Emir "Bodiroga" Preldziç



Maç 80'li yılların tek kanallı basketbol haberlerindeki ifadeyle "karşılıklı basketlerle" başladı. İki takım da bu karşılıklı basket işini abarttığı için ilk yarı boyunca biz en fazla dört, Beşiktaş iki sayı farkla öne geçebildi. Oglivy'le skor üreten Beşiktaş'a Ukiç ve Kaya ile yanıt verdiğimiz ilk çeyreği 20-19 önde kapadık. Chatman pick and roll'ü iyi oynayan bir guard olmadığı için Oglivy ile pick and roll'ü daha çok Serkan üzerinden oynadı Beşiktaş ve biz de her zaman olduğu gibi savunamadık.

İkinci çeyrekte Beşiktaş yüksek yüzdeli dış atışlarla maça tutunurken biz serbest atış çizgisinden bile sayı bulamadık. Emir'in üçlüğü dışında tek bir isabetimiz bile yoktu çizginin gerisinden. Buna rağmen pota dibinde Oğuz'u iyi kullanarak ve Kinsey'in atletikliğiyle hücumda kolay sayılar bulabildik. Arka arkaya 6 serbest atış kaçırıdığımız bu bölümde oyun olarak üstünlük sağlasak da skora yansımadı bu üstünlük ve ilk yarı berabere sona erdi. 37-37

İkinci yarı başında Kaya ve Kinsey'in savunmaya getirdiği sertlik sonrası Emir'in soyunma odasından Bodiroga maskesiyle dönmesiyle birden bire momentum lehimize döndü. Emir'den arka arkaya gelen üçlüklere Ukiç'in smacı ve Kaya'nın basketi de eklenince çift haneli farkı yakaladık. Sadece Oglivy'nin serbest atışlarıyla ayakta kalabildi bu bölümde Beşiktaş. Üçüncü periyot 58-51 sona erdi.

Son periyot Emir kaldığı yerden devam etti, Beşiktaş'a oranla daha derin ve nitelikli kadroya sahip olmanın avantajıyla son 5 dakikaya 12 sayıyla önde girdik. Beşiktaş maçın son bölümünde Cevher, Chatman ve Hüseyin'in üçlükleriyle farkı 5'e kadar indirse de arka arkaya gelen üç hücum ribauntu sonrası maçı koparan basketler yine Emir'den geldi ve Türkiye Kupası 3. kez müzemize girmiş oldu.81-72

Emir uzun zaman hatırlanacak bir performans koydu. Takımın şut anlamında çember dövdüğü bir maçta ikinci yarı resmen hücumu tek başına yönetti. Drive etti, şut attı, faul aldırdı, her şeyi yaptı, geldiğinden beri kendisinde gördüğümüz Bodiroga kumaşını ete kemiğe büründürdü. Takımın attığı 5 üçlüğün hepsi kendine ait. Felaket faul attığımız bir maçta en kritik faullerde 6/7 isabet sağlayarak 35 sayı, 3 ribaunt, 4 asistle maçı tamaladı. Son periyot Emir dışında saha içi isabeti bulan oyuncumuz yoktu sanırım varsa bile zaten asisti Emir yapmıştır.

Türkiye Kupası öncesi sakatlık yaşamayalım da ne olursa olsun diye düşünüyordum ama Fenerbahçe'nin olduğu her yerde zuhur eden şanssızlık talihsizlik Kayseri'de de fazla mesai yaptı. Mirsad'ın diz sakatlığı büyük ihtimalle ciddi ve bu yaşta bir oyuncunun bu sakatlık sonrası kariyerine devam etmesi çok zor. Kesin sonuç İstanbul'daki MR sonucu belli olacakmış ama Euroleague için çok ciddi bir kayıp verdik. Kupayı verip sağlam dönmeyi yüz kere tercih ederdim. 90'larda Play off öncesi iki yıl üst üste burnu kırılan İbo'nun sakatlıklarını bile geçti bu sene yaşadıklarımız. Önce Engin, sonra Vidmar, Kaya'nın da çok sağlam olmadığı kronik bir sakatlığı olduğunu düşünürsek uzun rotasyonumuz daraldıkça daraldı. Bu gruptan bir şekide çıksak bile Vidmar ve Mirsad'sız bir Top 8 eşleşmesinde şansımızın epey azaldığını düşünmek lazım. Kaldı ki Mirsad yaptıkları istatistik kağıdına yansımayan takımın ruhani liderlerden biri olduğu için etkisi çok fazla olacak. Tadı tuzu kalmayan bir kupayı aldık ama Beşiktaş taraftarına da bir şeyler söylemek lazım.

Bir oyuncu muhtemelen kariyerini bitiren bir sakatlık yaşarken ona küfür edip, oh oh çeken hayvanların da yaptığı Beşiktaşlılık duruşuna dahildir herhalde. Her platformda Fenerbahçe nefreti kusan, maç öncesi abuk sabuk konuşup aklı sıra hakem etkileyecek yöneticilerin istediği kışkırtığı taraftar profili de bu zaten. Yenince Feneri yenip yenilince Ülkere yenilen şizofren Beşiktaş taraftarına geçmiş olsun. Mirsad'ın sakatlığının korktuğumuz kadar büyük olmaması en büyük dileğimiz. 2011'in ilk kupası camiaya hayırlı olsun. Siftahı Emir'den bereketi Allah'tan diyelim.


7 comments:

  1. tozlu parkeler dedi ki...

    Kupayı aldık F4'ü kaybettik. İlk gün Banvit'e elensek erkenden kapasak şu Türkiye kupası defterini diyordum, lanet olsun kaybetseydik.

  2. PVH dedi ki...

    Sadece F4 degil TR sampiyonlugu da gidebilir bununla. Gereksiz otesi bir turnuva, boyle aptalca kupalara genc takimla katilmak gerek artik, bu kadar mac trafiginin icinde ne geregi var bir ise yaramayan bu kupanin?

  3. gurkan dedi ki...

    arkadaslar mirsad'in sakatligina inanilmaz uzuldum. nasil bir sanssizliktir. keske ilk gun genc takimla katilip elense idik. su anda alternatiflerimiz nelerdir? tbl'den turk oyuncu transfer edebilir miyiz? veya avrupadan transfer hakkimiz var mi?yani herhangi bir limit var mi?
    F4u buyuk ihtimal kaybettik tr sampiyonlugu da cok riske girdi dediginiz gibi.
    tesekkurler

  4. Sıradanbirblog dedi ki...

    genç yetenekili ve türk uzun oyuncuya ihtiyacımız var. Şu anki uzun rotasyonumuz lig için bile zayıf. kısa vadede olin deki smardziski faydalı olabilir bence

  5. özgün dedi ki...

    NTV Spor muhabirlerinden İsmail Şenol şöyle demiş: (bu abimiz basketbolu çok iyi bilir)

    http://twitter.com/#!/ismailsenol/status/36805932365123585

    http://twitter.com/#!/ismailsenol/status/36806610588274688

  6. Unknown dedi ki...

    bir enes kanter hamlesi gelir mi transferin kapanmasına bir gün kala? merakla bekliyoruz efendim

  7. jbck dedi ki...

    Enes Kanter hamlesi gelmez, olsaydı daha önce olurdu. Belki bir yabancı ama çok zor, bu takım herşeye rağmen grubu iyi bir yerde bitirecek güce sahip, daha ötesi zor, ligi hallederler bir şekilde, geçen sene o savrukluğa rağmen üstesinden geldiler. Bir parantez Emir ve Vidmar'a, uzun zamandır çok az Fenerbahçeli sporcu için bunu hissettim, çok seviyorum ikisini de, elimizde büyüdüler, tek dertleri basketbol oynamak olan, ne rakiple ne hakemle uğraşan, sadece işini yapan iki güzel çocuk. Umarım talihleri de güzel olur.

Yorum Gönder