindan Daum´dan kalan yapiya dondu. Ondan sonra da belimiz dogrultu.

Gecen sene de 100. yilda yaptiklarinin ustune koymustur Zico. Bunu isin icine hic Avrupa´yi katmadan soyluyorum. Avrupa´da cunu her seye ragmen 10 yilda gelebilecek bir basari elde ettik ve bunda on elemede Liverpool veya Milan yerine Anderlecht´le eslesmekten tutun‚ 2. turda Man Utd veya Barcelona yerine Sevilla ile eslesmeye varana kadar bir kura kismeti dahi etkili olmustur. (Yani bugun bircok kisi oynanan oyundan ziyade direkt "ceyrek final" payesine bakip gecen seneyi ovuyor‚ kuralar bahsettigim yonde gerceklesmis olsa belki de Avrupa acisindan cok fazla uzerinde durulmayan bir sezon gecirmis olacaktik ayni kisilerin gozunde)

Ancak yonetim Zico´nun ilk senesine gore daha fazla ileri gittigini de goremeyip bir yanlis daha yapti. Onu da gonderdi.

Simdi bir parantez daha acmak lazim. Daum´un Avrupa´daki en buyuk basarisizliklarindan biri oyun sablonu degil‚ anlayisiyla alakaliydi. O gune kadar aralarinda dogru durust top yapamamis oyunculara toplu savunma toplu hucum gibi oturtmasi cok zaman alacak bir anlayisi hemen uygulatmaya kalkti (sirf oyun ici rotasyonlarin kusursuz hale getirilmesi bile aylar hatta yillar alir bu anlayista) ve uygulamadaki aksakliklar da ters sonuclari beraberinde getirdi. Ozellikle hucumda yuklenmeye calisirken kaptirdigimiz toplarla saskin gibi yakalanip yedigimiz goller buna bir isarettir. Zico ise takimi daha sakin‚ daha kontrollu‚ her seyden once top kontrolunu elinde tutmaya calisan‚ top rakipteyken de tempoyu dusurup alan daraltmaya calisan bir yapida oynatti ki ligde cogu macta tikanmamizin ama Avrupa´da da bircok macta eskiye gore daha iyi sonuc almamizin nedenlerinin basinda bu geliyordu. Zico ile devam edilseydi adam belki yavas yavas o modern total futbol anlayisini da uygulamaya baslayacakti‚ zira Daum gibi aceleci bir yapisi yoktu Zico´nun ama akilli adamdi. Takim bazi seyleri uygulamaya basladiktan sonra bu girisimde de bulunabilirdi Zico ile...

Yonetim teknik acidan hicbir seyi goremedigi gibi bunu da goremedi.

Sonra 4 senedir Ispanya milli takimina‚ bizim 5 senedir uyguladigimiz sablonun disinda bir sablon uygulatan ama biraz da eldeki oyuncularin ustun meziyetlerinden oturu modern total futbol anlayisini o takimda gayet iyi uygulayan bir Aragones getirildi.

Bastan beri bu noktadaki yanlis suydu: Aragones´in kafasindaki bu farkliliklari takima uygulatacak kadar zamani olamayabilirdi cunku adam 70 yasindaydi. Ayrica Zico ile zaten belli bir noktaya gelinmisken silbastan yapmaya gerek yoktu ki bunun en iyi ornegi de Daum ile belli bir noktaya geldikten sonra Zico ile silbastan yaparak kaybettigimiz zamandi. Yine bu dogrultuda Aragones ile israrla devam edersek daha iyiye gidebilecegimiz sonucunu cikarabiliriz ama az once de dedigim gibi bir kere adamin yasi musait degil buna. Aragones´i acik acik onun kuracagi sistemi ilerletecek bir halefle birlikte getirselerdi ve bu konudaki planlari herkesle paylasip sabir isteselerdi belki su ankinden cok daha sakin olabilirdi bir kesim‚ en azindan benim gibilerin icinde bulundugu bir kesim.

DraganStojkovic, (23.03.2009 23:18) - Antu


4 comments:

  1. Adsız dedi ki...

    Bu Total Football meselesinin cok komplike bir konseptmis gibi her futbolu bildigini kanitlamak isteyen adamin agizina sakiz olmasi beni sikmaya basladi. Basketbolda da boyle bir Triangle Offense var, Tex Winter ile Phil Jackson sagolsunlar.

    "Total Football"'un iki cok basit yonu var. Birincisi, hucumda yer degistirerek oynayabilecek, cabuk ve pas yetenegi yuksek oyunculara sahip olmak. Ikincisi ise ezbere alan savunmasi yapabilmek. Bu kisim bizim ulkemizde savunma oyunculari gaz birikimleri ile "Allah ne verdiyse" oynadiklari icin, genc yasta fondemental egitim sifir oldugu icin uygulanmiyor fakat Almanya'da, Italya'da, Hollanda'da 16 yasinda cocuklar konu uzerinde bilgililer.

    Konunun bizim icin daha buyuk problem olan yonu ise ofansif. --Sunu da soyleyeyim, yer degistirerek hucum etme kismi kalabalik orta sahalarda bu bolgenin bazi merkezi oyuncularini da kapsasa da, genelde sadece kanat oyuncularina, forvet oyuncularina, ve eger var ise on numaraya ozgu bir gorev. Ispanya'dan ornek vereyim. Adamlari hepimiz yazin zevkle izledik. Silva ile Iniesta'nin surekli yer degistirerek oynadiklarini hepimiz gorduk. Peki hic "Aa, Senna sol aciga gecti!" veya "Hoca, Marchena on liberoda ne yapiyo?" diyen oldumu?-- Total Football, in and of itself, cok ust duzey oyuncular gerektiren bir sistem. Eger Fenerbahce'nin basina getirilen teknik direktor Mehmet Yozgatli'ya (ve benzeri tek yonlu, kapasitesi sinirli futbolculara) Total Football oyanamayi ogretmeye calisirsa belki Super Lig'de bir problem yasamayabilir, hatta yol kat ettigine inanabilir, ama United'dan da alti tane yer doner. Onun yerine Zico gibi Ugur Boral'i karsina alip, "Kendine guven. Yapmayi bildigin seyleri korkmadan yap. Onlarin disina cikma. Defansif sorumluluklarini da unutma." demek bizim bulundugumuz noktada cok daha mantikli.

  2. PVH dedi ki...

    @Chandler

    Bilmiyorum yazinin yazarina mi tepki gosterdin ama basitce "o zamanlar total futbol oynardik, bunu unuttuk" dedikten sonra kestirip atmiyor, total futbolden ne anladigini ayrintisiyla anlatmis, hatta tanimini yapmis. Tabii Mehmet Yozgatli degil ama Appiah, Aurelio, Luciano hatta Tuncay gibi oyuncular bu futbolu oynatmak icin uygun oyunculardi.

  3. Adsız dedi ki...

    Ben de bilmiyorum. Bir an kendimi kaybetmisim. :)

    Yazara degil de konseptin genel olarak bizim ulkemizde ele alinisina benim tepkim. Total football tahtaya yazilabilicek bir taktik degil. Ofansif yonu kapasitesi olmayana ogretilecek bir sey degil. Appiah, Aurelio, ve Tuncay hakkinda gorusune katilsam da bizim en iyi gunumuzde oynadigimiz veya su anki sartlarimizla oynayabilecegimiz bir futbol da degil. Eger yazarin dedigi dogru ise ve Daum bize gercekten bilincli bir sekilde Total Football oynatmaya calistiysa --ki ben Daum doneminde bir kere mac icerisinde kanat oyuncularinin bilincli olarak yer degistirdiklerini gormedim-- cok buyuk hata etmis. Bu benim fikrim.

    Bir de yazara Anelka hakkinda kesinlikle katilmiyorum. Adamin gonlu bizde degildi belki o ayri bir konu fakat Anelka Total Football icin yaratilmis bir futbolcu.

  4. medgallis dedi ki...

    daum fenerbahceye geldiginde e.b(28) olayinin kucuk caplisini yasamistim. bence o takimi dunya gerceklerine gore degil turkiye gerceklerine gore oynatiyordu daha cok. ve ne olursa olsun bir sekilde sonuc alan bir sistemdi sanki bunu.oyunumuzu 'total football' yakinlastiran sey ise bence oyuncu kalitemizin yuksek olusuydu.
    anelka bence bu seneyi saymazsak fenerbahcenin son donemdeki en yanlis transferiydi.yasattigi hazlar icin tesekkur etsem de kesinlikle o zamanki fenerbahce icin uygun degildi.

Yorum Gönder